KAMİL ÇOŞTU - Academia.edu (original) (raw)
Papers by KAMİL ÇOŞTU
ASIRLIK İLİM VE İRFAN OCAĞI: NÜVVÂB, 2023
Beş asır Osmanlı Devleti egemenliğinde kalan Bulgaristan, en son bağımsız olan Balkan devletidir.... more Beş asır Osmanlı Devleti egemenliğinde kalan Bulgaristan, en son bağımsız olan Balkan devletidir. 1878 yılında kısmen, 1908’de ise tam bağımsız hale gelen Bulgaristan, Evliya Çelebi’nin 50’yi aşkın medresesinden söz ettiği ülkedir. 1913 yılında (Başmüftü Süleyman Faik Efendi’nin gayretiyle) Osmanlı İmparatorluğu ile Bulgaristan Çarlığı arasında İstanbul’da Talat Paşa tarafından imzalanan protokolle Medresetü’n- Nüvvâb kurulması kararlaştırılmıştır. Maalesef bu protokol, I. Dünya Savaşı sebebiyle daha ileriki yıllarda gerçekleşmiştir. Başmüftülerin yerine getirmesi gereken görevler arasında yer alan okul açma görevi,
1922’de neşet bulmuştur. Bu araştırmada Medresetü’n-Nüvvâb’larda okutulan din dersi müfredatları ve içerikleri ele alınacaktır. Ayrıca mezun öğrencilerin Bulgaristan’daki Müslümanların sosyo-kültürel
hayatına ve Türkiye’nin din eğitimi tecrübesine etkisine değinilecektir. Ahmed Davudoğlu’nun Ölüm Daha Güzeldi, İsmail Cambazov’un Beşiğim ve Eşiğim, Osman Kılıç’ın Kader Kurbanı, Ali Öztürk’ün Bulgaristan’dan
Türkiye’ye Rumeli’den Bursa’ya Hayatım Hatıratım vb. yayınlar Bulgaristan’daki Müslümanların yaşamlarına etkisi açısından Medresetü’n-Nüvvâb hakkında pek çok doneyi barındıran eserlerdir. Sözlü tarihin yazılı hale gelmesi açısından önem taşıyan bu hatıratlar Medresetü’n-Nüvvâb’ların bütüncül olarak anlaşılması adına önem arz edecektir. Hatırat kitaplarında yer alan mezkûr okullara dair bilgiler, konu
hakkındaki akademik araştırmalarla da desteklenecektir
ULUSLARARASI EĞİTİM VE DEĞERLER SEMPOZYUMU-ISOEVA- 4, 2020
Modern din eğitimi-öğretiminin başlangıcı genel olarak Tanzimat Fermanı sonrasında açılan İbtidai... more Modern din eğitimi-öğretiminin başlangıcı genel olarak Tanzimat Fermanı sonrasında açılan İbtidai, İdadi ve Rüşdiyeler ile başlatılmaktadır.
