Mendeley (original) (raw)

Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programında Yer Alan Duyuşsal Alan Kazanımlarının Taksonomik Açıdan İncelenmesi

Hacettepe University Journal of Education, 2020

Bu çalışmada, duyuşsal öğrenme üzerinde durulmakta, hayat bilgisi öğretim programına ait duyuşsal alan kazanımlarının, kuramsal çerçevede yer alan sınıflamalardaki düzeyleri tartışılmaktadır. Amacı var olan durumu ortaya çıkarmak olan bu çalışmanın yöntemi tür bakımından nitel ve amaç bakımından betimsel olup, doküman incelemesi yoluna gidilmiştir. Çalışmanın kapsamını birinci, ikinci ve üçüncü sınıf hayat bilgisi öğretim programı oluşturmaktadır. Bu nedenle 2018-2019 öğretim yılında güncellenen Hayat Bilgisi Öğretim Programı incelenecek doküman olarak belirlenmiştir. Duyuşsal alana yönelik kavramsal model olarak Reigeluth ve Martin (1999) tarafından geliştirilen taksonomi ile Krathwohl, Bloom ve Masia (1964) tarafından geliştirilen taksonomi alınmıştır. Programda yer alan duyuşsal alan kazanımlarının sınıflamalar kapsamında ele alınarak incelenmesi kazanımların yoğunlaştığı ve seyrekleştiği alanların belirlenmesini sağlamıştır. Yapılan inceleme sonucunda duyuşsal alan kazanımlarının yeterli miktarda olmadığı, taksonomik bir sarmallık içermediği ve gelişim alanlarından ruhsal ve ahlaki gelişimin ihmal edildiği söylenebilir. Mevcut programların kazanımlarının taksonomik alan ve düzeyler açısından incelenmesi, öğretmenlerin bu alanlardaki farkındalığını artırabileceği gibi program geliştirme merkezlerine de veri kaynağı oluşturabilir.

Özel Eğitim Öğretmenliği Lisans Programlarının Birleştirilmesine İlişkin Öğretim Üyelerinin Görüşleri

Hacettepe University Journal of Education, 2018

Bu araştırmada özel eğitim alanında görev yapan öğretim üyelerinin birleştirilmiş özel eğitim programına ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada kullanılan yarı yapılandırılmış veri toplama aracı araştırmacılar tarafından ilgili alanyazın incelenerek geliştirilmiş ve araca ilişkin alanında uzman 3 öğretim üyesinden görüş alınmıştır. Görüşme formu kullanılarak 12 öğretim üyesiyle birebir görüşme yapılmıştır. Elde edilen verilerin analizi, nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi ile yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, öğretim üyeleri engel gruplarına göre ayrıştırılmış lisans programlarının eksikliklerine yönelik en fazla; uygulamalı dersler, atama, müfredat ve nitelik konularına değinmiştir. Birleştirilmiş özel eğitim lisans programının atama ve müfredat konularında bazı eksiklikleri giderdiği ancak, bu programın da öğretim elemanı yetersizliği, içeriğin belirsiz olması, nitelik kaygısı ve alt yapı konularında eksikliklerinin olduğu üzerinde durulmuştur. Öğretim üyelerinin birleştirilmiş programa ilişkin en fazla öneride bulundukları konuların öğretim elemanı yetiştirme, işbirliği yapma, alt yapıyı geliştirme ve uzmanlaşmaya ilişkin olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular, ilgili alanyazın ve ülkemizdeki özel eğitim öğretmeni yetiştirme sistemi kapsamında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ EĞİTİM PROGRAMLARINDAKİ BİLİŞSEL ALAN KAZANIMLARININ İNCELENMESİ: 2006 VE 2013 EĞİTİM PROGRAMLARI KARŞILAŞTIRMASI

