ismail Kervankıran | Suleyman Demirel University (original) (raw)
Paper by ismail Kervankıran
Almatourism Journal of Tourism, Culture and Territorial Development, 2023
Interregional development disparities have emerged as one of the most controversial issues in con... more Interregional development disparities have emerged as one of the most controversial issues in contemporary discourse. Across the globe, disparities in various facets, including social, cultural, tourism, and economic dimensions, are strikingly evident. Turkey, a nation renowned for its importance in the global tourism landscape, is no exception to this phenomenon. The spatial distribution of tourism development in Turkey reveals an inequality. This study aims to examine the variations in interregional tourism development by establishing a comprehensive tourism development index for Turkish cities and subsequently categorizing them based on their distinctive levels of development. To achieve this, a dataset consisting of 18 variables from various public institutions in the year 2017 was compiled. With this data set, Principal Component Analysis was employed to compute the tourism development index for each city, and the Hierarchical Cluster Method was used to categorize cities into distinct development categories. In conclusion, the research underscores the influence of both policy interventions, planning, and the intrinsic characteristics of cities in shaping the spatial disparities in tourism development within Turkey. The implementation of neoliberal policies has notably concentrated capital, investments, and the tourism market in the Mediterranean and Aegean coastal regions, exacerbating spatial inequality in tourism. The implications of this study hold the potential to guide policymakers in narrowing the gaps in interregional tourism development within Turkey, thereby fostering a more equitable and sustainable future.
Türk Coğrafya Dergisi, 2023
This study examines the transformation of sacred space in the case of Göbekli Tepe. Following a q... more This study examines the transformation of sacred space in the case of Göbekli Tepe. Following a qualitative research method, interviews were conducted with local people living in seven settlements around Göbekli Tepe (Örencik, Derman, Sarışeyh, Küçük İstanbul, Orta Ören, Seyrantepe, Göktepe). The semi-structured interview form was applied to 33 participants through purposive sampling. As a result of the interviews, it was found that the name of Göbekli Tepe has been passed down from generation to generation and that it is used as a sacred space, that the symbols of "tomb, wishing tree, cistern" are common here in accordance with the understanding of sacred spaces, and that many people come to visit Göbekli Tepe because of this belief. Many changes have been made to Göbekli Tepe since its discovery, and one of the most important is that Göbekli Tepe, which was used as a sacred site, was separated from its past after its discovery and turned into a tourist show space. In addition, the fact that the local people living around Göbekli Tepe are no longer able to perform the religious rituals they used to perform before the discovery of the site means that the intangible heritage that has been passed down for centuries is gradually being forgotten. As a result, this study argues that Göbekli Tepe is in danger of losing its memory and intangible heritage as the sanctity of the site is transformed into a tourist attraction.
fe dergi, 2023
Bu çalışma yaşlı kadınların gündelik hayat bilgisinden yola çıkarak turizm mekânlarına erişimleri... more Bu çalışma yaşlı kadınların gündelik hayat bilgisinden yola çıkarak turizm mekânlarına erişimlerini, yaşadıkları sınırlılıkları ve mücadele stratejilerini ele almaktadır. Çalışmanın amacı, yaşlı kadınların turizm mekânlarındaki cinsiyet ve yaş temelli toplumsal ve mekânsal örgütlenme biçiminin ayrımcı söylem ve temsili üretimlerle ortaya çıkardığı eşitsiz mekânsal ilişkileri incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada nitel araştırma
yöntemi izlenerek Antalya il merkezine turizm amaçlı seyahat eden 65 yaş ve üstü 20 kadın gezginle yüz yüze görüşmeler yapılmış ve sahadan toplanan veriler analiz edilmiştir. Araştırmadan çıkan bulgulara göre yaşlı kadınlar gündelik hayatta inşa edilen cinsiyet ve yaş temelli ayrımcı toplumsal ve mekânsal temsilleri sorgulamadan içselleştiren pasif özneler değil, aksine bireysel haklarını savunan, yasaları hatırlatan, toplumsal cinsiyet rollerini aşma eğiliminde olan ve yaşlılık sürecinin getirdikleri ile mücadele etmeye çalışan aktif öznelerdir.
Ege Coğrafya Dergisi, 2023
Today, there is an international travel mobility of nearly two billion. This mobility is increasi... more Today, there is an international travel mobility of nearly two billion. This mobility is increasing day by day in Turkey as well. However, it is seen that women travel abroad less than men. Starting from this problematic, the aim of the study is to examine what are the barriers for women to travel abroad compared to men, and how they struggle with these barriers with the theory of leisure time constraints. It is also to explore the travel experiences, motivations and constraints of women traveling abroad. In this study, qualitative research method was applied. In the study, in-depth interviews were conducted with 40 participants living in 13 different provinces of Turkey. According to the research findings, the factor that most affects women in the category of personal restrictions is lack of self-confidence, gender positioning and inequality in the category of social constraints, and lack of financial resources in the category of structural constraints. As a result, women participate in travel activities by developing various struggle strategies, travel experiences affect women's lives. This situation changes the perceptions towards women and affects the social structure. In addition, travel experiences, preferences and limitations of secular and conservative women differ from each other.
Journal of Gastronomy, Hospitality and Travel, 2022
Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu ... more Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu çevre sorunları konusunda ulusal ve uluslararası çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları uzun süredir uyarılar yapmakta ve ilgili kesimleri önlem almaya davet etmektedir. Gelişimde doğal kaynakların önemli etkisi olan turizm alanında da uygulanan yanlış politikalardan kaynaklanan çevresel sorunların artmaya başladığı görülmektedir. Bu sorunları engellemeye yönelik ulusal ve bölgesel planlarda sürekli sürdürülebilir turizm veya koruma yaklaşımı vurgulanmasına karşın uygulamada bu yaklaşımlara ters kararların alınması önemli bir sorundur. Bu çalışma, turizm gelişiminin ekonomik ve toplumsal etkileri yanında, ekolojik boyutunun eleştirel sosyal bilimler çerçevesinde incelenmesi gerektiği iddiasıyla, Türkiye’deki turizm politikalarını ve planlarını politik ekolojinin yaklaşımları ile değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, çalışmada beş yıllık kalkınma planlarında turizm konusunda alınan kararlar incelenmiş ve bu kararların gündelik hayattaki uygulamaları değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, turizm planlamalarında doğa koruma ve sürdürülebilirlik konularına sık sık değinilmesine karşın yasalara uygun olmayan kararlar alındığı, koruma alanlarında turizm yatırımlarına izin verildiği, ormanlık alanların ve kıyıların imara açıldığı, ulusal literatürde bu olumsuz etkilere yeteri kadar ilgi gösterilmediği ve sorunların başlıca mesullerinden politik aktörlerin göz ardı edildiği sonucuna varılmıştır.
Türk Coğrafya Dergisi, 2022
Konya’nın önemli turizm merkezlerinden olan Mevlâna Müzesi ve çevresi özellikle 1980 yılından iti... more Konya’nın önemli turizm merkezlerinden olan Mevlâna Müzesi ve çevresi özellikle 1980 yılından itibaren uygulanan neoliberal politikalarla birlikte sürekli değişim ve dönüşüme tabii tutulmuştur. Tarihi kent merkezi içerisinde yer alan çarşıların yeniden üretimi sadece çarşıların dönüşümüyle kalmamış aynı zamanda bölgede bulunan esnaflar arasındaki ilişkilerde, müşterilerde de bir değişim yaşanmıştır. Toplumsal mekandaki yaşanan değişimler tüketim kültürüne de yansımış ve mekân meta aracılığıyla sermayeye dahil edilmiştir. Ortaya çıkan süreçleri anlamak ve sonuçlarını incelemek amacıyla çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanıştır. Değişim ve dönüşüm süreçlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için amaçlı örneklem kapsamında
bölgede bulunan uzun yıllardır devam eden esnaflardan oluşan 10 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular Lefebvre’nin üçlü mekânsal diyalektiği ve Marx’ın meta çözümlemesinden yola çıkılarak incelenmiştir. Katılımcılarla yapılan görüşmeler sonucunda bulgulara göre; katılımcıların uygulanan değişim ve dönüşüm projelerinde sayılarının yeterli olmamasından dolayı söz sahibi olamadıkları ve yaşanan bu süreçlerin sürekli gündemde olması ve aynı zamanda belirsizlik içinde olmasına neden olmuştur. Yaşanan dönüşüm faaliyetleriyle birlikte mekâna yüklenen anlamlar değişmiştir.
Journal of Leisure Research, 2023
This study aims to reveal the relationship between place attachment, place satisfaction and word-... more This study aims to reveal the relationship between place attachment, place satisfaction and word-of-mouth communication. The context of the study is a street with emerging cafes in a small city that serves as the most important alternative for locals and visitors to spend their leisure. The data obtained from 443 individuals who participated in the survey were tested through PLS-SEM.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research, 2021
Göbekli Tepe, the oldest known center of belief in the world, has been spatially reproduced since... more Göbekli Tepe, the oldest known center of belief in the world, has been spatially reproduced since its discovery. On the one hand, this situation has made Göbekli Tepe popular, but on the other hand, the people who respect Göbekli Tepe as a sacred place have had their ties with this place broken and the local people have been otherized. The danger of the interruption or extinction of the faith, rituals, and culture inherited by the local people from their ancestors is a major problem. This study aims to understand the sociospatial relationships of Göbekli Tepe, in contrast to its archaeological dimension. A qualitative research method was applied and interviews were conducted with 20 participants living in six villages around Göbekli Tepe. According to the findings, after the site’s discovery, the bond of the local people with Göbekli Tepe was severed and Göbekli Tepe became a place where local people were alienated. It is an important contradiction that Göbekli Tepe has been transformed into a touristic center based on visual consumption as a commodity tool and that tourists from inside and outside the country are invited to visit Göbekli Tepe alongside the otherizing of the local people who have long been the true possessors of this place.
International Journal of Geography and Geography Education, 2022
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Türkiye’nin ulusal tarihinin belli bir döneminin t... more Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Türkiye’nin ulusal tarihinin belli bir döneminin tarihi, siyasi, kültürel, ekonomik ve toplumsal hafızasını muhafaza eden ve hatırlatan özelliği ile birlikte batı ülkelerindeki başkanlık müzesi geleneğinin Türkiye’deki örneklerinden birisi olması açısından incelemeye değerdir. Bu çalışmanın amacı, Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi örnekleminde toplumsal hafıza ve müzeler arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu doğrultuda çalışmada müzenin inşa süreci, planlanması ve mevcut durumu ele alınmış, toplumsal hafızanın bulunduğu ve korunduğu bir yer olarak müzeye gelen ziyaretçilere anket uygulaması yapılmış ve anket sonucundaki bulgular değerlendirilmiştir. Ayrıca müzeyi gezmeye gelenlerin ziyaretçi defterine yazdıkları incelenmiştir. Sonuç olarak Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi; bulunduğu yeri, işlevselliği, misyonu ve vermek istediği mesaj yanında ziyaret edenlerin görüşleri açısından da belirli bir döneminin hafızasının depolandığı ve toplumun hafızasında yer etmiş olayları hatırlatan önemli bir yerdir. Bu açıdan müze toplumun hafızasında geçmiş, şimdi ve gelecek arasında köprü kuran ve kolektif hafızayı hatırlamaya aracılık eden bir yerdir.
