haluk yaman - Academia.edu (original) (raw)
Papers by haluk yaman
DergiPark (Istanbul University), May 27, 2017
Dil ve düşüncenin birlikteliği ideoloji ile desteklendiğinde bu birliktelik söylem haline gelir v... more Dil ve düşüncenin birlikteliği ideoloji ile desteklendiğinde bu birliktelik söylem haline gelir ve söylem siyasetin etkin gücünü oluşturur. Siyasetin bu etkin gücü ise medya aracılığıyla önemli bir mücadeleye dönüşebilmektedir. Siyaset dilinin medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaşması, bir taraftan politize olmuş bireylerin varlığına işaret ederken diğer taraftan siyaset dilinin kitleler üzerinde etkileyici bir araç olarak kullanılmasına da yol açmaktadır. Dil ve ideolojinin birlikteliği ile önem arz eden siyaset dili, hedef kitlenin tercihleri üzerinde etkili olabilmeyi amaçlamaktadır. Sembol de bu noktada sağladığı görsel destek ile aynı amaca hizmet etmektedir. Dil, ideoloji ve sembolün yoğun olarak kullanıldığı alanların başında medya gelmektedir. Medyanın kullanımı, teknolojinin her geçen gün artan etkinliği sayesinde aynı paralelde artmaktadır. Bu sayede etkinliği artan medyanın siyasiler tarafından tercih edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Özellikle seçim dönemlerinde siyasilerin medyayı kullanmaları kendi hedef ve amaçları doğrultusunda gerçekleşmektedir. Bu bağlamda makalede dil ve düşünce ilişkisine, söylemin ideoloji ile olan birlikteliğine ve sembolün siyasi temsildeki yerine değinilerek medya-siyaset ilişkisinde medyanın kitleler üzerindeki gücüne dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute
Nationalist ideology, which emerged in the 18th century and profoundly influenced the 19th, occup... more Nationalist ideology, which emerged in the 18th century and profoundly influenced the 19th, occupies a significant position in human affairs and the concept of the nation-state, despite its contradictions and multidimensional structure. As nationalism gained traction in the ethnosymbolist mentality through values such as race, religion, language, and ethnicity, it acquired different meanings around the concept of civic nationalism in the aftermath of modernization and globalization. The specific conditions of societies were affected by globalization and migration, leading to the differentiation of the nationalist mindset between ethnic nationalism and civic nationalism. Beginning in the 1980s, Western civic nationalism was described as "good nationalism," while Eastern nationalism, informed by ethnosymbolism, was "bad nationalism." This study seeks the answer to the question of how the stances of ethnosymbolism and civic nationalism towards globalization and migr...
Istanbul University - DergiPark, May 19, 2022
Siyasi ideolojiler insanları bir fikir etrafında toplayabilen, modern zamanların önemli harç doku... more Siyasi ideolojiler insanları bir fikir etrafında toplayabilen, modern zamanların önemli harç dokusu olmuştur. Her ideoloji kendi çerçevesini çizerek sınırlarını belirlemiştir. Bu sınırlar içerisinde ideolojilerin temel kabulleri söz konusu olmuştur. Siyasi ve sosyal normlara göre inşa edilen bu temel kabulleriyle muhafazakâr ideoloji, Batı'nın siyasi düşünce tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Liberalizm ve sosyalizm gibi ideolojilerden farklı bir düzen tasavvurunu ortaya atan muhafazakâr ideoloji, müstakil ve tek bir çizgide ilerleyen, bütüncül bir ideoloji değildir. Zamanla değişime uğramış ve kendi içerisinde farklı yorumlarla çeşitlenmiştir. Muhafazakâr düşüncenin temel kabulleri içerisinde özgürlük ve eşitlik kavramlarına karşı tutumu ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada muhafazakâr ideolojinin kavramsal çerçevesi ve temel kabulleri ifade edildikten sonra muhafazakâr ideolojinin özgürlük ve eşitlik kavramlarına bakış açısına değinilmiştir. Özgürlük ve eşitlik kavramlarının toplumsal kullanımında muhafazakâr ideolojinin otorite ile olan ilişkisi ifade edilmiştir. Bu çalışma, muhafazakâr anlayışın siyasi ve toplumsal otoriteler ile olan ilişkisinin, muhafazakâr ideolojinin güçlü kalmasında önemli bir rol oynadığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın sonucunda, literatürle uyumlu bir şekilde, Muhafazakâr siyasetin politika ürettiği değerler içerisinde, otoritenin ve hiyerarşinin önemli bir konumda olduğu iddia edilmiştir.
