Oğuz Ergene | Mersin University (original) (raw)
Papers by Oğuz Ergene
International Journal of Language Academy, 2023
Karahanlı Türkçesi döneminde yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olması d... more Karahanlı Türkçesi döneminde yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olması dışında, yazıldığı dönemdeki Türk toplulukları ve dilleri hakkında türlü konu başlıklarına ayrılabilecek pek çok ögeyi ve bilgiyi içeren çok yönlü bir kaynaktır. Temelini bölümlere ayrılarak tanımlanan, örnekler ve tanıklar kullanılarak açıklanan, sözlük birimlerinin oluşturduğu Dîvânu Lugâti't-Türk'te; madde başlarında, ekli sözlük birimlerinde, bölüm ya da bap bitimlerinde, gramer kategorileriyle ilgili değerlendirmelerde işlenen ekler de bulunmaktadır. Dîvânu Lugâti't-Türk'teki ek açıklamalarının içerdiği anlam bileşenlerini ve bilgi türlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada, eserin taranmasıyla elde edilen veriler çerçevesinde, doğrudan ya da dolaylı olarak açıklanan ekler belirlenmiş; eklere ilişkin bilgilerin kapsamı, içeriği ve bunların aktarılma biçimi irdelenmiştir. Bu doğrultuda, eserde yer verilen eklerin bir ya da birden fazla yönü üzerinde durulduğu; açıklamaların sözcük, sözcük grubu, cümle düzeyindeki örneklerle desteklendiği ve diğer sözlük birimlerindeki gibi tanıklardan yararlanıldığı görülmektedir. Eklere yönelik açıklamalarda ise-kapsam ve diziliş açısından bir standart bulunmamakla birlikte-farklı anlam bileşenleri ve bilgi türleri kaydedilmiştir. Bu açıklamalarda, söz konusu ekin işlevi ya da kullanım amacı, kullanım yeri, kullanım biçimi, kullanım sıklığı, oluşum biçimi, yazımı, kullanıldığı lehçe ya da lehçeler, kullanıma özgü lehçe farklılıkları, kural dışı kullanımları, ekli sözcükle eş dizimli ögeler, ikili kullanımlar belirtilmiş; ekler karşılaştırılmış; Arapçadaki benzerlik ya da özdeşliklerden yararlanılmıştır.
International Journal of Languages' Education and Teaching (IJLET), 2022
Kavramların ilişkilendirilmesi, ilgi, sahiplik, aitlik, özgülük, eşitlik, benzerlik, karşıtlık, y... more Kavramların ilişkilendirilmesi, ilgi, sahiplik, aitlik, özgülük, eşitlik, benzerlik, karşıtlık, yakınlık, yaklaşıklık vb. çerçevesinde kurulan bağlarla gerçekleşmektedir. Bu bağlar, kavramların ilgilerini, kavramlar arasında doğrudan ya da dolaylı yollarla kurulan ilişkileri gösterir. Kavramlar arasındaki ilişkilendirmelerin dilde somutlaşması ise dilin yapısal ve anlamsal olanaklarıyla sağlanır. Harezm Türkçesi metinlerinden Nehcü’l-Ferâdîs’teki kavramların ilişkilendirilme biçimlerini ve bu işlevdeki dil birimlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada, eserin taranmasıyla elde edilen veriler kullanılarak ilişkilendirmeleri gerçekleştiren Türkçe, Arapça, Farsça kökenli dil birimleri belirlenmiş ve örneklendirilmiş; ilişkilendirmelerin hangi yollarla ve dilsel olanaklarla sağlandığı örneklerle irdelenmiştir. Çalışmada, kavramlar arasındaki ilişkilendirmelerde insan ögesi temel alınmış ve belirlenen örnekler, bu doğrultuda bir sınıflandırmayla insan kavramıyla ve insan dışındaki kavramlarla biçimlenen ilişkilendirmeler olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. İnsan kavramıyla biçimlenen ilişkilendirmeler, insanla ilgili olmakta ya da bu kapsamdaki ögelerle kurulmakta; ilişkilenen ve ilişkilendirilen ögelerden en az birini insan ya da insana özgü kavramlar oluşturmaktadır. İnsan dışındaki kavramlarla biçimlenen ilişkilendirmelerde ise söz konusu kavramlar ya da bunlarla oluşturulan ögeler yer alır; ilişkilenen ya da ilişkilendirilenin her ikisi de insan, insana ait bir özellik, durum vb. değildir. Nehcü’l-Ferâdîs’te belirtilen doğrultularda ilişkilendirmeler yapan ya da içeren Türkçe ögeler arasında çekim ve yapım ekleri, sözcükler ve sözcük grupları yer almaktadır. Benzer işlevdeki Arapça ve Farsça ögeler ise türlü eklerin de kullanılabildiği farklı sınıf ve kuruluşlardaki kimi sözcüklerden ve ad tamlamalarından oluşmaktadır.
VIII. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II. Cilt, 2021
Türkçede aslen edat olmadıkları halde cümledeki kullanımları ve işlevleri dolayısıyla edat sayıla... more Türkçede aslen edat olmadıkları halde cümledeki kullanımları ve işlevleri dolayısıyla edat sayılan sözcükler bulunmakta; tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki edatların bir bölümü, bu görevi üstlenmiş ad soylu sözcüklerden oluşmaktadır. Adlar ve sıfatlar dışında kalıplaşmış yer ve zaman zarfları, edat türündeki sözcükler arasındadır. Özellikle ad çekim ekleri, özgün görevleri dışında kullanılarak kalıplaşmalarda önemli rol oynamıştır. Türkçenin tarihî ve çağdaş yazı dillerinde sık görülen ek kalıplaşmalarının bir bölümü de ad durumu eklerinden eşitlik ekinin türlü kullanımlarını kapsar. /+CA/ eşitlik durumu ekinin bu yolla oluşan işlevlerinden biri, yapım eki özelliği kazanarak eklendiği addan sıfat, zarf ve edat türetebilmesidir. Ekin kalıplaşmasıyla oluşan başka bir örnek de Türkçenin değişik sahalarında türlü biçimleriyle görülen /-GInçA ~ -GUnçA/ ve /-GUçA/ zarf-fiil ekleridir.
Bu çalışmada, Çağatayca el yazması bir hikâyede belirlenen zarf ve edat işlevli “künçe”, “küçe” sözcükleri incelenmiştir. Metinde 67 örnekte belirlenen bu sözcüklerin 52 tanesinde künçe, 15 tanesinde ise küçe kullanılmıştır. Sözcükler, metinde “gününe kadar; süresince, süresi kadar, boyunca” anlamlarında zaman bildiren birer zarf olmakla birlikte “kadar, dek, değin; kadar, ölçüsünde, derecesinde; ara, arasında” anlamlarında ve edat işleviyle bir işin sonlandığı, tamamlandığı zamanı ve yeri; bir şeyin bulunduğu, kapladığı, sınırlandığı yeri; bir kavrama ilişkin ölçü ya da miktarı bildiren ad ve ad soylu sözcüklerden, sözcük gruplarından sonra kullanılmış, iki kavrama ilişkin karşılaştırmalarda yer almıştır. Bu kullanımlarla, eylemleri zaman açısından nitelemiş; cümledeki ögeler arasında sınırlandırma, yer ve yön, miktar ve derece, karşılaştırma yönlerinden anlam ilişkileri kurmuştur. Eşitlik durumu ekinin kalıplaşarak bir yapım eki niteliği kazanması ve zarf türünde sözcükler türetmesiyle açıklanabilecek künçe (< kün + /+çe/)’nin metindeki örnekleri, sözcüğün zarf kullanımı dışında kalıplaşarak edat işlevi kazandığını düşündürmektedir. Künçe, her iki tür kullanımda da zaman bildiren adlardan sonra gelebilmiştir. Örneklerini belirlediğimiz küçe de yapı, işlev ve kullanım yeri açısından künçe ile benzeşmektedir. Nitekim eşitlik durumu ekinin kalıplaşmasıyla oluştuğu anlaşılan bu sözcük, künçe ile benzer görevlerde kullanılmış; benzer anlam ilişkileri kurmuştur.