Coğrafi Bilimler Dergisi, 2021
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVID-19’un turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkisi hala devam... more Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVID-19’un turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkisi hala devam etmektedir. Ulusal düzeyde turizmin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bazı önlemler alınmasına karşın, seyahat kısıtlılıklarının devam etmesi ve turizme olan talebin azalması Türkiye’de turizm endüstrisinin kaybını her geçen gün daha fazla derinleştirmektedir. Türkiye genelinde salgının turizm sektörüne olan olumsuz etkisi her ilde farklı boyutta yaşandığından, COVID-19 sürecinde hangi illerin ne derece etkilendiği konusu önemlidir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19’un Türkiye turizmine etkisinin iller düzeyindeki farklılaşan görünümünü incelemektir. Çalışmanın veri kaynağını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2019 ve 2020 yıllarına ait illere göre turizm istatistikleri oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle, 2019 ve 2020 yılı Türkiye’ye seyahat amaçlı gelen ziyaretçilerin illere göre mekânsal dağılımı incelenmiş, sonrasında ise illerin azalan ziyaretçi sayılarının hem oransal olarak hem de 1000 kişideki karşılığına göre mekânsal görünümü değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, Türkiye’de COVID-19 sürecinden en fazla etkilenen illerin aynı zamanda turizmin en hızlı büyüdüğü iller olması, Türkiye turizminde mekânsal olarak bazı illerde sınırsız büyümenin sorunlu olduğunu ve özellikle bu illerde “küçülme” kavramının tartışılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ege Coğrafya Dergisi, 2020
Küreselleşmenin ve tüketim kültürünün etkisi ile yaygınlaşan turizm, kapitalist üretim ilişkileri... more Küreselleşmenin ve tüketim kültürünün etkisi ile yaygınlaşan turizm, kapitalist üretim ilişkileri ve örgütlenme biçimleri ile mekânları etkilemeye, yeniden üretmeye ve dönüştürmeye başlamıştır. Kapitalizmin kendine özgü ürettiği bu mekânsal örgütlenme biçimi dünyanın farklı bölgelerinde olduğu gibi Türkiye’de de turizmin bölgesel gelişiminde etkisini göstermiştir. Dengeli ve sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanmasında farklı turizm değişkenlerini kapsayan bölgesel istatistikler ve endeksler önemli bir yer tutmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Türkiye’de illerin turizm gelişmişlik endeksini oluşturma ve gelişmişlik düzeylerini belirleme yoluyla mekânsal bir model önerisi sunmak ve özellikle gelişme odaklı illeri tespit ederek turizmin ülke genelinde daha dengeli yayılmasına katkı sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada 2017 yılına ait ve kamu kurumlarından elde edilen 18 değişkenden oluşan bir veri seti oluşturulmuş ve Temel Bileşenler Analizi ile illerin turizm gelişmişlik endeksleri hesaplanmıştır. Daha sonra hesaplanan endeks değerleri kullanılarak Hiyerarşik Kümeleme Analizi sonucunda illerin turizm gelişmişlik seviyelerine göre oluşturdukları kümeler tespit edilmiş ve endeks değerlerine göre kümelenen iller Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile haritalandırılarak yorumlanmıştır. Sonuç olarak, Türkiye’de neoliberal politikaların turizme uygulanması ile birlikte sermaye, yatırımlar ve turizm piyasası Akdeniz ve Ege kıyıları ile İstanbul’da yoğunlaşmış, bu durum turizme bağlı bölgeler arası gelişmişlik farklarını artırmıştır.
Türk Coğrafya Dergisi, 2020
2020 yılının başlarında Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra dünyanın geneline yayılan COVID-19 küre... more 2020 yılının başlarında Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra dünyanın geneline yayılan COVID-19 küresel salgını ulusal, bölgesel ve küresel ölçekteki birçok hareketliliği (insan, sermaye, mal, ticaret, göç vs.) etkilemiş, ancak bunlar içerisinde en fazla etkilenen ise turizm hareketliliği olmuştur. Turist akışının yasaklanması, ülke sınırlarının kapatılması, uçak seferlerinin durdurulması ve ulusal sınırlar içerisinde bile geçişlere belli bir süre izin verilmemesi, dünyanın birçok ülkesinde turizm hareketliliğini tamamen durma noktasına getirmiştir. Her ne kadar “Yeni Normal Dönem”e geçişle birlikte seyahatlerde kısmi bir artış görülse de, modern insanın alıştığı eski normal dönemin turizm hareketliliğine geri dönüşün zor olduğu, geçmiş yıllarda alışılmış olan turizm faaliyetlerini gerçekleştirmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla önümüzdeki dönemde bildiğimiz turizm faaliyetlerinden daha farklı turizm pratiklerinin gelişeceği ve turizm hareketliliğinin de boyutunun, niteliğinin, kapsamının ve görünümünün değişeceği tahmin edilmektedir. Bundan dolayı turizmin değişen bu yeni formunu anlamanın yolu, eski normalin bilindik turizm hareketliliği ile yeni normalin görece kontrollü turizm hareketliliği arasındaki niceliksel ve niteliksel farkları ortaya koymak ve bu değişimin genel görünümüne bakmaktır. Ancak genel görünümü anlamak için hareketin tek yönüne değil, aynı anda milyonlarca insanın köken bölgelerden hedef bölgelere doğru döngüsel akışını incelemek gerekir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19’un Türkiye’deki turizm hareketliliğine etkisini hem Türkiye’ye olan turist akışı hem de Türkiye’den yurtdışına olan seyahatler ile birlikte incelemek ve bu hareketliliği turizmin değişen boyutu içerisinde anlamaya çalışmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Dünya Bankası’ndan alınan veriler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’ndan COVID-19 salgın süreci sonrasında seyahat amaçlı Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den yurtdışına gidenlerin verileri kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre, Türkiye’deki turizm hareketliliğinin COVID-19 öncesi ve sonrasının karşılaştırması yapılmış, karşılıklı gerçekleşen hareketliliğin değişen görünümü yorumlanmış ve Türkiye’deki turizm hareketliliğinin değişen bu yeni formu değerlendirilmiştir.
GAZİANTEP UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES, 2020
Today, more than a billion people participate in international traveling. Turkey hosts millions o... more Today, more than a billion people participate in international traveling. Turkey hosts millions of people from different countries every year while the number of trips made from Turkey to different countries is increasing steadily. However, the number of studies addressing changes occurring in the quantity and quality of the traveling abroad from Turkey in the academic field is limited. In order to understand Turkey's tourism as a whole, it is necessary to look from the opposite direction and also examine the outgoing tourism mobility from Turkey in addition to the flow of tourists to Turkey. The aim of this study is to examine the dynamics that influence the outlook, the development process, temporal and spatial change and mobility of traveling abroad from Turkey within the framework of the "Mobility Theory" which has been developed in social sciences in recent years and suggests that mobility includes reciprocal relations. The data of the study covers travel abroad from Turkey between the years 1970-2019 obtained from TurkStat, the Ministry of Tourism and Culture and the World Tourism Organization. Turkey's position in international tourism activities, the common and different aspects of traveling and the social, cultural, economic and political aspects of changing tourism mobility have been evaluated in the study. Accordingly, while the number of citizens traveling abroad in the 1970s in Turkey was around 500 thousand, this figure approached the 10 million level in 2019; in a manner similar to international mobility, trips for "travel, entertainment, sports and cultural activities" have increased, kinship, neighborhood relations and spatial proximity have been effective in country preferences, however travel expenses per person have decreased. In the meantime, the ratio of those traveling abroad to the total population is over 40% in developed countries while this rate remains at 10% in our country, the rate of women participating in travel is low, and the social reflections of mutual tourism mobility are issues which need to be discussed.
International Journal of Geography and Geography Education (IGGE), 2020
Turizm sektörünün önceliği tüketiciyi memnun ederek ve seyahate katılanlara eşsiz deneyimler yaşa... more Turizm sektörünün önceliği tüketiciyi memnun ederek ve seyahate katılanlara eşsiz deneyimler yaşatarak tüketim kültürünü ve turizm piyasasını daha fazla geliştirmektedir. Piyasa bağımlılığı yüksek olan turizm akademisi de sektörün gelişmesine yönelik konuları daha fazla önemsemekte ve sektörün görmezden geldiği turist kazaları, hastalıkları ve ölümleri gibi konulardan uzak durmaktadır. Popüler medyada gündem olan ancak turizm araştırmalarında ihmal edilen konulardan birisi seyahatler sırasında yaşanan turist ölümleridir. Türkiye'de turist ölümlerine yönelik yapılan çalışmaların oldukça yetersiz olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Türkiye'de yaşanan turist ölümlerinin nedenlerini, ölen turistlerin cinsiyete, yaşa ve milliyetlerine göre durumlarını Antalya örnekleminde incelemek, turizmin sosyal yönünü ilgilendiren turist ölümleri konusunda farkındalık oluşturmak ve literatüre katkı sağlamaktır. Çalışmada veri kaynağı olarak Antalya ilinde yerel yayın yapan iki gazetenin arşivlerinden yararlanılmıştır. 2017 ve 2018 yıllarına ait gazete haberleri taranmış, toplamda 59 turist ölümü sayısına ulaşılmıştır ve bu turist ölümleri değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere göre; ölen turistlerin çoğunluğunu orta yaş grubundaki erkek turistler oluşturmaktadır ve bunlar içerisinde Rusya ve Almanya'dan gelen turistler ön sırada yer almaktadır. Turistlerin ölüm nedeni ise genellikle boğulma ve kazalardır. Bununla birlikte Türkiye'deki turist ölümlerinin toplumsal, mekânsal, psikolojik, hukuki, siyasi etkilerinin farklı disiplinler tarafından derinlemesine araştırılmaya ihtiyacı vardır. Abstract The priority of the tourism industry is to improve the consumption culture and the tourism market further by satisfying consumers and providing unique experiences to travelers. The tourism academy, which has a high market dependence, also attaches importance to the issues related to the development of the sector and avoids issues such as accidents and sickness incurred by tourists as well as deaths. One of the issues on the agenda of popular media, but has been neglected in tourism studies, are the deaths of tourists while traveling. The rather inadequate number of studies regarding tourist deaths in Turkey constitutes the main motivation for this study. The intention of this study is to examine the causes of the death of tourists in Turkey according to their nationality, gender, age and create awareness of the social aspects of the death of tourists from the aspect of tourism by using a sample from Antalya and contribute to the literature. The archives of two local newspapers published in Antalya province have been used as data source in the study. Newspaper news items for 2017 and 2018 were scanned to reach a total of 59 tourist deaths which were evaluated. According to the obtained data the majority of the decedent tourists were male tourists in the middle age group with tourists from Russia and Germany in the forefront. The cause of death of tourists was mainly drowning and accidents. However, sociological, spatial, psychological, legal and political impact of tourist deaths in Turkey need to be explored in depth by different disciplines.
1131JOURNAL OF TOURISM AND GASTRONOMY STUDIES, 2020
The success of businesses such as airlines, lodging properties, food and beverage, passenger tran... more The success of businesses such as airlines, lodging properties, food and beverage, passenger transportation etc. operating in the tourism sector depends largely on tourism demand. Due to the deterioration of tourism services and limited capacity of tourism establishments to serve customers, accurate forecasts of tourism demand are extremely important for the success of tourism businesses. Therefore, estimating the developments in tourism with scientific basis methods is an important guide for central and local public administration programs and tourism operators. When examined studies on modeling and forecasting of tourism demand in Turkey, it has attracted attention as a majority of studies relating to non-active tourism demand. Based on this shortcoming in the literature, modeling with alternative methods of domestic tourism demand in Turkey in this study and will form the basis of the ex-ante forecasts for domestic tourism demand is aimed at developing prediction models with the highest accuracy. In the study, domestic travel volumes were taken into account as a measure of domestic tourism demand, and domestic travel statistics realized in 2009-I and 2019-III periods were used. The data used in the study are obtained from quarterly Household Domestic Tourism bulletins published by the Institute of Statistics of Turkey (TÜİK).
