Ahmet Faruk Güler | Inönü üniversitesi (original) (raw)
Books by Ahmet Faruk Güler
Sadettin Bayrak Hatıra Kitabı, 2024
Modern Türk edebiyatının Tanzimat ile başlayan yenileşme serüveninde aktif rol oynayan kültür san... more Modern Türk edebiyatının Tanzimat ile başlayan yenileşme serüveninde aktif rol oynayan kültür sanat dergileridir. Edebiyat tarihine baktığımızda matbaanın aktif bir şekilde kullanıldığı 1860 ve sonrası için süreli yayınlar kültür, sanat ve edebiyatın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Değişimin, batılılaşmanın, tartışmaların, fikir ve düşünce çatışmalarının, edebî metinlerin, günlük hayata dair makalelerin yer aldığı süreli yayınlar gerek edebiyat tarihi gerekse toplumsal değişim noktasında hayli etkilidir. Özellikle 1860 sonrası dergi ve mecmuaların sayısının artması ve okuyucu kitlesinin çoğalması ile birlikte değişim hızlı bir sürece girmiştir. Edebiyat tarihinin tasnifinde dahi bu süreli yayınları görebilmek mümkündür. Matbaanın sadece İstanbul merkezli değil Türk coğrafyasının her bölgesinde var olması taşra-merkez ikilemini de ortadan kaldırmış, birçok gazete ve dergi ile toplumsal değişim her bölgede kendisini ifade edebilme hürriyetine kavuşmuştur.
Süreli yayınların özellikle edebiyat dünyasında göstermiş olduğu etki dönemin ruhunu yansıtan metinler olmaları münasebetiyle önemlidir. Bir gelenek oluşturan ve etki gücünü edebî dünyaya yeni isimler kazandırarak devam eden dergiler teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayıca katlanarak günümüze kadar gelmiştir. Bizim Külliye dergisi de Elazığ’da 1999 yılından itibaren yaklaşık 25 yıldır üç aylık periyotlar halinde yayınlanmakta ve günümüz Türk edebiyatında süreli yayınlar kategorisinde ismini şimdiden edebiyat tarihine yazdırmış bulunmaktadır.
Çalışmamızda Türk edebiyatında süreli yayınların gelişim süreci ve etkisi üzerinde genel değerlendirmeler yapıldıktan sonra Bizim Külliye dergisi özelinde sanat ve edebiyat dergiciliğinin taşra-merkez ilişkisi, bulunduğu sosyal ve kültürel ortama etkisi, katkıları üzerinde durulacaktır.
It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and w... more It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited/ Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur (Ahmet Faruk Güler). Telif Hakkı&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayınlanan çalışmalarının telif hakkına sahiptirler ve çalışmaları CC BY-NC 4.0lisansı altında yayımlanmaktadır. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0.
Aile, Din, Ahlâk Üçgeninde Hikâyeler Reşat Nuri Güntekin'in Tanrı Misafiri Adlı Eseri, 2021
Doğumunun 100.Yılında Necati Cumalı Anma Kitabı, 2021
dünyaya gelen Necati Cumalı, Cumhuriyet döneminin ilk kuşak gençlerinden biri olarak yeni devleti... more dünyaya gelen Necati Cumalı, Cumhuriyet döneminin ilk kuşak gençlerinden biri olarak yeni devletin yetiştirmek istediği ideal gençliğin temsilcilerindendir. 1939 yılında yayınladığı ilk şiiriyle edebiyat dünyasına adım atan Necati Cumalı; şiir, hikâye, tiyatro, roman gibi pek çok türde eserler kaleme almıştır. 1940'lı yıllardan itibaren Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın önemli kalemlerinden biri olarak edebiyat tarihimizde kilometre taşı olarak yer almaktadır.
Papers by Ahmet Faruk Güler
Istanbul University - DergiPark, Dec 2, 2007
Tarihi romanlarda yazar, milletin içerisine düştüğü zor ve bir o kadar da kötü durumdan çıkış sür... more Tarihi romanlarda yazar, milletin içerisine düştüğü zor ve bir o kadar da kötü durumdan çıkış sürecini, kahramanın dünyasından okuyucularına aktarmaktadır. Kahramanın roman dünyasına girişiyle birlikte mensubu bulunduğu milletin bütün öz değerlerini benliğinde topladığını görürüz. Yazar, milletin içerisinde bulunduğu zorlukları kahramanın dünyasında, gerek sembolik gerekse gerçekleri yeniden kurgulayarak ortaya koyar. Böylece kahraman kendi çilesini değil kendi benliğinde mensubu bulunduğu milletin çilesini de çekecek ve kurtuluş için çaba gösterecektir. İşte bu noktada kahramana yol gösterici olarak, bütün bir milletin değerleriyle donanmış 'Yüce Birey' eserin dünyasında bilge bir kişilik olarak ortaya çıkacak ve kahramanın gelişim ve değişim sürecine doğrudan etki edecektir. Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Kilit-Anahtar-Kapı üçlemesinde Küpeli Hafız ve Sarı Hocanın şahsında milletin geçmişinden getirdiği değerleri görünür kıldığını görmekteyiz. Milletin bilinçaltında yatan gerçeklerinin Jung'un Arketipsel Sembolizmin bir unsuru olan 'Yüce Birey Arketipi'nden hareketle eserin dünyasında çözümlendiği takdirde taşıdığı değerler ve kahramanın gelişim sürecine olan etkileri bu çalışmada açık bir şekilde gözler önüne serilecektir.
