Türkiye’de Toplu İş Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Sisteminin Etkinliği Üzerine Bir Analiz (original) (raw)
Related papers
Dokuz Eylul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2014
Taraflar açısından kararların bağlayıcılığının olmadığı arabuluculuk mekanizması, toplu iş uyuşmazlıklarındaki barışçı yollardan biridir. Tarihsel süreç içinde Türkiye'de, uzlaştırma mekanizmasına yer verilmiş olsa da, genel eğilimin arabuluculuktan yana olduğu görülmektedir. Nitekim, 6356 sayılı Kanun'da da tercih arabuluculuktan yana devam etmiş, uyuşmazlığın tespiti ve arabulucu seçimi geçmişe göre sadeleştirilmiştir. Yeni kanundaki en önemli değişiklik ise, grev kararının alınmış olduğu uyuşmazlıklarda da arabuluculuk mekanizmasının kullanılabilecek olmasıdır. Tarafların arabuluculuk mekanizmasına olan "taraflar arasındaki mücadelede grev öncesi, aşılması gereken bir aşama" yönündeki algısını değiştirmek için sistemin işlevselliğinin attırılması önemli ve gereklidir. Bu çalışmada, arabuluculuk sisteminin oluşumu ile arabulucuların nitelikleri, izleyeceği stratejiler, tarafların davranışsal tepkileri ve arabuluculuk teşkilatı ile ilgili önerilerde bulunulmuştur. Önerilerin hareket noktasını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda 2000-2010 yılları arasında incelenen 4 işkolundaki, 697 adet arabulucu raporları oluşturmuştur.
Toplu İş Uyuşmazlıklarının Barışçıl Yollarla Çözümü: Arabuluculuk
Çalışma İlişkileri Dergisi, 2024
Anayasamızın 53. maddesi toplu pazarlık hakkını düzenlenmektedir. Buna göre işçi ve işverenler çalışma şartları ile hak ve yükümlülükleri düzenlemek üzere toplu iş sözleşmesi imzalama amacıyla toplu görüşmeler yürütmektedir. Ancak bu görüşmeler her zaman sözleşmenin imzalanmasıyla sona ermemektedir. Bu durum hukukumuzda toplu iş uyuşmazlığı olarak adlandırılmaktadır. Toplu iş uyuşmazlığın çözümü için ise mücadeleci yollar ve barışçıl yollar üzere iki farklı usul bulunmaktadır. Mücadeleci çözüm yolları grev ve lokavt uygulamalarını; barışçıl çözüm yolları ise arabuluculuk ve hakeme başvuru uygulamalarını ifade etmektedir. Grev ve lokavt uygulamalarının çalışma hayatına maliyeti göz önünde bulundurularak geçiş uygulamaları denilebilecek ve hasarı en aza indirecek arabuluculuk ve tahkim uygulamaları hayata geçirilmiştir. Bu bağlamda arabuluculuk, grev ve lokavt kararı alabilmek için öncelikle başvurulması zorunlu bir uygulama olarak düzenlenmiştir. Ancak arabuluculuk safhasında anlaşmaya varma veya arabulucunun önerilerini kabul etme zorunluluğu bulunmamakta, arabuluculuk süreci tarafların isteklerine dayalı olarak işlemektedir. Çalışmada, temel işleyişi bu şekilde olan arabuluculuk sisteminin detayları incelenecek, sorunlar ve çözüm önerileri tartışılacaktır.
Kendinizi bir iş uyuşmazlığında arabulucu olarak hayal edin. Bir taraftan altı yıl boyunca bir şirkette çalışmış, kimi zaman da fazla çalışmaya zorlanmış ve herhangi bir açıklama yapılmadan işten çıkarılmış ve vekil ile temsil edilmeyen bir taraf ve işveren vekili ile ortak oturumdasınız. İşveren vekili açılış beyanında olayla ilgili maddi verileri ve ilgili içtihatları görece uzun bir süre anlatır iken vekil ile temsil edilmeyen taraf tüm bu ağdalı hukuki terimleri anlamaya çalışıyor olsun. İlgili tarafla yapılan ilk özel oturumda tarafın, işveren vekilinin bahsettiklerini anlamadığı ve ne kadar tazminat talep edeceğini bilmediği ve bu sebeple acil para ihtiyacı olduğu için karşı taraf vekili her ne önerirse onu kabul edeceği için ortaya çıkıyor. İşte ikileminiz: Arabulucu olarak, etik kuralların ve bu itibarla tarafsız olmanız gerektiğinin farkındasınız. Aynı zamanda, işçi lehine yorum ilkesi gereği de hâkim önünde görülecek bir yargılama sonucunun ilgili taraf için daha iyi sonuçlar getirebileceğini tahmin edebiliyorsunuz. Bütün bunları göz önünde bulundurarak, arabulucu adalet temin edemeyebilir, veya başka bir deyişle, arabuluculuk Türk iş hukukunun temellerine aykırıdır diyebilir miyiz? Gönüllü arabuluculuk 2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukukumuza girdi.[1] Beş yıl sonrasında ise, zorunlu arabuluculuk kimi iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak hukukumuzda kabul edildi.[2] 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren tarafların dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmaları gerekmektedir.[3] Bu bağlamda, hukukumuzda ilk kez işçi ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle dava açılması arabuluculuk aşamasının tamamlanması şartına tabii olmuştur.[4] İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk, işçi ve işveren arasındaki güç dengesizliklerinin varlığı ve özellikle işçinin vekil ile temsil edilmediği hallerde arabuluculuğun adil olamayacağı gerekçesiyle birçok akademisyen, meslek birlik ve odaları ve avukatlar tarafından eleştirile gelmiştir.