Osmanlı’da Avrupai tarzdaki eğitim-öğretime geçilme süreci göz önüne
alındığında, başlangıcın 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılması
sonrasında kabul edilen Asakir-i Mansure-i Muhammediye Kanunnamesi ile başladığını belirtmek daha doğru olacaktır. Çünkü mezkûr kanunnamenin ilk maddesinde din eğitimi konu edilmektedir. Bu maddede din eğitiminin yapılması gerektiği ve bu ders işlenirken okutulması gereken bazı önemli kitaplar zikredilmiştir. Bu kanunnameye istinaden din eğitimine yönelik yeni kitaplar neşredildiği görülmektedir. İlk okutulan kitaplar; Birgivi Risalesi, Dürr-i Yekta ve İlmihal’dir. İlmihallerin
bu kanunname sonrasında pek çok baskı yaptığı askere ücretsiz dağıtıldığı görülmektedir. 1826-1923 yılları
arasında din eğitimi öğretimi için pek çok farklı kişi ve kurum tarafından ilmihallerin basıldığı görülmektedir. 1826-1923 yılları arasında askerin din eğitimine yönelik neşredilen eserlerin çoğunluğu düz anlatımı seçerken bir
kısmının soru-cevap yöntemi ile hazırlandığı görülmektedir. Mehmet Zihni Efendi gibi bazı yazarların din eğitimi kapsamında hazırlayıp, Rüşdiyelerde ders kitabı olarak okutulan eserlerin çok geniş kapsamlı olduğu, öğrencinin
seviyesinin üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple 1826-1923 yılları arasında okutulan pek çok kitap eğitim-öğretim yöntemi açısından eleştiriye açıktır. Bununla birlikte modern din eğitimi ve öğretiminin ilk metinleri olarak kabul edilmesi açısından kayda değer öneme haizdir.Bu araştırma kapsamında; tespit edilen 300 eser zikredilecek ve mezkur yayınlar hakkında genel değerlendirmelerde bulunulacaktır. Konu hakkında yapılan derli toplu bir araştırmanın olmaması bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Ayrıca din eğitimi alanında yapılacak çalışmalara ışık tutacak mahiyette olması sebebiyle de önem arz etmektedir. Literatür kapsamında zikredilecek 300 eser arasında yer alan bazı eserlerin ilk kez yer alacak olması yüksek lisans ve doktora yapacak öğrencilere çalışılabilecek araştırma konusu hakkında da yol gösterici olacaktır.
Bu bölümde din eğitiminin tarihi seyri hakkında malumatlar verilmiştir
Anahtar Kelimeler : Din, eğitim, yayın, lâiklik, din dersleri, yasaklanan eserler 1924 yılında ka... more Anahtar Kelimeler : Din, eğitim, yayın, lâiklik, din dersleri, yasaklanan eserler 1924 yılında kabul edilen Tevhîd-i Tedrîsât ile birlikte Türk eğitim sistemi köklü bir değişim geçirmiştir. Bu kanunda din eğitimi-öğretimine yönelik de önemli maddeler yer almıştır. İlgili kanun sonrasında yapılan değişikliklerle din dersi kademeli olarak okullardan kaldırılmıştır. Kurumsal din eğitimi-öğretimi alanında yaşanılan gelişme, bu alandaki neşriyatçılığı derinden etkilemiştir. 1931 yılında kabul edilen Matbuat Kanunu da dinî içerikli yayınları olumsuz etkileyen bir diğer düzenlemedir. Bu kanun sonrasında din ve din eğitimine yönelik çeşitli yayınlar ilgisiz bir madde öne sürülerek yasaklanmıştır. Din derslerinin yapıldığı yıllar olan 1924-1930 arasında din eğitimi-öğretimine yönelik yayınlar daha çok resmî kurumlar tarafından neşredilmiştir. 1930-1949 arasında ise, bu alana yönelik yayınlar, resmî kurumlarca değil, daha çok bazı şahısların özel gayretleri ile hazırlanmıştır. Din eğitimi-öğr...
Bu arastirma, Bartin Universitesi Islami Ilimler Fakultesi’nde (n=104), Egitim Fakultesi’nin Sosy... more Bu arastirma, Bartin Universitesi Islami Ilimler Fakultesi’nde (n=104), Egitim Fakultesi’nin Sosyal Bilgiler Ogretmenligi Bolumu’nde (n=52) ve BESYO’da (n=94) 2015–2016 ogretim yilinda ogrenim gorenler arasindan rastgele secilen 250 ogrenci uzerinde gerceklestirilmistir. Calismada, universite ogrencilerinin mesleki kaygilari ile hayattaki anlam duzeyleri arasindaki iliskiler incelenmistir. Kisisel Bilgi Anketi, Mesleki Kaygi ve Hayatin Anlam ve Amaci Olcegi, 128’i kiz ve 122’si erkek toplam 250 ogrenciye, 2016 Nisan-Mayis aylari icinde uygulanmistir. Mesleki kaygi ile hayatin anlami arasindaki iliski; cinsiyet, bolum, yas ve ekonomik durum gibi degiskenler acisindan incelenmistir. Arastirma sonucunda, mesleki kaygi ile hayatin anlami arasinda negatif yonde onemli bir iliski (r= -0,279; p<0,001) bulunmustur. Ayrica, ogrencilerin mesleki kaygi duzeylerinde bolum, yas, cinsiyet ve ekonomik durum acisindan anlamli farklilik gorulmezken; hayattaki anlam duzeylerinde bolum ve ekonomik ...
