Kavramsal Metafor Kuramı’nın Kur’ân Çalışmalarına Dahil Edilmesi: Eleştirel Literatür Değerlendirmesi (original) (raw)

Kavramsal Metafor Kuramı’nın Kur’ân Çalışmalarına Dahil Edilmesi: Eleştirel Literatür Değerlendirmesi (The Integration of the Conceptual Metaphor Theory into Qur’anic Studies: A Critical Literature Review)

Cumhuriyet Theology Journal, 2022

In the last quarter of the 20th century, George Lakoff and Mark Johnson introduced a groundbreaking theory- namely, the Conceptual Metaphor Theory. This theory has offered an innovative way of understanding metaphors and developed a particular terminology to explain it. In years, extensive literature has been developed where the researchers discuss, apply or extend the scope of the conceptual metaphor theory. Regarding this, the Qur’anic studies has been part of this literature, too. Today, the interest of reading the Qur’anic verses from the lens of the conceptual metaphor theory has been increased. Although there is a variety among the studies, the predominant claim is that this theory can offer a means to understand the Qur’an deeply and can bring new perspectives to the Qur’anic exegesis. The claim that this theory can help to develop a new means for Qur’an studies, indicates the need for addressing and reviewing this emerging literature. Based on this need, this study focuses on the literature evaluating the Quranic verses from the lens of the conceptual metaphor. Here, the aim is not to compile these publications or to exhibit a panoramic view of them. Instead, this study’s goal is to present a critical review by examining the extent to which the researchers justify their claims by analysing the methods they follow, and by questioning how the theory is bridged with the methods of Qur’anic exegesis and Arabic rhetoric. This research is confined with samples focusing on the Qur’anic verses, since, there is an extensive work on both conceptual metaphor theory and majāz (figurative expression) in Arabic rhetoric. Although there are studies in Arabic, Persian and English on this particular subject, due to abound with publications and the impact factor, only works in English are taken into consideration. During the evaluation, particularly three main point are considered: (I) whether the conceptual metaphor theory is well represented, (II) how the relationship between the theory and majāz is analyzed, and (III) whether the theory offers a new perspective in understanding and interpreting the Qur’anic verses as it has been claimed. Over the course of the review, some methodological difficulties and gaps were found. For instance, some of the studies do not give place to the criticized and debated aspects of the conceptual metaphor theory. The theory argues that metaphor is established at the level of concepts and not words or linguistics. This also means that the terminology introduced by Aristotle such as the species-genus, transmission and analogy are put aside. As well, the majāz in Arabic rhetoric is articulated by the terminology waḍ‘ (meaning establishing, assigning), the relation of vocable-meaning and pragmatics. Isti‘āra (metaphor) is portrayed as borrowing a name or an attribute for something else. Al-musta‘ār lahu (that to which the metaphoric or borrowed meaning is given), al-musta‘ār minhu (that from which the metaphoric meaning is borrowed), al-isti‘āra (the borrowed word itself) are the terminology used while clarifying this figurative process. According to Lakoff and Johnson, our perception regarding the concepts is based on the experience we gain through the physical world. In other words, metaphors are also related to Gestalt experience. The classic terminology is not efficient in explaining this experience. Therefore, Lakoff and Johnson introduced new terms, such as mapping, domain, and blending. From this perspective majāz or isti‘āra and conceptual metaphor reveal fundamental differences. The existing studies leave unanswered the question how the gap between majāz and the conceptual metaphor theory can be filled and how both theories can be bridged. Another issue to mention is that Lakoff- Johnson identify the examples, but analyse them detached from contextual indications. Similar to Lakoff – Johnson, the present studies also elaborate the Qur’anic metaphors in a context-independent manner. Additionally, the theory expounds the metaphors in the conventionalised language or in other words, everyday human language. This also means that the theory does not offer a way to elaborate metaphors in the divine speech (wahy), neither does it aim to propose a such a method. From a theological point of view, the question of how the balance between the divine speech and human language can be kept remains unanswered. Finally, the conceptual metaphor theory has made remarkable contributions in the field of metaphor. Unfortunately, the present studies have focused so much on the theory that they failed to include the role of Qur’anic exegesis and its methodology, theology and Arabic rhetoric in understanding metaphors in the Qur’an. Therefore, it would be fair to argue that a detailed philosophical, theological and linguistic evaluation should be carried on how the conceptual theory and Quranic studies can be related. In sum, I believe that exploring and strengthening the relationship between the conceptual metaphor theory and majāz would provide a sound ground to this discussion and help us to understand the extent to which the conceptual metaphor theory would contribute to the Qur’anic studies.