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Türkiye, her yıl farklı ülkelerden milyonlarca kişiyi ağırlamakla birlikte Türkiye' den de her yı... more Türkiye, her yıl farklı ülkelerden milyonlarca kişiyi ağırlamakla birlikte Türkiye' den de her yıl farklı ülkelere olan seyahatlerin gittikçe arttığı görülmektedir. Ulaşılan sayının gelişmiş ülkele-re oranla düşük olmasının yanında seyahatlerin hem niteliğindeki değişim hem de niceliğinde meydana gelen artış ve konuya yönelik çalışmaların sınırlı olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Çalışma, turizm coğrafyaları bakış açısı ile turizmin sosyal, siyasi ve ekonomik boyutunun yanında, mekânsal boyutunu; Türkiye' den yurt dışına yapılan seyahatlerin mekânsal dağılımını, gelişim sürecini, turizm hareketliliğinin yönünü, değişimin zamansal olarak karşılaştırmasını ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. 1970-2017 yılları arasını kapsayan bu çalışmanın istatistikî verileri, TÜİK, Dünya Ban-kası ve Dünya Turizm Örgütü'nden elde edilmiştir. Verilerin görselleştirilmesi ArcGIS 10.5 programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. 1960'lı yıllarda 20-30 bin civarında olan yurt dışına çıkan vatandaş sayısı, 2017 yılına gelindiğinde 9 milyon seviyesine yaklaşmıştır. "Gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amaçlı seyahatlerin payı-nın, uluslararası hareketliliğe benzer şekilde her geçen gün artış gösterdiği tespit edilmiştir. Yurt dışına çıkan vatandaşların tercih ettiği ülkeler, akrabalık, komşuluk ilişkileri ve mekânsal yakınlığın etkisiyle Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya ve İtalya gibi ülkeler olmuştur. Dış aktif turizmde önemli paya sahip olan ülkemizin, kendi vatandaşının yurt dışı seyahatlere katılımını destekleyerek buna uygun bir ortamın oluşturulması için çaba sarf etmesi; uluslararası ilişkiler, kültür aktarımı, çevre koruma bilinci, insan hakları, ulus-ötesilik, çok kültürlülük, barış ve hoşgörü ortamına katkı, evrensel entegrasyon gibi açılardan büyük bir önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerde yurt dışına seyahat edenlerin nüfuslarına oranları %40'ın üzerindeyken ülkemizde bu oranın düşük olması üzerin-de tartışılması gereken bir konu olarak görülmektedir. GİRİŞ Dünya Turizm Örgütü'nün verilerine göre turizm, dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen sosyal ve eko-nomik faaliyetlerinden biridir. Günümüzde bir milyardan fazla insan uluslararası seyahatlere katılmaktadır (WTO, 2017). Turizm faaliyetlerine katılımın toplumsal anlamda bir ihtiyaç haline gelmesi, büyük ölçüde sanayileşme ile paralel bir gelişme göstermiştir (Solmaz vd., 2014). Modern dünya sistemi bir taraftan ağır çalışma koşullarından dolayı bireylerin tatile olan ihtiyacını artırırken diğer taraftan çalışma saatlerinin düzenlenmesi yoluyla tatil haklarına kavuşmasını sağlamış, bu durum da seyahatlerin artmasına neden olmuştur. Düzenli olarak artan gelirle birlikte bireylerin satın alma gücünün artması seyahatlere ayrılan payı da artırmıştır. Ayrıca ulaşım araçlarında meydana gelen gelişmeler, ücretli tatil hakları, devlet teşviki, kredi ve taksitlendirme imkânı, vize ve pasaport edinim sürecinin kolaylaştırılması insanların bulundukları yerden farklı mekânlara gitme imkânını kolaylaştırmıştır. Bunların yanında kentleşme ve nüfus artışı, insan ömrünün uzaması, sosyal hakların gelişmesi, seyahat özgürlüğü, kültür ve eğitim seviyesinin yükselmesi ve turizm bilincinin oluşması gibi toplumsal değişim ve dönüşümler iç ve dış turizmin gelişimine etki et-miştir. Her ne kadar sözü edilen gelişmeler turizme katılımı hızlandırsa da turizmin belirli bir maddi güç gerektirmesi, zaman, mesafe, güvenlik endişesi ve vize almada yaşanan güçlüklerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi turizme katılımda benzer sonuçların ortaya çıkmasını engellemektedir.
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Cinsiyet temelli eşitsizlik giderek artan bir biçimde tartışma alanı bulmuş ve dünya nüfusunun ya... more Cinsiyet temelli eşitsizlik giderek artan bir biçimde tartışma alanı bulmuş ve dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar bu alanda dezavantajlı konumda yer almıştır. Seyahatlere katılan ka-dın sayısının artmasına rağmen, boş zaman hareketliliğinde kadınların yaşadıkları kısıtlılıklar ve engeller devam etmektedir. Bu çalışma, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların boş zaman seyahat motivasyonlarını ve seyahat kısıtlayıcılarının saptanması üzerine yapılan nitel bir araştırmadır. Çalışmanın amacı, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların seyahat motivasyonlarını, seyahate ilişkin risk algılarını, mekânsal tercihlerini incelemek ve turizm araştırmalarında ihmal edilen; kadın çalışmaları, toplumsal cinsiyet ve feminist coğrafya gibi konularda farkındalık oluşturmak ve turizm çalışmaları literatürüne katkı yapmaktır. Bu amaçlar doğrultusunda çalışmada yarı yapılandırılmış gö-rüşme formu aracılığıyla 12 katılımcı ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma çerçevesinde herhangi bir lokasyon kısıtlamasına gidilmemesinin nedeni; herhangi bir bölgedeki ya da lokasyondaki bir durumun incelenmesi yerine kadınların seyahati olgusuna odaklanılmasıdır. Araştırma bulguları, kadınların neredeyse eşit oranda üç tip kısıtlayıcı (içsel, kişilerarası ve yapısal) tarafından da engellen-diğini göstermektedir. Sonuçlar, güvenliğin ve ekonomik faktörlerin kadınların seyahate yönelik algıları ve mekânsal tercihleri üzerinde etkin bir rol oynadığını göstermiştir. Kadınların en önemli motivasyon kaynaklarının; bakış açılarında değişme, seyahat konusundaki önyargıları kırma, yabancı dilini geliş-tirme, özgüven artışı ve yeni kültürler ve insanlar tanıma olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine sonuçlar, kadınların seyahat deneyimlerini diğer kadınlara da tavsiye etme eğiliminde olduklarını göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Seyahat, Kadın, Turizm coğrafyaları. GİRİŞ Turizm, ekonomik ve sosyo-kültürel önemi giderek artan ve dünyada en hızlı büyüyen sektörlerin başında gelmektedir. Modernite ve küreselleşme ile birlikte kadınlar da turizm hareketliliğinin önemli bir aktörü haline gelmiştir. Bununla birlikte kadınlar, özellikle cinsiyet temelli bazı kısıtlayıcılara ve engellere maruz kalmakta, bu durum kadınların seyahate yönelik algılarını ve seyahat odaklı motivasyonlarını, mobilitele-rini ve mekânsal tercihlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışma, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların, deneyimlerini 'boş zaman kısıtlamaları teorisi' perspektifiyle ele almıştır. Crawford ve Godbey (1987), kişilerin boş zaman aktivitelerine katılımını etkileyen kısıtlayıcıları 3 kategoride sınıflandırmaktadır. Bunlar; içsel kısıtlayıcılar (kişisel kısıtlayıcılar), ki-şilerarası kısıtlayıcılar ve yapısal kısıtlayıcılardır. Crawford ve Godbey içsel kısıtlayıcıları; özgüven eksikliği, endişe ve korku (cinsel saldırıya uğrama, şiddet korkusu vb.) gibi psikolojik faktörler olarak ifade etmiştir. Kişilerarası kısıtlayıcıları, bireyin diğer kişilerle olan (aile üyeleri, arkadaş gibi) etkileşiminden kaynaklana-bilecek kısıtlayıcılar olarak, yapısal kısıtlayıcıları da ekonomik engeller, boş zaman eksikliği, ulaşılabilirlik gibi kısıtlayıcılar olarak tanımlamıştır (Wilson ve Little, 2005, s. 158). Bu kısıtlayıcılar bireylerin boş zaman seyahatlerini etkileyebilmekte, bunlar aşılamadığı takdirde bireyler boş zaman aktivitelerine katılım göste-rememektedir. Bu çalışmanın temel araştırma problemi, özellikle cinsiyetin boş zaman seyahatleriyle ilgili karar ver-meyi etkileyip, etkilemediğidir. Diğer bir ifadeyle seyahatlerin cinsiyetçiliğinin söz konusu olup olmadığı,
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Dünyada turizm amaçlı seyahate katılanların sayısı sürekli artmaktadır. Seyahat sayısındaki bu ar... more Dünyada turizm amaçlı seyahate katılanların sayısı sürekli artmaktadır. Seyahat sayısındaki bu artış ile birlikte turistlerde yaralanma, kaza ve ölüm sayısının arttığı ve son yıllarda özellikle uluslararası akademik alanda turist kazaları ve ölümleri konusunda yapılan araştırmalarda da
artışın olduğu dikkat çekmektedir. Turizm çalışmalarında turist ölümleri konusunda araştırmaların artması konunun önemsenmeye başladığını göstermektedir. Ancak dünyanın önde gelen turizm destinasyonlarından
birisi olan Türkiye’de turist ölümlerine yönelik yapılan çalışmaların oldukça yetersiz olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacını, Türkiye’de yaşanan turist ölümlerinin nedenlerini, ölen turistlerin cinsiyete, yaşa ve milliyetlerine göre durumlarını incelemek, turizmin sosyal yönünü ilgilendiren turist ölümlerinin mekânsal dinamiklerine dikkat çekerek turist güvenliği ve risk bölgeleri konusunda alınacak önlemlerde mekânın önemini vurgulamak ve ulusal literatürde oldukça yetersiz olan turist ölümleri konusuna katkı sağlamaktır. Çalışmada veri kaynağı olarak Antalya ilinde yerel yayın yapan iki gazetenin arşivlerinden yararlanılmıştır. 2017 ve 2018 yıllarına ait gazete haberleri taranmış, 53 haberlerden toplamda 59 turist ölümü sayısına ulaşılmış ve bu turist ölümlerinin sınıflandırması, yorumlanması ve analizi yapılmıştır. Elde edilen verilere göre; hayatını kaybeden turistlerin çoğunluğunu orta yaş grubundaki erkek turistler oluşturmaktadır ve bunlar içerisinde Rusya’dan gelen turistler ön sırada yer almaktadır. En fazla turist ölümleri boğulma ve kazalardan (özellikle trafik kazaları) kaynaklanmaktadır.
Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2019
Akademik bir disiplinin en önemli çıktıları olan tezler, ait oldukları araştırma alanının gelenek... more Akademik bir disiplinin en önemli çıktıları olan tezler, ait oldukları araştırma alanının geleneklerini ve bilimsel ekosistemini yansıtır, bu yönüyle güvenilir ve geçerli kaynaklardır. Tezlerde kullanılan atıfların analizi, tezlerin ait olduğu disiplinin entelektüel gelişimini, kültürel dönüşümünü, bilgi birikimini, paradigmatik evrimini ve disipliner bilgi akışını anlamaya yardımcı olur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de turizm coğrafyası alanındaki lisansüstü tezlerde kullanılan atıfların alanlara/disiplinlere göre dağılımını, verilen atıfların disiplin içi ve disiplin dışı oranları ve tezlerin ulusal veya uluslararası literatürden beslenme durumunu ortaya koymak, tezlerde kullanılan atıfların disipliner etkileşimini sosyal ağ analizi ile incelemektir. Bu doğrultuda, Türkiye’de coğrafyacıların 1975-2015 yılları arası turizm konusunda hazırladığı 103 tezin kaynakçası örneklem olarak incelenmiştir. Bu tezlerde kullanılan toplam 11.110 kaynağın hangi akademik disipline/alana ait olduğu tespit edilmiş, kaynakların alanlara ve üniversitelere göre uyum (correspondence) analizi yapılmış ve sosyal ağ analizi ile tezlerde yararlanılan kaynakların ait olduğu alanlar arasındaki ilişki ve etkileşim değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre; Türkiye’de turizm coğrafyası alt disiplini alan dışından daha fazla beslenmektedir. Ancak tezlerin erken üretildiği dönemlere karşın son dönemde disiplin dışına daha az referans verilmesinden dolayı turizm coğrafyası disipliner etkileşim açısından içe kapanma eğiliminde olup post-disipliner bilim pratiğinden uzaklaşmakta ve tezlerde referans verme davranışının sosyal bilimlerden daha çok doğa bilimleri yönünde olması ise disiplinin sosyal bilimlerin ekosistemine mesafeli olmasına neden olmaktadır. Ayrıca incelenen tezlerde uluslararası kaynaklardan yeteri kadar beslenilmemesi, Türkiye’deki turizm coğrafyası disiplininin batıdaki turizm coğrafyasının gelişiminden kopuk olmasına yol açtığı gibi, üretilen bilginin gerek disiplin içine gerekse diğer disiplinlere katkısının sınırlı kalmasına yol açmaktadır.
International Journal of Geography and Geography Education (IGGE), 2019
Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel, çevresel etkilerinin her geçen gün daha fazla ortaya çıkması; ... more Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel, çevresel etkilerinin her geçen gün daha fazla ortaya çıkması; mekânı, mekânsal değişimi, mekânsal farklılıkları ve mekân-insan ilişkilerini kendi yöntem ve teknikleri ile inceleyen coğrafyanın turizm konularına olan ilgisini de artırmaktadır. Coğrafya disiplini akademik olarak turizm araştırmalarına farklı teori, yöntem, teknik ve yaklaşımları ile önemli katkı yapmaktadır. Diğer disiplinlerde olduğu gibi turizm coğrafyasının da en önemli akademik çıktılardan birisini lisansüstü tezler oluşturmaktadır. Dünyada turizm alanında yapılan ilk tez çalışmaları coğrafyacılar tarafından yapılmış olup, özellikle Anglo-Amerikan coğrafyacılarının bu konuda öncü çalışmaları bulunmaktadır. Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde coğrafyacıların turizm konusuna olan akademik katkıları devam etmektedir. Çalışmanın temel amacı, Türkiye'de turizm coğrafyası alanında yapılan lisansüstü tezlerin mevcut durumunu analiz etmek ve turizm coğrafyası alt disiplininin akademik göstergelerinden birisi olan bu tezleri; konu, nitelik, paradigma, literatür, yöntem açısından değerlendirmektir. Bunun için, Aralık 2015 tarihine kadar coğrafyacılar tarafından hazırlanan turizm konulu 111 lisansüstü tez belirlenmiştir ve bunların 103'üne erişilmiştir. Çalışmada lisansüstü tezlerin; yıllara, üniversitelere, sayfa sayılarına, kaynakça durumlarına, veri analiz yöntemlerine ve işlenen konulara göre içerik analizi yapılmış ve veriler elde edilen bulgulara göre yorumlanmıştır. İncelenen tezler sonucunda; Türkiye'de turizm coğrafyası alanında öncü ve nitelikli çalışmalar olmakla birlikte bunların sayısının oldukça az olduğu ve tezlerin çoğunun bilimsel pratikler açısından metodolojik ve teorik olarak yetersiz olduğu belirlenmiştir.
