Charles E. Bell’e Göre Erken Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Demiryolları (original) (raw)
Related papers
Osmanlı’dan Günümüze Demiryolu Politikalarına Genel Bakış
Osmanlı devleti, 19. yüzyılın sonlarında, büyük borç batağında bulunmasına rağmen, demiryollarına “hayır” dememiş, bütün olumsuzluklara rağmen, bu alandaki yatırımlardan geri kalmamıştır. Demiryollarına verilen önem, Cumhuriyet’in ilk 15-20 yılı içinde de artarak devam etmiş, II. Dünya Savaşı’ndan sonra, bu politikada değişim olmuştur. Bahsedilen politika -daha doğrusu politikasızlık-, günümüze kadar, demiryollarının aleyhine olacak şekilde artarak devam etmiştir. Türkiye’deki ulaşım politikalarına genel olarak bakıldığında, karayolu ulaştırma sisteminin “tekel” durumunda olması için, büyük çaba gösterildiği görülmektedir. Dünya ve Türkiye otomotiv sanayi sermayedarları, uluslararası petrol tekelleri, yerli ve yabancı büyük inşaat şirketleri gibi birçok kuruluşun, çıkarları gereği, kara yoluna ağırlık verilmesini istedikleri dikkat çekmektedir.
Osmanli Devleti’nde Demiryolu Ulaşımı 1913 Tarihli Şark Ticaret Yıllığına Göre
Osmanlı Devleti’nde Demiryolu Ulaşımı -1913 Tarihli Şark Ticaret Yıllığına Göre-, 2022
Tarih boyunca insanlık seyahatin kolaylaşması ve ulaşım alternatiflerinin geliştirilmesi için hep bir çaba içerisinde olmuştur. Buharlı makinelerin icadı bu çabayı bir adım öne çıkarmış ve bu sayede hızlı ulaşım tekniklerinin gelişimi hızlanmıştır. Bu süreçte Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’da, ekonomik büyümenin gelişmesine bağlı olarak, ulaşım ağının gelişmesinin de önü açılmıştır. Bu alternatif ulaşım kaynağına Avrupa kıtası özelinde İngilizler railway, Fransızlar chemin de fer, derken Osmanlılar ise demiryolu demiştir. Demiryolu ulaşımının gelişimiyle birlikte seyahat aktivitesi güçlü bir ivme kazanmıştır. 19. ve 20. yüzyıllar, bu alternatif ulaşım kaynağının siyasi ve sosyolojik etkilerine sahne olmuştur. Zira bu dönemlerde çok uluslu, yayılmacı, sömürgeci siyasi aktör ve unsurların demiryollarını bir politik etkinlik aracı olarak kullandıkları görülmektedir. Nitekim Osmanlı Devleti’nin izlemiş olduğu demiryolu politikasında da bunun izlerine rastlamak mümkündür. Özellikle Hicaz Demiryolu Hattı’nın ağırlıklı olarak bu minval üzerine inşa edildiği bilinen bir gerçektir. Osmanlı Devleti, demiryolunun önemini erken kavramış ve bunu dış politikada etkin bir güç; iç politikada ise merkeziyetçiliğin ve bütünleşmenin temel aracı olarak görmüştür. Osmanlı demiryolları inşası, ilk başlarda, 1865 yılında kurulan, Nâfia Nezareti’nin uhdesinde gerçekleştirilmiştir. Ancak teknik kadro ve kaynak yetersizliği bu alanda devlet bazında çalışmaların etkisiz kalmasına neden olmuştur. Bu yüzden yabancı sermayeye başvurularak imparatorluk sınırları içerisinde birçok demiryolu hattının kurulması sağlanmıştır. Bu dönemde demiryolu ile alakalı gelişmeler hakkında şark yıllıklarında birçok veriye rastlanılmaktadır. Bu çalışmanın ana kaynağı olan Şark Ticaret Yıllıkları, ilk olarak 1868 yılında Raphael Cesar Cervati ve biraderleri tarafından Annuaire Oriental başlığıyla Fransızca olarak yayınlanmıştır. 