Nûr Sûresi 35. Âyet Bağlamında Müteşabih Kavramının Sınırları Açısından Analizi (original) (raw)
Related papers
Nûr sûresi 35. Ayet bağlamında Mesnevi de Nûr Sembolü
Journal of International Social Research, 2015
Yaratılı ın ba langıcı ve hayatın devamlılı ının tezahürü olarak görülen nûr'un kayna ı Allah'tır. Her eyin varlık nûru özünün kendisi oldu unu bildiren Allah, bu hakikati anla ılır kılmak için insanın bilgi edinmesi ve duyuları açısından merkezi bir önemi olan kandil/ı ık metaforunu kullanmı tır. Birçok din ve medeniyet tarafından sembol olarak kar ımıza çıkan nûr/ı ık, Tanrı bilgisi ve dini hakikatlerin aktarılmasında yadsınamaz anlatımlar sa lamı tır. Vâhdet ve hakikati anla ılır basitlikte açıklamaya çalı an Mevlâna da sembolizmin güçlü bir enstrümanı olan nûru, müfessirlerin vermi oldukları anlamların yanında ba ka hakikatleri anlatmak kastıyla birçok ba lamda kullanmı tır. Bu hakikatlerden Vahdet-i vücûd, Kur'ân-ı Kerim, slam, Hz. Peygamber, di er peygamberler, veliler ve insanın mânası nûr sembolü ile anlatılmı tır. Biz de bu çalı mamızda Mevlâna'nın anlatmak istedi i bu hakikatler ile nûr sembolü arasındaki ili kiyi Nûr Sûresi 35. âyet ba lamında ele almaya çalı aca ız.
“Müteşabih” Kavramının Semantik Alanı Üzerine Bir Değerlendirme
2010
Kur'an, bizzat kendi ifadesiyle, bir kismi “muhkem” ve bir kismi “mutesâbih” nitelikli âyetlerden olusur. Ancak o, kendisine ait bu iki niteligin keyfiyeti hakkinda acik bir beyanda bulunmaz. Bununla birlikte, konuya aciklik getirecek verilerin onda var oldugunu soyleyebiliriz. Yapilmasi gereken sey,“mutesâbih” kavraminin ve onun etrafinda yer alan temel anahtar kavramlarin Kur'an'daki farkli kullanim orneklerini incelemek ve bunlar arasindaki anlam iliskisini tespite calismaktir. Boyle bir calismadan elde edilecek sonuc, mutesâbih kavraminin Kur'an'daki ozgun anlamini belirlemeye onemli katki saglayacaktir.
Kur’ân’ın Anlaşılmasında Müteşâbihat Problemi Ve Te’vil
Bu makalede muhkem, müteşabih ve te'vil kavramlarını tanımlamaya çalışacağım. Daha sonra bu kavramların anlamlarını Kur'ân'a ve İslam düşünürlerine göre açıklamaya çalışacağım. Kur'an'a göre Kur'ân'da müteşabih ayetler bulunmaktadır. Ancak Kur'ân muhkem ve mütaşabih ayetleri bize bildirmemektedir. Bu nedenle biz hangi ayetin muhkem, hangi ayetin mütaşabih olduğunu bilemediğimiz için te'vil ve tefsirde zorlanmaktayız. Bu problemi bu makalede tartışacağız.
Müteşabih Ayetlerde Eş Anlamlı Zannedilen Olumsuzluk Edatları ve Kâne’nin Muzârisinden Nûn’un Hazfi
Istanbul University - DergiPark, 2022
İntihal: Bu makale, intihal tarama programlarıyla taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: This article has been scanned with plagiarism screening programs and plagiarism has not been detected. Etik Beyan: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği yazar(lar) tarafından beyan olunur. Ethical Statement: It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.
Turk Kulturu Ve Haci Bektas Veli-arastirma Dergisi, 2021
This study deals with conceptual meanings of the word “Light” in “Allahu nuru’s-semavati ve arz-God is the light of the heavens and the earth” in the 35th verse of Sūrah an-Nur. Referring to the waythe word “nūr” is considered as a concept and term in Sufism literature, it tries to explain the meaninggained by the Alawi Bektashi community around transforming this verse into an important part ofdhikr by using the sources dealing with verse, commentary and Qur’ān words. As the Alevi andBektashi community read the verse of Nur as the opening of the square or the beginning of the Cem,and the reading of the Gulbanks for this practice and the evaluation of the issue within the frameworkof the 35 and 37th verses of Sūrah an-Nūr, along with the word Light in the verse, Mishkat is givenas a word and a concept.The concept of “nur” mentioned in the verse “Allah is the light of the heavens and the earth” andthe explanation of this light with symbolic expressions in the continuation of the verse...
