ahmet altungök - Academia.edu (original) (raw)
Papers by ahmet altungök
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
Akademik tarih ve düşünce dergisi, Jun 25, 2020
Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihinin önemli kaynakları olan Doğu Roma, Ermeni ve Süryani kay... more Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihinin önemli kaynakları olan Doğu Roma, Ermeni ve Süryani kaynakları arasında, Sâsânîler dönemi İran tarihiyle alakalı kıymetli bilgiler veren önemli çalışmalar bulunmaktadır. İslam öncesi dönem İran tarihi hakkında birinci elden bilgiler veren bu kaynakların önemli olanları bu makalede derli toplu olarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmadan amaç İslam öncesi dönem İran tarihi üzerinde çalışma yapmakta olan araştırmacılar için kaynak kolaylığı sağlamaktır. Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihi çok sayıda ana kaynağa sahiptir. Fakat bunların birçoğu Sâsânîler dönemi İran tarihi açısından birinci elden bilgiler sunmaz. Dolayısıyla anılan dönem tarihi açısından doğru ve güvenilir bilgiler veren kaynakların tespiti önemli bir yer tutmaktadır. Bu döneme ait Sâsânîler dönemi İran kaynakları farklı bir makale çalışmasıyla tanıtıldığı için bu çalışmada sadece Sâsânî tarihiyle alakalı yabancı kaynakların tanıtımı yapılmıştır. Çalışmanın kitap boyutuna ulaşmaması için kaynaklarla ilgili verilen bilgiler kısa tutulmuştur.
DergiPark (Istanbul University), Apr 1, 2014
Erken Ortaçağlar'ın başından Sâsânî imparatorluğunun yıkılışına kadar bu imparatorluğun yönet... more Erken Ortaçağlar'ın başından Sâsânî imparatorluğunun yıkılışına kadar bu imparatorluğun yönetimsel başkenti olan Medâ'in şehirler topluluğu, İlkçağ ve Erken Ortaçağların en büyük metropollerinden bir tanesidir. Farklı büyüklüklerde ve değişik zamanlarda inşa edilmiş olan şehir ve kasabalardan meydana gelen Medâ'in şehirler topluluğu farklı bir demografik mozaiğe sahipti. Dicle ve Fırat nehirlerinin birbirine en yakın olduğu noktada Dicle nehrinin kenarına kurulmuş olan bu şehirler topluluğu, sahip olduğu tarımsal ve ticari yoğunluğundan dolayı önemli bir ekonomik merkez olma özelliğinin yanında; sarayları, köşkleri ve farklı mimari yapılarıyla çok faklı kültürlerin izlerini taşıyan modern bir görünüme sahip bir şehirdi. Mezopotamya toprakları üzerinde kurulmuş birçok imparatorluğa başkentlik yapmış olan bu şehirler topluluğu siyasi ve idari açıdan Ortadoğu'nun kalbi konumunda olmuştur. Doğu ve Batı arasında uzanan yolların kesişme noktasında olan bu şehirler topluluğu sahip olduğu önemini Abbâsîler dönemine kadar koruyabilmiş ve yine bu dönemde Abbâsîler tarafından kurulan Bağdâd şehrinden sonra bütün canlılığını kaybetmiştir.
Turkish Studies (Elektronik), 2014
History studies, Aug 1, 2020
The purpose of this study is to supply general information about the archaelogical data of the Sa... more The purpose of this study is to supply general information about the archaelogical data of the Sassanids Period to the researchers working in this field.