1880’den itibaren düzenli bir şekilde yayınlanan bu yıllıklar 1945 yılına kadar yayınlanmaya devam etmiştir. Bir çeşit genel tanıtım kılavuzu olan bu yıllıklarda ticarethaneler, elçilikler, devlet erkânı, posta teşkilatı, demiryolları, tacir, banker, esnaf ve zanaatkârlar hakkında bilgiler yer almaktadır. Bu yüzden Şark Ticaret Yıllıkları, yakın dönem Osmanlı sosyal ve iktisat tarihi çalışmaları açısından önemli bir süreli yayın olma özelliğine sahiptir. Çalışmanın konusunu teşkil eden 1913 tarihli Şark Ticaret Yıllıklarında Osmanlı Devleti sınırları içerisinde faaliyet gösteren demiryolu hatları ile alakalı ayrıntılı bilgiler ve sayısal veriler bulunmaktadır. Bu çalışmada yıllıklardaki veriler üzerinden dönemin demiryolu ulaşımının genel durumu hakkında değerlendirmeler yapılacaktır. Bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA.), döneme ait diğer süreli yayınlar, telif ve tetkik eserlerden faydalanılacaktır. Böylece hakkında çeşitli araştırmalar bulunan Osmanlı demiryollarının devletin son yıllarındaki durumu aydınlatılacak ve Osmanlı ulaşım tarihinin eksik bir parçası tamamlanmaya çalışılacaktır.
Demiryolunun Stratejik Önemi ve Erken Cumhuriyet Döneminde Demiryolu Siyaseti
VAKANÜVİS - ULUSLARARASI TARİH ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2016
Bu çalışmada, demiryollarının stratejik açıdan önemi ve Geç Osmanlı-Erken Cumhuriyet dönemlerinde demiryollarının geçirdiği evreler incelenmiştir. Tekerleğin icadı ile başlayan süreç, atlı arabalarla devam etmiş ve 17. yüzyıl sonrasında buharlı makinenin bulunuşu ile raylar üzerinde giden araçlara kadar uzanmıştır. Osmanlı Devleti de mali ve teknik imkânsızlıklar yüzünden geç de olsa demiryolu inşasına yabancı şirketlere imtiyazlar vererek başlamıştır. Mondros Mütarekesi sonrası dönemde ise daha önce imtiyaz verilerek yürütülen demiryolu siyasetinin olumsuzlukları açıkça görülmüştür. Jeopolitik açıdan demiryollarının önemi, askeri stratejide demiryollarının hangi amaçlarla (nakliye, ikmal ve zırhlı trenler gibi silah olarak) kullanıldığı, Osmanlı Devleti'nde ve Erken Cumhuriyet döneminde demiryolları, bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bununla birlikte demiryollarının geçirdiği evreler analize dâhil edilmiştir.
The study examines the strategic importance of the railroads and the phases that railroads went through in the Late Ottoman - Early Republican periods. This process, beginning with the invention of the wheel, went on with the horse carts and the invention of steam engines after 17th century extended it into the vehicles going on the rails. Although the Ottoman Empire was late to build railroads because of its financial and technical problems, she started to construct railways after giving privileges to foreign companies. The drawbacks of the policy adopted by giving privileges were seen clearly in the period after the Armistice of Mudros. The main focuses of this study are on the geopolitical importance of the railroads, the strategic military purposes of the railroads (such as deployment of soldiers and transportation of supplies and armored trains) and the railroads in the Ottoman Empire and in the Early Republican period. Besides, the phases of railroads are included in this analysis. Key Words: Trains, Railroads, Strategic Railroads, Armored Trains, Railroads in the Ottoman, Railroads in the Early Republic.
