Hemşirelik Öğrencilerinin Laboratuvar Uygulamalarındaki Bilgi ve Becerileri ile Sınav Kaygısı İlişkisinin İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
Black Sea Journal of Health Science, 2021
Araştırma son sınıf hemşirelik öğrencilerinin koronavirüs salgını sürecinde klinik uygulamada yaşadıkları kaygıyı belirlemek amacıyla duygu, düşünce ve deneyimlerini daha iyi değerlendirme olanağı verdiği için niteliksel yöntemlerden biri olan odak grup görüşme tekniği kullanılarak yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanan, öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerini içeren soru formu ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Etik kurul izni alınmıştır. Katılımcılara çalışma hakkında bilgi verilip, bilgilendirilmiş onamları alınmıştır. Araştırmanın verileri içerik analizi kullanılarak analiz edilmiş ve öğrencilerin yaşadığı duygular, uygulama sürecinde yaşanan sorunlar, pandemi sürecinin hemşirelik eğitimine etkisi konusunda görüşler ve öneriler olmak üzere dört tema belirlenmiştir. Öğrencilerin koronavirüse yakalanma, temaslı olma, ailelerine, hastalara ya da sağlık çalışanlarına bulaştırma ve taşıyıcı olma, eğitimlerinin kesintiye uğrama...
SDÜ Sağlık Bilimleri Dergisi
Bu çalışma, Sağlık Yüksekokulu hemşirelik bölümü öğrencilerinin klinik uygulamaya çıkmadan önce kaygı düzeylerinin ve stresle başa çıkma tarzlarının belirlenmesi amacı ile tanımlayıcı ve ilişki arayıcı olarak yapılmıştır. Materyal-Method: Çalışma Şubat-Mart 2010 tarihleri arasında bir sağlık yüksekokulunda, klinik uygulamaya çıkacak olan 1. 2. ve 3. sınıf hemşirelik bölümü öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Okulda öğrenim gören toplam öğrenci sayısının az olması nedeniyle (N=250), çalışmaya katılmayı kabul eden öğrencilerin tümü (n:140) araştırma kapsamına alınmıştır. Veriler anket formu, Durumluluk Kaygı Envanteri (DKE) ve Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği (SBTÖ) kullanılarak toplanmış, tanımlayıcı istatistikler, Independent t, One Way ANOVA (Post hoc: Bonferroni), Mann Whitney U, Kruskal Wallis Varyans Analizi ve Pearson Korelasyon testleri ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmada öğrencilerin %82' sinin kız, %59'unun 18-20 yaş grubunda, %90'ının şehir dışından geldiği, %44'ünün arkadaşları ile birlikte evde kaldığı belirlenmiştir. Öğrencilerden %59'u bölüme isteyerek geldiğini, %54'ü iş garantisi olduğu için bölümü tercih ettiğini, %83'ü mesleği sevdiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %82'si klinik uygulamaya çıkmadan önce genellikle hastane ortamına bağlı bilinmezlik, yanlış yapma ve sınıfta kalma korkusu nedeni ile gerginlik-sıkıntı yaşadıklarını ve %63'ü bu sorunlarla baş etmeye çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmada, kız öğrencilerin kaygı puan ortalamaları 45,49±10,49, erkek öğrencilerin 40,00±12,35 olarak bulunmuştur (p<0,05). Ayrıca, kız öğrencilerin SBTÖ alt grup puan ortalamalarından çaresiz yaklaşım, erkek öğrencilerin ise iyimser yaklaşım puan ortalamalarının yüksek olduğu bulunmuştur (p<0,05). Sonuç:Öğrencilerin klinik uygulamalardan istenilen kazanımları sağlayabilmeleri için; klinik uygulamaya çıkmadan önce stres ve kaygı yaşama durumlarının belirlenerek baş etmelerinin güçlendirilmesi önerilmektedir.
