Muharrem Turp | Kafkas University (original) (raw)
Papers by Muharrem Turp
27 Aralık 1939 gecesi merkez üssü Erzincan olan büyük bir deprem yaşandı. Bu deprem geniş coğrafy... more 27 Aralık 1939 gecesi merkez üssü Erzincan olan büyük bir deprem yaşandı. Bu deprem geniş coğrafyada etkili oldu. Bu yerlerden biri de Giresun'du. Şehrin tüm ilçeleri bu depremi hissetti. Ancak en büyük yıkım Şebinkarahisar ve Alucra ilçelerinde gerçekleşti. Mevsimin kış olması ve deprem nedeniyle yolların kapanması Giresun'dan ilçelere gerçekleştirilecek yardımı geciktirdi. Özellikle Şebinkarahisar'ın merkezle iletişim kuramaması nedeniyle ilk anlarda yıkımın boyutları bilinmemekteydi. Ancak ilerleyen günlerde Giresun'da depremin bilançosu ortaya çıkmaya başladı. Tüm ilçelerde depremzedeler için yardım kampanyaları yapılırken başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerden de sağlık personeli, giyecek, yiyecek gibi yardımlar da gelmeye başladı. Bu çalışmada 1939 Erzincan Depremi'nin Giresun'da meydana getirdiği yıkım, deprem sonrası yapılan çalışmalar ve yardım faaliyetleri Cumhuriyet Arşivi, yerel ve ulusal basın ile telif ve tetkik eserler ışığında incelenerek ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Muharrem TURP* Öz Birinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da emperyalist devletlerin mandası al... more Muharrem TURP* Öz Birinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da emperyalist devletlerin mandası altında pek çok devlet ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin Orta Doğu devletleriyle ilişkilerini mandacı devletlerle olan ilişkileri ve bu devletlerle imzaladığı anlaşmalar şekillendirmek zorunda kalmıştır. Fransa'nın mandası altında bulunan Lübnan ile ilişkiler de bu devletin bağımsız olmasından önce Fransa ile yapılan anlaşmalara göre şekillenmiştir. Lübnan'ın bağımsızlığı 1943 yılında Fransa tarafından tanınmış ve 1946 yılında Fransa, Lübnan'ı tamamen terk etmiştir. Türkiye de 7 Mart 1946 tarihinde Lübnan'ı tanıdığını Lübnan Hükümetine bildirmiştir. Bu kararın alınması sonrasında Lübnan Cumhurbaşkanı Bişara El-Huri, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından Türkiye'ye davet edilmiştir. El-Huri ve beraberindeki heyet başta İsmet İnönü olmak üzere pek çok devlet görevlisiyle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Çalışmada Bişara El-Huri ve beraberindeki heyetin Ankara ve İstanbul'da gerçekleştiği ziyaretler, devlet görevlileri ile temasları ve basının ziyarete olan yaklaşımı arşiv belgeleri, ulusal basın, telif ve tetkik eserler ışığında incelenmiştir. Ziyaret sonrası süreç incelendiğinde görülmüştür ki ziyaret sırasında verilen olumlu mesajların ziyaret sonrası ikili ilişkiler açısından bir etkisi olmamıştır. Üstelik Demokrat Parti döneminde cumhurbaşkanı ve başbakan düzeyinde Lübnan'a ziyaretler de gerçekleştirilmiş ancak Türkiye'nin diğer Arap devletleriyle olan ilişkileri Lübnan'ın Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesini engellemiştir.
Railways in Europe developed rapidly after the Industrial Revolution. In the 19 th century, railw... more Railways in Europe developed rapidly after the Industrial Revolution. In the 19 th century, railways were the most important revolution in the field of transportation. The development of railways in the Ottoman Empire, however, was not as rapid as in European countries. As a result, the railways infrastructure taken over by the Republic of Turkey was not adequate. A great importance was attached to railways and significant investments were made during ork of railways was still far from meeting the need. This led to the need for observations of foreign specialists about how to improve railways. One of these foreign specialists invited to Turkey was an American named Charles E. Bell. Bell, came to Turkey in 1933 and prepared a report on railways. The report kept in the Republican Archives under the Directorate of State offers on many topics including the organization of railways, tariffs, numbers of transportations and passengers, conditions of railway cars and locomotives. Examining the report obtained from the archive, relevant documents, official publications, copyrighted works and research works, the present study will try to reveal the situation of railways in Turkey in the early Republican period.