Akademik yaklaşımlar dergisi, Jun 17, 2022
Dini pratikler içerisinde yer alan ve geçmişten bugüne gelen kabullenmeler, sahip oldukları değer... more Dini pratikler içerisinde yer alan ve geçmişten bugüne gelen kabullenmeler, sahip oldukları değerlerle birlikte siyasetin de içerisine nüfuz etmeyi arzuladığı durumları ortaya çıkarabilmektedir. Siyasetin nüfuz etmeyi istediği pek çok olguda iktidar mücadelelerini görmek mümkündür. Meşru iktidar olan otorite, kimi zaman sahip olduğu iktidarını din ile güçlendirmek istemektedir. Demokratik toplumlarda ise dinin toplumsal belirleyiciliğinin seküler bir bakış ile azaltılması çabaları dinin etkileyici konumunun söylem ve algılar üzerinden işletilmesine sebep olmaktadır. Söylemin ve dilin gücünün devreye girdiği zamanlarda öncelikli hedef, bilişsel süreçlerde yaratılmak istenen algıdır. Din siyaset ilişkisinin ele alındığı bu çalışmada söylemin etkisi konu edilmektedir. Söylemin, din ve siyaset içerisindeki kullanım değerine bağlı olarak sahip olduğu güce dair bir çerçeve çizmek amaçlanmaktadır. Fenomenolojik bir yöntemle ele alınan bu çalışmada, söyleme konu edilen kavramların etimolojisinden ziyade yorum değeri üzerinden bir anlam kazandığı sonucuna varılmıştır.
İdeoloji, dil ve sembol seçmenlerin tercihleri üzerinde etkileyici argümanlar olarak kullanılmakt... more İdeoloji, dil ve sembol seçmenlerin tercihleri üzerinde etkileyici argümanlar olarak kullanılmaktadır. Çoğu zaman bu kullanım dilin söyleminde, haberin içeriğinde ve fotoğrafın retoriğinde olur. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile birlikte ideoloji, dil ve sembolün etkinliği, ulaştıkları kitlelerin sayısı ile orantılı olarak her geçen gün artmaktadır. Medyanın önemli bir unsuru olan gazetelerin de kullandığı söylem dili bu anlamda kitleler üzerinde etkili bir güce sahiptir. İdeoloji, dil ve sembol birlikteliğinin medya bağlamında ele alındığı bu çalışmanın amacı, gazetelerin seçim haberlerinde kullandıkları söylem dilini ifade edebilmek ve ne söylenenden çok nasıl söylendiği sorusuna cevap verebilmektir. Bu çalışma kapsamında ideoloji kavramı, ideolojik bir aygıt olarak medya, dilin kullanımı ve siyaset dili, sembol kavramı gibi konular ele alınmış ve 2015 yılında yapılan seçimlerle ilgili Hürriyet, Sabah, Sözcü ve Yenişafak gazetelerinde yer alan seçim içerikli manşet habe...