Littera Turca - Prof. Dr. İ. Çetin Derdiyok Armağan Sayısı, 2021
Sözcük alışverişlerinin gerçekleştiği diller, bu olayın nedenleri ve örnekleri, alıntıların nitel... more Sözcük alışverişlerinin gerçekleştiği diller, bu olayın nedenleri ve örnekleri, alıntıların nitel ve nicel özellikleri vb. değişiklikler gösterse de diller arasında her zaman görülen alıntı sözcük kullanımı, Türkçenin ilk metinlerinden itibaren örneklenmektedir. Türlü dillerden alınan bu sözcükler, Türkçenin türetme olanakları doğrultusunda Türkçe yapım ekleriyle yeni adlar ve eylemler oluşturmakta; kimi zaman birden çok dile ait birim, bir arada kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Harezm Türkçesi metinlerinden Kısasü’l-Enbiyâ, Mukaddimetü’l-Edeb, Mu’înü’l-Mürîd, Nehcü’l-Ferâdîs ve Satır Arası Kur’an Tercümesi taranarak Farsça kökenli sözcüklere getirilen Türkçe yapım ekleri belirlenmiş, sınıflandırılmış; eklerin işlevleri, sözcüklerin dönem metinlerindeki anlamları ve kullanımları belirtilmiştir. Metinlerden elde edilen örnekler çerçevesinde, Türkçenin sözcük türetme olanaklarının Harezm Türkçesindeki Farsça kökenli alıntılarda belirlenen görünümleri, bu ögelerin Türkiye Türkçesinde var olan biçimleriyle karşılaştırılarak incelenmiştir. Dönem metinlerinde, Farsça adlara bir ya da birden çok Türkçe yapım eki getirilerek adlar ve eylemler türetilmiştir. Bu tür örnekler arasında addan ad yapımı daha sıktır. Türetilen adlarla kurulan birleşik eylemler de dikkat çekici yoğunluktadır. Addan ad türetiminde çoğunlukla /+lIg/+lUg/ ~ /+lI/+lU ve /+lIk/+lUk/ ~ /+lIg/+lUg/; addan eylem türetiminde ise /+lA-/ ve bu ekin çatı ekleriyle genişletilmiş biçimleri tercih edilmiştir. Harezm Türkçesindeki belirlenen türetmelerin 72 tanesi, özgün biçimleri ya da ses değişikliklerine bağlı değişkeleriyle Türkçe Sözlük’te (TDK 2011) sözlük birimi olarak yer almaktadır. Bunların bir bölümü, bu iki yazı dilinde, aynı ya da benzer anlamlı olmakla birlikte anlamı farklılaşan örnekler de bulunmaktadır.
Uluslararası Kutadgu Bilig Kurultayı Bildirileri, 2020
Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig, özü itibarıyla devlet yönetimine, Karahanlılar dönemi T... more Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig, özü itibarıyla devlet yönetimine, Karahanlılar dönemi Türk devlet yapısına yönelik kapsamlı bilgi, görüş ve yorumlar içeren önemli bir yapıttır. Eser, Karahanlılar ekseninde Türk toplumunun sosyal düzeni, toplumsal yaşamı, kültürü, kültürel ögeleri vb. hakkında verdiği bilgilerle de günümüze kadar önemini korumuş; disiplinler arası bir metin olarak değerlendirilmiştir. Mesnevi nazım biçimiyle yazılan Kutadgu Bilig’de, kişi kadrosunun okuyucuya kimi görüşleri karşılıklı konuşmalar aracılığıyla iletmesi, belli ideallerin kahramanların birbiriyle kurduğu sözlü iletişimle aktarılması bir yöntem olarak benimsenmiştir. Farklı öneme, işleve sahip kişiler arasında gerçekleşen sözlü ve yazılı iletişimin aktarımı, edebî metinlerin önemli bir parçasıdır. Metinler arasında dönem, tür, kapsam, içerik, yazılış amacı, hedef kitle, yazar üslubu gibi yönlerden farklılıklar görülse de sosyalleşmenin gerektirdiği bireysel ve toplumsal paylaşımlar, kişilerin birbirine türlü yollarla ilettiği, aktardığı duygu, düşünce, istek, haber vb. ögeler, metnin kurgulanışında, biçimlenmesinde, olayların akışında belirleyici niteliktedir. Kişilerin sözlü etkileşimi, dört sembolik karakterin karşılıklı konuşmalarıyla örüntülenen Kutadgu Bilig’de ise eserin dokusunu oluşturmuştur. Metinde, sözlü iletişimin doğrudan ya da dolaylı olarak gerçekleştiğine işaret eden Türkçe ve yabancı kökenli söz varlığı ürünleri kullanılmış; türlü adlardan, eylemlerden, bunlardan türetilen sözcüklerden, kimi sözcük gruplarından yararlanılmıştır. Kutadgu Bilig metninde, sözlü iletişimin varlığını belirten ya da buna ilişkin bir izlenim uyandıran lafz, mesel, söz, til “söz, laf”, nasihat, öt, pend “öğüt”, ay-, sözle-, ti- “söyle-, de-, konuş-”, tile-“dile-, iste-”, oúı- “çağır-” ile bu sözcüklerden türetilen başka adlar, eylemler (ayguçı “söyleyen”, bildürgüçi “bildiren, ileten”, okıçı ~ okıgçı ~ okıtçı “davet eden, davetçi”, ötügçi “rica eden”, sözçi “sözcü”, sözlegüçi, tigüçi “söyleyen, diyen”, tildem “haber ileten, peygamber”; ayın-, ayıt- “sor-, söyle-”, okıt- “çağırt-“, ötle- “öğütte bulun-”, ötün- “arz et-, rica et-”, sözle- “söyle-”; haber bir- “haber ver-”, ötüg ötün- “dileği arz et-”...) değişen sıklıklarla yer almıştır. Bununla birlikte eserde geçen ya da değinilen sözlü etkileşimlerin, özellikle soru-cevapların aktarımı da benzer nitelikteki sözcüklerle (aytıg “hal hatır sorma; hesap sorma, sorgulama”, cevab “cevap, yanıt”, suhbet “sohbet”, su’al “sual, soru”; sor- “sor-”; cevabın kıl- “karşılık ver-, karşı çık-”...) sağlanmıştır. Bu çalışmada Kutadgu Bilig’de sözlü iletişimi yansıtan söz varlığı ürünleri belirlenerek türlerine, yapılarına, işlevlerine göre sınıflandırılacak; bu ögelerin kullanım özellikleri irdelenecektir.
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2018
Kaynağını doğadaki seslerden alan ikilemeler, tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde pek çok örneğ... more Kaynağını doğadaki seslerden alan ikilemeler, tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde pek çok örneği bulunan ve sıklıkla kullanılan söz varlığı ürünleridir. Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki sözlük birimlerin bir bölümünü de ses yansımalı ikilemeler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki söz konusu ikilemeler belirlenmiş ve ses kaynakları bakımından sınıflandırılmıştır. Örneklerin anlamları ve metindeki kullanımları verilmiş, ölçünlü Türkiye Türkçesinde ve ağızlarda bulunan benzer veya yakın sayılabilecek kullanımlar ile karşılaştırma yapılmıştır. Bu doğrultuda Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki ses yansımalı ikilemeler, 12 alt bölümde gruplandırılmıştır. Bu ikilemelerin Türkiye Türkçesindeki karşılıkları dikkate alındığında, ağızlardaki örneklerin ölçünlü dilden daha fazla olduğu görülür. Nesnelerin birbirine çarpması, sürtmesi, dokunması ya da vurması; suyun akması, yağması ya da dökülmesi; yüksek sesle konuşma ya da bağrışma gibi kaynaklara dayalı ikilemeler, ölçünlü dilde ve ağızlarda pek çok örneğe sahiptir. Çalışmada, ölçünlü Türkiye Türkçesinde ve ağızlarda yer alan ikilemelerin belirlenmesi için Türkçe Sözlük (TDK 2011) ve Derleme Sözlüğü (TDK 1993) kaynak alınmıştır.
Reduplications that take their source from the sounds in nature are the vocabulary products that have many examples and frequently used in historical and contemporary Turkish written languages. Onomatopoeic reduplications generate some of the lexeme as well in Dīvānu Lugāt at-Turk. In this article, the relevant reduplications have been identified and classified in terms of the sound sources they based on. The meanings of the examples, their usage in the text have been given, the uses that can be considered similar close, or identical in terms of sound sources or concepts they represent in Turkey Turkish standard language and dialects are shown. Accordingly, the onomatopoeic reduplications in Dīvānu Lugāt at-Turk are grouped into 12 sub-sections. When these reduplications are taken into consideration in Turkey Turkish forms, it is seen that the examples in the dialects are more than that of the standard language. Reduplications based on the sources such as objects crashing, rubbing, touching or hitting each other, flowing, pouring or spilling water; loud speech or shouting, have more samples in the standard language and dialects than the other groups. In the study, The Turkish Dictionary (TDK 2011) and the Compilation Dictionary (TDK 1993) were used as a source for determining the reduplications in Turkey Turkish standard language and dialects.
International Journal of Languages Education and Teaching, 2018
Birden fazla kavram arasında kurulan benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ilişki... more Birden fazla kavram arasında kurulan benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ilişkileri; kavramların doğrudan ya da dolaylı olarak karşılaştırılmasını, birbirlerine göre konumlanmasını, bunlar hakkında kesin ya da tahminî değerlendirmeler yapılmasını, türlü özelliklerin daha somut biçimde iletilmesini sağlar. Nitelik ya da nicelik açısından kavramlar arasındaki benzerliklere, görece ve aşamalı yakınlıklara, eş değerliklere, özdeşliklere dayanan bu ifade biçimlerine; ilişkilendirmenin ve somutlaştırmanın güçlü olduğu etkili bir dil kullanımı için başvurulur. Dil kullanıcıları da söz konusu anlam ilişkilerini, dilin kimi özelliklerinden, sunduğu anlatım olanaklarından yararlanarak gerçekleştirir. Bu kapsamda dilin sözlüksel, biçim bilimsel, anlam bilimsel, söz dizimsel özellikleri başta olmak üzere dilsel ve kültürel pek çok bileşen etkin rol oynar. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde de bu tür anlam ilişkilerinin kurulabilmesi amacıyla eklere ve ek birleşimlerine, sözcüklere, sözcük gruplarına, eklerle sözcüklerden ya da birden fazla sözcükten oluşan anlatım kalıplarına, deyimlere ve aktarmalara başvurulmakta; çok sayıda sözlüksel, biçim bilimsel, söz dizimsel ve anlam bilimsel işaretleyici kullanılmaktadır. Bu çalışmada, büyük çoğunluğu Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının roman, hikâye, şiir, eleştiri, deneme, mektup, biyografi gibi türlerinde verilmiş eserlerinden hareketle benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ifadelerinin hangi işaretleyicilerle sağlandığı belirlenmiş ve örneklenmiş; bu ifadelerin verilme yolları incelenmiştir. Çalışmada yararlanılan örnekler, belirtilen eserlerin taranmasıyla elde edilmiştir.
