Adnan OKTAY - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Adnan OKTAY

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şu'Arâ-Yi Âmi̇d'De Edebî Tenki̇di̇n Sözü: Hi̇crî XIII. Asir Şai̇rleri̇

Turkish Studies (Elektronik), 2018

Research paper thumbnail of Bir Bektaşi Şair Râşid Hakkında Bazı Tespitler ve Dîvânçesi

Turk Kulturu Ve Haci Bektas Veli-arastirma Dergisi, Mar 15, 2018

Bektaşi şairlerden biri olan Râşid Alî Efendi ile ilgili ilk bilgiyi Osmanlı Müellifleri vermekte... more Bektaşi şairlerden biri olan Râşid Alî Efendi ile ilgili ilk bilgiyi Osmanlı Müellifleri vermektedir. Daha sonra farklı kaynaklarda Râşid'e yer verildiği görülmüştür. Şair, "Râşid ve Kemter" mahlaslarıyla şiirler yazmıştır. Birden çok mahlas kullanması ve bu mahlasların başka şairler tarafından da kullanılmış olması, şairin hayatı ve edebî kişiliği ile ilgili bilgi karışıklığına sebep olmuştur. Râşid'in tespit edilen tek eseri Dîvânçe'sidir. Râşid Dîvânçe'sinin oldukça hacimli bir dîvân olduğu iddia edilmiştir. Ancak iddia edilen bu Dîvânçe'ye bu çalışma yapılırken maalesef ulaşılamamıştır. Eldeki tek Râşid Dîvânçe nüshasında on altı gazel, yedi nefes, iki muhammes ve iki müseddes yer almaktadır. Bu hâliyle eser, küçük bir dîvânçe niteliğindedir. Şiirlerinden Râşid'in Hz. Muhammed ve Hz. Ali'ye âşık biri olduğu anlaşılmaktadır. Şairin bunun yanında Ehl-i Beyt'e ve özellikle de Hz. Hüseyin'e şairin özel bir sevgisi vardır. Ayrıca Râşid'de bir taraftan başta Bektaşilik olmak üzere Caferîlik, Haydarîlik ve Hurûfîliğin izlerine rastlamak mümkündür. Bu çalışmada Râşid Alî Efendi'nin hayatı, edebî kişiliği, Dîvânçe'sinin tenkitli metni ve eserin edebî açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun için yazma eser kütüphane katalogları taranmış, eserin tek el yazma nüshasının olduğu tespit edilmiştir. Karşılaştırma, analiz, örnekleme ve açıklama yöntemleriyle nüshada yer alan manzum metinler incelenerek Râşid'in hayatı, eserleri, edebî kişiliği ve düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Nâbî'nin Münşeât'ı: İnceleme-Metin

Research paper thumbnail of İlk Muakki̇pleri̇nden Bi̇ri̇ Olarak Sultan Veled’De Mevlana İzleri̇

Mukaddime, Mar 19, 2023

Her ne kadar aşkı merkeze almamış olsa da Eski Türk edebiyatını aruz vezniyle mesnevi nazım şekli... more Her ne kadar aşkı merkeze almamış olsa da Eski Türk edebiyatını aruz vezniyle mesnevi nazım şeklinde ve siyasetname türünde yazılmış olan Kutadgu Bilig'le (1069) başlatmak mümkündür. Ahmed Yesevî, Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş Veli ve Yûnus Emre klasik şiirin arkaik ilk özlerinin serpiştirildiği metinlere imza atmışlardır. Mevlana'yı bütün bu öncü şahsiyetlerin yanında apayrı bir başlıkta değerlendirmek gerekir. Onun divan şiirini nasıl, ne açıdan, ne kadar etkilediğiyle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Gülşehrî, Kirdeci Ali, Âşık Paşa, Şeyyâd Hamza, Erzurumlu Mustafa Darîr, Yûsuf-ı Meddâh ve Eflâkî gibi önemli şahsiyetler, Mevlana'nın ilk muakkibi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Mevlana muakkibi olarak değerlendirilen çoğunlukla XIII. asırda yaşamış şairlerden biri olan Sultan Veled'in Türkçe şiirleri incelenmiş, aşk merkeze alınarak bu eserlerde Mevlana izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada karşılaştırma, metin tarama, analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Mevlana'nın bahsedilen şahsiyetleri düşünce, duyuş ve söylem bakımından etkilediği örneklerle tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Âmi̇d-İ Sevdâ Gazetesi̇nde Eski̇ Türk Edebi̇yati İzleri̇

The Journal of International Social Research, Aug 30, 2018

ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN ... more ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN AMID-I SEWDA NEWSPAPER Adnan OKTAY** Öz Edebî metinler, araştırmacıların toplumları birçok açıdan tanımak için başvurduğu temel kaynaklardandır. Bir milletin edebiyatı, içinden çıktığı toplumla ilintisiz olmaz. Eski Türk edebiyatı metinleri de toplum hayatı, sosyal ve bireysel problemler, değer yargıları gibi birçok hususta araştırmacılar için ana kaynak niteliğindedir. Eski Türk edebiyatının araştırma alanlarından biri de Arap harfli Türkçe gazetelerdir. Bu gazeteler arasında Âmid-i Sevdâ (AS) gazetesi önemlidir. Âmid-i Sevdâ, 1909 yılında altı sayı olarak Ali Emîrî tarafından neşredilmiştir. Bu çalışmada Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı şiir ve yazılardan hareketle eski Türk edebiyatına nasıl yaklaştığı üzerinde durulmuştur. Ali Emîrî, gazetede mensur metinlerin yanında beyit, gazel, kaside, kıta, tarih manzumesi gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum metinleri de yayınlamıştır. Bir şair olarak gazeteyi "mektep ya da edebî muhit" şeklinde araçsallaştırmıştır. Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı eski Türk edebiyatının nazım şekilleri ile yazılmış bazı manzum metinler çağın sorunlarına ışık tutmaktadır. Bu makalede karşılaştırma, Osmanlıca matbu metin okuma ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Ali Emîrî'nin Âmid-i Sevdâ'da eski Türk edebiyatıyla çok yakından ilgilendiği, gazetesini de böyle bir esas gayeyle çıkardığı tespit edilmiştir. Buna göre Ali Emîrî, eski Türk edebiyatını şark-İslâm medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bunun için hayatı boyunca şuurla ve inatla bir Dîvân edebiyatı savunucusu olarak mücadele etmiştir.

