Kıraat-Hadis İlişkisine Dair Çalışmalar ve Düşündürdükleri (original) (raw)

Kur'an ve Kıraati

Kur'an ve Kıraati -el-Mürşidü'l-Veciz ilâ Ulûmin Teteallaku bi'l-Kitabi'l-Aziz-, 2020

Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Makasıdü'l-Kır'ân İle Kıraat İlişkisi

Makâsıd ‫د"‬ ِ ‫ﻘﺎﺻ‬ َ ‫,"اﻟﻣ‬ maksıd ‫ﻘﺻد"‬ َ ‫"ﻣ‬ kelimesinin çoğuludur. ‫ﻘﺻد"‬ َ ‫"ﻣ‬ ise ‫َد"‬ ‫ﺻ‬ َ ‫"ﻗ‬ fiilinin masdar-ı mîmî siygasıdır. Kasade "َ ‫َد‬ ‫ﺻ‬ َ ‫"ﻗ‬ fiili, isabet etme, öldürme ve kırılan bir şeyin küçük bir parçası gibi anlamlara gelmektedir. Ayrıca doğru yol, adalet, hedef, orta yol gibi anlamlar için de kullanılmaktadır. Makasıdü'ş-Şerîa, nasların hedeflediği emir, yasak ve mübah gibi genel hükümlerin ve kişi, aile ve toplumda yükümlü bireylerin hayatlarında bunları gerçekleştirmeye çalıştığı kısmi hükümlerin gayeleridir. Bu gayelerin tespit ve anlaşılması dinin temel kaynağı Kur'ân'ın doğru anlaşılmasından geçmektedir. Kur'ân'ın doğru anlaşılmasının ve farklı yorumlanmasının bir yönü de kıraat farklılıklarına dönüktür. Kur'ân'ın anlaşılmasında ve yorumlanmasında kıraat ilminin gerekliliğine vurgu yapan birçok âlim, dolaylı olarak buna işaret etmiş bulunmaktadır. 1 Başta müfessirler olmak üzere birçok âlim, Kur'ân'ın makâsıdını araştırmış ve onların genel manasını ortaya çıkarma gayretinde olmuşlardır. Sistematik olarak Makâsıdü'ş-Şerîa ilminin ise Şâtibî ile başladığı ve İbn Âşûr ile zirveye çıktığı kabul edilmektedir. Makâsıdü'l-Kur'ân-kıraat ilişkisine gelecek olursak; Kur'ân ve kıraatlerin aynı mı yoksa iki ayrı olgu mu olduğu hususu, makâsıdü'l-Kur'ân ve kıraat ilmi ilişkisiyle doğrudan bağlantılıdır. Zerkeşî'nin Bu metin, 13-15 Ekim 2023 tarihinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin düzenlediği "İlâhiyat Bilimlerinde Makâsıd" başlıklı sempozyumda sunulan tebliğin genişletilmiş halidir.

Kıraatler ve Kurrâ

Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2010

Karae, yekrau, k raeten, kur'anen, kur'en, dersin. Kur', dilde toplamak ve birleUtirmektir. Suyu topladIWInda, 'Suyu havuzda topladIm ('kara'tu')dersin. KIraate, kIraat denilmesinin nedeni, kâri'nin (okuyucunun) harfi diWer bir harfle birleUtirmesi ve böylece kelimenin oluUmasIdIr. Kelime, diWer bir kelime ile, cümle diWer bir cümle ile birleUir. O kimse okur, yani bütün bunlarI bir araya getirir. Ist lah Olarak K raatler: AraUtIrmacIlardan birçoWu, kIraatler ile kIraat ilminin tarifini karIUtIrmakta-dIr. KIraatler ile kIraat ilmi arasIndaki fark, Kur'an-I Kerim ile Kur'an-I Kerim ilimleri arasIndaki fark gibidir. DolayIsIyla kIraat; Kur'an-I Kerim'i telaffuz etme usullerinden biridir. mamlardan birinin, rivayetlerin ittifakI ve tarîklerle diWer imamlardan farklI bir okuyuU edinmesidir. Bu farklIlIk ister harflerin telaffuzunda ister harflerin biçiminde olsun aynIdIr. 1 Kur'an Kelimelerini Telaffuz usulleri, Uu Uekilde isimlendirilir: KIraat, rivayet, tarîk, vech. K raat: Birbirine uygun olmak UartIyla, kendisinden nakledilen rivayet ve eda yollarI (tarik) nIn kIraat imamlarIndan birine nispet edilmesidir (nisbet edilen Kur'an okuma Ueklidir). Rivayet: Bu kIraat imamIndan, bir vasIta ile de olsa (kIraatI) alan kiUiye nisbet edilen okuyuUtur. Tarîk: snadI nâzil bile olsa raviden alan kiUiye nisbet edilen okuyuUtur. * Bu Makale, Fehd b. Abdurrahman b. Süleyman er-Rûmî'nin Dirâsât fî Ulûmi'l-Kur'an (Riyad, 1430/2009, XVI. baskI) adlI eserinin 341-369. sayfalarInIn çevirisidir.

