Bir Köpekte Wohlfahrtia magnifica ve Lucilia sericata Larvalarına Bağlı Travmatik Myiasis Olgusu (original) (raw)

Bir kedide Lucilia sericata’dan kaynaklanan travmatik myiasis olgusu

2018

Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi Cerrahi Kliniğine maddi doku kayıplı yara şikayeti ile agoni halinde, dişi bir sokak kedisi getirildi. Kedinin muayenesi sırasında inguinal bölge ve anüse yakın kısımlarda çok sayıda larvaya rastlandı. Toplanan larvalar %70 alkolde muhafaza edildi ve daha sonra %10 KOH’de birkaç gün süreyle şeffaflandırıldı. Mikroskobik muayenede, anterior ve posterior stigmalarla, sefalo-faringeal iskeletin özelliklerine bakılarak, larvalar II ve III. dönem Lucilia sericata larvası olarak teşhis edildi.

Bir tekede (Capra hircus) Wohlfahrtia magnifica (Diptera: Sarcophagidae)’dan kaynaklanan preputial myiasis olgusu

Van Veterinary Journal, 2022

Myiasis terimi özellikle Calliphorid, Muscid ve Sarcophagid gibi bazı diptera türlerinin ergin formlarının parazit olmadığı halde, larva formlarının insan ve omurgalı hayvanların nekrotik, canlı veya ölü dokularıyla ya da vücut dokularındaki sıvılar veya sindirilmiş gıdalarda beslenmesi sırasında meydana gelen bir hastalıktır. Özellikle sığır, koyun ve keçi yetiştiriciliğin yaygın olduğu tropik ve subtropik ülkelerin kırsal kesimlerinde myiasis insanlarda ve hayvanlarda ciddi ekonomik kayıplara ve sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Myiasis olgusu parazit-konak ilişkilerine veya yerleştikleri doku ve organlara göre birçok şekilde sınıflandırılmaktadır: konakların deri yüzeyine yerleşirse eksternal myiasis; iç organlara veya vücut boşluklarına yerleşirse internal myiasis gibi. Kurbanlık bir tekenin prepusiyumundan toplanan diptera larvaları teşhis amacıyla %70'lik etil alkol içerisinde parazitoloji laboratuvarına getirilmiştir. Yapılan mikroskobik incelemede örnekler Wohlfahrtia magnifica (Diptera: Sarcophagidae)'nın üçüncü dönem larvaları olarak belirlenmiştir. Bu çalışma bir tekede Türkiye'de ilk W. magnifica kaynaklı preputial myiasis olgusu bildirimi ile birlikte, Türkiye'de eksternal ve internal myiasis olgularının toplu bir şekilde sunumu amaçlanmıştır.

Kuzeydoğu Anadolu'da Hayvanlarda ve İnsanlarda Myiasis

DergiPark (Istanbul University), 2011

Bu derlemede, Türkiye'nin kuzeydoğusunda ki hayvanlarda ve insanlarda myiasis etkenlerinin yayılışı, korunma ve kontrolü ile ilgili bilgi verilmiş ve eldeki veriler değerlendirilmiştir. Erzurum ilinde yapılan bir araştırmada, Sarcophagidae familyasına ait 17 tür bildirilmiştir. Kars ilinde iktisadi zarar açısından önemli olan Hypoderma bovis'in yaygınlığı sığırlarda % 31,9 olarak tespit edilmiştir. Enfeste hayvan başına düşen ortalama larva sayısı ise 8,46 olarak bulunmuştur. Oestrus ovis'e ise koyunlarda % 40,3 oranında rastlanılmıştır. Bu parazite ait ortalama larva sayısı muayene edilen hayvanlarda 1,8 iken, enfeste hayvanlarda 4,5 olarak bulunmuştur. Bölgedeki hayvanlarda görülen bu myiasis oranları hem Avrupa ülkelerine hem de Türkiye'nin batı bölgelerine göre yüksektir. İnsanlarda, ektoparaziter enfestasyonlar içerisinde myiasis Kuzeydoğu Anadolu'da da önemli bir yer tutmaktadır. Koyun ve sığır yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bu bölgede hem meradakiler ve hem de ahır/ağıl çevresindeki insanlar myiasis riski altındadırlar Bölgede ki insanlarda ve hayvanlarda fakültatif myiasis etkeni olarak en çok Lucilia sericata ve yanı sıra Wohlfahrtia magnifica'ya da rastlanmaktadır. Bölge genelinde sinek popülasyonunun yoğun olduğu Mayıs-Ekim ayları süresince klinik muayenelerde myiasis açısından hekimlerce dikkate alınmalıdır.