Similarity, proximity, approximation, equivalence and identity relationships constituted between multiple concepts provide direct or indirect comparison of concepts, positioning relative to each other, making precise or predictive evaluations about them and transmitting various features in a more concrete way. These forms of expression based on similarities between concepts in terms of quality or quantity, relative and gradual proximity, equivalences, identities are used for an effective language that is strong in association and concretization. So language users actualise the meaning relations by taking advantage of the some linguistic features and the possibilities of expression. In this context, many linguistic and cultural components play an active role, especially lexical, morphologic, semantic, syntactic features of language. Also in Turkey Turkish standart language, affix and affix combination, words, word groups, expression patterns consisting of affixes and word or more than one word, idioms and metaphrases are utilised and numerous lexical, morpholgic, syntactic and semantic markers are used in order to establish these kind of semantic relations. In this study, with reference to majority of the works of the post-republic Turkish literature in the genres such as novel, story, poem, criticism, essay, letter and biography; the similarity, proximity, approximation, equivalence and identity expressions are provided by which markers were determined and exemplified and in which way these expressions are given have been examined. The samples used in the study were obtained by scanning the mentioned works.
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2018
Ali Şîr Nevâyî’nin Mecâlisü’n-nefâyis adlı şuara tezkiresi, kullanılan biyografik ögeler açısında... more Ali Şîr Nevâyî’nin Mecâlisü’n-nefâyis adlı şuara tezkiresi, kullanılan biyografik ögeler açısından titizlikle hazırlanmış; tezkirede, şairlere ilişkin türlü özellikler ayrıntılı olarak işlenmiştir. Özellikle Nevâyî’nin şairlerle ilgili tanıklıkları, kişisel değerlendirmeleri, onların sanat yönleri ya da eserleri hakkındaki görüşleri, esere zenginlik ve özgünlük katmaktadır. Mecâlisü’n-nefâyis’teki biyografik ögeler, şairlerin tanıtımını sağlamak; kaydedilmek suretiyle onları ve eserlerini kalıcı kılmak dışında, dönemin sosyal ve kültürel yapısıyla ilgili çok sayıda bilgi ve malzeme içermektedir. Bu çalışmada, Mecâlisü’n-nefâyis’teki biyografik ögeler; dolayısıyla tezkire yazarının bu doğrultudaki malzemesi, şairlere ilişkin değerlendirmelerin kapsamı ve içeriği belirlenmiştir. Eserde şairler; eser, üslup, edebî kişilik, şairlik yeteneği gibi yönleriyle birlikte aile ve akrabalık ilişkilerinden, mesleklerine, toplumsal konumlarına, ilgi alanlarına, vücut biçimlerine, sağlık durumlarına, huylarına, türlü sanat ve spor dallarındaki hünerlerine, ölüm nedenlerine, mezar yerlerine kadar çok geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Bu bilgiler, hem Nevâyî’nin tanıklıklarına hem de duyumlarına dayanmaktadır. Eserde, ele alınan şairlerle ilgili türlü yorumlara ve değerlendirmelere destek olabilecek pek çok örnek olay, söylenti vb. de yer almıştır. Çalışmada, söz konusu biyografik ögelere ilişkin tematik bir sınıflandırma yapılmış ve her madde başı için özgün metinden seçilen örnekler kullanılmıştır.
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), 2017
Öz Tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki eş adlı sözcüklerin, eĢ adlılığı doğuran etkenlerin be... more Öz Tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki eş adlı sözcüklerin, eĢ adlılığı doğuran etkenlerin belirlenmesi; bu ögelere yönelik tercihleri, türlü kavramları karĢılama açısından dilde var olan üretim olanaklarını ve yazılı metinlerin bu kapsamdaki söz varlığını ortaya çıkaracaktır. Bu çalıĢmada Harezm Türkçesi dönemi metin yayınları taranarak ilgili eserlerin sözlük ya da dizin bölümlerinde eĢ adlı gösterilen Türkçe ve yabancı kökenli kimi madde baĢları, farklı metinlerdeki kullanımlarıyla bu türde sayılabilecek sözcükler belirlenmiĢ; eĢ adlılığa etken olan ses, yapı, anlam, kullanım özellikleri çıkarılmıĢtır. ÇalıĢmada, Harezm Türkçesi metinlerinde çok sayıda eĢ adlı sözcüğün bulunduğu; eĢ adlı tabanların, eĢ yazımlı yapım eklerinin, farklı tabanlara gelen farklı yapım eklerinin, bu eklerle türetilmiĢ sözcüklerin ve ses olayları, ses özdeĢlikleri, eksilti, örnekseme gibi türlü etkenlerin eĢ adlılığa kaynaklık ettiği belirlenmiĢtir. Anahtar Sözcükler: Tarihî Türk yazı dilleri, Harezm Türkçesi, eĢ adlılık, çok anlamlılık, anlam bilimi. HOMONYMY IN KHWARAZM TURKISH TEXTS Abstract Determination of homonymic words in the historical and contemporary Turkish written languages and the factors that cause homonymy will reveal preferences for these items, the possibilities of production in language in terms of meeting various concepts and the vocabulary of written texts in this context. In this study, some Turkish and foreign origin lexical entries indicated as homonymic in the dictionary or index sections of the related works, the words which can be counted in this kind with utilizations in different texts, structure, semantic, usage characteristics affecting homonymy were revealed by scanning the papers of Khwarazm Turkish period texts. In the study, it is determined that there are many homonymic words in Khwarazm Turkish texts and various factors such as homonymic bases, homographic derivational affixes, different derivational affixes inbound to different bases, words derived from these affixes and sound events, sound identities, ellipsis, analogy create homonymy.
The Journal of Academic Social Science Studies (JASS), 2015
Özet Toplumsal, kültürel, coğrafi ya da ekonomik değişkenlere koşut bir yol izleyerek bir dilin s... more Özet Toplumsal, kültürel, coğrafi ya da ekonomik değişkenlere koşut bir yol izleyerek bir dilin söz varlığına giren yabancı kökenli ögeler; süreç içerisinde toplumla birlikte evrile-rek biçimlenmektedir. Değişik dönemlerde, değişik araçlarla ve gerekçelerle alınan bu öge-lerin büyük oranda alıcı dilin kuralları ve o toplumun eğilimleri doğrultusunda kul-lanılarak işlerlik kazandığı görülür. Türkiye Türkçesinde türlü kavramları karşılayan alıntı sözcükler; yazım, anlam, kullanım alanı, kullanım türü gibi açılardan özgün dildeki durumlarıyla özdeş, benzer ya da bunlardan farklı olabilmektedir. Bir bölümü uluslararası etkenlere ya da dil dışı belirleyicilere de bağlı olan bu yönelimlerin incelenmesiyle dilin ve dolayısıyla toplumun alıntı sözcüklere ilişkin yaklaşımının ve buna temel oluşturan gerekçelerin somutlaştırılması mümkündür. Bu kapsamdaki örneklerin bir bölümünü de özgün yazımlarıyla kullanılan Batı kökenli sözcükler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde özgün yazımlarını koruyan Batı kökenli sözcüklerin belirlenmesi; bu sözcüklerin dil ilişkileri bağlamındaki konumlarının ve genel kullanım özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Sözcüklerin kaynak dilleri ve özgün yazım bilgileri için Türkçe Sözlük (TDK, 2011) ile Türk Dil Kurumunun genel ağda çevrim içi yayımladığı Güncel Türkçe Sözlük ve Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü temel alınmıştır. Çalışmada, Türkçe Ulusal Derlemi'nin verileri ile bir arama motorunun raporu ölçüt alınarak özgün yazımlarıyla kullanılan bu nitelikteki sözcüklerin hem söz varlığındaki hem de genel ağdaki kullanım sıklıkları değerlendirilmiş; söz konusu örneklerin işlevsellikleri ve alıntı sözcüklerin dildeki yerleşiklikleri üzerine kimi çıkarımlarda bulunulmuştur. Abstract Foreign origin items participating in vocabulary of a language in parallel social, cultural, geographic or economic variables are formed in process by evolving with society.