Research paper thumbnail of Âmid-i Sevdâ Gazetesindeki Şiirlerde Tematik Bir İnceleme

Turkish studies, 2018

ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında ... more ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında da bu temalar bilinçli bir şekilde gündeme alınmıştır. Âmid-i Sevdâ ismi Diyarbakır sevgisini içermektedir. Ayrıca gazetede Âmidli şairlere sıkça yer verilmiştir. Bütün bunlar, Ali Emîrî'nin Diyarbakır'a olan özel muhabbetini göstermektedir. Bu şiirlerde işlenen temalar, şüphesiz Osmanlı Devleti'nin içinden geçtiği kötü şartlarla yakından ilişkilidir.

Research paper thumbnail of Shami's Translation Method from Persian Into Turkish Language: An Example of the Muqaddima of Tarcama-I Tawarikh-I Sharaf Khan

Atlas international referred journal on social sciences, 2018

Research paper thumbnail of Özmen, Abdulsamet. (2017). Zaîfî: Ahbârül-iber (İbretli Hikâyeler-İnceleme-Met

Journal of Turkish Studies, 2018

Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her n... more Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her ne denlü pes günâh iderse çok Vâlideyni râzı kılsa pes bir er Ol kişi pes cennete elbet girer (3240-42. beyitler) Eski Türk Edebiyatı hocalarından Abdulsamet Özmen'in hazırladığı Ahbârü'l-İber, 808 sayfa, ikinci hamur kâğıt ve karton kapaklı şekilde basılmıştır. Kitap, baskı kalitesi açısından emsallerine göre oldukça kalitelidir. Sayfa sayısının fazla olması kitaba özel ve dikkat çekici bir hava katmıştır.

Research paper thumbnail of Özmen, Abdulsamet. (2017). Zaîfî: Ahbârül-iber (İbretli Hikâyeler-İnceleme-Met

Turkish studies, 2018

Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her n... more Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her ne denlü pes günâh iderse çok Vâlideyni râzı kılsa pes bir er Ol kişi pes cennete elbet girer (3240-42. beyitler) Eski Türk Edebiyatı hocalarından Abdulsamet Özmen'in hazırladığı Ahbârü'l-İber, 808 sayfa, ikinci hamur kâğıt ve karton kapaklı şekilde basılmıştır. Kitap, baskı kalitesi açısından emsallerine göre oldukça kalitelidir. Sayfa sayısının fazla olması kitaba özel ve dikkat çekici bir hava katmıştır.

Research paper thumbnail of Kudüs Tasvirleri: Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn Örnekleri

Mukaddime, May 30, 2018

Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak nokta... more Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak noktalarından biri hâline gelmiştir. Kudüs, bir taraftan farklı din ve ırkların merkezi konumundayken öte taraftan da birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şüphesiz Kudüs'le ilgili birçok eser yazılmıştır. Bu eserlerden biri XIV-XV. asırlarda yaşamış olan Ahmed Fakîh'in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe adlı eseridir. Bir başkası da XVII. asırda yaşamış Nâbî'nin Tuhfetü'l-Harameyn adlı eseridir. Ahmed Fakîh'in eseri manzum bir eserdir. Tuhfetü'l-Harameyn ise manzum-mensur karışık olarak yazılmıştır. Bu eserlere göre müellifler, İslâm dünyası için önemli olan üç kenti ziyaret etmiştir. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs'tür. Bu şehirlerden başka Halep, Şam, Remle, Kahire gibi önemli şehirler de bu yolculukta ziyaret edilmiştir. Bu eserlerde ziyaret edilen kentlerin mimarî yapılarına ağırlık verilmiştir. Bunun yanında şehirlerin dikkat çeken başka yönleri de izah edilmiştir. Bu çalışmada bahsedilen eserlerde özellikle Kudüs şehri ile ilgili anlatılar esas alınmıştır. Ahmed Fakîh, Kudüs'te iki ay kalmıştır. Nâbî ise hac yolculuğu esnasında Kudüs'ü ziyaret etmiş, orada toplam üç gün kalmıştır. Çalışmada müelliflerin Kudüs'le ilgili gözlemleri ve tespitlerine yer verilmiştir. Müellifler bu şehri anlatırken hangi pencereden bakmaktadır? Şehri tasvir ederken nelere yer vermekte, hangi edebî ifadeleri kullanmışlardır? Tasvirler yaparken hangi edebî sanatları kullanmayı tercih etmişlerdir? Neticede görülmüştür ki, her iki şâirin ya da nâsirin de anlattığı Kudüs, Aksâ Harem-i Şerîf'ini merkeze alan bir Kudüs'tür. Bu eski şehir, bugün âdeta Mescid-i Aksâ ile özdeşleşmiştir. Bunun yanında şehrin surları ve Aksâ'nın doğu tarafında yer alan Zeytin Dağı, Kudüs'e ayrı bir değer katmaktadır. Bu çalışmada belge tarama, örnekleme, karşılaştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu metotlarla Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn adlı eserlerdeki örneklerde Kudüs'ün tasviri ile ilgili hususlar tespit edilmiştir. Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe, oldukça sade bir üslupla yazılmıştır. Bu eserde ayrıca edebî sanatlara pek de yer verilmemiştir.

Research paper thumbnail of Traces of Mewlana in Sultan Weled as One of the First Followers

Mukaddime

Eski Türk edebiyatını her ne kadar aşk’ı merkeze almamış olsa da aruz vezniyle mesnevi nazım şekl... more Eski Türk edebiyatını her ne kadar aşk’ı merkeze almamış olsa da aruz vezniyle mesnevi nazım şeklinde ve siyasetname türünde yazılmış olan Kutadgu Bilig’le (1069) genel itibariyle başlatmak mümkündür. Ahmed Yesevî, Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş Veli ve Yûnus Emre klasik şiirin arkaik ilk özlerinin serpiştirildiği metinlere imza atmışlardır. Mevlana’yı bütün bu öncü şahsiyetlerin yanında apayrı bir başlıkta değerlendirmek gerekir. Onun divan şiirini nasıl, ne açıdan, ne kadar etkilediğiyle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Gülşehrî, Kirdeci Ali, Âşık Paşa, Şeyyâd Hamza, Erzurumlu Mustafa Darîr, Yûsuf-ı Meddâh ve Eflâkî gibi önemli şahsiyetler, Mevlana’nın ilk muakkibi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Mevlana muakkibi olarak değerlendirilen çoğunlukla XIII. Asırda yaşamış şairlerden Sultan Veled’in Türkçe şiirleri incelenmiş, aşk merkeze alınarak bu eserlerde Mevlana izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada karşılaştırma, metin tarama, analiz yöntemleri kull...