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Denetimli Serbestlik Manevi Rehberlik Programı, 2020
Denetimli Serbestlik Manevi Rehberlik Programı, 2020
DİN VE HAYAT DERGİSİ, 2015
1826'dan 1945'e Askerin Din Eğitimi ve Din Dersi Kitapları
1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî ya... more 1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye
Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî
yapılanmasında pek çok değişiklik meydana gelmiştir.
Bu kanunnameye binaen askerin din eğitiminde
kullanılması maksadıyla İlmihaller basılmış, din dersi
vermesi için “Tabur İmamı” ve “Alay Müftüsü” kadrosu
ihdas edilmiştir. Selçuklu’da “Müzekkir”lerin, 1826
öncesi Osmanlı Devleti’nde “Ordu Şeyhi”nin icra ettiği
hizmetleri yerine getiren bu görevliler, özellikle I. Dünya
Savaşı’nda büyük yararlıklar göstermişlerdir. 1945
yılında son görevlilerin emekli olmasıyla tatil edilen bu
görev, 1950 sonrasında NATO’ya uyum kapsamında
“Moral Subayı” ismiyle tekrar gündeme gelmiştir. Günümüz
Türk askerî yapısında varlığı ile yokluğu pek
belli olmayan Moral Subaylığı, ABD ve pek çok Avrupa
ülkesinin ordusunda aktif bir şekilde yer almaktadır.
INTERNATIONAL CONFERENCE ON MODERN EDUCATION STUDIES, 2017
Türk Edebiyatı İsimleri Sözlüğü http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/bilgin-beyza, 2019
Ummana Dökülen Irmaklar: Mehmet Akif Ersoy'un Dost Çevresi Manastırlı İsmail Hakkı, 2017
Geleceğin İnşasında İmam-Hatipler Sempozyumu C.II, 2017
Bu kitabın yayın hakkı İnönü Üniversitesine aittir. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Y... more Bu kitabın yayın hakkı İnönü Üniversitesine aittir. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereği herhangi bir bölümü, resmi veya yazısı, yazarların ve yayıncısının yazılı izni alınmadan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz. Yazıların içerikleri yazarları bağlamaktadır.
Türk Edebiyatı İsimleri Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/abdurrahman-guzelyazici, 2019
Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/arvasi-seyyid-ahmet, 2019
Din ve Hayat Dergisi 40. Sayı "ÂDÂB", 2020
Eskiyeni, 2020
The modernization concept that started in the last period of the Ottoman Empire was seen as a com... more The modernization concept that started in the last period of the Ottoman Empire was seen as a compulsory way to follow after the foundation of the Republic. Founded in 1923, CHP is the party that ruled the country alone between 1925-1945. Since one party was in the administration it is named as the “One-Party Period” between those years. Between the years 1925 and 1945 content of the modernization was seen in many fields such as political, socio-cultural, economics as being completely Europeanized, which was also reflected in the publications launched in the one-party period. One of the types of publications in which this understanding of modernization is seen as the most obvious is the works for etiquette (ādāb al-muāsharah). From the point of the quantity of these works, it is seen that the etiquette books published in the one-party period are relatively more than the Ottoman period. While 18 works were published in the late Ottoman period, 26 books were published in the one-party years. Within the scope of this research, 26 books with the title including the phrase “ādāb al-muāsharah” were examined. It was understood that the aut-hors fully supported the socio-cultural changes that the political administration of the period wanted to make. Considering that these books were published at a time when religious and moral education was problematic; it is understood that it plays a clear mission and vision role in gui-ding the perception of the value of the society. There are differences in the use of the language of religion in publications before and after 1930. The language of religion which was seen as a mean of legitimizing the innovations brought by one-party management in the pre-1930s publications seems to have been used deliberatetly in the secular expressions, and the religious element, expression and way of living were belittled. In this article, firstly, the conceptual framework was explained and then the publications for the subject were examined in terms of changing the perception of value under the titles of personal, family, social and institutional etiquette. Altho-ugh it was realized with modernization and European influence, it is seen that this issue had been important since the times of Sultan Mehmet the Conqueror and taught as a lesson in schools. Similar courses were included in the late Ottoman education and training curriculum. Looking at the publications launched in the one-party period in terms of authors, it is seen that some of compiled more than one work. In the publications, it was emphasized that personal care means modernization and that both men and women should mind. Otherwise, it is stated that it won’t be valueable. This situation is valid not only for men but also for women. Another set of rules that men and women must follow is the way they conduct in social life. The reason why it is compul-sory to follow these behaviors arises from the thought of ensuring the survival of the state. Ot-herwise, the common understanding was that the state will be shaken. For the reason that the only way the newly established state has chosen for itself is modernization. The survival of the state is mentioned in these works, which will be possible through the daily application of the European tradition. Looking at the works, it is seen that the understanding of family has changed quite a lot.
