Vaka Analiz Çalışması: Hafif Düzey Mental Yetersizliği Olan Öğrencinin Özel Eğitim Sınıfından Kaynaştırma Eğitimine Geçişi (original) (raw)

İlkokul 4. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersi Kapsamında Zihinsel Yetersizliği Olan Kaynaştırma Öğrencisine Yönelik Uygulamaları

Bu araştırmanın amacı; sınıf öğretmenlerinin, zihinsel yetersizliği olan kaynaştırma öğrencileri için sosyal bilgiler dersi kapsamında yaptıklarını belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, Bolu il merkezindeki ilkokulların 4. sınıfında görev yapan ve sınıflarında kaynaştırma öğrencisi bulunan 5 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Öğretmenlerin sosyal bilgiler dersi kapsamında kaynaştırma öğrencilerine kaynaştırma ilkelerine uygun olarak ders işlemede özen gösterdikleri, fakat öğrenciye yönelik bazı uygulamalarda yeterli bilgiye sahip olmadıkları bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca kaynaştırma süreci içerisinde yer alması gereken kurum ya da kişilerin bu süreçte işbirliği sergilemedikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Kaynaştırma Programına Devam Eden Hafif Düzeyde Zihin Engelli Çocukların Sosyal Yeterlilikleri

Hacettepe Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi-hacettepe University Journal of Education, 2013

Bu calisma, kaynastirma programlarina devam eden zihin engelli cocuklarin anne-baba ve ogretmen degerlendirmelerinden elde edilen sosyal davranis olcumlerinin karsilastirmali olarak incelenmesi amaciyla yurutulmustur. Ayrica, sosyal davranislarin yasla iliskisi, egitim suresi ve alinan egitim tipine gore farklilik gosterip gostermedigi degerlendirilmistir. Arastirmaya Ankara ili merkez ilcelerindeki okullara kaynastirma programi kapsaminda devam eden 4-18 yas grubundaki toplam 106 cocugun anne-baba ve ogretmenleri katilmistir. Anne-baba ve ogretmen uyarlamalari arasindaki korelasyon katsayilari dusuk ya da ilimli duzeyde iliskiye isaret etmistir. Yasla birlikte anne-baba ve ogretmen bildirimine gore olumlu sosyal davranislarin arttigi ve problem davranislarin bazi alt boyutlarinin azaldigi belirlenmistir. Bununla birlikte, sosyal davranislarin yasla iliskisi anne-baba ve ogretmen bildirimleri arasinda farklilik gostermistir. Anne-baba uyarlamasinda hiperaktif/asiri duyarli alt olcek...

Kapsayıcı Pedagoji: Kaynaştırma Öğrencisinin Psikopatolojik Açıdan Analizi

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 2020

Kapsayıcı pedagoji, bireysel farklılıkları olan öğrencilerin öğrenmede ihtiyaç duydukları bireysel öğrenme stillerine ve öğretim sırasında da öğretmenlerin bu farklılıklara yönelik cevap verebilmelerine odaklanarak öğrenme fırsatlarıyla karakterize edilen zengin bir öğrenme ortamının geliştirilmesini amaçlar. Ülkemizde yetersizliği olan birey sosyolojisi üzerine yapılan çalışmalar gelişim kaydederken, yetersizliği olan birey psikoloji alanında yapılan çalışmalar halen başlangıç evresinde denilebilecek düzeydedir. Bu çalışmada, rekabet ve ek/özel eğitim kavramlarına sıkışmış bütünleştirici eğitime tabi olan özel gereksinimli öğrencilerin karşı karşıya kalabilecekleri kaygı ve depresyon gibi psikopatolojik duygu durumlarının çocukların akademik başarı ve sosyal uyumlarına etkisi incelenmiştir. Ayrıca bu çalışmada bütünleştirici eğitiminin tüm sorumluluğunu yüklenen öğretmenlerin, öğrencilerin yetersizlik ya da güçlüklerine bağlı olarak deneyimleyebilecekleri duygu durumlarına ilişkin farkındalıklarını arttırmak amaçlanmıştır.