Research paper thumbnail of Gazelden Gazeteye: Âmid-i Sevdâ (İnceleme-Metin)

...Gazete, süreli olarak yayınlanan ve güncel olanı; gelenekle beraber iĢleyen, yorumlayan ve kit... more ...Gazete, süreli olarak yayınlanan ve güncel olanı; gelenekle beraber iĢleyen, yorumlayan ve kitlelere sunan bir medya aracıdır. Tarihler 1831'i gösterirken Takvîm-i Vekâyi'nin yayın hayatına girmesiyle beraber gazetenin de Osmânlıdaki serüveni baĢlamıĢtır. Zaman geçtikçe farklı isim ve Ģekillere bürünen gazete, II. MeĢrûtiyet'in ilanından sonra geçen kısa sürede yayın dünyasında sayısı 200'ü aĢkın geniĢ bir aileye dönüĢmüĢtür. Âmid-i Sevdâ gazetesi tarihler 7 ġubat 324 (20 ġubat 1909)'u gösterirken ilk sayısıyla okuyucunun karĢısına çıkmıĢtır. Ali Emîrî tarafından neĢredilen gazetenin imtiyaz sahibi ve müdürü koltuğunda ġükrî-i Âmidî oturmaktadır. Ġlk sayısından itibaren gazetenin kapak sayfasında "Vaùan ve milletiñ menÀfiʿine òÀdim ve meslegimize muvÀfıú ÀåÀr maʿa'l-memnÿniyye úabÿl edilir" ifadesi yer almıĢtır. Bu da gazetenin nasıl bir yayın politikasını takip edeceğine iĢaret etmektedir. Toplam altı sayı yayınlanmıĢ olan gazetenin niteliği "ʿĠlmí, fenní, ictimÀʿí, edebí gazetedir" ifadesinde gizlidir. Gazete Arap alfabesiyle matbu olarak yayınlanmıĢtır. Baskı yeri Matba'a-i Âmidî'dir. Matba'anın adresi "Düyÿn-ı ʿUmÿmiye CivÀrında SulùÀn Mektebi Soúaàında, Numro 13" olarak verilmiĢtir. Gazetenin içeriğinde Âmid'in tarihinden meĢhurlardan birinin vefat haberine, beyitten gazele, edebî tartıĢmalardan ilmî temel kaynak eserlerin içeriklerine kadar birçok konuda yazı ve Ģiire tesadüf edilmiĢtir. Ġlginçtir ki, gazetede yer alan yazı ve Ģiirlerin epey bir kısmının yazar ve Ģairi Ali Emîrî'dir...

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şu'Arâ-Yi Âmi̇d'De Edebî Tenki̇di̇n Sözü: Hi̇crî XIII. Asir Şai̇rleri̇

Turkish Studies (Elektronik), 2018

Research paper thumbnail of Shami's Translation Method from Persian Into Turkish Language: An Example of the Muqaddima of Tarcama-I Tawarikh-I Sharaf Khan

Research paper thumbnail of Âmi̇d-İ Sevdâ Gazetesi̇nde Eski̇ Türk Edebi̇yati İzleri̇

Journal of International Social Research, 2018

ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN ... more ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN AMID-I SEWDA NEWSPAPER Adnan OKTAY** Öz Edebî metinler, araştırmacıların toplumları birçok açıdan tanımak için başvurduğu temel kaynaklardandır. Bir milletin edebiyatı, içinden çıktığı toplumla ilintisiz olmaz. Eski Türk edebiyatı metinleri de toplum hayatı, sosyal ve bireysel problemler, değer yargıları gibi birçok hususta araştırmacılar için ana kaynak niteliğindedir. Eski Türk edebiyatının araştırma alanlarından biri de Arap harfli Türkçe gazetelerdir. Bu gazeteler arasında Âmid-i Sevdâ (AS) gazetesi önemlidir. Âmid-i Sevdâ, 1909 yılında altı sayı olarak Ali Emîrî tarafından neşredilmiştir. Bu çalışmada Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı şiir ve yazılardan hareketle eski Türk edebiyatına nasıl yaklaştığı üzerinde durulmuştur. Ali Emîrî, gazetede mensur metinlerin yanında beyit, gazel, kaside, kıta, tarih manzumesi gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum metinleri de yayınlamıştır. Bir şair olarak gazeteyi "mektep ya da edebî muhit" şeklinde araçsallaştırmıştır. Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı eski Türk edebiyatının nazım şekilleri ile yazılmış bazı manzum metinler çağın sorunlarına ışık tutmaktadır. Bu makalede karşılaştırma, Osmanlıca matbu metin okuma ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Ali Emîrî'nin Âmid-i Sevdâ'da eski Türk edebiyatıyla çok yakından ilgilendiği, gazetesini de böyle bir esas gayeyle çıkardığı tespit edilmiştir. Buna göre Ali Emîrî, eski Türk edebiyatını şark-İslâm medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bunun için hayatı boyunca şuurla ve inatla bir Dîvân edebiyatı savunucusu olarak mücadele etmiştir.