Hz. İbrahim’in Konukları Bağlamında Kur’an’da Lafz-ı Müteşabih
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
All rights reserved Hz. İbrahim'in Konukları Bağlamında Kur'an'da Lafzî Müteşabih Öz: Kur'an'da birtakım amaçlar doğrultusunda bazı kıssalar anlatılmaktadır. Her kıssa, geçtiği sûrenin ana eksenine ve genel konularına uygun, temel hedef ve gâyesine hizmet edecek tarzda aktarılır ve o sûrede yalnızca kıssanın maksada uygun kısmı serdedilir. Bunun örneklerinden biri de Hz. Lût'un inkarcı kavmini helâke giderken ilâhî emir gereğince Hz. İbrahim'e uğrayan ve ona bir erkek çocuk müjdeleyen rahmet ve azap meleklerinin kıssasıdır. Bu kıssa Kur'an'ın farklı sûrelerinde aktarılmıştır; ancak kıssanın her bir sahnesi geçtiği sûrenin amaç ve gâyesine uygun olacak tarzda zikredilmiş, ifade ve tabirler de buna göre seçilmiştir. Yani söz konusu kıssanın geçtiği sûrelerde benzer ifadeler (lafzî müteşabih) kullanılmış olsa da hiçbir sûrede diğer sûredekinin aynısı tekrar edilmemiş, adetâ canlı bir müzenin farklı açılardan görüntüleri serdedilmiştir. Bu araştırmada önce Hz. İbrahim'e gelen elçi veya konukların kıssası ele alınacak, sonra da bu kıssada yer alan edebî ifade ve incelikler farklı açılardan incelenecektir.
Turkish studies-comparative religious studies, 2020
The word "rosary", which is one of the concepts shaped around the understanding of oneness, which is the basis of the Islamic belief, is used in the Quranic verses with the meaning of Allah beyond. The attribution of the concept expressing the beyond to rational human beings, jinn, angels and other objects in the universe but without intelligence is included in the Quran. In this context, while commentators have common views on the meaning and interpretation of the act of glorification of rational beings, they disagree on understanding and interpreting the glorification of objects that have no intelligence or even vitality. Islamic thinkers, who evaluated the issue especially in terms of Sufism, stated that all beings point to the existence of God in terms of their existence. According to them, all creatures that express their existence ontologically possible signify the existence of God. In this respect, all beings act of glorifying Allah. Some interpreters of the expressions about the glorification of beings who have no intelligence in the surahs of the Quran have explained the continuation of these beings on their way of creation, and their language is state. Some commentators, on the other hand, stated that they glorified Allah with the language suitable for the creation of all beings, based on the idea that there is consciousness in every being that God has created in the universe. Based on this information about the rosary, the linguistic analysis of the concept of rosary in terms of the Arabic language will be done first in the study. In this article, the subject of the interpretation of the verses in which the concept of rosary is mentioned in the chapters of Musebbihât, which is the subject of examination as a commentator in the commentary work of Molla Sadrâ, who is more known as a philosopher, is limited. Within the framework of the interpretation of the verses of the mentioned surahs, the author's views on the deeds of wise and intangible entities and the method of approaching the subject were examined.
