Kültürel Emperyalizmin Göstergebilimsel İncelemesi: McDonald’s Örneği (original) (raw)
Related papers
Postkolonyal Bakış Kapsamında Kültür Emperyalizmi ve McDonaldlaştırma
Florya Chronicles of Political Economy, 2022
Soğuk Savaş sonrası kendini ciddi biçimde gösteren küreselleşme dalgasıyla birlikte devletlerin; genel manada sınırları geçirgenleşmiş, askeri, siyasal ve ekonomik anlamda tam bağımsızlığı zayıflamış, egemenlik hakları sınırlandırılmış ve ülkeler küresel atfedilene ayak uydurmak zorunda bırakılmıştır. Batı liberalizmi; bir ideolojiden çok devletlerin yetişmesi gereken bir seviye haline getirilmiştir. Batı liberalizmindeki birey odaklılık ile ulus-devlet bazındaki yerelleşme, ulus-altı mikro milliyetçiliklere indirgenmiştir. Bunun yanında serbest ticaret üzerinden ekonominin politikadan ayırması ile de devletin temel dayanaklarından biri elinden alınmıştır. Buna bağlı olarak ortaya çıkan uluslararası boyutlardaki etkin şirketler, devletler arasındaki mekânsal sınırların getirdiği kültürel ayrımları iyice zayıflatarak ekonomiyi elinde bulunduran Batı kültürünün diğer devletlere entegre edilme sürecini hızlandırmıştır. Ancak bu durum yalnızca Batı kültürünü değil, küresel ve bölgesel anlamda gerçekleşen kültürel yayılmacılığı genel manada kapsayan bir sistem halini almıştır. Bu çalışmanın amacı, küreselleşme dalgasının getirdiği çok boyutlu değişimleri inceleyerek bu değişimlerin kimler tarafından ve ne yönde kullanıldığı sorularına cevap aramaktır. Çalışma, uluslararası sistemdeki statükonun olgusal çerçevesinin çizilmesi ve içinde yaşanılan küresel sistemin bireysel alandaki etkisinin anlamlandırılması açısından önem kazanmaktadır. Çalışma sonucunda; kültür emperyalizminin kapital bir temele dayanmasının kültürel tek tipleşmenin merkezsizleşmeye başlamasına sebep olduğu sonucuna varılmıştır. Uluslararası düzendeki rekabet ve yerel kültürlerdeki uluslararası temsilin artışı ile ters kolonizasyon dalgasının bugün yaratılan küresellik algısı karşısında güç kazanmaya başladığı ve dolayısıyla bu durumun; günümüz küreselleşmesinin batı kaynaklı olması konusundaki hegemonik dönemin sonuna gelinmesini sağladığı bulgularına ulaşılmıştır. Yapılan bu nitel araştırmada, ikincil veriler olan kaynak, kitap, tez ve makaleler incelenerek içerik analizi, söylem analizi yorumsamacılık gibi araştırma tekniklerinden yararlanılmıştır. Anahtar Sözcükler: Dünya Sistemi Teorisi, Kültür Emperyalizmi, Küreselleşme , McDonaldlaştırma, Postkolonyalizm.
Sosyal Medyada Glokal Yaklaşim Örneği̇ Olarak “McDonald’S” Anali̇zi̇
2019
Sanayinin gelismesiyle ve sermaye akisinin saglanmasi ile markalar guc kazanmaya baslamistir. Sermaye gucune sahip olan markalarin yayilisi daha hizli olmustur. “Fordizm” ile baslayan seri uretim, yerini cesitlilige birakmistir. Markalar hedef kitlenin duygularina ve arzularina odaklanmaya baslamistir. Uretim ve tuketim ozellikleri kulturlere (gelenek, gorenek,orf ve adetler vb.) gore degismektedir. Toplum icinde, belli donemlerde hizli uretilen ve tuketilen kulturel ogelerin butunu populer kulturdur. Gunumuzde bu kavramlari sosyal medyada toplamak mumkundur. Global bir marka sosyal medyada sadece o ulkeye ozel, o ulkenin kulturune uygun icerikler paylasabilmekte, hatta o bolgeye ozel urunler uretebilmektedir. Burada marka glokal bir davranis sergilemis olmaktadir. Global bir marka olan McDonald’s bircok ulkenin kulturune, gelenegine, cografyasina, adetlerine, goreneklerine onem vermektedir. Bu calismada, orneklem olarak secilen McDonal’s firmasinin glokal yaklasim ve faaliyetleri s...