Dil ve dusuncenin birlikteligi ideoloji ile desteklendiginde bu birliktelik soylem haline gelir v... more Dil ve dusuncenin birlikteligi ideoloji ile desteklendiginde bu birliktelik soylem haline gelir ve soylem siyasetin etkin gucunu olusturur. Siyasetin bu etkin gucu ise medya araciligiyla onemli bir mucadeleye donusebilmektedir. Siyaset dilinin medya araciligiyla genis kitlelere ulasmasi, bir taraftan politize olmus bireylerin varligina isaret ederken diger taraftan siyaset dilinin kitleler uzerinde etkileyici bir arac olarak kullanilmasina da yol acmaktadir. Dil ve ideolojinin birlikteligi ile onem arz eden siyaset dili, hedef kitlenin tercihleri uzerinde etkili olabilmeyi amaclamaktadir. Sembol de bu noktada sagladigi gorsel destek ile ayni amaca hizmet etmektedir. Dil, ideoloji ve sembolun yogun olarak kullanildigi alanlarin basinda medya gelmektedir. Medyanin kullanimi, teknolojinin her gecen gun artan etkinligi sayesinde ayni paralelde artmaktadir. Bu sayede etkinligi artan medyanin siyasiler tarafindan tercih edilmesi kacinilmaz olacaktir. Ozellikle secim donemlerinde siyasiler...
Soylemi kolay, algisal duzeyi yuksek, tanimlanmasi zor olan milliyetcilik, tarihin seyri icerisin... more Soylemi kolay, algisal duzeyi yuksek, tanimlanmasi zor olan milliyetcilik, tarihin seyri icerisinde, degisimlerden her zaman etkilenmis ve cogu zaman degisimlerin onemli bir argumani olarak kullanilmistir. Bir birlik ve butunluk hali olarak ifade edilen milliyetciligin ortaya cikmasinda rol oynayan nedenler ve bu nedenlere bagli sonuclar farkli milliyetci teorileriyle aciklanmistir. Teoriler milliyetciligi aciklamaya calisirken milliyetci gruplarin eylemleri farkli sonuclar dogurmustur. Uc farki milliyetcilik, farkli sonuclarin tezahurunde ortaya cikan durumlari aciklamak adina tercih edilmis bir ongorudur. Bu makalede tarihin seyri icinde milliyetciligin gecirdigi surecler ele alinmis ve milliyetcilik, birlestirici milliyetcilik, ayrilikci milliyetcilik ve populist milliyetcilik gibi basliklarda incelenmistir.
Liberal Düşünce Dergisi
Kimliğin özgünlüğünden ve farklı değerlerinden bahsederken referans verilen noktalardan birisi ki... more Kimliğin özgünlüğünden ve farklı değerlerinden bahsederken referans verilen noktalardan birisi kimliğin sahip olduğu dini hassasiyetlerdir. Kimileri bu hassasiyetleri konuşma dilinde kullanarak, dini hassasiyetlerle örülü bir kimlik algısı oluşturmak isterken kimisi de aynı algıyı örtülü şekilde söylem içerisinde sunar. Bu nihayetinde özgürlüğün bir ifadesi olarak insanın kendinde hissettiği sorumluluk halinin farklı şekillerde yansıtılmasıdır. Açık veya örtülü olarak yaratılmak istenen algının siyasi argümanlar ile kurulan bağlantısı, siyasi özgürlük ile söylem özgürlüğünü buluşturmaktadır. Siyasi argümanlar içerisinde öne çıkan değişken ise iktidarların dine bakış açısı paralelinde gelişen söylem dilidir. Kurumsallaşmış bir dinin doktrinleri ile geleneksel doktrinleri içerisine alan söylem dili, kimlik algısında benzer amaçlara hizmet etmektedir. Geleneksel dindarlıktan modern dindarlık üzerine gidilen yolda söylem dili, kimlik üzerinden yaratılmak istenen algıda niyet ve ameller ...