13th International Congress on New Trends in Education, 2022

Bu araştırmanın amacı 2006 ve 2013 erken çocukluk dönemi eğitim programlarındaki bilişsel alan kazanımlarının karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Erken çocukluk dönemi eğitim programları kapsamında 36-72 aylık çocukların eğitimleri için belirlenen hedef ve kazanımların yer aldığı okulöncesi eğitim programları incelenmiştir. Bu kapsamda 2006 ve 2013 okul öncesi eğitim programlarındaki kazanımlar; “sayısal dağılım”, “programdan çıkartılma veya programa dâhil edilme” ve “Yenilenmiş Bloom Taksonomisi” olmak üzere üç konu çerçevesinde karşılaştırılmıştır. Araştırma nitel araştırma modeli ile tasarlanmış ve bu doğrultuda doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinden elde edilmiştir. Kazanımların Yenilenmiş Bloom Taksonomisi’ne yönelik analiz edilmesinde araştırmacılar haricinde başka bir araştırmacıdan daha görüş alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre 2006 okul öncesi eğitim programının bilişsel alan boyutunda 22 amaç ve 93 kazanım bulunurken, 2013 okul öncesi eğitim programının bilişsel alan boyutunda 21 amaç ve 69 kazanım bulunmaktadır. 2006 okul öncesi eğitim programında yer alan bazı amaçlar, 2013 okul öncesi eğitim programında yer almamaktadır. 2013 okul öncesi eğitim programına “Nesneleri kullanarak basit toplama ve çıkarma işlemlerini yapar” başlıklı bir kazanım ve bu doğrultuda göstergeler eklenmiştir. 2006 ve 2013 okul öncesi eğitim programlarının her ikisinde de bilişsel alan boyutundaki kazanımlar, ağırlıklı olarak anlama bilişsel süreç basamağında yer almaktadır. Anlama basamağını sırasıyla uygulama, hatırlama ve yaratma basamakları izlemektedir. Ayrıca her iki eğitim programının bilişsel alanında değerlendirme bilişsel süreç basamağında kazanım bulunmamaktadır. Bununla birlikte 2006 okul öncesi eğitim programının bilişsel alan boyutunda yaratma basamağında herhangi bir kazanım bulunmamaktadır.

İlköğretim 6. ve 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Öğretim Programının Öğrenci Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi (Konya İli Örneği)

Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2009

Hakan AKDAĞ * ÖZET Bu araştırmada 2005 sosyal bilgiler programının öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı Konya ilindeki ilköğretim okullarında sosyal bilgiler dersini alan 6. ve 7. sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinde kullanılan kolay ulaşılabilirlik (convenient sampling) örneklemesi yöntemi ile açık uçlu-soru formu uygulaması yapılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise kuramsal anlamda belirgin olmayan temalar ve eğer varsa alt temaların oluşturulması ile yapılan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; proje ve performans görevleri hakkında 6. sınıf öğrencilerinin olumlu-olumsuz eşit oranda görüşe sahip olduğu, 7. sınıfların olumsuz buldukları, 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin ders ve çalışma kitabı konusunda olumsuz görüşe sahip olduğu, 7. sınıf öğrencilerinin ders ve çalışma kitabı hakkında 6. sınıf öğrencilerine göre daha çok olumsuz görüş bildirdikleri, etkinlikler konusunda 6. sınıfların olumlu, 7. sınıfların ise olumlu ve olumsuz ve etkinlik yapmama da eşit oranda katılım gösterdikleri belirlenmiştir.

Gazi̇eği̇ti̇m Fakültesi̇ İngi̇li̇zce Öğretmenli̇ği̇ Programi Öğretmen Adaylarinin Genel Olarak Yanliştelaffuz Etti̇kleri̇keli̇meler Üzeri̇ne Bi̇r Çalişma

2005

YDI(YabanciDil Olarak Ingilizce) ogrenenlerin yaptiklarihatalarietkileyen baslica iki neden vardir. Birinci neden ogrencilerin ana dilidir; ogrenci kendi ana dilini edinmisoldugu icin, sesletim, sozcuk, cumle, anlam, edim duzeylerinde ana dili tarafindan etkilenir. Eger ogrenci ana dili ile ogrenmekte oldugu dilin belirtilen bu duzeylerde birbirinden farklioldugunun bilincinde degilse, hata riski daha yuksek olur. Ikinci neden ise, hedef dil yani ogrenilmekte olan dildir; ogrenilen dil icinde yapilan yanlisgenellemeler ve bilgi eksikligi ogrencilerin hata yapmalarina neden olur. Bu makalede, Gazi Universitesi Gazi Egitim Fakultesi Ingilizce Ogretmenligi Bolumu ogrencilerinin cok yaygin olarak yanlistelaffuz ettikleri kelimeler uzerine yapilan bir arastirma sunulmaktadir. Bu hatalar sadece bu calismanin yapildigiyerdeki ogrencilerin hatalari olarak gorulmemekte, hatalarin nedenleri goz onunde bulunduruldugunda Ingilizce ogrenen butun Turk ogrencilerin aynihatalariyapabilecekleri dus...

