Rıfat Günday | Samsun Ondokuz Mayis University (original) (raw)
Papers by Rıfat Günday
ÖZ Eskiden öğreteni eğitimin merkezine koyup öğretim stratejileri, yöntemleri ve teknikleri üzeri... more ÖZ Eskiden öğreteni eğitimin merkezine koyup öğretim stratejileri, yöntemleri ve teknikleri üzerinde önemle durulurken, son zamanlarda öğreneni eğitimin merkezine yerleştirerek öğrenim stratejileri ve stilleri üzerinde durulduğu görülmektedir. Artık öğretimde olduğu gibi öğrenimde de sadece genelleme yoluna gidilmesi yeterli bulunmayıp, öğrenenlerin ya da aynı öğrenenin farklı öğrenme strateji ve stillerinden yararlanmasından söz edilmektedir. Strateji, belirlenen hedefe etkili bir şekilde ulaşmanın yollarını arama ve bu amaca ulaşmak için yapılacak işlemler bütünüdür. Öğrenme stratejileri, öğrenen tarafından izlenecek genel eğilimleri ve sürecin bütüncül özelliklerini içermektedir. Bu bağlamda strateji, öğrenim araçlarının seçimi, bilgilerin kavranması, etkinliklerin, görevlerin ve eylemlerin gerçekleştirilmesi için öğrenim işlemlerinin yapılanması ile ilintilidir. Öğrenme stratejileri genelde üç türe ayrılmaktadır: üstbilişsel stratejiler, bilişsel stratejiler, sosyo-duyuşsal stratejiler. Eylem Odaklı Yaklaşım öğretim değil, öğrenim üzerine odaklanan bir yöntemdir. Temel hedefi, okul, günlük yaşam ve iş yaşamı gibi sosyal ortamlarda eyleme dönük olarak yabancı dili kullanabilmektir. Gerek dört temel dil becerisinin kazandırılması ve gerekse de dil bileşenlerinin öğreniminin etkileşime, işbirliğine, iletişime ve eyleme dayalı etkinlikler aracılığı ile sürdürülmesi anlayışını benimsemektedir. Eylem Odaklı Yaklaşımda kendi kendine öğrenme çerçevesinde öz planlama, öz yönetim, öz değerlendirme önemli stratejiler olarak yer almaktadır. Öğrenen, belirlenen hedefe ulaşmak için kendi öğrenim sürecini kendi bilişsel düzeyi ve öğrenme kapasitesine göre düzenleyebilir. Öz öğrenmede öğrenim sadece dersle sınırlı kalmayıp yaşamın her anında ve her yerde gerçekleştirilebilecek bir durum olarak değerlendirilmektedir. Eylem Odaklı Yaklaşım; 1) görev tamamlama, öz öğrenme, öz değerlendirme gibi üstbilişsel stratejileri; 2) gözlemleme, ilişkilendirme, önceki edinimleri kullanma, bilgileri bir durumdan diğerine aktarma, bağlamsallaştırma gibi bilişsel stratejileri; 3) başkalarıyla işbirliği yapma, görüşme, kültürel farklılıkları kavrama gibi sosyo-duyuşsal öğrenme stratejileriyle örtüşen boyutları içermektedir. Öğrenenin kendi öğrenme stillerini tanıyıp bu doğrultuda stratejiler geliştirerek öğrenimini sürdürmesi başarılı bir yabancı dil hedefine ulaşmak için oldukça önemlidir. Eylem Odaklı Yaklaşım, öğrenenin öğrenme stilleri, gereksinimleri, edineceği beceriler, kullanılabilecek araç ve materyaller üzerine odaklanırken öğrenmeyi, bireysel çaba ve deneyim sonucu gerçekleşen bir değişim olarak değerlendirilmektedir. Öğrencilere öğrenmenin yollarını öğretmeyi ön planda tutmaktadır.