Ömer Seyfettin'in "Beşeriyet ve Köpek" Hikâyesinde Medeniyetin Temsili Olarak Köpek, 2020
Ö Z Ömer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Türk edebiyatının önemli bir ism... more Ö Z Ömer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Türk edebiyatının önemli bir ismi olarak adını edebiyat tarihine yazdırmıştır. Eserlerinde milli tarih ve kültüre ait unsurları ağırlıklı olarak kullanmasının yanı sıra Batılılaşmanın sembolik düzeyde tartışmasına da sıkça yer vermiş bir yazardır. Türk toplumunun değişim ve yenileşme sürecinde yaşadığı sıkıntılar ve çözüm önerileriyle adından sıkça söz ettirmiştir. Bu çalışmada Ömer Seyfettin'in "Beşeriyet ve Köpekler" hikâyesinde üç temel düşüncenin vurgusu üzerinde durulacaktır. Doğulu toplumların geri kalmışlığının batılı bir nazarla eleştirisi, medeniyetin doğuşunda köpeğin rolü üzerine düşünceler ve akıl ile kalbin mukayesesi. Ayrıca Doğu-Batı mukayesesinde karşımıza çıkan 'köpek' hem Ömer Seyfettin hem de Peyami Safa'nın "Fatih-Harbiye" romanı üzerinden mukayese edilerek izaha çalışılacaktır. İki metin, metinlerarasılık düzleminde ele alınırken aynı zamanda Batı'yı temsil etme noktasında 'köpek' üzerinden vurgulanan değerler edebiyat sosyolojisi açısından değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. A B S T R A C T Ömer Seyfettin, with his thought, articles and stories, as an important name in Turkish literature, has written his name in the history of literature. He is a writer, given place to the discussion of Westernization on the symbolic level in his works as well as used frequently elements of national history and culture. He has his name rather frequently mentioned by troubles that had suffered and solution offers in the process of change and innovation of Turkish society. In this study, will be focussed on the emphasis of three main ideas in Ömer Seyfettin's "Beşeriyet ve Köpek" story. A critique of the backwardness of eastern societies with a western perspective, opinions on the role of the dog in the birth of civilization and the comparison of mind and heart. In addition, the dog that confront to us in the comparison of East and West will be explained by comparison on both Omer Seyfettin and Peyami Safa's "Fatih-Harbiye" novel. While the two texts will be discussed in the intertextuality ground, in the same time the values highlighted by the 'dog' at the point of representing the West will be evaluated in terms of the sociology of literatüre.
TÜRÜK, 2022
Edebî metinler okurun hayal dünyasında yeniden inşa edilmesi nedeniyle bilgi verici eserlerden fa... more Edebî metinler okurun hayal dünyasında yeniden inşa edilmesi nedeniyle bilgi verici eserlerden farklılaşmaktadır. Yazarın metin içerisinde oluşturduğu belirsizlik alanları ve boşluklar, okuru etkin kılan bir okuma sürecine izin vermektedir. Bu belirsizlik alanlarının çokluğu nispetinde okurun zihninde tamamlayabileceği geniş alanların yaratılması aynı zamanda metni zenginleştiren bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Roman İngarden, Wolfgang Iser’in felsefî açıdan yorumladıkları bu husus çalışmamızın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Ayrıca Peter Mendelsund’ın okuma eyleminde okurun zihinde metni tamamlama çabası üzerine yazdıkları ve Elaine Scarry’nin edebî metni okurken hayal edilen üzerine söyledikleri de çalışmamızda yer almaktadır. Sait Faik Abasıyanık, Türk hikâyeciliğinde önemli bir isimdir. Onun hikâyelerinin zamana karşı direncinin arka planında bu belirsizlik ve boşluklar önemli bir özellik arz etmektedir. Sait Faik Abasıyanık’ın “Meserret Oteli” hikâyesi bir örneklem olarak metin içerisinde yer alan ve yazar tarafından okura bırakılan belirsizlik alanlarını göstermesi açısından hayli dikkat çekicidir. Çalışmamızda Sait Faik Abasıyanık’ın “Meserret Oteli” adlı eserinde muğlak olarak okurun muhayyilesine bırakılan bu alanları tespit etmek ve bu alanların metni zenginleştirme noktasında katkılarını ortaya çıkarmak hedeflenmektedir.
Turkish Studies - Language and Literature
Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself a... more Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself as a significant author of our literature history with his penned novels. His works titled Çalıkuşu, Yaprak Dökümü and Yeşil Gece have great importance to Turkish society both in the period when it was written and in the following process. He didn't disregard to show the goodness and trueness through the characters of his novels of the East-West oriented cultural confusion of Turkish people before and after of Turkish Independence War. His other kinds of works were ignored because of his success in the novels. Reşat Nuri Güntekin's stories remained in the background and couldn't be valued properly. Because his novels were at the forefront. While he known for his novelist identity, his stories are also precious and important. He penned more than 200 stories between 1917-1930. He was a writer who was testified to the change and development process of Turkish society. It is possible to see often the terms like corruption, cultural degeneration, westernization, ideal human in his novels and stories. This study focuses on the moral perception of Turkish society that degenerates in times of change. It is emphasized that in the change of civilization, all values that were glorified before are now negated and corruption is glorified. An exemplary narrative of the Turkish people's life degenerated under the name of modernization is at the forefront. The story named Medeni Günahlar is quite important on the angle of shows the historical course of cultural values degenerating from past to present. In this study, based on Reşat Nuri Güntekin's 'Medeni Günahlar' story, the dimensions of cultural degeneration in Turkish society will be discussed.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri ... more Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri yer almaktadır. Bu düĢüncenin arka planında ise yeniliklerin önündeki ilk engel olarak "din" görülmektedir. Toplumsal hayatın içerisinde yozlaĢan din algısı, belirli zümrelerin kendi kiĢisel menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri; batılılaĢmanın karĢısında dinin karĢıt bir konumda yer almasını yahut öyle algılanmasını sağlamıĢtır. Cumhuriyet, yaklaĢık iki yüz yıl süren modernleĢme çabalarının nihai noktasıdır. Osmanlı Devleti"nin gerçekleĢtirmek istediği yeniliklerin yeni bir devlet modeli etrafında Ģekillenmesidir. Cumhuriyet"in ilk dönem romanlarında (1923-1940) din algısı, gerçekleĢtirilen inkılaplar ve değiĢen sosyal ve siyasi hayat karĢısında bireyin konumunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Yeni bir devlet, yeni bir düzen ve yeni bir sosyal hayatın insanların iç dünyalarında yarattığı inanç algısındaki yıkımın izleri bu ilk dönem romanlarında belirgin bir Ģekilde kendisine yer bulmaktadır. Bu çalıĢma, değiĢimin hızlı gerçekleĢtiği bir dönem olan Cumhuriyet"in ilk yıllarında insanların ruh dünyalarında yer alan ikilik ve din algısının göz önüne serilmesi ve toplumsal değiĢimin arkasında bıraktığı izleri dönemin romanlarında tespit ederek bugünün Türkiye"sindeki yansımalarını göz önüne sermektir.
Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari
İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının önemli yazarları arasında yer almaktadır. Eserlerinde ... more İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının önemli yazarları arasında yer almaktadır. Eserlerinde karanlık bir dünyanın ve bu dünyaya özgü bir dilin hâkim olduğu ve sosyal hayata dair eleştirilerin kahramanların şahsında ironik bir söylem içerisinde yer aldığı genel olarak görülmektedir. İnanç sistemlerinden (İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik vb.), Batı ve Doğu edebiyatlarının önemli eserlerine; resim, müzik, mimarî gibi alanlara kadar hayata ve sanata dair her döneme ve esere göndermeleri de içerisinde barındıran eserlerinde olay örgüsü genellikle kadim yahut geçmiş zaman dilimleri söz konusu olsa da yaşadığı çağın sorunlarını satır aralarında görmek mümkündür. Sanatçının toplumsal hayatın içerisinde gördüğü aksayan yanlar eleştirel bir söylem içerisinde müstehzi bir eda ile ve kimi zaman oldukça kapalı bir söylem biçimi benimsenerek dile getirilse de çalışmamızda 2014 yılında yayınlanan Galiz Kahraman adlı romanında sosyal hayata dönük eleştiriler tespit edilerek yazarın yaşadığı çağ ile bağını ortaya çıkarmak esas olacaktır.
Reşat Nuri Güntekin'in "Medeni Günahlar" Hikayesinde Türk Toplumunda Yozlaşmanın İzleri, 2021
Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself a... more Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself as a significant author of our literature history with his penned novels. His works titled Çalıkuşu, Yaprak Dökümü and Yeşil Gece have great importance to Turkish society both in the period when it was written and in the following process. He didn't disregard to show the goodness and trueness through the characters of his novels of the East-West oriented cultural confusion of Turkish people before and after of Turkish Independence War. His other kinds of works were ignored because of his success in the novels. Reşat Nuri Güntekin's stories remained in the background and couldn't be valued properly. Because his novels were at the forefront. While he known for his novelist identity, his stories are also precious and important. He penned more than 200 stories between 1917-1930. He was a writer who was testified to the change and development process of Turkish society. It is possible to see often the terms like corruption, cultural degeneration, westernization, ideal human in his novels and stories. This study focuses on the moral perception of Turkish society that degenerates in times of change. It is emphasized that in the change of civilization, all values that were glorified before are now negated and corruption is glorified. An exemplary narrative of the Turkish people's life degenerated under the name of modernization is at the forefront. The story named Medeni Günahlar is quite important on the angle of shows the historical course of cultural values degenerating from past to present. In this study, based on Reşat Nuri Güntekin's 'Medeni Günahlar' story, the dimensions of cultural degeneration in Turkish society will be discussed.
Turkish Studies, 2007
Haldun Taner and Bahaeddin Özkişi are two important writers of the Turkish story writing. They ha... more Haldun Taner and Bahaeddin Özkişi are two important writers of the Turkish story writing. They have their own special style in story writing and philosophy of life that distinguished them from others. In these two writers’ stories, who have given important works in the sort of story, titled “On İkiye Bir Var” and “İnsanlar ve Saatler” there are similarities and differances which will be explained in terms of existance and time in the aspect of the comparative literature.
Tarihi romanlarda yazar, milletin icerisine dustugu zor ve bir o kadar da kotu durumdan cikis sur... more Tarihi romanlarda yazar, milletin icerisine dustugu zor ve bir o kadar da kotu durumdan cikis surecini, kahramanin dunyasindan okuyucularina aktarmaktadir. Kahramanin roman dunyasina girisiyle birlikte mensubu bulundugu milletin butun oz degerlerini benliginde topladigini goruruz. Yazar, milletin icerisinde bulundugu zorluklari kahramanin dunyasinda, gerek sembolik gerekse gercekleri yeniden kurgulayarak ortaya koyar. Boylece kahraman kendi cilesini degil kendi benliginde mensubu bulundugu milletin cilesini de cekecek bir kurtulus icin caba gosterecektir. Iste bu noktada kahramana yol gosterici olarak, butun bir milletin degerleriyle donanmis 'Yuce Birey' eserin dunyasinda bilge bir kisilik olarak ortaya cikacak ve kahramanin gelisim ve degisim surecine dogrudan etki edecektir. Mustafa Necati Sepetcioglu'nun Kilit-Anahtar-Kapi uclemesinde Kupeli Hafiz ve Sari Hocanin sahsinda milletin gecmisinden getirdigi degerleri gorunur kildigini gormekteyiz. Milletin bilincaltinda y...