Research paper thumbnail of Anadolu'Da XVI. Asra Kadar Türk Ve Türkçe İmaji

The Journal of Academic Social Science Studies, 2017

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şuarâ-Yi Âmi̇dde Edebî Tenki̇di̇n Sözü

Journal of Turkish Studies, 2018

Tezkireler edebiyatta bir tür olarak şair ve yazarların hayatları, eserleri ve edebî kişilikleriy... more Tezkireler edebiyatta bir tür olarak şair ve yazarların hayatları, eserleri ve edebî kişilikleriyle ilgili bilgi veren birinci dereceden önemli eserlerdir. Türk edebiyatında ilk tezkire Ali Şîr Nevâî'nin Mecâlisü'n-Nefâ'is adlı eseridir. Daha sonra Sehî Bey, Latîfî, Âşık Çelebi gibi şahsiyetler tarafından tezkireler yazılmıştır. Son tezkireler arasında XIX. yüzyılda Tevfîk'in Mecmû'a-i Terâcim'i, Mehmed Tevfîk'in Kâfile-i Şu'arâ'sı yer almaktadır. Klasik tezkire geleneği XX. yüzyılda Ali Emîrî'nin Tezkirei Şu'arâ-yı Âmid'i ile devam etmiştir. Mahmud Kemal İnal, tezkiresinde ele aldığı şahsiyetle ilgili en ince detaya yer vermiş, tezkireciliğe adeta yeni bir ruh kazandırmıştır. Tezkire geleneği, İnal'in Son Asır Türk Şairleri adlı tezkiresiyle sona ermiş, yerini antolojik eserlere bırakmıştır.

Research paper thumbnail of Âmid-i Sevdâ Gazetesindeki Şiirlerde Tematik Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2018

ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında ... more ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında da bu temalar bilinçli bir şekilde gündeme alınmıştır. Âmid-i Sevdâ ismi Diyarbakır sevgisini içermektedir. Ayrıca gazetede Âmidli şairlere sıkça yer verilmiştir. Bütün bunlar, Ali Emîrî'nin Diyarbakır'a olan özel muhabbetini göstermektedir. Bu şiirlerde işlenen temalar, şüphesiz Osmanlı Devleti'nin içinden geçtiği kötü şartlarla yakından ilişkilidir.

Research paper thumbnail of Kudüs Tasvi̇rleri̇: Ki̇tâbu Evsâfi Mesâci̇di̇’Ş-Şerîfe Ve Tuhfetü’L-Harameyn Örnekleri̇

MUKADDİME, 2018

Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak nokta... more Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak noktalarından biri hâline gelmiştir. Kudüs, bir taraftan farklı din ve ırkların merkezi konumundayken öte taraftan da birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şüphesiz Kudüs'le ilgili birçok eser yazılmıştır. Bu eserlerden biri XIV-XV. asırlarda yaşamış olan Ahmed Fakîh'in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe adlı eseridir. Bir başkası da XVII. asırda yaşamış Nâbî'nin Tuhfetü'l-Harameyn adlı eseridir. Ahmed Fakîh'in eseri manzum bir eserdir. Tuhfetü'l-Harameyn ise manzum-mensur karışık olarak yazılmıştır. Bu eserlere göre müellifler, İslâm dünyası için önemli olan üç kenti ziyaret etmiştir. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs'tür. Bu şehirlerden başka Halep, Şam, Remle, Kahire gibi önemli şehirler de bu yolculukta ziyaret edilmiştir. Bu eserlerde ziyaret edilen kentlerin mimarî yapılarına ağırlık verilmiştir. Bunun yanında şehirlerin dikkat çeken başka yönleri de izah edilmiştir. Bu çalışmada bahsedilen eserlerde özellikle Kudüs şehri ile ilgili anlatılar esas alınmıştır. Ahmed Fakîh, Kudüs'te iki ay kalmıştır. Nâbî ise hac yolculuğu esnasında Kudüs'ü ziyaret etmiş, orada toplam üç gün kalmıştır. Çalışmada müelliflerin Kudüs'le ilgili gözlemleri ve tespitlerine yer verilmiştir. Müellifler bu şehri anlatırken hangi pencereden bakmaktadır? Şehri tasvir ederken nelere yer vermekte, hangi edebî ifadeleri kullanmışlardır? Tasvirler yaparken hangi edebî sanatları kullanmayı tercih etmişlerdir? Neticede görülmüştür ki, her iki şâirin ya da nâsirin de anlattığı Kudüs, Aksâ Harem-i Şerîf'ini merkeze alan bir Kudüs'tür. Bu eski şehir, bugün âdeta Mescid-i Aksâ ile özdeşleşmiştir. Bunun yanında şehrin surları ve Aksâ'nın doğu tarafında yer alan Zeytin Dağı, Kudüs'e ayrı bir değer katmaktadır. Bu çalışmada belge tarama, örnekleme, karşılaştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu metotlarla Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn adlı eserlerdeki örneklerde Kudüs'ün tasviri ile ilgili hususlar tespit edilmiştir. Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe, oldukça sade bir üslupla yazılmıştır. Bu eserde ayrıca edebî sanatlara pek de yer verilmemiştir.

Research paper thumbnail of Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme, Metin, Özel İsimler Dizini)

Mukaddime, 2018

Bu çalışmada Dr. Adnan Oktay’ın Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme-Metin-Özel İsimler... more Bu çalışmada Dr. Adnan Oktay’ın Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme-Metin-Özel İsimler Dizini) adlı eseri tanıtılacaktır. Nûbihar Yayınları tarafından 2016’da yayınlanan eser, 1597 yılında Şeref Hân-ı Bitlisî tarafından Farsça olarak yazılmış Şeref-nâme’nin1682 tarihindeki ikinci Osmanlıca çevirisidir. Kürtler hakkında antropolojik, sosyolojik ve etnografik bilgiler içeren bu kitap 304 sayfa olup karton kapaklı olarak tasarlanmış, birinci hamur kâğıda basılmıştır. Kitabın ön ve arka kapağında Şeref-nâme’de yer alan minyatürler kullanılmış ve bununla kitabın tarihî olayları konu edindiği belirtilmiştir. Arka kapağında verilen minyatürün üzerinde kitap ve yazarı hakkında tanıtıcı bir metin verilmiştir. Bu metinde Mütercim Şem’î’nin nerede yaşadığı, eseri kimin için hazırladığı ve eserdeki asıl tercüme edilmiş metnin dışında farklı ek bilgilere de yer verildiği belirtilmiştir.

