ÖĞRETMENLERĠN LĠSANSÜSTÜ EĞĠTĠME YÖNELĠK TUTUMLARININ ĠNCELENMESĠ (original) (raw)

ÖĞRETMENLERİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİME YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

CUKUROVA 9 TH INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE October 9-11, 2022 ADANA, 2022

Lisansüstü eğitim programları lisans eğitimi bittikten sonra bireyin mezun olduğu lisans alanında veya mezun olduğu lisans alanına yakın bir alanda uzmanlaşmasını sağlayabilmek amacıyla açılmış programlardır. Bu programların amacı alanında uzmanlaşmış, iyi yetişmiş ve kaliteli bireyler yetiştirmektir. Lisansüstü eğitim programları, tezli yüksek lisans, tezsiz yüksek lisans ve doktora programlarından oluşmaktadır. Eğitim fakülteleri ile ilgili YÖK’ün 1998 yılında yapmış olduğu değişikliklerle veya düzenlemelerle öncelikle ihtiyaç duyulan alanlarda özellikle de öğretmen olmak isteyenler için üniversitelerin eğitim fakültelerine bağlı olarak tezsiz yüksek lisans programlarının açılmasına karar verilmiştir. Günümüzde ise öğretmenlerin gerek mesleki gelişimleri gerekse de uzman öğretmen ve yöneticilik gibi görevde yükselme faaliyetleri amacıyla üniversitelerin eğitim fakültelerinde tezsiz yüksek lisans programları açılmakta ve eğitimler verilmektedir. Bu araştırmanın amacı, tezsiz yüksek lisans yapan öğretmenlerin lisansüstü eğitime karşı tutumlarını belirleyebilmektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesine bağlı Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalında okuyan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmada, model olarak nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin lisansüstü eğitimlere karşı olumlu tutum geliştirdikleri, lisansüstü eğitimde almış oldukları dersler sayesinde kendilerini daha da geliştirdikleri, lisansüstü derslere geldiklerinde üniversitedeki akademisyenlerle görüşerek okulda yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi ve tavsiyeler alarak davranış konusunda da tutumlarını geliştirdikleri gibi sonuçlara ulaşılmıştır.

TÜRKİYE’DE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUM İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALARIN İNCELENMESİ

Bu çalışmanın amacı, öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ile ilgili Türkiye’de yapılmış tez ve makale çalışmalarını değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda, bu konuda yapılan araştırmaların; model, tür, tarih ve konu açısından dağılımları ile başlık, özet, problem durumu, amaç, yöntem, bulgular, tartışma, sonuç, öneriler ve kaynakça boyutlarının özellikleri belirlenen ölçütlere göre değerlendirilmiştir. Araştırma bulgularının, bu konuda yapılan araştırmalarda gerçekleştirilebilen ve gerçekleştirilemeyen noktaları ortaya koyarak bundan sonraki çalışmalarda yapılması gerekenlere ilişkin yol göstereceği umulmaktadır. Araştırma tarama modelinde tasarlanmış bir meta-değerlendirme çalışmasıdır. Araştırmanın örneklemini; 40 tez ve 69 makale oluşturmaktadır. Araştırma, 1984-2013 yılları arasında Türkiye’de öğretmenlik mesleğine yönelik tutum konusunda yapılmış olan ve “öğretmenlik mesleğine yönelik tutum, öğretmenlik, tutum, toplum” anahtar sözcükleriyle taranarak tam metnine ulaşılabilen tez ve makale çalışmalarıyla sınırlıdır. Çalışmalar 41 maddelik değerlendirme formu ile değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde “doküman analizi” tekniği kullanılmıştır. Konu ile ilgili yapılan çalışmaların 2003 yılından sonra büyük artış gösterdiği ve yapılan çalışmalarda örneklem ya da çalışma grubu olarak en çok öğretmen adaylarının tercih edildiği belirlenmiştir. Araştırmaların bulgularının büyük ölçüde ifade edildiği ve kaynakça bölümlerinin uygun formatta raporlaştırıldığı görülmektedir. Ancak, özellikle örneklem seçimi ve veri toplama aşamalarının yer aldığı araştırma sürecinin yeterince açıklanamadığı belirlenmiştir.