Gaziantep University Journal of Social Sciences
Omer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Turk edebiyatinin onemli bir ismi ol... more Omer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Turk edebiyatinin onemli bir ismi olarak adini edebiyat tarihine yazdirmistir. Eserlerinde milli tarih ve kulture ait unsurlari agirlikli olarak kullanmasinin yani sira Batililasmanin sembolik duzeyde tartismasina da sikca yer vermis bir yazardir. Turk toplumunun degisim ve yenilesme surecinde yasadigi sikintilar ve cozum onerileriyle adindan sikca soz ettirmistir. Bu calismada Omer Seyfettin’in “Beseriyet ve Kopekler” hikâyesinde uc temel dusuncenin vurgusu uzerinde durulacaktir. Dogulu toplumlarin geri kalmisliginin batili bir nazarla elestirisi, medeniyetin dogusunda kopegin rolu uzerine dusunceler ve akil ile kalbin mukayesesi. Ayrica Dogu-Bati mukayesesinde karsimiza cikan ‘kopek’ hem Omer Seyfettin hem de Peyami Safa’nin “Fatih-Harbiye” romani uzerinden mukayese edilerek izaha calisilacaktir. Iki metin, metinlerarasilik duzleminde ele alinirken ayni zamanda Bati’yi temsil etme noktasinda ‘kopek’ uzerinden vurgulanan degerler edebiyat sosyolojisi acisindan degerlendirilmeye tabi tutulacaktir.
the Journal of Academic Social Sciences, 2016
Journal of Turkish Studies, 2007
Sadettin Bayrak Hatıra Kitabı, 2024
Modern Türk edebiyatının Tanzimat ile başlayan yenileşme serüveninde aktif rol oynayan kültür san... more Modern Türk edebiyatının Tanzimat ile başlayan yenileşme serüveninde aktif rol oynayan kültür sanat dergileridir. Edebiyat tarihine baktığımızda matbaanın aktif bir şekilde kullanıldığı 1860 ve sonrası için süreli yayınlar kültür, sanat ve edebiyatın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Değişimin, batılılaşmanın, tartışmaların, fikir ve düşünce çatışmalarının, edebî metinlerin, günlük hayata dair makalelerin yer aldığı süreli yayınlar gerek edebiyat tarihi gerekse toplumsal değişim noktasında hayli etkilidir. Özellikle 1860 sonrası dergi ve mecmuaların sayısının artması ve okuyucu kitlesinin çoğalması ile birlikte değişim hızlı bir sürece girmiştir. Edebiyat tarihinin tasnifinde dahi bu süreli yayınları görebilmek mümkündür. Matbaanın sadece İstanbul merkezli değil Türk coğrafyasının her bölgesinde var olması taşra-merkez ikilemini de ortadan kaldırmış, birçok gazete ve dergi ile toplumsal değişim her bölgede kendisini ifade edebilme hürriyetine kavuşmuştur.
Süreli yayınların özellikle edebiyat dünyasında göstermiş olduğu etki dönemin ruhunu yansıtan metinler olmaları münasebetiyle önemlidir. Bir gelenek oluşturan ve etki gücünü edebî dünyaya yeni isimler kazandırarak devam eden dergiler teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayıca katlanarak günümüze kadar gelmiştir. Bizim Külliye dergisi de Elazığ’da 1999 yılından itibaren yaklaşık 25 yıldır üç aylık periyotlar halinde yayınlanmakta ve günümüz Türk edebiyatında süreli yayınlar kategorisinde ismini şimdiden edebiyat tarihine yazdırmış bulunmaktadır.
Çalışmamızda Türk edebiyatında süreli yayınların gelişim süreci ve etkisi üzerinde genel değerlendirmeler yapıldıktan sonra Bizim Külliye dergisi özelinde sanat ve edebiyat dergiciliğinin taşra-merkez ilişkisi, bulunduğu sosyal ve kültürel ortama etkisi, katkıları üzerinde durulacaktır.
It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and w... more It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited/ Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur (Ahmet Faruk Güler). Telif Hakkı&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayınlanan çalışmalarının telif hakkına sahiptirler ve çalışmaları CC BY-NC 4.0lisansı altında yayımlanmaktadır. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0.
Aile, Din, Ahlâk Üçgeninde Hikâyeler Reşat Nuri Güntekin'in Tanrı Misafiri Adlı Eseri, 2021
Doğumunun 100.Yılında Necati Cumalı Anma Kitabı, 2021
dünyaya gelen Necati Cumalı, Cumhuriyet döneminin ilk kuşak gençlerinden biri olarak yeni devleti... more dünyaya gelen Necati Cumalı, Cumhuriyet döneminin ilk kuşak gençlerinden biri olarak yeni devletin yetiştirmek istediği ideal gençliğin temsilcilerindendir. 1939 yılında yayınladığı ilk şiiriyle edebiyat dünyasına adım atan Necati Cumalı; şiir, hikâye, tiyatro, roman gibi pek çok türde eserler kaleme almıştır. 1940'lı yıllardan itibaren Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın önemli kalemlerinden biri olarak edebiyat tarihimizde kilometre taşı olarak yer almaktadır.