Journal of Nutrition and Dietetics
Amaç: Bu çalışma, sınava hazırlanan öğrencilerde sınav kaygısı ile antropometrik ölçümler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bireyler ve Yöntem: Çalışma, Aralık 2019–Mart 2020 tarihleri arasında Ankara’da bulunan özel bir öğretim kursunda 11. ve 12. sınıflarda öğrenim görmekte olan, 16-18 yaş arası 142 kız, 83 erkek olmak üzere toplam 225 gönüllü lise öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Öğrencilerin kişisel özellikleri, sağlık durumları, beslenme alışkanlıkları bir anket aracılığıyla sorgulanmış ve antropometrik ölçümleri alınmıştır. Sınav kaygısını ölçmek amacıyla Revize Edilmiş Sınav Kaygısı (Revised Test Anxiety Scale-RTA) ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 17.38±0.65 yıldır. Erkek öğrencilerin RTA ölçeği puan ortalamaları (41.00±10.69) kız öğrencilere göre (46.21±11.45) daha düşük bulunmuştur (p<0.05). Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş, öğrenim durumu, eğitim görülen liseye göre RTA ölçeği puan ortalamaları arasında...
Portfolyonun Öğrencilerin Sınav Kaygıları Üzerine Etkisi
The purpose of study was to investigate the effect of the portfolio on students' removal of test anxiety in sixth grade science and technology lesson. In research experimental design with experimental and control groups was used. Test anxiety scale was given as pre and post test to both classes. Reliability value of the scale was found KR20= .77. For the validity of the scale, opinions of 5 experts were taken. Scale is made up of 36 articles and is divided into 5 different dimensions. Results showed that experimental group students' some of the test anxiety was ceased with respect to control group students.
2018
Bu arastirmanin amaci universiteye hazirlanan lise son sinif ogrencilerinde sinirlilik algisi ile sinav kaygisi arasindaki iliski’yi saptamaktir. Bu amac dogrultusunda arastirma Batman ili merkezinde lise son sinifa devam eden ogrencilerin devam ettigi uc meslek lisesi, uc fen/anadolu lisesi ile uc genel liseden 210 kiz, 254 erkek olmak uzere toplam 464 ogrenci uzerinde uygulanmistir. Arastirmada 5 maddeden olusan bir “Kisisel Bilgi Formu”, 20 maddeden olusan, Spielberger ve arkadaslarin 1979’da gelistirdigi, Oner (1990) tarafindan Turkce’ye uyarlanan, likert tipi bir olcek olan “Sinav Kaygisi Envanteri” ile Boysan ve Kayri (2006) tarafindan gelistirilen ve 30 maddeden olusan besli likert tipi olan “Sinirlilik Şemalari Olcegi” kullanilmistir. Arastirma hipotezleri SPSS 20 programiyla analiz edildi. Ilk once Sinav Kaygisi Envanteri ile Sinirlilik Şemalari Olcegi ile ilgi elde edilen bulgular (ortalama, yuzde ve standart sapmalar) betimsel istatistikle elde edildi. Daha sonra Kolmogor...
Öğretmen Adaylarının Laboratuvar Güvenlik İşaretleri Konusundaki Farkındalıkları
2019
Bu arastirmada ogretmen adaylarinin laboratuvar guvenlik isaretlerine yonelik farkindaliklari incelenmistir. Tarama modelinde gerceklestirilen arastirmanin calisma grubunu Kuzey Kibris Turk Cumhuriyetindeki bir universitede ogrenimlerine devam etmekte olan 58 sinif ogretmeni adayi olusturmaktadir. Arastirmanin verileri, arastirmacilar tarafindan gelistirilen “laboratuvar guvenlik isaretleri farkindalik formu” ile toplanmistir. Arastirmadan elde edilen veriler betimsel analiz yontemiyle cozumlenmistir. Ogretmen adaylarinin ifadelerine ait frekans ve yuzde degerleri kullanilarak aciklayici sekil, grafik ve modeller olusturulmustur. Verileri ayrintili bir sekilde betimlemek amaciyla ogretmen adaylarinin dogrudan ifadelerine de yer verilmistir. Arastirmadan elde edilen sonuclara gore ogretmen adaylarinin laboratuvar guvenlik isaretlerine yonelik farkindaliklarinin dusuk duzeyde oldugu belirlenmistir. Bu durumun kisitli laboratuvar ders saatleri icerisinde konuya fazla deginilmemesi ve o...