Özet Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Ekim 2014 tarihinde ... more Özet Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Ekim 2014 tarihinde Soçi'de, Valdai Kulübü toplantısı çerçevesinde gerçekleştirdiği; dünyada, özellikle de Batı'da büyük yankılar uyandıran ve tepki toplayan konuşmasından öne çıkan kesitler ele alınacak; söylem analizine tabi tutulacaktır. Söylem tanımlandıktan sonra söylem analizinde başvurulan yaklaşımlara dair açıklamalar yapılacak ve uluslararası ilişki öğretileri bağlamında söylem analizine değinilecektir. Bu açıklamaların ışığında yorumlama (hermeneutik) yaklaşımı ve konstrüktivist öğreti aracılığıyla söz konusu söylem analiz edilecek ve bu doğrultuda Putin'in bireysel ve sosyal hayatına, psikolojik yapısına ve ardına düştüğü ideolojilere ilişkin ipuçları yakalanmaya çalışılacaktır. Düşünsel ve ruhsal bir örüntü olan birey, içinde var olduğu toplumsal ve tarihsel bağlamdan kopuk değerlendirilemez. Bu nedenden ötürü, çalışmada zaman zaman Rus toplumunun geçirdiği tarihsel sürece ve bu süreçle şekillenen ruhuna değinilecek buradan yola çıkarak bahsedilen hususların Putin'deki yansımaları analiz edilmeye çalışılacaktır. Putin'in psikolojik açmazlarının söylem analiziyle irdeleneceği bu çalışma; bilinçaltının söylemi ne derecede etkisi altına aldığını ortaya çıkarma ve ulusal psikoz ve nevrozların bireyin ruhunda hapsoluşunun söylemin alt metinlerine nasıl yerleştiğini bu güncel konuşmayla örneklendirme hedefini taşımaktadır. Abstract In this study, some particular sections from the enormously reacted and inspiring speech in the world especially West which the President of the Russian Federation Vladimir Putin made within the framework of the Valdai Club meeting in Sochi on 24 October 2014 and It will be subjected to discourse analysis. After the discourse is defined, explanations about the approaches referred in the discourse analysis will be done. Discourse analysis will be discussed in the context of the teachings of International relations. In the light of these explanations, this statement will be analyzed through hermeneutical approach and constructivist teaching and in this respect, some clues will be tried to be captured about Putin's personal and social life, the psychological structure and the ideology he followed. Individuals with intellectual and mental pattern can not be considered detached from the social and historical context and for this reason in this study, the historical process that the Russian society spent and spirit shaped by this process will be discussed from time to time. Also, the reflections of them on Putin will be analyzed. This study in which Putin's psychological dilemma will be examined with discourse analysis carries the aim of illustrating to what extent the subconscious influences the discourse, how the imprisonment of national psychosis and neurosis in the individual's spirit settles at the bottom texts of the discourse with this actual speech. Giriş Vladimir Putin resmi kaynaklara göre 7 Ekim 1952 tarihinde, SSCB döneminde adı Leningrad olan St. Petersburg Kenti'nde doğmuştur. Hukuk mezunu olmasına rağmen yüksek lisansını ekonomi alanında yapmayı tercih etmiştir. 1975 yılında KGB'de görev yapmaya başlamıştır. Siyaset hayatına ilk adımlarını ise 1990 yılında atmıştır ve bu tarihten itibaren siyasi arenadaki yerini almıştır. 1996 yılına kadar St. Petersburg yönetiminde farklı görevleri yürütmüş ve yine 1996'da bir yıl 1 Okt. Mersin Ünversitesi,Fen-Edebiyat Fakültesi, Çeviri Bölümü. Mersin, Türkiye.
AÇIK DİLBİLGİSİ Mİ ÖRTÜK DİLBİLGİSİ Mİ? Öz: Dil üzerine bilgi ile dili etkin kullanma arasında sı... more AÇIK DİLBİLGİSİ Mİ ÖRTÜK DİLBİLGİSİ Mİ? Öz: Dil üzerine bilgi ile dili etkin kullanma arasında sıkı bir bağıntı söz konusudur. Bir dilin dilbilgisini tanımadan onun söz dizimsel, yapısal ve anlamsal özelliklerini keşfetmek olanaksızdır ve bir dile yeterince hakim olmadan dil becerilerini geliştirmek güçtür. Şayet dil bir sistem olarak kabul edilirse, o dilde anlayabilmek ve üretebilmek için bu sistemin kodlarını tanımaya gereksinim duyulmaktadır. Cümlenin öğelerini yerlerinde kullanabilmek, doğru iletişimi kurabilmek ve kendini sözlü ve özellikle de yazılı ifade edebilmek için dilbilgisi kurallarının kullanımını bilmek kaçınılmazdır. Dilbilgisi öğretiminin önemi zaman zaman azalsa ya da bir yöntemden diğerine değişse de dilbilgisi yabancı dil öğretimindeki vazgeçilmez yerini korumaktadır. Hedef dilin dilbilgisini öğretmek için sekiz farklı yol izlenmektedir: örtülü ve açık dilbilgisi, tümevarım yoluyla ve tümden gelim yoluyla dilbilgisi, bağlamsal ve bağlam dışı dilbilgisi, etken ve edilgen dilbilgisi. Ayrıca dilbilgisi, sözcük, yazım, cümle ve metin boyutunda da ele alınabilir. Bu çalışmada açık dilbilgisi ve örtük dilbilgisi konusunu ele alacağız. Örtük dilbilgisi öğretimi, kuramsal bilgilere ve dilbilgisi açıklamalarına başvurmadan hedef dilin kullanımını öğrenenlere kazandırmayı hedeflemektedir. Böyle bir yol izlendiğinde sezgisel bir öğrenim söz konusudur. Açık dilbilgisi öğretiminde ise ders kitabı veya öğretmen tarafından kuralların betimlenmesi ve açıklanması şeklinde bir yol izlenmektedir. Burada kuralları açık bir şekilde tanıma olanağı sunulduğu için bilişsel bir öğrenme söz konusudur. Ayrıca bu çalışmada açık dilbilgisi ve kapalı dilbilgisinin dil becerilerinin geliştirilmesinde oynadığı rolü irdeleyeceğiz. Sonuç olarak yabancı dil öğreniminde hangi yolla izlemenin daha etkili olduğu sorusuna yanıt arayacağız.
