Emet Gürel | Ege University (original) (raw)

Books by Emet Gürel

Pazarlama iletişiminin güncel ve ilgi çeken konularından biri olan ürün yerleştirme, markalı ürün... more Pazarlama iletişiminin güncel ve ilgi çeken konularından biri olan ürün yerleştirme, markalı ürünlerin bir bedel karşılığında belirli bir amaçla iletişim ortamlarına yerleştirilmesi anlamına gelmektedir. Bir kavramlaştırma ve uygulama alanı olarak etkili olduğu kadar dinamik bir nitelik de arz eden ürün yerleştirme, her geçen gün gelişmeye ve evrilmeye devam etmektedir. Öyle ki günümüzde markalı ürünlerin sinema filmlerinden televizyon dizilerine, basılı kitaplardan elektronik kitaplara, video oyunlarından bilgisayar oyunlarına, çizgi dizilerden çizgi romanlara dek pek çok iletişim ortamına farklı şekillerde entegre edildiği gözlenebilmektedir. Bu gerçeklerden hareket eden ve bir makale seçkisi niteliği taşıyan bu çalışmada ürün yerleştirme kavramı, ürün yerleştirmenin tarihsel gelişimi, ürün yerleştirme türleri, ürün yerleştirme uygulamaları ve örnekleri ayrıntılı bir şekilde işlenmektedir. Amatörce kurgulanmış uygulamalardan milyonlarca dolarlık bir sektöre uzanan bu yolculuğun ilginizi çekeceğini umuyoruz.

Günümüzün önde gelen disiplinleri arasında yer alan yönetim, gün geçtikçe etki alanını genişletme... more Günümüzün önde gelen disiplinleri arasında yer alan yönetim, gün geçtikçe etki alanını genişletmekte ve görece işlevselliğini artırmaktadır. Bir bilim dalı olarak çok köklü bir geçmişe sahip olmamakla birlikte, insanlık tarihi kadar eski bir sanat dalı olan yönetim; bireylere ve örgütlere rekabet üstünlüğü vaat eden bir bilgi kümesi olarak nitelenebilmektedir. Yönetim sürecinde etkili rol oynayan dinamiklerin tanınması, yönetim düşüncesinin geçirdiği evrelerin ve yönetim sürecini harekete geçiren sistematiklerin nasıl yönlendirilebileceğinin bilinmesi; bireyin özel yaşamını ve iş yaşamını tesadüfilikten kurtararak kontrolüne alması ve dilediğince şekillendirebilmesi anlamına gelmektedir. Bu gerçeklerden hareket ederek, yönetim ve organizasyon kavramlarına odaklanan bu çalışma kapsamında; işletmecilik ve yönetimle ilgili temel kavramlar, yönetsel düşüncenin tarihsel gelişimi ve yönetsel işlevler ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir.

Articles by Emet Gürel

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022

Amaç: Spor; beden, zihin ve ruh gelişimine hizmet eden bireysel ya da takım halinde gerçekleştiri... more Amaç: Spor; beden, zihin ve ruh gelişimine hizmet eden bireysel ya da takım halinde gerçekleştirilebilen ve belirli kurallara tabi olan eylem olarak tanımlanabilmektedir. Spor; bireyi performans sergilemeye, rekabete, dayanışmaya, takımdaşlığa, başarıya yöneltmekte ve kişisel gelişime katkıda bulunmaktadır. Sporun tarihsel gelişimi, uygarlık tarihine koşut bir seyir izlemektedir. Öyle ki modern sporun gelişimini, kapitalizmin gelişimi üzerinden çözümlemek mümkündür. Bu paralelde sporun ilk ortaya çıkışı, insanın kendi varlığını keşfetmesi ve doğayla mücadeleye girmesi ile ilişkilendirilendirilebilmektedir. Spor, aynı zamanda kültürel bir eylemdir. Huizinga’nın oyun oynayan insanı simgeleyen ‘homo ludens’ kavramı ile işaret ettiği gibi, yeryüzünde insana ait her şeyin başlangıcının oyun olduğuna dikkat çekmek ve ‘önce oyun vardı’ saptamasını yapmak mümkündür. Huizinga’ya göre kurgusal olduğu bilinen ve gündelik hayatın dışında yer alan, bununla birlikte oyuncuyu da tamamen içine çeken, gönüllü ve özgür bir eylem olan oyun; tarih boyunca, hayatın her alanında kültürün temel öğesi olarak varlığını sürdürmüştür. Oyunun kültürle olan bağından ve oyunun evvel ezel niteliğinden hareket eden bu çalışma; spor olgusunun Türkçedeki yer ve önemini atasözleri ve deyimler üzerinden araştırmayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Nitel desende oluşturulan çalışma, Türk Dil Kurumu Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nü evren kabul ederek tasarlanmış ve içerik analizi yöntemi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Araştırma kapsamında Türkçede bulunan spor olgusu ile ilgili atasözleri ve deyimler tespit edilmiş ve oluşturulan kategoriler uyarınca değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonuç kısmında ise elde edilen bulgular yorumlanmış ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
Özgünlük: Çalışmada ulaşılan en temel sonuç, Türkçede bulunan deyimlerde spor olgusunun oldukça önemli bir yer arz etmesidir.
Anahtar Kelimeler: Spor, Kültür, Dil, İçerik Analizi, Türkçe, Atasözü, Deyim.

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019

Öz Yönetim, insani ve evrensel bir süreçtir. Tarihin hangi dönemine gidilirse gidilsin, insanın... more Öz

Yönetim, insani ve evrensel bir süreçtir. Tarihin hangi dönemine gidilirse gidilsin, insanın var olduğu her yerde yönetimin izlerini sürmek mümkündür. En küçük toplumsal birimden, en büyük toplumsal birime dek tüm yapı ve oluşumlar, yönetime gereksinim içindedir. Yönetim; tüm evrenselliğe rağmen, aynı zamanda kültürel bir olgudur. Bir toplumun, yönetim olgusuna bakış açısı; yönetim uygulamaları, yönetsel yapısı, yönetici tipolojisi, yönetilen tutum ve davranışları ile yöneten-yönetilen ilişkileri gibi bir çok konuda ipucu niteliğindedir. Bu çalışma, Türk toplumunun yönetime bakış açısını ortaya koymayı ve yönetim olgusunu atasözleri ile deyimler üzerinden çözümlemeyi amaçlamaktadır. Atasözleri ve deyimler, bir toplumun değerlerini ve yönelimlerini analiz etme amacına hizmet eden temel veri kaynaklarındandır. Öyle ki atasözü ve deyim araştırmaları aracılığıyla, dil üzerinden iletişim ve kültür çalışmaları gerçekleştirmek mümkündür. Çalışma, Türkçede bulunan yönetim ile ilgili atasözleri ve deyimlerin içerik analizi yöntemiyle araştırılması esasına dayanmaktadır. Nitel araştırma yaklaşımı doğrultusunda tasarlanan araştırma kapsamında, Türk Dil Kurumu-TDK-Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü taranarak yönetim olgusu ilgili atasözleri ile deyimler tespit edilmiş ve belirli kategoriler oluşturularak yorumlanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara ilişkin detaylar, çalışmanın sonuç kısmına yansıtılmış ve Türkçede yönetim olgusuna ilişkin saptamalar yapılmıştır. Çalışma, Türk toplumunun yönetim olgusuna bakışına yönelik çıkarımlar ve gelecek çalışmalara yönelik öneriler ile sonlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yönetim, Kültürel Çalışmalar, İçerik Analizi.

Abstract

Management is a humanly and universal process. Regardless of the period of history, it is possible to find traces of management wherever there is a community. From the micro-social unit to the macro-social unit, all structures and formations need management. Management; despite all universality, is also a cultural phenomenon. Clues for a society's view of the phenomenon of management; can be gained from management practices, managerial structure, manager typology, governed attitudes and behaviors, and managerial-managed relations. This study aims to reveal the perspective of Turkish society to management and to analyze the phenomenon of management through idioms and proverbs in Turkish. Proverbs and idioms are the main data sources that serve to analyze the values and orientations of a society. It is possible to carry out communication and cultural studies on language through the studies of proverbs and idioms. The study is based on the content analysis of proverbs and idioms related to the management in Turkish. In the scope of the research designed in accordance with the qualitative research approach, the Turkish Language Association-TDK-Proverbs and Idioms Dictionary was searched and the related proverbs and idioms were identified and interpreted by creating certain categories. The details of the findings obtained in the study were reflected in the conclusion part of the study and the determinations regarding the phenomenon of management in Turkish were identified. The study concludes with the implications of Turkish society about the phenomenon of management and suggestions for future studies.

Keywords: Management, Cultural Studies, Content Analysis.

This study will examine the phenomenon of public relations in service marketing. Public relations... more This study will examine the phenomenon of public relations in service marketing. Public relations is a business function and administrative tool that serves to establish mutual communication, understanding, acceptance, trust and cooperation between an organization and its target groups and to make this environment permanent. The current business environment, which is highly competitive, makes public relations essential for service marketing. This qualitative and descriptive study analyzes public relations in service marketing in a linear perspective from past to present based on a review of the relevant literature.

Keywords: Public Relations, Service Marketing, Service, Marketing Communication, Corporate Image.

The information communication technology developing in today’s world brings about new and differe... more The information communication technology developing in today’s world brings about new and different communication opportunities. In modern period communication tools that are shaped under the dominance of postmodern images, mean more than being means of communication and play a more effective role compared to the past. These tools, which are mediating the change of culture production mechanisms, increase the parameter of functionality by incorporating into people and tuning to each other. They are accepted as an important part of daily routine. For these reasons, the present age is considered as the age of convergence. In fact, convergence, as a concept, is pushing the limits day by day. It hints its effects on economic, political, and cultural lives by breaking the taboos considering its nature as a technological concept. The profile of individual -consumer- of the new world is different. The change of media perception and media consumption habits led the passive and isolated consumers of previous periods to give way to social consumers who are interested in interaction and sharing. These consumers, who are new subjects of the new period, do not do with consumption of the product presented by media as audiences; they have desire to participate in the story and to be one of the creators of it. Social media platforms, which are actively used by these consumers in their daily lives, play an important role regarding realizing these desires, reaching new contents, and the efforts to re-create and share the new content. New style of storytelling, which feeds on the codes peculiar to the period and is expressed as transmedia storytelling, enables consumers to shape media content and media as they wish through creating a deep, overreaching, and participative plot; language and narration model; and in this sense, necessitates a detailed analysis.

Özet Çalışma kapsamında dünyanın en etkileyici şehirlerinden biri olarak değerlendirilen Paris... more Özet

Çalışma kapsamında dünyanın en etkileyici şehirlerinden biri olarak değerlendirilen Paris konu edilmekte ve destinasyon pazarlaması açısından mercek altına alınmaktadır. Bu doğrultuda öncelikle Paris kentine ilişkin genel bilgiler verilmekte ve kente ilişkin algının kültürel süreklilik ile olan bağlantısı nedeniyle kentin tarihçesine değinilmektedir. Ardından Paris kentinin bir destinasyon merkezi ve marka-kent olarak konumlanmasında belirleyici bir rol üstlenen imge ve çağrışımlara açıklık getirilmektedir. Çalışma, destinasyon pazarlaması açısından etkili bir araç olan sinemanın, Paris’in ‘aşk ve romantizm kenti’ olarak nitelenmesine yönelik katkısının sinema filmleri ve televizyon dizileri üzerinden örneklendirilerek çözümlenmesi ile son bulmaktadır.

The scope of this study is to convey the act of listening, the fundamental feature of affective c... more The scope of this study is to convey the act of listening, the fundamental feature of affective communication, and to analyze it through Turkish proverbs and idioms. To do so, listening is primarily focused on as a communicative act, and explicated as a term. And following that, the duration and the variation of the act of listening is discussed. This study reaches to a conclusion on the basis of the method of content analysis on Turkish proverbs and idioms concerned with the act of listening.

Key Words: Communication, Listening, Turkish, Proverb, Idiom, Content Analysis.

Özet

Bu çalışma kapsamında, etkili iletişimin temeli olan dinleme konu edilmekte ve Türkçede yer alan atasözleri ile deyimler üzerinden analiz edilmektedir. Bu doğrultuda öncelikle bir iletişim edimi olan dinleme mercek altına alınmakta ve dinleme kavramına açıklık getirilmektedir. Ardından dinleme, dinleme süreci ve dinleme türleri konu edilmektedir. Çalışma, Türkçede bulunan dinleme temalı atasözleri ve deyimlerin içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmesiyle son bulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: İletişim, Dinleme, Türkçe, Atasözü, Deyim, İçerik Analizi.

Özet: Bu çalışma kapsamında spor, mimari, tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset, iletişim, ekon... more Özet:

Bu çalışma kapsamında spor, mimari, tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset, iletişim, ekonomi, pazarlama gibi bilimlerin ilgi alanına giren ve disiplinlerarası bir nitelik arz eden stadyum kavramı konu edilmektedir. Bu bağlamda öncelikli olarak stadyum kavramına açıklık getirilmekte ve stadyumlar mimari tasarımları üzerinden incelenmektedir. Ardından stadyum kavramının tarihsel gelişimi mercek altına alınmakta ve kavramın evrimi dönemsel kodlarla ilişkilendirilerek açıklanmaktadır. Çalışma, stadyum kavramının semantik bir okumayla incelenmesi ve stadyum içindeki dünyanın tüm boyutları ile ortaya konması ile son bulmaktadır.