It was stated that the way family members address each other changes and some concepts are not suitable for use. It is no longer inconvenient to enter the houses with shoes, but various types of entertainment such as New Year’s Eve enters into family life. A particular issue mentioned about the family is the understanding of gender equality. It was stated that the old ti-mes/administrations did not provide equality between men and women. The main issue that is expressed primarily for corporate prosperity is respect for managers. The second duty of a citizen who minds corporate success is to work hard and pay taxes. It is often mentioned that the future of the state depends on it. In some of the publications, it is seen that French, German, and Italian manners were taken as guides. While the French influence prevailed in the last period of the Ottoman Empire but at the beginning of the one-party years, it is understood from the publicati-ons that after 1930 the British rules of life gradually gained worth. In the publications, women and girls are mentioned as the most important social segment that must obey the rules. For this reason, it has been tried to express the values through women’s, which are considered in the books of the etiquette. The types of clothing such as veils and burqa are expressed as out of age, and the types of clothing related to women’s issues such as clothing-dressing and eating-drinking are mentioned. According to the published books of this period, it is quite natural for women to drink alcohol and dance with men. Even the woman should have a good knowledge of these. This indicates that the perception of value has changed and / or is desired to be changed. Many etiquette books were published after the one-party period. When these books are examined in general, it can be seen that they are parallel to the political understanding of the period. While publications of the last period of the Ottoman Empire is a signature of modernization from vari-ous perspectives, it is a way of becoming European in every aspect in the one-party period and making sense of value and direction. In fact, while the concept of “ādāb al-muāsharah” was an expression of modernization before 1945, this situation started to lose its importance in the following years and became a conservative expression especially after 2000. As a result, we can express this: Many of the personal, domestic, social and institutional issues mentioned in the etiquette books published in the one-party period are important in terms of being a sign of the changing value perception of the period. In every period, there have been various types of publi-cations which justify the innovations that political will wants to realize. In the single-party pe-riod, it is possible to see the etiquette books as a type of publication expressing the innovations that the constitutive will want to realize. Since the socio-cultural innovations realized by the constitutive will between 1925 and 1945 were directly or indirectly related to religious insights and practices, the works that were published in this period presented a new perception of value to the society.