Abstract
The economic, socio-cultural and environmental impacts of tourism are increasing day by day which in parallel increases the interest of geography which examines tourism matters in terms of venues, spatial change, space-human relations with its own principles. The geography discipline makes an important contribution to tourism studies through different theories, methods, techniques and approaches. As with other disciplines, one of the most important academic outcomes of tourism geography is graduate theses. The first thesis on tourism in the world has been made by geographers and especially Anglo-American geographers have pioneering work in this field. Nowadays, the academic contributions of geographers to tourism are continuing in many countries of the world. The main objective of the study is to analyze the current situation of graduate thesis written in the field of tourism geography in Turkey and evaluate these academic theses which are one of the indicators of tourism geography and tourism sub-discipline in terms of subject, qualification, paradigm, literature and method. Therefore 111 graduate theses on tourism prepared by geographers until December 2015 have been determined and 103 of them have been accessed. Graduate theses have been analyzed according to years, universities, page numbers, bibliography cases, data analysis methods and contents according to processed subjects and the data were interpreted according to the findings in the study. An examination of the theses revealed that while pioneering and qualitative studies in tourism geography in Turkey were available, they were few in number and most of them were methodologically and theoretically inadequate in terms of scientific practices.
Almatourism Journal of Tourism, Culture and Territorial Development, 2023
Interregional development disparities have emerged as one of the most controversial issues in con... more Interregional development disparities have emerged as one of the most controversial issues in contemporary discourse. Across the globe, disparities in various facets, including social, cultural, tourism, and economic dimensions, are strikingly evident. Turkey, a nation renowned for its importance in the global tourism landscape, is no exception to this phenomenon. The spatial distribution of tourism development in Turkey reveals an inequality. This study aims to examine the variations in interregional tourism development by establishing a comprehensive tourism development index for Turkish cities and subsequently categorizing them based on their distinctive levels of development. To achieve this, a dataset consisting of 18 variables from various public institutions in the year 2017 was compiled. With this data set, Principal Component Analysis was employed to compute the tourism development index for each city, and the Hierarchical Cluster Method was used to categorize cities into distinct development categories. In conclusion, the research underscores the influence of both policy interventions, planning, and the intrinsic characteristics of cities in shaping the spatial disparities in tourism development within Turkey. The implementation of neoliberal policies has notably concentrated capital, investments, and the tourism market in the Mediterranean and Aegean coastal regions, exacerbating spatial inequality in tourism. The implications of this study hold the potential to guide policymakers in narrowing the gaps in interregional tourism development within Turkey, thereby fostering a more equitable and sustainable future.
Türk Coğrafya Dergisi, 2023
This study examines the transformation of sacred space in the case of Göbekli Tepe. Following a q... more This study examines the transformation of sacred space in the case of Göbekli Tepe. Following a qualitative research method, interviews were conducted with local people living in seven settlements around Göbekli Tepe (Örencik, Derman, Sarışeyh, Küçük İstanbul, Orta Ören, Seyrantepe, Göktepe). The semi-structured interview form was applied to 33 participants through purposive sampling. As a result of the interviews, it was found that the name of Göbekli Tepe has been passed down from generation to generation and that it is used as a sacred space, that the symbols of "tomb, wishing tree, cistern" are common here in accordance with the understanding of sacred spaces, and that many people come to visit Göbekli Tepe because of this belief. Many changes have been made to Göbekli Tepe since its discovery, and one of the most important is that Göbekli Tepe, which was used as a sacred site, was separated from its past after its discovery and turned into a tourist show space. In addition, the fact that the local people living around Göbekli Tepe are no longer able to perform the religious rituals they used to perform before the discovery of the site means that the intangible heritage that has been passed down for centuries is gradually being forgotten. As a result, this study argues that Göbekli Tepe is in danger of losing its memory and intangible heritage as the sanctity of the site is transformed into a tourist attraction.
fe dergi, 2023
Bu çalışma yaşlı kadınların gündelik hayat bilgisinden yola çıkarak turizm mekânlarına erişimleri... more Bu çalışma yaşlı kadınların gündelik hayat bilgisinden yola çıkarak turizm mekânlarına erişimlerini, yaşadıkları sınırlılıkları ve mücadele stratejilerini ele almaktadır. Çalışmanın amacı, yaşlı kadınların turizm mekânlarındaki cinsiyet ve yaş temelli toplumsal ve mekânsal örgütlenme biçiminin ayrımcı söylem ve temsili üretimlerle ortaya çıkardığı eşitsiz mekânsal ilişkileri incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada nitel araştırma
yöntemi izlenerek Antalya il merkezine turizm amaçlı seyahat eden 65 yaş ve üstü 20 kadın gezginle yüz yüze görüşmeler yapılmış ve sahadan toplanan veriler analiz edilmiştir. Araştırmadan çıkan bulgulara göre yaşlı kadınlar gündelik hayatta inşa edilen cinsiyet ve yaş temelli ayrımcı toplumsal ve mekânsal temsilleri sorgulamadan içselleştiren pasif özneler değil, aksine bireysel haklarını savunan, yasaları hatırlatan, toplumsal cinsiyet rollerini aşma eğiliminde olan ve yaşlılık sürecinin getirdikleri ile mücadele etmeye çalışan aktif öznelerdir.
Ege Coğrafya Dergisi, 2023
Today, there is an international travel mobility of nearly two billion. This mobility is increasi... more Today, there is an international travel mobility of nearly two billion. This mobility is increasing day by day in Turkey as well. However, it is seen that women travel abroad less than men. Starting from this problematic, the aim of the study is to examine what are the barriers for women to travel abroad compared to men, and how they struggle with these barriers with the theory of leisure time constraints. It is also to explore the travel experiences, motivations and constraints of women traveling abroad. In this study, qualitative research method was applied. In the study, in-depth interviews were conducted with 40 participants living in 13 different provinces of Turkey. According to the research findings, the factor that most affects women in the category of personal restrictions is lack of self-confidence, gender positioning and inequality in the category of social constraints, and lack of financial resources in the category of structural constraints. As a result, women participate in travel activities by developing various struggle strategies, travel experiences affect women's lives. This situation changes the perceptions towards women and affects the social structure. In addition, travel experiences, preferences and limitations of secular and conservative women differ from each other.
Journal of Gastronomy, Hospitality and Travel, 2022
Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu ... more Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu çevre sorunları konusunda ulusal ve uluslararası çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları uzun süredir uyarılar yapmakta ve ilgili kesimleri önlem almaya davet etmektedir. Gelişimde doğal kaynakların önemli etkisi olan turizm alanında da uygulanan yanlış politikalardan kaynaklanan çevresel sorunların artmaya başladığı görülmektedir. Bu sorunları engellemeye yönelik ulusal ve bölgesel planlarda sürekli sürdürülebilir turizm veya koruma yaklaşımı vurgulanmasına karşın uygulamada bu yaklaşımlara ters kararların alınması önemli bir sorundur. Bu çalışma, turizm gelişiminin ekonomik ve toplumsal etkileri yanında, ekolojik boyutunun eleştirel sosyal bilimler çerçevesinde incelenmesi gerektiği iddiasıyla, Türkiye’deki turizm politikalarını ve planlarını politik ekolojinin yaklaşımları ile değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, çalışmada beş yıllık kalkınma planlarında turizm konusunda alınan kararlar incelenmiş ve bu kararların gündelik hayattaki uygulamaları değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, turizm planlamalarında doğa koruma ve sürdürülebilirlik konularına sık sık değinilmesine karşın yasalara uygun olmayan kararlar alındığı, koruma alanlarında turizm yatırımlarına izin verildiği, ormanlık alanların ve kıyıların imara açıldığı, ulusal literatürde bu olumsuz etkilere yeteri kadar ilgi gösterilmediği ve sorunların başlıca mesullerinden politik aktörlerin göz ardı edildiği sonucuna varılmıştır.
Türk Coğrafya Dergisi, 2022
Konya’nın önemli turizm merkezlerinden olan Mevlâna Müzesi ve çevresi özellikle 1980 yılından iti... more Konya’nın önemli turizm merkezlerinden olan Mevlâna Müzesi ve çevresi özellikle 1980 yılından itibaren uygulanan neoliberal politikalarla birlikte sürekli değişim ve dönüşüme tabii tutulmuştur. Tarihi kent merkezi içerisinde yer alan çarşıların yeniden üretimi sadece çarşıların dönüşümüyle kalmamış aynı zamanda bölgede bulunan esnaflar arasındaki ilişkilerde, müşterilerde de bir değişim yaşanmıştır. Toplumsal mekandaki yaşanan değişimler tüketim kültürüne de yansımış ve mekân meta aracılığıyla sermayeye dahil edilmiştir. Ortaya çıkan süreçleri anlamak ve sonuçlarını incelemek amacıyla çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanıştır. Değişim ve dönüşüm süreçlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için amaçlı örneklem kapsamında
bölgede bulunan uzun yıllardır devam eden esnaflardan oluşan 10 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular Lefebvre’nin üçlü mekânsal diyalektiği ve Marx’ın meta çözümlemesinden yola çıkılarak incelenmiştir. Katılımcılarla yapılan görüşmeler sonucunda bulgulara göre; katılımcıların uygulanan değişim ve dönüşüm projelerinde sayılarının yeterli olmamasından dolayı söz sahibi olamadıkları ve yaşanan bu süreçlerin sürekli gündemde olması ve aynı zamanda belirsizlik içinde olmasına neden olmuştur. Yaşanan dönüşüm faaliyetleriyle birlikte mekâna yüklenen anlamlar değişmiştir.
Journal of Leisure Research, 2023
This study aims to reveal the relationship between place attachment, place satisfaction and word-... more This study aims to reveal the relationship between place attachment, place satisfaction and word-of-mouth communication. The context of the study is a street with emerging cafes in a small city that serves as the most important alternative for locals and visitors to spend their leisure. The data obtained from 443 individuals who participated in the survey were tested through PLS-SEM.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research, 2021
Göbekli Tepe, the oldest known center of belief in the world, has been spatially reproduced since... more Göbekli Tepe, the oldest known center of belief in the world, has been spatially reproduced since its discovery. On the one hand, this situation has made Göbekli Tepe popular, but on the other hand, the people who respect Göbekli Tepe as a sacred place have had their ties with this place broken and the local people have been otherized. The danger of the interruption or extinction of the faith, rituals, and culture inherited by the local people from their ancestors is a major problem. This study aims to understand the sociospatial relationships of Göbekli Tepe, in contrast to its archaeological dimension. A qualitative research method was applied and interviews were conducted with 20 participants living in six villages around Göbekli Tepe. According to the findings, after the site’s discovery, the bond of the local people with Göbekli Tepe was severed and Göbekli Tepe became a place where local people were alienated. It is an important contradiction that Göbekli Tepe has been transformed into a touristic center based on visual consumption as a commodity tool and that tourists from inside and outside the country are invited to visit Göbekli Tepe alongside the otherizing of the local people who have long been the true possessors of this place.
International Journal of Geography and Geography Education, 2022
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Türkiye’nin ulusal tarihinin belli bir döneminin t... more Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, Türkiye’nin ulusal tarihinin belli bir döneminin tarihi, siyasi, kültürel, ekonomik ve toplumsal hafızasını muhafaza eden ve hatırlatan özelliği ile birlikte batı ülkelerindeki başkanlık müzesi geleneğinin Türkiye’deki örneklerinden birisi olması açısından incelemeye değerdir. Bu çalışmanın amacı, Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi örnekleminde toplumsal hafıza ve müzeler arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu doğrultuda çalışmada müzenin inşa süreci, planlanması ve mevcut durumu ele alınmış, toplumsal hafızanın bulunduğu ve korunduğu bir yer olarak müzeye gelen ziyaretçilere anket uygulaması yapılmış ve anket sonucundaki bulgular değerlendirilmiştir. Ayrıca müzeyi gezmeye gelenlerin ziyaretçi defterine yazdıkları incelenmiştir. Sonuç olarak Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi; bulunduğu yeri, işlevselliği, misyonu ve vermek istediği mesaj yanında ziyaret edenlerin görüşleri açısından da belirli bir döneminin hafızasının depolandığı ve toplumun hafızasında yer etmiş olayları hatırlatan önemli bir yerdir. Bu açıdan müze toplumun hafızasında geçmiş, şimdi ve gelecek arasında köprü kuran ve kolektif hafızayı hatırlamaya aracılık eden bir yerdir.