Abstract:

Within the scope of this study, the concept of stadium is discussed, which is related to certain sciences such as sports, architecture, history, sociology, psychology, politics, communications, economics, marketing and has interdisciplinary characteristics. Within this context, first the concept of stadium is clarified and stadiums are analyzed on the basis of architectural designs. Then, the historical development of the concept of stadium is put under the scope and the evolution of the concept is explained, linking it to the cyclical codes. The study is concluded with the examination of the concept of stadium through a semantic reading and the presentation of stadiums with all aspects.

Reklamcılık tarihinin en önemli stratejilerinden biri olan ve ‘tüketici faydası’ kavramı üzerinde... more Reklamcılık tarihinin en önemli stratejilerinden biri olan ve ‘tüketici faydası’ kavramı üzerinde duran Temel Satış Vaadi -Unique Selling Proposition-, ürünün temel yararına odaklanmakta ve söz konusu yararın reklamın ana teması olarak kullanılmasını önermektedir. Rosser Reeves tarafından 1950’li yıllarda geliştirilen bu teknik, markayı rakip markalardan ayıran yönün ön plana çıkarılması ve reklam stratejisinin markayı farklı kılan özellik üzerinden kurgulanması anlamına gelmektedir. Reklam tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Temel Satış Vaadi, klasik reklam anlayışına özgü bir nitelik arz etmekte ve yaratıcısı Reeves’in reklama ilişkin görüşlerinden beslenmektedir.

ÖZET “Fütüristik Ürün Yerleştirme” başlıklı çalışma kapsamında, sinema tarihinin ilk dönemlerind... more ÖZET
“Fütüristik Ürün Yerleştirme” başlıklı çalışma kapsamında, sinema tarihinin ilk dönemlerinden bu yana varolan ve 1990’lardan itibaren pazarlama iletişimi literatüründe önemli bir konuma sahip olan ürün yerleştirmenin bir alt dalı olarak kabul gören fütüristik ürün yerleştirme olgusu incelenmektedir. Rekabet yoğun günümüz iş ortamında reklamveren firmalar, pazarlama iletişimi faaliyetlerini farklı bir düzlemde yürütmenin yollarını aramakta ve geleneksel uygulamalar geçmişe kıyasla etkinliklerini yitirmektedir. Bu noktada güncel ve etkili bir uygulama olarak dikkat çeken fütüristik ürün yerleştirme, bu çalışmada kavramsal boyutta ele alınmış ve firmalara yönelik getirileri bazında incelenmiştir. Bunun yanı sıra çalışma kapsamında, ürün yerleştirmeye farklı bir açılım sunan fütüristik ürün yerleştirme kavramına açıklık getirebilmek amacıyla uygulamaya ilişkin örneklere de yer verilmiştir.

ABSTRACT
In respect of the study under the title of “Futuristic Product Placement”, the futuristic product placement concept that is deemed as the sub-branch of the product placement having an important role in marketing communication since 1990s is reviewed. The companies giving advertisement look for the new ways to keep the marketing communication activities at a different level in today’s business atmosphere representing a sensitive competition thus the conventional implementations lose the effectiveness compared to the past. In that point the futuristic product placement drawing the attention as the updated and an effective implementation is reviewed in respect of the conceptual dimension and it is analyzed from the point of view of the benefits ensured for the companies. Additionally some examples are also exist to clarify the concept of the futuristic product that offers a different content to the product placement in scope of such study.

Özet: Psikomitolojik Terimler: Psikoloji Literatüründe Mitolojinin Kullanılması” baslıklı bu ... more Özet:

Psikomitolojik Terimler: Psikoloji Literatüründe Mitolojinin Kullanılması” baslıklı bu çalısma kapsamında, insan dogasına özgü bir semboller sistemi olan mitolojinin, psikoloji literatürüne yönelik yansımaları konu edilmektedir. Bu baglamda öncelikli olarak mitoloji olgusuna açıklık getirilmekte ve mitoloji ile bilim baglantısı incelenmektedir. Ardından psikoloji literatüründe genis bir kullanım alanı bulan mitsel ögeler örnekler dahilinde ayrıntılandırılmaktadır.

Abstract:

In scope of this study which is titled “Psychomythological Terms: Use of Mythology in Psychology Literature”, the reflections of mythology, a system of symbols specific to human nature, on the psychological literature are examined. In this regard, firstly the mythology phenomenon is explained and the relationship between mythology
and science is focused on. Then, the mythical elements that are commonly used in psychological literature are exemplified.

Amerikan Fox Televizyonu’nda 1989 yılından bu yana yayınlanan ve tüm dünyada geniş bir izleyici k... more Amerikan Fox Televizyonu’nda 1989 yılından bu yana yayınlanan ve tüm dünyada geniş bir izleyici kitlesine sahip olan Simpsonlar, günümüzde bir çizgi dizi olmanın ötesinde, popüler sanata ilişkin bir fenomen olarak kabul görmektedir. Başarılı bir televizyon şovu olan Simpsonlar, onaltı yayın dönemi boyunca gösterimde olmasının ve en uzun süren televizyon dizisi olarak tarihe geçmesinin yanı sıra Amerikan yaşam tarzına getirdiği ironik bakış açısıyla da dikkat çekmektedir.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019

Öz Yönetim, insani ve evrensel bir süreçtir. Tarihin hangi dönemine gidilirse gidilsin, insanın... more Öz

Abstract

Keywords: Management, Cultural Studies, Content Analysis.

Keywords: Public Relations, Service Marketing, Service, Marketing Communication, Corporate Image.

Özet Çalışma kapsamında dünyanın en etkileyici şehirlerinden biri olarak değerlendirilen Paris... more Özet

Key Words: Communication, Listening, Turkish, Proverb, Idiom, Content Analysis.

Özet

Anahtar Kelimeler: İletişim, Dinleme, Türkçe, Atasözü, Deyim, İçerik Analizi.

Özet: Bu çalışma kapsamında spor, mimari, tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset, iletişim, ekon... more Özet:

Abstract:

Özet: Psikomitolojik Terimler: Psikoloji Literatüründe Mitolojinin Kullanılması” baslıklı bu ... more Özet:

Abstract:

ÖZET Bu çalışma kapsamında, 1990’lardan itibaren pazarlama literatüründe önemli bir konuma sahip... more ÖZET
Bu çalışma kapsamında, 1990’lardan itibaren pazarlama literatüründe önemli bir konuma sahip olan ürün yerleştirme uygulaması mercek altına alınmaktadır. Uygulama bazında ele alındığında pek yeni olmamakla birlikte, son yıllarda profesyonel düzlemde yürütülmesi ve sistematik bir bakış açısıyla ele alınması ürün yerleştirmenin yeni ve güncel bir ortam olarak kabul görmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu doğrultuda genelden özele doğru giden bir bakış açısı dahilinde sırasıyla ürün yerleştirme kavramı, uygulama şekilleri ve bunlara yönelik örnekler, etkileri, algılanışı ve kavrama yönelik tepkiler üzerinde durulmaktadır. Bununla birlikte ürün yerleştirme uygulamalarına yönelik tepkiler çerçevesinde, konuya ilişkin çeşitli ülkelerde farklı araştırmacılar ve kurumlar tarafından gerçekleştirilen araştırma ve inceleme sonuçlarına da değinilmektedir.

ABSTRACT
Having a very significant importance in marketing literature since 1990s, the practice of product placement has been the focus of attention in a recent study entitled “A New and Current Practice in Marketing Communication: Product Placement”. Even if it doesn’t represent a new approach on a practical basis, carrying it out more professionally and handling it more systematically in the last few years has resulted in the acceptance of product placement as a new and current concept. Accordingly, with an approach that moves from a more general to specific scope, the concept of product placement, its forms of application with related examples, some of its possible effects, the way it may be perceived as well as the reactions against the concept are considered effectively. In addition, under the frame of the reactions towards product placement practices, the findings of studies carried out by various researchers and institutions in different countries have also been taken into consideration.

In scope of this study “Advertisement on the Third Screen: SMS Advertising”, the reflections of t... more In scope of this study “Advertisement on the Third Screen: SMS Advertising”, the reflections of the mobile phones as one of the second generation mobile communication technologies on the marketing communication and advertisement activities are examined in detail. In this respect, firstly the mobile marketing concept has been described, and the SMS (Short Message Service) technology which brought about a revolution in the communication sector has been examined. Then, the SMS technology has been examined in terms of the innovations it ensured in the marketing communication and advertisement activities. Moreover, types of SMS advertising are explained by examples. The study is concluded by giving details about the advantages and disadvantages of SMS advertisements.

Key Words: Marketing Communication, Mobile Marketing, New Communication Technologies, GSM, SMS.

Özet

“Üçüncü Ekranda Reklam: SMS Reklamcılığı” başlıklı bu çalışma kapsamında, ikinci nesil mobil iletişim teknolojilerinden olan cep telefonlarının pazarlama iletişimi ve reklam faaliyetlerine yönelik yansımaları konu edilmektedir. Bu kapsamda öncelikli olarak mobil pazarlama kavramına açıklık getirilmekte ve iletişim sektöründe devrim yaratan SMS (kısa mesaj servisi) teknolojisi, ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Ardından SMS teknolojisi, pazarlama iletişimi ile reklam faaliyetlerine getirdiği yenilikler bazında ele alınmakta ve SMS reklamcılık türleri örneklendirilerek açıklanmaktadır. Çalışma, SMS reklamlarının avantaj ve dezavantajlarının detaylandırılması ile son bulmaktadır.

Anahtar kelimeler: Pazarlama İletişimi, Mobil Pazarlama, Yeni İletişim Teknolojileri, GSM, SMS.

Kalite ve Strateji Yönetimi Araştırmaları, 2022

Okuryazarlık, tarihsel geçmişi oldukça eskiye dayanan bireysel ve toplumsal gelişime dair önemli ... more Okuryazarlık, tarihsel geçmişi oldukça eskiye dayanan bireysel ve toplumsal gelişime dair önemli bir değerdir. Sanayi Devrimi’yle birlikte büyük bir ivme kazanan okuryazarlık, günümüzde bir gereklilik olarak kabul görmektedir. Okuryazarlığın görece öneminin artması, anlam genişlemesine uğramasını ve çeşitlenmesini sağlamıştır. Günümüzde okuryazarlık, okuma ve yazma becerisinin ötesine geçerek belirli bir yetkinliğe atfedilmeye başlanmıştır. Geleneksel okuryazarlıktan farklı olarak çağcıl okuryazarlık, spesifik bir alandaki farkındalığı, bilgi birikimini ve uzmanlığı ifade etmektedir.

Bir kavram ya da olgunun, sınırlı bir alana sahipken genelleşerek daha geniş ve daha kapsayıcı bir anlam alanı kazanması; anlam genişlemesi olarak tanımlanabilmektedir. Kavram ya da olguların kapsamını; içinde bulunulan ekonomik, siyasal, kültürel koşullar ile söz konusu süreçte etkili olan paradigmalar şekillendirmektedir. Bu bağlamda okuryazarlık kavramı da anlam genişlemesine uğrayarak çağın ana sorunsalları ile birlikte anlaşılmakta ve anlamlandırılmaktadır. Öyle ki içinde bulunduğumuz dönemde; ‘bilgi okuryazarlığı’, ‘teknoloji okuryazarlığı’, ‘medya okuryazarlığı’, ‘tüketici okuryazarlığı’ ve ‘reklam okuryazarlığı’ gibi birçok okuryazarlık türünden söz etmek mümkündür.

Sürdürülebilirlik okuryazarlığı -sustainability literacy-, yaşanan değişim ve dönüşümlere koşut olarak gündeme gelen okuryazarlık türlerinden biridir. Sürdürülebilirlik, en genel ifadeyle daimî olma yeteneğidir. Sürdürülebilirlik okuryazarlığı ise; günümüzün temel sorunsallarından olan sınırlı kaynakların, doğal ve kültürel mirasın korunması noktasında bilgi, beceri ve yetkinlikleri ifade etmektedir. İnsan uygarlığı ve ekosistem için olan önemi, sürdürülebilirlik bilgisinin ve farkındalığının her geçen gün artması sonucunu doğurmaktadır.

‘Kalite ve Strateji Yönetimi Araştırmaları’ başlıklı kitap çalışmasının ‘Sürdürülebilirlik Okuryazarlığı’ başlıklı bu bölümünde, sürdürülebilirlik kavramsal çerçevede ele alınmakta ve okuryazarlık bağlamında incelenmektedir. Bu bağlamda bölüm kapsamında öncelikle sürdürülebilirlik kavramı ele alınarak sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir gelişme kavramları konu edilmekte, ardından sürdürülebilirlik okuryazarlığı açıklanmaktadır.

Yükseköğretimde Kalite ve Akreditasyon Çalışmaları, 2021

Küreselleşmenin etkisiyle şekillenen yeni dünya düzeninde, yükseköğretim kavramının ve yükseköğre... more Küreselleşmenin etkisiyle şekillenen yeni dünya düzeninde, yükseköğretim kavramının ve yükseköğretim kurumlarının görece önemi artmıştır. Bilgi ekonomisinin ve bilgi toplumunun yaygınlık kazanmasına koşut olarak yükseköğretim kurumlarının geçmişe kıyasla daha farklı bir anlam ifade etmeleri, yönetsel-örgütsel düzlemde yeniden yapılanmaları ve kalite odaklı bir anlayışı benimsemeleri sonucunu doğurmaktadır. Yaşanan bu değişme ve dönüşümler, yükseköğretim kurumlarının çağcıl gelişmeleri temel alarak daha stratejik bir anlayışla yönetilmelerini ve kendilerine ait bir kalite güvencesi sistemi oluşturmalarını gündeme getirmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gözlenebilen bu durum; temel nosyonları eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme olan yükseköğretim kurumlarının, geçmişte çok da alışık olmadıkları kavram ve uygulamalarla tanışmalarını sağlamaktadır.