Today, increasing communication among people from various countries of the world, the development... more Today, increasing communication among people from various countries of the world, the development of information and communication technologies and widespread use of internet increase not only the need of foreign language learning, but also bring up different teaching and learning strategies, methods, techniques, tools and materials to the agenda. By 2000s, a new method called Action-oriented method especially beginning to be widely used in Europe has emerged for foreign language/ teaching. The main objective of this method is to be able to use the foreign language in social environments such as school, daily life and work life. This method in question foresees the integration of information and communication technologies to foreign language education. No longer just a textbook, such as audio or video recordings made for training purposes using traditional tools and materials is enough to sustain the foreign language education so today benefiting from the multimedia approach in teaching and learning tools and materials are adopted. In this study, our aim is to investigate the software which has an indispensable importance of foreign language study and evaluate the software named francaisfacile as an example. The effect of success using information and communication technology-based tools and materials in foreign language education issue has been studied. The drastic change in the Internet, which provides an important tool in terms of educational software known as "education without walls'' provides to sustain the teaching and learning activities without being bound to any venue. Through distance education is now provided by the Internet, it is not obliged to teach and learn at the same venue. Induction courses, tasks, activities and exercises can be carried out without any time limitation..
The words are called as basic building blocks of language. It is impossible to discuss the langua... more The words are called as basic building blocks of language. It is impossible to discuss the language system without words. It is related to the vocabulary whether a language is rich or not. It is also related to the peoples' vocabulary to understand what is said and written or to express effectively their thoughts and their feelings verbally or in written way. It is needed to have a rich vocabulary to produce successful written works on various topics. Due to these reasons the word has been accepted a significant area of research; it has been studied on each period and it continues to be like this. The vocabulary teaching-learning has a great importance as an integral component of language in foreign language teaching; because the words are the most essential building blocks in the development of all basic language skills. The people communicate mainly through the words. The study is a theoretical knowledge based on research. At the same time it is aimed to analyze two different course books in terms of vocabulary teaching towards the principles of action-oriented approach. As an example Alter Ego and Métro Saint-Michel are examined. While vocabulary teaching is merely given in the activities of other language skills without giving any place to vocabulary teaching in the book Alter Ego, in the book Métro Saint Michel the vocabulary teaching is continued at the part of vocabulary both based on the knowledge and the activities. As a result, it is very important to realize vocabulary teaching by activities and social tasks focused on active participation of learners and by learning in context.
Today, it is discussed that the use of literary texts in foreign language classroom as a course m... more Today, it is discussed that the use of literary texts in foreign language classroom as a course material isn't obligatory; but necessary due to the close relationship between language and literature. Although literary texts are accepted as authentic documents and do not have any purpose for language teaching, they are indispensable sources to be used for development of basic language skills. Here the purpose is not just to contribute to teaching basic language skills, but also to contribute to teaching the culture of foreign language and to provide different perspectives to students while teaching. It is also thanks to linguistic and grammatical structures of literary texts that they can be used as an effective course material to teach the grammar of target language in the foreign language classroom. This study is a theoretical knowledge based on a research and it analyzes the use of literary text to teach grammar in foreign language classroom. The study consists of four parts: in the introduction part, it is discussed briefly the foreign language teaching, the place of grammar in foreign language teaching and the use of literary texts in grammar teaching. The second part discusses that it is necessary to use literary texts in foreign language teaching. In the third part, benefits that can be provided to grammar teaching with the use of literary texts are discussed. Finally, in the conclusion part, the points to take into account while using literary texts in foreign language classrooms are discussed and the suggestions are put forward.