Coğrafi Bilimler Dergisi, 2021
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVID-19’un turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkisi hala devam... more Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVID-19’un turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkisi hala devam etmektedir. Ulusal düzeyde turizmin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bazı önlemler alınmasına karşın, seyahat kısıtlılıklarının devam etmesi ve turizme olan talebin azalması Türkiye’de turizm endüstrisinin kaybını her geçen gün daha fazla derinleştirmektedir. Türkiye genelinde salgının turizm sektörüne olan olumsuz etkisi her ilde farklı boyutta yaşandığından, COVID-19 sürecinde hangi illerin ne derece etkilendiği konusu önemlidir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19’un Türkiye turizmine etkisinin iller düzeyindeki farklılaşan görünümünü incelemektir. Çalışmanın veri kaynağını, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2019 ve 2020 yıllarına ait illere göre turizm istatistikleri oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle, 2019 ve 2020 yılı Türkiye’ye seyahat amaçlı gelen ziyaretçilerin illere göre mekânsal dağılımı incelenmiş, sonrasında ise illerin azalan ziyaretçi sayılarının hem oransal olarak hem de 1000 kişideki karşılığına göre mekânsal görünümü değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, Türkiye’de COVID-19 sürecinden en fazla etkilenen illerin aynı zamanda turizmin en hızlı büyüdüğü iller olması, Türkiye turizminde mekânsal olarak bazı illerde sınırsız büyümenin sorunlu olduğunu ve özellikle bu illerde “küçülme” kavramının tartışılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ege Coğrafya Dergisi, 2020
Küreselleşmenin ve tüketim kültürünün etkisi ile yaygınlaşan turizm, kapitalist üretim ilişkileri... more Küreselleşmenin ve tüketim kültürünün etkisi ile yaygınlaşan turizm, kapitalist üretim ilişkileri ve örgütlenme biçimleri ile mekânları etkilemeye, yeniden üretmeye ve dönüştürmeye başlamıştır. Kapitalizmin kendine özgü ürettiği bu mekânsal örgütlenme biçimi dünyanın farklı bölgelerinde olduğu gibi Türkiye’de de turizmin bölgesel gelişiminde etkisini göstermiştir. Dengeli ve sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanmasında farklı turizm değişkenlerini kapsayan bölgesel istatistikler ve endeksler önemli bir yer tutmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Türkiye’de illerin turizm gelişmişlik endeksini oluşturma ve gelişmişlik düzeylerini belirleme yoluyla mekânsal bir model önerisi sunmak ve özellikle gelişme odaklı illeri tespit ederek turizmin ülke genelinde daha dengeli yayılmasına katkı sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada 2017 yılına ait ve kamu kurumlarından elde edilen 18 değişkenden oluşan bir veri seti oluşturulmuş ve Temel Bileşenler Analizi ile illerin turizm gelişmişlik endeksleri hesaplanmıştır. Daha sonra hesaplanan endeks değerleri kullanılarak Hiyerarşik Kümeleme Analizi sonucunda illerin turizm gelişmişlik seviyelerine göre oluşturdukları kümeler tespit edilmiş ve endeks değerlerine göre kümelenen iller Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile haritalandırılarak yorumlanmıştır. Sonuç olarak, Türkiye’de neoliberal politikaların turizme uygulanması ile birlikte sermaye, yatırımlar ve turizm piyasası Akdeniz ve Ege kıyıları ile İstanbul’da yoğunlaşmış, bu durum turizme bağlı bölgeler arası gelişmişlik farklarını artırmıştır.
Türk Coğrafya Dergisi, 2020
2020 yılının başlarında Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra dünyanın geneline yayılan COVID-19 küre... more 2020 yılının başlarında Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra dünyanın geneline yayılan COVID-19 küresel salgını ulusal, bölgesel ve küresel ölçekteki birçok hareketliliği (insan, sermaye, mal, ticaret, göç vs.) etkilemiş, ancak bunlar içerisinde en fazla etkilenen ise turizm hareketliliği olmuştur. Turist akışının yasaklanması, ülke sınırlarının kapatılması, uçak seferlerinin durdurulması ve ulusal sınırlar içerisinde bile geçişlere belli bir süre izin verilmemesi, dünyanın birçok ülkesinde turizm hareketliliğini tamamen durma noktasına getirmiştir. Her ne kadar “Yeni Normal Dönem”e geçişle birlikte seyahatlerde kısmi bir artış görülse de, modern insanın alıştığı eski normal dönemin turizm hareketliliğine geri dönüşün zor olduğu, geçmiş yıllarda alışılmış olan turizm faaliyetlerini gerçekleştirmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla önümüzdeki dönemde bildiğimiz turizm faaliyetlerinden daha farklı turizm pratiklerinin gelişeceği ve turizm hareketliliğinin de boyutunun, niteliğinin, kapsamının ve görünümünün değişeceği tahmin edilmektedir. Bundan dolayı turizmin değişen bu yeni formunu anlamanın yolu, eski normalin bilindik turizm hareketliliği ile yeni normalin görece kontrollü turizm hareketliliği arasındaki niceliksel ve niteliksel farkları ortaya koymak ve bu değişimin genel görünümüne bakmaktır. Ancak genel görünümü anlamak için hareketin tek yönüne değil, aynı anda milyonlarca insanın köken bölgelerden hedef bölgelere doğru döngüsel akışını incelemek gerekir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19’un Türkiye’deki turizm hareketliliğine etkisini hem Türkiye’ye olan turist akışı hem de Türkiye’den yurtdışına olan seyahatler ile birlikte incelemek ve bu hareketliliği turizmin değişen boyutu içerisinde anlamaya çalışmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Dünya Bankası’ndan alınan veriler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’ndan COVID-19 salgın süreci sonrasında seyahat amaçlı Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den yurtdışına gidenlerin verileri kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre, Türkiye’deki turizm hareketliliğinin COVID-19 öncesi ve sonrasının karşılaştırması yapılmış, karşılıklı gerçekleşen hareketliliğin değişen görünümü yorumlanmış ve Türkiye’deki turizm hareketliliğinin değişen bu yeni formu değerlendirilmiştir.
GAZİANTEP UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES, 2020
Today, more than a billion people participate in international traveling. Turkey hosts millions o... more Today, more than a billion people participate in international traveling. Turkey hosts millions of people from different countries every year while the number of trips made from Turkey to different countries is increasing steadily. However, the number of studies addressing changes occurring in the quantity and quality of the traveling abroad from Turkey in the academic field is limited. In order to understand Turkey's tourism as a whole, it is necessary to look from the opposite direction and also examine the outgoing tourism mobility from Turkey in addition to the flow of tourists to Turkey. The aim of this study is to examine the dynamics that influence the outlook, the development process, temporal and spatial change and mobility of traveling abroad from Turkey within the framework of the "Mobility Theory" which has been developed in social sciences in recent years and suggests that mobility includes reciprocal relations. The data of the study covers travel abroad from Turkey between the years 1970-2019 obtained from TurkStat, the Ministry of Tourism and Culture and the World Tourism Organization. Turkey's position in international tourism activities, the common and different aspects of traveling and the social, cultural, economic and political aspects of changing tourism mobility have been evaluated in the study. Accordingly, while the number of citizens traveling abroad in the 1970s in Turkey was around 500 thousand, this figure approached the 10 million level in 2019; in a manner similar to international mobility, trips for "travel, entertainment, sports and cultural activities" have increased, kinship, neighborhood relations and spatial proximity have been effective in country preferences, however travel expenses per person have decreased. In the meantime, the ratio of those traveling abroad to the total population is over 40% in developed countries while this rate remains at 10% in our country, the rate of women participating in travel is low, and the social reflections of mutual tourism mobility are issues which need to be discussed.
International Journal of Geography and Geography Education (IGGE), 2020
Turizm sektörünün önceliği tüketiciyi memnun ederek ve seyahate katılanlara eşsiz deneyimler yaşa... more Turizm sektörünün önceliği tüketiciyi memnun ederek ve seyahate katılanlara eşsiz deneyimler yaşatarak tüketim kültürünü ve turizm piyasasını daha fazla geliştirmektedir. Piyasa bağımlılığı yüksek olan turizm akademisi de sektörün gelişmesine yönelik konuları daha fazla önemsemekte ve sektörün görmezden geldiği turist kazaları, hastalıkları ve ölümleri gibi konulardan uzak durmaktadır. Popüler medyada gündem olan ancak turizm araştırmalarında ihmal edilen konulardan birisi seyahatler sırasında yaşanan turist ölümleridir. Türkiye'de turist ölümlerine yönelik yapılan çalışmaların oldukça yetersiz olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Türkiye'de yaşanan turist ölümlerinin nedenlerini, ölen turistlerin cinsiyete, yaşa ve milliyetlerine göre durumlarını Antalya örnekleminde incelemek, turizmin sosyal yönünü ilgilendiren turist ölümleri konusunda farkındalık oluşturmak ve literatüre katkı sağlamaktır. Çalışmada veri kaynağı olarak Antalya ilinde yerel yayın yapan iki gazetenin arşivlerinden yararlanılmıştır. 2017 ve 2018 yıllarına ait gazete haberleri taranmış, toplamda 59 turist ölümü sayısına ulaşılmıştır ve bu turist ölümleri değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere göre; ölen turistlerin çoğunluğunu orta yaş grubundaki erkek turistler oluşturmaktadır ve bunlar içerisinde Rusya ve Almanya'dan gelen turistler ön sırada yer almaktadır. Turistlerin ölüm nedeni ise genellikle boğulma ve kazalardır. Bununla birlikte Türkiye'deki turist ölümlerinin toplumsal, mekânsal, psikolojik, hukuki, siyasi etkilerinin farklı disiplinler tarafından derinlemesine araştırılmaya ihtiyacı vardır. Abstract The priority of the tourism industry is to improve the consumption culture and the tourism market further by satisfying consumers and providing unique experiences to travelers. The tourism academy, which has a high market dependence, also attaches importance to the issues related to the development of the sector and avoids issues such as accidents and sickness incurred by tourists as well as deaths. One of the issues on the agenda of popular media, but has been neglected in tourism studies, are the deaths of tourists while traveling. The rather inadequate number of studies regarding tourist deaths in Turkey constitutes the main motivation for this study. The intention of this study is to examine the causes of the death of tourists in Turkey according to their nationality, gender, age and create awareness of the social aspects of the death of tourists from the aspect of tourism by using a sample from Antalya and contribute to the literature. The archives of two local newspapers published in Antalya province have been used as data source in the study. Newspaper news items for 2017 and 2018 were scanned to reach a total of 59 tourist deaths which were evaluated. According to the obtained data the majority of the decedent tourists were male tourists in the middle age group with tourists from Russia and Germany in the forefront. The cause of death of tourists was mainly drowning and accidents. However, sociological, spatial, psychological, legal and political impact of tourist deaths in Turkey need to be explored in depth by different disciplines.
1131JOURNAL OF TOURISM AND GASTRONOMY STUDIES, 2020
The success of businesses such as airlines, lodging properties, food and beverage, passenger tran... more The success of businesses such as airlines, lodging properties, food and beverage, passenger transportation etc. operating in the tourism sector depends largely on tourism demand. Due to the deterioration of tourism services and limited capacity of tourism establishments to serve customers, accurate forecasts of tourism demand are extremely important for the success of tourism businesses. Therefore, estimating the developments in tourism with scientific basis methods is an important guide for central and local public administration programs and tourism operators. When examined studies on modeling and forecasting of tourism demand in Turkey, it has attracted attention as a majority of studies relating to non-active tourism demand. Based on this shortcoming in the literature, modeling with alternative methods of domestic tourism demand in Turkey in this study and will form the basis of the ex-ante forecasts for domestic tourism demand is aimed at developing prediction models with the highest accuracy. In the study, domestic travel volumes were taken into account as a measure of domestic tourism demand, and domestic travel statistics realized in 2009-I and 2019-III periods were used. The data used in the study are obtained from quarterly Household Domestic Tourism bulletins published by the Institute of Statistics of Turkey (TÜİK).
