Ortaokul Öğrencilerinin 21. Yüzyıl Öğrenme Beceri Düzeylerinin Cinsiyet ve Sınıf Seviyesine Göre İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
Ortaokul Öğrencilerinin 21. Yüzyıl Öğrenme Becerileri
Bu araştırmada, ortaokul öğrencilerinin 21. yüzyıl öğrenme becerilerine sahip olma düzeylerininin çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Betimsel tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmanın örneklemini, tabakalı örnekleme yöntemi ile belirlenen toplam 920 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak ortaokul öğrencilerinin 21. yüzyıl öğrenme becerilerini kullanma düzeylerini belirlemek amacıyla "21. Yüzyıl Öğrenme Becerileri Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde, betimsel istatistikler ve fark analizleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, ortaokul öğrencilerinin 21. yüzyıl öğrenme becerilerini genel olarak yüksek düzeyde algıladıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin aktif öğrenme becerilerini orta düzeyde; öğrenmeyi öğrenme, problem çözme, işbirliği ve iletişim becerilerini ise yüksek düzeyde algıladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere kıyasla; 7. sınıf öğrencilerinin 6. ve 8. sınıf öğrencilerine kıyasla; bilgisayar, akıllı telefon ve tablet bilgisayar gibi teknolojik araçlara sahip olan öğrencilerin bu teknolojik araçlara sahip olmayan öğrencilere kıyasla 21. yüzyıl öğrenme becerilerini daha yüksek düzeyde algıladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda, ortaokul öğrencilerinin genelde 21. yüzyıl öğrenme becerilerinin özelde ise aktif öğrenme becerilerinin geliştirilmesi için, öğrencinin süreçte aktif olacağı ve öğrenme sorumluluğunu üstleneceği öğrenci merkezli öğretme-öğrenme ortamlarının oluşturulması önerilebilir.
Turkish Studies-Educational Sciences, 2021
The aim of this study is to determine the level of using 21st century learning and innovation skills of secondary school students. In the study, descriptive survey method was used. Data of the study were obtained using the "21st Century Learning and Innovation Skills Scale", which is a Likert type scale. The scale was examined by Afyon Kocatepe University Social and Human Sciences Scientific Research and Publication Ethics Committee and found ethically appropriate (Decision Date and Number: 18.12.2020-270). The sample of the study consisted of 811 students studying in 5th, 6th, 7th and 8th grades of secondary schools in Central district of Kütahya Province. In the analysis of the data, the frequency and percentage values were used to determine the distribution of the scores, t-test for independent samples and one-way analysis of variance technique was used to determine the significance of the difference between and variables. In the study, it was obtained that the scores of the students obtained from the sub-dimensions of the scale and the total mean score were at high level. The high mean scores showed that students frequently used their learning and innovation skills. As a result of the conducted analysis, it was found that there were significant differences between the students' scores in terms of gender, the education level of fathers, the education level of mother and monthly income of the family variables. Based on the obtained results, it can be argued the curriculum revised according to current approaches and the learning experiences of students in their school and social environments were effective in the development of 21st century learning and innovation skills. * "Bu araştırma, 12-14 Aralık 2020 tarihleri arasında çevrimiçi olarak düzenlenen 18. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi'nde aynı başlıkla özet bildiri olarak sunulan çalışmanın genişletilmiş halidir.