Reklam Okuryazarlığı, 2022

Okuryazar, en genel anlamı ile okuması ve yazması olan demektir. Tarihin her döneminde okuryazar ... more Okuryazar, en genel anlamı ile okuması ve yazması olan demektir. Tarihin her döneminde okuryazar olmak, önem atfedilen ve statü kazandıran bir nitelik içermiştir. Çağcıl dünyada ise okuryazarlık, temel ve zaruri bir beceri olarak kabul görmektedir. Öyle ki okuması ve yazması olmayan, bu konuda öğrenim görmemiş bir kimsenin, dünyaya ve hızla ilerleyen teknolojiye ayak uydurması mümkün görünmemektedir. Tarihsel süreç içinde yaşanan değişim ve gelişmelere koşut olarak okuryazarlık, salt okuma ve yazma ile ilgili bir beceri olmaktan çıkarak sınırlı tanımından uzaklaşmış ve yeni bir açılım elde etmiştir.

Günümüzde okuryazarlık, herhangi bir alana yönelik bilgi ve farkındalık sahibi olma ile eşdeğer kabul edilmeye başlamıştır. Bu bağlamda geleneksel okuryazarlığın yanı sıra ‘medya okuryazarlığı’, ‘bilgi okuryazarlığı’, ‘görsel okuryazarlık’, ‘teknoloji okuryazarlığı’, ‘e-okuryazarlık’, ‘dijital okuryazarlık’, ‘finans okuryazarlığı’, ‘sürdürülebilirlik okuryazarlığı’, ‘sağlık okuryazarlığı’, ‘gıda okuryazarlığı’, ‘beslenme okuryazarlığı’, ‘etik okuryazarlığı’, ‘tüketici okuryazarlığı’ ve ‘reklam okuryazarlığı’ gibi birçok okuryazarlık türünden söz etmek mümkündür.

Okuryazarlık kuramları, tüketicilerin reklamla olan ilişkilerinin bilinçli bir şekilde yapılandırılmasında büyük önem arz etmektedir. Hayatın akışında maruz kalınan uyaranlara ilişkin farkındalık düzeyi, gelişim açısından dönüştürücü bir niteliktedir. Reklamla olan ilişkisine sınır koyamayan ve yeni iletişim teknolojilerinin de etkisiyle reklam uyaranlarına sürekli olarak maruz kalan günümüz insanı için, reklam okuryazarlığı bir çıkış noktası olarak belirmektedir. Çalışmanın bu bölümünde, okuryazarlığın günümüzdeki görünümünden hareket edilerek reklam okuryazarlığı kavramı ve reklam okuryazarlığı süreci kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır.

Current Debates in Gender and Cultural Studies, 2018

Okuma, yazının tamamlayıcısı olan ve insanı ‘insan’ yapan eylemlerden biridir. İnsanın tüm kişise... more Okuma, yazının tamamlayıcısı olan ve insanı ‘insan’ yapan eylemlerden biridir. İnsanın tüm kişisel ve mesleki gelişiminin kökeninde, yazının ve okumanın yattığını ileri sürmek mümkündür. Öyle ki okuma eylemi; yazının icadından itibaren günlük yaşamı kolaylaştırmasının yanı sıra insanlığın ortak kültürünün oluşumunda, birikiminde ve kuşaktan kuşağa aktarılmasında etkili bir rol üstlenmiştir. Bir toplumun okuma ile olan ilişkisi, okumaya yönelik tavrı ve okuma alışkanlığı; o toplumun gelişmişlik düzeyine ilişkin bir ipucudur. Bu çalışma, Türk toplumunun okuma ile olan bağını ortaya koymayı ve dil üzerinden çözümlemeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında Türkçede bulunan okuma ile ilgili atasözleri ve deyimler, içerik analizi yöntemiyle araştırılmıştır. Nitel yöntemle tasarlanan araştırma uyarınca, Türk Dil Kurumu -TDK- tarafından hazırlanmış olan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü taranarak okumayla ilgili atasözleri ile deyimler tespit edilmiş ve belirli kategoriler oluşturularak yorumlanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara ilişkin detaylar, çalışmanın sonuç kısmına yansıtılmış ve Türk toplumunun okumaya yönelik tavrına ilişkin çıkarımlar yapılmıştır. Çalışma, Türk kültürünün kültürel değerlerine ilişkin çıkarımlar ve gelecek çalışmalara yönelik öneriler ile sonlanmaktadır.

Anahtar kelimeler: Okuma, Kültür, Atasözü, Deyim, İçerik analizi.

Halkla İlişkilerde Uygulama Teknikleri, 2014

Algıya, iknaya ve fark yaratmaya dayanan bir faaliyetler bütünü olan halkla ilişkiler; gerçekleştirdiği faaliyetlerde yeni iletişim teknolojilerini ve interneti yoğun olarak kullanmaktadır. Halkla ilişkiler, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik olarak hedef kitlelerle gerçekleştirilen iletişimin yönetimi olarak tanımlanmaktadır. İnternetin doğrudan, aracısız, düşük maliyetli, zaman ve mekandan bağımsız, hızlı ve çift yönlü iletişim kurma imkanı veren bir mecra olması; halkla ilişkiler mesleği açısından yeni ve önemli bir kazanım anlamına gelmektedir.

Halkla ilişkiler, kurum içine ve kurum dışına yönelik olarak gerçekleştirdiği tüm etkinliklerde internetten ve internetin sunduğu avantajlardan yararlanmaktadır. Kurumsal iletişimin önemli bir parçası olarak internet, halkla ilişkiler uygulamalarına yeni ve farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. Kurumlar kendilerine ait kurumsal web siteleri aracılığıyla, internet üzerinde varlık gösterebilmekte ve kendilerini hedef kitlelerine daha teknolojik, daha güncel, daha etkili bir şekilde anlatabilmektedirler.
Kurumsal web siteler; kurumların internet üzerinden hedef kitlelerine ulaşmak, onlarla iletişim kurmak ve etkileşim içinde olmak amacıyla kullandıkları web sayfalarıdır. Kurumsal web site yapım süreci; ‘‘araştırma’’, ‘’planlama’’, ‘sunumun uygulanması ve yayınlama’’ ile ‘’denetim ve güncelleme’’ aşamalarından oluşan kompleks bir süreçtir. Sürekli gelişmeye açık olan ve döngüsel bir nitelik arz eden bu sürecin, “işlevsel unsurlar” ile “sunum unsurları” gibi unsurlara dikkat edilerek titizlikle ve özenle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Görsel iletişim; görme ve algılama yetisinden yararlanarak duygu, düşünce ve bilgi alışverişi sağ... more Görsel iletişim; görme ve algılama yetisinden yararlanarak duygu, düşünce ve bilgi alışverişi sağlayan bir süreçtir. İmgelerin ve görsel kültürün egemenliğinde şekillenen yeni dünya düzeninde, görsel iletişim her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Yazı ve grafik tasarım, görsel iletişimin en temel uygulama biçimlerindendir. Her yerde ve her ortamda karşımıza çıkan iki olgu, halkla ilişkiler mesleği açısından da oldukça büyük önem arz etmektedir. Algı ve iknaya dayalı bir disiplin olan halkla ilişkiler gerçekleştirdiği faaliyetlerde yazıyı ve grafik tasarımı ustalıkla kullanmak durumundadır.

İnsan, başlangıçtan günümüze kendini ifade etme arzusu içinde olmuştur. Yazı, insanın bu arzusuna hizmet eden etkili bir iletişim aracıdır. Tarihin başlangıcı kabul edilen yazı; insanın düşündüklerini, hissettiklerini ya da ifade etmek istediklerini somutlaştırarak açıkça dile getirebilmesini olanaklı kılan gösterge ve simgeler bütünüdür. Yazı, tarihsel süreç içerisinde insanla birlikte yol almış ve evrinerek var olmaya devam etmiştir.

Yazının taş ve kil tabletler üzerinde başlayan, papirüs ve parşömen üzerinde devam eden yolculuğu, kağıt ve matbaa ile hızlanmıştır. Gelişen teknolojiyi, yazının çoğaltılmasına ilişkin yöntemleri çeşitlendirmiş ve yazının yaygınlaşmasını sağlamıştır. Uçup gitmeye, unutulmaya mahkum duygu, düşünce ve bilgiler; yazı aracılığıyla kayıt altına alınmış, belleğin yükü hafifletilmiş, kültür kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Öyle ki günümüz uygarlığı yazı üzerine kurulmuş ve tüm kültürel birikimini yazıya aktarmıştır.

Yazı, sesin işaretlerle oluşturulmuş ve dizgilere dönüştürülmüş halidir. Yazı, işlevsel olduğu kadar, görsel ve estetik bir imge olmuştur. Yazının tarihsel serüveni incelendiğinde, içerik ve biçimin hep iç içe olduğu görülebilmektedir. Diğer bir ifadeyle yazı ve grafik, birlikte var olan ve birbirini bütünleyen iki kavramdır. Yazı, daha okunaklı ve daha etkileyici olabilmek için grafik tasarıma ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle de yazı ve yazı ile bağlantılı içeriğin bir sistem içinde boyutlandırılması, düzenlenmesi ve basılı hale getirilmesi anlamına gelen grafik tasarım, görece önem arz eden bir alan olarak dikkat çekmektedir.

Son dönemlerin en önemli gündem maddelerinden biri olan küreselleşme -globalleşme-, yeni dünya dü... more Son dönemlerin en önemli gündem maddelerinden biri olan küreselleşme -globalleşme-, yeni dünya düzeninde etkinliği hissedilen değişim ve dönüşümü nitelemek için kullanılan bir belirteçtir. Öyle ki küreselleşme, 1970’li yılların sonlarından günümüze dek üzerinde en çok konuşulan toplumsal değişim dinamiğidir. Küreselleşme; tüm dünyanın ekonomik, siyasal, kültürel açıdan bütünleşerek ortak ve tek bir kültür oluşturmasıdır.

Küreselleşme; ekonomik, siyasal ve kültürel süreçler bütünüdür. Bu bağlamda küreselleşmenın ekonomik, siyasal ve kültürel olmak üzere üç boyutu vardır. Küreselleşmenin kültürel boyutu, küresel çaplı bir kültürün oluşması anlamına gelmektedir. Kültürel küreselleşme, tüketim kültürü ve tüketim toplumu üzerinden ifade bulmaktadır. Tüketim kültürünün hakim olduğu toplumlar, tüketim toplumu olarak adlandırılmaktadır.

Tüketim toplumunun en karakteristik özelliği, tüketime yönelik bir yaşam biçimini benimsemiş olmasıdır. Tüketim toplumunda refah, tüketmekle özdeşleşmiştir. Tüm dünyada hüküm süren bu toplum yapısında bir davranış kodu olarak tüketim yüceltilmekte ve teşvik edilmektedir. Tüketim toplumunda bireyin, birey olarak en gerekli ve vazgeçilmez olduğu konum, tüketici konumudur. Birey, var olmak ve diğer bireyler nezdinde kabul görmek için tüketmeye ihtiyaç duymaktadır.
Tüketim toplumunda, yaşamsal ve kaçınılmaz bir eylem olan tüketim, ihtiyaç karşılamaktan daha farklı bir anlam ifade etmektedir. Öyle ki günümüz insanını güdüleyen ve tüketime sevk eden, doğal ihtiyaçlar değil, sistem tarafından manipüle edilen ve arzuya dönüştürülen yapay ihtiyaçlardır.
Göstergelerin ve metaların etkinliğinde şekillenen tüketim toplumu, kitle iletişim araç ve teknikleri aracılığıyla yaratılan bir toplumdur. Kitle iletişim araç ve teknikleri; tüketim ve tüketim ile bağlantılı değer, tutum ve davranışların oluşmasında etkili bir rol üstlenmektedirler. Bu bağlamda reklam, tüketim toplumunun ve tüketim kültürünün en etkin ve en büyülü araçlarından biridir. Reklam aracılığıyla tüketim bir yaşam biçimi olarak konumlanarak marka, gösterge ve sembollerin peşinden tutkuyla koşan tüketici bir bilinç yaratılmaktadır.

Yazma; duygu, düşünce, deneyim ve hayallerin yazıyla anlatılmasıdır. Yazma, insani bir süreç ve i... more Yazma; duygu, düşünce, deneyim ve hayallerin yazıyla anlatılmasıdır. Yazma, insani bir süreç ve insan doğasına özgü bir dürtüdür. Bu anlamıyla öncelikle bir gereksinim ve bir iletişim etkinliğidir. Bir gereksinimdir, çünkü insanın kendini ifade etme ve kendini anlatma arzusunun yazıya dökülmüş halidir. Bir iletişim etkinliğidir, çünkü insanın çevresinde bulunan diğer insanlarla duygu, düşünce ve bilgi paylaşımına aracılık etmektedir.