Journal of Turkish Studies
The Journal of Academic Social Science Studies
Aydınlanma dönemi sunduğu farklı anlayış ile birlikte yeni gelişmeleri beraberinde getirmiştir. A... more Aydınlanma dönemi sunduğu farklı anlayış ile birlikte yeni gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Aydınlanma hareketi burjuva toplumu ile paralel yürürken bireyler üzerindeki hakikati, yalnızca reel bir bilinçlilik düzeyinde değil, gerçeklik algısı üzerinde de olmuştur. Aydınlanmanın sunduğu değişim temelli düşünceler karşısında muhafazakâr geleneğin temelleri de Edmund Burke tarafından atılmıştır. Aydınlanma düşüncesinin karşısında yer alan ve kendi korumacı değerlerini savunan muhafazakâr düşünce, bu korumacı yaklaşımını gelenekler, organik toplum ve süregelen değerlerin devamı şeklinde oluşturmuştur. Anglosakson muhafazakârlık ve Kıta Avrupası muhafazakârlığı gibi ikili bir ayrımla ifade edilen muhafazakâr gelenek ABD tarihinde Anglosakson muhafazakârlık olarak belirmiş ve geçirdiği değişimlerle varlığını sürdürmüştür. Bu değişimler 58. dönem ABD Başkanı Donald Trump ile yeni bir boyut kazanmış, yeniden hissedilir olmuştur. Trump' ın seçilmesi ile birlikte bir değişim beklentisi sadece Amerika özelinde değil bütün dünya genelinde hissedilir olmuştur. Bu çalışmada, aydınlanma dönemi ve muhafazakâr düşüncenin felsefi temelleri, ABD'de muhafazakâr gelenek, soğuk savaş dönemi ve sonrası ABD siyaseti yeni muhafazakâr gelenek ekseninde değerlendirilmiş ve devamında Trump ile başlayan yeni dönem uygulamalarının önceki dönemler ile olan farklılıkları ifade edilmiştir. Bu çalışmanın amacı muhafazakâr gelenek ile Trump'ın uygulamaları arasındaki ilişkiyi gösterebilmek ve muhafazakâr uygulamaların tarihsel süreç içerisindeki değişimini analiz etmektedir. Ayrıca Trump'ın siyasi hamlelerinin ve sonrası süreç için birer beklenti düzeyinde olan icraatlarının evrensel düzeyde neleri getirebileceğine dair bir yorum geliştirebilmektir.
DergiPark (Istanbul University), May 27, 2017
Dil ve düşüncenin birlikteliği ideoloji ile desteklendiğinde bu birliktelik söylem haline gelir v... more Dil ve düşüncenin birlikteliği ideoloji ile desteklendiğinde bu birliktelik söylem haline gelir ve söylem siyasetin etkin gücünü oluşturur. Siyasetin bu etkin gücü ise medya aracılığıyla önemli bir mücadeleye dönüşebilmektedir. Siyaset dilinin medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaşması, bir taraftan politize olmuş bireylerin varlığına işaret ederken diğer taraftan siyaset dilinin kitleler üzerinde etkileyici bir araç olarak kullanılmasına da yol açmaktadır. Dil ve ideolojinin birlikteliği ile önem arz eden siyaset dili, hedef kitlenin tercihleri üzerinde etkili olabilmeyi amaçlamaktadır. Sembol de bu noktada sağladığı görsel destek ile aynı amaca hizmet etmektedir. Dil, ideoloji ve sembolün yoğun olarak kullanıldığı alanların başında medya gelmektedir. Medyanın kullanımı, teknolojinin her geçen gün artan etkinliği sayesinde aynı paralelde artmaktadır. Bu sayede etkinliği artan medyanın siyasiler tarafından tercih edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Özellikle seçim dönemlerinde siyasilerin medyayı kullanmaları kendi hedef ve amaçları doğrultusunda gerçekleşmektedir. Bu bağlamda makalede dil ve düşünce ilişkisine, söylemin ideoloji ile olan birlikteliğine ve sembolün siyasi temsildeki yerine değinilerek medya-siyaset ilişkisinde medyanın kitleler üzerindeki gücüne dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute
Nationalist ideology, which emerged in the 18th century and profoundly influenced the 19th, occup... more Nationalist ideology, which emerged in the 18th century and profoundly influenced the 19th, occupies a significant position in human affairs and the concept of the nation-state, despite its contradictions and multidimensional structure. As nationalism gained traction in the ethnosymbolist mentality through values such as race, religion, language, and ethnicity, it acquired different meanings around the concept of civic nationalism in the aftermath of modernization and globalization. The specific conditions of societies were affected by globalization and migration, leading to the differentiation of the nationalist mindset between ethnic nationalism and civic nationalism. Beginning in the 1980s, Western civic nationalism was described as "good nationalism," while Eastern nationalism, informed by ethnosymbolism, was "bad nationalism." This study seeks the answer to the question of how the stances of ethnosymbolism and civic nationalism towards globalization and migr...