Göç Konferansı 2017 Seçilmiş Bildiriler , 2017
“Her Yönüyle İskilip: Dünü, Bugünü, Yarını” Sempozyum Bildirileri, 2014
ASIRLIK İLİM VE İRFAN OCAĞI: NÜVVÂB, 2023
Beş asır Osmanlı Devleti egemenliğinde kalan Bulgaristan, en son bağımsız olan Balkan devletidir.... more Beş asır Osmanlı Devleti egemenliğinde kalan Bulgaristan, en son bağımsız olan Balkan devletidir. 1878 yılında kısmen, 1908’de ise tam bağımsız hale gelen Bulgaristan, Evliya Çelebi’nin 50’yi aşkın medresesinden söz ettiği ülkedir. 1913 yılında (Başmüftü Süleyman Faik Efendi’nin gayretiyle) Osmanlı İmparatorluğu ile Bulgaristan Çarlığı arasında İstanbul’da Talat Paşa tarafından imzalanan protokolle Medresetü’n- Nüvvâb kurulması kararlaştırılmıştır. Maalesef bu protokol, I. Dünya Savaşı sebebiyle daha ileriki yıllarda gerçekleşmiştir. Başmüftülerin yerine getirmesi gereken görevler arasında yer alan okul açma görevi,
1922’de neşet bulmuştur. Bu araştırmada Medresetü’n-Nüvvâb’larda okutulan din dersi müfredatları ve içerikleri ele alınacaktır. Ayrıca mezun öğrencilerin Bulgaristan’daki Müslümanların sosyo-kültürel
hayatına ve Türkiye’nin din eğitimi tecrübesine etkisine değinilecektir. Ahmed Davudoğlu’nun Ölüm Daha Güzeldi, İsmail Cambazov’un Beşiğim ve Eşiğim, Osman Kılıç’ın Kader Kurbanı, Ali Öztürk’ün Bulgaristan’dan
Türkiye’ye Rumeli’den Bursa’ya Hayatım Hatıratım vb. yayınlar Bulgaristan’daki Müslümanların yaşamlarına etkisi açısından Medresetü’n-Nüvvâb hakkında pek çok doneyi barındıran eserlerdir. Sözlü tarihin yazılı hale gelmesi açısından önem taşıyan bu hatıratlar Medresetü’n-Nüvvâb’ların bütüncül olarak anlaşılması adına önem arz edecektir. Hatırat kitaplarında yer alan mezkûr okullara dair bilgiler, konu
hakkındaki akademik araştırmalarla da desteklenecektir
ULUSLARARASI EĞİTİM VE DEĞERLER SEMPOZYUMU-ISOEVA- 4, 2020
Modern din eğitimi-öğretiminin başlangıcı genel olarak Tanzimat Fermanı sonrasında açılan İbtidai... more Modern din eğitimi-öğretiminin başlangıcı genel olarak Tanzimat Fermanı sonrasında açılan İbtidai, İdadi ve Rüşdiyeler ile başlatılmaktadır.
Osmanlı’da Avrupai tarzdaki eğitim-öğretime geçilme süreci göz önüne
alındığında, başlangıcın 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılması
sonrasında kabul edilen Asakir-i Mansure-i Muhammediye Kanunnamesi ile başladığını belirtmek daha doğru olacaktır. Çünkü mezkûr kanunnamenin ilk maddesinde din eğitimi konu edilmektedir. Bu maddede din eğitiminin yapılması gerektiği ve bu ders işlenirken okutulması gereken bazı önemli kitaplar zikredilmiştir. Bu kanunnameye istinaden din eğitimine yönelik yeni kitaplar neşredildiği görülmektedir. İlk okutulan kitaplar; Birgivi Risalesi, Dürr-i Yekta ve İlmihal’dir. İlmihallerin
bu kanunname sonrasında pek çok baskı yaptığı askere ücretsiz dağıtıldığı görülmektedir. 1826-1923 yılları
arasında din eğitimi öğretimi için pek çok farklı kişi ve kurum tarafından ilmihallerin basıldığı görülmektedir. 1826-1923 yılları arasında askerin din eğitimine yönelik neşredilen eserlerin çoğunluğu düz anlatımı seçerken bir
kısmının soru-cevap yöntemi ile hazırlandığı görülmektedir. Mehmet Zihni Efendi gibi bazı yazarların din eğitimi kapsamında hazırlayıp, Rüşdiyelerde ders kitabı olarak okutulan eserlerin çok geniş kapsamlı olduğu, öğrencinin
seviyesinin üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple 1826-1923 yılları arasında okutulan pek çok kitap eğitim-öğretim yöntemi açısından eleştiriye açıktır. Bununla birlikte modern din eğitimi ve öğretiminin ilk metinleri olarak kabul edilmesi açısından kayda değer öneme haizdir.Bu araştırma kapsamında; tespit edilen 300 eser zikredilecek ve mezkur yayınlar hakkında genel değerlendirmelerde bulunulacaktır. Konu hakkında yapılan derli toplu bir araştırmanın olmaması bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Ayrıca din eğitimi alanında yapılacak çalışmalara ışık tutacak mahiyette olması sebebiyle de önem arz etmektedir. Literatür kapsamında zikredilecek 300 eser arasında yer alan bazı eserlerin ilk kez yer alacak olması yüksek lisans ve doktora yapacak öğrencilere çalışılabilecek araştırma konusu hakkında da yol gösterici olacaktır.