Yazılı anlatım, hem sosyal bir davranış, hem de gelişimsel özellik gösteren bilişsel bir süreçtir. Bu nedenle de yalnızca yaşamsal etkinliklere katılıma ilişkin bir gereklilik değil, aynı zamanda yaşam boyu başarının göstergesidir. Günümüz dünyası, insanların yazılı anlatım becerisine sahip olmaları şart koşmaktadır. Rekabet yoğun iş ortamında, hangi meslek grubunda olurlarsa olsunlar tüm işgörenler yazıyı ve yazı aracılığıyla anlam yaratmayı bilmelidirler. Yazma bilgi ve becerisi, halkla ilişkiler mesleği için de belirleyici önemdedir. Halkla ilişkiler, bir örgütün ilgili olduğu çevreyle iletişim içinde olmasını ve amaçlarına ulaşmasını sağlayan çabalar bütünüdür. Halkla ilişkiler; örgütsel amaçları gerçekleştirebilmek ve örgüt ile çevresi arasında etkileşim, güven, iş birliği, anlayış ortamı yaratmak için yazıyı ve yazılı iletişim araçlarını kullanmaktadır.

Etkili yazma; herhangi bir konuya ilişkin görüş, duygu ve fikirlerin düzen ve bütünlük içinde etki yaratmak amacıyla kaleme alınması demektir. Tüm yazı türleri, bir amaç uğruna ve belirli ilkeler uyarınca yazılmaktadır. Bu bağlamda yazı aracılığıyla etki yaratmak, etkili yazma ilkelerine uygun hareket etmekle mümkündür. Etkili yazma ilkelerini, içeriksel ilkeler ve biçimsel ilkeler olmak üzere iki kapsamda ele almak mümkündür. İçeriksel ilkeler, düşünsel yeteneği en üst düzeyde kullanarak yazılı metin geliştirme sürecini yönetmek anlamına gelmektedir. Yazma birbirini takip eden evrelerden oluşan bir süreçtir ve yazılı metin geliştirme süreci buluş, planlama ile yazılı anlatım aşamalarından oluşmaktadır. Biçimsel ilkeler ise; sözcük, cümle, paragraf, dilbilgisi kurallarına uygunluk ve kavram hakimiyeti olarak açımlanabilmektedir. Etkili yazma için, içeriksel ilkelerin ve biçimsel ilkelerin birbiriyle uyumlu bir şekilde uygulanması gerekmektedir.

Giriş Günümüz dünyasında gelişen bilgi iletişim teknolojileri, yeni ve farklı iletişim olanaklar... more Giriş

Günümüz dünyasında gelişen bilgi iletişim teknolojileri, yeni ve farklı iletişim olanaklarını beraberinde getirmektedir. Postmodern imgelerin egemenliğinde şekillenen çağcıl dönemde iletişim araçları, bir iletişim aracı olmanın ötesinde anlam ifade etmekte ve gündelik yaşamda geçmişe kıyasla daha etkin bir rol üstlenmektedir. Kültür üretme mekanizmalarının değişimine aracılık eden bu araçlar, insanlara eklenerek ve birbirlerine uyumlanarak işlevsellik katsayılarını arttırmakta ve gündelik rutinin önemli bir parçası olarak kabul görmektedirler. Tüm bu nedenlerle içinde bulunduğumuz çağ, yakınsama çağı olarak değerlendirilmektedir. Öyle ki bir olgu olarak yakınsama, sınırları her geçen gün daha da zorlamakta ve teknolojik bir kavram olarak değerlendirilmesine ilişkin tabuyu yıkarak ekonomik, siyasal ve kültürel yaşamda etkisini hissettirmektedir. Yeni dünyanın birey -tüketici- profili de farklıdır. Medya algısının ve medya tüketim alışkanlıklarının değişmesi, geçmiş dönemlerin pasif ve soyutlanmış tüketicilerinin yerini etkileşime ve paylaşıma önem veren sosyal tüketicilere bırakmasını sağlamıştır. Yeni dönemin özneleri olan bu tüketiciler, medyanın kendilerine sunduğu ürünü izleyici olarak tüketmekle yetinmeyip hikayeye katılmak ve hatta hikayenin yaratıcılarından biri olmak arzusundadır. Gündelik yaşamlarında aktif bir şekilde kullandıkları sosyal medya platformları; bu tutkularını hayata geçirmelerinde, yeni içeriklere ulaşmalarında, içeriği yeniden yaratma ve paylaşma çabalarında etkili bir rol oynamaktadır. Döneme özgü kodlardan beslenen ve transmedya anlatım olarak ifade bulan yeni anlatım tarzı; derin, kapsayıcı ve katılımcı bir hikaye örgüsü, anlatım dili ve öyküleme modeli yaratarak tüketicilerin medya içeriğini ve medyayı dilediğince şekillendirmesine olanak yaratmakta ve bu bağlamda ayrıntılı bir analizi gerekli kılmaktadır.

Introduction Vampires, the legendary creatures which are believed to attack human beings revivin... more Introduction

Vampires, the legendary creatures which are believed to attack human beings reviving between sunset and sunrise and sustain their lives by sucking their blood are one of the main items highly on the agenda in the contemporary culture. The best selling novels by authors such as Anne Rice, Stephenie Meyer, L. J. Smith, Laurell Hamilton, Charlaine Haris, Richelle Mead, P. C. Cast and Kristin Cast; films like Interview with the Vampire, Blade, Blade: Trinity, Bram Stoker’s Dracula, Dracula 2000, Underworld, Underworld: Evolution, Underworld: Rise of the Lycans, Queen of the Damned, Twilight, Twilight Saga: New Moon, Twilight Saga: Eclipse, 30 Days of Night, Låt den rätte Komme in -Let the Right One in, Bakjwi -Thirst-; TV series like Buffy, the Vampire Slayer, Angel, Blade: The Series, True Blood, Moonlight, The Vampire Diaries; animations like Kyuketsuki Hunter D -Vampire Hunter D-, Kyuketsuki Miyu -Vampire Princess Miyu; and games like Vampire: The Masquerade, Vampire: Dark Ages, Vampire: The Requem, Victorian Age: Vampire and Castlevania are the evidences for how the vampire legend has evolved into a global phenomenon and how they are demanded by the masses. Hence, it is also possible to see the traces of the orgy for vampires in the contemporary reinterpretations of literary classics. Novels which are written by the English author, Jane Austen and which are among the world's classics have benefited from this movement. In this respect, Vampire Darcy’s Desire: A Pride and Prejudice Adaptation by Regina Jeffers, Mr. Darcy, Vampyre by Amanda Grange and Bites Back: A Novel by Michael Thomas act as an intermediary for postmodern and populist intertexuality through targeting the Jane Austen-lover readers and the 'vampire-lover' masses as a market.

Halkla ilişkiler, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik olarak hedef kitlelerle gerçekl... more Halkla ilişkiler, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik olarak hedef kitlelerle gerçekleştirilen iletişim yönetimidir. Bir işletme fonksiyonu ve yönetim görevi olan halkla ilişkiler, açık bir sistem olan örgütün iç ve dış çevresiyle etkileşimini olanaklı kılmakla, bu etkileşimin örgütsel etkinlik ve verimliliğe katkıda bulunmasını sağlamakla yükümlüdür. Örgüt ile kamu grupları arasında karşılıklı anlayış, iyi niyet ve güven ortamı oluşturarak sürekli kılma gerekliliği; planlı ve programlı faaliyetler bütünü olan halkla ilişkilerin görece önemini her geçen gün arttırmaktadır. Bir disiplin ve bir meslek olarak halkla ilişkiler; fark yaratmak ve rekabet üstünlüğü elde etmek isteyen örgüt yönetimleri için anahtar konumdadır. Küreselleşmenin etkisiyle şekillenen yeni dünya düzeninde halkla ilişkiler çalışmalarının etkili ve verimli olabilmeleri, stratejik olarak yönetilmeleri ile mümkündür. Halkla ilişkiler, dinamik ve evrimsel çizgiye sahip bir faaliyet alanıdır. Bu anlamıyla çağcıl halkla ilişkiler, mükemmellik algısını temel almaktadır. Mükemmel halkla ilişkiler, stratejik halkla ilişkilerdir. Stratejik halkla ilişkiler; stratejik olarak planlanan, yönetilen ve değerlendirilen halkla ilişkiler olarak ifade bulmaktadır. Planlama, stratejik halkla ilişkiler sürecinin öncel ve önemli bir adımıdır. Bu bağlamda halkla ilişkilerde stratejik planlama; sorun ya da fırsatın analiz edilmesi ve tüm boyutlarıyla detaylandırılması ile başlamaktadır. Ardından örgütün iç ve dış çevresine yönelik olarak durum analizi gerçekleştirilmektedir. Bu aşamada örgüte ilişkin güçlü ve zayıf yönler, çevreye yönelik olarak ise fırsat ve tehditler gerçekçi bir bakış açısıyla ortaya konmaktadır. Durum analizi sonrasında, sorunun çözümüne ya da fırsatın değerlendirilmesine yardımcı olacak amaçlar saptanmaktadır. Saptanan amaçları gerçekleştirmek üzere odaklanılacak hedef kitlelerin tespit edilmesini takiben amaçlara koşut hedefler belirlenmektedir. Uygulama planlarının yapılması, gerçekleştirilecek halkla ilişkiler etkinliğine ilişkin tüm ayrıntıların belirlenmesi anlamına gelmektedir. Halkla ilişkilerde stratejik planlama; sürecin başında belirtilen amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığının, etkinliğin ve performansın ölçümlenerek değerlendirilmesi ile son bulmaktadır.

Deprem Okuryazarlığı: İletişimsel Bir Yaklaşım, 2024

Özet: Geleneksel bakış açısıyla okuryazarlık, bireylerin okuma ve yazma becerilerine sahip olma... more Özet:

Geleneksel bakış açısıyla okuryazarlık, bireylerin okuma ve yazma becerilerine sahip olmasını ifade etmektedir. Temel bir beceri olan okuryazarlık, değişen dünyaya koşut olarak değişmekte ve dönüşmektedir. 21. yüzyılda okuryazarlık, geleneksel okuryazarlığın ötesine konumlanmakta ve çok yönelimli bir nitelik arz etmektedir. Deprem okuryazarlığı, günümüzün okuryazarlık türlerinin en önemlilerinden biridir. Deprem okuryazarlığı en yalın ifadeyle; depremlerin nedenleri, etkileri ve önleyici tedbirleri kapsayan temel bilgi ve anlayışın geliştirilmesidir. Daha geniş bir ifadeyle deprem okuryazarlığı; depremlerin önlenmesi, depreme yönelik hazırlık ve müdahale, deprem sonrası iyileştirme faaliyetleri bağlamında doğru kararlar verilmesini ve kurallara uyulmasını sağlayan bilgi, tutum ve davranışların kazanılmasıdır. Deprem okuryazarlığı, depremin neden olduğu etkilerin hafifletilmesinde ve deprem sonrası yaşamın devam etmesinde büyük yarar sağlamaktadır. Bu anlamıyla deprem okuryazarlığı; bireylerin, örgütlerin ve toplumların depreme yönelik algı ve kavrayışlarını şekillendirerek depreme yönelik dirençlerinin artmasına katkıda bulunmaktadır. Deprem okuryazarlığı, modern afet yönetiminin bir parçası ve afet okuryazarlığının bir alt türü olarak içinde bulunduğumuz dönem itibarıyla hem dünya hem de Türkiye için özel bir anlam ifade etmektedir. Görece önemi yüksek bu kavramı anlamak ve anlamlandırmak için akademik çalışma ve araştırmalara gereksinim vardır. Kavramsal bir nitelik arz eden bu çalışma kapsamında deprem okuryazarlığı, iletişimsel bir bakışla ele alınmaktadır. Çalışma kapsamında deprem okuryazarlığı tanımı, kapsamı, deprem okuryazarlığında iletişimin yeri ve önemi konu edilmektedir. Çalışmanın, deprem okuryazarlığının görece yeni olması nedeniyle önemli olduğu ve gelecek çalışmalara ışık tutma noktasında alanyazına katkı sunacağı düşünülmektedir. Çalışma ile varılmak istenen sonuç, deprem okuryazarlığa iletişimsel bir yaklaşım getirmek ve deprem okuryazarlığının iletişimsel niteliğine dikkat çekmektedir. Anahtar Kelimeler: Deprem okuryazarlığı, afet iletişimi, afet yönetimi, afet okuryazarlığı.

Abstract

From a traditional perspective, literacy means that individuals have reading and writing skills. Literacy, a basic skill, changes and transforms in parallel with the changing world. Literacy in the 21st century is positioned beyond traditional literacy and has a multi-faceted nature. Earthquake literacy is one of the most important types of literacy today. Earthquake literacy, in its simplest terms, is the development of basic knowledge and understanding covering the causes, effects and preventive measures of earthquakes. In broader terms, earthquake literacy is the acquisition of knowledge, attitudes and behaviors that enable making the right decisions and complying with the rules in the context of earthquake prevention, earthquake preparation and response, and post-earthquake recovery activities. Earthquake literacy provides great benefits in mitigating the effects of the earthquake and continuing life after the earthquake by enabling individuals to understand the earthquake, which is a natural disaster, and to respond correctly to the earthquake. In this sense, earthquake literacy ensures that individuals, organizations and societies increase their earthquake resistance by shaping their perception and understanding of earthquakes. Earthquake literacy, as a part of modern disaster management and a subtype of disaster literacy, has a special meaning for both the world and Turkiye in the current period. Academic studies and research are needed to understand and make sense of this relatively important concept. Within the scope of this conceptual study, earthquake literacy is discussed from a communicative perspective. Within the scope of the study, the definition of earthquake literacy, its scope, the place and importance of communication in earthquake literacy are examined. It is thought that the study is important because earthquake literacy is relatively new and will contribute to the literature by shedding light on future studies. The desired result of the study is to create a communicative framework regarding earthquake literacy and draw attention to the communicative nature of earthquake literacy.