Türkiye’de Bir Köpekte Mesocestoides corti’ye (Syn. M. vogae) Bağlı Yaygın Peritoneal Larval Cestodiasis

Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2012

Dünyanın birçok yerinde gıda kaynaklı olarak kabul edilen bazı yeni patojenler tanımlanmıştır. Bu patojenler arasında Escherichia coli O157:H7, Salmonella Typhimurium Definitive Type 104, Helicobacter pylori ve Arcobacter butzleri sayılabilir. Salmonella Enteritiditis, Campylobacter jejuni, Vibrio vulnificus, Listeria monocytogenes, Enterobacter sakazakii, Enterococci, Mycobacterium avium subsp. paratuberculosis uzun yıllardır patojen olarak bilinmelerine rağmen son yirmi yıldır başlıca gıda kaynaklı patojen olarak belirlenmiştir. Yeni ortaya çıkan ve tekrar önem kazanan gıda patojenlerinin epidemiyolojisinde; patojenlerdeki değişimler, ekonomik ve teknolojik gelişme, kirlilik, beslenme alışkanlıkları, sağlık sektöründeki yapılanmalar, demografik değişimler, seyahat ve göçlerin artışı, gıda, hayvansal gıda ve hayvan ticaretindeki artışlar önemli rol oynamaktadır. Yeni tanımlanmış veya zaman içersinde değişim göstermiş patojenler, bazı gıdalarla ilişkilendirilmiştir. Önceleri güvenli olduğu düşünülen bazı gıdaların şimdi tehlike arz edebileceği kabul edilmektedir. Gıda kaynaklı hastalıkların kontrolü ve önlenmesinde kritik kontrol noktalarında tehlike analizi, iyi tarım uygulamaları, iyi veteriner uygulamaları, iyi üretim uygulamaları, iyi hijyen uygulamaları, iyi dağıtım uygulamaları ve iyi ticaret uygulamaları gibi yaklaşımlar önem arz etmektedir.

Bir Köpekte Tek Taraflı Luteoma Olgusu

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2017

Bu olguda, Terrier ırkı, dişi, 13 yaşlı köpeğin sol ovaryumunda nadir olarak şekillenen luteomanın makroskobik ve mikroskobik özellikleri tanımlanmıştır. Klinik olarak bir haftadan beri süren iştahsızlık ve kusma bulguları ile Veteriner Fakültesi Kliniklerine getirilen hayvanın ultrasonografik muayenesinde batın içerisinde 13x11 cm boyutlarında tamamen hipoekoik ve yer yer normal dokulara göre farklı ekojenitede homojen yapı gösteren kitleye rastlandı. Yapılan operasyonda tümöral kitle ile beraber ovaryum ve uterus, makroskobik ve histopatolojik inceleme için patoloji laboratuvarına gönderildi. Makroskobik muayenesinde kitlenin 13x 11x 8 cm boyutlarında, orta sert kıvamlı, kesit yüzü krem renkte ve yer yer kanama alanları içerdiği görüldü. Histopatolojik incelemede, sol ovaryumun tamamen tümöral doku ile kaplanmış olduğu ve normal ovaryum yapısına ait hiçbir histolojik doku içermediği dikkati çekti. Tümörün hücre sınırları belirgin, eozinofilik sitoplazmalı, sitop-lazmasında yağ vakuolleri olan, açık veziküler çekirdekli, belirgin çekirdekçiğe sahip, yer yer ince bağ doku kordonları ile birbirinden ayrılan poligonal hücre kümelerinden oluştuğu dikkati çekti. Tümöral dokuda yer yer mitotik figürlere rastlandı. Bazı alanlarda nekroz ve kanama görüldü. Bu olayda, makroskobik ve histopatolojik inceleme sonucunda sol ovaryumda nadir görülen luteoma olgusu tanımlanmıştır.