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şu'Arâ-Yi Âmi̇d'De Edebî Tenki̇di̇n Sözü: Hi̇crî XIII. Asir Şai̇rleri̇

Turkish Studies (Elektronik), 2018

Research paper thumbnail of Bir Bektaşi Şair Râşid Hakkında Bazı Tespitler ve Dîvânçesi

Turk Kulturu Ve Haci Bektas Veli-arastirma Dergisi, Mar 15, 2018

Bektaşi şairlerden biri olan Râşid Alî Efendi ile ilgili ilk bilgiyi Osmanlı Müellifleri vermekte... more Bektaşi şairlerden biri olan Râşid Alî Efendi ile ilgili ilk bilgiyi Osmanlı Müellifleri vermektedir. Daha sonra farklı kaynaklarda Râşid'e yer verildiği görülmüştür. Şair, "Râşid ve Kemter" mahlaslarıyla şiirler yazmıştır. Birden çok mahlas kullanması ve bu mahlasların başka şairler tarafından da kullanılmış olması, şairin hayatı ve edebî kişiliği ile ilgili bilgi karışıklığına sebep olmuştur. Râşid'in tespit edilen tek eseri Dîvânçe'sidir. Râşid Dîvânçe'sinin oldukça hacimli bir dîvân olduğu iddia edilmiştir. Ancak iddia edilen bu Dîvânçe'ye bu çalışma yapılırken maalesef ulaşılamamıştır. Eldeki tek Râşid Dîvânçe nüshasında on altı gazel, yedi nefes, iki muhammes ve iki müseddes yer almaktadır. Bu hâliyle eser, küçük bir dîvânçe niteliğindedir. Şiirlerinden Râşid'in Hz. Muhammed ve Hz. Ali'ye âşık biri olduğu anlaşılmaktadır. Şairin bunun yanında Ehl-i Beyt'e ve özellikle de Hz. Hüseyin'e şairin özel bir sevgisi vardır. Ayrıca Râşid'de bir taraftan başta Bektaşilik olmak üzere Caferîlik, Haydarîlik ve Hurûfîliğin izlerine rastlamak mümkündür. Bu çalışmada Râşid Alî Efendi'nin hayatı, edebî kişiliği, Dîvânçe'sinin tenkitli metni ve eserin edebî açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun için yazma eser kütüphane katalogları taranmış, eserin tek el yazma nüshasının olduğu tespit edilmiştir. Karşılaştırma, analiz, örnekleme ve açıklama yöntemleriyle nüshada yer alan manzum metinler incelenerek Râşid'in hayatı, eserleri, edebî kişiliği ve düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Nâbî'nin Münşeât'ı: İnceleme-Metin

Research paper thumbnail of İlk Muakki̇pleri̇nden Bi̇ri̇ Olarak Sultan Veled’De Mevlana İzleri̇

Mukaddime, Mar 19, 2023

Her ne kadar aşkı merkeze almamış olsa da Eski Türk edebiyatını aruz vezniyle mesnevi nazım şekli... more Her ne kadar aşkı merkeze almamış olsa da Eski Türk edebiyatını aruz vezniyle mesnevi nazım şeklinde ve siyasetname türünde yazılmış olan Kutadgu Bilig'le (1069) başlatmak mümkündür. Ahmed Yesevî, Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş Veli ve Yûnus Emre klasik şiirin arkaik ilk özlerinin serpiştirildiği metinlere imza atmışlardır. Mevlana'yı bütün bu öncü şahsiyetlerin yanında apayrı bir başlıkta değerlendirmek gerekir. Onun divan şiirini nasıl, ne açıdan, ne kadar etkilediğiyle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Gülşehrî, Kirdeci Ali, Âşık Paşa, Şeyyâd Hamza, Erzurumlu Mustafa Darîr, Yûsuf-ı Meddâh ve Eflâkî gibi önemli şahsiyetler, Mevlana'nın ilk muakkibi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Mevlana muakkibi olarak değerlendirilen çoğunlukla XIII. asırda yaşamış şairlerden biri olan Sultan Veled'in Türkçe şiirleri incelenmiş, aşk merkeze alınarak bu eserlerde Mevlana izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada karşılaştırma, metin tarama, analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Mevlana'nın bahsedilen şahsiyetleri düşünce, duyuş ve söylem bakımından etkilediği örneklerle tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Âmi̇d-İ Sevdâ Gazetesi̇nde Eski̇ Türk Edebi̇yati İzleri̇

The Journal of International Social Research, Aug 30, 2018

ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN ... more ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN AMID-I SEWDA NEWSPAPER Adnan OKTAY** Öz Edebî metinler, araştırmacıların toplumları birçok açıdan tanımak için başvurduğu temel kaynaklardandır. Bir milletin edebiyatı, içinden çıktığı toplumla ilintisiz olmaz. Eski Türk edebiyatı metinleri de toplum hayatı, sosyal ve bireysel problemler, değer yargıları gibi birçok hususta araştırmacılar için ana kaynak niteliğindedir. Eski Türk edebiyatının araştırma alanlarından biri de Arap harfli Türkçe gazetelerdir. Bu gazeteler arasında Âmid-i Sevdâ (AS) gazetesi önemlidir. Âmid-i Sevdâ, 1909 yılında altı sayı olarak Ali Emîrî tarafından neşredilmiştir. Bu çalışmada Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı şiir ve yazılardan hareketle eski Türk edebiyatına nasıl yaklaştığı üzerinde durulmuştur. Ali Emîrî, gazetede mensur metinlerin yanında beyit, gazel, kaside, kıta, tarih manzumesi gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum metinleri de yayınlamıştır. Bir şair olarak gazeteyi "mektep ya da edebî muhit" şeklinde araçsallaştırmıştır. Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı eski Türk edebiyatının nazım şekilleri ile yazılmış bazı manzum metinler çağın sorunlarına ışık tutmaktadır. Bu makalede karşılaştırma, Osmanlıca matbu metin okuma ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Ali Emîrî'nin Âmid-i Sevdâ'da eski Türk edebiyatıyla çok yakından ilgilendiği, gazetesini de böyle bir esas gayeyle çıkardığı tespit edilmiştir. Buna göre Ali Emîrî, eski Türk edebiyatını şark-İslâm medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bunun için hayatı boyunca şuurla ve inatla bir Dîvân edebiyatı savunucusu olarak mücadele etmiştir.