Keywords: Earthquake literacy, disaster communication, disaster management, disaster literacy.

Conceptual Analysis of Social/Interpersonal Intelligence, 2023

The place and importance of communication in human life is closely related to the development of ... more The place and importance of communication in human life is closely related to the development of humanity. Through communication, humanity has developed culturally, scientifically, socially and established civilizations. Communication is a social activity and by its nature it has sociological, psychological and anthropological dimensions. Communication is also the sum of knowledge and skills. In this respect, communication is a competency that can be learned and developed. Communication and intelligence are areas that are related and support each other.
Social/interpersonal intelligence is simply the ability to understand, deal with, and interact with other people. Social/interpersonal intelligence, which came to the fore in parallel with the traditional understanding of intelligence giving its place to the understanding of multiple intelligences, was conceptualized by Howard Gardner (1983, 1993). Gardner, who developed the Theory of Multiple Intelligences, rejected the concept of singular intelligence and drew attention to the existence of nine types of intelligence that are independent from each other but interrelated. Social/interpersonal intelligence, which is one of the multiple intelligence types, is very important in terms of getting to know oneself and communicating with other people. So much so that people with high social/interpersonal intelligence are able to effectively interpret the psychological states of others, act empathetically and establish more effective human relations, as well as using verbal and nonverbal communication effectively.
Social/interpersonal intelligence is intertwined with many fields and disciplines, from communication to psychology, from education to management, from sociology to anthropology. In this study, social/interpersonal intelligence is discussed from a conceptual point of view. It is thought that the study is important in terms of drawing attention to the relationship between communication and intelligence, contributing to the studies of multiple intelligences and interpersonal communication, and to contribute to the literature.

Keywords: Communication, Communication literacy, Multiple Intelligences Theory, Personal Intelligence, Social/interpersonal intelligence.

Intrapersonal Intelligence: A Conceptual Framework, 2023

Howard Earl Gardner (1983, 1999) developed the Multiple Intelligences Theory by criticizing the t... more Howard Earl Gardner (1983, 1999) developed the Multiple Intelligences Theory by criticizing the traditional understanding of intelligence within the scope of his studies on intelligence and discussed the plural nature of intelligence. Within the scope of his theory, which forms the basis of modern intelligence, Gardner; has drawn attention to the necessity to evaluate intelligence not only as a one-sided ability but also as a field that can be developed and consists of different dimensions. In this context, the intelligence fields are ‘verbal/linguistic intelligence’, ‘logical/mathematical intelligence’, ‘musical/rhythmic intelligence’, ‘visual/spatial intelligence’, ‘bodily/kinesthetic intelligence’, ‘interpersonal intelligence’, ‘intrapersonal intelligence’, ‘naturalistic intelligence’, and ‘existential intelligence’ as it is possible to classify.
Intrapersonal intelligence, which is one of the intelligence types in Multiple Intelligences Theory, can be defined as a person’s self-knowledge and the ability to exhibit behaviors compatible with his/her environment by using the knowledge and understanding she/he has about himself/herself. This type of intelligence; enables the person to know himself/herself and his/her feelings, to be aware of who she/he is and what she/he wants to do, and to act with the awareness of how to behave and what to direct. People with developed intrapersonal intelligence are equipped with the ability to manage themselves and their environment.
Multiple intelligence fields form the basis of research carried out by many disciplines such as psychology, sociology, education, literature, and business. Within the scope of this study, it is aimed to deal with the field of intrapersonal intelligence from a conceptual point of view. The study aims to contribute to the literature in the context of multiple intelligences and communication studies.

Keywords: Intelligence, Multiple Intelligences Theory, Personal Intelligence, Intrapersonal Intelligence, Intrapersonal Communication.

CEO Brand and CEO Branding: A Conceptual Framework, 2022

The acronym for the word 'Chief Executive Officer' the CEO is, in the simplest terms, the highest... more The acronym for the word 'Chief Executive Officer' the CEO is, in the simplest terms, the highest level officer of a company. Having a vital importance for the company in terms of their position and responsibilities, the CEO is accepted as a value in brand status in today's intensely competitive business environment. Terminologically, the CEO brand, which is under the concept of personal brand, is one of the notable concepts and practices of the modern world. The CEO brand, whose awareness and application is increasing day by day, gains importance in parallel with the spread of globalization and the acceleration of competition. Developments in communication technologies make CEO brand and CEO branding more common and visible. New media can be considered as a very convenient environment for creating a CEO brand and carrying out CEO branding studies. In this study the concept of CEO brand and CEO branding are discussed from a conceptual perspective. Within the scope of the study, the concept and practice of the CEO brand is discussed in the context of communication strategy, self-presentation, personal development and corporate identity reflection and evaluated in the light of current developments. It is thought that the study is important because the concept of CEO brand is relatively current in the literature and will contribute in shedding light on future studies.
Keywords: Brand, Personal Brand, CEO Brand, CEO Branding, Communication Studies.

Reading is complementary to writing and functions as a uniquely human action. It can be argued th... more Reading is complementary to writing and functions as a uniquely human action. It can be argued that at the root of all human personal and professional development lies writing and reading. Therefore, besides serving to facilitate everyday life since the invention of writing, the act of reading has played an effective role in the formation, accumulation, and transfer of information among generations of the common culture of humankind. A society’s attitudes toward reading, their reading habits and their relationship to reading offers a clue into the level of development of that society. This study aims to reveal the relationship Turkish society has with reading and to analyze this relationship through an analysis of the language. Within the scope of the study, the proverbs and idioms related to reading in Turkish were investigated by means of content analysis. As part of the qualitative research method used for this study, the Dictionary of Proverbs and Idioms prepared by the Turkish Language Association -TDK- was reviewed, and the proverbs and phrases related to reading were identified, with specific categories being created and interpreted. The findings of the research are reflected in the conclusion of the study, where deductions are made regarding the attitude of Turkish society towards reading. The study ends with conclusions on the values of Turkish culture and suggestions for future works.

Key words: Reading, Culture, Proverb, Idiom, Content analysis.

The rapid development of medical science and the broadening of its field of application have brou... more The rapid development of medical science and the broadening of its field of application have brought the concept of health communication to light as a necessity. The terminology used in the field originates from ancient Greek and Roman mythology. It is also known that the ancient world played an important role in the historical development of medical science. Therefore, data about the past of health communication will shed light on its present and the future. The aim of this work is to bring a mythological point of view to health communication and scrutinize the deities of health in Greek mythology. It aims to shed light on the past and the appearance in the ancient world health communication, which is gaining attention as a new conceptual and practical field. The study discusses Greek mythology which is the basis of the dominant Western paradigm. In this context, mythology dictionaries by Azra Erhat and Pierre Grimal were examined and deities related to health and physicians from Greek mythology were determined. The literature was reviewed and knowledge from different sources were compiled. Then, gods and goddesses related to health and physicians from Greek mythology were examined by describing their mythological origins, functions, influence, patients and treatments, and the myths about them. Greek mythology in which the gods ‘Apollo’, ‘Asclepius’, ‘Paian’ and the goddesses ‘Artemis’, ‘Hygeia’ and ‘Eilithyia’ were found to be related to health, and also includes the names of mythologic creatures such as ‘Chiron’ and ‘Naiads (Naiades)’ and physicians such as ‘Podalirius’, ‘Machaon’, ‘Melampous’ and ‘Hecamede’. Details of the findings obtained in the present study are reflected in the conclusion.

Key Words: Health communication, mythology, history.

Objective: The objective of this study is to focus on David Beckham who has came up to a level of... more Objective: The objective of this study is to focus on David Beckham who has came up to a level of global icon status and gained a great popularity though he has started his professional life only as a footballer and to examine his status based on the context implying to become a brand.

Method: A detailed literature research was carried out in respect of the sport and marketing communication disciplines to expose the adventure of an English footballer, who has turned into a well-known and famous star in the world. In such scope, it is obviously seen that the case of David Beckham has been evaluated as a successful concern related to the process of becoming brand since he has an attractive personal style and professional approach paralleling to the global worth compared to the qualifications of the other footballers in addition to his talents in playing football.

Conclusion: David Beckham, who is one of the most famous football players known by the people and media, takes part among the richest football players in the world. at this point, beckham has also drawn the attention since he has used all key points related to the marketing communication as a brand, as well as being the focus point of the marketing communication activities carried out by many important brands such as Gillette, Adidas, Pepsi, Police, Vodafone, Tokyo Beauty Center, Castrol, Marks&Spencer, Meiji, TBC, Tsubasa Systems, Upper Deck and Brylcreem. In the light of these facts, the detailed analysis of David Beckham brand reveals the reflections of the global merits towards the sport and marketing communication sector.

Key Words: David Beckham, Sports, Football, Celebrity, Marketing Communications, Brand, Personal Brand, Global Icon.

Football, as a fact of life, intersect with real life over a semantic plane. In addition to all i... more Football, as a fact of life, intersect with real life over a semantic plane. In addition to all indefinitess and happenstance, football game of which the main material is a ball symbolising the dialectic of life by its shape is based on scientific methods and analysis, information and data, strategy and tactics as well as a perfect performance. Football with its complete popularity and cultural effectiveness may be evaluated as the most significant measure for the efforts towards developing a Western identity. By representing the models of modern and comtemporary world and being a mediator for the mentioned merits to be assimilated, football is also being used as an effective tool during the change process that ensures the universal criteria to be adopted into organisation management. By this means, it may be argued that the significant element for Galatasaray to win the championship of UEFA is the application of change methods. It is possible to say that the success of Galatasaray has played rather an important role on behalf of Turkey during the globalization and integration process with European Union by considering the fact that the football has a great contribution to re-establish the national identity in all over the world. The success story of Galatasaray as a Turkish football team may be identified as a metaphor for the change management applications. In this context, Galatasaray represents a significant model that should be assimilated as a micro example showing a great success if the sources are being used effectively. Accordingly, it may be possible to express that this new approach of Galatasaray that brought success can be enlarged to all public and private sector institutions trying to be compete in the international arena.

Key Words: Change Management, Sports, Football, Galatasaray.

Özet:

Yaşama dair bir olgu olması nedeniyle futbol ve reel yaşam semantik düzlemde kesişmektedir. Ana materyali, tüm belirsizlik ve tesadüflerinin yanısıra, yalnızca şekil itibariyle bile hayatın diyalektiğini simgeleyen top olmasına rağmen futbol oyunu; bilimsel yöntem ve analizler, bilgi ve veriler, strateji ve taktikler ile üstün performans üzerine kuruludur. Tüm popüler ve kültürel etkinliğiyle futbol, Batılılaşmaya yönelik çabaların en önemli ölçütü olarak değerlendirilebilmektedir. Modern ve çağdaş dünyaya özgü modeller sunması ve söz konusu değerlerin benimsenmesine aracılık etmesi nedeniyle futbol, evrensel kriterlerin örgüt yönetimlerine uyarlanmasını sağlayan değişim yönetimi sürecinde etkili bir araç olarak kullanılabilmektedir. Bu bağlamda Galatasaray’ı UEFA şampiyonluğu’na taşıyan en önemli unsurun, değişim yönetimi yaklaşımlarını uygulaması olduğu ileri sürülebilmektedir. Futbolun tüm dünyada milli kimliğin yeniden kuruluşunda yadsınılamaz bir paya sahip olduğu gerçeğinden hareketle, Galatasaray’ın başarısının küreselleşme ve Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinde tüm Türkiye için oldukça önemli bir rol üstlendiğini söylemek mümkündür. Bir Türk takımı olarak Galatasaray’ın başarı öyküsü, değişim yönetimi yaklaşımlarına yönelik bir metafor olarak tanımlanabilmektedir. Bu bağlamda Galatasaray, kaynakların etkin kullanıldığı takdirde başarınının ne denli büyük olabileceğinin mikro bir örneği olarak benimsenmesi gereken bir model niteliği taşımaktadır. Galatasaray’a başarıyı getiren anlayışın tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarının yönetiminde yaygınlaşmasının uluslararası alanda pek çok başarıyı beraberinde getireceğini ileri sürmek olanaklıdır.

Anahtar Sözcükler: Değişim Yönetimi, Spor Futbol, Galataray.

The understanding of competition getting practiced with the effect of the new world order require... more The understanding of competition getting practiced with the effect of the new world order requires the concept of innovation as a paradigm. The aspect of competition at present that acquires efficiency on the basis of innovation and creativity lets the organizations find out a distinct and original way different from their competitors. In this regard, the packaging that draws attention with various functions from the production process of the product to the presentation to consumption has been qualified as a platform and a strategic value for the concept of superiority in the competititon.

Luna Margarine that leads the margarine market with respect to its modern and innovative image since its presentation to the market in Turkey, in 1990 can be considered as a sample case study significant for the discipline of marketing communication as well as packaging management. Due to its ongoing activities in the marketing communication parallel to its new and different package which has drawn the close interest and admire of the consumers, Luna Margarine has achieved an important superiority in competition by means of having a position different from the other brands.

