Assessment of Job Satisfaction and Stress Levels of Occupational Safety Specialists (original) (raw)
Related papers
2015
Oz Oz-guven herhangi bir eyleme baslamak icin ozellikle de konusmaya baslamak icin kilit bir ozellige sahiptir. Diger dil becerileri arasinda konusmanin etkili iletisim acisindan kendine has ozel bir yeri vardir. Oz-guven konusmayi baslatacak tetikleyicilerden biridir. Bu baglamda, bu calisma Ingilizce Ogretmenligi Bolumu ve Ingiliz Dili ve Edebiyati Bolumu hazirlik sinifina devam eden ogrencilerin oz-guven ve konusma becerisi basarisinin arasinda bir iliski olup olmadigi, cinsiyet ve bolumlere gore farklilasip farklilasmadigini bulmayi amaclamaktadir. Katilimcilar her iki bolumden 2014-2015 akademik yili birinci yariyil boyunca Ingilizce konusma dersleri alan toplamda 77 erkek ve bayan hazirlik sinifi ogrencilerinden olusmaktadir. Iliskisel arastirma modeli kullanilarak Oz-guven olcegi (SCQ) katilimcilara uygulanmistir. Toplanan veriler SPSS 20.0 istatistik programinda analiz edilmistir. Veri analizinde Pearson carpim-moment korelasyon katsayisi ve bagimsiz orneklem t -testi kulla...
1.Uluslararası İnsan Çalışmaları Kongresi (ICHUS2018) , 2018
Giriş ve Amaç: Bu çalışma ile hastanelerde çalışan sağlık meslek mensuplarının mesleki ve örgütsel bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek ve daha önce hemşireler üzerinde yapılan araştırmalardan yola çıkarak sağlık meslek mensupları üzerinde uygulayarak literatüre veri kazandırılmak amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, Bolu ili İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık meslek mensupları üzerinde 2018 yılı Ekim-Kasım ayında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini tüm sağlık meslek mensupları oluşturmaktadır. Araştırma etik kurul onayı alındıktan sonra hastanede görev yapan 684 sağlık meslek mensubundan tesadüfî örnekleme bağlı kalarak %95 güven aralığında %5 hata payı ile 247 çalışan üzerinde planlandı ancak araştırmanın sınırlılıklarından dolayı 201 çalışan üzerinde uygulandı. Anketlerden elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programı ile analiz edildi. Ayrıca sosyo-demografik özelliklere göre sağlık meslek mensupları arasında önemli farklılıklar gösterip göstermediğini analiz etmek için t testi, tek yönlü varyans analizi, ölçeklerin boyutları arasında korelasyon ve regresyon analizleri yapıldı. Her iki ölçeğe de Lisrel programı ile doğrulayıcı faktör analizi uygulandı. Bulgular ve Sonuç: Araştırmadan elde edilen bulgulara göre örgütsel bağlılık ve mesleki bağlılık güvenirlik analizi Cronbach’s alpha değerleri yüksek ve çok yüksek bulundu. Demografik faktörlerle ölçeklerin toplam puanları ile yapılan t-testi ve tek yönlü anova sonuçlarına göre cinsiyet, medeni durum değişkenleri açısından mesleki bağlılık ve örgütsel bağlılık anlamlı farklılaşmamaktadır. Eğitim değişkenine göre mesleki bağlılığın mesleki üyeliği sürdürme alt boyutunda anlamlı farklılaştığı, farklılığın doktora-lisans ve doktora-lise arasından kaynaklandığı bulundu. Unvan değişkenine göre çaba gösterme alt boyutunda anlamlı farklılaştı. Çalışma saatleri değişkeninde ise her iki ölçekte de anlamlı farklılık bulundu. Boyutlar arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler bulundu (p<0,01;0,05). Regresyon analizine göre mesleki bağlılık, örgütsel bağlılığı etkilemektedir (p<0,01; R²:0,108;B=0,328).
Yazma Becerisine İlişkin Gözden Geçirme Uygulamalarını Tanılamada Öğretmen ve Öğrenci Yaklaşımları
Ana Dili Eğitimi Dergisi
Yazma, düşüncelerin gelişigüzel biçimde anlatılmasından çok belirlenen amaç ve izlemler doğrultusunda oluşturulan planlamanın takibi sonucunda geliştirilen süreç temelli bir edimdir. Yazma becerisinde planlama basamağının alt sürecini oluşturan düzenleme; metnin yeniden biçimlendirilmesi, düşüncelerin sınıflandırılması, yeni düşüncelerin eklemlenmesi ve yeniden tasarlanması aşamalarından oluşur. Bu araştırmada öğretim sürecinde yazma becerisine yönelik uygulamalarda öğrencilerin kullandığı gözden geçirme stratejilerini tanılama ve öğretmenlerin metni düzenleme aşamasına yönelik stratejilere ilişkin farkındalık düzeylerini artırma amaçlanmıştır. Alan araştırması yöntemi kullanılan çalışmada veriler ‘Gözden Geçirme Uygulamalarını Tanılama Formu’ ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmış ve veriler IBM SPSS Statistics 22 istatistik programında değerlendirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada 120 Türkçe öğretmeni ve 110 Türk dili edebiyatı bölümü...
