Seda Yılmaz Vurgun | Bilecik Şeyh Edebali University (original) (raw)
Books by Seda Yılmaz Vurgun
Bir arneg i Bulunmayan Uq (Unique). Be~[Hrrrr], Dart(Rrrr) ve O~(Rrr) (Rare) Nad ir Sikkeler Must... more Bir arneg i Bulunmayan Uq (Unique). Be~[Hrrrr], Dart(Rrrr) ve O~(Rrr) (Rare) Nad ir Sikkeler Musta/a Kalkan
Papers by Seda Yılmaz Vurgun
ÖZET Türk töresine göre kadın erkekle eşit haklara sahipti. Kadın sosyal hayatın tüm alanlarında ... more ÖZET Türk töresine göre kadın erkekle eşit haklara sahipti. Kadın sosyal hayatın tüm alanlarında erkeğin yanında bulunmaktaydı. Aile mefhumunun çok önemli olduğu Türklerde ataerkil bir anlayış gereği aile baba hâkimiyetine dayanmakla birlikte kadının kutsallığı tartışılmazdı. Devlet yönetiminde hatun hakanın solunda oturur önemli konularda fikir beyan ederdi. XVII. yüzyıldan itibaren Orta Asya'da dünyevi ilimlerden uzaklaşılması ve süregelen despot yönetimin bir sonucu olarak bir gerileme dönemine girilmişti. Bu durum Türkistan kadının durumuna da sirayet etmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında ise Türkistan'ın batısının Rusya, doğusunun ise Çin tarafından işgal edilmesi kadınların durumunu içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Türkistan kadınının durumu yaşadığı bölgeye ve içinde bulunduğu kültüre göre farklılık göstermekteydi. Türkistan bölgesinde Özbek, Tacik, Tatar, Kırgız, Türkmen ve Sart kadınları yaşamakta idi. Sartlar, Hive ve Hokad Hanlığı'nda yoğun olarak yaşayan ve ticaretteki başarıları ile ünlenmiş bir kavimdi. Ancak Sartların ticaretteki başarıları kültürel alana yansımamış Sart kızları iyi bir eğitim alamadan çocuk yaşta evlilik yapmak zorunda bırakılmıştı. Sart kadınlarının bir kısmı evlerin içinde dünyadan kopuk bir hayat sürerken diğer bir kısım kadın tarlalarda ağır şartlar altında çalışmak zorunda kalmıştı. Türkistan kadının içinde bulunduğu olumsuz koşullar ancak cedidizim hareketinin ortaya çıkması ile bir düzelme sürecine girmiştir. ABSTRACT According to ancient Turkish töre, women had the same rights as the men. The former was on the same situation as the men in all fields of social life. For Turks, while family, as a patriachal sense, basically depended upon the dominance of a father, at the same time, the holiness of women was indisputable for them. When it came to state affairs Hatun sat on the left of Hakan and expressed her opinions. From the 17th century a period of regression began as a result of alienation from positive sciences and of ongoing tyranny, which inevitably affected the status of Turkestan women. In the second half of the 19th century the invasion of the west of Turkestan by Russia and the east by China made the situation of women worse. The situation of women in Turkestan differed according to the region and culture. Turkestan was home to the women of Uzbeks, Tajiks, Tartars, Kyrgyzs, Turkmen and Sarts. Sarts densely settled in khanates of Khiva and Khokand and were reputable for their commercial success. However, their success in commerce could not be witnessed in their cultural life. The Sart girls were forced to get married while they were still children and therefore lacked education. While some of them were spending their lives in their homes away from everything, the rest of them had to work in the fields under harsh conditions. The status of Turkestan women began to improve only following the Jadid movement.