Nisâ' Sûresi 34-35. Âyetler Özelinde Kur'ân Âyetlerini Bağlamında Okumak
Amasya İlahiyat Dergisi, 2023
In this study, “Reading the Verses of the Qur’an in Context in the scope of Sūrat al-Nisāʾ 34-35. Verses” is discussed. The problem of the study is that reading these verses detached from the context, the concepts in their content and the practices of the Prophet Mohammad (pbuh) related to these verses causes a se- ries of problems in the social structure, especially in the family. The aim of the study is to examine the verses 34-35 of the Sūrat al-Nisāʾ, taking into account the context of these verses and the concepts in their content, to reveal the practices of the Prophet Mohammad about the verses mentioned, and to analyze the cur- rent approaches to the verses in question. The research is limited to the afore- mentioned verses. The study is based on written document analysis, one of the qualitative information collection methods. In this context, the data obtained from the literature review are examined taking into account the historical back- ground and evaluated by text analysis from a holistic perspective. In the understanding of the verses of the Qur’an, the words and concepts in the content of the relevant verses, as well as the Qur’anic sciences such as the reason for revelation, muhkam-mutasabih, nasih-mansuh, wujuh-nezair, siyak-sibak are of great importance. Because a thought in the human mind attains an order in ac- cordance with the meaning it corresponds to, only through words and concepts. In other words, the thoughts in the mind come to life thanks to the concepts. In addition, every new thought emerges as a result of a conceptual activity. Based on this importance, the concepts of “kavvâm, nuşûz, darb, şikâk, and ıslah” in their contents should be examined in terms of etymology in order to understand the verses 34-35 of the Sūrat al-Nisāʾ, which is the subject of our research, in a healthy way. In this context, ḳavvâm, which is an exaggerated noun derived from the root letters ḳvm in Arabic, means “who protects and watches over with all sincerity, who focuses on a subject meticulously, who heals, manages and man- ages things”. Nüşûz, a concept closely related to family law, means “the woman or the man’s failure to comply with marriage and family law, their discord at a level that makes it difficult or hinders the continuation of marriage and family unity, the husband and wife’s neglect of their duties towards each other, and the spouses’ mistreatment of each other.” The man in this state is called nashiz, and the woman is called nashize. In Arabic, the verb ḍrb is defined as “to strike (with hand, staff, sword, etc.), to beat, to mint money, to move, to go on a journey, to walk quickly, to undertake (a task), to fulfill it, to withdraw one’s hands (from something). It means “to give up, to travel (to seek sustenance), to prevent (someone from doing something), to marry, to mix something with something, to give an example, to explain (scorpion) sting, (heart) pounding, (sea) fluctua- tion”. Şiḳâḳ, derived from the Arabic verb şḳḳ, means “mutual discord and disa- greement between spouses”. Derived from the Arabic verb ṣlḥ, ıṣlâḥ means “to fix a broken/irregular work or to make it better, to make it suitable”. In this re- gard, translators have given the following meanings to the words and concepts in verses 34 and 35 of Sūrat al-Nisāʾ: Ḳavvâm: Administrator and judge, judge, administrator, protector, responsible, chief. Nüşûz: Evil, discord, unruliness, irritability, bad faith, rebellion (by rejecting marital obligations), headstrongness. Ḍrb: To beat, punish, lightly beat, slap, temporarily remove from home, leave for a while, leave for a short time. Şiḳâḳ: Disagreement between spouses, disagree- ment arising, separation of spouses, disagreement between spouses reaching the point of divorce. Iṣlâḥ: To make peace, to reconcile, to bring to a solution. As can be seen, the meanings attributed to these concepts by authors and translators differ. These differences cause the relevant verses to be understood and inter- preted in very different ways. In fact, it is observed that practices based on these comments cause serious problems in the social structure, especially in the family.
Müteşâbihu’l-Kur’an’la İlgili Bir Tasnif Önerisi ve Müteşâbihlik Üzerine Yapılan Dil Tartışmaları
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2014
Bu çalışmada Kur'an ilimlerinin başat konularından biri olan "Müteşâbihu'l-Kur'an", farklı bir yaklaşım ve tasnifle sunulmuştur. Bu yaklaşım bütünü görmemizde bize yardımcı olacak bir tasnifi içermektedir. Bu tasnifte müteşâbihât ile yeni bazı bilgiler yer alırken, pratik değeri olmayan ve Kur'an'ı anlamamızda ve bu konudaki bilgileri kullanmamızda usûl açısından bize yardımcı olmayacak veriler yer almayacaktır. Buna mukabil bu üçlü tasnif, tarihsel malumatları ve tartışmaları yerli yerine koymamıza yarayacak pratik bir tasniftir. Bu tasnifte, "Müteşâbihu'l-Kur'an"; 1. Literal/lafzi benzerlik 2. Al-i İmran, 3/7 ayeti bağlamında tartışılan müteşâbihlik 3. Allah'ın sıfatları çerçevesinde oluşan müteşâbihlik, olmak üzere üç temel başlık altında incelenecektir. Çalışmada gözden kaçan bazı yaklaşımlar okurların dikkatine sunulurken, konunun dilbilimsel, tarihsel ve sosyo-kültürel bir çerçevede anlaşılması yönünde çaba sarf edilmiştir.