Erken Ortaçağ ipek yolu ticareti üzerinde Türk, Ġran, Maveraünnehir ve Çin kaynaklı gümüĢ kapları... more Erken Ortaçağ ipek yolu ticareti üzerinde Türk, Ġran, Maveraünnehir ve Çin kaynaklı gümüĢ kapların önemli bir yeri bulunmaktadır. Ġlk olarak süs ve mutfak eĢyası olarak üretilen gümüĢ kaplar, bu dönemde ipek yolu ticareti üzerinde paranın yerine kullanılan bir mübadele aracı haline gelmiĢtir. Erken Ortaçağlarda ipek yolu üzerindeki birçok pazar kentinde Ġran parası olan gümüĢ dirhemler kullanıldığı görülmektedir. Bu gümüĢ dirhemlerin yanında ipek yolu üzerindeki pazarlarda Çin, Ġran, Türk, Soğd ve Harzem gümüĢ eĢyaları da mübadele aracı olarak kullanılmaya baĢlamıĢtır. Bu gümüĢ kaplar Doğu Avrupa, Anadolu, Rusya, Orta Asya, Hindistan ve Çin pazarlarında ticaret yapan tüccarların en çok kullandıkları mübadele aracı olmuĢtur. Günümüzde bu ülkelerde yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda Erken Ortaçağ dönemine ait gümüĢ kaplara tesadüf edilmiĢtir. Bu kazılarla ortaya çıkan Erken Ortaçağ Türk, Ġran ve Çin sanayisine ait gümüĢ kaplar, günümüzde çeĢitli ülkelerin müzelerinde sergilenmektedir.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2019
Tarih incelemeleri dergisi, Dec 24, 2016
Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir ... more Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir yeri vardır. Bunun yanında Erken İran tıbbı, antik Mezopotamya uygarlıklarının tıbbi birikimlerini devralarak olgunluk düzeyine ulaşmıştır. İran topraklarında ortaya çıkan bu tıbbi birikim Yunan tıbbı üzerinde büyük etkiler ortaya koymuştur. İranlılar, Erken Ortaçağlarda ise yoğun bir şekilde Yunan ve Hint tıbbının etkisinde kalmışlardır. Erken Ortaçağ İran tıbbı, Sâsânîler sonrasında İslam tıbbının temelini oluşturması açısından önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde İran'da büyük tıp okulları ve hastaneler kurulmuş; önemli bir hekim sınıfı ortaya çıkmıştır. İran'da tıbbi anlamda ortaya çıkan entelektüel birikim birçok yabancı hekimin İran topraklarına akın etmesine yol açmıştır. Bunun yanında İran toprakları üzerinde tapınak ve kiliselerin de tıbbi çalışmalar üzerinde önemli rolleri bulunmaktadır.
Edebiyat, bilim ve felsefede büyük bir çığır açan Cündişâpûr eğitim okulları Yunan, Roma, Hint ve... more Edebiyat, bilim ve felsefede büyük bir çığır açan Cündişâpûr eğitim okulları Yunan, Roma, Hint ve İran bilim, sanat ve felsefesinin buluşma noktası haline gelerek Mezopotamya'yı MS V. ve VI. yüzyıllarda dünyanın en önemli bilim merkezi konumuna getirmiştir. Bu okullar içerisindeki en önemli bilimsel kurum ise hem üniversite ve hem de hastane olarak faaliyet gösteren Cûndişâpûr tıp okullarıdır. Bu okullar Sâsânîlerin yıkılışından sonra da önemini koruyarak devam ettirmiş ve İslam Dünyasına çok sayıda bilim adamı kazandırmıştır. Bağdat'ın kurulmasından sonra bu şehirdeki bilim adamları anılan şehre davet edilerek burada kurulan bilim okulları ve hastanelerde istihdam edilmişlerdir. Abbasiler dönemi bilim, sanat ve felsefesi İslam tarihinin aydınlık yüzünü teşkil eder. Cündişâpûr bilim okullarında yetişen bilim adamlarının ortaya koyduğu bilimsel eser ve çalışmaları ile batıdan Irak topraklarına taşınan Yunan ve Roma ilim ve kültür öğeleri, Sâsânîlerin yıkılmasından sonra İslam dünyasında; özellikle Abbasiler döneminde İslam Rönesans'ının yaşanmasına vesile olmuştur.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2017
Fırat Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Jul 31, 2015
Abbasiler doneminde Islam medeniyeti, tibbi anlamda buyuk bir aydinlanma yasamistir. Bu aydinlanm... more Abbasiler doneminde Islam medeniyeti, tibbi anlamda buyuk bir aydinlanma yasamistir. Bu aydinlanmanin temelinde antik donem Yunan, Hind ve Iran medeniyetine ait tibbi birikimin Islam dunyasina kazandirilmasi yatmaktadir. Abbasi halifesi Mansur doneminde buyuk bir ceviri faaliyeti baslamis ve bu faaliyetler sonucunda tibbi anlamda buyuk bir ilerleme kaydedilmistir. Halife Mansur cevirisi yapilan her tercume kitabin agirliginca hekimlere altin odenmesini emretmistir. Bu donemde antik Iran medeniyetinden miras olarak alinan Suryanice ve Orta Farsca ile yazilmis olan tibbi eserlerin cevirisi yapilmistir. Bu ceviri faaliyetlerinde Irak topraklari uzerinde yasayan Nasturi hekimlerin buyuk bir rolu vardir. Bu hekimlerin cogu Cundisapur tip ekolune bagli olarak yetismis hekimlerdir. Ayni zamanda din adami olan bu Nasturi hekimler Sâsâniler doneminde Iran dillerine ve Suryaniceye cevrilmis olan antik Yunan, Roma ve Iskenderiye tibbina ait kitaplari Arapcaya tercume etmislerdir. Bu tercume faaliyetlerinin neticesinde tip, eczacilik, veterinerlik ve toplum sagligi anlaminda buyuk bir ilerleme kaydedilmistir. Bunun sonucu olarak Islam dunyasina mal olmus ve eserlerinin cogu Avrupa dillerine cevrilmis Musluman hekimlerin bircogu bu donemde yetismistir. Abbasilerden itibaren Islam dunyasinda tibbin onculugu Suryani hekimlerin elinden cikarak Musluman hekimlerin eline gecmeye baslamistir.