SOCIAL SCIENCES STUDIES Journal, 2024
The aim of this study was to determine the reading strategies metacognitive awareness levels of middle school students and to determine its relationship with gender, grade, and number of books read. The study was conducted in two schools in Diyarbakır province center, and 312 students studying in these schools and determined by random sampling method participated in the study. The data of 10 of the students were excluded from the data set because their data were found to be unreliable. The data were collected with the Reading Strategies Metacognitive Awareness Inventory developed by Mokhtari and Reichard (2002) and adapted into Turkish by Öztürk (2012). The internal consistency values of the scale in this study were recalculated and Cronbach's alpha value was found to be .91 for the whole scale. When the reliabilities of the sub-dimensions of the scale were examined, it was found that "General Reading Strategy" had a reliability value of .89, "Problem Solving Strategy" had a reliability value of .80 and "Supporting Reading Strategies" had a reliability value of .87. In the analysis of the data, frequency and percentage distributions were prepared with SPSS 21.0 package program. As a result, the general average of middle school students' reading strategies metacognitive reading awareness levels was found to be 39.03. When the obtained data were analyzed in sub-dimensions, it was concluded that it was 49.6 in the dimension of supporting reading strategies, 29.4 in problem solving strategy and 38.1 in general reading strategy. According to the findings obtained from the students' gender and grade variables and the metacognitive reading awareness levels of reading strategies, no statistical difference was found. When the arithmetic mean of the findings is examined, it is seen that the reading strategy metacognitive awareness levels of female students are better than male students in upper grades and lower grades except for the eighth grades. In addition, it was determined that there was a proportionally significant difference between the students' metacognitive awareness of reading strategies and the number of books they read in a year in favor of those who read more books.
Mediterranean Journal of Educational Research, 2020
Bu araştırmada öğrencilerin mevcut değerlendirme deneyimlerinin ortaya koyulması ve bu deneyimlerin cinsiyet, okul ve sınıf düzeyi değişkenleri açısından nasıl farklılaştığının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma 2018-2019 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde Zonguldak'ın iki ilçesinde bulunan Fen, Anadolu ve Endüstri Meslek Liselerinde öğrenim gören farklı sınıf seviyelerindeki öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi sekiz ortaöğretim kurumunda öğrenim gören 1041 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak 'Değerlendirme Deneyimi Ölçeği (DDÖ)' kullanılmıştır. DDÖ, Gibbs ve Simpson (2003)'ın Assessment Experience Questionnaire temel alınarak ve yeni maddeler eklenerek ölçek oluşturulmuştur. Ölçeğin faktör analizi çalışmaları yapılmış olup, bu çalışma için yeterli geçerlik ve güvenirlikte olduğu belirlenmiştir. DDÖ, 13 maddeden ve üç alt boyuttan (çalışma çabasının miktarı ve dağılımı, sınav ve öğrenme, ödevler ve öğrenme) oluşmaktadır. Verilerin analizinde SPSS 20 paket programıyla öğrencilerin değerlendirme deneyimleri, cinsiyet, sınıf düzeyi ve okul düzeyi değişkenleri temelinde incelenmiş, frekans ve yüzde değerleri hesaplanmıştır. Ayrıca bu değişkenlere göre deneyimlerin nasıl farklılaştığı belirlenmiştir. Veriler, normallik varsayımlarını sağlamadığı için, parametrik olmayan testler kullanılarak analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda kız ve erkek öğrencilerde yeterli düzeyde ders çalışma alışkanlığının olmadığı bulunmuştur. Öğrencilerin cinsiyet değişenine göre değerlendirme deneyimlerinde kız öğrencilerin lehine anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur. Bütün sınıf düzeylerinde öğrencilerin ödevlere ve sınavlara bakış açısıyla, ders çalışma alışkanlıkları benzerlik göstermektedir. Ayrıca farklı okul düzeyindeki öğrencilerinin değerlendirme deneyimlerinin birbirinden farklı olduğu bulunmuştur.
Ortaokul Öğrencilerinin Okur Öz Algı Düzeylerinin Cinsiyet, Sınıf, Okuma Ortamı ve Sıklığı Açısından İncelenmesi
This study aims to investigate secondary schools students' reader self-perception and its relationship with the variables gender, grade level, student’s and family's reading frequency and their preferences of reading environment. In the 2013-2014 academic year, a total of 549 students including the fifth, sixth seventh and eighth grade students were randomly selected from five schools in two different cities, located in the Central Anatolia region in this study. The scores of female students' levels of reader self-perception were higher than male students. Regarding the grade level, it was found that there is statistically significant difference among grades in their levels of reader self-perception. With regards to reader self-perception level of the students in this research, the frequency of reading, and frequency of family reading differed statistically significantly. In addition, students who prefer online reading have higher scores of reader self-perception levels than those who prefer in print reading.