Istanbul University - DergiPark, May 19, 2022
Siyasi ideolojiler insanları bir fikir etrafında toplayabilen, modern zamanların önemli harç doku... more Siyasi ideolojiler insanları bir fikir etrafında toplayabilen, modern zamanların önemli harç dokusu olmuştur. Her ideoloji kendi çerçevesini çizerek sınırlarını belirlemiştir. Bu sınırlar içerisinde ideolojilerin temel kabulleri söz konusu olmuştur. Siyasi ve sosyal normlara göre inşa edilen bu temel kabulleriyle muhafazakâr ideoloji, Batı'nın siyasi düşünce tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Liberalizm ve sosyalizm gibi ideolojilerden farklı bir düzen tasavvurunu ortaya atan muhafazakâr ideoloji, müstakil ve tek bir çizgide ilerleyen, bütüncül bir ideoloji değildir. Zamanla değişime uğramış ve kendi içerisinde farklı yorumlarla çeşitlenmiştir. Muhafazakâr düşüncenin temel kabulleri içerisinde özgürlük ve eşitlik kavramlarına karşı tutumu ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada muhafazakâr ideolojinin kavramsal çerçevesi ve temel kabulleri ifade edildikten sonra muhafazakâr ideolojinin özgürlük ve eşitlik kavramlarına bakış açısına değinilmiştir. Özgürlük ve eşitlik kavramlarının toplumsal kullanımında muhafazakâr ideolojinin otorite ile olan ilişkisi ifade edilmiştir. Bu çalışma, muhafazakâr anlayışın siyasi ve toplumsal otoriteler ile olan ilişkisinin, muhafazakâr ideolojinin güçlü kalmasında önemli bir rol oynadığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın sonucunda, literatürle uyumlu bir şekilde, Muhafazakâr siyasetin politika ürettiği değerler içerisinde, otoritenin ve hiyerarşinin önemli bir konumda olduğu iddia edilmiştir.
Akademik yaklaşımlar dergisi, Jun 17, 2022
Dini pratikler içerisinde yer alan ve geçmişten bugüne gelen kabullenmeler, sahip oldukları değer... more Dini pratikler içerisinde yer alan ve geçmişten bugüne gelen kabullenmeler, sahip oldukları değerlerle birlikte siyasetin de içerisine nüfuz etmeyi arzuladığı durumları ortaya çıkarabilmektedir. Siyasetin nüfuz etmeyi istediği pek çok olguda iktidar mücadelelerini görmek mümkündür. Meşru iktidar olan otorite, kimi zaman sahip olduğu iktidarını din ile güçlendirmek istemektedir. Demokratik toplumlarda ise dinin toplumsal belirleyiciliğinin seküler bir bakış ile azaltılması çabaları dinin etkileyici konumunun söylem ve algılar üzerinden işletilmesine sebep olmaktadır. Söylemin ve dilin gücünün devreye girdiği zamanlarda öncelikli hedef, bilişsel süreçlerde yaratılmak istenen algıdır. Din siyaset ilişkisinin ele alındığı bu çalışmada söylemin etkisi konu edilmektedir. Söylemin, din ve siyaset içerisindeki kullanım değerine bağlı olarak sahip olduğu güce dair bir çerçeve çizmek amaçlanmaktadır. Fenomenolojik bir yöntemle ele alınan bu çalışmada, söyleme konu edilen kavramların etimolojisinden ziyade yorum değeri üzerinden bir anlam kazandığı sonucuna varılmıştır.