Tarih incelemeleri dergisi, Aug 8, 2015
Özet Ortaçağ denilince akıllara sürekli olarak karanlık bir çağ gelir. Çünkü akla ilk olarak gele... more Özet Ortaçağ denilince akıllara sürekli olarak karanlık bir çağ gelir. Çünkü akla ilk olarak gelen şey Avrupa'nın, skolâstik felsefenin etkisiyle; bilim, sanat ve felsefeden uzaklaşmış olmasının getirdiği sosyal bunalımlar ve toplumsal geri kalmışlıklardır. Oysa Ortaçağın İslam dünyası boyutu parlak bir medeniyete sahiptir. Antik Yunan, Roma ve Sâsânî Medeniyetlerine ait kültür ve medeniyet öğelerini alarak güçlü bir medeniyet ortaya koyan İslam Dünyası, özellikle Abbasiler döneminde büyük bir aydınlanma yaşamıştır. Biz bu makale çalışmamızda Sâsânî kültür ve medeniyetinin İslam Dünyası üzerindeki etkilerini çalışmayı gerekli gördük. İslam dünyasının parlak bir medeniyete sahip olmasının büyük etkenlerinden bir tanesi de Sâsânî kültür ve medeniyetinin İslam dünyasına olan katkılarıdır. İslam dininin bilim, sanat, felsefe gibi medeni unsurlara açık ve yenilikçi bir yaklaşıma sahip olması bu aydınlanmayı beraberinde getirmiştir. Bilginin, İslam dini açısından elde edilmesi gereken yitik bir nesne olarak görülmesi ve onun elde edilmesi yolundaki hedefleri, Müslümanların fethetmiş oldukları coğrafyalarda karşılaşmış oldukları faydalı medeni unsurları almalarına vesile olmuştur.
Tarih araştırmaları dergisi, Sep 11, 2020
Bu çalışmadan amaç Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak olan çalışmalarda bu dönemin an... more Bu çalışmadan amaç Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak olan çalışmalarda bu dönemin ana kaynaklarının bilinmesine yöneliktir. Dolayısıyla makale, Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda hangi kaynaklardan istifade edilmesi gerektiği yönünde genel bir bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu döneme ait ana kaynaklar, aynı zamanda bir bütün olarak geç antikçağ Ön Asya tarihi kaynaklarını da oluşturmaktadır. Sâsânîler dönemi dini ve edebi metinlerinin birçoğunun günümüze ulaşmasında Dastur Jamaspji M. Jamasp Asana'nın MK şeklinde kodlamış olduğu Pehlevice Metinler'in büyük bir rolü vardır. XIV. yüzyıl Mazdeist din adamlarından Mihribân Keyhüsrev tarafından istinsah edilen eski İran'a ait metinler Jamasp Asana tarafından MK koleksiyonuyla bir araya getirilmiştir. Bu metinler günümüze Sanskritçe ve Pehlevîce olarak ulaşmıştır. Koleksiyondaki metinler batılı iranologlar tarafından günümüz Avrupa dillerine çevrilmişlerdir. Ayrıca yine Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebi metinlerin günümüze ulaşmasında, İslam sonrası dönem Arap ve İran kaynakları önemli bir yere sahiptir. Bu kaynaklar arasında yer alan şâhnâmeler, Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebiyatına ait birçok hikâyeyi günümüze ulaştırma konusunda öncü rol üstlenmişlerdir. Bununla beraber adı geçen dönemin tarihi kaynakları üzerinde çalışma yaparken, kaynak dili olarak hangi dillerin kullanılması gerektiği de önemli bir konudur.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2020