Bu bölümde din eğitiminin tarihi seyri hakkında malumatlar verilmiştir
Anahtar Kelimeler : Din, eğitim, yayın, lâiklik, din dersleri, yasaklanan eserler 1924 yılında ka... more Anahtar Kelimeler : Din, eğitim, yayın, lâiklik, din dersleri, yasaklanan eserler 1924 yılında kabul edilen Tevhîd-i Tedrîsât ile birlikte Türk eğitim sistemi köklü bir değişim geçirmiştir. Bu kanunda din eğitimi-öğretimine yönelik de önemli maddeler yer almıştır. İlgili kanun sonrasında yapılan değişikliklerle din dersi kademeli olarak okullardan kaldırılmıştır. Kurumsal din eğitimi-öğretimi alanında yaşanılan gelişme, bu alandaki neşriyatçılığı derinden etkilemiştir. 1931 yılında kabul edilen Matbuat Kanunu da dinî içerikli yayınları olumsuz etkileyen bir diğer düzenlemedir. Bu kanun sonrasında din ve din eğitimine yönelik çeşitli yayınlar ilgisiz bir madde öne sürülerek yasaklanmıştır. Din derslerinin yapıldığı yıllar olan 1924-1930 arasında din eğitimi-öğretimine yönelik yayınlar daha çok resmî kurumlar tarafından neşredilmiştir. 1930-1949 arasında ise, bu alana yönelik yayınlar, resmî kurumlarca değil, daha çok bazı şahısların özel gayretleri ile hazırlanmıştır. Din eğitimi-öğr...
Bu arastirma, Bartin Universitesi Islami Ilimler Fakultesi’nde (n=104), Egitim Fakultesi’nin Sosy... more Bu arastirma, Bartin Universitesi Islami Ilimler Fakultesi’nde (n=104), Egitim Fakultesi’nin Sosyal Bilgiler Ogretmenligi Bolumu’nde (n=52) ve BESYO’da (n=94) 2015–2016 ogretim yilinda ogrenim gorenler arasindan rastgele secilen 250 ogrenci uzerinde gerceklestirilmistir. Calismada, universite ogrencilerinin mesleki kaygilari ile hayattaki anlam duzeyleri arasindaki iliskiler incelenmistir. Kisisel Bilgi Anketi, Mesleki Kaygi ve Hayatin Anlam ve Amaci Olcegi, 128’i kiz ve 122’si erkek toplam 250 ogrenciye, 2016 Nisan-Mayis aylari icinde uygulanmistir. Mesleki kaygi ile hayatin anlami arasindaki iliski; cinsiyet, bolum, yas ve ekonomik durum gibi degiskenler acisindan incelenmistir. Arastirma sonucunda, mesleki kaygi ile hayatin anlami arasinda negatif yonde onemli bir iliski (r= -0,279; p<0,001) bulunmustur. Ayrica, ogrencilerin mesleki kaygi duzeylerinde bolum, yas, cinsiyet ve ekonomik durum acisindan anlamli farklilik gorulmezken; hayattaki anlam duzeylerinde bolum ve ekonomik ...
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Denetimli Serbestlik Manevi Rehberlik Programı, 2020
Denetimli Serbestlik Manevi Rehberlik Programı, 2020
DİN VE HAYAT DERGİSİ, 2015
1826'dan 1945'e Askerin Din Eğitimi ve Din Dersi Kitapları
1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî ya... more 1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye
Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî
yapılanmasında pek çok değişiklik meydana gelmiştir.