Kıraatlerin Tefsire Etkisi (İbn Âşûr Örneği)

Öz Bu çalıĢmada kıraatlerin tefsire etkisi ferĢî kıraat farklılıkları bağlamında ele alı-nacaktır. FerĢî kıraat farklılıkları ise nahiv ve sarf yönünden kıraat farklılıkları baĢlık-ları altında örneklendirilecektir. Bu örneklendirmeler son dönem müfessirlerinden Ġbn ÂĢûr'un (ö.1393/1973) tefsiri ―et-Tahrîr ve't-Tenvîr‖ üzerinden gerçekleĢtirile-cektir. Verilen örnekler mütevatir kabul edilen kıraatlerden oluĢacak Ģaz kıraatler yer verilmeyecektir. Amacımız, kıraatlerin ayetleri anlamlandırmadaki etkisini Ġbn ÂĢûr'un tefsiri çerçevesinde ele almaktır. Yeri geldikçe diğer kaynaklardan da istifa-de edilecektir. Anahtar Kelimeler:Ġbn ÂĢûr. Kıraat, FerĢ, Nahiv, Sarf. Impact on Interpretation of Differences in Recita-tion/Qıraah The Sample of " Ibn Âshûr " Abstract In this study, the impact on interpretation of differences in recitation will be discussed in the context of fersh differences in recitation. The fersh recitation differences will be exemplified under the heading direction of syntax and grammar differences in recitation. These exemplifications will be carried out in ―Tahreer wa el-Tanweer" which is the interpretation of Ibn Ashur, one of the examples of recent commentators. The examples which are accepted mutawatir will consist of recita-tion and shaz readings will not find a place. Our goal is to analyse the effect of reci-tations in the explanation verses from the point of interpretation of Ibn Âshûr. When necessary, we will also be benefiting from other sources.

İbnü'l-Kabâkıbı ve Kıraat İlmıne Katkıları

İbnü'l-Kabâkıbı ve Kıraat İlmıne Katkıları, 2019

İslam dünyasında ve özellikle ülkemizde yapılan şaz kırâatler ile alakalı çalışmalarda kendisine müracaat edilen kaynakların müellifi olma vasfını taşıyan Kabâkıbî, bulunduğu toplumun uleması tarafından, meşhur kırâat âlimi İbnü’l-Cezerî ile kıyas edilerek daha fasih bulunan, fakat özellikle ülkemizde ismi pek bilinmeyen bir şahsiyettir. Osmanlıda da belirli bir döneme kadar vaz etmiş olduğu usul süregelerek okutulan Kabâkıbî, bulunduğu beldede zamanının kurraları arasında temayüz etmiştir. Bu sebepten şeyhü’l- kurrâ’lık makamında da bulunan, yüzlerce talebe yetiştiren ve ömrünün sonuna kadar kırâat tedrisine devam eden bu kıymetli şahsiyetin tanıtılmasını önemli bir husus olarak görmekteyiz. Bu çalışmamızda müellifin hayatı, hocaları, ilmî kişiliği ve kırâat ilmine katkıları bağlamında talebeleri ve telif etmiş olduğu eserleri incelenmiştir. Bu araştırmanın ülkemizdeki ilmî çalışmalara katkısı, özellikle Osmanlı’da yüzlerce yıl okutulan Kabâkıbî tarikinin müessisi ile kırâat ilmine katkılarının açığa çıkarılması olacaktır.

Ebu Ca fer ve Kıraatinin Ozellikleri

Özet On kıraat âliminden biri olan ve kıraati yüzyıllardır gerek toplumda gerekse eğitim-öğretimde yer bulan Ebû Ca'fer; Abdullah b. Ayyâş, Abdullah b. Abbas ve Ebû Hureyre'den kıraat talim etmiş olup öğrencileri arasında ise İsâ b. Verdân, Süleyman b. Cemmâz, NâfÎ' ve Ebû Amr gibi şahsiyetler vardır. Bu çalışma Ebû Ca'fer'in kıraat ilmindeki yerini tespit etmeyi ve kıraatinin özelliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Yapılan çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Ebu Ca'fer'in nesebi, doğumu ve çocukluğu hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde ilmi kişiliği, kıraat tahsilini yapmış olduğu hocaları ve kendisinden kıraatini alan talebeleri, diğer ilimlere olan vukûfiyeti, Medine'de kıraatin durumu gibi konularda araştırma yapılıp Ebû Ca'fer'in kıraatinin nasıl şöhret bulduğu sorusuna cevaplar aranmıştır. Üçüncü ve son bölümde ise onun Kur'ân öğretim metodu, kıraatinin temel özellikleri ve kıraatine dair yazılan eserlere yer verilmiş olup tüm bu bilgiler sistematik olarak okuyucuya sunulmuştur. Bu araştırma yapılırken nitel araştırma yöntemlerinden biri olan literatür tarama modeli kullanılmıştır.