2013
With the globalization and the researches carried out by European Council, speaking a foreign lan... more With the globalization and the researches carried out by European Council, speaking a foreign language became an essential point. It is clearly seen that communication role of a foreign language teaching has become gradually important. But speaking skills are the most difficult tasks for learners to develop. This study aims to reveal whether the learners are aware of the importance of speaking skills and whether they have some suggestions for speaking courses as well as to determine the principal inconvenience which prevents them from speaking the language. For this study, 40 French preparatory class students were chosen and interviewed. The registered interviews were transcribed through a text treatment programme. Then the answers were classified and it was noticed that the learners wanted especially to use dialogues more frequently and to participate in more ludic games and want the teacher to deal with them more individually. The majority of the students think that the factors which affect more their achivement in speaking are the fear of making mistakes, lack of self confidence and the lack of vocabulary. The error which was considered previously as an negativity in language learning teaching, it is assessed today with unimportant source on behalf of the betterment of teachers. At the end of the study, some suggestions were given for a biter teaching of speaking skills. pensent que les facteurs qui influencent le plus leur réussite en expression orale sont; la peur de faire des erreurs, l'inconfiance en soi et le manque de vocabulaire. A la fin de cette étude, nous avons essayé de donner quelques propositions didactiques pour un meilleur enseignement de l'expression orale.
2015
Günümüzde dijital medya, gerek yabancı dil ve gerekse gramer öğretimi/öğrenimi konusunda sınırsız... more Günümüzde dijital medya, gerek yabancı dil ve gerekse gramer öğretimi/öğrenimi konusunda sınırsız ve çok farklı materyaller içeren önemli bir araç konumundadır. Dijital medyanın daha önemli bir özelliği ise, yabancı dil öğrencilerinin en büyük grubunu temsil eden gençlerin dikkat ve ilgisini çekmesidir. Gramer öğretimi ise elbette yabancı dil öğretiminden ayrı düşünülemez, fakat gramerin yabancı dil öğretiminde hangi ölçülerde ve hangi yöntemler ile öğrencilere aktarılması gerektiği ise hala tartışma konusudur. Gramer öğretiminin amaçlarını göz önünde bulundurursak, gramerin, öğrencilerinin motivasyon ve ilgisini yükseltmek amacı ile günümüz dünyasında artık farklı yöntemler ve materyaller ile aktarılması gerektiği anlayışı önem kazanmıştır. Bunun içindir ki bu çalışma, soyut gramer alıştırma etkinlikleri yerine, grameri dili tamamlayan bir bütün olarak aktaran kaynaklar ile öğrencinin gramer ve yabancı dile olan merakını geliştiren dijital ortamın gramer edinimi ve öğrenimi acısından nasıl kullanılabileceğini araştırıp genel bir bakış acısıyla sunmayı hedeflemiştir.
2016
Aujourd'hui, à l'ère d'Internet, les ressources et didacticiels en ligne sont particulièrement po... more Aujourd'hui, à l'ère d'Internet, les ressources et didacticiels en ligne sont particulièrement populaires auprès des apprenants des langues étrangères. Les sites d'apprentissage des langues étrangères promettent généralement l'acquisition de ces langues « fonctionnellement », « gratuitement », « librement » et « rapidement ». Sans doute, les applications en ligne offrent de nombreux avantages que les méthodes d'enseignement traditionnelles n'offrent pas. La communication et l'interaction avec des locuteurs et locutrices natifs, la possibilité d'une rencontre réelle avec la culture de la langue ciblée et par conséquent, l'apprentissage de la langue vraie, y compris l'argot et les expressions idiomatiques etc. Pour les apprenants, grâces aux ressources numériques, il ne s'agit plus d'être lié à un endroit et, de plus, on peut préférer apprendre en autonomie ou en groupe, en ligne ou hors ligne, participer aux séminaires en ligne avec des formateurs natifs en tant qu'enseignant ou apprendre de façon autonome en utilisant la fonction de l'autocorrection en tant qu'apprenant. Mais sommes-nous réellement conscients de l'importance de l'utilisation des ressources numériques dans l'enseignement/apprentissage des langues étrangères? Et savons-nous quelles ressources numériques existent et comment nous pouvons les utiliser, soit en classe, soit dans la vie quotidienne? Dans ce travail, il sera discuté les utilités des ressources numériques dans l'enseignement/ apprentissage des langues étrangères et nous analyserons trois exemples d'emploi du numérique.