Alan Uzmanlarına Göre 2017 Sosyal Bilgiler Programının 2005 Programı Çerçevesinde Analizi

International Journal of Social Science Research, 2018

Sosyal bilgiler, icerisinde birbirinden farkli disiplinleri barindirip, ogrenme ogretme surecinde bu disiplinlere uygun kazanim, beceri ve deger aktarimina dayali ogretim ve ders programlarinin on plana ciktigi bir calisma alanidir. Diger alanlarda oldugu gibi bu calisma alanina yonelik olarak hazirlanan programlar da, ilgili kurum ve birimler tarafindan, belli araliklarla zamansal duyarlilik ve ihtiyac kavramlarindan dolayi degistirilip yenilenmektedir. Yapilan bu degisiklik ve yeniliklerin bilimsel olarak degerlendirilmesi, program karar koordinasyon, calisma ve danisma gruplarina fikir vermesi bakimindan oldukca onemli bir isleve sahiptir. Yeni hazirlanan programlarin analizine yonelik yapilan calismalar, program hazirlayicilarina donut vermesi bakimindan oldukca onemli bir isleve sahiptir. Bu islevin niteligini arttirmak amaciyla yapilan calismalarda, programin tema yeterliligine sahip alan uzmanlarinin goruslerine basvurmak programin saglam temeller uzerine oturma surecini hizl...

Öğretmen Adaylarının Eğitim Felsefeleri ve Program Yönelimleri Üzerine Bir İnceleme

2020

Ogretim programlari, belli suzgeclerden gecirilerek olusturulmuslardir ve her birinin temelinde yatan bir ya da daha fazla egitim felsefesinden soz edilebilir. Programi hazirlayan bireylerin de programi uygulayan ogretmenlerin de kendilerine ozgu benimsedikleri egitim felsefeleri farklilasabilmektedir. Ogretmenlerin kendilerine ozgu egitim felsefesine sahip olmalari, onlarin programin, amac, icerik, egitim durumlari ve degerlendirme surecleri ile bu sureclerin birbirleri ile olan iliskileri konusunda daha tutarli kararlar almalarini saglayabilecektir. Bu katkinin saptanabilmesi icin ogretmen adaylarinin egitim felsefeleri ile birlikte program yonelimlerinin de belirlenmesinin gerekli oldugu dusunulmektedir. Bu calismada, Fen Bilgisi Egitimi programina devam etmekte olan ogretmen adaylarinin, tum lisans programi boyunca program yonelimlerinin ve egitim felsefelerinin nasil degistiginin ve Fen Teknoloji Programi ve Planlama dersinin etkisinin nasil oldugunun belirlenmesi amaclanmistir...

İlköğretim Bilgisayar Programlarına Eleştirel Bir Bakış

Günümüzde hem bilginin kapsamı, hem de teknolojik gelişmeler büyük bir hızla değişmekte ve yayılmaktadır. Bu oluşumlar, doğal olarak öğrenme-öğretme biçimlerini de etkilemektedir. Öğretim materyallerinin hazırlanmasından sunuş ve değerlendirme sürecine kadar teknolojinin, özellikle bilgisayara dayalı teknolojilerinin vazgeçilmezliği eğitimcileri yeni kuramlar ve uygulama yollarının arayışına itmektedir. Bilişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler öğretim programlarında da bir takım değişiklikler yapma gereğini doğurmaktadır. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, yeni bir "İlköğretim Bilgisayar Programı" hazırlamıştır. Öte yandan YÖK, bilgisayar öğretmeni yetiştiren Bölümler için yeni bir program hazırlayarak uygulamaya başlamıştır. Bu çalışmada yeni ilköğretim bilgisayar öğretim programı değişik yönleriyle incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken programın uygulamasında yaşanan/yaşanabilecek sorunlar ele alınmış ve ayrıca BÖTE öğretim programı incelenerek bu programla yetişen bilgisayar öğretmenlerinin yeni İlköğretim Bilgisayar Programının gerektirdiği becerilere ne ölçüde sahip oldukları tartışılmıştır. Yapılan değerlendirmelere göre, yeni İlköğretim Bilgisayar Programının "kazanımlar, performans göstergeleri, yaparak yaşayarak öğrenme ve proje tabanlı etkinlikleri, etkinlik örnekleri ve değerlendirme" bölümleriyle alana katkı getirdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan programın uygulamasında güçlüklere yol açan birçok unsurun varlığı da göze çarpmaktadır.