Research paper thumbnail of Âmid-i Sevdâ Gazetesindeki Şiirlerde Tematik Bir İnceleme

Turkish studies, 2018

ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında ... more ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında da bu temalar bilinçli bir şekilde gündeme alınmıştır. Âmid-i Sevdâ ismi Diyarbakır sevgisini içermektedir. Ayrıca gazetede Âmidli şairlere sıkça yer verilmiştir. Bütün bunlar, Ali Emîrî'nin Diyarbakır'a olan özel muhabbetini göstermektedir. Bu şiirlerde işlenen temalar, şüphesiz Osmanlı Devleti'nin içinden geçtiği kötü şartlarla yakından ilişkilidir.

Research paper thumbnail of Shami's Translation Method from Persian Into Turkish Language: An Example of the Muqaddima of Tarcama-I Tawarikh-I Sharaf Khan

Atlas international referred journal on social sciences, 2018

Research paper thumbnail of Özmen, Abdulsamet. (2017). Zaîfî: Ahbârül-iber (İbretli Hikâyeler-İnceleme-Met

Journal of Turkish Studies, 2018

Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her n... more Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her ne denlü pes günâh iderse çok Vâlideyni râzı kılsa pes bir er Ol kişi pes cennete elbet girer (3240-42. beyitler) Eski Türk Edebiyatı hocalarından Abdulsamet Özmen'in hazırladığı Ahbârü'l-İber, 808 sayfa, ikinci hamur kâğıt ve karton kapaklı şekilde basılmıştır. Kitap, baskı kalitesi açısından emsallerine göre oldukça kalitelidir. Sayfa sayısının fazla olması kitaba özel ve dikkat çekici bir hava katmıştır.

Research paper thumbnail of Özmen, Abdulsamet. (2017). Zaîfî: Ahbârül-iber (İbretli Hikâyeler-İnceleme-Met

Turkish studies, 2018

Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her n... more Vâlideyne âsî olsa pes bir er Ol kişi bil dûzaha elbet girer Dûzaha girmek anunçün dahı yok Her ne denlü pes günâh iderse çok Vâlideyni râzı kılsa pes bir er Ol kişi pes cennete elbet girer (3240-42. beyitler) Eski Türk Edebiyatı hocalarından Abdulsamet Özmen'in hazırladığı Ahbârü'l-İber, 808 sayfa, ikinci hamur kâğıt ve karton kapaklı şekilde basılmıştır. Kitap, baskı kalitesi açısından emsallerine göre oldukça kalitelidir. Sayfa sayısının fazla olması kitaba özel ve dikkat çekici bir hava katmıştır.

Research paper thumbnail of Kudüs Tasvirleri: Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn Örnekleri

Mukaddime, May 30, 2018

Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak nokta... more Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak noktalarından biri hâline gelmiştir. Kudüs, bir taraftan farklı din ve ırkların merkezi konumundayken öte taraftan da birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şüphesiz Kudüs'le ilgili birçok eser yazılmıştır. Bu eserlerden biri XIV-XV. asırlarda yaşamış olan Ahmed Fakîh'in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe adlı eseridir. Bir başkası da XVII. asırda yaşamış Nâbî'nin Tuhfetü'l-Harameyn adlı eseridir. Ahmed Fakîh'in eseri manzum bir eserdir. Tuhfetü'l-Harameyn ise manzum-mensur karışık olarak yazılmıştır. Bu eserlere göre müellifler, İslâm dünyası için önemli olan üç kenti ziyaret etmiştir. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs'tür. Bu şehirlerden başka Halep, Şam, Remle, Kahire gibi önemli şehirler de bu yolculukta ziyaret edilmiştir. Bu eserlerde ziyaret edilen kentlerin mimarî yapılarına ağırlık verilmiştir. Bunun yanında şehirlerin dikkat çeken başka yönleri de izah edilmiştir. Bu çalışmada bahsedilen eserlerde özellikle Kudüs şehri ile ilgili anlatılar esas alınmıştır. Ahmed Fakîh, Kudüs'te iki ay kalmıştır. Nâbî ise hac yolculuğu esnasında Kudüs'ü ziyaret etmiş, orada toplam üç gün kalmıştır. Çalışmada müelliflerin Kudüs'le ilgili gözlemleri ve tespitlerine yer verilmiştir. Müellifler bu şehri anlatırken hangi pencereden bakmaktadır? Şehri tasvir ederken nelere yer vermekte, hangi edebî ifadeleri kullanmışlardır? Tasvirler yaparken hangi edebî sanatları kullanmayı tercih etmişlerdir? Neticede görülmüştür ki, her iki şâirin ya da nâsirin de anlattığı Kudüs, Aksâ Harem-i Şerîf'ini merkeze alan bir Kudüs'tür. Bu eski şehir, bugün âdeta Mescid-i Aksâ ile özdeşleşmiştir. Bunun yanında şehrin surları ve Aksâ'nın doğu tarafında yer alan Zeytin Dağı, Kudüs'e ayrı bir değer katmaktadır. Bu çalışmada belge tarama, örnekleme, karşılaştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu metotlarla Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn adlı eserlerdeki örneklerde Kudüs'ün tasviri ile ilgili hususlar tespit edilmiştir. Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe, oldukça sade bir üslupla yazılmıştır. Bu eserde ayrıca edebî sanatlara pek de yer verilmemiştir.

Research paper thumbnail of Traces of Mewlana in Sultan Weled as One of the First Followers

Mukaddime

Eski Türk edebiyatını her ne kadar aşk’ı merkeze almamış olsa da aruz vezniyle mesnevi nazım şekl... more Eski Türk edebiyatını her ne kadar aşk’ı merkeze almamış olsa da aruz vezniyle mesnevi nazım şeklinde ve siyasetname türünde yazılmış olan Kutadgu Bilig’le (1069) genel itibariyle başlatmak mümkündür. Ahmed Yesevî, Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş Veli ve Yûnus Emre klasik şiirin arkaik ilk özlerinin serpiştirildiği metinlere imza atmışlardır. Mevlana’yı bütün bu öncü şahsiyetlerin yanında apayrı bir başlıkta değerlendirmek gerekir. Onun divan şiirini nasıl, ne açıdan, ne kadar etkilediğiyle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Gülşehrî, Kirdeci Ali, Âşık Paşa, Şeyyâd Hamza, Erzurumlu Mustafa Darîr, Yûsuf-ı Meddâh ve Eflâkî gibi önemli şahsiyetler, Mevlana’nın ilk muakkibi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Mevlana muakkibi olarak değerlendirilen çoğunlukla XIII. Asırda yaşamış şairlerden Sultan Veled’in Türkçe şiirleri incelenmiş, aşk merkeze alınarak bu eserlerde Mevlana izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada karşılaştırma, metin tarama, analiz yöntemleri kull...

