İNSANA YAKIŞIR İŞ KAVRAMININ TARIMSAL İSTİHDAM AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (original) (raw)
Related papers
KARADENİZ İLLERİNİN İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
2021
Ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin gelişmişlik durumlarının incelenmesi ve sıralanması pek çok kesim için önemli bilgiler vermektedir. Politikacılardan, sosyal araştırmacılara değin, ilgililer bu verilerden hareketle değerlendirmelerde bulunarak, projeksiyonlar yapabilmektedir. Bir yerin gelişmişlik düzeyinin tespit edilmesi, bugün ve gelecekte nelerin yapılması gerektiği ve hangi alanlarda eksikliklerin olduğuna dair veri seti oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNDP) tarafından hazırlanmış olan insani gelişme endeksi (HDI), dünyada ülkeler arasındaki sıralamalar için kullanılan en önemli ölçektir. Bu ölçekte temel alınan üç değişken, sağlık, eğitim ve gelir boyutlarıdır. Bu alanlardan elde edilen veriler birer endekse dönüştürülerek karşılaştırma yapılabilir bir ölçek oluşturulmaktadır. Aynı zamanda bu yöntem ile bir ülke içinde il ya da bölgesel bazda insani gelişme sıralaması yapılabilmektedir. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda, Türkiye için de hesaplamalar yapılmıştır. Bu çalışmalar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bünyesinde kurumsallaşmış ve standartlaştırılmış bir şekilde yapılmamaktadır. Akademisyenler tarafından, bağımsız olarak farklı yıllar ve farklı hesaplama teknikleri ile yapılmaktadır. Bunun yanında uluslararası alanda, HDI’ya yönelik bazı eleştiriler ve düzeltme önerileri de yapılmıştır. Özellikle eşitsizliği yansıtan bir şekilde hesaplamalar bu eleştirilerden sonra ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada da Karadeniz bölgesi özelinde 2019 yılına dair bir insani gelişme endeksi hesaplanacak ve Türkiye’nin diğer bölgeleri ile bir karşılaştırma yapılacaktır. Böylece hem il bazında hem de bölgesel düzeydeki gelişme farklılıkları ortaya konacaktır. Bunun sonucunda da kamu ve özel sektörünün geleceği yönelik yatırım planları açısından bir veri seti elde edilecektir. Çalışmada ayrıca, il bazında eğitim endeksi de hesaplanarak, yeni bir veri setinin oluşumuna katkı sağlanacaktır.
GENÇLİK ÇALIŞMAK İSTEMİYOR MU? YİYECEK - İÇECEK İŞLETMELERİNDE İSTİHDAMIN İŞVEREN VE İŞGÖREN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ, 2022
Bu makalenin amacı, yiyecek içecek sektöründeki istihdam sorunlarının sektördeki işgören ve işverenler açısından değerlendirilmesi ile birlikte sektörde özellikle gençlerin neden çalışmak istemediğini açıklamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda İstanbul'da yiyecek içecek sektöründe 11 işgören ve 14 işveren olmak üzere toplamda 25 derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Sonuçlarda, işgörenlerin işten ayrılma sebepleri ve sektörde çalışmak istememelerinin sebepleri; maaşların düşüklüğü, iş yükünün fazla olması, çalışma ortamından kaynaklı sorunlar, fiziksel ortam, yöneticilerin davranışları, çalışma saatlerinin çok uzun ve düzensiz olması ve COVID-19 döneminde işten çıkarılma ya da ücretsiz izin uygulamaları sebebi ile hayatlarını idame ettirmek için daha garantili iş arayışında olmalarıdır. İşverenlere göre, işgörenlerin sektörde çalışmama nedenleri ise; iş yükünün fazla gelmesi, biraz daha rahat iş aramaları, çalışmayı sevmemeleri, telefon bağımlılığı, alanda eğitimli personelin taleplerinin yüksek olması ve sektörün geçici iş olarak görülmesidir. COVID-19 ve ekonomik kriz ile birlikte zor günler yaşayan sektördeki işverenler, işletmelerini ayakta tutmaya çalışmaktadırlar. İşverenler, sektörde kendi başlangıç koşullarını düşünerek, çalıştırmak istedikleri personelden de uzun çalışma saatlerine, çalışma ortamındaki baskıya ve düşük ücretlere dayanıklılık beklemektedirler.