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Bu çalışmada özel/üstün yetenekli lise öğrencilerinin sınav kaygısı puanları üzerinde yaratıcı drama temelli sınav kaygısı ile başetme çalışmasının etkililiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın deney ve kontrol grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılında Bilim ve Sanat Merkezine devam eden 28 özel/üstün yetenekli lise öğrencisi oluşturmuştur. Bu öğrencilerden 14'ü deney (5 erkek, 9 kız) grubunda 14'ü kontrol grubunda (4 erkek, 10 kız) yer almaktadır. Çalışmada deney grubuna katılanlar gönüllülük esasına göre belirlenmiştir. Deney grubu ile 60 dakika süren 6 oturumluk yaratıcı drama temelli sınav kaygısı ile başetme çalışması yapılmıştır. Çalışmada 20 maddeden oluşan Sınav Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada ön-test, son-test, kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Yaratıcı drama temelli sınav kaygısı ile başetme eğitimi çalışmasına katılan deney grubu katılımcılarının ve bu uygulamaya katılmayan kontrol grubu katılımcıların son test puanları karşılaştırılmış ve sınav kaygısı son test puanlarında deney grubu lehine anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
Öğrencilerin Hemşirelikte Araştırmalara Yönelik Tutum ve Farkındalıkları
Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi, 2020
The aim of this study is to determine the attitudes of nursing students towards research and developments in nursing and to raise awareness about the importance of the subject. Methods: The universe of the study consisted of 174 second and fourth year students studying in the nursing department of a university's health college located in the Mediterranean Region (89.65%). The sample of this descriptive study was composed of 156 students. Introductory Information Form and "Nursing Students' Attitudes to and Awareness of Research and Development within Nursing Scale" were used to collect data. To evaluate the data percentage frequency distribution, mean, Independent Sample t Test, Mann-Whitney U Test and Kruskal-Wallis Test were used. Results: The average age of the students was 20.85 ± 12.09. 66.02% were female and 66.6% were 2nd year students. 50.64% of the students stated that they attend scientific meetings; 41.66% had never read a scientific journal, 60.89% took a research course, 59.61% did not take a biostatistics course and 84.61% did not have any research experience. The students ' attitude and awareness point average was 122.03 ± 16.28. This study significant difference was found only between age and scale score average (p < 0.05). Conclusion: Student nurses ' attitudes toward conducting research are positive. The average score of younger students, women, second year students, graduates of science high school, working as nurses, who do not have scientific research experience, those who read scientific journals was higher. It is recommended to plan training for nursing students to increase their attitudes and awareness towards research and to conduct similar studies after graduation.
Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi
Amaç: Bu çalışmanın amacı, senaryo temelli yüksek gerçeklikli simülasyon eğitiminin öğrencilerin intravenöz kateterizasyon becerileri ile endişe düzeyleri üzerine etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Araştırma yarı deneysel olarak planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini ve örneklemini 48 birinci sınıf hemşirelik bölümü öğrencisi oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerini içeren soru formu, 'Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği' ve 'İntravenöz Kateterizasyon Beceri Kontrol Listesi' kullanılmıştır. Simülasyon laboratuvarında eğitim için hasta odası olarak donanımlı hale getirilmiş bir salonda insan vücudunu simüle edebilir yapıda bir simülatör kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %81.2'si kadınlardan oluşmaktadır ve %95.8'si lise mezunudur. Öğrencilerin demonstrasyon eğitimi sonrası ve senaryo temelli yüksek gerçeklikli simülasyon eğitimi sonrası intravenöz kateterizasyon beceri kontrol listesinden aldıkları puanlar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Demonstrasyon eğitimi öncesi ile sonrası ve demonstrasyon eğitimi öncesi ile simülasyon eğitimi sonrası öğrencilerin durumluk ve süreklilik kaygı puanları arasındaki fark anlamlıdır (p<0.05). Demonstrasyon eğitimi sonrası ile simülasyon eğitimi sonrası kaygı düzeyleri arasındaki fark anlamlı değildir (p>0.05). Sonuç: Öğrencilerin eğitiminde senaryo temelli yüksek gerçeklikli simülasyon yönteminin kullanımı intravenöz kateterizasyon becerilerini olumlu yönde etkilemiştir ancak kaygı düzeylerini etkilememiştir.