ÖZET Bu çalışmanın amacı üstün yetenekli ortaokul öğrencilerinin fen öğrenmede zihinsel risk alma davranışlarının cinsiyet ve sınıf düzeyi açısından incelenmesidir. Çalışmada 53 altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf üstün yetenekli öğrenci yer almıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, fen bilimleri başarı testi, zihinsel risk alma ölçeği ve bireysel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için Spearman Rho korelasyon katsayısı hesaplanmıştır, karşılaştırmalar için ise Kruskal Wallis testi ve Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları üstün yetenekli öğrencilerin fen öğrenmede zihinsel risk alma ile fen bilimleri başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif bir ilişki olduğunu göstermiştir. Karşılaştırmalara ilişkin bulgular ise 8. sınıfların diğer sınıflardan istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha düşük fen öğrenmede zihinsel risk alma davranışı düzeylerine sahip olduklarını göstermiştir. Fakat cinsiyet açısından gruplar arasında zihinsel risk alma düzeylerinde anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. ABSTRACT The purpose of this study is to examine intellectual risk taking levels of middle school gifted students in learning science in terms of gender and grade level. The study is consisted of 53 sixth, seventh and eighth grade gifted students. As data collection tools, science achievement test, intellectual risk taking scale and personal information form were used. Collected data were analyzed by Spearman Rho for associations, Kruskal Wallis Test and Mann-Whitney U tests for comparisons. The findings revealed that there was a statistically significant negative relationship between science achievement and intellectual risk taking levels of middle school gifted students. Findings about the comparisons showed that eight grade student had lower levels of intellectual risk taking than seventh and sixth grade students. But there was no significant difference in intellectual risk taking levels in terms of gender.
Ortaokul Öğrencilerinin Bilim İnsanı Algıları ile Cinsiyet ve Öğrenim Düzeyi Arasındaki İlişki
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim öğrencilerinin bilim insanına yönelik algılarıyla cinsiyet ve öğrenim düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmaya Düzce merkez ilçedeki dört farklı ortaokulda öğrenim gören 422 altıncı ve yedinci sınıf öğrencisi katılmıştır. Fakat 66 öğrencinin metafor ifadelerini yanlış doldurmaları veya boş bırakmaları nedeniyle 356 öğrencinin verisi analiz birimine dahil edilmiştir. Araştırmada uygulama 2013-2014 öğretim yılında yapılmıştır. Öğrencilerin bilim insanına yönelik algılarını belirlemek için metafor tekniği kullanılmıştır. Bu çerçevede öğrencilerden “Bilim insanı……………………’dır/dir. Çünkü ……….” ifadesindeki birinci cümlede boş bırakılan bölüme bilim insanını bir şeye benzeterek mecazlamaları, ikinci cümlede ise ortaya koydukları mecazı açıklamaları istenmiştir. Verilerin analizinde ilk olarak metaforlar aracılığıyla elde edilen veriler içerik analiziyle analiz edilerek bilim insanına yönelik kavramsal kategoriler tanımlanmıştır. İkinci aşamada ise, cinsiyet ve öğrenim düzeyi ile bilim insanına yönelik kavramsal kategorilerin frekansları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemek için ise parametrik olmayan testlerden Ki Kare Testi kullanılmıştır. Analiz sonucunda cinsiyet ile öğrencilerin bilim insanı algıları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuştur. Öğrenim kademesi açısından ise istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede öğrencilerin öğrenim kademesi yükseldikçe bilim insanına yönelik daha olumlu algıya sahip oldukları düşünülmektedir.