Bu kanunnameye binaen askerin din eğitiminde
kullanılması maksadıyla İlmihaller basılmış, din dersi
vermesi için “Tabur İmamı” ve “Alay Müftüsü” kadrosu
ihdas edilmiştir. Selçuklu’da “Müzekkir”lerin, 1826
öncesi Osmanlı Devleti’nde “Ordu Şeyhi”nin icra ettiği
hizmetleri yerine getiren bu görevliler, özellikle I. Dünya
Savaşı’nda büyük yararlıklar göstermişlerdir. 1945
yılında son görevlilerin emekli olmasıyla tatil edilen bu
görev, 1950 sonrasında NATO’ya uyum kapsamında
“Moral Subayı” ismiyle tekrar gündeme gelmiştir. Günümüz
Türk askerî yapısında varlığı ile yokluğu pek
belli olmayan Moral Subaylığı, ABD ve pek çok Avrupa
ülkesinin ordusunda aktif bir şekilde yer almaktadır.
INTERNATIONAL CONFERENCE ON MODERN EDUCATION STUDIES, 2017
Türk Edebiyatı İsimleri Sözlüğü http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/bilgin-beyza, 2019
Ummana Dökülen Irmaklar: Mehmet Akif Ersoy'un Dost Çevresi Manastırlı İsmail Hakkı, 2017
Geleceğin İnşasında İmam-Hatipler Sempozyumu C.II, 2017
Bu kitabın yayın hakkı İnönü Üniversitesine aittir. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Y... more Bu kitabın yayın hakkı İnönü Üniversitesine aittir. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereği herhangi bir bölümü, resmi veya yazısı, yazarların ve yayıncısının yazılı izni alınmadan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz. Yazıların içerikleri yazarları bağlamaktadır.
Türk Edebiyatı İsimleri Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/abdurrahman-guzelyazici, 2019
Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/arvasi-seyyid-ahmet, 2019
Din ve Hayat Dergisi 40. Sayı "ÂDÂB", 2020
Eskiyeni, 2020
The modernization concept that started in the last period of the Ottoman Empire was seen as a com... more The modernization concept that started in the last period of the Ottoman Empire was seen as a compulsory way to follow after the foundation of the Republic. Founded in 1923, CHP is the party that ruled the country alone between 1925-1945. Since one party was in the administration it is named as the “One-Party Period” between those years. Between the years 1925 and 1945 content of the modernization was seen in many fields such as political, socio-cultural, economics as being completely Europeanized, which was also reflected in the publications launched in the one-party period. One of the types of publications in which this understanding of modernization is seen as the most obvious is the works for etiquette (ādāb al-muāsharah). From the point of the quantity of these works, it is seen that the etiquette books published in the one-party period are relatively more than the Ottoman period. While 18 works were published in the late Ottoman period, 26 books were published in the one-party years. Within the scope of this research, 26 books with the title including the phrase “ādāb al-muāsharah” were examined. It was understood that the aut-hors fully supported the socio-cultural changes that the political administration of the period wanted to make. Considering that these books were published at a time when religious and moral education was problematic; it is understood that it plays a clear mission and vision role in gui-ding the perception of the value of the society. There are differences in the use of the language of religion in publications before and after 1930. The language of religion which was seen as a mean of legitimizing the innovations brought by one-party management in the pre-1930s publications seems to have been used deliberatetly in the secular expressions, and the religious element, expression and way of living were belittled. In this article, firstly, the conceptual framework was explained and then the publications for the subject were examined in terms of changing the perception of value under the titles of personal, family, social and institutional etiquette. Altho-ugh it was realized with modernization and European influence, it is seen that this issue had been important since the times of Sultan Mehmet the Conqueror and taught as a lesson in schools. Similar courses were included in the late Ottoman education and training curriculum. Looking at the publications launched in the one-party period in terms of authors, it is seen that some of compiled more than one work. In the publications, it was emphasized that personal care means modernization and that both men and women should mind. Otherwise, it is stated that it won’t be valueable. This situation is valid not only for men but also for women. Another set of rules that men and women must follow is the way they conduct in social life. The reason why it is compul-sory to follow these behaviors arises from the thought of ensuring the survival of the state. Ot-herwise, the common understanding was that the state will be shaken. For the reason that the only way the newly established state has chosen for itself is modernization. The survival of the state is mentioned in these works, which will be possible through the daily application of the European tradition. Looking at the works, it is seen that the understanding of family has changed quite a lot.
