Deneti̇m Eği̇ti̇mi̇ Alan Öğrenci̇leri̇n Ki̇şi̇li̇k Özelli̇kleri̇ni̇n Mesleki̇ Şüpheci̇li̇k Tutumlari Üzeri̇nde Etki̇si̇: Kütahya Dumlupinar Üni̇versi̇tesi̇ Örneği̇ (original) (raw)
Related papers
Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇ni̇n Ci̇nsel Tutumlarinin İncelenmesi̇
Journal of International Social Research, 2019
Bu araştırma üniversite öğrencilerinin cinsel tutumlarını ve etkili faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı kesitsel tiptedir. Bir üniversite kampüsünde yer alan fakülte ve yüksekokullarında okuyan 335 üniversite öğrencisi ile yapılmıştır. Veriler Tanıtıcı Bilgi Formu ve Hendrick Cinsel Tutum Ölçeği (HCTÖ)'nden oluşan anket formu ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ve Student t, Mann Whitney U, Varyans, Korelasyon ve Ki Kare analiz yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmada üniversite öğrencilerinin %36.7'sinin cinsel deneyimi olduğu ve cinsel deneyimin erkeklerde daha yaygın olduğu belirlenmiştir. İlk cinsel deneyim yaş ortalaması 18.71±2.42'dir. HCTÖ puan ortalamasının cinsiyet ve cinsel deneyim değişkenlerinden etkilendiği ve ilk cinsel deneyim yaş ortalaması ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak kadınların erkeklere göre daha ideal, sağlıklı ve dengeli cinsel tutumlarının olduğu; cinsel deneyimlerinin ise daha az olduğu belirlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin cinsel tutumlarının toplumsal cinsiyet rollerinden etkilendiği düşünülmüştür.
Ihlara Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu çalışmada Covid-19 pandemi sürecinde Türkiye'de gerçekleştirilen uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin sekizinci sınıf öğrenci velilerinin tutumlarının belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışma nicel araştırma yönteminin bir deseni olan tarama ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ulaşılabilir evrenini 2020-2021 eğitim öğretim yılında Kayseri'de sekizinci sınıfa devam eden öğrencilerin velileri oluşturmuştur. Hedef evrenini ise Kayseri merkez Melikgazi ilçesindeki sekizinci sınıf öğrencilerin velileri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini ise basit seçkisiz örnekleme ile belirlenen 140 sekizinci sınıf öğrenci velisi oluşturmaktadır. Kışla (2016) tarafından öğretmen adayları için geliştirilen ve 0,89 güvenirlik katsayısına sahip olan "Uzaktan Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği" velilere göre uyarlanmış ve veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ölçek, fen eğitimi alandaki iki uzmanın geribildirimleri doğrultusunda son şeklini almıştır. Ölçeğin güvenirlik katsayısı 0,93 olarak tespit edilmiştir. Bu aşamadan sonra ölçeğin yapı geçerliği için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Yapılan faktör analizleri neticesinde 18 maddelik tek faktörlü ölçek elde edilmiştir. Ölçek son hali ile velilere uygulandıktan sonra elde edilen veriler analize tabi tutulmuştur. Verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiş ve bu sebeple parametrik testler kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre ebeveynlerin uzaktan eğitime yönelik tutum düzeylerinin düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan analizler sonucunda uzaktan eğitime yönelik veli tutum puanları arasında; cinsiyet, eğitim seviyesi, yaşanılan yer ve öğrencinin öğrenim gördüğü okulun konumu değişkenleri açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Araştırma sonuçlarından hareketle farklı sınıf seviyelerinde öğrencisi bulunan velilerin ve eğitim sürecinin diğer paydaşları olan öğrenciler, öğretmenler ve öğretim elemanlarının uzaktan eğitim hakkında tutum düzeylerinin belirlenmesi önerilmektedir.