BİR İNSAN KAYNAKLARI İŞLEVİ OLARAK İŞ ANALİZİNİN TURİZM ENDÜSTRİSİNDE KULLANIMI
Use Of Business Analysis as A Human Resources Function in The Tourism Industry In this thesis, human resources management analyzed through a survey focusing on how effective the job analysis is used by the enterprises with a high ratio employee turnover rate. In today’s World, it has determined that qualified employees worked in the hospitality industry struggling because of the global pandemic. It’s extremely important for employers of this industry to keep employees with high satisfaction so they would not search jobs in other sectors. In this matter, Human Resource’s duty is to create a sense of job loyalty for the employees. It’s highly critical to keep staff motivated. In this job analysis, some the most important functions of the Human Resource Management such as selecting the best person for the job, employee reward programs etc. are determined based on the results of this survey. As a result of the examination, consistent results were obtained in the sub-categories of the job analysis questionnaire. In the surveyed business was determined job analysis applied. According to this differs; perceptions of effective reward system by age and job positions, perceptions of clear and transparent task allocation by the working time in the sector, age, education level of the employee, perceptions of appropriate delegation and job description clarity by gender, perceptions of regular tracking/auditing detections by age and position, perceptions of appropriate delegation of authority by age, level of education, position, and length of service in the industry. Keywords: human resources, job analysis, tourism, employee, industry
ÇALIŞAN HİLELERİNİN ÖNLENMESİNDE PROAKTİF YAKLAŞIMLAR: KURUMSAL İŞLETMELERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLERİ ÜZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA Özet: Hile, bir işletmenin sahip olduğu varlıkların veya hakların kasıtlı bir şekilde bir başkası tarafından kullanılması, çalınması veya zimmete geçirilmesi olarak tanımlanabilir. Kurumsal bir problem haline gelen çalışan hileleri, işletmelere büyük çaplı ekonomik zararlar vermesinin yanı sıra sonuçları itibariyle itibar kaybına da yol açmaktadır. İşletmeler, teknolojik gelişmelere paralel olarak çalışan hilelerini önlemede reaktif davranmanın yetersiz olduğunu fark etmiş ve proaktif uygulamalara yönelmişlerdir. Bu proaktif yaklaşımlar içerisinde, son yıllarda artan kurumsallaşma ile işletmelerin en önemli fonksiyonlarından biri haline gelen insan kaynakları uygulamaları yer almaktır. Bu çalışmada, çalışan hilelerini önlemede önemli bir role sahip olan insan kaynakları prosedürleri incelenmiş ve insan kaynakları yöneticileri üzerine nitel bir araştırma yapılmıştır. Abstract: Fraud can be defined as: using, stealing or embezzling rights or assets belonging to an organization. Employee frauds, which became an organizational problem, cause loss of prestige as well as major economic losses. Organizations realized, thanks to technological developments, that to act reactively to prevent fraud does not suffice, consequently they adopted proactive approaches. Among these proactive approaches is human resources, which became one of the most important functions of organizations thanks to recently increasing institutionalization. This study focuses on human resources procedures playing an important role in preventing employee frauds, and a qualitative research on human resources managers.
TÜRKİYE’DE TARIMSAL İŞSİZLİK HİSTERİSİNİN GEÇERLİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
İSTİHDAM, İŞSİZLİK, İŞGÜCÜ ALANINDA GÜNCEL ÇALIŞMALAR , 2023
Çalışmanın amacı Türkiye’de tarımsal işsizlik histerinin analiz edilmesidir. Bu amaçla çalışmada Ocak 2005- Temmuz 2020 mevsimsellikten arındırılmış aylık veriler kullanılmıştır. Çalışmada histeri etkisinin saptanması için tarımsal işsizlik oranı serisine birim kök testleri uygulanmıştır. ADF, PP, DF-GLS ve KPSS birim kök testlerinin uygulandığı tarımsal işsizlik oranı serisinde, serinin birim köklü çıkması histeri etkisinin geçerli olduğunu ifade etmektedir. ADF, PP, DF-GLS ve KPSS birim kök testi sonuçlarında düzeyde ve sabitli modellerde tarımsal işsizlik oranı serisi birim köklü çıkmıştır ve Türkiye’de tarımsal işsizlik histerisi mevcuttur. ADF ve DF-GLS birim kök testlerinde düzeyde sabitli ve trendli modellerde de serinin durağan olmadığı tespit edilmiştir. Ancak PP birim kök testinde düzeyde ve sabitli modelde %5 anlamlılık seviyesinde, düzeyde sabitli ve trendli modelde ise %10 anlamlılık seviyesinde serinin durağan olduğu sonucuna ulaşılmıştır. KPSS birim kök testinde ise düzeyde sabitli ve trendli modelde %10 anlamlılık seviyesinde serinin durağanlaştığı analiz edilmiştir.
ÖZEL BİR KURUMDA ÇALIŞANLARIN NARSİSTİK LİDERLİK ALGISI ÜZERİNE ARAŞTIRMA, 2020
Narsisizm kavramı, kişinin kendi vücuduna duyduğu haz ve kişinin kendine aşık olması halidir. Günümüzde dijitalleşmenin artması, küreselleşme ve bireyselleşen insan hayatı sonucunda sık sık konuşulmaya başlanmıştır. Bu kavramın kökenine baktığımızda ise eski Yunan Mitoloji’sine kadar dayanmakta olduğunu görmekteyiz. Liderin kim olduğu kime lider denileceği konusunda pek çok farklı görüş mevcuttur. Aynı zamanda liderlik ile ilgili bu kavramın düşünürler tarafından araştırılıp incelendiği günden beri farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Son bölümde ise özel bir kurumda çalışanların narsistik liderlik algısı üzerine bir alan araştırması yapılmıştır. Çalışmamızın amacı lider olarak görülen kişilerde var olduğunu düşündüğümüz narsistik eğilimlerin, liderin takipçileri ya da etrafındaki kişiler tarafından algılanıp algılanmadığı ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda da özel bir kurumdaki çalışanların, liderlerdeki narsistik liderlik algısını belirleme üzerine bir çalışma yapılmıştır.