Seyyid Ahmet Arvasi’ye Göre Eğitimle Kültür Arasındaki İlişki (original) (raw)
Related papers
Seyyit Ahmet Arvasi’nin Aile İle İlgili Görüşleri
Tabula Rasa, 2002
In this article, Seyyid Ahmet Arvasi's ideas about the family is discussed. His opinions are given in the fallawing subtitles: The ftmctions of the family, the role of the family in the child's education, the importance of the family in Islam and the duty of the state in the protection of the family. According to Arvasi, the .family is a place where balanced and normal individuals are brought up. He emphasizes the importance of the family in the education and socialization of the child and having a national personality. According to him, the education given in the family and the education given at school must complete each other. Arvasi emphasiz.es that nowadays.family is deeply effected by industrialization and so divorce rates are increased and s ome people have be en trying to destroy the functions of the .family. Arvasi invites the govemment to remove the negative effects that influences the family and to undertake the responsibilities that are mentioned by the main law to protect the family. Arvasi thinks that as long as the family is strong enough to perform it s functions the state and the public will continue to be stranger.
Arşivlerin Eğitim ve Kültür Hizmetleri
Bilgi Dünyası / Information World, 2017
This study introduces the book named “The Educational and Cultural Services of Archives” written by İshak Keskin in 2014. The author, tackles the educational and cultural functions of the archives at the theoretical level and in all its aspects. The book which presents comprehensive and useful information for both archivists and researchers, consists of seven chapters: The first and second chapters are about archives, archives’ main functions and the educational and cultural services of archives. The thirth, fourth and fifth chapters are about educational theories, evidence-based education and the relationship of these with archives. The sixth chapter is about the use of archive resources in the teaching of social sciences. And the seventh chapter is about the educational and cultural activities of archives of developed countries and organizing this activities The style of the author is scientific, clear and understandable.The resources used in the book are current and reliable. The book fills an important literature gap in Turkey.
Seyyid Muhammed Nakib Attas’a Göre Bir Bilim ve Mektep Olarak Tasavvuf
Turkish Studies-Comparative Religious Studies
Conceptualization of sufism which is based on superficial readings, personal observations and unscientific definitions is recently widespread. This effected not only in socio-cultural life of post-modern Muslims but their intellectual life and philosophy of science also. Naquib al-Attas, making important analyses about intellectual problems of modern Muslim societies and roots of these problems in Western worldview, defined sufism and compared it with such superficial readings. This comparative analyse composes both Western Thought from the its roots of Hellenistic Philosophy and Islamic Thought from its roots in the texts (nusus); and puts forth scientific respectability of these superficial opinions such as 'sufism is imitation of Hinduism.' In this article, 'sufism as science and school in Syed Muhammad Naquib al-Attas' was conceptualized comparing with post-modern readings. We can conclude that in works of al-Attas regarding sufism as both science and school (sufi orders) are portrait of focusing to see general picture of Islamic Thought. In this sense sufism was analysed to solve duality problem of God-universe and God-servant according to creed of tawhid (monoteism) in Islamic Thought. This philosophy, forming etiquettes and principles of sufi-brotherhoods, puts a structure which can be taken as model for educational philosophy of Islamic worldview. When sufism or sufibrotherhoods (sing. tariqah) are read out of this scientific root and Islamic law, we observe non-Islamic definitions or institutions.