[5] Yukarıdaki farazi olayımıza yeniden dönmek gerekirse, arabulucu böyle bir durumda ne yapmalıdır? Türkiye Arabuluculuk Etik Kuralları md.3 hükmü gereği arabulucu, arabuluculuk sürecini yürütürken tarafsız olmak ve tarafsızlığına şüpheli hâle getirecek davranışlardan kaçınmak zorundadır.[6] Öte taraftan, bahsi geçen Etik Kurallar md.5/f.8 hükmü taraflardan birinin arabuluculuk sürecini, uyuşmazlık konularını ve uzlaşma seçeneklerini kavramakta güçlük çekmesi veya arabuluculuğa etkin bir biçimde katılmakta zorlanması halinde, arabulucunun böyle bir durumdaki tarafın katılma, anlama ve kendi kararını verme hakkına uygun olacak şekilde, tarafa hukuki yardım almasını önermek de dahil olmak üzere gerekli değişiklik önerilerini getirebileceğini ve hatta gerekiyorsa arabuluculuğu bitirebileceğini öngörmektedir.[7] Bu iki hükmün beraber okunması sonucunda, usuli adalet ve taraf selahiyetinin en az arabulucunun tarafsızlığı kadar önemli olduğu sonucuna varabiliriz. Bu itibarla arabulucunun gerekli değişiklik önerilerini getirebilmesi olağandır. Bunu sağlamak için arabulucunun,
İnşaat Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kullanılmasının Önemi
2021
İnşaat sektörü, ülke ekonomileri açısından lokomotif olarak nitelendirilen bir sektördür. İnşaat sektörünü diğer sektörlerden ayıran bazı karakteristik özellikleri vardır. İnşaat sektöründeki projeler tek defaya özgü yapıda, bulunduğu yerin iklimsel koşullarından ve dönemin sosyo-ekonomik özelliklerinden etkilenen, çok farklı disiplinin bir arada bulunduğu ve bu esna-da kendi menfaatlerini olabildiğine korumaya çalıştıkları yapılanmalardır. Bu sayılan özelliklerle beraber inşaat proje süreçlerinde uyuşmazlıkların yaşanması olağan bir duruma gelmektedir...The construction sector is a sector that is described as the locomotive for the national economies. There are some characteristics that distinguish the construction sector from other sectors. The construction projects are unique structures, which are affected by the climatic conditions of the location and the socio-economic characteristics of the period, where many different disciplines coexist and try to protect their interests as ...
Uyuşmazlıkların Çözümünde Üçüncü Taraf Rolü Olarak Arabuluculuk
Conflict resolution is a difficult and arduous process. When the conflicting parties are unable to resolve their problems there is a need to a third-party interventionist outside the conflict. Among the third-party roles, the most common and successful is mediation. In this study, the role of third parties in international relations will be discussed and then mediation will be focused on as a third party role and method. The place, definition, mediation processes, types, methods and history of mediation in international law and theories will be examined. Discussions and approaches about mediation will be evaluated from different perspectives.In the study, it will be defended that the claim that the ideal mediator should be impartial in mediation is not always true de facto.It will be argued that the dichotomy of party or impartiality in mediation should be addressed within the framework of the mediator's management of the process, its approach to the conflicting actors and especially its power and capacity.
İş Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk ve Arabuluculuk Tutanakları
İZMİR BAROSU DERGİSİ, 2020
Arabuluculuk, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde son yıllarda çok hızlı gelişmiş ve ilerlemiştir. Bu gelişmeler kapsamında önceden ihtiyari biçimde ta-raflarca uyuşmazlık çözümünde yararlanılabilen arabuluculuk yöntemi, mevzuatta yapılan değişikliklerle iş, ticaret ve tüketici hukuku uyuşmazlıklarının çoğu için dava şartı haline getirilmiştir. Bu çalışma kapsamında iş hukuku uyuşmazlıkları için ihtiyari ve zorunlu arabuluculuk süreçleri incelenecek, sözleşme niteliği taşıyan arabuluculuk anlaşma tutanaklarının geçerlilik şartları ve iptal edilmesine dair açıklamalar yapıla-caktır. ABSTRACT Mediation has developed and progressed very rapidly in recent years within alternative dispute resolution methods. In the context of these developments, the mediation method, which can be used in dispute resolution by the parties in a prior discretionary manner, has been made a case requirement for most labor and commercial law disputes by amendments to the legislation. Within the scope of this study, voluntary and compulsory mediation processes for labour law disputes will be examined and explainations on the validity conditions and cancellation of mediation agreement minutes which are of the nature of the contract will be made.