Cenup (Güney) Demiryolları nın Millileştirilmesi Üzerine Tarihsel Bir Bakış
Mediterranean Journal of Humanities
Çalışmanın konusunu oluşturan Cenup Demiryolları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yabancı sermaye tarafından imtiyazlı olarak inşa edilen ve işletilen Bağdat hattına dâhildi ve Türkiye- Suriye sınırını oluşturmaktadır. Cumhuriyet Dönemi ekonomi politikalarının temelini oluşturan milli ekonomi ilkesi, Osmanlı’dan devralınan yabancı sermayeye ait demiryolları, limanlar ve belediye hizmetleri gibi alanlarda bir dizi millileştirme uygulamasını içermektedir. 22 Nisan 1924 tarihinde Anadolu Demiryolları’nın satın alınması kararıyla başlayan demiryollarının millileştirilmesi faaliyetlerinin son aşamasını Cenup Demiryolları oluşturmuştur. Yabancı sermayeye ait şirketlerin işletme imtiyazına sahip oldukları demiryolu hatlarının millileştirilmesi programının iktisadi, siyasi ve diplomatik yönleri bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı boyunca Fransızlar tarafından işletilen hat ile ilgili ilk anlaşma 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması olmuştur. Ankara Antlaşması doğrultusunda, farklı aşamalardan ...
Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Samsun Sahil Demiryolunun Kuruluşu (1923-24) ve Türk Anonim Şirketi
Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2019
Demir yolu ulaşımı, insanların çok eski dönemlerden itibaren önce taş ve tahta sonra ise yerlere demir ve çelikten raylar döşeyerek oluşturdukları ve bir yerden diğerine gitmek için kullandıkları bir ulaşım dürüdür. 19. Yüzyılda İngiltere’de lokomotifin keşfedilmesi demiryolu ulaşımında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Demiryolu başlangıçta kömür taşımak amacıyla kullanılmışsa da zamanla yerleşim birimleri arasında yolculuk yapmak ve yolcu taşımacılığı alanında kullanılmaya başlamıştır. Türkiye’de ilk demiryolu yapımı 1856 yılında İzmir-Aydın arasında 130 km’lik bir demiryolu hattının kurulmasıyla başlamıştır. Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar yapılan tüm demiryolları yabancı şirketler tarafından yapılmış ve işletmesi imtiyazlı bu şirketlere verilmiştir. Cumhuriyet döneminde her alanda olduğu gibi demiryolu yapımında da millileşme yoluna gidilmiştir. Demiryolu kurulan illerden birisi de Samsun olmuştur. Samsunlu ailelerden Nemlizade ailesi ve Türkiye Cumhuriyeti Nafia Vekâleti arasında Samsun’dan Çarşamba, Terme, Bafra ve Alaçam’a kadar bir demiryolu kurulması için anlaşmaya varılmıştır. Ayrıca imzalanan mukavelenin 5. maddesine göre bir Türk Anonim şirketi kurulmuş ve millileşme hususunda bu alanda önemli bir adım atılmıştır.Bu çalışmada Samsun sahil demiryolu yapımında Türk Anonim Şirketi nizamnamesi ışığında şirketin kurulması, işleyişi ve uygulamaları hakkında bilgi verilecektir. Anahtar Kelimeler: Samsun, Demiryolu, Türk Anonim Şirketi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Millileşme Faaliyetleri.
II. Meşrutiyet Dönemi’nde Bitlis Vilayeti’nde Karayolları
2019
This article aims to reveal the state of the highways in Bitlis Province in the general state of the highways in the Ottoman Empire during the Second Constitutional Era (1908-1918). As is known, roads are the cornerstone of infrastructure services, and the most important indicators of a country’s level of development. The construction of roads in the Ottoman Empire was especially important since the middle of the 19th century, and a number of regulations were issued regarding the construction and repair of roads. This attitude continued during the Second Constitutional Era and efforts were made to build roads, but the extraordinary political conditions made it necessary to build roads within the framework of these conditions. Until World War I, it was mostly attempted to construct public roads, with the war, however, roads that were necessary for military purposes were constructed. This general situation was also reflected in the construction of roads in Bitlis Province, and priority was given to the construction of roads, of which construction was important from a military point of view. However, due to the fact that public works budgets were arranged according to the amount of each province’s own revenue and the scarcity of the province’s revenue, great difficulties were experienced in the construction of roads. The financial depression of World War I prevented the fund allocated by the central government from being sufficient for the construction of roads, and the efforts made in the construction of roads in Bitlis province were not able to achieve the desired level of road construction. Keywords: Bitlis, Highways, Road, Second Constitutional Era, Ottoman Empire.