İlkokul Düzeyinde Kaynaştırma Eğitimi Veren Eğitimcilerin Özel Eğitim Öğrencilerinin Sorunlarına Yaklaşımı

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL, 2018

Bu araştırmanın amacı, Kırıkkale il merkezinde ilkokulda kaynaştırma eğitimi alan engelli öğrencilerin ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda özel eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sürecinde ortaya çıkan problemlerin belirlenmesidir. Çalışma kapsamında; sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve idarecilerden oluşan toplam 61 eğitimciyle yüz yüze yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Bulgular fiziksel, eğitimci, aile, engelli öğrencinin kendisi, akran, ders araç-gereçleri ve müfredat konu başlıkları altında gruplandırılmıştır. Çalışmada eğitimcilerin görüşleri cinsiyet ve engelli öğrenciyle çalışma süresi değişkenlerine göre sınıflandırılmış, bu verilerin analizinde bağımsız örneklem t testi analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; engelli öğrencilerin yaşadıkları sorunların engel tür ve derecelerine göre farklılık gösterdiği ve öğrencilerin ihtiyaç duydukları eğitimi gerektiği biçimde alamadıkları görülmektedir. Yapılan t testti sonuçlarına göre ise; eğitimcilerin engelli öğrencilerin eğitim yaşantılarını etkileyen toplam 26 maddeden oluşan sorunlara ait görüşlerinin cinsiyet değişkeninden bağımsız olduğu, fakat bu sorunlardan 5 tanesi ile engelli öğrenciyle çalışma süresi değişkeni arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Özel eğitim, kaynaştırma eğitimi, engelli öğrenci, okul sorunları, özel eğitimde sorunlar.

Kaynaştırma Öğrencisi Olan Sınıf Öğretmenlerinin Okuma Güçlüğü İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesi

Bu araştırmanın amacı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'de kaynaştırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüğüne yönelik görüşlerinin incelenmesidir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. KKTC'de kaynaştırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerine okuma güçlüğü ile ilgili görüşlerini ortaya koymak için araştırmacılar tarafından hazırlanıp, uzman görüşü alınan görüşme soruları yöneltilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu KKTC'nin Gazimağusa bölgesindeki bir ilkokulda görev yapan 10 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmadan elde edilen verilerin analiz edilmesinde betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüğüne ile ilgili görüşleri tespit edilmiştir. Sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüğü yaşayan öğrencilere Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) uyguladıkları, genelde bireysel çalışmalar yürüttükleri, okuma güçlüğünün nedenlerinin öğrencinin hazırbulunuşluğunun olmaması ve ailelerin ilgisizliği olarak belirledikleri, bireysel değerlendirme yaptıkları, fakat öğrencilerin gelişim süreci ile ilgili ayrı bir değerlendirme yapmadıkları belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, ilgili alanyazın ışında tartışılarak uygulama ve ileri araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programı Öğrencilerinin Kaynaştırma Eğitimine Yönelik Tutumlarının İncelenmesi

oc.eab.org.tr

Özel eğitim alanında çok fazla görev ve sorumlulukları olan rehber öğretmen ve rehber öğretmen adaylarının kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarını inceleyen bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Dolayısıyla rehber öğretmen adaylarının kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarını etkileyen faktörlerin araştırılması önemli görülmektedir. Genel tarama modelinde gerçekleştirilen bu araştırmanın çalışma grubunu 2007-2008 eğitim-öğretim yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi ve Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programına devam eden 324 3. ve 4. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen “Bilgi Formu” ve “Kaynaştırmaya İlişkin Görüşler Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen verilerinin analizinde bağımsız gruplar için t-testi tekniği kullanılmıştır. Araştırma bulguları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programı öğrencilerinin kaynaştırma eğitimine ilişkin tutumlarının çeşitli değişkenler açısından anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir.

Kaynaştırma Uygulamasını Yürüten Öğretmenlerin Duygusal Emek ve Tükenmişlik Düzeylerinin İncelenmesi