Having used the innovation motto of capitalism, Luna Margarine has drawn attention as an effective application from the point of successful usage of packaging as a medium of marketing communication and advertising in the way of contributing in the value of the product and its brand. This study that depends on the above-mentioned facts covers a detailed analysis of packaging which has a vital role and significance in creating superiority in the competition as is seen in the Luna Margarine example.

Key Words: Marketing Communications, Packaging Management, Competitive Advantage, Luna Margarine.

Özet:

Yeni dünya düzeninin etkisiyle farklı bir düzlemde hayata geçmeye başlayan rekabet anlayışı, paradigmada yeniliği öngörmektedir. Yenilik ve yaratıcılık temelinde etkinlik kazanan günümüz rekabet anlayışı, örgütlerin rakiplerinden farklı ve özgün bir yol bulmalarını gerektirmektedir. Örgütün yeni süreç yaratma ve strateji geliştirme kapasitesi, rekabet üstünlüğüne yönelik potansiyelini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda malın üretiminden tüketime sunulmasına dek çeşitli işlevleriyle dikkat çeken ambalaj, rekabet üstünlüğüne yönelik bir platform ve stratejik bir değer olarak nitelenebilmektedir.

1990 yılında Türkiye pazarına sürüldüğü günden bu yana modern ve yenilikçi kimliğiyle margarin piyasasını yönlendiren Luna Margarin, ambalaj yönetiminin yanısıra pazarlama iletişimi disiplini açısından önemli bir örnek olay çalışması (case study) olarak değerlendirilebilmektedir. Tüketicinin yoğun ilgisini çeken ve beğeni kazanan yeni ve farklı ambalajına paralel olarak yürüttüğü pazarlama iletişimi faaliyetleri ile Luna Margarin, kendini diğer markalardan farklı konumlayarak önemli bir rekabet üstünlüğü elde etmiştir.

Kapitalizme özgü yenilik mottosunu başarıyla kullanan Luna Margarin Kampanyası, ürün ve marka kişiliğine değer katan ambalajın bir pazarlama iletişimi kanalı ve reklam aracı olarak başarıyla kullanılması açısından etkileyici bir uygulama olarak dikkat çekmektedir. Tüm bu gerçeklerden hareket eden bu çalışma, rekabet üstünlüğü yaratılmasında yaşamsal bir önem ve role sahip olan ambalajın Luna Margarin örneğinde ayrıntılı bir analizini içermektedir.

Anahtar Kelimeler: Pazarlama İletişimi, Ambalaj Yönetimi, Rekabet Avantajı, Luna Margarin.

Objective: Increasing speed of globalization process brings in organizations’ developing differen... more Objective: Increasing speed of globalization process brings in organizations’ developing different approaches to retain their positions and develop their market shares. The requirement of establishing a balance between concepts of cooperation and competition vitalizes the approach of cooperated competition. The approach of cooperated competition directs organizations that persist in intensive contemporary business world to merger and establish strategic alliances among themselves.

Method: Banking approach is changing and being reshaped in line with the global variables in the new world order. Competition makes the banks, which can be regarded as building units of economy in an intensive business market, to adopt themselves to the general and organizational changes and run businesses in the way required by the contemporary age. This study is based on the fact that theories should apply to reality and this is only possible by means of case studies. Mergers of companies as a strategic means for competitive advantage is examined in the case of Garanti Bank-Osmanlı Bank.

Conclusion: Merger of Garanti Bank, which can be regarded as one of the leading local banks, with Osmanlı Bank represents a good example as a strategic means for superiority in competition environment in terms of companies’ merger. It can be said that defining and analyzing the profile of the complete process of the mentioned merger which modified overall outlook of Turkish banking sector is leading for many companies that struggle to be sustainable in the global competition environment. Also this case can be used for benchmarking.

Key Words: Competition, Competitive Advantage, Mergers, Merger of Garanti Bank and Osmanlı Bank, Strategic Management.

Günümüzün rekabet yoğun ortamında, insanlar ve onları yönetme yöntemi önem kazanmıştır. Gelenekse... more Günümüzün rekabet yoğun ortamında, insanlar ve onları yönetme yöntemi önem kazanmıştır. Geleneksel yönetim anlayışının değişmesine paralel olarak, örgütsel rekabet human capital olarak adlandırılan çalışanların verimliliklerine eşdeğer kullanılmaya başlamıştır. Çalışanların bilgi, yetenek ve eylemlerinin, örgütsel verimliliği artırma amacıyla sürekli olarak geliştirilmesini temel alan bir örgütsel ortamı tanımlayan öğrenen organizasyon (learning organization) ve life - time education (yaşam boyu öğrenme) gibi kavramlar çağdaş yönetim tekniklerinin özünü oluşturmaktadır.

Bireylerin gerekli bilgi ve becerileri elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım eden bir süreç olarak tanımlayabileceğimiz eğitim; bireylerin ilgilerini genişleterek görüşlerine esneklik kazandırmakta ve yeniliklere daha kolay uyum sağlamalarını sağlamaktadır. Örgütlerin eğitim işlevi ise; çalışanların işletme politikalarını anlama ve kavrama, sorun çözme, karar verme ve değişen durumlara uyarlanma ile ilgili işlevleri içermektedir. Ussallık, öngörü, planlama ve iletişim gibi kavramları bünyesinde barındıran bir olgu olması nedeniyle futbol, örgüt yönetimleri açısından etkili bir araç olarak değerlendirilebilmektedir. Kaliteli bir yönetim ile kaliteli sonuçlar arasında güçlü bir bağ olduğu gerçeğinden hareketle futbol; bilgi toplama, planlama, takım çalışması, risk yönetimi, stres yönetimi, verimlilik, motivasyon, zaman yönetimi ve değişim yönetimi gibi alanlara yönelik olarak kullanılabilmektedir.

Tüm dünyayı ve insanlığı etkileyen evrensel bir güce sahip olan futbolun bu denli ilgi görmesini çağdaş toplumsal düzeni yansıtmasına bağlamak mümkündür. Zamanın çok değerli, iletişimin çok önemli, bürokratik varoluşun baskın olduğu ve bilginin metalaştırıldığı günümüz dünyasına özgü bir spor dalı olan futbol, örgüt yönetimleri açısından önemsenmesi ve yapısı etkisinden yararlanılması gereken bir unsur olarak tanımlanabilmektedir. Deming’in de dediği gibi “öğrenmek eğlenmek” demektir. Bu anlamıyla futbol; bireylere, örgütlere ve yönetimlere yaşamsal bir olgu olan öğrenmenin yolunu gösteren bir araç konumundadır.

Anahtar Sözcükler: Spor, Futbol, Yönetim.

“Televole” and derivatives, which are the reflections of popular entertainment, in addition to th... more “Televole” and derivatives, which are the reflections of popular entertainment, in addition to the criticisms by different sections of the society, especially state agencies, about the negative effect on the formation of the society, resulted in establishing various concepts like “Televole Turkey”, “Televole economy”, and “Televole culture” into the language. “Televole culture”, one of the constant topics at Turkey’s agenda, leads to the result of transforming everything into fun, in other words into entertainment.

“Televole culture”, overpowering as the extension of popular culture and pushing out the limits of our living environment every day, could be evaluated as the Turkish version of the society of spectacle concept. The dominance of the society of spectacle, defining the type of culture, which has reached the peak point of meta-fetishism, results in the increase of mass media and mass media techniques and entertainment functions to become important. Masses use “Televole”, with a broader perspective, magazine programs, to take a break away from the unbearable burden and monotony of their everyday life. At this point, it could be said that fascinating magazine programs are used as the safety valve to maintain the self within the existing boring and unfair condition of the society, due to the fact that they appeal to the subconscious and being one of the most important mass media universally.

As Baudrillard stated, television, whose existence is merely to inform us about the whole world, could be evaluated as the road map to the concepts of communication and society in the new world. Programs like “Televole”, which are the extensions of popular entertainment notion reflecting and dominating the society with their contents, pace, taste, result in evaluating sport as entertainment and as an important aspect of the society of spectacle.

Özet

Popüler eğlence (popular entertainment) anlayışının bir yansıması olan Televole ve türevleri; devlet kurumları başta olmak üzere çeşitli kesimler tarafından toplumsal yapıyı olumsuz etkilediklerine yönelik eleştirilerin yanısıra; Televole Türkiye’si, Televole ekonomisi ve Televole kültürü gibi birçok kavramın literatüre yerleşmesine neden olmuştur. Türkiye’nin değişmeyen gündem maddelerinden biri olan Televole kültürü; hayatımızdaki her şeyin hızla eğlenceye dönüşmesi, diğer bir ifadeyle magazinleşmesi sonucunu doğurmaktadır.

Popüler kültürün bir uzantısı olarak hızla baskın hale gelen ve her geçen gün yaşam alanımızın sınırlarını zorlayan Televole kültürü, tüm dünyada egemen olan gösteri toplumu (society of spectacle) kavramının alaturka versiyonu olarak değerlendirilebilmektedir. Meta fetişizminin doruk noktasına ulaştığı bir toplum biçimini tanımlayan gösteri toplumunun egemenliği, kitle iletişim araç ve tekniklerinin etkinliklerinin artmasına ve eğlendirme işlevlerinin ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Günlük yaşamlarının dayanılmaz ağırlığından ve monotonluğundan kurtularak bir mola vermek isteyen kitleler; Televole’yi, daha geniş bir bakış açısıyla magazin programlarını kullanmaktadır. Bu noktada sistemin mevcut sıkıcı ve eşitliksiz haliyle kendini sürdürebilmek için emniyet subabı olarak evrensel anlamda kitle iletişimin en önemli unsurlarından olan ve alt benliğe yönelik kurgulanması nedeniyle ilgi çekici olan magazin programlarını kullandığı ileri sürülebilmektedir.

Baudrillard’ın deyimiyle bize dünyadan söz etmek için varolan televizyon, yeni dünya düzeninde iletişim ve toplum kavramlarına yönelik bir yol haritası olarak değerlendirilebilmektedir. İçerikleri, tempoları ve gustolarıyla toplumu yansıtan ve topluma egemen olan popüler eğlence anlayışının bir uzantısı olan Televole tarzı programlar, sporun magazinleşmesi ve gösteri toplumunun önemli bir unsuru olarak değerlendirilmesi sonucunu doğurmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Spor, Futbol, Medya, Televole, Magazinelleşme.

Çocuğun toplum ve çevreyle olan ilişkilerini düzenleyen araçlar sistemi olarak tanımlanabilen ve ... more Çocuğun toplum ve çevreyle olan ilişkilerini düzenleyen araçlar sistemi olarak tanımlanabilen ve ilk mülkiyet nesnesi olarak nitelenebilen oyuncak, çocuğun dünyaya bakış açısının oluşmasında önemli bir rol üstlenmekte ve gelecekte içinde yer alacağı dünyanın doğrularını öğrenerek büyümesine yardımcı olmaktadır. 1959 yılında dünyanın en önemli oyuncak üreticilerinden olan Mattel’in kurucularından Ruth Handler’in kâğıt bebeklerle oynayan kızı Barbara’dan esinlerek yarattığı Barbie bebek, bir güzellik ikonu ve ideal kadını tanımlayan bir simge olarak kabul görmektedir.

Toplumsal değişime paralel olarak evrinen ve farklı rollere bürünen Barbie, bir pazarlama başarısı olmasının yanı sıra egemen kültürün taşıyıcılığı misyonuyla da dikkat çekmektedir. Bu anlamıyla bir oyuncak olmanın ötesinde değerlendirilmesi ve belirli bir ideoloji bağlamında ele alınması gereken Barbie bebek, egemen kültürün tüketicisi konumundaki çocuğun sisteme uyumunu kolaylaştırarak günümüz toplumunun değerlerine uygun bir birey olarak yetişmesine neden olmaktadır.

Yüz elli ülkede kırk beş farklı ulusa sunulan Barbie, tüketim toplumunun temel nosyonlarının benimsenmesine aracılık etmekte ve geleceğin yetişkinlerine arzu edilir olmanın yollarını göstermektedir. Bu bakış açısı uyarınca güzellik, zayıflık ve gençlik gibi değerleri yücelten tüketim odaklı günümüz dünyasının kökeninin, henüz çocuklukta özdeşleşilen ve rol modeli olarak seçilen Barbie bebeklerde aranması gerektiğini ileri sürmek mümkündür. Tüm bu gerçeklerden hareket eden bu çalışma, Barbie bebek izdüşümünde kadın kimliğinin ayrıntılı bir analizini konu etmektedir.

Anahtar Sözcükler: Popüler Kültür, Oyuncak, Barbie Bebek, Kadın, Kimlik, Toplumsal Cinsiyet.

Araştırmanın Sorunsalı Gündelik kullanımda ‘belirti ya da işaret’ anlamına gelen, tıp terminoloj... more Araştırmanın Sorunsalı

Gündelik kullanımda ‘belirti ya da işaret’ anlamına gelen, tıp terminolojisinde ‘normal işleyişe ket vuran patolojik sonuç’ olarak ifade bulan, psikanalitik bir kavram olarak ise ‘bilinçdışı bir rahatsızlığın olgusal ya da davranışsal göstergesi’ olarak kabul gören sendrom -syndrome- (Corsini, 1999: 964; Bilgin, 2003: 328); fiziksel veya zihinsel sağlığa yönelik kavramlaştırma olmasının yanı sıra yönetim yazınında çeşitli olguların isimlendirilmesinde kullanılmaktadır.