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2015
ÖZET Sondan eklemeli bir dil olan Türkçede sözcük türetimi, ad ya da eylem tabanlarına ulanan tür... more ÖZET Sondan eklemeli bir dil olan Türkçede sözcük türetimi, ad ya da eylem tabanlarına ulanan türlü biçim birimleri ile gerçekleşir. Türkiye Türkçesinde ad, eylem ve eylemsi türetilen ad tabanlarının bir bölümü ise ölçünlü dilde yaygın biçimde kullanılmamaları ya da Türkçe sözlüklerin nitelikleri ve hazırlanma ilkeleri doğrultusunda, sözlük birimi olarak değerlendirilmemektedir. Söz konusu tabanlardan türetilen kimi adlarla eylemler de ölçünlü dilin söz varlığını içeren sözlüklerde işlenmemiştir. Bu çalışmada, Türkçe sözlüklerde sözlük birimi olarak yer almayan ad tabanları ile bu öğelerden türetilen adlar, eylemler ve eylemsiler incelenmiş; türetme yapılan tabanlar, bunlara ulanan türetme işlevli biçim birimleri sınıflandırılmış ve örneklendirilmiştir. Büyük bölümü, genel ağda çevrim içi yayımlanan ulusal ve yerel gazetelerden, haber sitelerinden derlenen örneklerin tamamı, yazılı kaynaklardan elde edilmiştir. Çalışmada, Türkçe biçim birimleri ile sözlüksel olmayan pek çok ad tabanından ad, eylem ve eylemsi türetilebildiği ve genellikle ad türündeki bu örneklerin yazılı kaynaklarda kullanıldığı belirlenmiş; Türkçenin sözcük türetme olanakları üzerine kimi çıkarımlarda bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Türkiye Türkçesi, türetme, biçim bilimi, biçim birimi, sözlükselleşme. ABSTRACT Word derivation in Turkish which is an agglutinative language occurs with various morphemes linked to nominal or verb stems. A part of nominal stems from which noun, verb or verbal derivate, though, isn't seen as a lexeme in line with the qualities of Turkish dictionaries and
Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2014
ÖZET Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilini işleyen Türkçe sözlüklerin içerdiği söz varlığı ile birli... more ÖZET Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilini işleyen Türkçe sözlüklerin içerdiği söz varlığı ile birlikte madde başı sözler için verilen anlamlar, bu anlamların sayısı ve sıralanışı, sözlere ilişkin kimi bilgiler, zaman içinde dilin doğal gelişimine koşut değişimler göstermiştir. Bununla birlikte madde başı niteliğindeki kimi alıntı sözlerin kaynak dillerine ve özgün biçimlerine ilişkin bilgilerin farklı kurumların ya da kişilerin hazırlayıp birbirine yakın tarihlerde yayımladığı Türkçe sözlüklerde bile tutarlı olmadığı görülmektedir. Bu kaynaklarda, çoğu kez bir sözün hangi yabancı dilden alındığı ya da o dildeki özgün biçiminin ne olduğu konusunda görüş birliğine varılamadığı hatta aynı sözlüğün değişik baskılarının bile her iki açıdan farklılaştığı belirlenmiştir.
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü Dergisi, 2013
ÖZET Türkçede bir sözcüğün anlamı, türlü yollarla pekiştirilmekte ve kuvvetlendirilmektedir. Özel... more ÖZET Türkçede bir sözcüğün anlamı, türlü yollarla pekiştirilmekte ve kuvvetlendirilmektedir. Özellikle sıfat ve zarfların pekiştirilerek anlam yoğunluğunun arttırılması, Türkçenin tarihi ve çağdaş yazı dillerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu yazı dillerine ilişkin metinler incelendiğinde söz konusu pekiştirmelerin ekle ya da yineleme yoluyla yapıldığı görülmektedir. Hece yinelenmesi ile pekiştirilen sözcükler ise Türkçenin ilk yazılı metinlerinden beri görülen pekiştirme örnekleri içinde önemli bir yer tutar. Bu tür pekiştirmeler, sıfat ve zarfların genellikle ilk hecesinin yinelenerek bu amaç için kullanılan belli ünsüzlerden biri ile sonlandırılması ve sözcüğün başına getirilmesi ile oluşmaktadır. Kimi zaman başka seslerin de bu yapıya eklendiği ve pekiştirmenin genişletildiği görülür. Hece yinelenmesi ile pekiştirilmiş sözcüklerin tarihi Türk yazı dillerinde belirlenen örnekleri arasında, Türkiye Türkçesindeki biçimlerle koşutluk taşıyanlar bulunduğu gibi özgün biçimler de görülmektedir. Bu çalışmada, Türkçenin tarihi yazı dillerinde kullanılan sözcüklerin hangilerinin hece yinelenmesi yoluyla pekiştirildiği ve bu sözcüklerin dönemlere göre ne tür değişiklikler sergilediği, Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilindeki biçimlerle karşılaştırılarak incelenmeye çalışılmıştır. ABSTRACT The meaning of a word can be marked and intensified through various ways in Turkish; particularly, adjectives and adverbs " meanings are increased via intensivity. Such a usage has a wide usage scope in both historical and contemporary Turkic written languages. When the texts related with written languages are examined, it can be said that these intensifications have been done via reduplication or affix. On the other hand, the words done with syllable reduplication have had an important place since Turkish " s first written texts. Such kind of intensified words are generally created via reduplicating the first syllable of adjectives and adverbs, finishing them with a consonant used for this purpose, and taking it to the beginning of the word. For some instances, it can be observed that some other sounds are added to this structure, and the intensification is extended. Among the examples of intensified words done with syllable reduplication in
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), 2016
Türk kişi adlarının bir bölümü; sözcük gruplarından, cümlelerden ve kalıplaşmış söz varlığı ürünl... more Türk kişi adlarının bir bölümü; sözcük gruplarından, cümlelerden ve kalıplaşmış söz varlığı ürünlerinden oluşmaktadır. Bu örnekler; türlü duyguları, düşünceleri, durumları ve kavramları yargı bildirerek ya da bildirmeyerek karşılayan söz dizimi ögelerinden kişi adı yapımında da yararlanıldığını gösterir. Türk kişi adlarında örneklenen bu nitelikteki yapıların büyük çoğunluğunu, sözcük grupları oluşturmaktadır. Basit ve birleşik yapılı cümlelerin kişi adı olarak kullanımı ise genellikle çekimli eylemlerin kalıplaşmasıyla sağlanmıştır.
Bu çalışmada; Türkiye Türkçesinde kullanılan birleşik sözcük niteliğindeki Türk kişi adları, söz dizimi açısından incelenmiştir. Çalışmanın amacı, türlü sözcük gruplarından, cümlelerden ve söz varlığı ürünlerinden oluşan kişi adlarının belirlenmesi, bu tür adların oluşum biçimlerinin ve taşıdığı özelliklerin irdelenmesidir. Bu amaçla çalışma kapsamında, adlar sınıflandırılmış; söz dizimsel yapılar, örneklerle somutlaştırılmıştır.
I. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Bilgi Şöleni (Ankara, 20-21 Kasım 2008)
-
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2017
Kutadgu Bilig, zengin bir söz varlığına sahiptir ve bu söz varlığının bir bölümünü de özel adlar ... more Kutadgu Bilig, zengin bir söz varlığına sahiptir ve bu söz varlığının bir bölümünü de özel adlar oluşturmaktadır. Yazarın metin bağlamında türlü amaçlarla yer verdiği özel adlar incelendiğinde farklı gruplardan pek çok sözcüğün değişen sıklıklarla ve yazma nüshalara göre değişebilen biçimlerle kullanıldığı görülür. Bu kapsamdaki örnekler arasında, eserdeki ana ve yardımcı kişilere ek olarak türlü hükümdar, peygamber, halife, bilgin, efsanevi kahraman vb.’ye ilişkin kişi adları; şehir, ülke, bölge için kullanılan yer adları; gezegen, yıldız, burç adları; kavim, ulus, boy adları; eser adları; dil adları; din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözcükler, ayrıca başta Tanrı ve İslam peygamberiyle ilgili olmak üzere kimi özel adları karşılayan sözcükler ya da sözcük grupları yer almaktadır. Bu çalışmada, Kutadgu Bilig’deki özel adlar ve özel ad işlevli sözcükler belirlenmiş, sınıflandırılmış; bu sözcüklerin karşıladığı kavramlar, farklı nüshalardaki biçimleri, kullanım sıklıkları, belirleyici özellikleri, metindeki işlevleri ve metne katkı sağlayan türlü özellikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca belirlenen örneklerin eserde işlenen konuyla, eserin oluştuğu kültürel ortamla bağları incelenmiştir. Çalışmada; özel adların eserdeki türlü anlamsal, yapısal ve işlevsel özellikleri çıkarılmıştır.