ÖZET Türkistan bölgesi XVI. yüzyıldan itibaren gerileme sürecine girmiş ve XVIII. yüzyılın başınd... more ÖZET Türkistan bölgesi XVI. yüzyıldan itibaren gerileme sürecine girmiş ve XVIII. yüzyılın başından itibaren de Rus işgaline uğramıştır. İstanbul, Mısır, Moskova ve Paris gibi merkezlerde seyahat eden ve eğitim alan aydınlar Rusya Müslümanlarını içinde bulundukları kötü şartlardan çıkarmak için harekete geçmişler ve ceditçilik hareketini başlatmışlardır. Cedidizm hareketi İsmail Gaspıralı önderliğinde başlamış usul-ü cedid okullarının açılması ve Tercüman gazetesinin yayınlanmaya başlaması ile hız kazanmıştır. Ceditçi aydınların önde gelenlerinde olan Abdullah Kari, Abdülhamid Çolpan, Hamza Hekimzade Niyaziy, Abdullah Avlâni, Abdurauf Fıtrat ve Münevver Karî gibi aydınların desteği ile ceditçilik hareketi bütün Rusya Müslümanları arasında yayılmıştır. Aydınlar reformları yayarken edebiyat, basın gibi alanları kullanmışlar ve tiyatroya büyük önem vermişlerdir. Mahmud Hoca Behbudi'nin Pederkuş adlı romanı tiyatroya ilgiyi artırmış ve bu oyun birçok bölgede sahnelenmiştir. Bu eserin etkisi ile birçok tiyatro grubu kurulmuştur. Tiyatro ceditçilerin hem siyasi hem de ahlaki anlamda insanlara gerçekleri gösterdikleri bir alan olmuştur. Ancak tiyatro Rusya'nın ve muhafazakâr kesimin bir kısmının muhalefetiyle karşılaşmıştır. ABSTRACT Turkestan region is a place which had experienced a declining process since 16 th century and starting from the early 18 th century it has been occupied by Russians. The intellectuals, who were travelled and educated in such centers as Istanbul, Egypt, Moscow and Paris, have reacted against the difficult conditions that Muslims of Russia were in and they founded the movement of Jadidism. Ismail Gasprinsk was the leading founder of Jadidism and the movement has started to rise with establishment of the Schools for Jadidism Methods and with publication of Tercuman Journal. With the support of those intellectuals who were the leaders of Jadidism as Abdullah Qari, Abdulhamid Cholpan, Hamza Hakimzada Niyaziy, Abdullah Awlani, Abdurrauf Fitrat and Munawwar Qari, the movement of Jadidism has become widespread among all Muslim Community within Russia. The fields of literature and media were used by the intellectuals for spreading reforms and also art of theatre was considered as very significant. Mahmud Khoja Bedbudi's novel of Padarkush has enlarged the interest towards drama and this play was staged in numerous places. Many drama groups were established only due to the effect of that play. For Jadidists, the theatre stage has become a place where they can indicate the
Kongratlar Hanedanlığı Döneminde Yeni Ürgenç Şehri
Özet Ürgenç şehri tarihi süreç içinde Cürcaniye ve Gürgenç gibi isimlerle anılmıştır. Şehir coğra... more Özet Ürgenç şehri tarihi süreç içinde Cürcaniye ve Gürgenç gibi isimlerle anılmıştır. Şehir coğrafi koşullar ve savaşlar dolayısı ile farklı bölgelerde tekrar kurulmuştur. Ürgenç Harezm bölgesinin içinde yer almaktadır. Tarih sahnesinden silinmemiş, zamanla gelişip büyümüş önemli şehirlerinden biridir. Moğollar 1221 senesinde Ürgenç'i işgal edebilmek için etrafını çevreleyen su bendlerini yıkmışlar ve şehri sular altında bırakmışlardı. XIV. yüzyılın ortalarında ünlü pazarları, geniş caddeleri ve birçok yapıları ile şehir eski görkemine kavuşmuştur. XVI. yüzyılda Hive Hanlığı'nın başkentliğini yapmıştır. Ancak şehir de kuraklık baş gösterdiği için bir süre sonra başkent Hive'ye taşınmıştır. XIX. yüzyılda Yeni Ürgenç düz bir alan üzerine kurulmuş ve etrafı surlarla çevrilmiştir. Ürgenç şehrinde Sartlar, Özbekler ve Türkmenler yaşamlarını sürdürmüştür. Ürgenç halkın refah içinde yaşadığı yoğun nüfuslu bir şehirdir. XIX. yüzyılda şehir, Hive Hanlığı'nın başında bulunan Kongrat hanedanı tarafından idare edilmiştir. Hive Hanlığı'nın eyaletlerinden biri olan Ürgenç şehri merkezden atanan valiler tarafından yönetilmiştir. Sartların tekelinde olan ticaret şehirde oldukça gelişmiştir ve yoğun bir ticari sirkülâsyona sahiptir. Ürgenç şehri, Buhara ve Rusya gibi ülkelere ithal ve ihraç edilen malların sevk ve depolanma alanı olmuştur. Abstract Urgench city has been also known in history as Jurjanîyah, and Gurganj. City been had reconstructed in different districts due to the geographic conditions and destructive wars. Urgench is located in the distinct of Khorezm. It was significant city which grew in time and did not evanesced from the stage of history. In 1221, the Mongols destroyed surrounding levees and caused a flood in the city in order to occupy Urgench. At the mid 14 th century, the city again reached its glorious old days with its famous bazaars, wide streets and architecture. In 16 th century, it was the capital of Khanate of Khiva. However, the capital had been moved to Khiva after when there was a long drought in Urgench. In 19 th century New Urgench has been established on a flat area and encircled by ramparts. Sarts, Uzbeks and Turcomans have lived in Urgench. Urgench was a city in which a dense population lived in wealth and prosperity. In 19 th century, the city was ruled by Qongrad family who was also in control of the Khiva Khanate. Urgench was one of the states of Khiva Khanate which was governed by a governor assigned from capital. Highly circulated trade was very well established in the city and monopolized by Sarts. The city of Urgench had become a storage and dispatching area for the goods exported by and imported for the countries such as Russia and Bukhara.