Istanbul University - DergiPark, Dec 2, 2007
Tarihi romanlarda yazar, milletin içerisine düştüğü zor ve bir o kadar da kötü durumdan çıkış sür... more Tarihi romanlarda yazar, milletin içerisine düştüğü zor ve bir o kadar da kötü durumdan çıkış sürecini, kahramanın dünyasından okuyucularına aktarmaktadır. Kahramanın roman dünyasına girişiyle birlikte mensubu bulunduğu milletin bütün öz değerlerini benliğinde topladığını görürüz. Yazar, milletin içerisinde bulunduğu zorlukları kahramanın dünyasında, gerek sembolik gerekse gerçekleri yeniden kurgulayarak ortaya koyar. Böylece kahraman kendi çilesini değil kendi benliğinde mensubu bulunduğu milletin çilesini de çekecek ve kurtuluş için çaba gösterecektir. İşte bu noktada kahramana yol gösterici olarak, bütün bir milletin değerleriyle donanmış 'Yüce Birey' eserin dünyasında bilge bir kişilik olarak ortaya çıkacak ve kahramanın gelişim ve değişim sürecine doğrudan etki edecektir. Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Kilit-Anahtar-Kapı üçlemesinde Küpeli Hafız ve Sarı Hocanın şahsında milletin geçmişinden getirdiği değerleri görünür kıldığını görmekteyiz. Milletin bilinçaltında yatan gerçeklerinin Jung'un Arketipsel Sembolizmin bir unsuru olan 'Yüce Birey Arketipi'nden hareketle eserin dünyasında çözümlendiği takdirde taşıdığı değerler ve kahramanın gelişim sürecine olan etkileri bu çalışmada açık bir şekilde gözler önüne serilecektir.
Ömer Seyfettin'in "Beşeriyet ve Köpek" Hikâyesinde Medeniyetin Temsili Olarak Köpek, 2020
Ö Z Ömer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Türk edebiyatının önemli bir ism... more Ö Z Ömer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Türk edebiyatının önemli bir ismi olarak adını edebiyat tarihine yazdırmıştır. Eserlerinde milli tarih ve kültüre ait unsurları ağırlıklı olarak kullanmasının yanı sıra Batılılaşmanın sembolik düzeyde tartışmasına da sıkça yer vermiş bir yazardır. Türk toplumunun değişim ve yenileşme sürecinde yaşadığı sıkıntılar ve çözüm önerileriyle adından sıkça söz ettirmiştir. Bu çalışmada Ömer Seyfettin'in "Beşeriyet ve Köpekler" hikâyesinde üç temel düşüncenin vurgusu üzerinde durulacaktır. Doğulu toplumların geri kalmışlığının batılı bir nazarla eleştirisi, medeniyetin doğuşunda köpeğin rolü üzerine düşünceler ve akıl ile kalbin mukayesesi. Ayrıca Doğu-Batı mukayesesinde karşımıza çıkan 'köpek' hem Ömer Seyfettin hem de Peyami Safa'nın "Fatih-Harbiye" romanı üzerinden mukayese edilerek izaha çalışılacaktır. İki metin, metinlerarasılık düzleminde ele alınırken aynı zamanda Batı'yı temsil etme noktasında 'köpek' üzerinden vurgulanan değerler edebiyat sosyolojisi açısından değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. A B S T R A C T Ömer Seyfettin, with his thought, articles and stories, as an important name in Turkish literature, has written his name in the history of literature. He is a writer, given place to the discussion of Westernization on the symbolic level in his works as well as used frequently elements of national history and culture. He has his name rather frequently mentioned by troubles that had suffered and solution offers in the process of change and innovation of Turkish society. In this study, will be focussed on the emphasis of three main ideas in Ömer Seyfettin's "Beşeriyet ve Köpek" story. A critique of the backwardness of eastern societies with a western perspective, opinions on the role of the dog in the birth of civilization and the comparison of mind and heart. In addition, the dog that confront to us in the comparison of East and West will be explained by comparison on both Omer Seyfettin and Peyami Safa's "Fatih-Harbiye" novel. While the two texts will be discussed in the intertextuality ground, in the same time the values highlighted by the 'dog' at the point of representing the West will be evaluated in terms of the sociology of literatüre.
TÜRÜK, 2022
Edebî metinler okurun hayal dünyasında yeniden inşa edilmesi nedeniyle bilgi verici eserlerden fa... more Edebî metinler okurun hayal dünyasında yeniden inşa edilmesi nedeniyle bilgi verici eserlerden farklılaşmaktadır. Yazarın metin içerisinde oluşturduğu belirsizlik alanları ve boşluklar, okuru etkin kılan bir okuma sürecine izin vermektedir. Bu belirsizlik alanlarının çokluğu nispetinde okurun zihninde tamamlayabileceği geniş alanların yaratılması aynı zamanda metni zenginleştiren bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Roman İngarden, Wolfgang Iser’in felsefî açıdan yorumladıkları bu husus çalışmamızın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Ayrıca Peter Mendelsund’ın okuma eyleminde okurun zihinde metni tamamlama çabası üzerine yazdıkları ve Elaine Scarry’nin edebî metni okurken hayal edilen üzerine söyledikleri de çalışmamızda yer almaktadır. Sait Faik Abasıyanık, Türk hikâyeciliğinde önemli bir isimdir. Onun hikâyelerinin zamana karşı direncinin arka planında bu belirsizlik ve boşluklar önemli bir özellik arz etmektedir. Sait Faik Abasıyanık’ın “Meserret Oteli” hikâyesi bir örneklem olarak metin içerisinde yer alan ve yazar tarafından okura bırakılan belirsizlik alanlarını göstermesi açısından hayli dikkat çekicidir. Çalışmamızda Sait Faik Abasıyanık’ın “Meserret Oteli” adlı eserinde muğlak olarak okurun muhayyilesine bırakılan bu alanları tespit etmek ve bu alanların metni zenginleştirme noktasında katkılarını ortaya çıkarmak hedeflenmektedir.