International Journal of Language Academy, 2023
Karahanlı Türkçesi döneminde yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olması d... more Karahanlı Türkçesi döneminde yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olması dışında, yazıldığı dönemdeki Türk toplulukları ve dilleri hakkında türlü konu başlıklarına ayrılabilecek pek çok ögeyi ve bilgiyi içeren çok yönlü bir kaynaktır. Temelini bölümlere ayrılarak tanımlanan, örnekler ve tanıklar kullanılarak açıklanan, sözlük birimlerinin oluşturduğu Dîvânu Lugâti't-Türk'te; madde başlarında, ekli sözlük birimlerinde, bölüm ya da bap bitimlerinde, gramer kategorileriyle ilgili değerlendirmelerde işlenen ekler de bulunmaktadır. Dîvânu Lugâti't-Türk'teki ek açıklamalarının içerdiği anlam bileşenlerini ve bilgi türlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada, eserin taranmasıyla elde edilen veriler çerçevesinde, doğrudan ya da dolaylı olarak açıklanan ekler belirlenmiş; eklere ilişkin bilgilerin kapsamı, içeriği ve bunların aktarılma biçimi irdelenmiştir. Bu doğrultuda, eserde yer verilen eklerin bir ya da birden fazla yönü üzerinde durulduğu; açıklamaların sözcük, sözcük grubu, cümle düzeyindeki örneklerle desteklendiği ve diğer sözlük birimlerindeki gibi tanıklardan yararlanıldığı görülmektedir. Eklere yönelik açıklamalarda ise-kapsam ve diziliş açısından bir standart bulunmamakla birlikte-farklı anlam bileşenleri ve bilgi türleri kaydedilmiştir. Bu açıklamalarda, söz konusu ekin işlevi ya da kullanım amacı, kullanım yeri, kullanım biçimi, kullanım sıklığı, oluşum biçimi, yazımı, kullanıldığı lehçe ya da lehçeler, kullanıma özgü lehçe farklılıkları, kural dışı kullanımları, ekli sözcükle eş dizimli ögeler, ikili kullanımlar belirtilmiş; ekler karşılaştırılmış; Arapçadaki benzerlik ya da özdeşliklerden yararlanılmıştır.
International Journal of Languages' Education and Teaching (IJLET), 2022
Kavramların ilişkilendirilmesi, ilgi, sahiplik, aitlik, özgülük, eşitlik, benzerlik, karşıtlık, y... more Kavramların ilişkilendirilmesi, ilgi, sahiplik, aitlik, özgülük, eşitlik, benzerlik, karşıtlık, yakınlık, yaklaşıklık vb. çerçevesinde kurulan bağlarla gerçekleşmektedir. Bu bağlar, kavramların ilgilerini, kavramlar arasında doğrudan ya da dolaylı yollarla kurulan ilişkileri gösterir. Kavramlar arasındaki ilişkilendirmelerin dilde somutlaşması ise dilin yapısal ve anlamsal olanaklarıyla sağlanır. Harezm Türkçesi metinlerinden Nehcü’l-Ferâdîs’teki kavramların ilişkilendirilme biçimlerini ve bu işlevdeki dil birimlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada, eserin taranmasıyla elde edilen veriler kullanılarak ilişkilendirmeleri gerçekleştiren Türkçe, Arapça, Farsça kökenli dil birimleri belirlenmiş ve örneklendirilmiş; ilişkilendirmelerin hangi yollarla ve dilsel olanaklarla sağlandığı örneklerle irdelenmiştir. Çalışmada, kavramlar arasındaki ilişkilendirmelerde insan ögesi temel alınmış ve belirlenen örnekler, bu doğrultuda bir sınıflandırmayla insan kavramıyla ve insan dışındaki kavramlarla biçimlenen ilişkilendirmeler olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. İnsan kavramıyla biçimlenen ilişkilendirmeler, insanla ilgili olmakta ya da bu kapsamdaki ögelerle kurulmakta; ilişkilenen ve ilişkilendirilen ögelerden en az birini insan ya da insana özgü kavramlar oluşturmaktadır. İnsan dışındaki kavramlarla biçimlenen ilişkilendirmelerde ise söz konusu kavramlar ya da bunlarla oluşturulan ögeler yer alır; ilişkilenen ya da ilişkilendirilenin her ikisi de insan, insana ait bir özellik, durum vb. değildir. Nehcü’l-Ferâdîs’te belirtilen doğrultularda ilişkilendirmeler yapan ya da içeren Türkçe ögeler arasında çekim ve yapım ekleri, sözcükler ve sözcük grupları yer almaktadır. Benzer işlevdeki Arapça ve Farsça ögeler ise türlü eklerin de kullanılabildiği farklı sınıf ve kuruluşlardaki kimi sözcüklerden ve ad tamlamalarından oluşmaktadır.
VIII. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II. Cilt, 2021
Türkçede aslen edat olmadıkları halde cümledeki kullanımları ve işlevleri dolayısıyla edat sayıla... more Türkçede aslen edat olmadıkları halde cümledeki kullanımları ve işlevleri dolayısıyla edat sayılan sözcükler bulunmakta; tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki edatların bir bölümü, bu görevi üstlenmiş ad soylu sözcüklerden oluşmaktadır. Adlar ve sıfatlar dışında kalıplaşmış yer ve zaman zarfları, edat türündeki sözcükler arasındadır. Özellikle ad çekim ekleri, özgün görevleri dışında kullanılarak kalıplaşmalarda önemli rol oynamıştır. Türkçenin tarihî ve çağdaş yazı dillerinde sık görülen ek kalıplaşmalarının bir bölümü de ad durumu eklerinden eşitlik ekinin türlü kullanımlarını kapsar. /+CA/ eşitlik durumu ekinin bu yolla oluşan işlevlerinden biri, yapım eki özelliği kazanarak eklendiği addan sıfat, zarf ve edat türetebilmesidir. Ekin kalıplaşmasıyla oluşan başka bir örnek de Türkçenin değişik sahalarında türlü biçimleriyle görülen /-GInçA ~ -GUnçA/ ve /-GUçA/ zarf-fiil ekleridir.
Bu çalışmada, Çağatayca el yazması bir hikâyede belirlenen zarf ve edat işlevli “künçe”, “küçe” sözcükleri incelenmiştir. Metinde 67 örnekte belirlenen bu sözcüklerin 52 tanesinde künçe, 15 tanesinde ise küçe kullanılmıştır. Sözcükler, metinde “gününe kadar; süresince, süresi kadar, boyunca” anlamlarında zaman bildiren birer zarf olmakla birlikte “kadar, dek, değin; kadar, ölçüsünde, derecesinde; ara, arasında” anlamlarında ve edat işleviyle bir işin sonlandığı, tamamlandığı zamanı ve yeri; bir şeyin bulunduğu, kapladığı, sınırlandığı yeri; bir kavrama ilişkin ölçü ya da miktarı bildiren ad ve ad soylu sözcüklerden, sözcük gruplarından sonra kullanılmış, iki kavrama ilişkin karşılaştırmalarda yer almıştır. Bu kullanımlarla, eylemleri zaman açısından nitelemiş; cümledeki ögeler arasında sınırlandırma, yer ve yön, miktar ve derece, karşılaştırma yönlerinden anlam ilişkileri kurmuştur. Eşitlik durumu ekinin kalıplaşarak bir yapım eki niteliği kazanması ve zarf türünde sözcükler türetmesiyle açıklanabilecek künçe (< kün + /+çe/)’nin metindeki örnekleri, sözcüğün zarf kullanımı dışında kalıplaşarak edat işlevi kazandığını düşündürmektedir. Künçe, her iki tür kullanımda da zaman bildiren adlardan sonra gelebilmiştir. Örneklerini belirlediğimiz küçe de yapı, işlev ve kullanım yeri açısından künçe ile benzeşmektedir. Nitekim eşitlik durumu ekinin kalıplaşmasıyla oluştuğu anlaşılan bu sözcük, künçe ile benzer görevlerde kullanılmış; benzer anlam ilişkileri kurmuştur.
Littera Turca - Prof. Dr. İ. Çetin Derdiyok Armağan Sayısı, 2021
Sözcük alışverişlerinin gerçekleştiği diller, bu olayın nedenleri ve örnekleri, alıntıların nitel... more Sözcük alışverişlerinin gerçekleştiği diller, bu olayın nedenleri ve örnekleri, alıntıların nitel ve nicel özellikleri vb. değişiklikler gösterse de diller arasında her zaman görülen alıntı sözcük kullanımı, Türkçenin ilk metinlerinden itibaren örneklenmektedir. Türlü dillerden alınan bu sözcükler, Türkçenin türetme olanakları doğrultusunda Türkçe yapım ekleriyle yeni adlar ve eylemler oluşturmakta; kimi zaman birden çok dile ait birim, bir arada kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Harezm Türkçesi metinlerinden Kısasü’l-Enbiyâ, Mukaddimetü’l-Edeb, Mu’înü’l-Mürîd, Nehcü’l-Ferâdîs ve Satır Arası Kur’an Tercümesi taranarak Farsça kökenli sözcüklere getirilen Türkçe yapım ekleri belirlenmiş, sınıflandırılmış; eklerin işlevleri, sözcüklerin dönem metinlerindeki anlamları ve kullanımları belirtilmiştir. Metinlerden elde edilen örnekler çerçevesinde, Türkçenin sözcük türetme olanaklarının Harezm Türkçesindeki Farsça kökenli alıntılarda belirlenen görünümleri, bu ögelerin Türkiye Türkçesinde var olan biçimleriyle karşılaştırılarak incelenmiştir. Dönem metinlerinde, Farsça adlara bir ya da birden çok Türkçe yapım eki getirilerek adlar ve eylemler türetilmiştir. Bu tür örnekler arasında addan ad yapımı daha sıktır. Türetilen adlarla kurulan birleşik eylemler de dikkat çekici yoğunluktadır. Addan ad türetiminde çoğunlukla /+lIg/+lUg/ ~ /+lI/+lU ve /+lIk/+lUk/ ~ /+lIg/+lUg/; addan eylem türetiminde ise /+lA-/ ve bu ekin çatı ekleriyle genişletilmiş biçimleri tercih edilmiştir. Harezm Türkçesindeki belirlenen türetmelerin 72 tanesi, özgün biçimleri ya da ses değişikliklerine bağlı değişkeleriyle Türkçe Sözlük’te (TDK 2011) sözlük birimi olarak yer almaktadır. Bunların bir bölümü, bu iki yazı dilinde, aynı ya da benzer anlamlı olmakla birlikte anlamı farklılaşan örnekler de bulunmaktadır.