Research paper thumbnail of Gazelden Gazeteye: Âmid-i Sevdâ (İnceleme-Metin)

...Gazete, süreli olarak yayınlanan ve güncel olanı; gelenekle beraber iĢleyen, yorumlayan ve kit... more ...Gazete, süreli olarak yayınlanan ve güncel olanı; gelenekle beraber iĢleyen, yorumlayan ve kitlelere sunan bir medya aracıdır. Tarihler 1831'i gösterirken Takvîm-i Vekâyi'nin yayın hayatına girmesiyle beraber gazetenin de Osmânlıdaki serüveni baĢlamıĢtır. Zaman geçtikçe farklı isim ve Ģekillere bürünen gazete, II. MeĢrûtiyet'in ilanından sonra geçen kısa sürede yayın dünyasında sayısı 200'ü aĢkın geniĢ bir aileye dönüĢmüĢtür. Âmid-i Sevdâ gazetesi tarihler 7 ġubat 324 (20 ġubat 1909)'u gösterirken ilk sayısıyla okuyucunun karĢısına çıkmıĢtır. Ali Emîrî tarafından neĢredilen gazetenin imtiyaz sahibi ve müdürü koltuğunda ġükrî-i Âmidî oturmaktadır. Ġlk sayısından itibaren gazetenin kapak sayfasında "Vaùan ve milletiñ menÀfiʿine òÀdim ve meslegimize muvÀfıú ÀåÀr maʿa'l-memnÿniyye úabÿl edilir" ifadesi yer almıĢtır. Bu da gazetenin nasıl bir yayın politikasını takip edeceğine iĢaret etmektedir. Toplam altı sayı yayınlanmıĢ olan gazetenin niteliği "ʿĠlmí, fenní, ictimÀʿí, edebí gazetedir" ifadesinde gizlidir. Gazete Arap alfabesiyle matbu olarak yayınlanmıĢtır. Baskı yeri Matba'a-i Âmidî'dir. Matba'anın adresi "Düyÿn-ı ʿUmÿmiye CivÀrında SulùÀn Mektebi Soúaàında, Numro 13" olarak verilmiĢtir. Gazetenin içeriğinde Âmid'in tarihinden meĢhurlardan birinin vefat haberine, beyitten gazele, edebî tartıĢmalardan ilmî temel kaynak eserlerin içeriklerine kadar birçok konuda yazı ve Ģiire tesadüf edilmiĢtir. Ġlginçtir ki, gazetede yer alan yazı ve Ģiirlerin epey bir kısmının yazar ve Ģairi Ali Emîrî'dir...

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şu'Arâ-Yi Âmi̇d'De Edebî Tenki̇di̇n Sözü: Hi̇crî XIII. Asir Şai̇rleri̇

Turkish Studies (Elektronik), 2018

Research paper thumbnail of Shami's Translation Method from Persian Into Turkish Language: An Example of the Muqaddima of Tarcama-I Tawarikh-I Sharaf Khan

Research paper thumbnail of Âmi̇d-İ Sevdâ Gazetesi̇nde Eski̇ Türk Edebi̇yati İzleri̇

Journal of International Social Research, 2018

ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN ... more ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN AMID-I SEWDA NEWSPAPER Adnan OKTAY** Öz Edebî metinler, araştırmacıların toplumları birçok açıdan tanımak için başvurduğu temel kaynaklardandır. Bir milletin edebiyatı, içinden çıktığı toplumla ilintisiz olmaz. Eski Türk edebiyatı metinleri de toplum hayatı, sosyal ve bireysel problemler, değer yargıları gibi birçok hususta araştırmacılar için ana kaynak niteliğindedir. Eski Türk edebiyatının araştırma alanlarından biri de Arap harfli Türkçe gazetelerdir. Bu gazeteler arasında Âmid-i Sevdâ (AS) gazetesi önemlidir. Âmid-i Sevdâ, 1909 yılında altı sayı olarak Ali Emîrî tarafından neşredilmiştir. Bu çalışmada Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı şiir ve yazılardan hareketle eski Türk edebiyatına nasıl yaklaştığı üzerinde durulmuştur. Ali Emîrî, gazetede mensur metinlerin yanında beyit, gazel, kaside, kıta, tarih manzumesi gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum metinleri de yayınlamıştır. Bir şair olarak gazeteyi "mektep ya da edebî muhit" şeklinde araçsallaştırmıştır. Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı eski Türk edebiyatının nazım şekilleri ile yazılmış bazı manzum metinler çağın sorunlarına ışık tutmaktadır. Bu makalede karşılaştırma, Osmanlıca matbu metin okuma ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Ali Emîrî'nin Âmid-i Sevdâ'da eski Türk edebiyatıyla çok yakından ilgilendiği, gazetesini de böyle bir esas gayeyle çıkardığı tespit edilmiştir. Buna göre Ali Emîrî, eski Türk edebiyatını şark-İslâm medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bunun için hayatı boyunca şuurla ve inatla bir Dîvân edebiyatı savunucusu olarak mücadele etmiştir.