ÖZ Eskiden öğreteni eğitimin merkezine koyup öğretim stratejileri, yöntemleri ve teknikleri üzeri... more ÖZ Eskiden öğreteni eğitimin merkezine koyup öğretim stratejileri, yöntemleri ve teknikleri üzerinde önemle durulurken, son zamanlarda öğreneni eğitimin merkezine yerleştirerek öğrenim stratejileri ve stilleri üzerinde durulduğu görülmektedir. Artık öğretimde olduğu gibi öğrenimde de sadece genelleme yoluna gidilmesi yeterli bulunmayıp, öğrenenlerin ya da aynı öğrenenin farklı öğrenme strateji ve stillerinden yararlanmasından söz edilmektedir. Strateji, belirlenen hedefe etkili bir şekilde ulaşmanın yollarını arama ve bu amaca ulaşmak için yapılacak işlemler bütünüdür. Öğrenme stratejileri, öğrenen tarafından izlenecek genel eğilimleri ve sürecin bütüncül özelliklerini içermektedir. Bu bağlamda strateji, öğrenim araçlarının seçimi, bilgilerin kavranması, etkinliklerin, görevlerin ve eylemlerin gerçekleştirilmesi için öğrenim işlemlerinin yapılanması ile ilintilidir. Öğrenme stratejileri genelde üç türe ayrılmaktadır: üstbilişsel stratejiler, bilişsel stratejiler, sosyo-duyuşsal stratejiler. Eylem Odaklı Yaklaşım öğretim değil, öğrenim üzerine odaklanan bir yöntemdir. Temel hedefi, okul, günlük yaşam ve iş yaşamı gibi sosyal ortamlarda eyleme dönük olarak yabancı dili kullanabilmektir. Gerek dört temel dil becerisinin kazandırılması ve gerekse de dil bileşenlerinin öğreniminin etkileşime, işbirliğine, iletişime ve eyleme dayalı etkinlikler aracılığı ile sürdürülmesi anlayışını benimsemektedir. Eylem Odaklı Yaklaşımda kendi kendine öğrenme çerçevesinde öz planlama, öz yönetim, öz değerlendirme önemli stratejiler olarak yer almaktadır. Öğrenen, belirlenen hedefe ulaşmak için kendi öğrenim sürecini kendi bilişsel düzeyi ve öğrenme kapasitesine göre düzenleyebilir. Öz öğrenmede öğrenim sadece dersle sınırlı kalmayıp yaşamın her anında ve her yerde gerçekleştirilebilecek bir durum olarak değerlendirilmektedir. Eylem Odaklı Yaklaşım; 1) görev tamamlama, öz öğrenme, öz değerlendirme gibi üstbilişsel stratejileri; 2) gözlemleme, ilişkilendirme, önceki edinimleri kullanma, bilgileri bir durumdan diğerine aktarma, bağlamsallaştırma gibi bilişsel stratejileri; 3) başkalarıyla işbirliği yapma, görüşme, kültürel farklılıkları kavrama gibi sosyo-duyuşsal öğrenme stratejileriyle örtüşen boyutları içermektedir. Öğrenenin kendi öğrenme stillerini tanıyıp bu doğrultuda stratejiler geliştirerek öğrenimini sürdürmesi başarılı bir yabancı dil hedefine ulaşmak için oldukça önemlidir. Eylem Odaklı Yaklaşım, öğrenenin öğrenme stilleri, gereksinimleri, edineceği beceriler, kullanılabilecek araç ve materyaller üzerine odaklanırken öğrenmeyi, bireysel çaba ve deneyim sonucu gerçekleşen bir değişim olarak değerlendirilmektedir. Öğrencilere öğrenmenin yollarını öğretmeyi ön planda tutmaktadır.