İlköğretim Fen Ve Teknoloji Dersi Öğretim Programi İle Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Ve Lisansüstü Öğretim Programinin Felsefe, Amaç Ve İçerik İlişkisinin İncelenmesi

Turk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2013

Öz Bu araştırmanın amacı; İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı ile lisans ve lisansüstü düzeyde Fen Bilgisi Öğretmenliği Programının felsefe, amaç ve içeriğine yönelik programlar arası ilişkinin incelenmesidir. Bu doğrultuda öncelikle literatür ayrıntılı olarak araştırılmış ve felsefe, amaç ve içerik açıklanmış, programlar tanıtılmıştır. Araştırmada temel olarak nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi kullanılmıştır. Bu araştırmada veriler, betimsel araştırma ile elde edilmiştir. Elde edilen verilerle, programların felsefe, amaç ve içeriği karşılaştırılarak aralarındaki ilişkileri ortaya konmuştur. Bulgulara bakıldığında; öncelikli olarak öğretmenlerin öğrenim gördüğü lisans düzeyindeki anabilim dalının adı Fen Bilgisi Öğretmenliği Programı iken; ilköğretimde verdiği dersin adı Fen ve Teknoloji dersi olarak adlandırılmaktadır. İlköğretim Fen ve Teknoloji dersi ile lisans ve lisansüstü Fen Eğitimlerinin program felsefesine bakıldığında, programların Türk eğitim sisteminin felsefesi doğrultusunda hazırlandığı görülmektedir. Ancak, Fen ve Teknoloji Programına yönelik özel alan felsefesinin olmadığı görülmektedir. Bu nedenle Fen ve Teknoloji Programına yönelik özel alan felsefesinin alt yapısı oluşturulmalıdır. Lisans ve lisansüstü Fen eğitimi programının kazanımları belirlenirken, birbiri arasında süreklilik ve aşamalılık ilişkisi olmalıdır. Ayrıca İlköğretim Fen ve Teknoloji Programı ile ilişkili ve uyumlu olmalıdır. Hedef ve amaçlar kendi içinde bütünlük ve süreklilik oluşturacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Ortaöğretimde bilgiişlemsel düşünme becerisi öz yeterlik algıları: yeni bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretim programının etkinliğinin bir incelemesi

Trakya Eğitim Dergisi, 2020

Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin bilgi-işlemsel düşünme becerisine yönelik öz yeterlilik algıları incelenmiştir. Ayrıca bilgi-işlemsel düşünme becerisine yönelik öz yeterlilik ölçümleri farklı değişkenlere göre karşılaştırılmıştır. Çalışma ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırma verileri 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Van ili merkez ilçelerinde öğrenim gören dört farklı ortaokuldaki 332 öğrenciden elde edilmiştir. Veriler 2018 yılında güncellenen Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi öğretim programının ilk kez uygulanmasının ardından toplanmıştır. Ölçme aracı olarak ise Gülbahar, Kert ve Kalelioğlu (2018) tarafından ortaokul öğrencileri için geliştirilen Bilgi İşlemsel Düşünme Becerisine Yönelik Öz Yeterlik Algısı (BİDBÖA) ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde ilişkisiz örneklemler t testi, ilişkisiz örneklemler için tek faktörli varyans analizi ve Bonferroni çoklu karşılaştırma testleri kulanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler ağırlıklı olarak orta düzey öz yeterlilik algısına sahiptirler. Bunu %39'luk bir oranla yüksek öz yeterlilik algısına sahip olanlar takip etmektedir. Çok az bir kısmı ise düşük öz yeterlilik algısına sahiptir. Öğrenim görülen sınıf değişkeni açısından öğrenciler hem BİDBÖA ölçeği toplam puanına göre hem de alt faktörlere göre farklılaşmaktadırlar. Blok tabanlı programlama aracı kullanma süresi açından toplam ölçek puanı, Algoritma tasarlama ve Temel programlama alt boyutlarına göre farklılaşmaktadırlar. Cinsiyet değişkeni açısından farklılaşma yoktur.