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Türkiye, her yıl farklı ülkelerden milyonlarca kişiyi ağırlamakla birlikte Türkiye' den de her yı... more Türkiye, her yıl farklı ülkelerden milyonlarca kişiyi ağırlamakla birlikte Türkiye' den de her yıl farklı ülkelere olan seyahatlerin gittikçe arttığı görülmektedir. Ulaşılan sayının gelişmiş ülkele-re oranla düşük olmasının yanında seyahatlerin hem niteliğindeki değişim hem de niceliğinde meydana gelen artış ve konuya yönelik çalışmaların sınırlı olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Çalışma, turizm coğrafyaları bakış açısı ile turizmin sosyal, siyasi ve ekonomik boyutunun yanında, mekânsal boyutunu; Türkiye' den yurt dışına yapılan seyahatlerin mekânsal dağılımını, gelişim sürecini, turizm hareketliliğinin yönünü, değişimin zamansal olarak karşılaştırmasını ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. 1970-2017 yılları arasını kapsayan bu çalışmanın istatistikî verileri, TÜİK, Dünya Ban-kası ve Dünya Turizm Örgütü'nden elde edilmiştir. Verilerin görselleştirilmesi ArcGIS 10.5 programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. 1960'lı yıllarda 20-30 bin civarında olan yurt dışına çıkan vatandaş sayısı, 2017 yılına gelindiğinde 9 milyon seviyesine yaklaşmıştır. "Gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amaçlı seyahatlerin payı-nın, uluslararası hareketliliğe benzer şekilde her geçen gün artış gösterdiği tespit edilmiştir. Yurt dışına çıkan vatandaşların tercih ettiği ülkeler, akrabalık, komşuluk ilişkileri ve mekânsal yakınlığın etkisiyle Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya ve İtalya gibi ülkeler olmuştur. Dış aktif turizmde önemli paya sahip olan ülkemizin, kendi vatandaşının yurt dışı seyahatlere katılımını destekleyerek buna uygun bir ortamın oluşturulması için çaba sarf etmesi; uluslararası ilişkiler, kültür aktarımı, çevre koruma bilinci, insan hakları, ulus-ötesilik, çok kültürlülük, barış ve hoşgörü ortamına katkı, evrensel entegrasyon gibi açılardan büyük bir önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerde yurt dışına seyahat edenlerin nüfuslarına oranları %40'ın üzerindeyken ülkemizde bu oranın düşük olması üzerin-de tartışılması gereken bir konu olarak görülmektedir. GİRİŞ Dünya Turizm Örgütü'nün verilerine göre turizm, dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen sosyal ve eko-nomik faaliyetlerinden biridir. Günümüzde bir milyardan fazla insan uluslararası seyahatlere katılmaktadır (WTO, 2017). Turizm faaliyetlerine katılımın toplumsal anlamda bir ihtiyaç haline gelmesi, büyük ölçüde sanayileşme ile paralel bir gelişme göstermiştir (Solmaz vd., 2014). Modern dünya sistemi bir taraftan ağır çalışma koşullarından dolayı bireylerin tatile olan ihtiyacını artırırken diğer taraftan çalışma saatlerinin düzenlenmesi yoluyla tatil haklarına kavuşmasını sağlamış, bu durum da seyahatlerin artmasına neden olmuştur. Düzenli olarak artan gelirle birlikte bireylerin satın alma gücünün artması seyahatlere ayrılan payı da artırmıştır. Ayrıca ulaşım araçlarında meydana gelen gelişmeler, ücretli tatil hakları, devlet teşviki, kredi ve taksitlendirme imkânı, vize ve pasaport edinim sürecinin kolaylaştırılması insanların bulundukları yerden farklı mekânlara gitme imkânını kolaylaştırmıştır. Bunların yanında kentleşme ve nüfus artışı, insan ömrünün uzaması, sosyal hakların gelişmesi, seyahat özgürlüğü, kültür ve eğitim seviyesinin yükselmesi ve turizm bilincinin oluşması gibi toplumsal değişim ve dönüşümler iç ve dış turizmin gelişimine etki et-miştir. Her ne kadar sözü edilen gelişmeler turizme katılımı hızlandırsa da turizmin belirli bir maddi güç gerektirmesi, zaman, mesafe, güvenlik endişesi ve vize almada yaşanan güçlüklerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi turizme katılımda benzer sonuçların ortaya çıkmasını engellemektedir.
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Cinsiyet temelli eşitsizlik giderek artan bir biçimde tartışma alanı bulmuş ve dünya nüfusunun ya... more Cinsiyet temelli eşitsizlik giderek artan bir biçimde tartışma alanı bulmuş ve dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar bu alanda dezavantajlı konumda yer almıştır. Seyahatlere katılan ka-dın sayısının artmasına rağmen, boş zaman hareketliliğinde kadınların yaşadıkları kısıtlılıklar ve engeller devam etmektedir. Bu çalışma, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların boş zaman seyahat motivasyonlarını ve seyahat kısıtlayıcılarının saptanması üzerine yapılan nitel bir araştırmadır. Çalışmanın amacı, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların seyahat motivasyonlarını, seyahate ilişkin risk algılarını, mekânsal tercihlerini incelemek ve turizm araştırmalarında ihmal edilen; kadın çalışmaları, toplumsal cinsiyet ve feminist coğrafya gibi konularda farkındalık oluşturmak ve turizm çalışmaları literatürüne katkı yapmaktır. Bu amaçlar doğrultusunda çalışmada yarı yapılandırılmış gö-rüşme formu aracılığıyla 12 katılımcı ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma çerçevesinde herhangi bir lokasyon kısıtlamasına gidilmemesinin nedeni; herhangi bir bölgedeki ya da lokasyondaki bir durumun incelenmesi yerine kadınların seyahati olgusuna odaklanılmasıdır. Araştırma bulguları, kadınların neredeyse eşit oranda üç tip kısıtlayıcı (içsel, kişilerarası ve yapısal) tarafından da engellen-diğini göstermektedir. Sonuçlar, güvenliğin ve ekonomik faktörlerin kadınların seyahate yönelik algıları ve mekânsal tercihleri üzerinde etkin bir rol oynadığını göstermiştir. Kadınların en önemli motivasyon kaynaklarının; bakış açılarında değişme, seyahat konusundaki önyargıları kırma, yabancı dilini geliş-tirme, özgüven artışı ve yeni kültürler ve insanlar tanıma olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine sonuçlar, kadınların seyahat deneyimlerini diğer kadınlara da tavsiye etme eğiliminde olduklarını göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Seyahat, Kadın, Turizm coğrafyaları. GİRİŞ Turizm, ekonomik ve sosyo-kültürel önemi giderek artan ve dünyada en hızlı büyüyen sektörlerin başında gelmektedir. Modernite ve küreselleşme ile birlikte kadınlar da turizm hareketliliğinin önemli bir aktörü haline gelmiştir. Bununla birlikte kadınlar, özellikle cinsiyet temelli bazı kısıtlayıcılara ve engellere maruz kalmakta, bu durum kadınların seyahate yönelik algılarını ve seyahat odaklı motivasyonlarını, mobilitele-rini ve mekânsal tercihlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışma, Türkiye' den yurtdışına seyahat eden kadınların, deneyimlerini 'boş zaman kısıtlamaları teorisi' perspektifiyle ele almıştır. Crawford ve Godbey (1987), kişilerin boş zaman aktivitelerine katılımını etkileyen kısıtlayıcıları 3 kategoride sınıflandırmaktadır. Bunlar; içsel kısıtlayıcılar (kişisel kısıtlayıcılar), ki-şilerarası kısıtlayıcılar ve yapısal kısıtlayıcılardır. Crawford ve Godbey içsel kısıtlayıcıları; özgüven eksikliği, endişe ve korku (cinsel saldırıya uğrama, şiddet korkusu vb.) gibi psikolojik faktörler olarak ifade etmiştir. Kişilerarası kısıtlayıcıları, bireyin diğer kişilerle olan (aile üyeleri, arkadaş gibi) etkileşiminden kaynaklana-bilecek kısıtlayıcılar olarak, yapısal kısıtlayıcıları da ekonomik engeller, boş zaman eksikliği, ulaşılabilirlik gibi kısıtlayıcılar olarak tanımlamıştır (Wilson ve Little, 2005, s. 158). Bu kısıtlayıcılar bireylerin boş zaman seyahatlerini etkileyebilmekte, bunlar aşılamadığı takdirde bireyler boş zaman aktivitelerine katılım göste-rememektedir. Bu çalışmanın temel araştırma problemi, özellikle cinsiyetin boş zaman seyahatleriyle ilgili karar ver-meyi etkileyip, etkilemediğidir. Diğer bir ifadeyle seyahatlerin cinsiyetçiliğinin söz konusu olup olmadığı,
20. Ulusal - 4. Uluslararası Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Dünyada turizm amaçlı seyahate katılanların sayısı sürekli artmaktadır. Seyahat sayısındaki bu ar... more Dünyada turizm amaçlı seyahate katılanların sayısı sürekli artmaktadır. Seyahat sayısındaki bu artış ile birlikte turistlerde yaralanma, kaza ve ölüm sayısının arttığı ve son yıllarda özellikle uluslararası akademik alanda turist kazaları ve ölümleri konusunda yapılan araştırmalarda da
artışın olduğu dikkat çekmektedir. Turizm çalışmalarında turist ölümleri konusunda araştırmaların artması konunun önemsenmeye başladığını göstermektedir. Ancak dünyanın önde gelen turizm destinasyonlarından
birisi olan Türkiye’de turist ölümlerine yönelik yapılan çalışmaların oldukça yetersiz olması bu çalışmanın temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacını, Türkiye’de yaşanan turist ölümlerinin nedenlerini, ölen turistlerin cinsiyete, yaşa ve milliyetlerine göre durumlarını incelemek, turizmin sosyal yönünü ilgilendiren turist ölümlerinin mekânsal dinamiklerine dikkat çekerek turist güvenliği ve risk bölgeleri konusunda alınacak önlemlerde mekânın önemini vurgulamak ve ulusal literatürde oldukça yetersiz olan turist ölümleri konusuna katkı sağlamaktır. Çalışmada veri kaynağı olarak Antalya ilinde yerel yayın yapan iki gazetenin arşivlerinden yararlanılmıştır. 2017 ve 2018 yıllarına ait gazete haberleri taranmış, 53 haberlerden toplamda 59 turist ölümü sayısına ulaşılmış ve bu turist ölümlerinin sınıflandırması, yorumlanması ve analizi yapılmıştır. Elde edilen verilere göre; hayatını kaybeden turistlerin çoğunluğunu orta yaş grubundaki erkek turistler oluşturmaktadır ve bunlar içerisinde Rusya’dan gelen turistler ön sırada yer almaktadır. En fazla turist ölümleri boğulma ve kazalardan (özellikle trafik kazaları) kaynaklanmaktadır.
Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2019
Akademik bir disiplinin en önemli çıktıları olan tezler, ait oldukları araştırma alanının gelenek... more Akademik bir disiplinin en önemli çıktıları olan tezler, ait oldukları araştırma alanının geleneklerini ve bilimsel ekosistemini yansıtır, bu yönüyle güvenilir ve geçerli kaynaklardır. Tezlerde kullanılan atıfların analizi, tezlerin ait olduğu disiplinin entelektüel gelişimini, kültürel dönüşümünü, bilgi birikimini, paradigmatik evrimini ve disipliner bilgi akışını anlamaya yardımcı olur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de turizm coğrafyası alanındaki lisansüstü tezlerde kullanılan atıfların alanlara/disiplinlere göre dağılımını, verilen atıfların disiplin içi ve disiplin dışı oranları ve tezlerin ulusal veya uluslararası literatürden beslenme durumunu ortaya koymak, tezlerde kullanılan atıfların disipliner etkileşimini sosyal ağ analizi ile incelemektir. Bu doğrultuda, Türkiye’de coğrafyacıların 1975-2015 yılları arası turizm konusunda hazırladığı 103 tezin kaynakçası örneklem olarak incelenmiştir. Bu tezlerde kullanılan toplam 11.110 kaynağın hangi akademik disipline/alana ait olduğu tespit edilmiş, kaynakların alanlara ve üniversitelere göre uyum (correspondence) analizi yapılmış ve sosyal ağ analizi ile tezlerde yararlanılan kaynakların ait olduğu alanlar arasındaki ilişki ve etkileşim değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre; Türkiye’de turizm coğrafyası alt disiplini alan dışından daha fazla beslenmektedir. Ancak tezlerin erken üretildiği dönemlere karşın son dönemde disiplin dışına daha az referans verilmesinden dolayı turizm coğrafyası disipliner etkileşim açısından içe kapanma eğiliminde olup post-disipliner bilim pratiğinden uzaklaşmakta ve tezlerde referans verme davranışının sosyal bilimlerden daha çok doğa bilimleri yönünde olması ise disiplinin sosyal bilimlerin ekosistemine mesafeli olmasına neden olmaktadır. Ayrıca incelenen tezlerde uluslararası kaynaklardan yeteri kadar beslenilmemesi, Türkiye’deki turizm coğrafyası disiplininin batıdaki turizm coğrafyasının gelişiminden kopuk olmasına yol açtığı gibi, üretilen bilginin gerek disiplin içine gerekse diğer disiplinlere katkısının sınırlı kalmasına yol açmaktadır.