Mersin Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2013
Turkce ogretmenlerine ogretim programinda belirtilen amaclari gerceklestirmede ve kazanimlari edindirmede onemli sorumluluklar dusmektedir. Turkce ogretmenlerinin lisans egitiminden gerekli alan ve mesleki bilgi, becerilere sahip olarak; egitim ortamlarinda karsilasilabilecek durumlara uygun sekilde uygulamalar yaparak mezun olmasi onemlidir. Bu dogrultuda Turkce Ogretmenligi lisans programinda dorduncu sinifin guz doneminde yer alan, bir saatlik teorik kismi fakulte bunyesinde ve dort saatlik uygulama kismi ortaokullarda islenen “Okul Deneyimi” dersi, ogretmen adaylarina uygulama olanagi vermesi bakimindan onemlidir. Bu calismada Turkce ogretmeni adaylarinin “Okul Deneyimi” dersine iliskin tutumlarinin belirlenmesi amaclanmistir. Arastirmanin orneklemini 2012-2013 egitim-ogretim yilinda Cukurova Universitesi ve Adiyaman Universitesi Egitim Fakultelerinde ogrenim goren 81 Turkce ogretmen adayi olusturmaktadir. Arastirmada veri toplamak amaciyla 19 maddeden olusan tutum olcegi kullanilmistir. Hazirlanan olcegin uygulanmasi sonucunda elde edilen veriler betimsel istatistik tekniklerinden yuzde kullanilarak analiz edilmistir. Arastirmada elde edilen bulgulara gore Turkce ogretmeni adaylarinin “Okul Deneyimi” dersine iliskin tutumlari degerlendirilmis, tutumlarinin genel anlamda olumlu yonde oldugu belirlenmistir.
Öğretmen Adaylarinin Müzi̇k Di̇nleme Alişkanliklarinin Değerlendi̇ri̇lmesi̇ (Kütahya İli̇ Örneği̇)
Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR], 2019
Toplumun yaşam kalitesinin arttırılmasının, bireylerin, kendi öz kültürü ve dinamikler ile dünyaya uyum sağlamasının en kestirme yolunun sanat ve alt dallarından müzik ile gerçekleşebileceği düşülmektedir. Müzik, bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik ve eğitimsel işlevleri bünyesinde barındıran evrensel bir değerdir. Müziğin aile, yaş, eğitim, maddi manevi kültürel değerler vb. birbiriyle ilişkili değişkenler sonucu önce bireyler, sonrasında toplum ve ülkeler genelinde birleştirici benzer, farklı estetik beğenileri geliştiği bilinmektedir. Müzik dinleme alışkanlığı aile ile başlayıp özellikle yakın arkadaş çevresi ve popüler bazı unsurlar ile şekillenen bir etkinliktir. Eğitim ve içeriğinin bu alışkanlığın oluşum, değişim ve gelişiminde önemli etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan geleceğin öğretmenlerinin "öğretmen adaylarının" müzik dinleme alışkanlıklarının incelenmesi gelecek kuşakların nasıl bir müziksel yaşantıya yöneleceğine ışık tutacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelip üniversitelerin eğitim fakültelerinde hayatlarının belli dönemini geçirmekte olan öğretmen adaylarının müziksel yaşantılarını incelemek aynı zamanda genç nüfusun belli bir yaş grubunun da müzik yaşantısı hakkında fikir sahibi olunmasına imkân sağlayacaktır. Araştırma, 2015-16 eğitim yılı güz dönemi Kütahya DPÜ eğitim fakültesi öğrencilerini kapsamaktadır. Araştırma sonucuna göre; adaylar yerli pop müziği dinlemeyi tercih etmekte, bunu THM ve TSM izlemektedir. Adaylar, günlerini çoğu zaman interneti kullanarak müzik dinleyerek geçirdiği, THM bilgilerinin ise orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Denetim Kalitesi Üzerinde Mesleki Şüpheciliğin Rolü: Gaziantep İlinde Bir Uygulama
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Öz Ekonominin küresel hale gelmesi ile birlikte işletmelerin, kurum ve kuruluşların gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerinin yapısı, içeriği ve yönü teknoloji tabanlı bir evrime dönüşmüş ve denetim faaliyetleri de söz konusu durumdan kendisine düşen payı almıştır. Gerçekleştirilen faaliyetlerin kapsamının genişlemesi ile denetlenmesi sorunları ortaya çıkmış olup denetim faaliyetlerinin kalitesi sorgulanmaya başlanmış; genişleyen işlem hacmi karşısında denetçinin mesleki şüphecilik rolünün önemi ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle bu çalışmada; Türkiye'de Gaziantep ilinde 2020 yılı itibariyle faaliyet gösteren denetçilerin gerçekleştirilen denetim faaliyetlerinin kalitesi üzerinde mesleki şüphecilik rollerine yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda anket yardımı ile elde edilen veriler "SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 22.0" programına aktarılarak uygun analizler yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda; denetçilerin denetim kalitesi üzerinde mesleki şüphecilik rollerine ilişkin yaş, eğitim ve sahip oldukları pozisyonların etkili olduğu fakat cinsiyet durumlarının herhangi bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca gelecekte denetim kalitesinin artırılması ve denetçilerin kendilerini geliştirmeleri konusunda alınması gereken önlemlere ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
Türkçe Öğretmeni̇ Adaylarinin Yazma Tutukluğu Düzeyleri̇: Di̇cle Üni̇versi̇tesi̇ Örneği̇
Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015
Bu çalışmada, Türkçe öğretmeni adaylarının yazma tutukluğu düzeyleri çeşitli değişkenlere göre incelenmiştir. Çalışmanın verileri 2013-2014 eğitim-öğretim yılı içerisinde Dicle Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'ne devam eden 143 öğrenciden elde edilmiştir. Öğretmen adaylarının yazma tutukluğu düzeylerini ölçmek için Rose'un (1981) geliştirdiği ve Zorbaz (2010) tarafından Türkçeye uyarlanan on maddelik "Yazma Tutukluğu Ölçeği" kullanılmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda birinci sınıfta öğrenim gören öğrencilerin yazma tutukluğu düzeylerinin ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim gören öğrencilere oranla daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında, ayda dörtten fazla kitap okuyan öğrencilerin yazma tutukluk düzeylerinin daha az kitap okuyanlara oranla daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, evlerinde kendilerine ait kitaplık bulunan öğrencilerin, kitaplık bulunmayan öğrencilere göre daha az yazma tutukluğu yaşadığı görülmüştür. Öğrencilerin cinsiyetleri ve anne-baba öğrenim düzeyleri ile yazma tutukluğu düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir.
2019
Araştırmanın amacı öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının incelenmesidir. Araştırma 2015-2016 akademik yılında Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Sınıf Eğitimi, Sosyal Bilgiler Eğitimi ve Matematik Eğitimi anabilim dallarının 4. sınıfında öğrenim gören 86 öğretmen adayı üzerinde yapılmıştır. Araştırma tarama modelindedir. Verilerin toplanmasında 34 maddeden oluşan 5'li likert tipi ölçme aracı kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde istatistiksel işlemlerden frekans, yüzde, bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumları ile cinsiyet değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Ayrıca öğretmen adaylarının öğrenim gördükleri anabilim dalları ile mesleğe ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Öğretmen adaylarının mesleğe ilişkin tutumlarına yönelik aldıkları, genel tutum puanının tutum seçeneklerinden "katılıyorum" seçeneğinde yer aldığı saptanmıştır. Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretmen adaylarının mesleğe yönelik olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Öğretmen adayı, öğretmenlik mesleği, tutum.
2016
Yuksekogretim kurumlarinda tukenmislige odaklanan onceki arastirmalar, ogretim hizmeti sunan ogretim elemanlarinin tukenmislige duyarli bir grubu temsil ettigini aciga cikarmistir. Tukenmislik egilimi gostermede kisilik yapilarinin onemini ortaya koyan calismalarin sayisinda da son zamanlarda bir artis gozlemlenmistir. Bu anlamda calismanin amaci, ogretim elemanlarinin kisilik boyutlarinin tukenmisligin uc alt bileseni (duygusal tukenme, duyarsizlasma ve azalmis kisisel basarim) uzerindeki farklilasan etkilerini incelemektir. Calismanin orneklemini bir devlet universitesinin meslek yuksekokullarinda gorev yapan 88 ogretim elemani olusturmustur. Bu ogretim elemanlari Maslach Tukenmislik Envanteri’ni, Neo-Bes Faktor Kisilik Envanteri’ni ve Demografik Bilgi Formu’nu doldurmustur. Yapilan korelasyon analizlerinin sonuclari; disadonukluk, duygusal istikrarlilik, sorumluluk, gecimlilik ve deneyime aciklik kisilik ozelliklerinin tukenmisligin uc alt bilesenini tecrube etme uzerinde onemli ...