Klasik İslam tarihi kaynakları, Sâsânîler dönemi İran tarihinin en önemli kaynaklarındandır. Bu k... more Klasik İslam tarihi kaynakları, Sâsânîler dönemi İran tarihinin en önemli kaynaklarındandır. Bu kaynakların birçoğu İslam sonrası dönemde İran coğrafyası üzerinde yazılmışlardır. Dolayısıyla mevzu bahis kitaplar İran tarihine geniş bir şekilde yer vermişlerdir. Sâsânîler dönemi İran tarihi açısından bu kaynaklar genelde ikincil kaynakları teşkil etmektedir. Fakat bu kaynakları eski İran tarihi açısından önemli kılan en önemli etken Sâsânîler dönemine ait kaynak kitapları referans olarak kullanmalarıdır. Sâsânîler dönemine ait olan Pehlevîce eserler İslam sonrası dönemde Arapçaya çevrilmişlerdir. Çevirisi yapılan kitaplar içerisinde yer alan hudâynâme, kârnâme ve enzerznâme türündeki kitaplar Sâsânîler dönemi tarihi ve devlet yönetimiyle alakalı önemli bilgiler vermektedir. Bu kitaplar Sâmânîler döneminde yeni Farsçaya tercüme edilerek olduğu gibi korunmuş ve günümüze kadar ulaştırılmıştır. Ayrıca Sâsânî devleti İslam fetihleriyle ortadan kalktığı için, klasik İslam kaynakları çağdaşları olan batılı kaynakların aksine, Sâsânîlerin son dönemlerine ait önemli bilgiler verirler. Bu makalede; Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda bir kolaylık sağlaması açısından, bu devletin tarihiyle alakalı bilgiler veren klasik İslam tarihi kitaplarının tanıtımı yapılmıştır. Ayrıca bu kitapların Sâsânî tarihiyle alakalı ciltleri ve bu ciltlerin ilgili sayfaları belirtilmiştir.
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
DergiPark (Istanbul University), Dec 24, 2016
Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir ... more Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir yeri vardır. Bunun yanında Erken İran tıbbı, antik Mezopotamya uygarlıklarının tıbbi birikimlerini devralarak olgunluk düzeyine ulaşmıştır. İran topraklarında ortaya çıkan bu tıbbi birikim Yunan tıbbı üzerinde büyük etkiler ortaya koymuştur. İranlılar, Erken Ortaçağlarda ise yoğun bir şekilde Yunan ve Hint tıbbının etkisinde kalmışlardır. Erken Ortaçağ İran tıbbı, Sâsânîler sonrasında İslam tıbbının temelini oluşturması açısından önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde İran'da büyük tıp okulları ve hastaneler kurulmuş; önemli bir hekim sınıfı ortaya çıkmıştır. İran'da tıbbi anlamda ortaya çıkan entelektüel birikim birçok yabancı hekimin İran topraklarına akın etmesine yol açmıştır. Bunun yanında İran toprakları üzerinde tapınak ve kiliselerin de tıbbi çalışmalar üzerinde önemli rolleri bulunmaktadır.
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
Belleten, 2014
Mezopotamya topraldan tarih boyunca Ortado~u'nun en önemli merkezlerinden birisi olmu~tur. Bu böl... more Mezopotamya topraldan tarih boyunca Ortado~u'nun en önemli merkezlerinden birisi olmu~tur. Bu bölgeye hakim olan devletlerin büyük bir k~sm~~ zamanla tüm Ortado~n'yu etkileri alt~na alm~~lard~': Erken Ortaça~larda, Ortado~u topraklar~~ dünyan~n merkezi olarak kabul edilmekteydil. Bu topraklara egemen olan milletlerin bütün dünyaya egemen olduklar~~ yönünde bir dü~ünce hâldm idi2. Bu nedenle sürekli olarak sava~lar~n ve istilalann merkezinde olan Ortado~u topraldan büyük imparator-luklar~n mücadele sahas~~ haline gelmi~tir. Büyük medeniyederin ortaya ç~kt~~~~ bu topraklarda uygarl~klar~n rnihverini te~kil eden büyük ve kalabal~k ~ehirler kurulmu~tur. Erken Ortaça~larda Medâ'in ~ehirler toplulu~unun egemenli~ini elinde bulunduran Sâsâni imparatorlu~u bu bölgede önemli bir yere sahiptir. Iran'da kurulmu~~ fa