Bir sorunun saptanmasında ve değerlendirilmesinde, sendromların bulguları olarak tanımlanabilen semptomların analizi ve stratejik bir bakış açısıyla yönetilmesi önemlidir (Faan vd., 2001; Timms ve Timms, 1982; Heilman ve Valenstein, 2003). Bu bağlamda tıp yazınında, kişinin/hastanın olası bir sağlık sorununun belirtileri olan semptomların farkında olması ve sağlığını olumsuz etkileme ihtimali olan sendromu yöneterek yaşamının kontrolünü eline geçirmesi sürecine dikkat çekilmektedir. Tıpkı bireyler gibi örgütler de, herhangi bir duruma ilişkin gözlenebilir ve algılanabilir semptom ya da diğer bir deyişle problemlerle karşı karşıyadır. Semptomların, dolayısıyla sendromların bilinmesi örgütlere; problemin tanınması, ortadan kaldırılması ya da yönetilmesi yönünde daha önce başkalarınca geliştirilmiş olan çözümlerden yararlanarak kendi özgül çözümlerini üretme olanağı vermektedir.

Araştırmanın Yöntemi

Çalışma, nicel yöntemle tasarlanmış ve ikincil veri taraması yapılarak içerik analizi tekniği ile elde edilen veriler sınıflandırılmıştır. Yönetim alanında faaliyet gösteren ve elektronik ortamda yayınlanan yerli ve yabancı süreli yayınların taranması sonucunda yazında yer alan ‘yönetsel semptomlar’ tespit edilmiş, kullanım alanlarına göre sınıflandırılarak ilişkilendirildikleri yönetsel kavram ile süreçler açısından düzenlemişlerdir.

Araştırmanın Yazına Katkısı

Araştırma; yönetim yazınında yer alan sendromları genel (kim tarafından ortaya atıldıkları, nasıl bir mecrada -kitap, bilimsel akademik dergi, sektörel dergi vb.- ilk kez gündeme getirildikleri, özgül olarak hangi disipline atıf niteliği taşıdıkları vb.) ve spesifik (kapsamları, kabul görme ve yaygın olma potansiyelleri, yönetim sürecinin hangi aşamasına ya da kavramına yönelik oldukları vb.) açıdan kategorize edilerek incelemektedir. Böylelikle yönetim alanında özellikle son dönem çalışmalarda sıklıkla kullanılan ve çağcıl yönetsel söyleme özgü bir anlam taşıyan bu kavramların derinlemesine incelenmesi amaçlanmaktadır.

Kapsam

Araştırma kapsamında yönetim yazınında yer bulan ve örgüt genelinde, çalışanlarda, yönetici/liderlerde, örgütsel süreçlerde ortaya çıkan sendromlar incelenmiştir. Yapılan içerik analizi sonrasında bazı semptomların çalışanlara yönelik (Aylaklık Sendromu -Hobo Syndrome-, Süperkadın Sendromu -Superwoman Syndrome-, Şarap Garsonu Sendromu -Wine Waiter Syndrome-, İlk Kriz Aracı-Tepki Etkisi Sendromu -Initial Crisis Agent-Response Impact Syndrome-, Stockholm Sendromu -Stockholm Syndrome-, Tükenmişlik Sendromu -Burnout Syndrome- vb.); bazılarının örgütün geneline (Titanik Sendromu -Titanic Syndrome-, Hayatta Kalan Sendromu -Survivor Syndrome- vb.); bazılarının süreçlere (Tablolama Sendromu -Spreadsheet Syndrome-, Kaynayan Kurbağa Sendromu -Boiling Frog Syndrome-, Tego Sendromu -Tego Syndrome-, Tımar Sendromu -Fiefdom Syndrome- vb.), bazılarının ise yönetici/liderlere (Havayolu Dergisi Sendromu -Airline Magazine Syndrome-, Yüksek Çizme Sendromu -Tall Poppy Syndrome- vb.) yönelik olarak geliştirildiği görülmüş (Freudenberger, 1974; Ghiselli, 1974; Smith, 1993; Deffenbaugh, 1994; Newell, 1996; Ramiller, 2001; Rabey; 2004; Sahdev, 2004; Herbold, 2004; Herbold, 2005; Waclawsky, 2005; Travaglione, 2006; Hensgen vd., 2006; Caruso, 2007; Pomeroy, 2007; Kirkwood, 2007) ve bu semptomların öncülleri ile sonuçları da araştırmanın sonuç kısmına yansıtılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sendrom, Semptom, Yönetim Yazını, Yönetsel Terimler, İçerik Analizi.

Günümüzün rekabet yoğun ortamı, yönetim felsefelerinde ve amaçlarında değişimi öngörmektedir. İns... more Günümüzün rekabet yoğun ortamı, yönetim felsefelerinde ve amaçlarında değişimi öngörmektedir. İnsan odaklı felsefenin yaygınlaşmasına, iletişim araç ve tekniklerinin çeşitlenmesine paralel olarak gündeme gelen değişim yönetimi (change management) teknikleri, değişimin yapıcı etkisinden yararlanmak amacıyla; siyasal, ekonomik ve sosyo - kültürel yaşamda etkin rol oynayan dinamiklerin örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılmasını gerektirmektedir. Tüm özel ve kamu sektör kuruluşlarını etkileyen değişim yönetimi tekniklerinin temelinde yalın organizasyon, süreç odaklı yaklaşım, katılımcı yönetim, liderlik, insan odaklı yaklaşım, müşteri tatmini, eğitim, iletişim ve örgüt geliştirmenin sürekliliği bulunmaktadır.

ABD Hükümeti tarafından, başkan yardımcısı Al Gore yönetiminde “Performans Sözleşmeleri” ya da “Hükümeti Yeniden Keşfetmek” (Reinventing the Government) kod adıyla uygulanan yeniden süreçlenme (reengineering) yaklaşımı, çağdaş yönetim tekniklerinin kamu sektöründe kullanımını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Bu kapsamda tüm dünyada, bireyin devlete karşı korunduğu yeni devlet anlayışı önem kazanmış ve kamu sektöründe yeniden yapılanma birey odaklı olarak gelişmiştir. Bireyin ve sivil toplum kuruluşlarının etkinlik kazandığı yeni devlet anlayışı, özelleştirme akımı kapsamında küçülmeyi ve müşteri konumundaki vatandaşa en iyi hizmeti vermeyi amaçlamaktadır. Tüm bu gelişmelerin ışığında, iletişim kavramı önem kazanmakta ve “davranış temelli iletişim” tüm kamu çalışanları için belirleyici faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Toplumsal yapının temel taşı olan iletişim; kişiler, gruplar ve toplumlar arasındaki ilişkileri düzenlemekte, yönetsel alt sistemler arasındaki bağlantıyı ve eşgüdümü sağlayarak etkileşim düzeyini yükseltmektedir. Bu bağlamda iletişim; bilgi, duygu, düşünce ve tutumların semboller aracılığıyla kişiler, gruplar ya da toplumlar arasında değiş tokuş edildiği dinamik bir süreci tanımlamaktadır. Yaşamsal niteliğe sahip bir olgu olarak iletişim, bireysel ve örgütsel etkinliğin, değişimin ve gelişimin gerçekleştirilmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Yazılı, sözlü ve sözsüz iletişim bağlamında ele alınabilen iletişim becerilerinin geliştirilmesi, kişisel yaşamın yanısıra iş yaşamında da tatmini ve başarıyı sağlamakta, önemli bir farkındalık yaratmaktadır. Özetle; toplumsal asayiş ve huzurun sağlanmasında temel unsur olan polis teşkilatının çağdaş yönetim anlayışının gereklerini yerine getirmesi ve evrensel değerleri benimsemesi, iletişim kavramına önem verilmesi ve iletişim becerilerinin etkin bir şekilde kullanılması ile mümkündür.

Anahtar Sözcükler: Değişim Yönetimi, Kamu, Polis, İletişim.

Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmelerin çerçevesini çizdiği rekabet... more Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmelerin çerçevesini çizdiği rekabet yoğun iş ortamı, yönetim felsefelerinde ve amaçlarında değişimleri öngörmekte, dünyayla entegre olmanın yolu değişime koşut olarak değişmekten ve değişimin yönetilmesi gerçeğini kabullenmekten geçmektedir. Bu anlamıyla evrensel bir kavram olan değişim, evrensel bir kavram olan yönetim ile bütünleşmektedir. Örgütlerin teknolojik, yapısal ve kültürel bazda çevreye uyumlaşmasını ifade eden örgütsel değişim, örgütsel dinamik ve değişkenlerde meydana gelen her türlü değişim ve farklılaşmayı tanımlamaktadır. Değişim yaşamsal niteliğe sahip bir olgu olarak, örgütlerin yaşam döngülerinin sürekliliğini sağlamakta ve yönetsel karar ve politikaların odak noktasını oluşturmaktadır.

Değişimin olumlu ve yapıcı etkisinden yararlanmak amacıyla, değişim sürecinde etkin rol oynayan tüm dinamikleri örgütsel amaç ve hedefler doğrultusunda yönlendirme olanağı sunan değişim yönetimi kavramı, işgörenlerin işbirliği, katılım ve koordinasyonunu öngören sistematik faaliyetlerden oluşan dinamik bir süreçtir. Değişim yönetimi bağlamında insan odaklı felsefenin gelişimi ve yaygınlaşması, iletişim devrimi dolayısıyla kitle iletişim araç ve tekniklerinin çeşitlenmesi dinamik ve iletişimi baz alan bir süreç olan halkla ilişkilerin yönetsel düzeydeki önemini pekiştirmektedir. Halkla ilişkiler en yalın tanımıyla, örgüt ve örgütün etkileşim içinde bulunduğu kamu grupları arasındaki iletişimin yönetilmesini ifade etmekte ve örgütün dirik, yenilikçi ve yaratıcı yönünü temsil etmektedir. Çağdaş yönetsel anlayışlar kapsamında çevresel ve örgütsel değişimleri yönetime yansıtması ve gerekli örgütsel düzenlemeleri gerçekleştirilmesi öngörülen halkla ilişkiler, tanımlanmış örgüt amaç ve felsefelerine ulaşmayı kolaylaştırmakta ve örgütsel değişim sürecinin işleyişinde etken bir rol oynamaktadır.

Değişim yönetimi konusunda yapılan tüm çalışmalar insan kaynakları fonksiyonunun yaşamsallığına odaklanmakta, yönetsel bir fonksiyon olan halkla ilişkilerin iletişim ve etkileşimi baz alan değişim yönetimi sürecindeki önemini yadsımaktadır. Halkla ilişkiler fonksiyonunun değişim yönetimi sürecinin bir öncülü olarak kabul görmemesi ve sürecin iletişimsel yükümlülüğünü taşıdığının gözardı edilmesi, etken işlerliğe sahip bir halkla ilişkiler biriminin değişim sürecinde örgütlere sunabileceği getirilerin ve yaratabileceği rekabet üstünlüğünün değerlendirilememesi sonucunu doğurmaktadır. Bu çalışma, yönetsel kararların alınmasında, şekillendirilmesinde, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde önemli bir işleve sahip olan halkla ilişkilerin, örgütü verimli ve etken kılmaya yönelik planlı ve programlı bir süreç olan değişim yönetimi ile örtüşen yönlerini sergilemekte ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin değişim yönetimi sürecinde oynadığı belirleyici role dikkat çekmektedir. Bu kapsamda, halkla ilişkiler faaliyetlerinin değişim yönetimi sürecinde etkinliği denencesi T. Garanti Bankası A.Ş. örneğinde sorgulanmış ve yorumlanmıştır.

Anahtar Sözcükler: Halkla İlişkiler, Değişim Yönetimi, Garanti Bankası.

DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2001

İnsan fizyonomisi ve psikolojisi üzerinde etkili bir rol oynayan ışık ve aydınlatma, gündelik yaş... more İnsan fizyonomisi ve psikolojisi üzerinde etkili bir rol oynayan ışık ve aydınlatma, gündelik yaşamın yanısıra çalışma yaşamında da yaşamsal bir öneme sahiptir. Disiplinlerarası bir olgu olarak niteleyebileceğimiz ışık ve aydınlatmanın, kâr arayışına yönelik olarak faaliyet gösteren örgüt yönetimleri tarafından çok yönlü olarak kullanılabileceğini ve değerlendirilebileceğini ileri sürmek olanaklıdır. Stres yönetimi bağlamında ışık ve aydınlatma, çalışanların kaygı düzeyini yükselterek iş doyumlarını ve verimlerini azaltabilmektedir. Bu anlamıyla ışık ve aydınlatmayı bir stresör olarak nitelemek ve çalışma yaşamında olumsuz etkilere neden olabileceğini ileri sürmek olanaklıdır. Öte yandan çalışma yaşamında verimlilik ve etkinlik, çalışma ortamının ve koşulların iyileştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda ışık ve aydınlatma, yüksek verimliliğe ve etkinliğe yönelik bir olgu olarak olumlu sonuçlar doğurabilmektedir. Özetle ışık ve aydınlatmanın, kapitalist mantık uyarınca işlerlik kazanan örgüt yönetimleri tarafından önemsenmesi ve yapıcı etkisinden yararlanılması gereken bir araç konumunda olduğu savunulabilmektedir.

