Rusça Öğretiminde Ana Dilinin Önemi (original) (raw)
Related papers
Türkiye’de Çeviri Eğitimi Örnekleminde Ana Dilin Yeri ve Önemi
Interdisciplinary Humanities Research - A Turkish Perspective, 2015
Çeviribilim alanyazını anadil yeterliliği profesyonel bir çevirmen için oldukça önemlidir. Fakat Türkiye’de çeviri eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının, yabancı dil edincine verdikleri öneme karşın, ana dil edincine yeteri kadar önem vermedikleri tarafımızca düşünülmektedir. Bu bölümde öncelikle, çeviri edincini kuşatan bir alt edinç olarak ana dil edincinin ne olduğu açıklanacak ve akademik çeviri eğitiminde devingen bir şekilde öğretilmesi gereken bir olgu olduğu üzerinde durulacaktır. Çalışmamızda, Türkiye’de lisans düzeyinde “Çeviribilim” / “Mütercim - Tercümanlık” gibi çeviri eğitimi veren bölümlerde, ana dil edincini geliştirmeye yönelik derslerin bulunup bulunmadığı ilgili bölümlerin müfredatları incelenerek tespit edilmiştir. Betimleyici bir araştırma yöntemiyle elde edilen veriler ışığında akademik çeviri eğitimine olumlu katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Çağdaş Rus Ve Türk Di̇lleri̇nde Akrabalik Teri̇mi̇ Olarak ‘Ana’
2013
Rusca ve Turkce akrabalik adlandirmalarinin en zengin oldugu dillerden ikisidir. Bu zenginlik icerisinde akrabalik terimi ‘ana’ bircok dilde oldugu gibi soz konusu iki dilde de onemli bir yere sahiptir ve bircok kullanim sekli vardir. Sozluk anlami basta olmak uzere yan ve mecazi anlamlari kaleme alinmistir. Soz konusu terim bazen tamamen akrabalik bildirmekte, bazen de farkli anlamlar tasimaktadir. ‘Ana’ teriminin kullanim bicimleri bu iki dil cercevesinde karsilastirildiginda bircok farklilik ve benzerliklerin oldugunu gormekteyiz. Bununla birlikte Turk ve Rus topluluklarinda temel yapi aile ve bu yapiya bagli olarak akrabalik, hisimlik iliskileri dogrultusunda ‘ana’ terimi karsilastirilmistir. Karsilastirma sonucunda ‘ana’ terimini iceren bazi tamlama, deyim ve atasozleri incelenmis, degisik acilardan (sosyal, kulturel, dini v.s.) farkliliklari belirlenmistir.
Yabancı Dil Öğretimi Sınıflarında Ana Dilinin Yeri
SAKARYA UNIVERSITY JOURNAL OF EDUCATION, 2019
Dil öğretimi sınıflarında; doğrudan öğretici tarafından veya ders materyallerinde ortaya konulan sözlü ve yazılı yönergelerin, öğreticiye yöneltilen sorular veya anlaşılmadığı düşünülen konularda öğretici açıklamalarının ve de öğrenici soruları ile talep ifadelerinin dili olarak birden fazla dil söz konusu olabilir. Bu dilleri üç gruba ayırmak mümkün: hedef dil, araç dil ve ana dili. Dil öğretimi sınıflarında, düzeylere ve dil öğretimi bağlamlarına göre bu dillerin (hedef dil, araç dil ve ana dili) yerinin, sırasının, oranının ne olması gerektiği, öğreticilerin pedagojik muhakeme becerilerinin gelişiminde ve öğretimin yönetiminde temel problematiklerdendir. Makale, bu problematikler içerisinde öğrenicilerin ana dillerinin yerinin ve işlevinin ne olduğu ve ne olması gerektiğini, özellikle öğrenicilerin ana dili bakımından tek dilli sınıflardaki yabancı dil öğretimi bağlamında ele almaktadır. Genel olarak ana dili kullanımına yönelik öğretici tutumlarının, “tamamen yasaklama”, “olabildiğince az yer verme”, “bilinçli olarak belirli durumlarda kullanımını meşrulaştırma” biçiminde olduğu gözlemlenir. Yabancı dil öğretimi sınıflarında öğrenicinin ana dilinin yerini, ortaya konmuş verileri ve görüşleri alanyazın taraması yoluyla belirleyerek ele alan makale, “Ana dili; eğer hedef dilin önceliğini tehdit ediyorsa, yabancı dil sınıfında 'en büyük tehlike' olabilirken; diğer taraftan, ‘sistemli, seçici ve makul dozlarda' kullanılabilirse de 'yabancı bir dilin sahip olabileceği en önemli müttefik’ olabilir.” tezini savunmaktadır.