ÖZ: İsmet İnönü, başbakanlığı sırasında pek çok ile ziyaretlerde bulunmuştur. Bu ziyaretler esnas... more ÖZ: İsmet İnönü, başbakanlığı sırasında pek çok ile ziyaretlerde bulunmuştur. Bu ziyaretler esnasında ya da sonrasında ziyaret edilen şehrin durumuna ilişkin hazırlanan raporlar da başbakana sunulmuştur. 8-9 Aralık 1934'te Başbakan İsmet İnönü, Edirne'yi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretle birlikte 1934 yılı itibariyle Edirne'nin sosyo-kültürel, eğitim, sağlık, asayiş, iktisadi durumu hakkında bilgiler içeren bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda ayrıca ilin mülki yapısı, mahalli idareler ve bunların faaliyetleri, muhacirlerin durumu ve bayındırlık alanında yapılan ve yapılması planlanan çalışmalara ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Nitekim çalışmamızda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivinde yer alan söz konusu rapor ışığında 1934 yılı Edirne ilinin durumu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu veriler incelenirken, döneme ilişkin yayınlanan resmi yayınlarla karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda ayrıca İsmet İnönü'nün Edirne ziyareti basın üzerinden incelenmiştir.
İnönü döneminde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin dışında bir başka parti olmadığı için partiyi d... more İnönü döneminde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin dışında bir başka parti olmadığı için partiyi denetleyecek bir kurum yoktu. Bu sebeple CHP Genel Merkezi, parti içi denetimi tesis etmek üzere bir takım önlemler geliştirdi. Bu kapsamda uygulanan yöntemlerden biri de bir dönem İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından da kurulmuş olan parti müfettişliğiydi. Parti illerdeki teşkilatını, Halkevi şubelerini, mahalli idareleri, halkla ilişkileri denetlemek ve bilgi edinmek amacıyla parti müfettişlerini ve milletvekillerini 6 aylığına il merkezine ve kazalarına göndermeyi uygun buldu. İncelemeye konu olan dönemde Amasya Bölge Müfettişliği görevini Erzurum
The wars fought at the final period of the Ottoman Empire, the immigrations from the Balkans and ... more The wars fought at the final period of the Ottoman Empire, the immigrations from the Balkans and the Caucasus to Anatolia and the National Struggle period affected Turkey's demographic structure. In order to determine the demographics of Turkey after the establishment of the Republic, a general population census was carried out for the first time on 28 October 1927 by the General Directorate of Statistics. In this detailed census, many topics such as occupation, education, nationality, mother tongue, place of birth, age groups, religion and sect data of the population were revealed. The present study examined the results of the 1927 census for the province of Giresun and compared them to the national averages. Thus, an effort was made to make conclusions about Giresun's social, cultural and economic status in 1927.
Japan supported England’s views in the Lausanne Peace Conference that was signed after the victor... more Japan supported England’s views in the Lausanne Peace Conference that was signed after the victorious conclusion of the Turkish National Struggle. However, after the signing of the Treaty of Lausanne, relations began to develop between the two countries. During the rule of Atatürk, the relations developed mostly in the political field. Japan went to World War II along with the Axis powers, which included Germany and Italy. However, it surrendered on 14 August 1945 after the USA dropped atomic bombs to Hiroshima and Nagasaki. Turkey, on the other hand, declared war against Germany and Japan on 23 February 1945 in order to be able to join the San Francisco Conference. But it did not actually join the war. Turkey was one of the first nations to participate in the San Francisco Conference, which was held after World War II. Following the conclusion of the Treaty on 8 September 1951, the process of re-establishing diplomatic relations between the two countries began. After the approval of the treaty in the Grand National Assembly of Turkey, the Four Star General İzzet Aksalur was sent to Tokyo as an ambassador. During the period, the bilateral relations between Turkey and Japan began to improve especially after the visit that Prime Minister Adnan Menderes made to Tokyo. Committees consisting of many Japanese businessman and official representatives came to Turkey for improving the political and commercial relations between the two countries. Turkey exported various raw materials to Japan and imported industrial products in return.