International Journal of Geography and Geography Education (IGGE), 2019
Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel, çevresel etkilerinin her geçen gün daha fazla ortaya çıkması; ... more Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel, çevresel etkilerinin her geçen gün daha fazla ortaya çıkması; mekânı, mekânsal değişimi, mekânsal farklılıkları ve mekân-insan ilişkilerini kendi yöntem ve teknikleri ile inceleyen coğrafyanın turizm konularına olan ilgisini de artırmaktadır. Coğrafya disiplini akademik olarak turizm araştırmalarına farklı teori, yöntem, teknik ve yaklaşımları ile önemli katkı yapmaktadır. Diğer disiplinlerde olduğu gibi turizm coğrafyasının da en önemli akademik çıktılardan birisini lisansüstü tezler oluşturmaktadır. Dünyada turizm alanında yapılan ilk tez çalışmaları coğrafyacılar tarafından yapılmış olup, özellikle Anglo-Amerikan coğrafyacılarının bu konuda öncü çalışmaları bulunmaktadır. Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde coğrafyacıların turizm konusuna olan akademik katkıları devam etmektedir. Çalışmanın temel amacı, Türkiye'de turizm coğrafyası alanında yapılan lisansüstü tezlerin mevcut durumunu analiz etmek ve turizm coğrafyası alt disiplininin akademik göstergelerinden birisi olan bu tezleri; konu, nitelik, paradigma, literatür, yöntem açısından değerlendirmektir. Bunun için, Aralık 2015 tarihine kadar coğrafyacılar tarafından hazırlanan turizm konulu 111 lisansüstü tez belirlenmiştir ve bunların 103'üne erişilmiştir. Çalışmada lisansüstü tezlerin; yıllara, üniversitelere, sayfa sayılarına, kaynakça durumlarına, veri analiz yöntemlerine ve işlenen konulara göre içerik analizi yapılmış ve veriler elde edilen bulgulara göre yorumlanmıştır. İncelenen tezler sonucunda; Türkiye'de turizm coğrafyası alanında öncü ve nitelikli çalışmalar olmakla birlikte bunların sayısının oldukça az olduğu ve tezlerin çoğunun bilimsel pratikler açısından metodolojik ve teorik olarak yetersiz olduğu belirlenmiştir.
Abstract
The economic, socio-cultural and environmental impacts of tourism are increasing day by day which in parallel increases the interest of geography which examines tourism matters in terms of venues, spatial change, space-human relations with its own principles. The geography discipline makes an important contribution to tourism studies through different theories, methods, techniques and approaches. As with other disciplines, one of the most important academic outcomes of tourism geography is graduate theses. The first thesis on tourism in the world has been made by geographers and especially Anglo-American geographers have pioneering work in this field. Nowadays, the academic contributions of geographers to tourism are continuing in many countries of the world. The main objective of the study is to analyze the current situation of graduate thesis written in the field of tourism geography in Turkey and evaluate these academic theses which are one of the indicators of tourism geography and tourism sub-discipline in terms of subject, qualification, paradigm, literature and method. Therefore 111 graduate theses on tourism prepared by geographers until December 2015 have been determined and 103 of them have been accessed. Graduate theses have been analyzed according to years, universities, page numbers, bibliography cases, data analysis methods and contents according to processed subjects and the data were interpreted according to the findings in the study. An examination of the theses revealed that while pioneering and qualitative studies in tourism geography in Turkey were available, they were few in number and most of them were methodologically and theoretically inadequate in terms of scientific practices.
by Istvan Egresi, Medet Yolal, ismail Kervankıran, Fikret Tuna, Güliz Öztürk, Hilal Erkus Ozturk, Nazmiye Erdoğan, Nuray Turker, Yunus Topsakal, Hazel Tucker, Serdar Arslan, and ceyhun can özcan
This book takes inventory of and evaluates the available resources for the development of alterna... more This book takes inventory of and evaluates the available resources for the development of alternative tourism in Turkey. It examines the role of alternative tourism in future tourism development plans and proposes public policies necessary to assure sustainability. Although tourism started later in Turkey than in the Western Mediterranean countries it has grown very rapidly during the last three decades and today the country ranks among the top ten countries in the world in terms of both arrivals and receipts. However, most of the tourism development has been in the mass tourism sector or the so-called sun-sea-sand tourism. While crucial for the economic development of Turkey, mass tourism, in the absence of proper planning, has happened in a haphazard manner leading to numerous environmental and socio-cultural problems. This book argues that, in order to mitigate these problems, Turkey should encourage the development of alternative forms of tourism.
Araştırma alanı olarak seçilen Afyonkarahisar ilinde turizm yatırımlarının her geçen gün artmakta... more Araştırma alanı olarak seçilen Afyonkarahisar ilinde turizm yatırımlarının her geçen gün artmakta olduğu gözlemlenmekle birlikte, doğal, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir potansiyele sahip bu bölgenin, turizmde istenilen düzeye ulaşamadığı görülmektedir. Bunların nedenlerinin belirlenmesi ve sorunlara çözüm önerilerinin getirilmesi çalışmanın sistematiği açısından önemlidir. Bunun için, coğrafi yaklaşım doğrultusunda, bölgedeki turizmin geçmişi incelenerek ve günümüzdeki durumunu gözden geçirerek, geleceğe yönelik önerilerin sunulması gerekir. Bu nedenle Afyonkarahisar ilinin turizm gelişimi için mevcut durumun analiz edilmesi, turizm kaynaklarının tespit edilmesi ve geleceğe yönelik önerilerin getirilmesi şeklinde konuya yaklaşılmıştır. Çalışma, belli bir sistematik düzen içerisinde; kapsam ve yöntemin belirlenmesi, çalışma alanı ve konu ile ilgili bilgilerin toplanması, anket uygulamalarının yapılması, bulguların analiz edilmesi ve yorumlanması ve son olarak değerlendirmelerin yapılması aşamaları ile tamamlanmıştır.
Cumhuriyet’in 100. Yılında Turizm Coğrafyasının Güncel Konuları, 2024
TURİZMDE YAŞANAN KRİZLER VE DAYANIKLILIK TEORİSİ
Cumhuriyet’in 100. Yılında Turizm Coğrafyasının Güncel Konuları, 2024
GÜNDELİK HAYAT VE TURİZM: KESİŞİMSELLİKLER, İLİŞKİSELLİKLER VE PRATİKLER
Routledge Taylor & Francis Group, 2023
Modern Turkish history has often been viewed as the ‘conflict between two Turkeys’; that is, a di... more Modern Turkish history has often been viewed as the ‘conflict between two Turkeys’; that is, a division highlighting either Turkey as a secularist and progressive nation or as an Islamic and conservative one (Yavuz, 2019). This dual structure that distinguishes Turkey from many other Muslim countries has become the dominant element of the formation of daily life from the foundation of the country until today. Therefore, as in many social phenomena, in order to understand the behavior of participation in tourism, it is necessary to progress on the basis of this dual structure for a deeper understanding.
de Gruyter, 2022
Turkey, with its convenient location, rich natural and cultural tourism attractions and increased... more Turkey, with its convenient location, rich natural and cultural tourism attractions and increased investment in tourism has become one of the most popular destination countries in the world. According to the statics publish by the World Tourism Organization (UNWTO, 2020) for 2019 in terms of international tourist arrivals Turkey ranked in sixth in the world and 13th for tourism revenue. Most of the tourism in Turkey caters to mass tourism. However, Turkey offers many alternative tourism opportunities, particularly due to its rich and extensive cultural heritage. Indeed, tourism investments, the number of tourists, and tourism income have increased continuously since 1980 due its diversifying offerings. The country’s Ministry of Culture and Tourism, along with tourism associations, non-governmental organizations, and tourism enterprises, continue to develop tourism in the country and will remain a preferred country as long as they abide by values in accordance with “use-protect” principle.
Turkey has long been among the most favorable destinations of the world for tourists due to its i... more Turkey has long been among the most favorable destinations of the world for tourists due to its ideal location, very rich natural and cultural tourism attractions, and increasing tourism investments. The major part of this tourism demand comes from mass tourism. As similar developments are experienced around the world, the motivations affecting the movements of tourists from their places of residence to other places has started to change and diversify in Turkey. Thermal tourism, classified as part of health tourism is a type of alternative tourism in Turkey that is known for growing in importance and in demand. In recent years the number of modern thermal tourism facilities has increased in Turkey especially to meet the growing demands of foreign tourists. This chapter aims at evaluating the development of thermal tourism in Turkey from a historical perspective by analyzing its present situation, spatial distribution, and problems. The data used in the study have been obtained from the Ministry of Culture and Tourism, Turkish Statistical Institute (TurkStat), and World Tourism Organization (UNWTO). The increase in the number of thermal tourism facilities in Turkey will contribute to the diversification of tourism in the country, increase demand for tourism, expansion of the tourism market and improving Turkey’s image in the international arena.
Degradations in natural environment occured as a result of population increase, industrialization... more Degradations in natural environment occured as a result of population increase, industrialization and urbanization cause negative individual and social effects. People used to live by the seas in order to get rid of this unfavourable situat In this study the use of geothermal water in tourism in Turkey was studied and hence the aim of using geothermal resources more efficiently and productively was intended on. But recently, thermal water have become more attractive both spiritually and physically. As in many other countries of the world, the investment over thermal tourism is getting increased day by day in Turkey as well. Rapid increase of of thermal investments cause some problems. Rational use of thermal water should be supplied in our country, with a high potential of geothermal resources and the resources should be delivered by one authority, the environmental effects should be reduced to a minimum level, the sanctions fort he illegal drills should be increased and the used water should be recycled back to its reserve by re-injection system.
Bu çalışma, Yüksek Öğretim Coğrafya Eğitimi ve Coğrafya bölümlerinde, turizmin beşeri ve mekânsal... more Bu çalışma, Yüksek Öğretim Coğrafya Eğitimi ve Coğrafya bölümlerinde, turizmin beşeri ve mekânsal etkilerinin daha etkili değerlendirilmesi ve turizmin mekânsal dağılışının daha rasyonel analiz edilmesi için turizm-coğrafya ilişkisinin öneminin ve turizm çalışmalarında coğrafyanın yerinin ortaya konması amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada öncelikle coğrafya ve coğrafya eğitimi üzerinde durulmuş, daha sonra turizm ve coğrafya ilişkisi ile turizm coğrafyası genel olarak değerlendirilmiş ve son olarak da coğrafya eğitiminin (özellikle yüksek öğretimde coğrafya eğitiminin) turizme katkısı ele alınmıştır.
Journal of gastronomy, hospitality and travel, Mar 24, 2022
Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu ... more Sınırsız büyümenin, doğal kaynakları yok eden üretim anlayışının ve aşırı tüketimin neden olduğu çevre sorunları konusunda ulusal ve uluslararası çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları uzun süredir uyarılar yapmakta ve ilgili kesimleri önlem almaya davet etmektedir. Gelişimde doğal kaynakların önemli etkisi olan turizm alanında da uygulanan yanlış politikalardan kaynaklanan çevresel sorunların artmaya başladığı görülmektedir. Bu sorunları engellemeye yönelik ulusal ve bölgesel planlarda sürekli sürdürülebilir turizm veya koruma yaklaşımı vurgulanmasına karşın uygulamada bu yaklaşımlara ters kararların alınması önemli bir sorundur. Bu çalışma, turizm gelişiminin ekonomik ve toplumsal etkileri yanında, ekolojik boyutunun eleştirel sosyal bilimler çerçevesinde incelenmesi gerektiği iddiasıyla, Türkiye'deki turizm politikalarını ve planlarını politik ekolojinin yaklaşımları ile değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, çalışmada beş yıllık kalkınma planlarında turizm konusunda alınan kararlar incelenmiş ve bu kararların gündelik hayattaki uygulamaları değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, turizm planlamalarında doğa koruma ve sürdürülebilirlik konularına sık sık değinilmesine karşın yasalara uygun olmayan kararlar alındığı, koruma alanlarında turizm yatırımlarına izin verildiği, ormanlık alanların ve kıyıların imara açıldığı, ulusal literatürde bu olumsuz etkilere yeteri kadar ilgi gösterilmediği ve sorunların başlıca mesullerinden politik aktörlerin göz ardı edildiği sonucuna varılmıştır.