Metafori̇k Söylem Olanağiyla Rorty Ve Derrida’Da Edebi̇yat-Felsefe İli̇şki̇si̇

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2021

Öz: Metaforik söylem Varlığa ait farklı ifade biçimleridir. Geleneksel felsefi düşüncedeki ötekilik alanında yapılan dilsel bir soruşturmayla bu söylemler tarih boyunca dilleri, düşünce sistemlerini, yaşamları ve kimlikleri belirleyen sözcük dağarları olarak karşımıza çıkar. Bunların ortaya çıkmasının olanağı Rorty ve Derrida'da figüratif dildir. Dilde, gerçek anlam ve metaforları bir arada yedekleyerek onları taşıyan différance, geleneğe karşı içsel bir dil stratejisiyle epistemenin baskıladığı olumsal sözcük dağarlarını gün yüzüne çıkarır. Sonuçta geleneksel sözcük dağarlarına yönelik dilsel ilgi, düşünce tarihinin ve yaşamın kendisinin epistemolojik temellere ihtiyaç duymaksızın metaforik söylemlerle bir arada olabildiğine dikkat çekmiştir.

Kur’ân Yorum Faaliyeti Olarak Kırâat İlmi (Hüküm Âyetleri Çerçevesinde)

GİRİŞ Kur"ân kelimelerinin bazılarında telaffuz açısından farklılıklar söz konusudur. Arap dilinin edebî zenginliği ve lehçe farklılıkları gibi unsurlar, Hz. Peygamber"in (sav) bizzat ifadeleri ve onayı, Kur"ân"ın farklı okunmasına kapı aralamıştır. Nüzûl sürecinde ve sonrasında Kur"ân"ı daha iyi anlama çabalarına matuf çalışmalar, hatırı sayılır ölçüde kırâat birikimi oluşturmuştur. Kırâatler, Müslümanın hayata bakışının başlıca unsuru olan Kur"ân"ın anlaşılmasında önemli rol oynar. Anlaşılmasına ve yorumlanmasına hizmet eden bu disiplin sayesinde Kur"ân"dan değişik manalar elde etme imkânı doğmuş, bazı kapalı ifadeler kırâatler aracılığıyla açıklığa kavuşturulmuştur. Kırâat farklılıklarının manaya etkisine daha ilk asırlardan itibaren kaynaklarımızda yer verilmiştir. Taberî (ö. 310/923), Zemahşerî (ö. 538/1144), Râzî (ö. 606/1210), Kurtubî (ö. 656/1258), Ebû Hayyân (ö. 745/1344) gibi birçok âlim, eserlerinde bu farklılıklar üzerinde durmuş ve âyetlerin tefsirini buna göre yapmışlardır. Böylece kırâat ihtilafının olduğu âyetlere yeni bir bakış açısı ve açıklama getirilmiştir. Bu sayede yorumlar zenginleşmiş, zihinlerde oluşacak yeni çağrışımlarla beraber farklı değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Kur"ân"ı yorumlamada önemli bir etkiye sahip olan kırâat ilmi tefsir ve fıkıh gibi Kur"ân ile doğrudan ilişkili ilimler açısından da önem arz eder. Dolayısıyla bu disiplin, Kur"ân"ı anlamaya hizmet etmesi itibariyle Kur"ân ilimleri arasında vazgeçilmez bir disiplin kabul edilir. İslâmî ilimlerin birçok branşını etkileyen kırâat ihtilafları, ahkâm boyutu olan hukûkî âyetlerin anlaşılmasına ve yorumlanmasına da etki etmiştir. Âlimler arasında şöhret bulan "kırâat farklılıkları, ahkâm ihtilaflarını ortaya çıkarır." sözü bu açıdan önem arz etmektedir. İslâm"ın temel kaynağı ve hüküm çıkarmada şer"î delillerin temeli olan Kur"ân, kaynaklarda "Allah (cc) tarafından, Hz. Cebrâil vasıtasıyla Hz. Peygamber"e (sav) mucize 1 Bu çalışma, 5-7 Mayıs 2018 tarihleri arasında Antalya"da düzenlenen ASEAD 3. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu"nda bildiri olarak sunulmuştur. 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Kur"ân-ı Kerim Okuma ve Kıraat İlmi ABD

Kur’ân-ı Kerîm Harfleri Bağlamında Bir İhtilaf Alanı (Lakap, Mahreç, Sıfat Eksenli Bir Değerlendirme)