İdeoloji, dil ve sembol seçmenlerin tercihleri üzerinde etkileyici argümanlar olarak kullanılmakt... more İdeoloji, dil ve sembol seçmenlerin tercihleri üzerinde etkileyici argümanlar olarak kullanılmaktadır. Çoğu zaman bu kullanım dilin söyleminde, haberin içeriğinde ve fotoğrafın retoriğinde olur. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile birlikte ideoloji, dil ve sembolün etkinliği, ulaştıkları kitlelerin sayısı ile orantılı olarak her geçen gün artmaktadır. Medyanın önemli bir unsuru olan gazetelerin de kullandığı söylem dili bu anlamda kitleler üzerinde etkili bir güce sahiptir. İdeoloji, dil ve sembol birlikteliğinin medya bağlamında ele alındığı bu çalışmanın amacı, gazetelerin seçim haberlerinde kullandıkları söylem dilini ifade edebilmek ve ne söylenenden çok nasıl söylendiği sorusuna cevap verebilmektir. Bu çalışma kapsamında ideoloji kavramı, ideolojik bir aygıt olarak medya, dilin kullanımı ve siyaset dili, sembol kavramı gibi konular ele alınmış ve 2015 yılında yapılan seçimlerle ilgili Hürriyet, Sabah, Sözcü ve Yenişafak gazetelerinde yer alan seçim içerikli manşet habe...
Dil ve dusuncenin birlikteligi ideoloji ile desteklendiginde bu birliktelik soylem haline gelir v... more Dil ve dusuncenin birlikteligi ideoloji ile desteklendiginde bu birliktelik soylem haline gelir ve soylem siyasetin etkin gucunu olusturur. Siyasetin bu etkin gucu ise medya araciligiyla onemli bir mucadeleye donusebilmektedir. Siyaset dilinin medya araciligiyla genis kitlelere ulasmasi, bir taraftan politize olmus bireylerin varligina isaret ederken diger taraftan siyaset dilinin kitleler uzerinde etkileyici bir arac olarak kullanilmasina da yol acmaktadir. Dil ve ideolojinin birlikteligi ile onem arz eden siyaset dili, hedef kitlenin tercihleri uzerinde etkili olabilmeyi amaclamaktadir. Sembol de bu noktada sagladigi gorsel destek ile ayni amaca hizmet etmektedir. Dil, ideoloji ve sembolun yogun olarak kullanildigi alanlarin basinda medya gelmektedir. Medyanin kullanimi, teknolojinin her gecen gun artan etkinligi sayesinde ayni paralelde artmaktadir. Bu sayede etkinligi artan medyanin siyasiler tarafindan tercih edilmesi kacinilmaz olacaktir. Ozellikle secim donemlerinde siyasiler...
Soylemi kolay, algisal duzeyi yuksek, tanimlanmasi zor olan milliyetcilik, tarihin seyri icerisin... more Soylemi kolay, algisal duzeyi yuksek, tanimlanmasi zor olan milliyetcilik, tarihin seyri icerisinde, degisimlerden her zaman etkilenmis ve cogu zaman degisimlerin onemli bir argumani olarak kullanilmistir. Bir birlik ve butunluk hali olarak ifade edilen milliyetciligin ortaya cikmasinda rol oynayan nedenler ve bu nedenlere bagli sonuclar farkli milliyetci teorileriyle aciklanmistir. Teoriler milliyetciligi aciklamaya calisirken milliyetci gruplarin eylemleri farkli sonuclar dogurmustur. Uc farki milliyetcilik, farkli sonuclarin tezahurunde ortaya cikan durumlari aciklamak adina tercih edilmis bir ongorudur. Bu makalede tarihin seyri icinde milliyetciligin gecirdigi surecler ele alinmis ve milliyetcilik, birlestirici milliyetcilik, ayrilikci milliyetcilik ve populist milliyetcilik gibi basliklarda incelenmistir.