Kültürel Ögelerin Kullanımına Göstergebilimsel Bir Çözümleme: Coca-Cola Örneği
Kültür Göstergebilimi 21. Yüzyılda Yaşam Biçimlerinin Çözümlenmesi, 2022
Bu çalışmada, popüler kültürün bir sonucu olarak hızla artan üretim ve tüketim ortamında, tüketicinin de bu hıza ayak uydurup ikna edilmesi için kullanılan reklamlardaki göstergeler incelenmiştir. Kendileri dışındaki varlıklara anlam yükleyen göstergeler, iletmek istedikleri kodlarla birleşerek yeni bir anlam evreni yaratmaktadır. Bir anlam üretme aracı olan reklamlar da gerek düzanlam gerekse yananlam kullanarak sürekli bir ikna etme ve etkileme çabası içindedir. Kaynaktan çıkıp alıcıya giden mesajın akılda kalıcılığını artırmak, tüketime ikna etmek için gizli bir dil gibi kullanılan yananlamların görünebilir olması ancak göstergebilimle sağlanmaktadır. Bu iknanın temelinde imgelerin gücüne ve anlama sığınan reklamların, kültürel ögelerle birlikte tüketiciyi hızlı ve derinden etkileyen duyguları kullanması kaçınılmazdır. İmgelerin içerisine saklanan yananlamların çözümlenmesi için ise dünya genelinde başarılı örnekler sunan ve sadece ürünü ile değil, aile ve mutluluk temalarıyla duygulara hitap eden Coca-Cola reklamları seçilmiştir. Bu doğrultuda, çalışma yargısal örneklem yöntemiyle seçilen yerli ve yabancı 5 adet reklam filmiyle sınırlandırılmıştır. Reklam filmlerinden belirli sahneler alınarak, göstergelerin ürettiği anlamlar çözümlenmeye ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Pek çok görsel ve imgeyle çevrelenmiş tüketicinin, reklam metinlerinde sadece bu ögeleri görmesi değil aralarındaki ilişkiyi de anlamlandırabilmesi, neyin değil nasılın cevabını bulabilmesi için göstergebilimsel çözümleme şarttır. Çalışmada da genel olarak kullanılan göstergebilimsel çözümleme yöntemlerinden Barthes’ın anlamlama kavramıyla çözümleme yöntemine başvurulmuş, seçki reklamların bu modellerle çözümlemesi yapılmıştır. Yapılan mitsel çözümlemeler sayesinde gösterilenler arasındaki kültürel ve duygusal bağıntıların anlamı nasıl oluşturup ilettiğine ulaşılmıştır. Bu kapsamda incelenen reklamların görsel çözümlemelerinde, reklamların göstergebilimsel yapısı içerisinde anlam kazanan ögelerin, ilk başta tüketici için anlamsız ya da farklı anlama sahipken anlamlı ve etkili hale dönüşümü görülmüştür. Bilginin değil duyguların davranışı değiştirdiği gerçeğiyle incelenen söz konusu reklamların, tüketim davranışını ortaya çıkarmasının arkasındaki nedenler gözler önüne serilmiştir. Dil, din, gelenek-görenek, sofra-yemek, aile gibi toplumsal yapıyı ve kimliği oluşturan kültürel etmenlerin nasıl kullanıldığı, post-kapitalist dönemde değişen ihtiyaçların sosyolojik ve ideolojik olarak nasıl yapılandırıldığı ve yaşam tarzlarına nasıl müdahale edildiği ele alınmıştır.
Kapi̇tali̇zm Çerçevesi̇nde Di̇ji̇tal Kültür Ve Toplumun McDomaldlaşmasi
2022
Kültür kelimesinin köküne bakıldığında kültür ekmek, biçmek anlamlarına gelmektedir. Toplumlar tarımsal hayata geçtikten sonra kültür oluşturmaya başlamıştır. Bu oluşturulan kültür ilk toplumların kendi yerel kültürlerinin oluşmasının önünü açmıştır. Kültürün oluşum süreci için de farklı kültürlerin birbiri ile etkileşimi farklı kültürlerin ortaya çıkmasının da zeminini hazırlamaktadır. Özellikle baskın kültürlerin diğer kültürleri etkilediği ve değiştirdiği de görülmektedir. Dijitalleşme ve dijital kültürün artışı ile birlikte farklı toplumların birbirinden etkilenme ve değişme süreçleri de artmıştır. Ancak son dönemde özellikle sosyal medya ve dijitalleşme kitlelerin evrensel bir kültür içinde kendini var etmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda McDonaldlaşma, kapitalizm, dijital kültür vb. kavramlar 21. yüzyılda öne çıkan kavramlar olmaktadır. Kültürel değişimin küresel markalarla birlikte ülkelerin içine sokulduğu ve dijital iletişim süreçlerinin de bu bağlamda etkili olduğu belirtilebilmektedir.
Toplumsal Deği̇şme Ve Yemek Kültürü Üzeri̇ne Sosyoloji̇k Bi̇r Çözümleme: Mardi̇n Örneği̇
Journal of International Social Research, 2017
Belli bir zaman sürecinde toplumda meydana gelen farklılaşmaları tanımlayan toplumsal değişme, bütün toplumlarda görülen evrensel bir olgu olarak içinde bulunduğu toplumun din, aile, eğitim, ekonomi, siyaset gibi bütün kurumlarında meydana gelmekle beraber yemek kültürünü de etkisi altına almaktadır. Bu durum bazen yemeğin değişen anlamlarında bazen yemek yeme alışkanlıklarındaki farklılaşmalarda bazen de sofra adabındaki değişikliklerde gözlemlenebilmektedir. Bu çalışmada Mardin'de toplumdaki değişmelerin yemek kültürünü nasıl etkilediği ve şekillendirdiği yapılan derinlemesine mülakatlarla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, Mardin mutfağındaki değişimlere bakarak toplumda meydana gelen değişimler hakkında ipuçlarını yakalamaktır. Çalışmada toplumsal değişmeye bağlı olarak yemek kültüründe de değişmelerin ortaya çıktığı açıkça görülmüştür. Gerek modernitenin aile yapısını dönüştürmesine bağlı olarak yaşanan değişim gerekse toplumsal cinsiyet algısındaki farklılaşma gerekse de küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin yemeği dönüştürmesi çalışmada ön plana çıkan başlıklardır.