Bilecik'te Bir Ahıska Köyü: Kapanalan
Meskhetian Turks lived in the regions of Meskhetian, Aspindza of Georgia. As a result of the Edir... more Meskhetian Turks lived in the regions of Meskhetian, Aspindza of Georgia. As a result of the Edirne treaty that signed at the end of the Ottoman-Russian war of 1828-1829, the tragedy of the region began with Akhaltsikhe's capture of the Russians. The Russians have undertaken a series of systematic activities to remove religious, ethnic and cultural structures in the majority of Muslim areas. In this context, they exiled to carry out an ethnic purging in 1944. The Meskhetian Turks, who were exiled from their homeland, have not been able to settle in new territories for a long time and have encountered some troubles. Despite all the negative developments, the tragic story of the Meskhetian Turks did not come to an end, but in 1989 they were exposed to a shrinkage by their own religionists and disperse various regions of the Soviet Union in Uzbekistan. This article will mention the sociocultural life of the Meskhetian Turks who settled in the Kapanalan village of Bilecik. Kapanalan is a village where except a few of residents from the Meskhetian Turks of Uzbekistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Russia live together. Village people know at least three languages and convey the their cultural values of Meskhetian with great success to future generations. The village, which is bound to Bozüyük, is one of the most crowded villages of Bilecik, and Meskhetian Turks residing here draws attention with its family life and hospitality.
DÜNDEN BUGÜNE BİLECİK BÖLGESİNDE YAŞAYAN YÖRÜKLER'DE SOSYO KÜLTÜREL HAYAT VE İKTİSADİ YAPI
East Turkestan is one of the oldest settlements of Turks. The Huns, the Gokturks and the Uyghurs ... more East Turkestan is one of the oldest settlements of Turks. The Huns, the Gokturks and the Uyghurs are the Turkish states dominated by the region. The lands of East Turkestan were included in the borders of the Chagatai Khanate after the Mongols, and the Chinese occupation began in 1750 and continued until 1862. During this period, there have been many rebellions in East Turkestan. Beginning from the second half of the XIX th century, Yakub Bey established a strong state when he compared the powerful states of the time, including the center of Kashgar. After entered the Chinese domination, the people of East Turkistan was restricted in all field. The efforts of to influence the region of Russia and Britain have made the condition even more complicated. Russia was disturbed by the Chinese dominance in East Turkestan, so every effort was made to influence the region. Britain was in close contact with East Turkestan because of its commercial interests in India.
ÖZ Köleliğin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kölelik birçok toplum tarafından devlet ve aile g... more ÖZ Köleliğin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kölelik birçok toplum tarafından devlet ve aile gibi beşeri kurumlardan biri olarak görülmüştür. Dünyanın birçok bölgesinde var olan köle ticareti Türkistan topraklarında da kendini göstermiştir. Özellikle Türkmenler köle ticareti ile yakından ilgilenmişlerdir. Değişken bir ekonomiye sahip olan Türkmenlerin geçim kaynaklarının önemli bir kısmını ça-pul, yağma hareketlerinden elde edilen gelirler oluştururdu. Özelikle sınır bölge-lerinde İranlılar ve Türkmenler arasında karşılıklı çapul hareketleri sık sık görü-lürdü. Her gün karşılıklı olarak tekrarlanan çapul hareketleri anlık sürer ve bu yağma hareketi sonucunda çok sayıda esir ele geçirilirdi. Esir ele geçirmenin te-mel amacı fidye almaktı. Fidye alınamayan esirler Türkistan hanlıklarının Buha-ra, Hive gibi şehirlerinde kurulan köle pazarlarında satışa çıkarılırlardı. Köle satı-şı açık artırma usulü ile gerçekleşirdi. Esir satıcısı kölenin özelliklerini överek onu yüksek fiyata satmaya çalışırdı. Köle sahibi olmak Türkistan'da zenginlik alameti olarak görülürdü. Han ve önemli devlet adamlarının çok sayıda kölesi bu-lunmaktaydı. Köleler ev işlerinde, tarlalarda çalışır ve zaman zaman asker olarak görev yaparlardı. Özellikle Rus köleler, köle pazarlarında bilgili ve daha güçlü ol-dukları için daha çok rağbet görürlerdi. Köleler Türkistan topraklarında asimile olmuşlardı. Bu topraklarda evlenmiş, çocuk ve torun sahibi olup kendi kimlikle-rinden uzaklaşmışlardı. Kölelik kurumundan rahatsızlık duyan Ruslar Türkistan bölgesinin işgal ettikten sonra bu müesseseyi ortadan kaldırmışlardı. Ancak sıkı bir şekilde bu topraklarda mevcut olan köle satışı gizli bir şekilde yapılmaya de-vam edilmişti. ABSTRACT The history of slavery is dated back to very old times. Slavery was considered by many societies as one of the social institutions like state and family. Similar with many regions around the World, slave trade was also seen in Turkestan region. Especially Turcomans was closely interested in slave trade. Significant part of income sources among Turcomans, who had a diverse economy, was composed by
Öz Türkistan XVI. yüzyıldan itibaren bir gerileme dönemine girmiştir. Bu durum toplumun her kesim... more Öz Türkistan XVI. yüzyıldan itibaren bir gerileme dönemine girmiştir. Bu durum toplumun her kesimini olduğu gibi kadınların da sosyal ve hukuki statüsünü etkilemiştir. Kadın sosyal hayatta ikinci planda kalmıştır. Kır-sal alanlarda, kentlerde, göçebe ve yerleşik hayatta yaşayan kadınlar arasında farklılıklar olmuştur. Kentlerde yaşayan kadınlar kırsal alanlar-da yaşayan kadınlara nispeten daha özgür bir yaşam sürmüşlerdir. Tür-kistan'da kadın hareketi ceditçilerin etkisiyle XIX. yüzyılın sonundan iti-baren gelişmeye başlamıştır. Abstract Woman In Turkestan From XVIII th Century First Half To XX th Century First Half Starting from 16 th Century, Turkestan has entered a period of decline. Similar with all components of the society, this decline stage influenced legal and social status of women as well. Women have been pushed down to secondary position in social life. Differences have been emerged among women who live in rural areas and urban areas also who live as nomads and as settlers. Relative to women who live in rural areas, urban women have lived more free. Feminist Movement in Turkestan has started to develop within the influence of Cedidists since the end of 19 th Century.
seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu çerçevede Merv şehrinin tarihi hakkında kısa bir bilgi ver... more seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu çerçevede Merv şehrinin tarihi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra seyahatnamelerin ışığında şehrin iklim ve bitki örtüsü, demografik yapısı, yönetim anlayışı, sulama sistemleri ve tarımı, dini ve ticari hayatı üzerinde durulmuştur. Tarihi M.Ö. 2000'li yıllara kadar giden şehir, Selçuklular zamanında en parlak dönemini yaşamış daha sonra bu durumunu koruyamamıştır. Ondokuzuncu yüzyılda girift sulama sistemine sahip tarımsal yönden önemli bir yerleşim yeri olan şehirde Türkmenler, Yahudiler ve İranlılar gibi farklı etnik kökene sahip insanlar yaşamıştır. Abstract: This study examines the traveler books of, who had visited Marv or mentioned about the city in the nineteenth century. After giving general information about the history of the city, the article summarizes the climate and flora of the city, as well as its demographic and administrative structure, agriculture and irrigation systems, religious and commercial life according to the travel books. The history of Merv goes back to 2000 B.C. and it had its most prominent period during the reign of Seljuk Empire after its prominence gradually declined. In the nineteenth century Merv had a complex irrigation system with a significant agricultural potential that helped to host diverse ethnic groups such as Turkmens, Jews and Persians.
Journal of Turkish Research Institute, 2015
Journal of Turkish Studies, 2013
Karakalpaks, Kazhaks, Jews and the slaves were the groups of people lived in Khiva. The Sarts in ... more Karakalpaks, Kazhaks, Jews and the slaves were the groups of people lived in Khiva. The Sarts in commercial and economic life and the Uzbeks, on the other hand, in administration process had played crucial roles. In 19 th century khans who were coming from Qungrad tribe not from the Chingizid line had governed the state. Khiva was accepted as one of the main centers of commerce and craft. Also Khiva was well-known with its agricultural and textile products. The slave market in Khiva, where Russian, Iranian and Kalmuk slaves were sold, was very well-known. Slaves usually worked in the farms and in the course of time they were assimilated and lived in Khiva. The city was famous for its architectural style in all around the Central Asia. In the city, there were palaces, caravanserais, madrasahs, mosques and mausoleums. In the daily life, women usually were not seen in the marketplaces and streets, but when they have been there, they were wearing old clothes. Rice was the most preferred meal and green tea was also commonly consumed. Melon, watermelon and deserts were always important for their dining table. The clothes that were worn in Khiva have symbolized different tribes living in the city. Aries fighting and the dances of becces were commonly beloved entertainment options.
Öz Çarlık döneminin baskıcı uygulamalarına karşı Müslüman Türklerin en şiddetli isyanı 1916'da ba... more Öz Çarlık döneminin baskıcı uygulamalarına karşı Müslüman Türklerin en şiddetli isyanı 1916'da başlamıştır. Bu uygulamalar arasında özellikle Rusya'nın askerlik muafiyetini kaldırarak Türkistanlıları cephe gerisine almak istemesi, tansiyonu yükselten hareket olmuştur. Ancak bu istek Türkistanlılar arasında protestolara neden olmuş ve önce vahada başlayan isyan, daha sonra hızla diğer bölgelere de yayılmıştır. Türkistan isyanı ile I. Dünya Savaşında birçok cephede mücadele veren Ruslar için bir cephe daha açılmış ve bu sorunu çözmek isteyen Çarlık yönetimi, askerlerinin bir kısmını buraya kaydırırken bir taraftan da Rus köylülerini isyancılara karşı silahlandırmıştır. Sonuç olarak isyan çok kanlı bir şekilde bastırılmış; Türkistanlıların bir kısmı Çin yönetimindeki Doğu Türkistan'a kaçmış diğer bir kısmı da yaşadıkları bölgelerde büyük eziyetler görmüştür. • Abstract Within the period of Tsarist Russia, the most violent resistance of Muslim Turks has been started with the Rebellion of 1916 and Russia has wanted to muster Turcomans into the rear guard service by abolishing the examption of military service of the local people. However, due to this request, protestation has been emerged among the Turcomans. The Rebellion firstly started in oasis and then it quickly became widespread. Another front has been openned for Russians by the Turkestan riot. Tsardom shifted some of her soldiers to the region and armed Russian peasants. The Rebellion has been quelled in a much bloody way. Some of Turcomans has fled to East Turkestan which was governed by China. The rest of them has experienced a major persecution in the region. •