A key driving force and determinant of a country's worth in the globalized world is inherent in i... more A key driving force and determinant of a country's worth in the globalized world is inherent in its level of industrialization. Certainly, other dimensions are crucial and come into play, however, the infamous classification of nations into industrialized and non-industrialized has added substantial merit to the concept. Essentially, industrialization in Ghana was based on the premise of the production and processing of its vast natural resources from traditionally primary products to tertiary and finished goods. While the industry can boast of employment generation and a model of economic growth in the 1960s and 1970s, inadequate implementation of industrial policies has resulted in the consistent contraction of the manufacturing subsector. Manufacturing sector contribution to GDP declined from 36.69% in 2000 to 6.7% in 2012 and therefore is considered the weakest link in Ghana's industrial drive. This paper examines the growth, spatial structure, and distribution of manufacturing industries in the Greater Accra region using districts as the unit of analysis. The Greater Accra region has traditionally been the focal point of Ghana's industrial development accounting for 23.4% of all manufacturing establishment as of 2015, most of which are concentrated in the Accra and Tema Metropolitan areas due to obvious political, socioeconomic and mobility factors. Examining historical data from 1962–2010, we found that despite the overwhelmingly large localization of manufacturing industries delete in Accra and Tema Metropolitan areas, a relative spatial redistribution of manufacturing industries was evident in the peripheral district of the region. Furthermore, the change in distribution is reflected in the pattern of employment at the district level, which per our findings shows a relative diffusion from the core districts of Accra to districts located in the peripheries. The study also found that industrial policies, such as free trade zone initiative, decentralization policies, foreign investment and improvements in critical infrastructure, have resulted in the relative spatial diffusion of manufacturing industries. These findings are significant because they show how areas without previous manufacturing base have witnessed the emergence of some form of industry.
The temporal dimensions and tendencies, including some characteristic features of suicide in Turk... more The temporal dimensions and tendencies, including some characteristic features of suicide in Turkey during the social transformation process, are the subject of this study with a focus on the provinces and differentiation on a regional scale.
ÖZET Turizmin geliştiği ülkelerde, turistlerin mekânsal kümelenmesi, dağılımı veyayılımı konusund... more ÖZET Turizmin geliştiği ülkelerde, turistlerin mekânsal kümelenmesi, dağılımı veyayılımı konusunda birçok çalışma yapılmasına karşın, Türkiye'de uluslararası turizm talebinin mekânsal ilişkisine yönelik herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 2000 ile 2015 yılları arası yabancı turistlerinkonakladıkları ilçelere göre mekânsal kümelenme ilişkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır. Öncelikle, yabancı turistlerin konaklama sayılarıArcGIS 10.2.2. programı kullanılarak ilçelere göre mekânsal dağılımı haritalandırılmış, daha sonra verilerin mekânsal kümelenme analizi (Standart Sapma Elipsi, Moran's I, LISA) yapılarak sonuçlar değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, konaklayan yabancı turist talebinin ağırlıklı ortalama merkezlerinin güneyedoğru (özellikle Antalya) kaydığı ve konaklama sayılarının dağılımında orta derecede pozitif mekânsal oto-korelasyonun olduğu görülmektedir. Bu bulgulara göre, yabancı turistlerin İstanbul ve Antalya ilçelerinde anlamlı olarak mekânsal kümelendiği ortaya çıkmaktadır. Ancak mekânsal olarak kümelenmenin olduğu bu bölgelerde, kümelenmenin yapısal, yasal ve organizasyonel olarak ne kadar işlevsel ve etkin olduğu tartışma konusudur. ABSTRACT CLUSTER ANALYSIS OF THE SPATIAL DISTRIBUTION OF FOREIGN TOURISTS IN TURKEY Although many studies regarding the spatial clustering, distribution and extension of tourists in countries with developed tourism, no studies are available regarding the spatial association of international tourism demand in Turkey. The objective of this study is to manifest whether there is a spatial cluster association according to districts where foreign tourists have been accommodated between the years 2000 and 2015 in Turkey. First the accommodation numbers of foreign tourists were mapped according to districts with spatial distribution by using the ArcGIS 10.2.2. program after which the results were assessed with spatial cluster analysis (Standard Deviation Ellipse, Moran's I, LISA). According to the analysis results the weighted centers of accommodated foreign tourist demands trends southerly (especially Antalya) and there is a medium level positive spatial auto-correlation in the distribution of accommodation numbers. According to these findings a significant spatial clustering of foreign tourists is manifested in the districts of Istanbul and Antalya. However, the degree of functionality and efficiency in terms of structural, legal and organizational issues in these regions with spatial clustering is debatable.
ÖZET Bu çalışmada, dünyadaki ve Türkiye’deki milli park anlayışı, Isparta ili milli parklarının g... more ÖZET
Bu çalışmada, dünyadaki ve Türkiye’deki milli park anlayışı, Isparta ili
milli parklarının günümüzdeki durumu, milli park-yerel halk ilişkisi, milli
parklardaki rekreasyonel faaliyetlerin olumlu-olumsuz etkileri ve bu faaliyetlere yerel halkın yaklaşımları ele alınmıştır. Çalışma, Isparta ili milli parklarının sürdürülebilir kullanılmasına ve milli park alanlarında rekreasyonel faaliyetlerin koruma-kullanma dengesi doğrultusunda planlanmasına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu amaçla, milli park sınırlarında yaşayan yerel halkla, parka gelen ziyaretçilerle ve milli park yönetiminde çalışan kamu görevlileri ile görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler sonucunda milli park alanlarında; hem koruma stratejilerine, hem de park alanlarında rekreasyonel faaliyetlere yönelik bazı sorunlar tespit edilmiş ve bu sorunlara yönelik öneriler sunulmuştur. Isparta ilinin en önemli doğal güzelliklerini barındıran milli park alanlarında, bir taraftan modern ve rasyonel koruma planlamalarının yapılması, diğer taraftan, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bu alanlarda daha nitelikli rekreasyonel faaliyetlerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Milli Park, Rekreasyon, Sürdürülebilirlik, Isparta.
ÖZET Günümüzde kalkınma, çevreyle uyumlu olduğu ve çevreyi tahrip etmediği sürece sürdürülebilir ... more ÖZET Günümüzde kalkınma, çevreyle uyumlu olduğu ve çevreyi tahrip etmediği sürece sürdürülebilir olarak kabul edilmektedir. Doğal çevrenin korunması, korunurken kullanılması ve geliştirilmesi turizmin sürdürülebilirliği bakımından önemlidir. Turizm açısından sürdürülebilirlik kavramı; turizmin kaynağı olan doğal, tarihi, kültürel ve sosyal değerlerin korunup geliştirilerek turizm çekiciliklerinin devamını sağlamayı ifade etmektedir. Bu çalışmada, Marmaris'i ziyaret eden yabancı turistlerin, turizmin sürdürülebilirliğine yönelik algı ve tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Elde edilecek araştırma sonuçlarının ışığında Marmaris turizminin daha iyi gelişmesine katkı sağlamak çalışmanın diğer bir amacıdır. Araştırma kapsamında, Marmaris'i ziyaret eden yabancı turistlerin, turizmin sürdürülebilirliğine yönelik algı ve tutumlarını belirlemek amacıyla yabancı turistlere anket uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi, frekans analizleri, Mann-Whitney U testi ve Kruskall-Wallis analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Turizm, Marmaris, Yabancı Turistler. ABSTRACT Today, development is considered to be environmentally friendly and sustainable as long as it does not harm the environment. Protection of the natural environment, development and beautification, is of great importance for the sustainability of tourism. The concept of sustainability in tourism refers to ensuring the preservation and providing sustainability of the natural, historical, cultural and social values as tourism's resources. In this study, it is aimed to determine the perceptions and attitudes of the foreign tourists' who visit Marmaris towards the sustainability of tourism. In the light of the results of the research to contribute to a better tourism development in Marmaris province is another goal of the study. Within this study, survey method was used in order to determine the perception and attitudes of foreign tourists visiting Marmaris towards the sustainability of the tourism. Data analysis was performed by frequency analysis, Mann-Whitney U test and Kruskal-Wallis analysis.
Turizm, çeşitli politik, siyasal, güven ya da huzur ortamını bozucu olaylar ve iç savaş gibi olağ... more Turizm, çeşitli politik, siyasal, güven ya da huzur ortamını bozucu olaylar ve iç savaş gibi olağan dışı gelişmelerden etkilenen bir sektör konumundadır. Hatay ili, tarihi; kültürel ve doğal turizm değerleri bakımından son derece zengin imkânlara sahiptir. Suriye’de devam eden iç savaş, tüm bölgeyi olduğu gibi, sınır ilimiz olan Hatay ilini de siyasi, güvenlik, diplomatik ve ekonomik alanlarda doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği bilinmektedir. Bu çalışmada Suriye’deki iç savaşın Hatay ili Turizmine olan etkilerinin, yerel halk tarafından algılama ve tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada veri toplama yöntemi olarak anket yöntemi seçilmiştir. Çalışmanın ana kütlesini Hatay ili merkezinde yaşayan 20-50 üzeri yaş grubundaki bireyler oluşturmaktadır. Çalışmada, ana kütleyi oluşturan birey sayısının fazla olması, zaman ve maliyet gibi kısıtlılıklar nedeniyle örneklemeye gidilmiştir. Katılımcılar tarafından doldurulan 430 anket formunun 428 adedinin istatistiksel analizlere uygun olduğu görülmüştür. Elde edilen verilerin analizi, frekans analizleri, Mann-Whitney U testi ve Kruskall-Wallis analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ayrıca, yıllar itibariyle Hatay iline gelen yerli ve yabancı turist istatistikleri, Hatay ilinin konaklama ve yatak kapasitesi, turizm yatırımlarının gelişimi ve Hatay ilinin turizm değerleri hakkında bilgiler de verilmiştir.
ABSTRACT Tourism is in a state of sector influenced by various political events or some events that destroy the atmosphere of peace and the extraordinary developments as civil wars. Hatay is a rich city in terms of historical, cultural and natural tourism values. The ongoing civil war in Syria affects the border city of Hatay as well as the whole district in terms of politics, security and finance directly or indirectly. In this study, the perceptions and attitudes of local people towards the effects of the civil war in Syria on the tourism of Hatay province province was aimed. Questionnaire method was chosen as data gathering method. The majority of research group was composed of individuals between the ages of 20-50 living in Hatay Province City center. Due to the number of research group, time and financial restrictions a sample group was determined. 428 of the questionnaires among 430 forms completed by the participants were evaluated as suitable for the statistical analysis. The analysis of the gatered data was put forward by frequency, Mann-Whitney U test and Kruskall-Wallis analysis. In the study, domestic and foreign tourist statistics, the improvement of the investments in the city, the capacity of accomodation and bedding, and finally tourism values of the city according to the years were given.
Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelere paralel olarak, turizme ka... more Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelere paralel olarak, turizme
katılan insanlar; turizm mekânlarını seçmek, gidecekleri bölgelerle ilgili bilgiye
ulaşmak ve alternatif güzergâhlar belirlemek amacıyla interneti ve dinamik haritaları daha
fazla kullanmaktadır. GPS, web tabanlı CBS, turizm bilgi sistemleri, web tabanlı turizm rotaları
gibi konuma dayalı teknolojilerin turizm sektörü üzerindeki etkisi gittikçe artmaktadır.
İnternet ve mobil iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve kullanımının yaygınlaşmasından dolayı,
dünyada birçok ülkede CBS ile hazırlanmış turizm rotalarının kullanımı artmakla birlikte,
Türkiye’de bu tür uygulamalar yenidir. Bu çalışmada, mekânsal teknolojilerden birisi
olan Coğrafi Bilgi Sistemlerinin (CBS) turizm rotalarının oluşturulmasındaki önemi ve etkisi,
Türkiye ve dünyadan verilen örneklerle vurgulanmıştır. Çalışma, CBS kullanılarak turizm
rotaların planlanması, rotalardaki uygun ulaşım yollarının ve çekiciliklerin belirlenmesi,
turizm gelişim bölgelerindeki alternatif rotaların oluşturulması ve rotaların görselleştirilerek
haritalanması konularında; kamu, özel kesim ve destinasyon yöneticilerine, turizm
sektöründe faaliyet gösteren işletmelere yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Türkiye’nin
uluslararası turizm pazarında rekabet gücünü artırabilmesi için teknolojik altyapısını
geliştirerek, turizm rotalarının oluşturulması faydalı olacaktır. CBS ile hazırlanmış dijital
haritaların, geniş kitlelere turizm değerlerinin tanıtımında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.