Uluslararası Kutadgu Bilig Kurultayı Bildirileri, 2020
Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig, özü itibarıyla devlet yönetimine, Karahanlılar dönemi T... more Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig, özü itibarıyla devlet yönetimine, Karahanlılar dönemi Türk devlet yapısına yönelik kapsamlı bilgi, görüş ve yorumlar içeren önemli bir yapıttır. Eser, Karahanlılar ekseninde Türk toplumunun sosyal düzeni, toplumsal yaşamı, kültürü, kültürel ögeleri vb. hakkında verdiği bilgilerle de günümüze kadar önemini korumuş; disiplinler arası bir metin olarak değerlendirilmiştir. Mesnevi nazım biçimiyle yazılan Kutadgu Bilig’de, kişi kadrosunun okuyucuya kimi görüşleri karşılıklı konuşmalar aracılığıyla iletmesi, belli ideallerin kahramanların birbiriyle kurduğu sözlü iletişimle aktarılması bir yöntem olarak benimsenmiştir. Farklı öneme, işleve sahip kişiler arasında gerçekleşen sözlü ve yazılı iletişimin aktarımı, edebî metinlerin önemli bir parçasıdır. Metinler arasında dönem, tür, kapsam, içerik, yazılış amacı, hedef kitle, yazar üslubu gibi yönlerden farklılıklar görülse de sosyalleşmenin gerektirdiği bireysel ve toplumsal paylaşımlar, kişilerin birbirine türlü yollarla ilettiği, aktardığı duygu, düşünce, istek, haber vb. ögeler, metnin kurgulanışında, biçimlenmesinde, olayların akışında belirleyici niteliktedir. Kişilerin sözlü etkileşimi, dört sembolik karakterin karşılıklı konuşmalarıyla örüntülenen Kutadgu Bilig’de ise eserin dokusunu oluşturmuştur. Metinde, sözlü iletişimin doğrudan ya da dolaylı olarak gerçekleştiğine işaret eden Türkçe ve yabancı kökenli söz varlığı ürünleri kullanılmış; türlü adlardan, eylemlerden, bunlardan türetilen sözcüklerden, kimi sözcük gruplarından yararlanılmıştır. Kutadgu Bilig metninde, sözlü iletişimin varlığını belirten ya da buna ilişkin bir izlenim uyandıran lafz, mesel, söz, til “söz, laf”, nasihat, öt, pend “öğüt”, ay-, sözle-, ti- “söyle-, de-, konuş-”, tile-“dile-, iste-”, oúı- “çağır-” ile bu sözcüklerden türetilen başka adlar, eylemler (ayguçı “söyleyen”, bildürgüçi “bildiren, ileten”, okıçı ~ okıgçı ~ okıtçı “davet eden, davetçi”, ötügçi “rica eden”, sözçi “sözcü”, sözlegüçi, tigüçi “söyleyen, diyen”, tildem “haber ileten, peygamber”; ayın-, ayıt- “sor-, söyle-”, okıt- “çağırt-“, ötle- “öğütte bulun-”, ötün- “arz et-, rica et-”, sözle- “söyle-”; haber bir- “haber ver-”, ötüg ötün- “dileği arz et-”...) değişen sıklıklarla yer almıştır. Bununla birlikte eserde geçen ya da değinilen sözlü etkileşimlerin, özellikle soru-cevapların aktarımı da benzer nitelikteki sözcüklerle (aytıg “hal hatır sorma; hesap sorma, sorgulama”, cevab “cevap, yanıt”, suhbet “sohbet”, su’al “sual, soru”; sor- “sor-”; cevabın kıl- “karşılık ver-, karşı çık-”...) sağlanmıştır. Bu çalışmada Kutadgu Bilig’de sözlü iletişimi yansıtan söz varlığı ürünleri belirlenerek türlerine, yapılarına, işlevlerine göre sınıflandırılacak; bu ögelerin kullanım özellikleri irdelenecektir.
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2018
Kaynağını doğadaki seslerden alan ikilemeler, tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde pek çok örneğ... more Kaynağını doğadaki seslerden alan ikilemeler, tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde pek çok örneği bulunan ve sıklıkla kullanılan söz varlığı ürünleridir. Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki sözlük birimlerin bir bölümünü de ses yansımalı ikilemeler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki söz konusu ikilemeler belirlenmiş ve ses kaynakları bakımından sınıflandırılmıştır. Örneklerin anlamları ve metindeki kullanımları verilmiş, ölçünlü Türkiye Türkçesinde ve ağızlarda bulunan benzer veya yakın sayılabilecek kullanımlar ile karşılaştırma yapılmıştır. Bu doğrultuda Dîvânu Lugâti’t-Türk’teki ses yansımalı ikilemeler, 12 alt bölümde gruplandırılmıştır. Bu ikilemelerin Türkiye Türkçesindeki karşılıkları dikkate alındığında, ağızlardaki örneklerin ölçünlü dilden daha fazla olduğu görülür. Nesnelerin birbirine çarpması, sürtmesi, dokunması ya da vurması; suyun akması, yağması ya da dökülmesi; yüksek sesle konuşma ya da bağrışma gibi kaynaklara dayalı ikilemeler, ölçünlü dilde ve ağızlarda pek çok örneğe sahiptir. Çalışmada, ölçünlü Türkiye Türkçesinde ve ağızlarda yer alan ikilemelerin belirlenmesi için Türkçe Sözlük (TDK 2011) ve Derleme Sözlüğü (TDK 1993) kaynak alınmıştır.
Reduplications that take their source from the sounds in nature are the vocabulary products that have many examples and frequently used in historical and contemporary Turkish written languages. Onomatopoeic reduplications generate some of the lexeme as well in Dīvānu Lugāt at-Turk. In this article, the relevant reduplications have been identified and classified in terms of the sound sources they based on. The meanings of the examples, their usage in the text have been given, the uses that can be considered similar close, or identical in terms of sound sources or concepts they represent in Turkey Turkish standard language and dialects are shown. Accordingly, the onomatopoeic reduplications in Dīvānu Lugāt at-Turk are grouped into 12 sub-sections. When these reduplications are taken into consideration in Turkey Turkish forms, it is seen that the examples in the dialects are more than that of the standard language. Reduplications based on the sources such as objects crashing, rubbing, touching or hitting each other, flowing, pouring or spilling water; loud speech or shouting, have more samples in the standard language and dialects than the other groups. In the study, The Turkish Dictionary (TDK 2011) and the Compilation Dictionary (TDK 1993) were used as a source for determining the reduplications in Turkey Turkish standard language and dialects.
International Journal of Languages Education and Teaching, 2018
Birden fazla kavram arasında kurulan benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ilişki... more Birden fazla kavram arasında kurulan benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ilişkileri; kavramların doğrudan ya da dolaylı olarak karşılaştırılmasını, birbirlerine göre konumlanmasını, bunlar hakkında kesin ya da tahminî değerlendirmeler yapılmasını, türlü özelliklerin daha somut biçimde iletilmesini sağlar. Nitelik ya da nicelik açısından kavramlar arasındaki benzerliklere, görece ve aşamalı yakınlıklara, eş değerliklere, özdeşliklere dayanan bu ifade biçimlerine; ilişkilendirmenin ve somutlaştırmanın güçlü olduğu etkili bir dil kullanımı için başvurulur. Dil kullanıcıları da söz konusu anlam ilişkilerini, dilin kimi özelliklerinden, sunduğu anlatım olanaklarından yararlanarak gerçekleştirir. Bu kapsamda dilin sözlüksel, biçim bilimsel, anlam bilimsel, söz dizimsel özellikleri başta olmak üzere dilsel ve kültürel pek çok bileşen etkin rol oynar. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde de bu tür anlam ilişkilerinin kurulabilmesi amacıyla eklere ve ek birleşimlerine, sözcüklere, sözcük gruplarına, eklerle sözcüklerden ya da birden fazla sözcükten oluşan anlatım kalıplarına, deyimlere ve aktarmalara başvurulmakta; çok sayıda sözlüksel, biçim bilimsel, söz dizimsel ve anlam bilimsel işaretleyici kullanılmaktadır. Bu çalışmada, büyük çoğunluğu Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının roman, hikâye, şiir, eleştiri, deneme, mektup, biyografi gibi türlerinde verilmiş eserlerinden hareketle benzerlik, yakınlık, yaklaşıklık, denklik ve özdeşlik ifadelerinin hangi işaretleyicilerle sağlandığı belirlenmiş ve örneklenmiş; bu ifadelerin verilme yolları incelenmiştir. Çalışmada yararlanılan örnekler, belirtilen eserlerin taranmasıyla elde edilmiştir.