MÜZİK ÖĞRETMENLİ MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUM ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Öz Bu çalışmada, eğitim fakültesi müzik eğitimi bölümü öğrencilerinin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik tutumlarını ölçmekte kullanılabilecek bir ölçme aracının (MÖTÖ) geliştirme aşamaları açıklanmıştır. Var olan koşullarda geliştirilen ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları, üç üniversitede müzik eğitimi bölümü son sınıf düzeyindeki 194 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Analiz için SPSS istatistik paket programı kullanılmıştır. MÖTÖ' nün yapı geçerliğini belirlemek için faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizinde varimax dönüşümlü temel bileşenler analizi yöntemi kullanılmıştır. Güvenirliği ise iç tutarlık katsayısı (Cronbach alpha) ve bu kapsamda madde toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Faktör yüklerinin 0.60 ile 0.79 arasında değiştiği, Kaiser-Meyer Olkin (KMO) değerinin a=0.94, güvenirlik çalışması için hesaplanan, iç tutarlık katsayısı (Cronbach alpha) değerinin a=0.95 olduğu görülmüştür. Bu bulgular, ölçeğin, öğrencilerin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik tutumlarını ölçmekte kullanılabilir geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir. Anahtar Sözcükler: Müzik, müzik öğretmenliği, tutum ölçeği. Abstract In this study, the steps in the development of a scale to measure the attitudes of the students of the music education department of the faculty of Education towards music education have been explained. The validity and reliability of the scale developed in the present conditions have been applied to 194 fourth year music education students in three universities. For analysis SPSS statistics programme has been used. Factor analysis has been used to determine the structural validity of the scale. In the factor analysis, the main components analysis with varimax transformation has been used. For the reliability, inner co-efficiency number has been employed and regarding this, total matter correlations have been calculated. Factor values vary between 0,60 and 0,79; Kaiser-Meyer Olkin value has been measured as a=0,94 and the inner co-efficiency for the reliability as a= 0,95. These results show that the scale worked on is a reliable and valid means to measure the attitudes of the students towards music education.

ÖĞRETMENLERİN YEŞİL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİM DAVRANIŞI ÜZERİNE ETKİSİ

Bu araştırma, öğretmenlerin yeşil örgütsel davranış düzeylerinin sürdürülebilir tüketim davranışı üzerindeki etkisini ortaya koyma amacını içermektedir. Bu araştırmada nicel araştırma modeli ve bağımlı-bağımsız değişken arasındaki ilişki test edilmiştir. Araştırmanın kapsamı; Balıkesir ili Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı ortaokullarda çalışan öğretmenlerdir. Örneklem olarak sistematik örneklem modeli tercih edilmiş olup Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki tüm ortaokullardan öğretmenler tercih edilmiştir. Araştırmada, 161 öğretmene "Yeşil Örgütsel Davranış Ölçeği" ve "Sürdürülebilir Tüketim Davranışı Ölçeği" anket formu üzerinden uygulanmış ve bu formlardan güvenirlik ve geçerliği yüksek olan 129 tanesi analize dâhil edilmiştir. Araştırma, nicel yöntemle ve anket formu bağlamında yöneltilen sorulara verilen yanıtların içerik analiziyle sınırlıdır. Çalışmada, öğretmenlerin yeşil örgütsel davranış düzeylerinin sürdürülebilir tüketim davranışları üzerinde etkili ve aralarında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırma sonunda; öğretmenlerin sürdürülebilir tüketim davranışlarının yeşil örgütsel davranışın tüm boyutlarıyla anlamlı bir ilişki olduğu ve okullarda "yeşil enerji, tasarruf, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği" konularında müfredat içeriklerinin zenginleştirilmesinin bu ilişkiyi güçlendireceği sonucu vurgulanmıştır.

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ENGELLİ BİREYLERE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Öz Bu çalışmada sınıf öğretmenliği, okul öncesi ve özel eğitim bölümlerinde okuyan öğretmen adaylarının engelli bireylere yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında, " Engellilere Yönelik Tutum Ölçeği " kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, sınıf öğretmenliği, okul öncesi ve özel eğitim bölümlerindeki öğrenciler oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşıldığı için ayrıca örneklem alınmamıştır. Araştırmanın bulgularına göre; genel olarak öğretmen adaylarının engellilere yönelik tutumlarının olumlu olduğu; bayan öğretmen adaylarının erkek öğretmen adaylarına göre engellilerin eğitim almaları ve çalışma hayatına katılmalarına ilişkin daha olumlu tutuma sahip olduğu saptanmıştır. Öğretmen adaylarının engelli bireylere yönelik tutumları, diğer bazı değişkenlere göre farklılaşmaktadır. Araştırma sonucunda şunlar önerilmiştir: Öğretmen adaylarına özel eğitim dersi kapsamında, okul ziyaretleri yapmaları sağlanarak engelli bireyleri yakında tanımaları ve onlara yönelik olumlu tutum geliştirmeleri sağlanabilir. Seçmeli dersler arasına engelli bireyleri tanımalarını sağlayacak dersler konulabilir. Öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında öğretmen adaylarına kaynaştırma eğitimi uygulamalarını gözleme ve uygulamalar yapmalara katılmaları istenebilir.