Liberal Düşünce Dergisi
Kimliğin özgünlüğünden ve farklı değerlerinden bahsederken referans verilen noktalardan birisi ki... more Kimliğin özgünlüğünden ve farklı değerlerinden bahsederken referans verilen noktalardan birisi kimliğin sahip olduğu dini hassasiyetlerdir. Kimileri bu hassasiyetleri konuşma dilinde kullanarak, dini hassasiyetlerle örülü bir kimlik algısı oluşturmak isterken kimisi de aynı algıyı örtülü şekilde söylem içerisinde sunar. Bu nihayetinde özgürlüğün bir ifadesi olarak insanın kendinde hissettiği sorumluluk halinin farklı şekillerde yansıtılmasıdır. Açık veya örtülü olarak yaratılmak istenen algının siyasi argümanlar ile kurulan bağlantısı, siyasi özgürlük ile söylem özgürlüğünü buluşturmaktadır. Siyasi argümanlar içerisinde öne çıkan değişken ise iktidarların dine bakış açısı paralelinde gelişen söylem dilidir. Kurumsallaşmış bir dinin doktrinleri ile geleneksel doktrinleri içerisine alan söylem dili, kimlik algısında benzer amaçlara hizmet etmektedir. Geleneksel dindarlıktan modern dindarlık üzerine gidilen yolda söylem dili, kimlik üzerinden yaratılmak istenen algıda niyet ve ameller ...
Journal of Turkish Studies
The Journal of Academic Social Science Studies
Aydınlanma dönemi sunduğu farklı anlayış ile birlikte yeni gelişmeleri beraberinde getirmiştir. A... more Aydınlanma dönemi sunduğu farklı anlayış ile birlikte yeni gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Aydınlanma hareketi burjuva toplumu ile paralel yürürken bireyler üzerindeki hakikati, yalnızca reel bir bilinçlilik düzeyinde değil, gerçeklik algısı üzerinde de olmuştur. Aydınlanmanın sunduğu değişim temelli düşünceler karşısında muhafazakâr geleneğin temelleri de Edmund Burke tarafından atılmıştır. Aydınlanma düşüncesinin karşısında yer alan ve kendi korumacı değerlerini savunan muhafazakâr düşünce, bu korumacı yaklaşımını gelenekler, organik toplum ve süregelen değerlerin devamı şeklinde oluşturmuştur. Anglosakson muhafazakârlık ve Kıta Avrupası muhafazakârlığı gibi ikili bir ayrımla ifade edilen muhafazakâr gelenek ABD tarihinde Anglosakson muhafazakârlık olarak belirmiş ve geçirdiği değişimlerle varlığını sürdürmüştür. Bu değişimler 58. dönem ABD Başkanı Donald Trump ile yeni bir boyut kazanmış, yeniden hissedilir olmuştur. Trump' ın seçilmesi ile birlikte bir değişim beklentisi sadece Amerika özelinde değil bütün dünya genelinde hissedilir olmuştur. Bu çalışmada, aydınlanma dönemi ve muhafazakâr düşüncenin felsefi temelleri, ABD'de muhafazakâr gelenek, soğuk savaş dönemi ve sonrası ABD siyaseti yeni muhafazakâr gelenek ekseninde değerlendirilmiş ve devamında Trump ile başlayan yeni dönem uygulamalarının önceki dönemler ile olan farklılıkları ifade edilmiştir. Bu çalışmanın amacı muhafazakâr gelenek ile Trump'ın uygulamaları arasındaki ilişkiyi gösterebilmek ve muhafazakâr uygulamaların tarihsel süreç içerisindeki değişimini analiz etmektedir. Ayrıca Trump'ın siyasi hamlelerinin ve sonrası süreç için birer beklenti düzeyinde olan icraatlarının evrensel düzeyde neleri getirebileceğine dair bir yorum geliştirebilmektir.