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
Akademik tarih ve düşünce dergisi, Jun 25, 2020
Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihinin önemli kaynakları olan Doğu Roma, Ermeni ve Süryani kay... more Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihinin önemli kaynakları olan Doğu Roma, Ermeni ve Süryani kaynakları arasında, Sâsânîler dönemi İran tarihiyle alakalı kıymetli bilgiler veren önemli çalışmalar bulunmaktadır. İslam öncesi dönem İran tarihi hakkında birinci elden bilgiler veren bu kaynakların önemli olanları bu makalede derli toplu olarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmadan amaç İslam öncesi dönem İran tarihi üzerinde çalışma yapmakta olan araştırmacılar için kaynak kolaylığı sağlamaktır. Geç antikçağ ve ortaçağ Ön Asya tarihi çok sayıda ana kaynağa sahiptir. Fakat bunların birçoğu Sâsânîler dönemi İran tarihi açısından birinci elden bilgiler sunmaz. Dolayısıyla anılan dönem tarihi açısından doğru ve güvenilir bilgiler veren kaynakların tespiti önemli bir yer tutmaktadır. Bu döneme ait Sâsânîler dönemi İran kaynakları farklı bir makale çalışmasıyla tanıtıldığı için bu çalışmada sadece Sâsânî tarihiyle alakalı yabancı kaynakların tanıtımı yapılmıştır. Çalışmanın kitap boyutuna ulaşmaması için kaynaklarla ilgili verilen bilgiler kısa tutulmuştur.
DergiPark (Istanbul University), Apr 1, 2014
Erken Ortaçağlar'ın başından Sâsânî imparatorluğunun yıkılışına kadar bu imparatorluğun yönet... more Erken Ortaçağlar'ın başından Sâsânî imparatorluğunun yıkılışına kadar bu imparatorluğun yönetimsel başkenti olan Medâ'in şehirler topluluğu, İlkçağ ve Erken Ortaçağların en büyük metropollerinden bir tanesidir. Farklı büyüklüklerde ve değişik zamanlarda inşa edilmiş olan şehir ve kasabalardan meydana gelen Medâ'in şehirler topluluğu farklı bir demografik mozaiğe sahipti. Dicle ve Fırat nehirlerinin birbirine en yakın olduğu noktada Dicle nehrinin kenarına kurulmuş olan bu şehirler topluluğu, sahip olduğu tarımsal ve ticari yoğunluğundan dolayı önemli bir ekonomik merkez olma özelliğinin yanında; sarayları, köşkleri ve farklı mimari yapılarıyla çok faklı kültürlerin izlerini taşıyan modern bir görünüme sahip bir şehirdi. Mezopotamya toprakları üzerinde kurulmuş birçok imparatorluğa başkentlik yapmış olan bu şehirler topluluğu siyasi ve idari açıdan Ortadoğu'nun kalbi konumunda olmuştur. Doğu ve Batı arasında uzanan yolların kesişme noktasında olan bu şehirler topluluğu sahip olduğu önemini Abbâsîler dönemine kadar koruyabilmiş ve yine bu dönemde Abbâsîler tarafından kurulan Bağdâd şehrinden sonra bütün canlılığını kaybetmiştir.
Turkish Studies (Elektronik), 2014
History studies, Aug 1, 2020
The purpose of this study is to supply general information about the archaelogical data of the Sa... more The purpose of this study is to supply general information about the archaelogical data of the Sassanids Period to the researchers working in this field.