Özet Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Ekim 2014 tarihinde ... more Özet Bu çalışmada, Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Ekim 2014 tarihinde Soçi'de, Valdai Kulübü toplantısı çerçevesinde gerçekleştirdiği; dünyada, özellikle de Batı'da büyük yankılar uyandıran ve tepki toplayan konuşmasından öne çıkan kesitler ele alınacak; söylem analizine tabi tutulacaktır. Söylem tanımlandıktan sonra söylem analizinde başvurulan yaklaşımlara dair açıklamalar yapılacak ve uluslararası ilişki öğretileri bağlamında söylem analizine değinilecektir. Bu açıklamaların ışığında yorumlama (hermeneutik) yaklaşımı ve konstrüktivist öğreti aracılığıyla söz konusu söylem analiz edilecek ve bu doğrultuda Putin'in bireysel ve sosyal hayatına, psikolojik yapısına ve ardına düştüğü ideolojilere ilişkin ipuçları yakalanmaya çalışılacaktır. Düşünsel ve ruhsal bir örüntü olan birey, içinde var olduğu toplumsal ve tarihsel bağlamdan kopuk değerlendirilemez. Bu nedenden ötürü, çalışmada zaman zaman Rus toplumunun geçirdiği tarihsel sürece ve bu süreçle şekillenen ruhuna değinilecek buradan yola çıkarak bahsedilen hususların Putin'deki yansımaları analiz edilmeye çalışılacaktır. Putin'in psikolojik açmazlarının söylem analiziyle irdeleneceği bu çalışma; bilinçaltının söylemi ne derecede etkisi altına aldığını ortaya çıkarma ve ulusal psikoz ve nevrozların bireyin ruhunda hapsoluşunun söylemin alt metinlerine nasıl yerleştiğini bu güncel konuşmayla örneklendirme hedefini taşımaktadır. Abstract In this study, some particular sections from the enormously reacted and inspiring speech in the world especially West which the President of the Russian Federation Vladimir Putin made within the framework of the Valdai Club meeting in Sochi on 24 October 2014 and It will be subjected to discourse analysis. After the discourse is defined, explanations about the approaches referred in the discourse analysis will be done. Discourse analysis will be discussed in the context of the teachings of International relations. In the light of these explanations, this statement will be analyzed through hermeneutical approach and constructivist teaching and in this respect, some clues will be tried to be captured about Putin's personal and social life, the psychological structure and the ideology he followed. Individuals with intellectual and mental pattern can not be considered detached from the social and historical context and for this reason in this study, the historical process that the Russian society spent and spirit shaped by this process will be discussed from time to time. Also, the reflections of them on Putin will be analyzed. This study in which Putin's psychological dilemma will be examined with discourse analysis carries the aim of illustrating to what extent the subconscious influences the discourse, how the imprisonment of national psychosis and neurosis in the individual's spirit settles at the bottom texts of the discourse with this actual speech. Giriş Vladimir Putin resmi kaynaklara göre 7 Ekim 1952 tarihinde, SSCB döneminde adı Leningrad olan St. Petersburg Kenti'nde doğmuştur. Hukuk mezunu olmasına rağmen yüksek lisansını ekonomi alanında yapmayı tercih etmiştir. 1975 yılında KGB'de görev yapmaya başlamıştır. Siyaset hayatına ilk adımlarını ise 1990 yılında atmıştır ve bu tarihten itibaren siyasi arenadaki yerini almıştır. 1996 yılına kadar St. Petersburg yönetiminde farklı görevleri yürütmüş ve yine 1996'da bir yıl 1 Okt. Mersin Ünversitesi,Fen-Edebiyat Fakültesi, Çeviri Bölümü. Mersin, Türkiye.
AÇIK DİLBİLGİSİ Mİ ÖRTÜK DİLBİLGİSİ Mİ? Öz: Dil üzerine bilgi ile dili etkin kullanma arasında sı... more AÇIK DİLBİLGİSİ Mİ ÖRTÜK DİLBİLGİSİ Mİ? Öz: Dil üzerine bilgi ile dili etkin kullanma arasında sıkı bir bağıntı söz konusudur. Bir dilin dilbilgisini tanımadan onun söz dizimsel, yapısal ve anlamsal özelliklerini keşfetmek olanaksızdır ve bir dile yeterince hakim olmadan dil becerilerini geliştirmek güçtür. Şayet dil bir sistem olarak kabul edilirse, o dilde anlayabilmek ve üretebilmek için bu sistemin kodlarını tanımaya gereksinim duyulmaktadır. Cümlenin öğelerini yerlerinde kullanabilmek, doğru iletişimi kurabilmek ve kendini sözlü ve özellikle de yazılı ifade edebilmek için dilbilgisi kurallarının kullanımını bilmek kaçınılmazdır. Dilbilgisi öğretiminin önemi zaman zaman azalsa ya da bir yöntemden diğerine değişse de dilbilgisi yabancı dil öğretimindeki vazgeçilmez yerini korumaktadır. Hedef dilin dilbilgisini öğretmek için sekiz farklı yol izlenmektedir: örtülü ve açık dilbilgisi, tümevarım yoluyla ve tümden gelim yoluyla dilbilgisi, bağlamsal ve bağlam dışı dilbilgisi, etken ve edilgen dilbilgisi. Ayrıca dilbilgisi, sözcük, yazım, cümle ve metin boyutunda da ele alınabilir. Bu çalışmada açık dilbilgisi ve örtük dilbilgisi konusunu ele alacağız. Örtük dilbilgisi öğretimi, kuramsal bilgilere ve dilbilgisi açıklamalarına başvurmadan hedef dilin kullanımını öğrenenlere kazandırmayı hedeflemektedir. Böyle bir yol izlendiğinde sezgisel bir öğrenim söz konusudur. Açık dilbilgisi öğretiminde ise ders kitabı veya öğretmen tarafından kuralların betimlenmesi ve açıklanması şeklinde bir yol izlenmektedir. Burada kuralları açık bir şekilde tanıma olanağı sunulduğu için bilişsel bir öğrenme söz konusudur. Ayrıca bu çalışmada açık dilbilgisi ve kapalı dilbilgisinin dil becerilerinin geliştirilmesinde oynadığı rolü irdeleyeceğiz. Sonuç olarak yabancı dil öğreniminde hangi yolla izlemenin daha etkili olduğu sorusuna yanıt arayacağız.