Günümüzde turizm işletmelerinin faaliyet gösterdiği hedef pazarlarda tanınması ve olumlu bir imaja sahip olmasında kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin önemi yadsınamaz. Bu önem göz önüne alındığında, turizm işletmelerinin de sosyal sorumluluk faaliyetlerine yer vermesi hem kendileri için hem de toplumu oluşturan bireyler için bir kazanım oluşturmaktadır. Turizm işletmelerinin sosyal sorumluluk anlayışına sahip olmalarında yönetici ve çalışanların da rolü vardır. Bu kapsamda, gelecekte turizm işletmelerinde yönetici konumunda çalışabilecek turizm lisans öğrencilerinin KSS algılarının ve bu algıların demografik özelliklerine göre nasıl değiştiğinin ortaya konması önemli olarak değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesinde öğrenim gören lisans öğrencileri üzerinde bir anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre; öğrencilerin kurumsal sosyal sorumluluğu algılama düzeylerinin yüksek olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca öğrenciler turizm işletmelerinin yasal sorumluluk faaliyetlerine uygun hareket ettiğini buna karşın gönüllü sorumluluk faaliyetlerine nispeten önem vermediğini algılamıştır. Yapılan t-testi ve ANOVA analizine göre, turizm fakültesi öğrencilerinin KSS algı düzeylerinin yaşa, sınıfa ve KSS konusundaki bilgisine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Sorumluluk, Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Turizm Fakültesi
Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi/Journal of Social Policy Conferences, 2018
Job insecurity is one of the most important and overarching issues facing employees in labour relations. It is important to know whether the unions aiming to protect the rights of employees and support them against the problems that arise in the working life have a functional role at the point of job insecurity. Main purpose of this study is to explore the impact of union membership and union satisfaction on job insecurity. In this context, questionnaire was applied to total of 222 research assistants working with 130;33/a and 92;50/d staff in Ataturk University. The data analysis includes descriptive statistic, t-test and a regression analysis through SPSS 22 program. In the study, it was observed that union membership did not have significant impact on job insecurity but union satisfaction had negative significant impact on job insecurity. In addition, it was determined that researchers with 33/a staff had lower job insecurity than researchers with 50/d staff.
The main purpose of the study was to compare burnout levels of school administrators according to gender variable by using social support as a covariate. The sample of the study was 306 school administrators in downtown Ankara and its seven districts. A factorial ANOVA design with covariates was followed in the study. Maslach Burnout Inventory (MBI) and Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS) were used to gather data along with a brief personal information sheet. Results indicated a negative relationship between occupational burnout and social support levels. Therefore, increased social support level tends to correspond with a decrease in burnout level. In the light of this finding and the related literature, it was decided to control the effect of social support on burnout while we look at the differences by gender. First, the school administrators' burnout levels are searched through One Way Multivariate Analysis of Variance (MANOVA) for gender. According to the findings, the differences in compound burnout scores which were made up of EE, D, and PA were explained by gender. Again, using gender as a moderator, One Way Multivariate Analysis of Covariance (MANCOVA) was conducted to see whether social support would significantly predict the dependent variable (compound burnout level). Results indicated that social support was indeed a significant covariate, including social support in the model, the variation accounted for by the model had increased while the error variance decreased. Also, including social support to see the differences between the compound dependent variable produced more clear differences. Therefore, it can be concluded that social support can be used to explain the differences in school administrators' occupational burnout levels. Suggestions based on the results were provided for administrators and researchers. 4 GÜLŞAH BAŞOL anlamlı bulunmuştur. Sonuçlara göre sosyal destek modele dahil edildiğinde açıklanan varyans değeri yükselmiş ve model daha anlamlı hale gelmiştir. Dolayısıyla sosyal desteğin etkisi kontrol edildiğinde tükenmişlik ortak değişkeninde cinsiyete göre olan farklılıklar daha belirgin hale gelmiştir. Bu bulgu sosyal desteğin tükenmişliği açıklamadaki önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Sonuçları temel alan öneriler araştırmacılar ve okul yöneticileri için sunulmuştur.