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2011

Bu çalı ma kapsamında spor, mimari, tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset, ileti im, ekonomi, paza... more Bu çalı ma kapsamında spor, mimari, tarih, sosyoloji, psikoloji, siyaset, ileti im, ekonomi, pazarlama gibi bilimlerin ilgi alanına giren ve disiplinlerarası bir nitelik arz eden stadyum kavramı konu edilmektedir. Bu balamda öncelikli olarak stadyum kavramına açıklık getirilmekte ve stadyumlar mimari tasarımları üzerinden incelenmektedir. Ardından stadyum kavramının tarihsel geli imi mercek altına alınmakta ve kavramın evrimi dönemsel kodlarla ili kilendirilerek açıklanmaktadır. Çalı ma, stadyum kavramının semantik bir okumayla incelenmesi ve stadyum içindeki dünyanın tüm boyutları ile ortaya konması ile son bulmaktadı

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayınları, 2014

İnternet; birçok bilgisayarı ve bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan, dünya çapında yaygın ... more İnternet; birçok bilgisayarı ve bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnternet üzerinde bilgisayarlar, TCP/IP Protokolü ile birbirlerine bağlanarak bilgi ve iletişim alışverişi için elverişli bir ortam yaratmaktadırlar. Günümüz dünya düzeninin ve küreselleşme sürecinin kökeninde yer alan internet; ekonomik, siyasal ve sosyal yaşama etki ederek bireyleri, kurumları ve toplumları değişime zorlamaktadır. Algıya, iknaya ve fark yaratmaya dayanan bir faaliyetler bütünü olan halkla ilişkiler; gerçekleştirdiği faaliyetlerde yeni iletişim teknolojilerini ve interneti yoğun olarak kullanmaktadır. Halkla ilişkiler, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik olarak hedef kitlelerle gerçekleştirilen iletişimin yönetimi olarak tanımlanmaktadır. İnternetin doğrudan, aracısız, düşük maliyetli, zaman ve mekandan bağımsız, hızlı ve çift yönlü iletişim kurma imkanı veren bir mecra olması; halkla ilişkiler mesleği açısından yeni ve önemli bir kazanım anlamına gelmektedir. Halkla ilişkiler, kurum içine ve kurum dışına yönelik olarak gerçekleştirdiği tüm etkinliklerde internetten ve internetin sunduğu avantajlardan yararlanmaktadır. Kurumsal iletişimin önemli bir parçası olarak internet, halkla ilişkiler uygulamalarına yeni ve farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. Kurumlar kendilerine ait kurumsal web siteleri aracılığıyla, internet üzerinde varlık gösterebilmekte ve kendilerini hedef kitlelerine daha teknolojik, daha güncel, daha etkili bir şekilde anlatabilmektedirler. Kurumsal web siteler; kurumların internet üzerinden hedef kitlelerine ulaşmak, onlarla iletişim kurmak ve etkileşim içinde olmak amacıyla kullandıkları web sayfalarıdır. Kurumsal web site yapım süreci; ‘‘araştırma’’, ‘’planlama’’, ‘sunumun uygulanması ve yayınlama’’ ile ‘’denetim ve güncelleme’’ aşamalarından oluşan kompleks bir süreçtir. Sürekli gelişmeye açık olan ve döngüsel bir nitelik arz eden bu sürecin, “işlevsel unsurlar” ile “sunum unsurları” gibi unsurlara dikkat edilerek titizlikle ve özenle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Muğla Sitki Kocman Universitesi Sosyal Bilimler Ensitusu Dergisi, May 12, 2011

Insan fizyonomisi ve psikolojisi uzerinde etkili bir rol oynayan isik ve aydinlatma, gundelik yas... more Insan fizyonomisi ve psikolojisi uzerinde etkili bir rol oynayan isik ve aydinlatma, gundelik yasamin yanisira calisma yasaminda da yasamsal bir oneme sahiptir. Disiplinlerarasi bir olgu olarak niteleyebilecegimiz isik ve aydinlatmanin, kâr arayisina yonelik olarak faaliyet gosteren orgut yonetimleri tarafindan cok yonlu olarak kullanilabilecegini ve degerlendirilebilecegini ileri surmek olanaklidir. Stres yonetimi baglaminda isik ve aydinlatma, calisanlarin kaygi duzeyini yukselterek is doyumlarini ve verimlerini azaltabilmektedir. Bu anlamiyla isik ve aydinlatmayi bir stresor olarak nitelemek ve calisma yasaminda olumsuz etkilere neden olabilecegini ileri surmek olanaklidir. Ote yandan calisma yasaminda verimlilik ve etkinlik, calisma ortaminin ve kosullarin iyilestirilmesini gerekli kilmaktadir. Bu baglamda isik ve aydinlatma, yuksek verimlilige ve etkinlige yonelik bir olgu olarak olumlu sonuclar dogurabilmektedir. Ozetle isik ve aydinlatmanin, kapitalist mantik uyarinca islerlik kazanan orgut yonetimleri tarafindan onemsenmesi ve yapici etkisinden yararlanilmasi gereken bir arac konumunda oldugu savunulabilmektedir.

Bu çalı ma kapsamında, etkili ileti imin temeli olan dinleme konu edilmekte ve Türkçede yer alan ... more Bu çalı ma kapsamında, etkili ileti imin temeli olan dinleme konu edilmekte ve Türkçede yer alan atasözleri ile deyimler üzerinden analiz edilmektedir. Bu do rultuda öncelikle bir ileti im edimi olan dinleme mercek altına alınmakta ve dinleme kavramına açıklık getirilmektedir. Ardından dinleme, dinleme süreci ve dinleme türleri konu edilmektedir. Çalı ma, Türkçede bulunan dinleme temalı atasözleri ve deyimlerin içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmesiyle son bulmaktadır.

Anadolu University Journal of Social Sciences, 2007

* Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü E.Ü. Kampüsü 35100 Borno... more * Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü E.Ü. Kampüsü 35100 Bornova / İZMİR Tel: 0232 3884000 - 1564 Faks: 0 232 3886758 E-mail: emet.gurel@ege.edu.tr ** Celal Bayar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu MANİSA Tel: 0236 2371828 - 14 ...

Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2021

Kişisel gelişim yazınına odaklanan bu çalışma, Türkiye"de yayımlanmış kişisel gelişim konulu akad... more Kişisel gelişim yazınına odaklanan bu çalışma, Türkiye"de yayımlanmış kişisel gelişim konulu akademik makaleleri meta-tematik açıdan analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kişisel gelişim, en yalın ifadeyle kişinin sahip olduğu potansiyeli daha ileriye taşımasıdır. Son dönemlerin önemli kavram ve uygulamalarından biri olan kişisel gelişim; kapsamlı, çok boyutlu ve disiplinlerarası bir niteliğe sahiptir. Türkiye"de kişisel gelişim yazınını konu eden böylesi bir çalışmanın, kişisel gelişim olgusunun bilimsel niteliğine ve kişisel gelişimin Türkiye"deki görünümüne ilişkin bir profil oluşturma açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma, ulusal veri tabanları ve dizinler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda Google Akademik, Dergipark, Asos Index ve Sobiad gibi veri tabanları ile Ulakbim dizini araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Nitel desende oluşturulan çalışma kapsamında söz konusu veri tabanlarından elde edilen akademik makaleler meta-tematik analiz yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma bulguları, belirli temalar uyarınca yorumlanmış ve bulgulara ilişkin detaylar, çalışmanın sonuç kısmına yansıtılarak Türkiye"de kişisel gelişim yazınına ilişkin çıkarımlar yapılmıştır. Çalışma, bulguların genel yorumu ve ileriki çalışmalar için öneriler ile sonlanmaktadır.

İletişim-Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi Kış- …, 2005

The fictional product placement as the new dimension of the product placement is taken into consi... more The fictional product placement as the new dimension of the product placement is taken into consideration in scope of this study. The product placement, which offers an effective platform the companies intending to gain the competitive advantage in parallel to the traditional methods which became invalid in the marketing communication, continues to develop and goes on increasing the variety depending on the quantitative features of the mass media. The fictional product placement that may be evaluated as one of the sub-branches of the product placement means to create and to include the non-existing brands in real briefly. Thus the priority is given particularly to the concept of product placement and the fictional brands and fictional product placement concepts were focused in details. Furthermore, the benefits of the fictional product placement that brings an extreme creative approach to the product placement are pointed out in respect of this study and the implementations of fictional product placement are illustrated by the applicable examples.

ABSTRACT: Reklamcılık tarihinin en önemli stratejilerinden biri olan ve 'tüketici faydası&#x... more ABSTRACT: Reklamcılık tarihinin en önemli stratejilerinden biri olan ve 'tüketici faydası' kavramı üzerinde duran Temel Satış Vaadi -Unique Selling Proposition-, ürünün temel yararına odaklanmakta ve söz konusu yararın reklamın ana teması olarak kullanılmasını önermektedir. Rosser ...

LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Jan 3, 2021

Toplumun gerçeğe açılan kapısı olan basın; haber toplamak, yaymak ve yorumlamak ile yükümlüdür. H... more Toplumun gerçeğe açılan kapısı olan basın; haber toplamak, yaymak ve yorumlamak ile yükümlüdür. Haberi temel alan doğasının yanı sıra kurumsallaşmış olması, basının en temel özelliğidir. Basın kuruluşları; yöneten-yönetilen ilişkisi uyarınca işleyen ve kâr arayışı içinde olan ekonomik birimlerdir. Öyle ki basın kuruluşlarının sahiplik yapısının haber ile ilgili tüm süreçlerinin yapısını ve işleyişini etkilediğini ifade etmek mümkündür. Basın kuruluşlarının söz konusu özelliklerinden hareket eden bu çalışma, basın kuruluşlarında sahiplik yapısını; sahiplik oranları, sahiplerin faaliyet alanları ile misyon ve vizyon ifadeleri üzerinden analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın çalışma evrenini, Türkiye'de yayımlanan ulusal gazeteler oluşturmaktadır. Bu bağlamda Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan "Yaygın Gazeteler" listesinde yer alan ve örnekleme ölçütlerine uygunluk gösteren dört gazete seçilmiştir. Seçilen gazeteler, kurumsal web sayfalarında kamuoyuyla paylaştıkları sahiplik oranları ile sahiplerinin faaliyet alanları bağlamında mercek altına alınmış ve misyon ile vizyon ifadeleri üzerinden içerik analizine tabi tutulmuştur. Bulgulara ilişkin detaylar, çalışmanın sonuç kısmına yansıtılmış ve Türk basın kuruluşlarının sahiplik yapısına ilişkin çıkarımlar yapılmıştır. Çalışma, gelecek çalışmalara yönelik öneriler ile sonlanmaktadır.

Bu calisma kapsaminda, suser olarak adlandirilan yazarlarin bazi sozcuk ve kavramlar uzerine dusu... more Bu calisma kapsaminda, suser olarak adlandirilan yazarlarin bazi sozcuk ve kavramlar uzerine dusuncelerini yazdigi ve bunlarin sozluk tarzinda siralanarak ziyaretcilere sunuldugu bir Internet sitesi olan Eksi Sozluk konu edilmektedir. Bu baglamda oncelikli olarak, en cok ziyaret edilen Turkce siteler arasinda yer alan Eksi Sozluk mercek altina alinmaktadir. Ardindan sozluk tanimina alternatif bir bakis acisi getiren ve kendiliginden duzen esasina gore isleyen soz konusu sanal olusum, postmodern elektronik kultur baglaminda orneklendirilerek incelenmektedir.

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019

Journal of International Social Research, 2019

Emet GÜREL  Didem ÖZŞENLER** Öz Tıbbın tarih ve kültür ile olan bağından hareket eden bu çalışma... more Emet GÜREL  Didem ÖZŞENLER** Öz Tıbbın tarih ve kültür ile olan bağından hareket eden bu çalışma, Türk kültüründe doktor imgesini atasözleri ve deyimler üzerinden analiz etmeyi amaçlamaktadır. En yalın ifadeyle tıp alanında çalışan profesyonel olarak tanımlanabilen doktor, sağlık iletişiminin temel aktörlerinden biridir. Doktor imgesini temel alan böylesi bir analizin, sağlık iletişimine yönelik tarih ve kültür eksenli bir yaklaşım oluşturma açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma,Türkçede bulunan atasözleri ve deyimler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bir kültürün en önemli söz varlıkları olan atasözleri ve deyimler, kültüre ilişkin bir çok detayı barındırmaktadır. Öyle ki bir kültürün geçmişine ve bugününe ait değerlerini, 'atasözü ve deyim araştırmaları' aracılığıyla saptamak mümkündür. Nitel desende oluşturulan araştırma, Türk Dil Kurumu Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü' evren kabul ederek tasarlanmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde, içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Türkçede bulunan doktor imgesiyle ilgili atasözleri ile deyimler tespit edilmiş ve oluşturulan kategoriler uyarınca incelenmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde bulgular yorumlanmış ve ileriki çalışmalar için öneriler sunulmuştur.

Journal of International Social Research, 2019

Journal of International Social Research, 2016

Journal of Media Critiques, 2014

In scope of this study which is titled â€œPsychomythological Terms: Use of Mythology in Psycholog... more In scope of this study which is titled â€œPsychomythological Terms: Use of Mythology in Psychology Literatureâ€, the reflections of mythology, a system of symbols specific to human nature, on the psychological literature are examined. In this regard, firstly the mythology phenomenon is explained and the relationship between mythology and science is focused on. Then, the mythical elements that are commonly used in psychological literatureareexemplified.

Medya Eleştirileri 2010-Kırılan Kalıplar 1: Kitle …, 2010

An academic directory and search engine.