Erken Ortaçağ ipek yolu ticareti üzerinde Türk, Ġran, Maveraünnehir ve Çin kaynaklı gümüĢ kapları... more Erken Ortaçağ ipek yolu ticareti üzerinde Türk, Ġran, Maveraünnehir ve Çin kaynaklı gümüĢ kapların önemli bir yeri bulunmaktadır. Ġlk olarak süs ve mutfak eĢyası olarak üretilen gümüĢ kaplar, bu dönemde ipek yolu ticareti üzerinde paranın yerine kullanılan bir mübadele aracı haline gelmiĢtir. Erken Ortaçağlarda ipek yolu üzerindeki birçok pazar kentinde Ġran parası olan gümüĢ dirhemler kullanıldığı görülmektedir. Bu gümüĢ dirhemlerin yanında ipek yolu üzerindeki pazarlarda Çin, Ġran, Türk, Soğd ve Harzem gümüĢ eĢyaları da mübadele aracı olarak kullanılmaya baĢlamıĢtır. Bu gümüĢ kaplar Doğu Avrupa, Anadolu, Rusya, Orta Asya, Hindistan ve Çin pazarlarında ticaret yapan tüccarların en çok kullandıkları mübadele aracı olmuĢtur. Günümüzde bu ülkelerde yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda Erken Ortaçağ dönemine ait gümüĢ kaplara tesadüf edilmiĢtir. Bu kazılarla ortaya çıkan Erken Ortaçağ Türk, Ġran ve Çin sanayisine ait gümüĢ kaplar, günümüzde çeĢitli ülkelerin müzelerinde sergilenmektedir.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2019
Tarih incelemeleri dergisi, Dec 24, 2016
Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir ... more Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir yeri vardır. Bunun yanında Erken İran tıbbı, antik Mezopotamya uygarlıklarının tıbbi birikimlerini devralarak olgunluk düzeyine ulaşmıştır. İran topraklarında ortaya çıkan bu tıbbi birikim Yunan tıbbı üzerinde büyük etkiler ortaya koymuştur. İranlılar, Erken Ortaçağlarda ise yoğun bir şekilde Yunan ve Hint tıbbının etkisinde kalmışlardır. Erken Ortaçağ İran tıbbı, Sâsânîler sonrasında İslam tıbbının temelini oluşturması açısından önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde İran'da büyük tıp okulları ve hastaneler kurulmuş; önemli bir hekim sınıfı ortaya çıkmıştır. İran'da tıbbi anlamda ortaya çıkan entelektüel birikim birçok yabancı hekimin İran topraklarına akın etmesine yol açmıştır. Bunun yanında İran toprakları üzerinde tapınak ve kiliselerin de tıbbi çalışmalar üzerinde önemli rolleri bulunmaktadır.
Edebiyat, bilim ve felsefede büyük bir çığır açan Cündişâpûr eğitim okulları Yunan, Roma, Hint ve... more Edebiyat, bilim ve felsefede büyük bir çığır açan Cündişâpûr eğitim okulları Yunan, Roma, Hint ve İran bilim, sanat ve felsefesinin buluşma noktası haline gelerek Mezopotamya'yı MS V. ve VI. yüzyıllarda dünyanın en önemli bilim merkezi konumuna getirmiştir. Bu okullar içerisindeki en önemli bilimsel kurum ise hem üniversite ve hem de hastane olarak faaliyet gösteren Cûndişâpûr tıp okullarıdır. Bu okullar Sâsânîlerin yıkılışından sonra da önemini koruyarak devam ettirmiş ve İslam Dünyasına çok sayıda bilim adamı kazandırmıştır. Bağdat'ın kurulmasından sonra bu şehirdeki bilim adamları anılan şehre davet edilerek burada kurulan bilim okulları ve hastanelerde istihdam edilmişlerdir. Abbasiler dönemi bilim, sanat ve felsefesi İslam tarihinin aydınlık yüzünü teşkil eder. Cündişâpûr bilim okullarında yetişen bilim adamlarının ortaya koyduğu bilimsel eser ve çalışmaları ile batıdan Irak topraklarına taşınan Yunan ve Roma ilim ve kültür öğeleri, Sâsânîlerin yıkılmasından sonra İslam dünyasında; özellikle Abbasiler döneminde İslam Rönesans'ının yaşanmasına vesile olmuştur.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2017
Fırat Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Jul 31, 2015
Abbasiler doneminde Islam medeniyeti, tibbi anlamda buyuk bir aydinlanma yasamistir. Bu aydinlanm... more Abbasiler doneminde Islam medeniyeti, tibbi anlamda buyuk bir aydinlanma yasamistir. Bu aydinlanmanin temelinde antik donem Yunan, Hind ve Iran medeniyetine ait tibbi birikimin Islam dunyasina kazandirilmasi yatmaktadir. Abbasi halifesi Mansur doneminde buyuk bir ceviri faaliyeti baslamis ve bu faaliyetler sonucunda tibbi anlamda buyuk bir ilerleme kaydedilmistir. Halife Mansur cevirisi yapilan her tercume kitabin agirliginca hekimlere altin odenmesini emretmistir. Bu donemde antik Iran medeniyetinden miras olarak alinan Suryanice ve Orta Farsca ile yazilmis olan tibbi eserlerin cevirisi yapilmistir. Bu ceviri faaliyetlerinde Irak topraklari uzerinde yasayan Nasturi hekimlerin buyuk bir rolu vardir. Bu hekimlerin cogu Cundisapur tip ekolune bagli olarak yetismis hekimlerdir. Ayni zamanda din adami olan bu Nasturi hekimler Sâsâniler doneminde Iran dillerine ve Suryaniceye cevrilmis olan antik Yunan, Roma ve Iskenderiye tibbina ait kitaplari Arapcaya tercume etmislerdir. Bu tercume faaliyetlerinin neticesinde tip, eczacilik, veterinerlik ve toplum sagligi anlaminda buyuk bir ilerleme kaydedilmistir. Bunun sonucu olarak Islam dunyasina mal olmus ve eserlerinin cogu Avrupa dillerine cevrilmis Musluman hekimlerin bircogu bu donemde yetismistir. Abbasilerden itibaren Islam dunyasinda tibbin onculugu Suryani hekimlerin elinden cikarak Musluman hekimlerin eline gecmeye baslamistir.