2017
Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin üstbiliş farkındalıklarının ve bilimin doğasına yönelik görüşlerinin, cinsiyet ve akademik başarı değişkenlerine göre belirlenmesidir. Çalışma, nicel araştırma desenlerinden kesitsel tarama modelindedir ve çalışmada öğrencilerin üstbiliş ve bilimin doğasına yönelik görüşlerini belirlemek için iki ölçek kullanılmıştır. Bu ölçekler Üstbiliş Farkındalık Ölçeği (Junior Metacognitive Awareness Inventory) ve Bilimin Doğası Görüşler Ölçeğidir (Nature Of Science Instrument). Araştırmanın çalışma evrenini 2014-2015 eğitim öğretim yılında Aydın ili Merkez ilçedeki ortaokullarda öğrenim görmekte olan 5. 6. 7. ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Aydın ili Merkez ilçede bulunan ortaokullardan tabakalı örnekleme yöntemiyle seçilen beş ortaokulun 5. 6. 7. ve 8. sınıflarında öğrenim görmekte olan toplam 641 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilerin üstbiliş ve bilimin doğası görüşlerinin cinsiyet ve akademik başarılarına göre değişimi çoklu varyans analizi (MANOVA) ile test edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin akademik başarılarına göre farklılığın hangi seviyeler arasında olduğunu tespit etmek için Tukey HSD testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin üstbiliş farkındalıklarının ve bilimin doğasına yönelik görüşlerinin akademik başarılarına göre anlamlı bir farklılık gösterirken; cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Öğrencilerin akademik başarı düzeylerine göre farklılaşan bilimin doğasına yönelik görüşleri ve üstbiliş farkındalıkları dikkate alınarak öğrenme ortamları yeniden düzenlenebilir ve farklı başarı düzeyine sahip öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre etkinlikler tasarlanabilir.
Sınıf öğretmenlerinin 21. yüzyıl öğrenen ve öğreten becerilerinin incelenmesi
E- Kafkas eğitim araştırmaları dergisi, 2020
Geleceğin insan gücü niteliğinin büyük ölçüde bugünün öğretmen niteliğinden etkilendiği bilinmektedir. Gerek kurumların gerekse bağımsız araştırmacıların yaptığı çalışmalar 21. yüzyılda öğrenen ve öğretenlerin yeni bazı becerilere sahip olması gerektiğine işaret etmektedir. Farklı araştırmalarda yaklaşık sonuçların elde edildiği bu beceriler daha çok öğrenme ve yenilik, dijital okuryazarlık, kariyer ve yaşam becerileri gibi beceriler etrafında sınıflanmaktadır. Bu çalışmada sınıf öğretmenlerinin hem bir öğrenen hem de bir öğreten olarak 21. yüzyıl becerilerini kullanma düzeylerine ilişkin görüşleri; görüşlerin bazı değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı ve sınıf öğretmenlerinin 21. yüzyıl öğrenen becerileri kullanma düzeylerine ilişkin görüşleriyle ile öğreten becerileri kullanma düzeylerine ilişkin görüşleri arasında ilişki olup olmadığını incelemek amaçlanmaktadır. Elde edilen sonuçların öğretmenlerin mevcut durumunu değerlendirmek, öğretmen seçiminde ya da yetiştirilmesinde nelere dikkat edileceğini anlamak ve çözümler sunmak için kullanılabileceği düşünülmektedir. Araştırma, tarama modelindedir, Marmara Bölgesi'nde sınıf öğretmenleriyle yürütülmüştür. Veriler 21. yüzyıl öğrenen ve 21. yüzyıl öğreten becerileri ölçekleriyle toplanmıştır. Araştırma sonunda sınıf öğretmenlerinin öğrenen ve öğreten becerilerini genellikle; alt boyutlardaki becerileri genellikle ve her zaman seviyesinde kullandıkları görüşünde oldukları; lisansüstü eğitim seviyesine sahip sınıf öğretmenlerinin esnek öğretme becerilerini daha çok kullandıkları görüşünde oldukları; kadın öğretmenlerin yönetsel ve onamacı becerileri kullanma düzeyi konusunda kendilerini daha güçlü değerlendirdikleri; 21. yüzyıl öğrenen ve öğreten becerileri arasında orta düzeyde ve bütün alt boyutları arasında zayıf ve orta düzeyde pozitif ilişkinin bulunduğu saptanmıştır.