Tefsir Araştırmaları Dergisi, 2021

Tecvid ilminin en önemli meselesi Kur’ân-ı Kerîm harfleridir. Zira harflerin düzgün telaffuz edilmesi, Kur’ân tilâvetinde hatadan korunmanın en temel şartıdır. Söz konusu gerçeklikten hareketle İslâm âlimleri Arap dilinde harflerin tasnifine, mahreçleri ve sıfatları konusuna ilk asırdan başlamak üzere her devirde özel bir önem vermişlerdir. Arap dilinde harflerle alakalı konular ele alındığında gündeme gelen meselelerden biri de onların lakapları meselesi olmuştur. Halîl b. Ahmed’in Kitâbü’l-‘Ayn isimli eserinde harflerin mahreçlerini gözeterek on tane lakap belirlemesiyle harflerin lakapları konusunun erken dönemde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Harflerin lakapları, onların mahreçlerinden hareketle oluşturulmakla birlikte konunun, harflerin sıfatlarıyla da irtibatlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu makalede harflerin lakapları meselesinin ortaya çıkışı, lakaplar konusunun eserlerde yer alma süreci, harfler için belirlenen lakapların neler olduğu, harflerin lakapları tamlamasıyla ne kastedildiği, harflerin lakaplarının bağlantılı olduğu diğer başlıklar, aynı harflere verilen lakapların âlimler arasında farklılık arz edip etmediği, harflerin lakapları konusuna yer veren müelliflerin oranı, harflerin lakapları bağlamında öne sürülen eleştiriler gibi Arap dili, kıraat ve tecvid ilimlerinde harflerin lakaplarıyla bağlantılı konular araştırılacaktır.

Kur'An'In Anlaşilmasinda Metaforlarin Rolü

Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021

Bu makale, iThenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da incelenmiştir. / This article has been scanned with iThenticate plagiarism screening program. Also this article has been reviewed by two referees.

Kur’An Yorumlarinin Mahi̇yeti̇ Üzeri̇ne

2017

Bu calisma Kur’an yorumlarinin mahiyeti uzerine bazi dusunceler icermektedir. Ilk donem yorum faaliyetlerinin sinirli bir cercevede meydana geldigi bilinmektedir. Daha sonraki yorum faaliyetleri ise hizli bir sekilde artis gostermistir. Bu artisin sebebi ise Kur’an vahyinin Mushaf’a donusmesine baglanmaktadir. Metinlesme ayni zamanda Kur’an’a bir referans metni olarak bakilmasini hizlandirmistir. Bundan dolayi muslumanlar tarihten bu yana kendi kitaplarina donuk birtakim yorumlar gelistirmislerdir. Bu yorumlarin denetlenebilmesi icin bazi onkosullarin olmasi gerekmektedir. Dolayisiyla yorumun, ayetin sevkedildigi anlam dunyasini zorlamamasi gerekmektedir.

Âşık Mustafa Kurbanoğlu'nun Aşk Şiirlerinin Kavramsal Metafor Teorisi Işığında Değerlendirilmesi

Kültür Araştırmaları Dergisi, 2022

Kavramsal metafor teorisi, bilişsel anlam bilimine dayanan ve metaforu kavramsal düzeyde ele alan teorinin adıdır. George Lakoff ve Mark Johnson tarafından 1980 yılında yayımlanan Metaphors We Live By adlı eserle alanyazında ifadesini bulan bu teori, son yıllarda Türkiye’de hem tarihî ve çağdaş lehçelere hem de bu lehçelere ait önemli eserlere uygulanmaktadır. Bu makalede ise Kars âşıklık geleneğinin 21. yüzyıldaki önemli isimlerinden biri olan Âşık Mustafa Kurbanoğlu’nun tarafımızca derlenen aşk şiirleri ele alınmış ve bu şiirlerde tespit edilen aşk metaforları kavramsal metafor teorisi ışığında incelenmiştir. Âşık Mustafa Kurbanoğlu ile yapılan birebir görüşmeler, gözlemler ve elektronik ortamdaki araştırmalar sonucunda 193 şiir elde edilmiş, bu şiirlerin 27’sinin aşk konulu yazılmış şiirler olduğu tespit edilmiştir. Şairin aşk konulu şiirleri üzerinde metafor tespiti yapılırken Pragglejaz Group tarafından geliştirilen MIP (Metaphor Identification Procedure) adlı yöntemden yararlanılmıştır. Bu çalışma neticesinde kavramsal metafor teorisinin halk şiiri verimleri üzerinde uygulanmasının mümkün olduğu görülmüş, ayrıca Âşık Mustafa Kurbanoğlu’nun şiirlerindeki aşk algısının çok yönlülüğü ve şairin aşk anlayışının zenginliği ortaya konulmuştur.