Parti Müfettişliği ilk defa İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından hayat geçirildi. İlerleyen yıl... more Parti Müfettişliği ilk defa İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından hayat geçirildi. İlerleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi tarafından da kullanılmaya devam edildi. Partinin 1923 tarihli nizamnamesiyle ülkede teftiş bölgelerinin kurulması kararı alındı. 1925 yılında ülke 14 mıntıkaya bölündü ve her mıntıka için bir parti müfettişi görevlendi-rildi. İlerleyen süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli dene-tim mekanizması haline geldi. Nitekim 1940 yılında müfettişliklerin sayısı 20’ye çıkarıldı. Parti müfettişinin görevleri partinin bölgedeki işleyişi, halkın gözündeki yeri, parti teşkilatlarının yapısı ve sorunları, bölgenin iktisadi, kültürel, sportif ve eğitim faaliyetleri ile ilgili rapor-lar hazırlamaktı. Raporlar ışığında bölgenin ihtiyaçları ve parti yapısı hakkında yeni düzenlemelere gidildi. Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransız işgaline uğrayan Hatay, uzun yıllar Fransız mandası altındaki Suriye’ye bağlı özerk bir bölge olarak kaldı. 2 Eylül 1938’de Hatay Devleti adıyla yeni ve bağımsız bir devlet oldu. Hatay Meclisi’nin 23 Haziran 1939’da Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almasının ar-dından da bölgede Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatı meydana getirildi ve parti müfettişliği kuruldu. Bu amaçla Balıkesir Milletvekili Fahret-tin Tiritoğlu dönem içerisinde ilk parti müfettişi olarak görev yaptı ve raporlar hazırladı. Bu çalışmada Fahrettin Tiritoğlu ve CHP Hatay milletvekilleri tarafından hazırlanan raporlar ışığında Hatay’daki parti teşkilatlarının yapı ve kongreleri, Hatay’ın iktisadi, eğitim, sağlık ve sosyal durumu hakkında bilgiler ortaya konulmaya çalışıldı. Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Hatay, CHP, Müfettişlik.
TÜRK BASININDA SOVYET RUSYA VE UKRAYNA’NIN KIRIM MİLLİ HÜKÜMETİNİ YOK ETME GİRİŞİMLERİ, 2018
Sovyet İhtilali’nin ardından ortaya çıkan karmaşa döneminde Kırım Tatarları uzun yıllar varlıklar... more Sovyet İhtilali’nin ardından ortaya çıkan karmaşa döneminde Kırım Tatarları uzun
yıllar varlıklarını sürdürdükleri Kırım’da teşkilatlanma yoluna girerek 26 Aralık
1917’de Kırım Tatar Hükümeti’ni kurdular. Numan Çelebi Cihan liderliğindeki
hükümet iş başında kaldığı kısa süre içerisinde eğitim, ekonomi ve daha pek çok
alanda çalışmalar yapmaya niyetlense de Bolşevik kuvvetlerince kanlı şekilde
dağıtıldı. Numan Çelebi Cihan kurşuna dizilerek idam edildi. 1918 Mayıs ayında
Kırım Tatar Meclisi tarafından Kırım Milli Hükümeti kurma çabaları Bolşevik
Rusya ve Ukrayna tarafından tepkiyle karşılandı.
Osmanlı Hükümeti, Kırım’daki bu gelişmeleri yakından takip etti. Almanya’nın
Brest-Litowsk Antlaşması sonrası bölgedeki etkisini değerlendirmeye çalıştı. 1918’de
Kırım’da meydana gelen gelişmeler dönemin basınında sıkça yer buldu. Basın, Kırım’ın
bağımsızlığı ve Tatarların mücadelesine ilişkin haber ve makalelerle Türk kamuoyunu
bilgilendirdi.
TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE BİR MİHENK TAŞI: BASINDA 1950 SEÇİMLERİ, 2018
İkinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği savaş koşulları altında gerçekleştirilen icraatlar halk... more İkinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği savaş koşulları altında gerçekleştirilen
icraatlar halkın zamanla Cumhuriyet Halk Partisi iktidarından uzaklaşmasına sebep oldu. Bu
durum beraberinde yeni arayışları da getirdi. İşte bu süreçte Milli Kalkınma Partisi, Demokrat
Parti ve Millet Partisi gibi partiler kuruldu ve Türk siyasi hayatında hızla bir değişim yaşandı.
1946’da yapılan ve pek çok şaibeyi de beraberinde getiren genel seçimlerin
ardından DP, meclise girmeyi başardı ve bu tarihten itibaren özellikle seçim güvenliğinin
sağlanması adına iktidara baskılarını yoğunlaştırdı. Bu baskıların sonuç vermesiyle birlikte
16 Şubat 1950’de yeni seçim kanunu kabul edildi. DP tarafından memnuniyetle karşılanan
bu kanunun hazırlanmasının ardından CHP iktidarı seçim kararı aldı ve ülkede daha
önce görülmemiş bir seçim yarışı başladı. CHP, DP, MP ve MKP’nin katıldığı seçim yarışı
halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Seçimlerde yapılan vaatler, partilerin seçimler sonrasında
yürüttüğü politikaların da habercisi oldu. Çalışmamızda 14 Mayıs 1950 seçimleri sürecini
Akşam, Milliyet, Cumhuriyet, Ulus, Yeni Ulus ve Zafer gazetelerinin ilgili nüshaları ve
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden elde edilen bilgiler ışığında değerlendirdik. Ayrıca
seçim sonuçlarını yine ilgili basın kuruluşlarının yayınları, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi,
Ayın Tarihi, TBMM Zabıt Cerideleri ve TBMM Ad Albümü’nden elde edilen bilgiler ışığında
ortaya koymaya çalıştık.
Books by Muharrem Turp
27 Aralık 1939 gecesi merkez üssü Erzincan olan büyük bir deprem yaşandı. Bu deprem geniş coğrafy... more 27 Aralık 1939 gecesi merkez üssü Erzincan olan büyük bir deprem yaşandı. Bu deprem geniş coğrafyada etkili oldu. Bu yerlerden biri de Giresun'du. Şehrin tüm ilçeleri bu depremi hissetti. Ancak en büyük yıkım Şebinkarahisar ve Alucra ilçelerinde gerçekleşti. Mevsimin kış olması ve deprem nedeniyle yolların kapanması Giresun'dan ilçelere gerçekleştirilecek yardımı geciktirdi. Özellikle Şebinkarahisar'ın merkezle iletişim kuramaması nedeniyle ilk anlarda yıkımın boyutları bilinmemekteydi. Ancak ilerleyen günlerde Giresun'da depremin bilançosu ortaya çıkmaya başladı. Tüm ilçelerde depremzedeler için yardım kampanyaları yapılırken başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerden de sağlık personeli, giyecek, yiyecek gibi yardımlar da gelmeye başladı. Bu çalışmada 1939 Erzincan Depremi'nin Giresun'da meydana getirdiği yıkım, deprem sonrası yapılan çalışmalar ve yardım faaliyetleri Cumhuriyet Arşivi, yerel ve ulusal basın ile telif ve tetkik eserler ışığında incelenerek ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Muharrem TURP* Öz Birinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da emperyalist devletlerin mandası al... more Muharrem TURP* Öz Birinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da emperyalist devletlerin mandası altında pek çok devlet ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin Orta Doğu devletleriyle ilişkilerini mandacı devletlerle olan ilişkileri ve bu devletlerle imzaladığı anlaşmalar şekillendirmek zorunda kalmıştır. Fransa'nın mandası altında bulunan Lübnan ile ilişkiler de bu devletin bağımsız olmasından önce Fransa ile yapılan anlaşmalara göre şekillenmiştir. Lübnan'ın bağımsızlığı 1943 yılında Fransa tarafından tanınmış ve 1946 