Bir İslam Sosyolojisi Denemesi: Seyyid Ahmet Arvasi’nin İlm-i Hal Adlı Eseri
Amasya İlahiyat Dergisi, 2021
Bu makalede, Seyyid Ahmet Arvâsî’nin İlm-i Hâl adlı eserinin bir İslam sosyolojisi denemesi olabileceğine dair bir varsayımın temellendirilmesi üzerinde durulmuştur. Pek çok Müslüman sosyoloğun dile getirdiği gibi sosyoloji ve onun bir alt disiplini olan din sosyolojisi 19. yüzyıl Avrupa’sının düşünce hayatına hâkim olan müfrit pozitivist vasatta ortaya çıkmış, yöntem ve konusu itibariyle bu atmosferden etkilenmiştir. Bunun yanında din sosyolojisinin ortaya çıktığı toplumda hâkim olan dinin Hristiyanlık olması nedeniyle konu ve içerik itibariyle bu dinin görüntüsünün yoğunluk kazandığı da bir gerçeklik olarak ortaya konulmaktadır. Her ne kadar böyle olsa da sosyoloji ve din sosyolojisinin ele aldığı konular ve benimsediği metot, Müslüman bilim adamlarının dikkatini çekmiş ve ihmal edilemeyecek bir bilim dalı olarak görülmüştür. Özellikle Müslüman toplumların içinde oldukları sosyal, siyasi, ekonomik ve dini buhranlardan çıkma yolu arayan Müslüman aydınlar tarafından sosyoloji bir kurtuluş bilimi olarak görülmüş, bu bilimin metodolojisi bağlamında çözümler üretilmiştir. Ancak bu bilimin Batının kültür ortamında ortaya çıkması ve metodolojisini sahip olduğu kültür bağlamında şekillendirmesi Müslüman bilim adamları tarafından yadırganmış ve onları farklı arayışlara mecbur bırakmıştır. Bu arayışların sonucunda İslam dünyasında kendi tarihi gerçeklerine uygun ve kendi kültürel mirasına uyumlu bir sosyoloji oluşturma düşüncesi ortaya çıkmıştır. Özellikle bir kısım İslam toplumlarının sömürgeden kurtulmalarının akabinde toplumsal gelişme programları geliştirme ve bir kimlik arayışı içinde olmaları bu tür gayretleri hızlandırmıştır. Bu arayışlarda temel problem olarak bilimin kaynağı konusu ele alınmış Batı kaynaklı bilim ve bilgi yerine İslam’ın kendi dinamiklerinden doğan bir bilgi üretme gayreti kendini göstermiştir. Çabalar toplum bilimleri alanında öncü bilim olarak sosyoloji alanında yoğunlaşmış ve bu bilim dalı ön plana çıkmıştır. Sosyolojinin bir alt disiplini olan din sosyolojisi bağlamında kendi dininin sosyolojisini oluşturmak isteyen Müslüman bilim adamları bu bilimi “İslam sosyolojisi” olarak isimlendirmişlerdir. Fakat bir bilim dalının teşekkülü sadece istekler ve toplumsal mecburiyetlerle ortaya çıkacak bir konu değildir. Bunun için yoğun ve uzun metodolojik çalışmalar, bilimsel üretimler gerekmektedir. İşte bu anlamda İslam sosyolojisi yapılan çalışmalarla desteklenen, yavaş yavaş şekillenen ve belli bir birikim oluşturulmaya çalışılan, tabiri caizse daha emekleme aşamasında olan bir bilim dalı alanıdır. Bu alanda yapılan her çalışma yazılan her cümle samimi bir gayret içerisinde olunan alana katkı sunacaktır. Seyyid Ahmet Arvâsî yazdığı eserlerde bizzat değindiği “İslam sosyolojisi” kavramı ile ve bu eserlerde ele aldığı konularla bu alanda kafa yormuş, zihnî gayret içinde bulunmuş bir bilim adamı ve düşünürdür. Eğitim sosyolojisi kitabı yazacak kadar sosyoloji bilimine, aile kültüründen getirdiği birikimle İslami konulara vakıf olan Arvâsî bu konunun altını özellikle çizmiş, eserleriyle de bunu göstermiştir. İlm-i Hâl adlı eserinde ele aldığı konular ve bu konuları işlemedeki metodu bu eseri klasik bir ilmihal kitabı olmaktan öteye taşımaktadır. Çalışmayı tek başına bir İslam sosyolojisi olarak isimlendirmek iddialı bir ifade olabilir ama Türkiye’de yapılan İslam sosyolojisi çalışmalarına bir katkı daha ötesinde bir deneme olarak görmek mümkündür. Yapılacak İslam sosyolojisi çalışmalarında Arvâsî’nin toplumsal, kültürel, siyasi ve dini meselelere bakışına bu eser dikkate alınarak yer verilmeli, onun bu eserde ortaya koyduğu yöntem alana katkı olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Böylece oluşacak İslam sosyolojisi literatüründe bu eserin ve yazarının katkısı ortaya konulmuş olacaktır. Bu çalışmanın İslam sosyolojisi biliminin teşekkülü aşamasında yavaş, meşakkatli fakat sebatkar ilerleyişe katkı sağlayacağı ve duvara bir tuğla koyma gayreti olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada eserin bir İslam sosyolojisi denemesi çalışması olduğu iddia edilmekte ve ele aldığı konular incelenerek bu iddia doğrulanmaya çalışılmaktadır. Konu ile ilgili olan eserler dokümantasyon yöntemi ile taranacak elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulacaktır.