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

AICMES 6th INTERNATIONAL CONFERENCE ON CURRENT SCIENTIFIC STUDIES AUGUST 23 - 25, 2024 ERBIL, 2024

Bu çalışma, ağırlıklı olarak öğretmenlik mesleğini seçme konusunu ele almaktadır. Araştırmada, lise öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları incelenmek istenmiştir. Meslek seçim sürecinin eşiğinde olan bireyler, yani lise öğrencilerinin, öğretmenlik mesleğine olan yönelimleri ve bu mesleğe karşı geliştirdikleri tutumlar mercek altına alınmıştır. Çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin meslek seçim sürecinde öğretmenlik mesleğine nasıl yaklaştıklarını ve bu meslekle ilgili tutumlarını anlamaktır. Tarama modeli kullanılan bu araştırmanın örneklemini 96 kız, 39 erkek olmak üzere toplam 135 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri “Lise Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmada normalliğin sağlandığı çarpıklık ve basıklık değerleri referans alınarak varsayıldığından tanımlayıcı analizler ve parametrik testler kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarında cinsiyet ve sınıf değişkenine göre anlamlı farklılık görülmemiştir. Okul türü, anne-baba eğitim durumu ve gelir düzeyine göre ise farklılıklar tespit edilmiştir. Araştırmanın bir diğer bulgusu ise öğretmenlik mesleği saygı duyulan bir meslek olmasına rağmen tercih edilmek istenmeyen bir meslek olmuştur.

FEN GRUBU ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEGE YÖNELİK TUTUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

The aim of this research is to determine the factors that affect the attitudes of the teacher candidates towards the teaching profession. The research was conducted on a total of 206 students attending Science Teaching Programs in the Primary Education Department (n=42), and Biology (n=52), Chemistry (n=38), Mathematics (n=49) and Physics (25) Programs in the Secondary Education Department of Buca Education Faculty, Dokuz Eylül University, İzmir, Turkey. The sample consists of 54.4 % females and 45.6% males. In this research, Scale for the Attitudes Towards The Teaching Profession, the reliability level of which is .82, and which was developed by Aşkar and Erden (1987), and Personal Information Form, consisting of 16 questions, were administered to the sample. The data were analyzed by One-Way Analysis of Variance, t and Scheffe Tests, and SPSS 8.0 statistical package program was made use of. The results of the research have discerned that the attitudes of students towards the teaching profession were at the “medium” level and were affected by department, father’s attitude, rank of the department preference, reason of the department preference, being pleased with attending the department and with the given education.

ÖĞRETMENLERİN KAYNAŞTIRMA ÖĞRENCİSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Problem durumu: Kaynaştırma eğitimi, özel eğitime gereksinimi olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmi ve özel; okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır. Kaynaştırma uygulamasının başarılı veya başarısız olması öğretmenin tutumuna bağlıdır. Öğretmen, başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Kaynaştırma sınıfı öğretmenlerinin, sınıflarında kaynaştırma yapmaya istekli ve bu özel öğrencileri kabul edici bir tutum içinde olmaları gerekmektedir. Öğretmenlerin kaynaştırma eğitiminde başarısız oldukları görülmektedir. Başarısız olmalarının temel nedenlerinin başında, özel eğitim ve engelli çocukların özellikleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları gelmektedir. Yönetici, öğretmen ve diğer personele doğru ve yeterli bilinçlendirmenin yapılması durumunda, bireylerin önceki olumsuz tavırlarını ve görüşlerini olumlu yönde değiştirdikleri görülmektedir. Araştırmanın amacı: Bu çalışmada, öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutumlarının dışa vurum tespiti için tanımlanan metaforların karikatürize edilerek, öğretmen tutumlarının duyuşsal ve görsel algı düzeyinde anlamlandırılması amaçlanmaktadır. Araştırmanın yöntemi: Çalışmada nitel araştırma desenlerinden ‘olgu bilim’ (phenomenology) deseni kullanılmıştır. İçerik analizi yapılarak öğretmenlerin kaynaştırma öğrencisine yönelik metaforlarından elde edilen veriler çözümlenmiştir. Öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutumlarının dışa vurum tespiti için; “Kaynaştırma öğrencisi …………… gibidir; çünkü ……….. ” cümlesi yöneltilmiştir. Denizli İli’nde devlet okullarında görev yapan 53 öğretmen çalışma grubunu oluşturmaktadır. Bulgular: Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerine yönelik genel olarak olumlu metaforlar ürettikleri görülmektedir. Öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutumları ile kişisel değişkenler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Araştırmanın sonuçları ve önerileri: Öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerinin farklı ve özel olduklarının bilincinde olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca öğretmenler, kaynaştırma öğrencilerinin kendilerine yetebilecek potansiyelde olduğunu ve keşfedilmesi gereken bireyler olduklarını düşünmektedirler. Öğretmelerin kaynaştırma eğitiminde başarılı olabilmeleri için üniversitelerin özel eğitim bölümleriyle işbirliği yapılarak bu alandaki eksikliklerin giderilmesine yönelik projeler geliştirilmelidir. Ayrıca eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarına derslerde bu konunun önemine yönelik bilinçlendirmeler yapılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Kaynaştırma, metafor, karikatür, olgu bilim