yılında Fransa, Lübnan'ı tamamen terk etmiştir. Türkiye de 7 Mart 1946 tarihinde Lübnan'ı tanıdığını Lübnan Hükümetine bildirmiştir. Bu kararın alınması sonrasında Lübnan Cumhurbaşkanı Bişara El-Huri, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından Türkiye'ye davet edilmiştir. El-Huri ve beraberindeki heyet başta İsmet İnönü olmak üzere pek çok devlet görevlisiyle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Çalışmada Bişara El-Huri ve beraberindeki heyetin Ankara ve İstanbul'da gerçekleştiği ziyaretler, devlet görevlileri ile temasları ve basının ziyarete olan yaklaşımı arşiv belgeleri, ulusal basın, telif ve tetkik eserler ışığında incelenmiştir. Ziyaret sonrası süreç incelendiğinde görülmüştür ki ziyaret sırasında verilen olumlu mesajların ziyaret sonrası ikili ilişkiler açısından bir etkisi olmamıştır. Üstelik Demokrat Parti döneminde cumhurbaşkanı ve başbakan düzeyinde Lübnan'a ziyaretler de gerçekleştirilmiş ancak Türkiye'nin diğer Arap devletleriyle olan ilişkileri Lübnan'ın Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesini engellemiştir.
Railways in Europe developed rapidly after the Industrial Revolution. In the 19 th century, railw... more Railways in Europe developed rapidly after the Industrial Revolution. In the 19 th century, railways were the most important revolution in the field of transportation. The development of railways in the Ottoman Empire, however, was not as rapid as in European countries. As a result, the railways infrastructure taken over by the Republic of Turkey was not adequate. A great importance was attached to railways and significant investments were made during ork of railways was still far from meeting the need. This led to the need for observations of foreign specialists about how to improve railways. One of these foreign specialists invited to Turkey was an American named Charles E. Bell. Bell, came to Turkey in 1933 and prepared a report on railways. The report kept in the Republican Archives under the Directorate of State offers on many topics including the organization of railways, tariffs, numbers of transportations and passengers, conditions of railway cars and locomotives. Examining the report obtained from the archive, relevant documents, official publications, copyrighted works and research works, the present study will try to reveal the situation of railways in Turkey in the early Republican period.
ÖZ: İsmet İnönü, başbakanlığı sırasında pek çok ile ziyaretlerde bulunmuştur. Bu ziyaretler esnas... more ÖZ: İsmet İnönü, başbakanlığı sırasında pek çok ile ziyaretlerde bulunmuştur. Bu ziyaretler esnasında ya da sonrasında ziyaret edilen şehrin durumuna ilişkin hazırlanan raporlar da başbakana sunulmuştur. 8-9 Aralık 1934'te Başbakan İsmet İnönü, Edirne'yi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretle birlikte 1934 yılı itibariyle Edirne'nin sosyo-kültürel, eğitim, sağlık, asayiş, iktisadi durumu hakkında bilgiler içeren bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda ayrıca ilin mülki yapısı, mahalli idareler ve bunların faaliyetleri, muhacirlerin durumu ve bayındırlık alanında yapılan ve yapılması planlanan çalışmalara ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Nitekim çalışmamızda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivinde yer alan söz konusu rapor ışığında 1934 yılı Edirne ilinin durumu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu veriler incelenirken, döneme ilişkin yayınlanan resmi yayınlarla karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda ayrıca İsmet İnönü'nün Edirne ziyareti basın üzerinden incelenmiştir.