Cola Turka Örnekleminde Reklam Filmlerinde Kültürel Öğeler
Türkbilig
Tuncay YUCE"' azet: BlI ar(f.~ttrl1lada dilsel ve kiilliirel Ilge/erin, {(yilt ZUJlUlIldll /lem giize hem de hilap ed"l 'Cola lllrka' reklammda IWSt/ ktilllllllldlgl incelenlllektedir. BII siiy/emill biitiillliiglillden yo/a rttarak, kullalltlall limn (illgi/izce) if,:;ne 1l"irkre slil.ciiklerill Il{/Sll seTl'i.tiri/digi ve Tiirk kiilliiriine il,gll gelellek ve gllreneklerin rek/am fi/minde yer a/an ji.Lrklt kiiltiirdert o),lItlculann mlleri ile na.n/ iir£imiilel/digi SllPUlIll1lllY" falt.tll1u.ltr. Allahtar kelimeler: 'Co/a Tark,,·, televizyOll rek/am/an, kii/tlire/ lige/er, siir/em ,·ihii111iemcsi. Summ"ry: III this research, the liSe of IitlgulStic lind <·"/tum/ e/elllellls /IllS been investigated ill the .TV commercial of Co/a Tuna ov!liclt has ({II audio-\'isual IIppeal. For tili .. p"'7}()se, s({IrtillK witlz tlte "lIit)' of the diswurse, tlte lise (if Turkis/! wards within the original text (English) has been examillet!. 111 tiIis study, t/le relationship between the CuSlOms (lltd traditio"s afTurkL,h Cltllttre and the actors illihe commercial who be/auK 10 a diflerent cultwe lias also /Jeel1 eSlllblished.
McDonaldlaşma Teori̇si̇ Bağlaminda Medyanin Küresel Kültür Üreti̇mi̇ne Etki̇si̇
Journal of International Social Research, 2020
Öz Küreselleşme, Soğuk Savaş'ın bitmesiyle gelişen teknolojinin etkisiyle hızlanmış ve hızlı bir şekilde tüm dünya küresel bir köye dönüşmüştür. Özellikle Neoliberal değerler, Batı Bloğu'nun galibiyeti ve teknolojinin etkisiyle tüm dünyaya yayılmış, küresel kültürün oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu çalışmada küresel kültürün oluşmasında teknolojinin ve bilhassa medyanın rolü, George Ritzer'in Mcdonaldlaşma etkisi çerçevesinde ele alınarak, Simülasyon kuramıyla medyanın nasıl bir küresel kültür oluşturduğu açıklanacaktır. Günümüz post modern küresel köyünde gelişen teknolojiyle kültürel metalar her geçen ay değişmekte olup, insanlara sürekli bir hipergerçeklik pompalanmaktadır. Bu çalışmada Baudrillard'ın simülasyon teorisiyle, Mcdonaldlaşma birleştirilerek medya ile global kültürün oluşumu açıklanacaktır.
Kültür Endüstrisi ve Kültür Emperyalizmi
Uluslararası Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi (BAHAR 2019) - SOSYAL BİLİMLER BİLDİRİLER KİTABI, 2019
Culture is the unity of tradition, life and thought, created both historically and socially. And it is the transfer of the material and spiritual partnerships created over generations. Culture had very sharp lines until the ‘modern’ period and their various communities were distinctive from each other. However, with modernity culture have begun to change and transform in terms of qualitatively. One of the most important traditions that attempted to explain this transformatin was the ‘Frankfurt School’. In 1940, Theodor Adorno and Max Horkheimer, one of the most prominent representatives of this school, wrote The Culture Industry: Enlightenment as Mass Deception and at this article, they analyzed transformation as an industrial product of the culture. İndividuals have also become passive receivers of this industry and have become uniform. As a result, culture became an industry and exported as a commodity. New medium such as mass media have become one of the most effective tools to create and expand this industry. One of the aims of the study is to examine the transformation of this industry that fed by capitalism into cultural imperialism in time. In addition, the concept of cultural imperialism was tried to be associated with the concept of ‘Soft Power’ and to be dealt with this framework firstly. The other aim of the study is to examine the transfer from ‘developed’ countries that use cultural economy for its own objectives to ‘underdeveloped ‘countries as cultural uniformity. It is another dimension of this study to examine with example the reasons of this transfer, in which areas are transferred and what kind of results have occurred. Finally, the position of a developing country such as Turkey were discussed. Advantages and disadvantages of the culture industry in terms of Turkey have been discussed.