Similarity, proximity, approximation, equivalence and identity relationships constituted between multiple concepts provide direct or indirect comparison of concepts, positioning relative to each other, making precise or predictive evaluations about them and transmitting various features in a more concrete way. These forms of expression based on similarities between concepts in terms of quality or quantity, relative and gradual proximity, equivalences, identities are used for an effective language that is strong in association and concretization. So language users actualise the meaning relations by taking advantage of the some linguistic features and the possibilities of expression. In this context, many linguistic and cultural components play an active role, especially lexical, morphologic, semantic, syntactic features of language. Also in Turkey Turkish standart language, affix and affix combination, words, word groups, expression patterns consisting of affixes and word or more than one word, idioms and metaphrases are utilised and numerous lexical, morpholgic, syntactic and semantic markers are used in order to establish these kind of semantic relations. In this study, with reference to majority of the works of the post-republic Turkish literature in the genres such as novel, story, poem, criticism, essay, letter and biography; the similarity, proximity, approximation, equivalence and identity expressions are provided by which markers were determined and exemplified and in which way these expressions are given have been examined. The samples used in the study were obtained by scanning the mentioned works.
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2018
Ali Şîr Nevâyî’nin Mecâlisü’n-nefâyis adlı şuara tezkiresi, kullanılan biyografik ögeler açısında... more Ali Şîr Nevâyî’nin Mecâlisü’n-nefâyis adlı şuara tezkiresi, kullanılan biyografik ögeler açısından titizlikle hazırlanmış; tezkirede, şairlere ilişkin türlü özellikler ayrıntılı olarak işlenmiştir. Özellikle Nevâyî’nin şairlerle ilgili tanıklıkları, kişisel değerlendirmeleri, onların sanat yönleri ya da eserleri hakkındaki görüşleri, esere zenginlik ve özgünlük katmaktadır. Mecâlisü’n-nefâyis’teki biyografik ögeler, şairlerin tanıtımını sağlamak; kaydedilmek suretiyle onları ve eserlerini kalıcı kılmak dışında, dönemin sosyal ve kültürel yapısıyla ilgili çok sayıda bilgi ve malzeme içermektedir. Bu çalışmada, Mecâlisü’n-nefâyis’teki biyografik ögeler; dolayısıyla tezkire yazarının bu doğrultudaki malzemesi, şairlere ilişkin değerlendirmelerin kapsamı ve içeriği belirlenmiştir. Eserde şairler; eser, üslup, edebî kişilik, şairlik yeteneği gibi yönleriyle birlikte aile ve akrabalık ilişkilerinden, mesleklerine, toplumsal konumlarına, ilgi alanlarına, vücut biçimlerine, sağlık durumlarına, huylarına, türlü sanat ve spor dallarındaki hünerlerine, ölüm nedenlerine, mezar yerlerine kadar çok geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Bu bilgiler, hem Nevâyî’nin tanıklıklarına hem de duyumlarına dayanmaktadır. Eserde, ele alınan şairlerle ilgili türlü yorumlara ve değerlendirmelere destek olabilecek pek çok örnek olay, söylenti vb. de yer almıştır. Çalışmada, söz konusu biyografik ögelere ilişkin tematik bir sınıflandırma yapılmış ve her madde başı için özgün metinden seçilen örnekler kullanılmıştır.
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), 2017
Öz Tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki eş adlı sözcüklerin, eĢ adlılığı doğuran etkenlerin be... more Öz Tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki eş adlı sözcüklerin, eĢ adlılığı doğuran etkenlerin belirlenmesi; bu ögelere yönelik tercihleri, türlü kavramları karĢılama açısından dilde var olan üretim olanaklarını ve yazılı metinlerin bu kapsamdaki söz varlığını ortaya çıkaracaktır. Bu çalıĢmada Harezm Türkçesi dönemi metin yayınları taranarak ilgili eserlerin sözlük ya da dizin bölümlerinde eĢ adlı gösterilen Türkçe ve yabancı kökenli kimi madde baĢları, farklı metinlerdeki kullanımlarıyla bu türde sayılabilecek sözcükler belirlenmiĢ; eĢ adlılığa etken olan ses, yapı, anlam, kullanım özellikleri çıkarılmıĢtır. ÇalıĢmada, Harezm Türkçesi metinlerinde çok sayıda eĢ adlı sözcüğün bulunduğu; eĢ adlı tabanların, eĢ yazımlı yapım eklerinin, farklı tabanlara gelen farklı yapım eklerinin, bu eklerle türetilmiĢ sözcüklerin ve ses olayları, ses özdeĢlikleri, eksilti, örnekseme gibi türlü etkenlerin eĢ adlılığa kaynaklık ettiği belirlenmiĢtir. Anahtar Sözcükler: Tarihî Türk yazı dilleri, Harezm Türkçesi, eĢ adlılık, çok anlamlılık, anlam bilimi. HOMONYMY IN KHWARAZM TURKISH TEXTS Abstract Determination of homonymic words in the historical and contemporary Turkish written languages and the factors that cause homonymy will reveal preferences for these items, the possibilities of production in language in terms of meeting various concepts and the vocabulary of written texts in this context. In this study, some Turkish and foreign origin lexical entries indicated as homonymic in the dictionary or index sections of the related works, the words which can be counted in this kind with utilizations in different texts, structure, semantic, usage characteristics affecting homonymy were revealed by scanning the papers of Khwarazm Turkish period texts. In the study, it is determined that there are many homonymic words in Khwarazm Turkish texts and various factors such as homonymic bases, homographic derivational affixes, different derivational affixes inbound to different bases, words derived from these affixes and sound events, sound identities, ellipsis, analogy create homonymy.
The Journal of Academic Social Science Studies (JASS), 2015
Özet Toplumsal, kültürel, coğrafi ya da ekonomik değişkenlere koşut bir yol izleyerek bir dilin s... more Özet Toplumsal, kültürel, coğrafi ya da ekonomik değişkenlere koşut bir yol izleyerek bir dilin söz varlığına giren yabancı kökenli ögeler; süreç içerisinde toplumla birlikte evrile-rek biçimlenmektedir. Değişik dönemlerde, değişik araçlarla ve gerekçelerle alınan bu öge-lerin büyük oranda alıcı dilin kuralları ve o toplumun eğilimleri doğrultusunda kul-lanılarak işlerlik kazandığı görülür. Türkiye Türkçesinde türlü kavramları karşılayan alıntı sözcükler; yazım, anlam, kullanım alanı, kullanım türü gibi açılardan özgün dildeki durumlarıyla özdeş, benzer ya da bunlardan farklı olabilmektedir. Bir bölümü uluslararası etkenlere ya da dil dışı belirleyicilere de bağlı olan bu yönelimlerin incelenmesiyle dilin ve dolayısıyla toplumun alıntı sözcüklere ilişkin yaklaşımının ve buna temel oluşturan gerekçelerin somutlaştırılması mümkündür. Bu kapsamdaki örneklerin bir bölümünü de özgün yazımlarıyla kullanılan Batı kökenli sözcükler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde özgün yazımlarını koruyan Batı kökenli sözcüklerin belirlenmesi; bu sözcüklerin dil ilişkileri bağlamındaki konumlarının ve genel kullanım özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Sözcüklerin kaynak dilleri ve özgün yazım bilgileri için Türkçe Sözlük (TDK, 2011) ile Türk Dil Kurumunun genel ağda çevrim içi yayımladığı Güncel Türkçe Sözlük ve Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü temel alınmıştır. Çalışmada, Türkçe Ulusal Derlemi'nin verileri ile bir arama motorunun raporu ölçüt alınarak özgün yazımlarıyla kullanılan bu nitelikteki sözcüklerin hem söz varlığındaki hem de genel ağdaki kullanım sıklıkları değerlendirilmiş; söz konusu örneklerin işlevsellikleri ve alıntı sözcüklerin dildeki yerleşiklikleri üzerine kimi çıkarımlarda bulunulmuştur. Abstract Foreign origin items participating in vocabulary of a language in parallel social, cultural, geographic or economic variables are formed in process by evolving with society.