İnönü döneminde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin dışında bir başka parti olmadığı için partiyi d... more İnönü döneminde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin dışında bir başka parti olmadığı için partiyi denetleyecek bir kurum yoktu. Bu sebeple CHP Genel Merkezi, parti içi denetimi tesis etmek üzere bir takım önlemler geliştirdi. Bu kapsamda uygulanan yöntemlerden biri de bir dönem İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından da kurulmuş olan parti müfettişliğiydi. Parti illerdeki teşkilatını, Halkevi şubelerini, mahalli idareleri, halkla ilişkileri denetlemek ve bilgi edinmek amacıyla parti müfettişlerini ve milletvekillerini 6 aylığına il merkezine ve kazalarına göndermeyi uygun buldu. İncelemeye konu olan dönemde Amasya Bölge Müfettişliği görevini Erzurum
The wars fought at the final period of the Ottoman Empire, the immigrations from the Balkans and ... more The wars fought at the final period of the Ottoman Empire, the immigrations from the Balkans and the Caucasus to Anatolia and the National Struggle period affected Turkey's demographic structure. In order to determine the demographics of Turkey after the establishment of the Republic, a general population census was carried out for the first time on 28 October 1927 by the General Directorate of Statistics. In this detailed census, many topics such as occupation, education, nationality, mother tongue, place of birth, age groups, religion and sect data of the population were revealed. The present study examined the results of the 1927 census for the province of Giresun and compared them to the national averages. Thus, an effort was made to make conclusions about Giresun's social, cultural and economic status in 1927.
Japan supported England’s views in the Lausanne Peace Conference that was signed after the victor... more Japan supported England’s views in the Lausanne Peace Conference that was signed after the victorious conclusion of the Turkish National Struggle. However, after the signing of the Treaty of Lausanne, relations began to develop between the two countries. During the rule of Atatürk, the relations developed mostly in the political field. Japan went to World War II along with the Axis powers, which included Germany and Italy. However, it surrendered on 14 August 1945 after the USA dropped atomic bombs to Hiroshima and Nagasaki. Turkey, on the other hand, declared war against Germany and Japan on 23 February 1945 in order to be able to join the San Francisco Conference. But it did not actually join the war. Turkey was one of the first nations to participate in the San Francisco Conference, which was held after World War II. Following the conclusion of the Treaty on 8 September 1951, the process of re-establishing diplomatic relations between the two countries began. After the approval of the treaty in the Grand National Assembly of Turkey, the Four Star General İzzet Aksalur was sent to Tokyo as an ambassador. During the period, the bilateral relations between Turkey and Japan began to improve especially after the visit that Prime Minister Adnan Menderes made to Tokyo. Committees consisting of many Japanese businessman and official representatives came to Turkey for improving the political and commercial relations between the two countries. Turkey exported various raw materials to Japan and imported industrial products in return.
Parti Müfettişliği ilk defa İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından hayat geçirildi. İlerleyen yıl... more Parti Müfettişliği ilk defa İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından hayat geçirildi. İlerleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi tarafından da kullanılmaya devam edildi. Partinin 1923 tarihli nizamnamesiyle ülkede teftiş bölgelerinin kurulması kararı alındı. 1925 yılında ülke 14 mıntıkaya bölündü ve her mıntıka için bir parti müfettişi görevlendi-rildi. İlerleyen süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli dene-tim mekanizması haline geldi. Nitekim 1940 yılında müfettişliklerin sayısı 20’ye çıkarıldı. Parti müfettişinin görevleri partinin bölgedeki işleyişi, halkın gözündeki yeri, parti teşkilatlarının yapısı ve sorunları, bölgenin iktisadi, kültürel, sportif ve eğitim faaliyetleri ile ilgili rapor-lar hazırlamaktı. Raporlar ışığında bölgenin ihtiyaçları ve parti yapısı hakkında yeni düzenlemelere gidildi. Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransız işgaline uğrayan Hatay, uzun yıllar Fransız mandası altındaki Suriye’ye bağlı özerk bir bölge olarak kaldı. 2 Eylül 1938’de Hatay Devleti adıyla yeni ve bağımsız bir devlet oldu. Hatay Meclisi’nin 23 Haziran 1939’da Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almasının ar-dından da bölgede Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatı meydana getirildi ve parti müfettişliği kuruldu. Bu amaçla Balıkesir Milletvekili Fahret-tin Tiritoğlu dönem içerisinde ilk parti müfettişi olarak görev yaptı ve raporlar hazırladı. Bu çalışmada Fahrettin Tiritoğlu ve CHP Hatay milletvekilleri tarafından hazırlanan raporlar ışığında Hatay’daki parti teşkilatlarının yapı ve kongreleri, Hatay’ın iktisadi, eğitim, sağlık ve sosyal durumu hakkında bilgiler ortaya konulmaya çalışıldı. Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Hatay, CHP, Müfettişlik.