It was stated that the way family members address each other changes and some concepts are not suitable for use. It is no longer inconvenient to enter the houses with shoes, but various types of entertainment such as New Year’s Eve enters into family life. A particular issue mentioned about the family is the understanding of gender equality. It was stated that the old ti-mes/administrations did not provide equality between men and women. The main issue that is expressed primarily for corporate prosperity is respect for managers. The second duty of a citizen who minds corporate success is to work hard and pay taxes. It is often mentioned that the future of the state depends on it. In some of the publications, it is seen that French, German, and Italian manners were taken as guides. While the French influence prevailed in the last period of the Ottoman Empire but at the beginning of the one-party years, it is understood from the publicati-ons that after 1930 the British rules of life gradually gained worth. In the publications, women and girls are mentioned as the most important social segment that must obey the rules. For this reason, it has been tried to express the values through women’s, which are considered in the books of the etiquette. The types of clothing such as veils and burqa are expressed as out of age, and the types of clothing related to women’s issues such as clothing-dressing and eating-drinking are mentioned. According to the published books of this period, it is quite natural for women to drink alcohol and dance with men. Even the woman should have a good knowledge of these. This indicates that the perception of value has changed and / or is desired to be changed. Many etiquette books were published after the one-party period. When these books are examined in general, it can be seen that they are parallel to the political understanding of the period. While publications of the last period of the Ottoman Empire is a signature of modernization from vari-ous perspectives, it is a way of becoming European in every aspect in the one-party period and making sense of value and direction. In fact, while the concept of “ādāb al-muāsharah” was an expression of modernization before 1945, this situation started to lose its importance in the following years and became a conservative expression especially after 2000. As a result, we can express this: Many of the personal, domestic, social and institutional issues mentioned in the etiquette books published in the one-party period are important in terms of being a sign of the changing value perception of the period. In every period, there have been various types of publi-cations which justify the innovations that political will wants to realize. In the single-party pe-riod, it is possible to see the etiquette books as a type of publication expressing the innovations that the constitutive will want to realize. Since the socio-cultural innovations realized by the constitutive will between 1925 and 1945 were directly or indirectly related to religious insights and practices, the works that were published in this period presented a new perception of value to the society.
Göç Konferansı 2017 Seçilmiş Bildiriler , 2017
“Her Yönüyle İskilip: Dünü, Bugünü, Yarını” Sempozyum Bildirileri, 2014
1826'dan 1945'e Askerin Din Eğitimi ve Din Dersi Kitaplar, 2020
1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî ya... more 1826 yılında kabul edilen Asâkir-i Mansure-i Muhammediye
Kanunnamesi sonrasında Osmanlı askerî
yapılanmasında pek çok değişiklik meydana gelmiştir.
Bu kanunnameye binaen askerin din eğitiminde
kullanılması maksadıyla İlmihaller basılmış, din dersi
vermesi için “Tabur İmamı” ve “Alay Müftüsü” kadrosu
ihdas edilmiştir. Selçuklu’da “Müzekkir”lerin, 1826
öncesi Osmanlı Devleti’nde “Ordu Şeyhi”nin icra ettiği
hizmetleri yerine getiren bu görevliler, özellikle I. Dünya
Savaşı’nda büyük yararlıklar göstermişlerdir. 1945
yılında son görevlilerin emekli olmasıyla tatil edilen bu
görev, 1950 sonrasında NATO’ya uyum kapsamında
“Moral Subayı” ismiyle tekrar gündeme gelmiştir. Günümüz
Türk askerî yapısında varlığı ile yokluğu pek
belli olmayan Moral Subaylığı, ABD ve pek çok Avrupa
ülkesinin ordusunda aktif bir şekilde yer almaktadır.
1924 - 1949 Yılları Arasında Din Eğitimine Yönelik Yayınlanan Eserlerin Değerlendirilmesi, 2018
Ummana Dökülen Irmaklar: Mehmet Akif Ersoy'un Dost Çevresi Manastırlı İsmail Hakkı, 2017