2020
Arabuluculuk, tarafsiz bir ucuncu kisinin taraflar arasindaki muzakere surecinde iletisimi sagladigi, muzakereyi kolaylastirdigi; taraflari, uyusmazlik hakkinda kendi cozumlerini dolayisiyla kendi kararlarini olusturmaya tesvik ettigi ve gonulluluk esasina dayanan, gizlilik icinde yurutulen dostane bir uyusmazlik cozum usuludur. Arabulucu, arabuluculuk faaliyetini yuruten gercek kisiyi ifade eder. Arabulucunun isi, uyusmazliga iliskin karar vermek degil, uyusmazliga dusen taraflari etkili bir sekilde bir araya getirip gorusturmek ve kendi cozumlerini bulmalarina yardimci olmaktir. Toplu is hukukunda da, toplu is sozlesmesi icin taraflarin pazarlik asamasinda anlasamamasi durumunda arabuluculuk zorunlu bir kurum olarak kabul edilmistir. Anayasal guvence altinda olan grev ve lokavt hakkina basvurunun adeta on kosulu olarak arabuluculuk kurumu kabul edilmistir. Boylece son care olarak dusunulen ve kimi zaman toplum geneli ile ulkenin sosyo-ekonomik refahi acisindan olumsuz neticelere g...
Ai̇le Hukukuna İli̇şki̇n Uyuşmazliklarda Arabuluculuk
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020
Mediation activities in today's sense started to be carried out in our country with the Law on Mediation In Civil Disputes (LMCD) which entered into force in 2012. Law on Mediation In Civil Disputes envisages two types of mediation and includes regulations about them. These are voluntary mediation and mandatory mediation. The Law defines the eligible disputes for mediation, regardless of whether it is voluntary or mandatory. The definition does not include the types of disputes by counting, only the criteria to be used in determining the eligible disputes for mediation are expressed in the definition. In this study, to contribute to the discussions in the doctrine; the eligibility for mediation of family law disputes, the criteria used to determine the disputes eligible for mediation, family law disputes accepted under LMCD and whether they can be subject to compulsory mediation, family law disputes not accepted under LMCD. 1 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 22/6/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış, bu tarihten bir yıl sonra yürürlüğe girmiştir. Bundan sonra çalışmada Kanun olarak anılacaktır.
Bi̇reysel İş Hukukunda Arabuluculuktan Kaynaklanan Bazi Sorunlar
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Bireysel iş hukukunda arabuluculuk kapsamında en önemli düzenleme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun arabuluculuğu dava şartı olarak öngörmesidir. Bu düzenlemelere göre işçilik tazminat ve/veya alacağı ile işe iade talepli davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerekmektedir. Zorunlu arabuluculuk yargının iş yükünü azaltmaktadır. Ancak aynı zamanda yargı denetiminden uzaklaşma tehlikesi barındırmaktadır ve arabuluculuğun alternatif olma özelliğini zedelemektedir. Ayrıca arabuluculuk görüşmeleri sırasında arabulucu tarafından işçiyi koruyucu hükümlerin uygulanma ihtimali bulunmamaktadır. Dava şartının yerine getirilmesi için arabuluculuk son görüşme tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylı suretinin sunulması gerekmektedir. Taraf vekili tarafından onaylı suretinin sunulması halinde dava şartı yerine getirilmiş olmayacaktır. Arabuluculuk görüşmelerine konu edilmeyen tazminat ve/veya alacak kalemleri yönünden dava şartı yokluğundan dava usulden reddedil...
Ortaklığın Giderilmesinde Arabuluculuk
Özellikle miras kalan malların, tarafların çok sayıda olması ya da iletişim eksikliği nedeniyle anlaşarak bölüşülememesi nedeniyle dava yoluna başvurdukları görülür. 2014 yılı adli istatistiklerine göre 25.000 ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Her ne kadar bu dava sayısı diğer dava türleriyle karşılaştırıldığında az görünse de ortaklığın giderilmesi davalarının ortalama on adet tarafı vardır. Bu da 250.000 taraf ile Türkiye’deki ticari davalardaki toplam taraf sayısından fazladır. Dava sonunda ortaklığa konu malların ya aynen paylaşılmasına ya da icra yoluyla açık artırmada satılarak bedelinin ortaklar arasında paylaşılmasına karar verilir. Satışa karar verilmesi halinde dava ve satış masrafları ile avukatlık ücretleri satış bedelinin ortalama %25 ‘ine varan önemli bir tutarının harcanmasına neden olur. Üstelik satış sonunda oluşan fiyat ortakları tatmin etmeyebilir. Arabuluculuğa başvurmak ortaklığa konu malın bedelinde, fiyatın doğru oluşmaması ve yüksek yargılama giderleri bedeniyle uğranılacak zararı ciddi ölçüde hafifletir.