Today, increasing communication among people from various countries of the world, the development... more Today, increasing communication among people from various countries of the world, the development of information and communication technologies and widespread use of internet increase not only the need of foreign language learning, but also bring up different teaching and learning strategies, methods, techniques, tools and materials to the agenda. By 2000s, a new method called Action-oriented method especially beginning to be widely used in Europe has emerged for foreign language/ teaching. The main objective of this method is to be able to use the foreign language in social environments such as school, daily life and work life. This method in question foresees the integration of information and communication technologies to foreign language education. No longer just a textbook, such as audio or video recordings made for training purposes using traditional tools and materials is enough to sustain the foreign language education so today benefiting from the multimedia approach in teaching and learning tools and materials are adopted. In this study, our aim is to investigate the software which has an indispensable importance of foreign language study and evaluate the software named francaisfacile as an example. The effect of success using information and communication technology-based tools and materials in foreign language education issue has been studied. The drastic change in the Internet, which provides an important tool in terms of educational software known as "education without walls'' provides to sustain the teaching and learning activities without being bound to any venue. Through distance education is now provided by the Internet, it is not obliged to teach and learn at the same venue. Induction courses, tasks, activities and exercises can be carried out without any time limitation..
The words are called as basic building blocks of language. It is impossible to discuss the langua... more The words are called as basic building blocks of language. It is impossible to discuss the language system without words. It is related to the vocabulary whether a language is rich or not. It is also related to the peoples' vocabulary to understand what is said and written or to express effectively their thoughts and their feelings verbally or in written way. It is needed to have a rich vocabulary to produce successful written works on various topics. Due to these reasons the word has been accepted a significant area of research; it has been studied on each period and it continues to be like this. The vocabulary teaching-learning has a great importance as an integral component of language in foreign language teaching; because the words are the most essential building blocks in the development of all basic language skills. The people communicate mainly through the words. The study is a theoretical knowledge based on research. At the same time it is aimed to analyze two different course books in terms of vocabulary teaching towards the principles of action-oriented approach. As an example Alter Ego and Métro Saint-Michel are examined. While vocabulary teaching is merely given in the activities of other language skills without giving any place to vocabulary teaching in the book Alter Ego, in the book Métro Saint Michel the vocabulary teaching is continued at the part of vocabulary both based on the knowledge and the activities. As a result, it is very important to realize vocabulary teaching by activities and social tasks focused on active participation of learners and by learning in context.
Today, it is discussed that the use of literary texts in foreign language classroom as a course m... more Today, it is discussed that the use of literary texts in foreign language classroom as a course material isn't obligatory; but necessary due to the close relationship between language and literature. Although literary texts are accepted as authentic documents and do not have any purpose for language teaching, they are indispensable sources to be used for development of basic language skills. Here the purpose is not just to contribute to teaching basic language skills, but also to contribute to teaching the culture of foreign language and to provide different perspectives to students while teaching. It is also thanks to linguistic and grammatical structures of literary texts that they can be used as an effective course material to teach the grammar of target language in the foreign language classroom. This study is a theoretical knowledge based on a research and it analyzes the use of literary text to teach grammar in foreign language classroom. The study consists of four parts: in the introduction part, it is discussed briefly the foreign language teaching, the place of grammar in foreign language teaching and the use of literary texts in grammar teaching. The second part discusses that it is necessary to use literary texts in foreign language teaching. In the third part, benefits that can be provided to grammar teaching with the use of literary texts are discussed. Finally, in the conclusion part, the points to take into account while using literary texts in foreign language classrooms are discussed and the suggestions are put forward.