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2015
ÖZET Sondan eklemeli bir dil olan Türkçede sözcük türetimi, ad ya da eylem tabanlarına ulanan tür... more ÖZET Sondan eklemeli bir dil olan Türkçede sözcük türetimi, ad ya da eylem tabanlarına ulanan türlü biçim birimleri ile gerçekleşir. Türkiye Türkçesinde ad, eylem ve eylemsi türetilen ad tabanlarının bir bölümü ise ölçünlü dilde yaygın biçimde kullanılmamaları ya da Türkçe sözlüklerin nitelikleri ve hazırlanma ilkeleri doğrultusunda, sözlük birimi olarak değerlendirilmemektedir. Söz konusu tabanlardan türetilen kimi adlarla eylemler de ölçünlü dilin söz varlığını içeren sözlüklerde işlenmemiştir. Bu çalışmada, Türkçe sözlüklerde sözlük birimi olarak yer almayan ad tabanları ile bu öğelerden türetilen adlar, eylemler ve eylemsiler incelenmiş; türetme yapılan tabanlar, bunlara ulanan türetme işlevli biçim birimleri sınıflandırılmış ve örneklendirilmiştir. Büyük bölümü, genel ağda çevrim içi yayımlanan ulusal ve yerel gazetelerden, haber sitelerinden derlenen örneklerin tamamı, yazılı kaynaklardan elde edilmiştir. Çalışmada, Türkçe biçim birimleri ile sözlüksel olmayan pek çok ad tabanından ad, eylem ve eylemsi türetilebildiği ve genellikle ad türündeki bu örneklerin yazılı kaynaklarda kullanıldığı belirlenmiş; Türkçenin sözcük türetme olanakları üzerine kimi çıkarımlarda bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Türkiye Türkçesi, türetme, biçim bilimi, biçim birimi, sözlükselleşme. ABSTRACT Word derivation in Turkish which is an agglutinative language occurs with various morphemes linked to nominal or verb stems. A part of nominal stems from which noun, verb or verbal derivate, though, isn't seen as a lexeme in line with the qualities of Turkish dictionaries and
Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2014
ÖZET Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilini işleyen Türkçe sözlüklerin içerdiği söz varlığı ile birli... more ÖZET Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilini işleyen Türkçe sözlüklerin içerdiği söz varlığı ile birlikte madde başı sözler için verilen anlamlar, bu anlamların sayısı ve sıralanışı, sözlere ilişkin kimi bilgiler, zaman içinde dilin doğal gelişimine koşut değişimler göstermiştir. Bununla birlikte madde başı niteliğindeki kimi alıntı sözlerin kaynak dillerine ve özgün biçimlerine ilişkin bilgilerin farklı kurumların ya da kişilerin hazırlayıp birbirine yakın tarihlerde yayımladığı Türkçe sözlüklerde bile tutarlı olmadığı görülmektedir. Bu kaynaklarda, çoğu kez bir sözün hangi yabancı dilden alındığı ya da o dildeki özgün biçiminin ne olduğu konusunda görüş birliğine varılamadığı hatta aynı sözlüğün değişik baskılarının bile her iki açıdan farklılaştığı belirlenmiştir.
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü Dergisi, 2013
ÖZET Türkçede bir sözcüğün anlamı, türlü yollarla pekiştirilmekte ve kuvvetlendirilmektedir. Özel... more ÖZET Türkçede bir sözcüğün anlamı, türlü yollarla pekiştirilmekte ve kuvvetlendirilmektedir. Özellikle sıfat ve zarfların pekiştirilerek anlam yoğunluğunun arttırılması, Türkçenin tarihi ve çağdaş yazı dillerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu yazı dillerine ilişkin metinler incelendiğinde söz konusu pekiştirmelerin ekle ya da yineleme yoluyla yapıldığı görülmektedir. Hece yinelenmesi ile pekiştirilen sözcükler ise Türkçenin ilk yazılı metinlerinden beri görülen pekiştirme örnekleri içinde önemli bir yer tutar. Bu tür pekiştirmeler, sıfat ve zarfların genellikle ilk hecesinin yinelenerek bu amaç için kullanılan belli ünsüzlerden biri ile sonlandırılması ve sözcüğün başına getirilmesi ile oluşmaktadır. Kimi zaman başka seslerin de bu yapıya eklendiği ve pekiştirmenin genişletildiği görülür. Hece yinelenmesi ile pekiştirilmiş sözcüklerin tarihi Türk yazı dillerinde belirlenen örnekleri arasında, Türkiye Türkçesindeki biçimlerle koşutluk taşıyanlar bulunduğu gibi özgün biçimler de görülmektedir. Bu çalışmada, Türkçenin tarihi yazı dillerinde kullanılan sözcüklerin hangilerinin hece yinelenmesi yoluyla pekiştirildiği ve bu sözcüklerin dönemlere göre ne tür değişiklikler sergilediği, Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilindeki biçimlerle karşılaştırılarak incelenmeye çalışılmıştır. ABSTRACT The meaning of a word can be marked and intensified through various ways in Turkish; particularly, adjectives and adverbs " meanings are increased via intensivity. Such a usage has a wide usage scope in both historical and contemporary Turkic written languages. When the texts related with written languages are examined, it can be said that these intensifications have been done via reduplication or affix. On the other hand, the words done with syllable reduplication have had an important place since Turkish " s first written texts. Such kind of intensified words are generally created via reduplicating the first syllable of adjectives and adverbs, finishing them with a consonant used for this purpose, and taking it to the beginning of the word. For some instances, it can be observed that some other sounds are added to this structure, and the intensification is extended. Among the examples of intensified words done with syllable reduplication in
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi (TEKE), 2016
Türk kişi adlarının bir bölümü; sözcük gruplarından, cümlelerden ve kalıplaşmış söz varlığı ürünl... more Türk kişi adlarının bir bölümü; sözcük gruplarından, cümlelerden ve kalıplaşmış söz varlığı ürünlerinden oluşmaktadır. Bu örnekler; türlü duyguları, düşünceleri, durumları ve kavramları yargı bildirerek ya da bildirmeyerek karşılayan söz dizimi ögelerinden kişi adı yapımında da yararlanıldığını gösterir. Türk kişi adlarında örneklenen bu nitelikteki yapıların büyük çoğunluğunu, sözcük grupları oluşturmaktadır. Basit ve birleşik yapılı cümlelerin kişi adı olarak kullanımı ise genellikle çekimli eylemlerin kalıplaşmasıyla sağlanmıştır.
Bu çalışmada; Türkiye Türkçesinde kullanılan birleşik sözcük niteliğindeki Türk kişi adları, söz dizimi açısından incelenmiştir. Çalışmanın amacı, türlü sözcük gruplarından, cümlelerden ve söz varlığı ürünlerinden oluşan kişi adlarının belirlenmesi, bu tür adların oluşum biçimlerinin ve taşıdığı özelliklerin irdelenmesidir. Bu amaçla çalışma kapsamında, adlar sınıflandırılmış; söz dizimsel yapılar, örneklerle somutlaştırılmıştır.
I. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Bilgi Şöleni (Ankara, 20-21 Kasım 2008)
-
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2017
Kutadgu Bilig, zengin bir söz varlığına sahiptir ve bu söz varlığının bir bölümünü de özel adlar ... more Kutadgu Bilig, zengin bir söz varlığına sahiptir ve bu söz varlığının bir bölümünü de özel adlar oluşturmaktadır. Yazarın metin bağlamında türlü amaçlarla yer verdiği özel adlar incelendiğinde farklı gruplardan pek çok sözcüğün değişen sıklıklarla ve yazma nüshalara göre değişebilen biçimlerle kullanıldığı görülür. Bu kapsamdaki örnekler arasında, eserdeki ana ve yardımcı kişilere ek olarak türlü hükümdar, peygamber, halife, bilgin, efsanevi kahraman vb.’ye ilişkin kişi adları; şehir, ülke, bölge için kullanılan yer adları; gezegen, yıldız, burç adları; kavim, ulus, boy adları; eser adları; dil adları; din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözcükler, ayrıca başta Tanrı ve İslam peygamberiyle ilgili olmak üzere kimi özel adları karşılayan sözcükler ya da sözcük grupları yer almaktadır. Bu çalışmada, Kutadgu Bilig’deki özel adlar ve özel ad işlevli sözcükler belirlenmiş, sınıflandırılmış; bu sözcüklerin karşıladığı kavramlar, farklı nüshalardaki biçimleri, kullanım sıklıkları, belirleyici özellikleri, metindeki işlevleri ve metne katkı sağlayan türlü özellikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca belirlenen örneklerin eserde işlenen konuyla, eserin oluştuğu kültürel ortamla bağları incelenmiştir. Çalışmada; özel adların eserdeki türlü anlamsal, yapısal ve işlevsel özellikleri çıkarılmıştır.
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi (ÇÜTAD), 2019
Bilal Erdem Dağıstanlıoğlu; Hüseyn-i Harezmî’nin Bûsîrî’nin Kaside-i Bürde’sine yazdığı manzum-me... more Bilal Erdem Dağıstanlıoğlu; Hüseyn-i Harezmî’nin Bûsîrî’nin Kaside-i Bürde’sine yazdığı manzum-mensur bir şerh olan Keşfü’l-Hüdâ’yı, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında, Prof. Dr. A. Deniz Abik danışmanlığında, doktora tezi olarak hazırlamış ve 2015 yılında sunmuştur. Bu çalışma, daha sonra gözden geçirilip düzenlenerek Keşfü’l-Hüdâ, Doğu Türkçesiyle Yazılmış Bir Kaside-i Bürde Şerhi (Kaside-i Bürde’yi Şerh Eden: Hüseyn-i Hârezmî) adıyla 2018 yılında Türk Dil Kurumu yayınları arasında çıkmıştır. Çalışma, “Giriş (s. 19-49), İnceleme, (s. 51-204) Metin (s. 205-337), Nüsha Karşılaştırması (s. 339-432), Çeviri (s. 433-538), Dizin (s. 539-840), Tıpkıbaskı” olmak üzere yedi ana bölümden oluşmuştur. Bu çalışmada, söz konusu eser türlü yönlerden ele alınarak değerlendirilmiştir.