Research paper thumbnail of Anadolu'Da XVI. Asra Kadar Türk Ve Türkçe İmaji

The Journal of Academic Social Science Studies, 2017

Research paper thumbnail of Tezki̇re-İ Şuarâ-Yi Âmi̇dde Edebî Tenki̇di̇n Sözü

Journal of Turkish Studies, 2018

Tezkireler edebiyatta bir tür olarak şair ve yazarların hayatları, eserleri ve edebî kişilikleriy... more Tezkireler edebiyatta bir tür olarak şair ve yazarların hayatları, eserleri ve edebî kişilikleriyle ilgili bilgi veren birinci dereceden önemli eserlerdir. Türk edebiyatında ilk tezkire Ali Şîr Nevâî'nin Mecâlisü'n-Nefâ'is adlı eseridir. Daha sonra Sehî Bey, Latîfî, Âşık Çelebi gibi şahsiyetler tarafından tezkireler yazılmıştır. Son tezkireler arasında XIX. yüzyılda Tevfîk'in Mecmû'a-i Terâcim'i, Mehmed Tevfîk'in Kâfile-i Şu'arâ'sı yer almaktadır. Klasik tezkire geleneği XX. yüzyılda Ali Emîrî'nin Tezkirei Şu'arâ-yı Âmid'i ile devam etmiştir. Mahmud Kemal İnal, tezkiresinde ele aldığı şahsiyetle ilgili en ince detaya yer vermiş, tezkireciliğe adeta yeni bir ruh kazandırmıştır. Tezkire geleneği, İnal'in Son Asır Türk Şairleri adlı tezkiresiyle sona ermiş, yerini antolojik eserlere bırakmıştır.

Research paper thumbnail of Âmid-i Sevdâ Gazetesindeki Şiirlerde Tematik Bir İnceleme

Journal of Turkish Studies, 2018

ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında ... more ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında da bu temalar bilinçli bir şekilde gündeme alınmıştır. Âmid-i Sevdâ ismi Diyarbakır sevgisini içermektedir. Ayrıca gazetede Âmidli şairlere sıkça yer verilmiştir. Bütün bunlar, Ali Emîrî'nin Diyarbakır'a olan özel muhabbetini göstermektedir. Bu şiirlerde işlenen temalar, şüphesiz Osmanlı Devleti'nin içinden geçtiği kötü şartlarla yakından ilişkilidir.

Research paper thumbnail of Kudüs Tasvi̇rleri̇: Ki̇tâbu Evsâfi Mesâci̇di̇’Ş-Şerîfe Ve Tuhfetü’L-Harameyn Örnekleri̇

MUKADDİME, 2018

Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak nokta... more Öz: Kudüs, tarihi MÖ.3000'li yıllara kadar giden bir kenttir. Bugün dünyanın en önemli odak noktalarından biri hâline gelmiştir. Kudüs, bir taraftan farklı din ve ırkların merkezi konumundayken öte taraftan da birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şüphesiz Kudüs'le ilgili birçok eser yazılmıştır. Bu eserlerden biri XIV-XV. asırlarda yaşamış olan Ahmed Fakîh'in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe adlı eseridir. Bir başkası da XVII. asırda yaşamış Nâbî'nin Tuhfetü'l-Harameyn adlı eseridir. Ahmed Fakîh'in eseri manzum bir eserdir. Tuhfetü'l-Harameyn ise manzum-mensur karışık olarak yazılmıştır. Bu eserlere göre müellifler, İslâm dünyası için önemli olan üç kenti ziyaret etmiştir. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs'tür. Bu şehirlerden başka Halep, Şam, Remle, Kahire gibi önemli şehirler de bu yolculukta ziyaret edilmiştir. Bu eserlerde ziyaret edilen kentlerin mimarî yapılarına ağırlık verilmiştir. Bunun yanında şehirlerin dikkat çeken başka yönleri de izah edilmiştir. Bu çalışmada bahsedilen eserlerde özellikle Kudüs şehri ile ilgili anlatılar esas alınmıştır. Ahmed Fakîh, Kudüs'te iki ay kalmıştır. Nâbî ise hac yolculuğu esnasında Kudüs'ü ziyaret etmiş, orada toplam üç gün kalmıştır. Çalışmada müelliflerin Kudüs'le ilgili gözlemleri ve tespitlerine yer verilmiştir. Müellifler bu şehri anlatırken hangi pencereden bakmaktadır? Şehri tasvir ederken nelere yer vermekte, hangi edebî ifadeleri kullanmışlardır? Tasvirler yaparken hangi edebî sanatları kullanmayı tercih etmişlerdir? Neticede görülmüştür ki, her iki şâirin ya da nâsirin de anlattığı Kudüs, Aksâ Harem-i Şerîf'ini merkeze alan bir Kudüs'tür. Bu eski şehir, bugün âdeta Mescid-i Aksâ ile özdeşleşmiştir. Bunun yanında şehrin surları ve Aksâ'nın doğu tarafında yer alan Zeytin Dağı, Kudüs'e ayrı bir değer katmaktadır. Bu çalışmada belge tarama, örnekleme, karşılaştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu metotlarla Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe ve Tuhfetü'l-Harameyn adlı eserlerdeki örneklerde Kudüs'ün tasviri ile ilgili hususlar tespit edilmiştir. Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe, oldukça sade bir üslupla yazılmıştır. Bu eserde ayrıca edebî sanatlara pek de yer verilmemiştir.

Research paper thumbnail of Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme, Metin, Özel İsimler Dizini)

Mukaddime, 2018

Bu çalışmada Dr. Adnan Oktay’ın Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme-Metin-Özel İsimler... more Bu çalışmada Dr. Adnan Oktay’ın Terceme-i Tevârîh-i Şeref Hân: Şem’î (İnceleme-Metin-Özel İsimler Dizini) adlı eseri tanıtılacaktır. Nûbihar Yayınları tarafından 2016’da yayınlanan eser, 1597 yılında Şeref Hân-ı Bitlisî tarafından Farsça olarak yazılmış Şeref-nâme’nin1682 tarihindeki ikinci Osmanlıca çevirisidir. Kürtler hakkında antropolojik, sosyolojik ve etnografik bilgiler içeren bu kitap 304 sayfa olup karton kapaklı olarak tasarlanmış, birinci hamur kâğıda basılmıştır. Kitabın ön ve arka kapağında Şeref-nâme’de yer alan minyatürler kullanılmış ve bununla kitabın tarihî olayları konu edindiği belirtilmiştir. Arka kapağında verilen minyatürün üzerinde kitap ve yazarı hakkında tanıtıcı bir metin verilmiştir. Bu metinde Mütercim Şem’î’nin nerede yaşadığı, eseri kimin için hazırladığı ve eserdeki asıl tercüme edilmiş metnin dışında farklı ek bilgilere de yer verildiği belirtilmiştir.