Bir arneg i Bulunmayan Uq (Unique). Be~[Hrrrr], Dart(Rrrr) ve O~(Rrr) (Rare) Nad ir Sikkeler Must... more Bir arneg i Bulunmayan Uq (Unique). Be~[Hrrrr], Dart(Rrrr) ve O~(Rrr) (Rare) Nad ir Sikkeler Musta/a Kalkan
ÖZET Türk töresine göre kadın erkekle eşit haklara sahipti. Kadın sosyal hayatın tüm alanlarında ... more ÖZET Türk töresine göre kadın erkekle eşit haklara sahipti. Kadın sosyal hayatın tüm alanlarında erkeğin yanında bulunmaktaydı. Aile mefhumunun çok önemli olduğu Türklerde ataerkil bir anlayış gereği aile baba hâkimiyetine dayanmakla birlikte kadının kutsallığı tartışılmazdı. Devlet yönetiminde hatun hakanın solunda oturur önemli konularda fikir beyan ederdi. XVII. yüzyıldan itibaren Orta Asya'da dünyevi ilimlerden uzaklaşılması ve süregelen despot yönetimin bir sonucu olarak bir gerileme dönemine girilmişti. Bu durum Türkistan kadının durumuna da sirayet etmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında ise Türkistan'ın batısının Rusya, doğusunun ise Çin tarafından işgal edilmesi kadınların durumunu içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Türkistan kadınının durumu yaşadığı bölgeye ve içinde bulunduğu kültüre göre farklılık göstermekteydi. Türkistan bölgesinde Özbek, Tacik, Tatar, Kırgız, Türkmen ve Sart kadınları yaşamakta idi. Sartlar, Hive ve Hokad Hanlığı'nda yoğun olarak yaşayan ve ticaretteki başarıları ile ünlenmiş bir kavimdi. Ancak Sartların ticaretteki başarıları kültürel alana yansımamış Sart kızları iyi bir eğitim alamadan çocuk yaşta evlilik yapmak zorunda bırakılmıştı. Sart kadınlarının bir kısmı evlerin içinde dünyadan kopuk bir hayat sürerken diğer bir kısım kadın tarlalarda ağır şartlar altında çalışmak zorunda kalmıştı. Türkistan kadının içinde bulunduğu olumsuz koşullar ancak cedidizim hareketinin ortaya çıkması ile bir düzelme sürecine girmiştir. ABSTRACT According to ancient Turkish töre, women had the same rights as the men. The former was on the same situation as the men in all fields of social life. For Turks, while family, as a patriachal sense, basically depended upon the dominance of a father, at the same time, the holiness of women was indisputable for them. When it came to state affairs Hatun sat on the left of Hakan and expressed her opinions. From the 17th century a period of regression began as a result of alienation from positive sciences and of ongoing tyranny, which inevitably affected the status of Turkestan women. In the second half of the 19th century the invasion of the west of Turkestan by Russia and the east by China made the situation of women worse. The situation of women in Turkestan differed according to the region and culture. Turkestan was home to the women of Uzbeks, Tajiks, Tartars, Kyrgyzs, Turkmen and Sarts. Sarts densely settled in khanates of Khiva and Khokand and were reputable for their commercial success. However, their success in commerce could not be witnessed in their cultural life. The Sart girls were forced to get married while they were still children and therefore lacked education. While some of them were spending their lives in their homes away from everything, the rest of them had to work in the fields under harsh conditions. The status of Turkestan women began to improve only following the Jadid movement.
ÖZET Türkistan bölgesi XVI. yüzyıldan itibaren gerileme sürecine girmiş ve XVIII. yüzyılın başınd... more ÖZET Türkistan bölgesi XVI. yüzyıldan itibaren gerileme sürecine girmiş ve XVIII. yüzyılın başından itibaren de Rus işgaline uğramıştır. İstanbul, Mısır, Moskova ve Paris gibi merkezlerde seyahat eden ve eğitim alan aydınlar Rusya Müslümanlarını içinde bulundukları kötü şartlardan çıkarmak için harekete geçmişler ve ceditçilik hareketini başlatmışlardır. Cedidizm hareketi İsmail Gaspıralı önderliğinde başlamış usul-ü cedid okullarının açılması ve Tercüman gazetesinin yayınlanmaya başlaması ile hız kazanmıştır. Ceditçi aydınların önde gelenlerinde olan Abdullah Kari, Abdülhamid Çolpan, Hamza Hekimzade Niyaziy, Abdullah Avlâni, Abdurauf Fıtrat ve Münevver Karî gibi aydınların desteği ile ceditçilik hareketi bütün Rusya Müslümanları arasında yayılmıştır. Aydınlar reformları yayarken edebiyat, basın gibi alanları kullanmışlar ve tiyatroya büyük önem vermişlerdir. Mahmud Hoca Behbudi'nin Pederkuş