2013
With the globalization and the researches carried out by European Council, speaking a foreign lan... more With the globalization and the researches carried out by European Council, speaking a foreign language became an essential point. It is clearly seen that communication role of a foreign language teaching has become gradually important. But speaking skills are the most difficult tasks for learners to develop. This study aims to reveal whether the learners are aware of the importance of speaking skills and whether they have some suggestions for speaking courses as well as to determine the principal inconvenience which prevents them from speaking the language. For this study, 40 French preparatory class students were chosen and interviewed. The registered interviews were transcribed through a text treatment programme. Then the answers were classified and it was noticed that the learners wanted especially to use dialogues more frequently and to participate in more ludic games and want the teacher to deal with them more individually. The majority of the students think that the factors which affect more their achivement in speaking are the fear of making mistakes, lack of self confidence and the lack of vocabulary. The error which was considered previously as an negativity in language learning teaching, it is assessed today with unimportant source on behalf of the betterment of teachers. At the end of the study, some suggestions were given for a biter teaching of speaking skills. pensent que les facteurs qui influencent le plus leur réussite en expression orale sont; la peur de faire des erreurs, l'inconfiance en soi et le manque de vocabulaire. A la fin de cette étude, nous avons essayé de donner quelques propositions didactiques pour un meilleur enseignement de l'expression orale.
2015
Günümüzde dijital medya, gerek yabancı dil ve gerekse gramer öğretimi/öğrenimi konusunda sınırsız... more Günümüzde dijital medya, gerek yabancı dil ve gerekse gramer öğretimi/öğrenimi konusunda sınırsız ve çok farklı materyaller içeren önemli bir araç konumundadır. Dijital medyanın daha önemli bir özelliği ise, yabancı dil öğrencilerinin en büyük grubunu temsil eden gençlerin dikkat ve ilgisini çekmesidir. Gramer öğretimi ise elbette yabancı dil öğretiminden ayrı düşünülemez, fakat gramerin yabancı dil öğretiminde hangi ölçülerde ve hangi yöntemler ile öğrencilere aktarılması gerektiği ise hala tartışma konusudur. Gramer öğretiminin amaçlarını göz önünde bulundurursak, gramerin, öğrencilerinin motivasyon ve ilgisini yükseltmek amacı ile günümüz dünyasında artık farklı yöntemler ve materyaller ile aktarılması gerektiği anlayışı önem kazanmıştır. Bunun içindir ki bu çalışma, soyut gramer alıştırma etkinlikleri yerine, grameri dili tamamlayan bir bütün olarak aktaran kaynaklar ile öğrencinin gramer ve yabancı dile olan merakını geliştiren dijital ortamın gramer edinimi ve öğrenimi acısından nasıl kullanılabileceğini araştırıp genel bir bakış acısıyla sunmayı hedeflemiştir.
2016
Aujourd'hui, à l'ère d'Internet, les ressources et didacticiels en ligne sont particulièrement po... more Aujourd'hui, à l'ère d'Internet, les ressources et didacticiels en ligne sont particulièrement populaires auprès des apprenants des langues étrangères. Les sites d'apprentissage des langues étrangères promettent généralement l'acquisition de ces langues « fonctionnellement », « gratuitement », « librement » et « rapidement ». Sans doute, les applications en ligne offrent de nombreux avantages que les méthodes d'enseignement traditionnelles n'offrent pas. La communication et l'interaction avec des locuteurs et locutrices natifs, la possibilité d'une rencontre réelle avec la culture de la langue ciblée et par conséquent, l'apprentissage de la langue vraie, y compris l'argot et les expressions idiomatiques etc. Pour les apprenants, grâces aux ressources numériques, il ne s'agit plus d'être lié à un endroit et, de plus, on peut préférer apprendre en autonomie ou en groupe, en ligne ou hors ligne, participer aux séminaires en ligne avec des formateurs natifs en tant qu'enseignant ou apprendre de façon autonome en utilisant la fonction de l'autocorrection en tant qu'apprenant. Mais sommes-nous réellement conscients de l'importance de l'utilisation des ressources numériques dans l'enseignement/apprentissage des langues étrangères? Et savons-nous quelles ressources numériques existent et comment nous pouvons les utiliser, soit en classe, soit dans la vie quotidienne? Dans ce travail, il sera discuté les utilités des ressources numériques dans l'enseignement/ apprentissage des langues étrangères et nous analyserons trois exemples d'emploi du numérique.