Ana Dili Türkçe Olan Öğrencilerin Rus Dili Ediniminde Yaptığı Fonetik Hatalar Üzerine
Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2016
Makale, Türkçe konuşan öğrencilerin Rus Dili fonetik yapısının ediniminde karşılaştıkları güçlükler üzerinde durmaktadır. 660 (Data 1, 2, 3) ve 996 (Data 4) saat süren ve dilin tüm yönlerini (fonetik sistem, gramer, kelime bilgisi vs.) ve konuşma etkinliği türlerini (yazma, okuma, dinleme, konuşma), sınavları ve öğrencilerin testlerini içeren Rus dilini edinme kurslarını tamamladıktan sonra ölçme ve değerlendirme yapıldı (sonuçlar başarı grafiği şeklinde makalenin sonunda gösterilmektedir). Ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre Türk öğrencilerin karşılaştıkları güçlükler tespit edilmiş ve nedenleri araştırılmıştır. Öğrencilerin fonetik hatalarını analiz etmek için kelimelerin başında, ortasında ve sonunda, sert ve yumuşak ünsüzlerin nasıl telaffuz edildiği hususunu yazmaları talep edildi. Ünsüzlerin hangi harflerin yardımıyla sert ve yumuşak telaffuz edildiği, ayrıca я, ю, е, ё ünlülerinin (kelime içinde farklı pozisyonlarda) ünsüzleri nasıl etkilediğini tanımlamaları istendi. Önlerindeki ünsüzlerin sertliğini ifade eden а, о, у, ы ünlülerinin Rus dilindeki fonetiksel etkisi de vurgulandı. Öğrencilerin a ve o ünlülerinin vurgulu ve vurgusuz konumlardaki telaffuz başarısının karşılaştırılmasıyla ilgili bir analiz yapıldı. Rusça konuşulmayan ortamda, Türk öğrencilerin, Rus Dilinin tonlamasını ve telaffuzunu özümseme şekli tespit edildi. Öğrencilerin seviyesine uygun metinler verilerek vurgulu ve vurgusuz a ve o fonemlerinin telaffuz durumdeğerlendirmesi yapıldı. Burslu öğrencilerin dil edinimindeki motivasyonu da dikkate alınarak en başarılı öğrenciler arasındaki başarı ölçüm ve grafiği yapıldı.
The main principle in language teaching is to plan to whom, when, in which level, why and how to learn the language. In this projection, the main target is student. One factor that affects the process of upskill of speaking, listening, writing and reading skills to student is similiriaties and differences between the main and target dialects of student. Relationships among dialects and languages impress the people talking these languages to learn another languages and dialects. Turkish Language divided into 21 different dialects (written languages) from 19th century because of immigration, conquest policy, invasion, exile and various political reasons. After the disintegration of the Soviet Union, Turkish people alienated to each other nearly in a hundred years time started to get closer and the needs of cognates come to Turkey because of various reasons brought out the problem of teaching Turkey Turkish to people belong to various Turkic tribes. Contemporary Turkish Dialects are divided into " SouthWest (Oghuz)", "South-East (Karluk)" "Nort-West (Kipczak)" and "North-East (Siberia)" groups in terms of directions. Dialects belonging to each group have high levels of intelligibility. This level is so high for Turkish (Turkey) and Azerbaijani dialects in SouthWest (Oghuz) group. The most important factor that makes difficult to teach Turkish to Azerbaijani Turks is similarities of these two dialects. This difficulty results from the similarities of "codes" using during the process of communication and the transfer of some features of phonetics, morphology and syntax to the target dialect and it leads to students try to communicate by using mixed dialects. Although the mistakes seen in speaking, listening, reading and writing, communication actualizes substantially and it makes difficult to detect and correct these mistakes. In this study which aimed to exemplify Azerbaijani Turks by acting on the mistakes they made while learning Turkish, the effect of the similarity relation between "mother dialect" and "target dialect" on language skills was examined in language teaching. The mistakes, while using Turkish, made by Azerbaijani students attended Turkish courses in Baku Yunus Emre Institute and study in Turchology Department of Baku State University were detected and examined. Based on this examination, in order to teach Turkey Turkish to Azerbaijani Turks more efficiently, some proposals about programme, course material and method were submitted.