Turkish Studies - Language and Literature
Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself a... more Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself as a significant author of our literature history with his penned novels. His works titled Çalıkuşu, Yaprak Dökümü and Yeşil Gece have great importance to Turkish society both in the period when it was written and in the following process. He didn't disregard to show the goodness and trueness through the characters of his novels of the East-West oriented cultural confusion of Turkish people before and after of Turkish Independence War. His other kinds of works were ignored because of his success in the novels. Reşat Nuri Güntekin's stories remained in the background and couldn't be valued properly. Because his novels were at the forefront. While he known for his novelist identity, his stories are also precious and important. He penned more than 200 stories between 1917-1930. He was a writer who was testified to the change and development process of Turkish society. It is possible to see often the terms like corruption, cultural degeneration, westernization, ideal human in his novels and stories. This study focuses on the moral perception of Turkish society that degenerates in times of change. It is emphasized that in the change of civilization, all values that were glorified before are now negated and corruption is glorified. An exemplary narrative of the Turkish people's life degenerated under the name of modernization is at the forefront. The story named Medeni Günahlar is quite important on the angle of shows the historical course of cultural values degenerating from past to present. In this study, based on Reşat Nuri Güntekin's 'Medeni Günahlar' story, the dimensions of cultural degeneration in Turkish society will be discussed.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri ... more Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri yer almaktadır. Bu düĢüncenin arka planında ise yeniliklerin önündeki ilk engel olarak "din" görülmektedir. Toplumsal hayatın içerisinde yozlaĢan din algısı, belirli zümrelerin kendi kiĢisel menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri; batılılaĢmanın karĢısında dinin karĢıt bir konumda yer almasını yahut öyle algılanmasını sağlamıĢtır. Cumhuriyet, yaklaĢık iki yüz yıl süren modernleĢme çabalarının nihai noktasıdır. Osmanlı Devleti"nin gerçekleĢtirmek istediği yeniliklerin yeni bir devlet modeli etrafında Ģekillenmesidir. Cumhuriyet"in ilk dönem romanlarında (1923-1940) din algısı, gerçekleĢtirilen inkılaplar ve değiĢen sosyal ve siyasi hayat karĢısında bireyin konumunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Yeni bir devlet, yeni bir düzen ve yeni bir sosyal hayatın insanların iç dünyalarında yarattığı inanç algısındaki yıkımın izleri bu ilk dönem romanlarında belirgin bir Ģekilde kendisine yer bulmaktadır. Bu çalıĢma, değiĢimin hızlı gerçekleĢtiği bir dönem olan Cumhuriyet"in ilk yıllarında insanların ruh dünyalarında yer alan ikilik ve din algısının göz önüne serilmesi ve toplumsal değiĢimin arkasında bıraktığı izleri dönemin romanlarında tespit ederek bugünün Türkiye"sindeki yansımalarını göz önüne sermektir.
Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari
İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının önemli yazarları arasında yer almaktadır. Eserlerinde ... more İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının önemli yazarları arasında yer almaktadır. Eserlerinde karanlık bir dünyanın ve bu dünyaya özgü bir dilin hâkim olduğu ve sosyal hayata dair eleştirilerin kahramanların şahsında ironik bir söylem içerisinde yer aldığı genel olarak görülmektedir. İnanç sistemlerinden (İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik vb.), Batı ve Doğu edebiyatlarının önemli eserlerine; resim, müzik, mimarî gibi alanlara kadar hayata ve sanata dair her döneme ve esere göndermeleri de içerisinde barındıran eserlerinde olay örgüsü genellikle kadim yahut geçmiş zaman dilimleri söz konusu olsa da yaşadığı çağın sorunlarını satır aralarında görmek mümkündür. Sanatçının toplumsal hayatın içerisinde gördüğü aksayan yanlar eleştirel bir söylem içerisinde müstehzi bir eda ile ve kimi zaman oldukça kapalı bir söylem biçimi benimsenerek dile getirilse de çalışmamızda 2014 yılında yayınlanan Galiz Kahraman adlı romanında sosyal hayata dönük eleştiriler tespit edilerek yazarın yaşadığı çağ ile bağını ortaya çıkarmak esas olacaktır.
Reşat Nuri Güntekin'in "Medeni Günahlar" Hikayesinde Türk Toplumunda Yozlaşmanın İzleri, 2021
Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself a... more Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself as a significant author of our literature history with his penned novels. His works titled Çalıkuşu, Yaprak Dökümü and Yeşil Gece have great importance to Turkish society both in the period when it was written and in the following process. He didn't disregard to show the goodness and trueness through the characters of his novels of the East-West oriented cultural confusion of Turkish people before and after of Turkish Independence War. His other kinds of works were ignored because of his success in the novels. Reşat Nuri Güntekin's stories remained in the background and couldn't be valued properly. Because his novels were at the forefront. While he known for his novelist identity, his stories are also precious and important. He penned more than 200 stories between 1917-1930. He was a writer who was testified to the change and development process of Turkish society. It is possible to see often the terms like corruption, cultural degeneration, westernization, ideal human in his novels and stories. This study focuses on the moral perception of Turkish society that degenerates in times of change. It is emphasized that in the change of civilization, all values that were glorified before are now negated and corruption is glorified. An exemplary narrative of the Turkish people's life degenerated under the name of modernization is at the forefront. The story named Medeni Günahlar is quite important on the angle of shows the historical course of cultural values degenerating from past to present. In this study, based on Reşat Nuri Güntekin's 'Medeni Günahlar' story, the dimensions of cultural degeneration in Turkish society will be discussed.