İki Leylek (Ciconia ciconia) ve Bir Şahin (Buteo buteo)’de Lucilia sericata’nın Neden Olduğu Yara Miyazı

Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi, 2017

Rehabilitasyon Merkezine tedavi amacıyla getirilen yaralı iki Beyaz Leylek (Ciconia ciconia) ve bir Şahin (Buteo buteo)'de yara miyazı tespit edildi. Lezyonlu bölgeden toplanan canlı larvalar üzerine %70'lik sıcak etanol ilave edildikten sonra %30'luk Potasyum Hidroksit (KOH) ile şeffaflandırıldı. Tür tanısı için gerekli olan kısımları diseke edilerek CM medium ile lam üzerine monte edildi ve incelendi. Çalışma sonucunda larvaların Lucilia sericata'ya ait olduğu tespit edildi.

Terrier Irkı Bir Köpekte Mukometra ile Birlikte Seyreden Kornu Uteri Hipoplazisi

2011

Yedi yasinda Terrier irki, kisirlastirilmamis bir kopek uzun suren istahsizlik, abdomen bolgesinde buyume, konstipasyon ve anuri sikayetleri ile klinigimize getirildi. Yapilan abdominosentezde idrar kesesi oldugu dusunulen siskinlikten oldukca koyu kivamli bir akinti geldigi ve abdominal ultrasonografide idrar kesesinin ventro-kraniyalinde kornu uterinin oldukca dilate ve hipoekoik olarak gorundugu tespit edildi. Ilk olarak pyometra oldugu dusunulen hasta acil olarak ovariohisterektomi operasyonuna alindi. Operasyon esnasinda tek kornu uterinin gelismemis oldugu, diger kornu uterinin ve korpusun ise dilate ve idrar kesesine yapismis oldugu tespit edildi. Mikrobiyolojik olarak uterustaki akintinin aseptik olmasi sonucunda hastaya mukometra ile seyreden kornu hipoplazisi teshisi konuldu. Anahtar Kelimeler: Disi kopek, hipoplazik uterus, mukometra

Ayd› n'› n Baz›‹ lçe ve Köyleri ile‹ zmir'in Selçuk‹ lçesindeki Köpeklerde Leishmaniosis ve Dirofilariasis' in Prevalans›

Turk J Vet Anim …, 2004

Köpek leishmaniosisi (CanVL), Eski Dünya ülkelerinde temel olarak Leishmania infantum'un neden oldu¤u, fliddetli ve ço¤unlukla ölümcül seyreden sistemik bir hastal›kt›r. Enfeksiyon Akdeniz ülkelerinde endemik olup, seroprevalans› % 1 ile % 37 aras›nda de¤iflmektedir (1-3). Türkiye'de ilk CanVL olgusu 1946 y›l›nda tan›mlanmas›na (4) karfl›n, enfeksiyonun prevalans› konusuna s›n›rl› say›da çal›flmada yer verilmifltir. Son y›llarda Manisa, Bursa, fianl›urfa, Karabük, Kufladas› ve Eskiflehir yöresindeki köpeklerde yap›lan çal›flmalar (5-9), enfeksiyonun seroprevalans›n›n % 3,6'dan % 25'e kadar de¤iflti¤ini göstermifltir. Seyri ve co¤rafî yay›l›fl› yan›nda hastal›k zoonoz olmas› nedeniyle ayr› bir öneme sahiptir (10-12). Köpekler, L. infantum'dan ileri gelen insan visseral leishmaniosisinde (HVL) en önemli rezervuar olarak görülmekte ve enfeksiyon riskini sürekli k›lmaktad›rlar (3,10,11). Bu ba¤lamda Dünya Sa¤l›k Örgütü, risk alt›nda bulunan 200 milyon insandan her y›l 500 bininde visseral leishmaniosis olgusu tahmin etmektedir (12). CanVL, deri lezyonlar›, lenfadenopati, anemi, göz lezyonlar›, kilo kayb› ve atefl baflta olmak üzere pek çok klinik bulguya yol açmaktad›r (11,13,14). Klinik bulgular