Öğretmenlerin Sağlık Durumuna Bir Bakış: Kesitsel bir çalışma
The Journal of Turkish Family Physician, 2015
Giriş ve Amaç: Meslek hastalığı, bireyin mesleğinden dolayı karşılaştığı riskler sonucu edindiği hastalıktır. Her meslek grubunun olduğu gibi öğretmenlerin de mesleklerine özgü sağlık riskleri ve hastalıkları vardır. Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin sağlıkla ilgili yakınmalarını, tanı konulmuş olan hastalıklarını, sağlığı etkileyen alışkanlıklarını belirlemektir. Yöntem: Gözleme dayalı kesitsel tipte bir araştırmadır. Araştırma Üsküdar ilçesindeki tüm kamu ilköğretim okulları ve liselerde yürütülmüş, ilçede çalışan öğretmenleri temsil eden sayıda örnekleme ulaşılmıştır. Dağıtılıp toplama yöntemiyle uygulanan anket ile öğretmenlerin hastalıkları ve sağlık hizmetinin kullanımı sorgulanmıştır. Bulgular: Toplam 798 öğretmene ulaşılmıştır. K/E=%61,1 (s=488)/%38,9 (s=310), yaş ortalaması 39,9±8,9 (22-65)'dir. Sigara içme sıklığı %43,8 (s=331)'tür. Egzersiz yaptığını belirten öğretmenlerin sıklığı %52,2 (s=394)'dir. İş stres puanı ortalaması 7,67±1,96 bulunmuştur. Öğretmenler; "öğrencilerin yıpratıcı ve saldırgan davranışlarına maruz kalıyor musunuz?" sorusuna %91,8 (s=726)'i çeşitli sıklıklarda "evet" yanıtını vermişlerdir. Ders saati ortalaması haftada 24,3±8,4 saat; ortalama öğrenci sayısı 36,7±8,4'tür. En sık rastlanan sağlık şikayeti ses kısıklığı (%47, n=374)'dır. En sık konulan hastalık tanısı farenjit'tir (%39,1, s=312). En sık bildirilen kronik hastalıklar; hipertansiyon (%7,3, s=58), diyabet ve koroner kalp hastalığı (%2,4, s=19)'dır. Kadın öğretmenlerde üst solunum yolu hastalıkları (p<0,001), depresyon (p=0,39), huzursuz bacak sendromu (p=0,018) ve osteoporoz tanılarının (p=0.034) erkeklere göre daha fazla olduğu; sınıf öğretmenlerinin sağlıkla ilgili yakınmalarının branş öğretmenlerine göre daha fazla olduğu saptanmıştır. Sağlık sorunları sigara kullanan öğretmenlerde içmeyenlere göre anlamlı olarak daha fazla görülmektedir. Öğretmenlerin sadece %14,4 (s=111)'ü düzenli sağlık kontrolleri yaptırmakta; hasta olduklarında en sık birinci basamak sağlık kurumlarını tercih etmektedirler. Tartışma ve Sonuç: Çalışmamız, öğretmenlerin sağlık sorunlarını bir bütün olarak ele alması ve cinsiyet, sınıf öğretmeni olma, öğrencilerin yıpratıcı ve saldırgan davranışlarına maruz kalma gibi sağlık sorunları ile ilişkili durumları araştırmış olması ve bir dönem öğretmen sağlığına ışık tutması açısından önem taşımaktadır. Stres puanının yüksekliği öğretmenlerin çalışma ortamlarının güvenliği konusunda ilgililerin gerekli önlemleri alınmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bildirilen kronik hastalık sıklığının topluma göre düşük olması ve periyodik sağlık muayenesi yaptırma sıklığının düşük olması, öğretmenlerin kronik hastalıkların farkında olamayabilecekleri olasılığını da akla getirmektedir. Öğretmenlerimizin sağlığını koruma açısından sağlık davranış ve risklerinin bilinmesi ve buna göre müdahalelerin düzenlenmesi faydalı olacaktır.
International journal of Science Culture and Sport, 2015
The aim of this study is to investigate the relationship between the professional attitudes towards teaching profession and hopelessness levels of the students taking the special talent test for pyhsical education and sports academy in terms of several variables. 244 students ,who came to apply to the Special Talent Test of University of Gumushane in the year 2014, attended to the study. "Beck Hopelessness Scale" and " Attitude Scale Towards Profession of Teaching " have been used in the scope of the study. The data to be used in the study and collected by data collection tools have been subjected to descriptive and relational statistical processes in line with the objectives of the study. In order to interpret the findings of the study, One-way Analysis of Variance, Mann-Whitney U and Kruscal Wallis H Tests have been used. According to the results of the study , it has been found out that there is no significant difference between the attitudes towards the profession of teaching and hopelessness levels in terms of; age (Attitude;
Öğretmen Adaylarının Demokratik Değerleri ile Öğretme ve Öğrenme Anlayışları
2011
Bu arastirmada ogretmen adaylarinin, egitim yasantisina iliskin demokratik degerleri ile ogretme ve ogrenme anlayislari arasindaki iliskinin belirlenmesi; egitim yasantisina iliskin demokratik degerleri ile ogretme ve ogrenme anlayislarinin cesitli degiskenlere gore farklilasip farklilasmadiginin saptanmasi amaclanmistir. Arastirma iliskisel tarama modelinde gerceklestirilmistir. Arastirmanin evrenini Dumlupinar Universitesi Egitim Fakultesinde, 2010-2011 Egitim-ogretim yili Bahar doneminde pedagojik formasyon programlarinda ogrenim goren ortaogretim alan ogretmenligi ogretmen adaylari olusturmaktadir. Calisma, bu evrenden ulasilabilen 494 ogretmen adayi ile gerceklestirilmistir. Arastirma verilerinin toplanmasinda "Ogretmen Adaylari Demokratik Degerler Olcegi" ile "Ogretme-Ogrenme Anlayislari Olcegi" kullanilmistir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, t testi ve Pearson Korelasyon teknikleri kullanilmistir. Bulgulara gore, ogretmen adaylarinin egitim ya...