Hali̇de Edi̇p Adivarin Eği̇ti̇m Ve Öğreti̇m İle İlgi̇li̇ Görüşleri̇
2017
Halide Edip Adivar, gerek Milli Mucadele yillarinda ve gerekse Cumhuriyetin ilanindan sonra o gunku ismiyle talim ve terbiye diye adlandirilan egitim ogretimle ilgili goruslerini kitaplastirmis ve burada Batili yazarlardan esinlenerek birtakim tezler one surmustur. Bu one surdugu egitim ogretim ile ilgili tezleri bugun hâlâ devam eden bazi egitim ogretim ile ilgili sorunlara da isik tutabilecek dusunceler icermektedir. Halide Edipin bu calismasi Osmanli harfleriyle basilip yayinlandigindan o gunku sartlarda okunmus ama gunumuzde modern arastirmalara kaynaklik edebilecek dusunceleri ihtiva etmesine ragmen pek okunup uzerinde calisilmamistir. Eserin gunumuze kadar Latin harfli gunumuz Turkcesine cevrilmemis olmasi hem Turk edebiyati hem de egitim ogretim acisindan buyuk bir kayip olarak degerlendirilebilir. Ancak sunu da ifade etmek gerekir ki Halide Edipin iddia ettigi bazi dusunceleri gunumuzde gecerliginiyitirmis ve yerini modern tekniklere birakmistir. Bu calisma ve yazarin eseri ...
Öğretmenleri̇n Kültürel Sermayeye İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇
2016
Bu arastirmanin amaci; ogretmenlerin kulturel sermayelerini etkileyen faktorleri tespit etmek ve ogretmenlerin kulturel sermaye yeterliklerini arttirmaya yonelik oneriler gelistirmektir. Bu arastirmanin problem cumlesini “Ogretmenlerin kulturel sermayelerini etkileyen faktorler nelerdir?” olusturmaktadir. Bu calismanin ogretmenlerin kulturel sermayelerini etkileyen faktorleri tespit etmesi, kulturel sermayeyi arttirmaya yonelik oneriler gelistirmesi ve kulturel sermayeyi egitimle iliskilendiren calismalardan biri olmasi sebebiyle onem tasidigi dusunulmektedir. Arastirmanin calisma grubunu, 2015-2016 egitim ogretim yilinda Gaziantep il merkezindeki ortaokullarda gorev yapmakta olan kolay ulasilabilirlik yoluyla secilen 29 ogretmen olusturmaktadir. Arastirmanin deseni, nitel arastirma desenlerinden “durum calismasi”dir. Arastirma verilerinin toplanmasinda nitel arastirma yontemlerinden yari yapilandirilmis gorusme teknigi kullanilmistir. Elde edilen veriler icerik analizi yontemine ta...
Fatih Kerimî’nin “Cihangir Mahdumnun Avıl Mektebinde Ukuvı” Hikâyesinden Hareketle Eğitim Meselesi
Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Abstract Its former supporters, who are the name of opposition to all kinds of innovations, have also loudly opposed innovations in the field of education. The dysfunction of the educational institutions, called usul-i kadim and where the Bukhara type teaching method was applied, was one of the most important factors in the backwardness of the society. For many years, the usul-i cedit movement, which loudly objected to the old-style madrasahs, where Arabic and Persian were taught and could not go beyond literacy, was the most important representative of social renewal and progress. One of the most important intellectuals who grew up in the Idil Ural region, Fatih Kerimi, as a Tatar intellectual who adopted the jadid movement, handled all his activities in the center of modernization of education. In this study, the issue of education will be discussed based on Fatih Kerimi’s story “Cihangir Mahdumnun Avıl Mektebinde Ukuvı”. This work, in which we can see traces of the life of Fatih Kerimi and his father Gilman Kerimi, is also important in terms of reflecting the perspective of education of the people living in the Idil Ural region. Keywords: Fatih Kerimi, Gilman Kerimi, Usul-i Cedit, Education.