adlı romanı tiyatroya ilgiyi artırmış ve bu oyun birçok bölgede sahnelenmiştir. Bu eserin etkisi ile birçok tiyatro grubu kurulmuştur. Tiyatro ceditçilerin hem siyasi hem de ahlaki anlamda insanlara gerçekleri gösterdikleri bir alan olmuştur. Ancak tiyatro Rusya'nın ve muhafazakâr kesimin bir kısmının muhalefetiyle karşılaşmıştır. ABSTRACT Turkestan region is a place which had experienced a declining process since 16 th century and starting from the early 18 th century it has been occupied by Russians. The intellectuals, who were travelled and educated in such centers as Istanbul, Egypt, Moscow and Paris, have reacted against the difficult conditions that Muslims of Russia were in and they founded the movement of Jadidism. Ismail Gasprinsk was the leading founder of Jadidism and the movement has started to rise with establishment of the Schools for Jadidism Methods and with publication of Tercuman Journal. With the support of those intellectuals who were the leaders of Jadidism as Abdullah Qari, Abdulhamid Cholpan, Hamza Hakimzada Niyaziy, Abdullah Awlani, Abdurrauf Fitrat and Munawwar Qari, the movement of Jadidism has become widespread among all Muslim Community within Russia. The fields of literature and media were used by the intellectuals for spreading reforms and also art of theatre was considered as very significant. Mahmud Khoja Bedbudi's novel of Padarkush has enlarged the interest towards drama and this play was staged in numerous places. Many drama groups were established only due to the effect of that play. For Jadidists, the theatre stage has become a place where they can indicate the
Kongratlar Hanedanlığı Döneminde Yeni Ürgenç Şehri
Özet Ürgenç şehri tarihi süreç içinde Cürcaniye ve Gürgenç gibi isimlerle anılmıştır. Şehir coğra... more Özet Ürgenç şehri tarihi süreç içinde Cürcaniye ve Gürgenç gibi isimlerle anılmıştır. Şehir coğrafi koşullar ve savaşlar dolayısı ile farklı bölgelerde tekrar kurulmuştur. Ürgenç Harezm bölgesinin içinde yer almaktadır. Tarih sahnesinden silinmemiş, zamanla gelişip büyümüş önemli şehirlerinden biridir. Moğollar 1221 senesinde Ürgenç'i işgal edebilmek için etrafını çevreleyen su bendlerini yıkmışlar ve şehri sular altında bırakmışlardı. XIV. yüzyılın ortalarında ünlü pazarları, geniş caddeleri ve birçok yapıları ile şehir eski görkemine kavuşmuştur. XVI. yüzyılda Hive Hanlığı'nın başkentliğini yapmıştır. Ancak şehir de kuraklık baş gösterdiği için bir süre sonra başkent Hive'ye taşınmıştır. XIX. yüzyılda Yeni Ürgenç düz bir alan üzerine kurulmuş ve etrafı surlarla çevrilmiştir. Ürgenç şehrinde Sartlar, Özbekler ve Türkmenler yaşamlarını sürdürmüştür. Ürgenç halkın refah içinde yaşadığı yoğun nüfuslu bir şehirdir. XIX. yüzyılda şehir, Hive Hanlığı'nın başında bulunan Kongrat hanedanı tarafından idare edilmiştir. Hive Hanlığı'nın eyaletlerinden biri olan Ürgenç şehri merkezden atanan valiler tarafından yönetilmiştir. Sartların tekelinde olan ticaret şehirde oldukça gelişmiştir ve yoğun bir ticari sirkülâsyona sahiptir. Ürgenç şehri, Buhara ve Rusya gibi ülkelere ithal ve ihraç edilen malların sevk ve depolanma alanı olmuştur. Abstract Urgench city has been also known in history as Jurjanîyah, and Gurganj. City been had reconstructed in different districts due to the geographic conditions and destructive wars. Urgench is located in the distinct of Khorezm. It was significant city which grew in time and did not evanesced from the stage of history. In 1221, the Mongols destroyed surrounding levees and caused a flood in the city in order to occupy Urgench. At the mid 14 th century, the city again reached its glorious old days with its famous bazaars, wide streets and architecture. In 16 th century, it was the capital of Khanate of Khiva. However, the capital had been moved to Khiva after when there was a long drought in Urgench. In 19 th century New Urgench has been established on a flat area and encircled by ramparts. Sarts, Uzbeks and Turcomans have lived in Urgench. Urgench was a city in which a dense population lived in wealth and prosperity. In 19 th century, the city was ruled by Qongrad family who was also in control of the Khiva Khanate. Urgench was one of the states of Khiva Khanate which was governed by a governor assigned from capital. Highly circulated trade was very well established in the city and monopolized by Sarts. The city of Urgench had become a storage and dispatching area for the goods exported by and imported for the countries such as Russia and Bukhara.