Turkish Studies, 2007
Haldun Taner and Bahaeddin Özkişi are two important writers of the Turkish story writing. They ha... more Haldun Taner and Bahaeddin Özkişi are two important writers of the Turkish story writing. They have their own special style in story writing and philosophy of life that distinguished them from others. In these two writers’ stories, who have given important works in the sort of story, titled “On İkiye Bir Var” and “İnsanlar ve Saatler” there are similarities and differances which will be explained in terms of existance and time in the aspect of the comparative literature.
Tarihi romanlarda yazar, milletin icerisine dustugu zor ve bir o kadar da kotu durumdan cikis sur... more Tarihi romanlarda yazar, milletin icerisine dustugu zor ve bir o kadar da kotu durumdan cikis surecini, kahramanin dunyasindan okuyucularina aktarmaktadir. Kahramanin roman dunyasina girisiyle birlikte mensubu bulundugu milletin butun oz degerlerini benliginde topladigini goruruz. Yazar, milletin icerisinde bulundugu zorluklari kahramanin dunyasinda, gerek sembolik gerekse gercekleri yeniden kurgulayarak ortaya koyar. Boylece kahraman kendi cilesini degil kendi benliginde mensubu bulundugu milletin cilesini de cekecek bir kurtulus icin caba gosterecektir. Iste bu noktada kahramana yol gosterici olarak, butun bir milletin degerleriyle donanmis 'Yuce Birey' eserin dunyasinda bilge bir kisilik olarak ortaya cikacak ve kahramanin gelisim ve degisim surecine dogrudan etki edecektir. Mustafa Necati Sepetcioglu'nun Kilit-Anahtar-Kapi uclemesinde Kupeli Hafiz ve Sari Hocanin sahsinda milletin gecmisinden getirdigi degerleri gorunur kildigini gormekteyiz. Milletin bilincaltinda y...
Gaziantep University Journal of Social Sciences
Omer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Turk edebiyatinin onemli bir ismi ol... more Omer Seyfettin, fikirleriyle, makaleleriyle ve hikâyeleriyle Turk edebiyatinin onemli bir ismi olarak adini edebiyat tarihine yazdirmistir. Eserlerinde milli tarih ve kulture ait unsurlari agirlikli olarak kullanmasinin yani sira Batililasmanin sembolik duzeyde tartismasina da sikca yer vermis bir yazardir. Turk toplumunun degisim ve yenilesme surecinde yasadigi sikintilar ve cozum onerileriyle adindan sikca soz ettirmistir. Bu calismada Omer Seyfettin’in “Beseriyet ve Kopekler” hikâyesinde uc temel dusuncenin vurgusu uzerinde durulacaktir. Dogulu toplumlarin geri kalmisliginin batili bir nazarla elestirisi, medeniyetin dogusunda kopegin rolu uzerine dusunceler ve akil ile kalbin mukayesesi. Ayrica Dogu-Bati mukayesesinde karsimiza cikan ‘kopek’ hem Omer Seyfettin hem de Peyami Safa’nin “Fatih-Harbiye” romani uzerinden mukayese edilerek izaha calisilacaktir. Iki metin, metinlerarasilik duzleminde ele alinirken ayni zamanda Bati’yi temsil etme noktasinda ‘kopek’ uzerinden vurgulanan degerler edebiyat sosyolojisi acisindan degerlendirilmeye tabi tutulacaktir.
the Journal of Academic Social Sciences, 2016
Journal of Turkish Studies, 2007
The Journal of Social Sciences, 2019
Renkler, hayatımızın her anında var olan ve sembolik anlamları da içerisinde barındıran unsurlard... more Renkler, hayatımızın her anında var olan ve sembolik anlamları da içerisinde barındıran unsurlardır. Cemal Süreya'nın şiirlerinde renklerin kullanımı çağrışım değerleriyle birlikte zengin bir içerik barındırmaktadır. Kırmızı, şairin şiirlerinde yoğun şekilde kullanımı olan bir renktir. Kırmızı, sadece bir renk olarak şiirlerde yer almamaktadır. Aynı zamanda cinselliğin, aşkın, heyecanın ve tutkunun rengi olarak birçok anlama karşılık gelecek şekilde bir kullanım değerine sahiptir. Sanatçının şiirlerinde kırmızı rengin anlam dünyasını, çağrışım değerlerini şiirlerinden hareketle açıklamak Cemal Süreya'ya farklı bir pencereden bakma imkânı sunacaktır. Kırmızı rengin doğrudan kullanımı ve kırmızıyı çağrıştıran sözcüklerin şiirin iç yapısı içerisinde değerlendirilmesi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
CEMAL SÜREYA'NIN ŞİİRLERİNDE KIRMIZI RENGİN KULLANIMI, 2019
Renkler, hayatımızın her anında var olan ve sembolik anlamları da içerisinde barındıran unsurlard... more Renkler, hayatımızın her anında var olan ve sembolik anlamları da içerisinde barındıran
unsurlardır. Cemal Süreya’nın şiirlerinde renklerin kullanımı çağrışım değerleriyle birlikte
zengin bir içerik barındırmaktadır. Kırmızı, şairin şiirlerinde yoğun şekilde kullanımı olan bir
renktir. Kırmızı, sadece bir renk olarak şiirlerde yer almamaktadır. Aynı zamanda cinselliğin,
aşkın, heyecanın ve tutkunun rengi olarak birçok anlama karşılık gelecek şekilde bir kullanım