Tarih incelemeleri dergisi, Aug 8, 2015
Özet Ortaçağ denilince akıllara sürekli olarak karanlık bir çağ gelir. Çünkü akla ilk olarak gele... more Özet Ortaçağ denilince akıllara sürekli olarak karanlık bir çağ gelir. Çünkü akla ilk olarak gelen şey Avrupa'nın, skolâstik felsefenin etkisiyle; bilim, sanat ve felsefeden uzaklaşmış olmasının getirdiği sosyal bunalımlar ve toplumsal geri kalmışlıklardır. Oysa Ortaçağın İslam dünyası boyutu parlak bir medeniyete sahiptir. Antik Yunan, Roma ve Sâsânî Medeniyetlerine ait kültür ve medeniyet öğelerini alarak güçlü bir medeniyet ortaya koyan İslam Dünyası, özellikle Abbasiler döneminde büyük bir aydınlanma yaşamıştır. Biz bu makale çalışmamızda Sâsânî kültür ve medeniyetinin İslam Dünyası üzerindeki etkilerini çalışmayı gerekli gördük. İslam dünyasının parlak bir medeniyete sahip olmasının büyük etkenlerinden bir tanesi de Sâsânî kültür ve medeniyetinin İslam dünyasına olan katkılarıdır. İslam dininin bilim, sanat, felsefe gibi medeni unsurlara açık ve yenilikçi bir yaklaşıma sahip olması bu aydınlanmayı beraberinde getirmiştir. Bilginin, İslam dini açısından elde edilmesi gereken yitik bir nesne olarak görülmesi ve onun elde edilmesi yolundaki hedefleri, Müslümanların fethetmiş oldukları coğrafyalarda karşılaşmış oldukları faydalı medeni unsurları almalarına vesile olmuştur.
Tarih araştırmaları dergisi, Sep 11, 2020
Bu çalışmadan amaç Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak olan çalışmalarda bu dönemin an... more Bu çalışmadan amaç Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak olan çalışmalarda bu dönemin ana kaynaklarının bilinmesine yöneliktir. Dolayısıyla makale, Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda hangi kaynaklardan istifade edilmesi gerektiği yönünde genel bir bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu döneme ait ana kaynaklar, aynı zamanda bir bütün olarak geç antikçağ Ön Asya tarihi kaynaklarını da oluşturmaktadır. Sâsânîler dönemi dini ve edebi metinlerinin birçoğunun günümüze ulaşmasında Dastur Jamaspji M. Jamasp Asana'nın MK şeklinde kodlamış olduğu Pehlevice Metinler'in büyük bir rolü vardır. XIV. yüzyıl Mazdeist din adamlarından Mihribân Keyhüsrev tarafından istinsah edilen eski İran'a ait metinler Jamasp Asana tarafından MK koleksiyonuyla bir araya getirilmiştir. Bu metinler günümüze Sanskritçe ve Pehlevîce olarak ulaşmıştır. Koleksiyondaki metinler batılı iranologlar tarafından günümüz Avrupa dillerine çevrilmişlerdir. Ayrıca yine Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebi metinlerin günümüze ulaşmasında, İslam sonrası dönem Arap ve İran kaynakları önemli bir yere sahiptir. Bu kaynaklar arasında yer alan şâhnâmeler, Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebiyatına ait birçok hikâyeyi günümüze ulaştırma konusunda öncü rol üstlenmişlerdir. Bununla beraber adı geçen dönemin tarihi kaynakları üzerinde çalışma yaparken, kaynak dili olarak hangi dillerin kullanılması gerektiği de önemli bir konudur.