TÜRK BASININDA SOVYET RUSYA VE UKRAYNA’NIN KIRIM MİLLİ HÜKÜMETİNİ YOK ETME GİRİŞİMLERİ, 2018
Sovyet İhtilali’nin ardından ortaya çıkan karmaşa döneminde Kırım Tatarları uzun yıllar varlıklar... more Sovyet İhtilali’nin ardından ortaya çıkan karmaşa döneminde Kırım Tatarları uzun
yıllar varlıklarını sürdürdükleri Kırım’da teşkilatlanma yoluna girerek 26 Aralık
1917’de Kırım Tatar Hükümeti’ni kurdular. Numan Çelebi Cihan liderliğindeki
hükümet iş başında kaldığı kısa süre içerisinde eğitim, ekonomi ve daha pek çok
alanda çalışmalar yapmaya niyetlense de Bolşevik kuvvetlerince kanlı şekilde
dağıtıldı. Numan Çelebi Cihan kurşuna dizilerek idam edildi. 1918 Mayıs ayında
Kırım Tatar Meclisi tarafından Kırım Milli Hükümeti kurma çabaları Bolşevik
Rusya ve Ukrayna tarafından tepkiyle karşılandı.
Osmanlı Hükümeti, Kırım’daki bu gelişmeleri yakından takip etti. Almanya’nın
Brest-Litowsk Antlaşması sonrası bölgedeki etkisini değerlendirmeye çalıştı. 1918’de
Kırım’da meydana gelen gelişmeler dönemin basınında sıkça yer buldu. Basın, Kırım’ın
bağımsızlığı ve Tatarların mücadelesine ilişkin haber ve makalelerle Türk kamuoyunu
bilgilendirdi.
TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE BİR MİHENK TAŞI: BASINDA 1950 SEÇİMLERİ, 2018
İkinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği savaş koşulları altında gerçekleştirilen icraatlar halk... more İkinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği savaş koşulları altında gerçekleştirilen
icraatlar halkın zamanla Cumhuriyet Halk Partisi iktidarından uzaklaşmasına sebep oldu. Bu
durum beraberinde yeni arayışları da getirdi. İşte bu süreçte Milli Kalkınma Partisi, Demokrat
Parti ve Millet Partisi gibi partiler kuruldu ve Türk siyasi hayatında hızla bir değişim yaşandı.
1946’da yapılan ve pek çok şaibeyi de beraberinde getiren genel seçimlerin
ardından DP, meclise girmeyi başardı ve bu tarihten itibaren özellikle seçim güvenliğinin
sağlanması adına iktidara baskılarını yoğunlaştırdı. Bu baskıların sonuç vermesiyle birlikte
16 Şubat 1950’de yeni seçim kanunu kabul edildi. DP tarafından memnuniyetle karşılanan
bu kanunun hazırlanmasının ardından CHP iktidarı seçim kararı aldı ve ülkede daha
önce görülmemiş bir seçim yarışı başladı. CHP, DP, MP ve MKP’nin katıldığı seçim yarışı
halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Seçimlerde yapılan vaatler, partilerin seçimler sonrasında
yürüttüğü politikaların da habercisi oldu. Çalışmamızda 14 Mayıs 1950 seçimleri sürecini
Akşam, Milliyet, Cumhuriyet, Ulus, Yeni Ulus ve Zafer gazetelerinin ilgili nüshaları ve
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden elde edilen bilgiler ışığında değerlendirdik. Ayrıca
seçim sonuçlarını yine ilgili basın kuruluşlarının yayınları, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi,
Ayın Tarihi, TBMM Zabıt Cerideleri ve TBMM Ad Albümü’nden elde edilen bilgiler ışığında
ortaya koymaya çalıştık.