Çocuk ve Gelişim Dergisi, 2018

Eğitim bir toplumun geleceğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Ancak bir toplumun geleceğinde, sadece eğitim tek baĢına bir anlam ifade etmez. Aynı zamanda bu eğitim faaliyetlerini yerine getirecek öğretmenlerin de, tutumu ve bilgisi bu süreçte önemlidir. Üstelik öğretmen sınıfında atipik geliĢim gösteren öğrencileri de içine alacak Ģekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini geliĢtirebilmelidir. Ancak öğretmenlerin atipik geliĢim gösteren öğrencileriyle çalıĢırken, aynı zamanda duygusal anlamda bir emek harcamaları gerekebilir. Duygusal emek, öğretmenlerin eğitim faaliyetlerini yürütürken kullandıkları duygu ve davranıĢları düzenleyebilme kapasitesi olarak tanımlanmakla birlikte tükenmiĢliğe yol açabileceği de ifade edilmektedir. Özellikle kaynaĢtırma uygulamasını yürüten öğretmenlerin duygusal emek davranıĢlarını yoğun olarak kullanmaları sonucunda tükenmiĢliği de sıklıkla yaĢayabilecekleri düĢünülebilir. Bu düĢünceden hareketle araĢtırmada, kaynaĢtırma uygulamasını yürüten öğretmenlerin duygusal emek ve tükenmiĢlik düzeylerinin bazı değiĢkenlere göre farklılaĢıp farklılaĢmadığını belirlemek ve duygusal emek ile tükenmiĢlik düzeyleri arasında iliĢki olup olmadığını saptamak amaçlanmıĢtır. Tanımlayıcı olarak gerçekleĢtirilen araĢtırma, Çankırı Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü"ne bağlı olan ilk ve ortaöğretim düzeyinde, sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi olan 70 öğretmenle gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırma için etik kurul onayı Çankırı Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü"nden alınmıĢ, alınan etik kurul onayından sonra okullara gidilerek çalıĢmanın amacı okul yönetici ve öğretmenlerine anlatılmıĢ, araĢtırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden öğretmenlerle çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak "Genel Bilgi Formu", "Duygusal Emek Ölçeği" ve "TükenmiĢlik Ölçeği" kullanılmıĢtır. AraĢtırmaya dahil edilen öğretmenlerin %50"si kadın, %50"si erkek, %42,9"u 21-30 yaĢ grubunda, %31,4"ü 16 yıl ve üzeri kıdeme sahipken, %64,3 öğretmenin sınıfında zihinsel yetersizliğe sahip öğrenci bulunmaktadır. AraĢtırma sonucunda cinsiyetin, yaĢın, mesleki kıdemin, kaynaĢtırma öğrencisinin yetersizlik türünün duygusal emek ölçeğinin bazı alt boyutlarında, medeni durumun, kaynaĢtırma öğrencisinin yetersizlik türünün ise tükenmiĢlik ölçeğinin duyarsızlaĢma alt boyutunda anlamlı farklılığa neden olduğu görülürken, duygusal emek ve tükenmiĢlik ölçeğinin alt boyutları arasında anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara bağlı olarak,

Türkiye’de Okul Öncesinde Kaynaştırmaya İlişkin Yapılan Çalışmaların İncelenmesi

2013

Bu arastirmada, Turkiye’de okul oncesinde kaynastirmaya iliskin yapilan calismalarin tematik dagilimlari incelenmistir. Tarama modelinin kullanildigi arastirmaya 1992-2013 yillari arasinda okul oncesi donemde kaynastirmaya iliskin yapilan 8 derleme calismasi, 43 tarama modeli ve 3 tane deneysel calisma olmak uzere 54 calisma dâhil edilmistir. Dokuman analiz teknigi kullanilarak yapilan arastirma sonucunda, ilk calismalarin cogunun kaynastirmaya iliskin genel bilgilerin yer aldigi derleme calismalar oldugu gorulmektedir. Daha sonraki calismalarda okul oncesinde kaynastirmaya iliskin gorus, tutum, bilgi ve bakis acisinin cesitli degiskenlere gore incelendigi belirlenmistir. En fazla incelenen konunun ogretmen gorus, tutum, bilgi, bakis acisi ile ilgili calismalar oldugu, daha sonra anne babalara iliskin gorus, tutum, bilgi ve bakis acisinin yer aldigi, cocuklarin gorus, tutum, bilgi ve bakis acisina iliskin sinirli sayida calismanin yapildigi, yoneticilere iliskin ise sadece tek bir c...

Kaynaştırma Uygulamasına Devam Eden Engelli Öğrencilerin Velilerinin Kaynaştırmaya Yönelik Tutumları-II

2014

Bu araĢtirmanin temel amaci engelli ogrenci velilerinin kaynaĢtirmaya yonelik tutumlarini belirlemektir. AraĢtirma iliĢkisel tarama modelinde betimsel bir caliĢmadir. AraĢtirma, Adana ili Seyhan, Yuregir, Cukurova ve Saricam ilcelerinde, hafif ve orta duzeyde zihinsel engellilerin kaynaĢtirildigi okullarda, cocugu kaynaĢtirma egitimine devam eden 100 veli ile gercekleĢtirilmiĢtir. Bu araĢtirmada veri toplama araci olarak, ailelerin kaynaĢtirmaya yonelik tutumunu olcmek icin Ozbaba (2000) tarafindan geliĢtirilen “Tutum Olcegi” kullanilmiĢtir. AraĢtirmada ayrica, velilerin bireysel ozelliklerini ve kaynaĢtirma uygulamalarinda karĢilaĢtiklari sorunlarla yaptiklari uygulamalara yonelik goruĢlerini belirlemek amaciyla araĢtirmacilar tarafindan hazirlanmiĢ bilgi formu kullanilmiĢtir. Velilerin kaynaĢtirma egitimine yonelik tutumlarina bakildiginda; genel olarak olumlu tutuma sahip olduklari ve kaynaĢtirma ogrencisi velilerinin cogunlugunun cocuklarinin aldigi kaynaĢtirma egitiminden memnu...