Cappadocia journal of history and social sciences, 2020
Klasik İslam tarihi kaynakları, Sâsânîler dönemi İran tarihinin en önemli kaynaklarındandır. Bu k... more Klasik İslam tarihi kaynakları, Sâsânîler dönemi İran tarihinin en önemli kaynaklarındandır. Bu kaynakların birçoğu İslam sonrası dönemde İran coğrafyası üzerinde yazılmışlardır. Dolayısıyla mevzu bahis kitaplar İran tarihine geniş bir şekilde yer vermişlerdir. Sâsânîler dönemi İran tarihi açısından bu kaynaklar genelde ikincil kaynakları teşkil etmektedir. Fakat bu kaynakları eski İran tarihi açısından önemli kılan en önemli etken Sâsânîler dönemine ait kaynak kitapları referans olarak kullanmalarıdır. Sâsânîler dönemine ait olan Pehlevîce eserler İslam sonrası dönemde Arapçaya çevrilmişlerdir. Çevirisi yapılan kitaplar içerisinde yer alan hudâynâme, kârnâme ve enzerznâme türündeki kitaplar Sâsânîler dönemi tarihi ve devlet yönetimiyle alakalı önemli bilgiler vermektedir. Bu kitaplar Sâmânîler döneminde yeni Farsçaya tercüme edilerek olduğu gibi korunmuş ve günümüze kadar ulaştırılmıştır. Ayrıca Sâsânî devleti İslam fetihleriyle ortadan kalktığı için, klasik İslam kaynakları çağdaşları olan batılı kaynakların aksine, Sâsânîlerin son dönemlerine ait önemli bilgiler verirler. Bu makalede; Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda bir kolaylık sağlaması açısından, bu devletin tarihiyle alakalı bilgiler veren klasik İslam tarihi kitaplarının tanıtımı yapılmıştır. Ayrıca bu kitapların Sâsânî tarihiyle alakalı ciltleri ve bu ciltlerin ilgili sayfaları belirtilmiştir.
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
DergiPark (Istanbul University), Dec 24, 2016
Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir ... more Öz Antik İran tıbbının ortaya çıkmasında Mazdeizm'e ait dini metinlerin ve Avesta'nın önemli bir yeri vardır. Bunun yanında Erken İran tıbbı, antik Mezopotamya uygarlıklarının tıbbi birikimlerini devralarak olgunluk düzeyine ulaşmıştır. İran topraklarında ortaya çıkan bu tıbbi birikim Yunan tıbbı üzerinde büyük etkiler ortaya koymuştur. İranlılar, Erken Ortaçağlarda ise yoğun bir şekilde Yunan ve Hint tıbbının etkisinde kalmışlardır. Erken Ortaçağ İran tıbbı, Sâsânîler sonrasında İslam tıbbının temelini oluşturması açısından önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde İran'da büyük tıp okulları ve hastaneler kurulmuş; önemli bir hekim sınıfı ortaya çıkmıştır. İran'da tıbbi anlamda ortaya çıkan entelektüel birikim birçok yabancı hekimin İran topraklarına akın etmesine yol açmıştır. Bunun yanında İran toprakları üzerinde tapınak ve kiliselerin de tıbbi çalışmalar üzerinde önemli rolleri bulunmaktadır.
Özgür Yayınları eBooks, Mar 23, 2023
Belleten, 2014
Mezopotamya topraldan tarih boyunca Ortado~u'nun en önemli merkezlerinden birisi olmu~tur. Bu böl... more Mezopotamya topraldan tarih boyunca Ortado~u'nun en önemli merkezlerinden birisi olmu~tur. Bu bölgeye hakim olan devletlerin büyük bir k~sm~~ zamanla tüm Ortado~n'yu etkileri alt~na alm~~lard~': Erken Ortaça~larda, Ortado~u topraklar~~ dünyan~n merkezi olarak kabul edilmekteydil. Bu topraklara egemen olan milletlerin bütün dünyaya egemen olduklar~~ yönünde bir dü~ünce hâldm idi2. Bu nedenle sürekli olarak sava~lar~n ve istilalann merkezinde olan Ortado~u topraldan büyük imparator-luklar~n mücadele sahas~~ haline gelmi~tir. Büyük medeniyederin ortaya ç~kt~~~~ bu topraklarda uygarl~klar~n rnihverini te~kil eden büyük ve kalabal~k ~ehirler kurulmu~tur. Erken Ortaça~larda Medâ'in ~ehirler toplulu~unun egemenli~ini elinde bulunduran Sâsâni imparatorlu~u bu bölgede önemli bir yere sahiptir. Iran'da kurulmu~~ fa