Hadis Rivayetleri Bağlamında Hz. Peygamber'in Okuduğu veya Okuttuğu Kıraat Farklılıkları

2021

Bu araştırmada, hadis rivayetlerinden hareketle Hz. Peygamber'in okuduğu ya da okuttuğu sarih bir şekilde belirtilen kıraat farklılıkları tespit ve tasnif edilmeye çalışılmıştır. Rivayetlerin tespit ve tasnifi sürecinde, muteber kabul edilen kırâat-i aşere imamlarının tercihlerinde de yer bulan kıraat farklılıkları esas alınmıştır. Resmü'l-Osmânî'ye muvafık olmadığı için kabul edilmeyen kıraatler ve âyetleri izah edici ilaveler şeklinde değerlendirilen müdrec kıraatler ise bu çalışmanın kapsamı içerisinde görülmemiştir. Ayrıca bu çalışmada hadis rivayetlerinde Hz. Peygamber'e nispet edilerek nakledilen farklı okunuşların, kırâat-i aşere imamlarının tercihlerindeki yansıması da aktarılmıştır. Araştırmamızın neticesinde harf veya hareke değişikliği şeklindeki bazı kıraat farklılıklarının Hz. Peygamber tarafından okunduğu ya da okutulduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla ilgili rivayetler çerçevesinde kıraat farklılıklarının her birini bizzat Hz. Peygamber'in okud...

Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Hadîs ve Kırâat İlimlerinde Sıhhât Şartları

Marifetname Dergisi, 2023

Kırâat ve hadis ilimleri, dînin iki temel kaynağının güvenli naklini sağlayan bir bütünün iki parçası hükmündedir. Her bir disiplinin kendi bünyesinde bilgi intikalinin güvenliğinin tesisi için gözettiği temel şartları vardır. Kırâat ilminde sıhhat şartları icmali olarak senedin sahîh olması, hattı Mushaf’a ihtimali de olsa uyumluluk göstermesi ve Arap dil kaidelerine uygunluk arz etmesi gibi içinde tali şartları da barındıran unsurlar öne çıkmaktadır. Hadis ilminde ise rivayetler, nakledenlerin sayısına göre mütevâtir ve ahad olarak ikiye ayrılmaktadır. Ahad haberin aktarımını sağlayan râvilerin her tabakadaki sayısına göre meşhur, azîz ve garîb şeklinde tespiti yapılmış ve bunların makbûl ve merdûd olanlarını belirlemek için de sıhhât şartları oluşturulmuştur. Bu sıhhât şartları adâletü’r-râvi ve zabtu’r-râvi şeklinde iki rükne racidir. Bu iki ilim dalının benzer ve farklı şartları olmuştur. Hıfz’s-sadr, Kur’an ve hadisin nesilden nesile aktarımında temel güvence olmuştur. İslam ümmeti, bu güçlü koruma yöntemiyle ön plana çıkmıştır. Öte yandan Tevrat ve İncil’in tahrif ve tebdil edilmesi, ezberlenmeyip sadece kitaplarda korunmasının bir neticesi olduğu görülmektedir. Kur’an’ın aktarımında mushafîden; hadîsin aktarımında ise sahafîden uzak durulmasıyla ilgili uyarı bu ilimlerde derinleşen, güçlü bir hafızaya sahip âlimleri ön plana çıkarmıştır. Kırâat ilminde senedin sahîh olması şeklindeki sıhhât şartı, hadis ilmindeki senedin muttasıl olması şartını da içeren çok boyutlu bir anlam gerçekliğini ifade etmektedir. Senedin sahîh olması kavramı kapsamında râvilerin adîl ve zabıt olması; rivâyetin şaz ve illet barındırmaması, kırâat âlimleri nezdinde de meşhur olup galat sayılmaması şartları yer almaktadır. Ayrıca kırâat ilminde sıhhât şartlarını taşıyan ahad haber, resm-i Mushafa uymayınca veya kırâat âlimleri arasında ma’ruf değilse sahîh olmayan kırâatler kategorisine girebilmektedir. Çalışmada önce kırâat ilminin sıhhat şartları ayrı başlıklar altında ele alınmış ve bunların tafsilatlı şartları izah edilmeye çalışılmıştır. İkinci olarak hadis ilminin sıhhat şartları açıklanmıştır. Son tahlilde bu iki disiplinin rivâyetin aktarımında kullandıkları sıhhat şartları ve bunlarla bağlantılı hususlar karşılaştırmalı bir perspektiften ele alınmıştır.