Myiasis in Animals and Humans in Northeastern Anatolia (Kuzeydoğu Anadolu’da hayvanlarda ve insanlarda myiasis)

Özet: Bu derlemede, Türkiye'nin kuzeydoğusunda ki hayvanlarda ve insanlarda myiasis etkenlerinin yayılışı, korunma ve kontrolü ile ilgili bilgi verilmiş ve eldeki veriler değerlendirilmiştir. Erzurum ilinde yapılan bir araştırmada, Sarcophagidae familyasına ait 17 tür bildirilmiştir. Kars ilinde iktisadi zarar açısından önemli olan Hypoderma bovis'in yaygınlığı sığırlarda % 31,9 olarak tespit edilmiştir. Enfeste hayvan başına düşen ortalama larva sayısı ise 8,46 olarak bulunmuştur. Oestrus ovis'e ise koyunlarda % 40,3 oranında rastlanılmıştır. Bu parazite ait ortalama larva sayısı muayene edilen hayvanlarda 1,8 iken, enfeste hayvanlarda 4,5 olarak bulunmuştur. Bölgedeki hayvanlarda görülen bu myiasis oranları hem Avrupa ülkelerine hem de Türkiye'nin batı bölgelerine göre yüksektir. İnsanlarda, ektoparaziter enfestasyonlar içerisinde myiasis Kuzeydoğu Anadolu'da da önemli bir yer tutmaktadır. Koyun ve sığır yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bu bölgede hem meradakiler ve hem de ahır/ağıl çevresindeki insanlar myiasis riski altındadırlar Bölgede ki insanlarda ve hayvanlarda fakültatif myiasis etkeni olarak en çok Lucilia sericata ve yanı sıra Wohlfahrtia magnifica'ya da rastlanmaktadır. Bölge genelinde sinek popülasyonunun yoğun olduğu Mayıs-Ekim ayları süresince klinik muayenelerde myiasis açısından hekimlerce dikkate alınmalıdır. Abstract: In this review, information was given about the prevalence, distrubution, protection and control of myiasis in animals and humans in Northeastern Turkey and the available data was evaluated. In a research, seventeen species belonging to the Sarcophagidae family were identified in Erzurum province. On the other hand, Hypoderma bovis is important for economic loss in Kars province and its prevalence was 31.9 %, while the mean number of warble fly larvae was 8.46 per infested animals. Oestrus ovis larvae were seen in 40.3 % of sheep in the latter province. The mean number of O. ovis larvae was 1.8 per animal examined, while it was 4.5 per animals infested. Myiasis rates of these animals in the area are higher than that of European countries as well as the western regions of Turkey. Ectoparasitic myiasis infestations in humans also has an important place in Northeastern Anatolia. The people around the barn and stables as well as in the grassland are at risk of myiasis because sheep and cattle breeding is done intensively is in the region. Most of the times Lucilia sericata is the cause of facultative myiasis in humans and animals, as well as Wohlfahrtia magnifica is encountered occasionally in the area. Myiasis should be considered by the doctors during the clinical examination especially in the months of May and October in which the fly population throughout the region is concentrated.

Amasya İlinde Bir Köpekte Visceral Leishmaniasis

Kocatepe Veterinary Journal, 2008

Bu calismanin hayvan materyalini, klinigimize derisinde uzun sureli iyilesmeyen yaralar ve kronik burun kanamasi sikayetleri ile getirilen 8 yasindaki erkek alman coban kopegi olusturdu. Kopegin klinik muayenesinde, beden isisinda artis, tirnaklarda uzama ve deformasyonla birlikte burun kanamasi belirlendi. Bu bulgulara dayanarak Leishmaniasis’den suphe edildi. Leishmania spp. yonunden yapilan hizli test kiti (Leish® speed) ile hastaligin pozitif, IFAT (indirekt immunofloresan antikor testi) ile de 1/256 titre de pozitif oldugu saptandi. Bu olgu ile Amasya ilinde ilk defa bir kopekte visseral leishmaniasis bildirilmektedir