Bilecik'te Bir Ahıska Köyü: Kapanalan
Meskhetian Turks lived in the regions of Meskhetian, Aspindza of Georgia. As a result of the Edir... more Meskhetian Turks lived in the regions of Meskhetian, Aspindza of Georgia. As a result of the Edirne treaty that signed at the end of the Ottoman-Russian war of 1828-1829, the tragedy of the region began with Akhaltsikhe's capture of the Russians. The Russians have undertaken a series of systematic activities to remove religious, ethnic and cultural structures in the majority of Muslim areas. In this context, they exiled to carry out an ethnic purging in 1944. The Meskhetian Turks, who were exiled from their homeland, have not been able to settle in new territories for a long time and have encountered some troubles. Despite all the negative developments, the tragic story of the Meskhetian Turks did not come to an end, but in 1989 they were exposed to a shrinkage by their own religionists and disperse various regions of the Soviet Union in Uzbekistan. This article will mention the sociocultural life of the Meskhetian Turks who settled in the Kapanalan village of Bilecik. Kapanalan is a village where except a few of residents from the Meskhetian Turks of Uzbekistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Russia live together. Village people know at least three languages and convey the their cultural values of Meskhetian with great success to future generations. The village, which is bound to Bozüyük, is one of the most crowded villages of Bilecik, and Meskhetian Turks residing here draws attention with its family life and hospitality.
DÜNDEN BUGÜNE BİLECİK BÖLGESİNDE YAŞAYAN YÖRÜKLER'DE SOSYO KÜLTÜREL HAYAT VE İKTİSADİ YAPI
East Turkestan is one of the oldest settlements of Turks. The Huns, the Gokturks and the Uyghurs ... more East Turkestan is one of the oldest settlements of Turks. The Huns, the Gokturks and the Uyghurs are the Turkish states dominated by the region. The lands of East Turkestan were included in the borders of the Chagatai Khanate after the Mongols, and the Chinese occupation began in 1750 and continued until 1862. During this period, there have been many rebellions in East Turkestan. Beginning from the second half of the XIX th century, Yakub Bey established a strong state when he compared the powerful states of the time, including the center of Kashgar. After entered the Chinese domination, the people of East Turkistan was restricted in all field. The efforts of to influence the region of Russia and Britain have made the condition even more complicated. Russia was disturbed by the Chinese dominance in East Turkestan, so every effort was made to influence the region. Britain was in close contact with East Turkestan because of its commercial interests in India.
ÖZ Köleliğin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kölelik birçok toplum tarafından devlet ve aile g... more ÖZ Köleliğin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kölelik birçok toplum tarafından devlet ve aile gibi beşeri kurumlardan biri olarak görülmüştür. Dünyanın birçok bölgesinde var olan köle ticareti Türkistan topraklarında da kendini göstermiştir. Özellikle Türkmenler köle ticareti ile yakından ilgilenmişlerdir. Değişken bir ekonomiye sahip olan Türkmenlerin geçim kaynaklarının önemli bir kısmını ça-pul, yağma hareketlerinden elde edilen gelirler oluştururdu. Özelikle sınır bölge-lerinde İranlılar ve Türkmenler arasında karşılıklı çapul hareketleri sık sık görü-lürdü. Her gün karşılıklı olarak tekrarlanan çapul hareketleri anlık sürer ve bu yağma hareketi sonucunda çok sayıda esir ele geçirilirdi. Esir ele geçirmenin te-mel amacı fidye almaktı. Fidye alınamayan esirler Türkistan hanlıklarının Buha-ra, Hive gibi şehirlerinde kurulan köle pazarlarında satışa çıkarılırlardı. Köle satı-şı açık artırma usulü ile gerçekleşirdi. Esir satıcısı kölenin özelliklerini överek onu yüksek fiyata satmaya çalışırdı. Köle sahibi olmak Türkistan'da zenginlik alameti olarak görülürdü. Han ve önemli devlet adamlarının çok sayıda kölesi bu-lunmaktaydı. Köleler ev işlerinde, tarlalarda çalışır ve zaman zaman asker olarak görev yaparlardı. Özellikle Rus köleler, köle pazarlarında bilgili ve daha güçlü ol-dukları için daha çok rağbet görürlerdi. Köleler Türkistan topraklarında asimile olmuşlardı. Bu topraklarda evlenmiş, çocuk ve torun sahibi olup kendi kimlikle-rinden uzaklaşmışlardı. Kölelik kurumundan rahatsızlık duyan Ruslar Türkistan bölgesinin işgal ettikten sonra bu müesseseyi ortadan kaldırmışlardı. Ancak sıkı bir şekilde bu topraklarda mevcut olan köle satışı gizli bir şekilde yapılmaya de-vam edilmişti. ABSTRACT The history of slavery is dated back to very old times. Slavery was considered by many societies as one of the social institutions like state and family. Similar with many regions around the World, slave trade was also seen in Turkestan region. Especially Turcomans was closely interested in slave trade. Significant part of income sources among Turcomans, who had a diverse economy, was composed by
Öz Türkistan XVI. yüzyıldan itibaren bir gerileme dönemine girmiştir. Bu durum toplumun her kesim... more Öz Türkistan XVI. yüzyıldan itibaren bir gerileme dönemine girmiştir. Bu durum toplumun her kesimini olduğu gibi kadınların da sosyal ve hukuki statüsünü etkilemiştir. Kadın sosyal hayatta ikinci planda kalmıştır. Kır-sal alanlarda, kentlerde, göçebe ve yerleşik hayatta yaşayan kadınlar arasında farklılıklar olmuştur. Kentlerde yaşayan kadınlar kırsal alanlar-da yaşayan kadınlara nispeten daha özgür bir yaşam sürmüşlerdir. Tür-kistan'da kadın hareketi ceditçilerin etkisiyle XIX. yüzyılın sonundan iti-baren gelişmeye başlamıştır. Abstract Woman In Turkestan From XVIII th Century First Half To XX th Century First Half Starting from 16 th Century, Turkestan has entered a period of decline. Similar with all components of the society, this decline stage influenced legal and social status of women as well. Women have been pushed down to secondary position in social life. Differences have been emerged among women who live in rural areas and urban areas also who live as nomads and as settlers. Relative to women who live in rural areas, urban women have lived more free. Feminist Movement in Turkestan has started to develop within the influence of Cedidists since the end of 19 th Century.
seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu çerçevede Merv şehrinin tarihi hakkında kısa bir bilgi ver... more seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu çerçevede Merv şehrinin tarihi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra seyahatnamelerin ışığında şehrin iklim ve bitki örtüsü, demografik yapısı, yönetim anlayışı, sulama sistemleri ve tarımı, dini ve ticari hayatı üzerinde durulmuştur. Tarihi M.Ö. 2000'li yıllara kadar giden şehir, Selçuklular zamanında en parlak dönemini yaşamış daha sonra bu durumunu koruyamamıştır. Ondokuzuncu yüzyılda girift sulama sistemine sahip tarımsal yönden önemli bir yerleşim yeri olan şehirde Türkmenler, Yahudiler ve İranlılar gibi farklı etnik kökene sahip insanlar yaşamıştır. Abstract: This study examines the traveler books of, who had visited Marv or mentioned about the city in the nineteenth century. After giving general information about the history of the city, the article summarizes the climate and flora of the city, as well as its demographic and administrative structure, agriculture and irrigation systems, religious and commercial life according to the travel books. The history of Merv goes back to 2000 B.C. and it had its most prominent period during the reign of Seljuk Empire after its prominence gradually declined. In the nineteenth century Merv had a complex irrigation system with a significant agricultural potential that helped to host diverse ethnic groups such as Turkmens, Jews and Persians.
Journal of Turkish Research Institute, 2015
Journal of Turkish Studies, 2013
Karakalpaks, Kazhaks, Jews and the slaves were the groups of people lived in Khiva. The Sarts in ... more Karakalpaks, Kazhaks, Jews and the slaves were the groups of people lived in Khiva. The Sarts in commercial and economic life and the Uzbeks, on the other hand, in administration process had played crucial roles. In 19 th century khans who were coming from Qungrad tribe not from the Chingizid line had governed the state. Khiva was accepted as one of the main centers of commerce and craft. Also Khiva was well-known with its agricultural and textile products. The slave market in Khiva, where Russian, Iranian and Kalmuk slaves were sold, was very well-known. Slaves usually worked in the farms and in the course of time they were assimilated and lived in Khiva. The city was famous for its architectural style in all around the Central Asia. In the city, there were palaces, caravanserais, madrasahs, mosques and mausoleums. In the daily life, women usually were not seen in the marketplaces and streets, but when they have been there, they were wearing old clothes. Rice was the most preferred meal and green tea was also commonly consumed. Melon, watermelon and deserts were always important for their dining table. The clothes that were worn in Khiva have symbolized different tribes living in the city. Aries fighting and the dances of becces were commonly beloved entertainment options.
Öz Çarlık döneminin baskıcı uygulamalarına karşı Müslüman Türklerin en şiddetli isyanı 1916'da ba... more Öz Çarlık döneminin baskıcı uygulamalarına karşı Müslüman Türklerin en şiddetli isyanı 1916'da başlamıştır. Bu uygulamalar arasında özellikle Rusya'nın askerlik muafiyetini kaldırarak Türkistanlıları cephe gerisine almak istemesi, tansiyonu yükselten hareket olmuştur. Ancak bu istek Türkistanlılar arasında protestolara neden olmuş ve önce vahada başlayan isyan, daha sonra hızla diğer bölgelere de yayılmıştır. Türkistan isyanı ile I. Dünya Savaşında birçok cephede mücadele veren Ruslar için bir cephe daha açılmış ve bu sorunu çözmek isteyen Çarlık yönetimi, askerlerinin bir kısmını buraya kaydırırken bir taraftan da Rus köylülerini isyancılara karşı silahlandırmıştır. Sonuç olarak isyan çok kanlı bir şekilde bastırılmış; Türkistanlıların bir kısmı Çin yönetimindeki Doğu Türkistan'a kaçmış diğer bir kısmı da yaşadıkları bölgelerde büyük eziyetler görmüştür. • Abstract Within the period of Tsarist Russia, the most violent resistance of Muslim Turks has been started with the Rebellion of 1916 and Russia has wanted to muster Turcomans into the rear guard service by abolishing the examption of military service of the local people. However, due to this request, protestation has been emerged among the Turcomans. The Rebellion firstly started in oasis and then it quickly became widespread. Another front has been openned for Russians by the Turkestan riot. Tsardom shifted some of her soldiers to the region and armed Russian peasants. The Rebellion has been quelled in a much bloody way. Some of Turcomans has fled to East Turkestan which was governed by China. The rest of them has experienced a major persecution in the region. •