değerine sahiptir. Sanatçının şiirlerinde kırmızı rengin anlam dünyasını, çağrışım değerlerini
şiirlerinden hareketle açıklamak Cemal Süreya’ya farklı bir pencereden bakma imkânı
sunacaktır. Kırmızı rengin doğrudan kullanımı ve kırmızıyı çağrıştıran sözcüklerin şiirin iç
yapısı içerisinde değerlendirilmesi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
Çocuk Kitaplığına Hapsedilen Bir Yazar Ömer Seyfeddin, 2019
Edebî metinlerin kalıcılığının temel ölçütü ne çok satması, ne de çok popüler olmasıdır. Zamana k... more Edebî metinlerin kalıcılığının temel ölçütü ne çok satması, ne de çok popüler olmasıdır. Zamana karşı direnişi ve dayanıklılığı ile edebî metin kendisini edebiyat tarihi içerisinde var kılmaktadır. Yazarın yaşadığı dönemdeki popülaritesi yahut günümüzde var olduğu üzere reklam ve pazarlama stratejileri bir metnin adını yarınlara bırakma noktasında oldukça geçici unsurlardır. Zamana direnen sanatçı ve yazarların kaderi ise çok daha girift bir yapı içerisinde seyretmektedir. Toplumsal hayatın değişimi, insanların zihni kırılmalarının çeşitliliği, okuma kültürünün artarak devam eden çok sesli yapısı birçok sanatçının yaşadığı dönem sonrası farklı noktalara gelmesinde etkili olmuştur. Ömer Seyfeddin'in kısa yaşamı içerisinde vermiş olduğu eserlerin mahiyeti ve bugün bulunduğu konum da zamanın sürükleyişi içerisinde farklı noktalara taşınmasında geçerli olan temel etkenlerdir. Dünyaya geldiği 1884 yılı, Osmanlı Devleti'nin en çalkantılı yıllarını içerisinde barındıran bir dönemdir. Savaşların, göçlerin, ekonomik sıkıntıların, siyasi çalkantıların yoğun bir şekilde yaşandığı yıllarda Ömer Seyfeddin düşünen, düşündüklerini eyleme dökebilen bir kişiliğe sahiptir. Yazmak dönemin insanlarına ulaşabilmenin yegâne yoludur. Yazmak fakat nasıl bir dil ile? Ömer Seyfeddin'in en önemli sırrı da belki burada saklı. YÖK tez merkezinde Ömer Seyfeddin hakkında yapılan çalışmalara baktığımızda dil alanında yapılan tezlerin çokluğu bu anlamda dikkat çekici. Yeni Lisan makalesini söylemiyorum bile. Hikâyelerine baktığımızda oldukça geniş bir konu yelpazesini görebilmek mümkün. Kaleme aldığı hikâyelerde ironik anlatımlar devrin sosyal ve daha çok siyasal hayatının hicvi mahiyetinde. Mefkuresiz bir toplum ve bürokratların beceriksizlikleri karşısında kaleme aldığı hikâyeler bu yapıyla adeta dalga geçer. Bir ideal yaratmanın peşinde Türk tarihine giden Ömer Seyfettin insanlara geçmişten güne ve hatta yarınlara seslenmeyi tercih eder. Yaşadığı yılların oldukça çalkantılı olayları arasında oldukça zengin bir içerikle hikâyelerini kurgulayan bir yazarla karşı karşıyayızdır. Halkın ahlâki yönden bozulma düşüncesi Tanzimat sanatçılarından itibaren yoğun bir şekilde işlenen bir konudur ve yaşadığı dönemde var olan dejenerasyonun izlerini Ömer Seyfeddin'in hikâyelerinde de görmek mümkündür. Özellikle İstanbul halkının yaşam biçimindeki değişimlere paralel olarak
Cumhuriyetin İlk Dönem Romanlarında Din Algısı, 2018
Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri ... more Osmanlı Devleti"nin iki yüz yıllık batılılaĢma sürecinin temelinde Batı"dan geri kalmıĢlık fikri yer almaktadır. Bu düĢüncenin arka planında ise yeniliklerin önündeki ilk engel olarak "din" görülmektedir. Toplumsal hayatın içerisinde yozlaĢan din algısı, belirli zümrelerin kendi kiĢisel menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri; batılılaĢmanın karĢısında dinin karĢıt bir konumda yer almasını yahut öyle algılanmasını sağlamıĢtır. Cumhuriyet, yaklaĢık iki yüz yıl süren modernleĢme çabalarının nihai noktasıdır. Osmanlı Devleti"nin gerçekleĢtirmek istediği yeniliklerin yeni bir devlet modeli etrafında Ģekillenmesidir. Cumhuriyet"in ilk dönem romanlarında (1923)(1924)(1925)(1926)(1927)(1928)(1929)(1930)(1931)(1932)(1933)(1934)(1935)(1936)(1937)(1938)(1939)(1940) din algısı, gerçekleĢtirilen inkılaplar ve değiĢen sosyal ve siyasi hayat karĢısında bireyin konumunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Yeni bir devlet, yeni bir düzen ve yeni bir sosyal hayatın insanların iç dünyalarında yarattığı inanç algısındaki yıkımın izleri bu ilk dönem romanlarında belirgin bir Ģekilde kendisine yer bulmaktadır. Bu çalıĢma, değiĢimin hızlı gerçekleĢtiği bir dönem olan Cumhuriyet"in ilk yıllarında insanların ruh dünyalarında yer alan ikilik ve din algısının göz önüne serilmesi ve toplumsal değiĢimin arkasında bıraktığı izleri dönemin romanlarında tespit ederek bugünün Türkiye"sindeki yansımalarını göz önüne sermektir.
Tarık Buğra'nın Küçük Ağa Romanında Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, 2018