Suskunluk ve Gözetim: Devrek Kahvehanelerinde Erkeklik (original) (raw)

Erkeklik ve Kahvehane Kültürü

Erkeklik kavramı feminizm kavramının incelenmesi ile birlikte akademik olarak merak uyandıran bir konu haline gelmiştir. Kadına biçilen "doğal roller" olduğu kadar erkeğe biçilen "doğal roller" de mevcuttur ve bu erkeklik rolleri pekiştirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Varlığını "kadın olmayan" ile ispatlamaya çalışan erkek, bunu pekiştirmek için günlük hayatta birçok sınavdan geçmektedir. Erkeklik araştırmalarına göre; kadını ya da kadınlığı çağrıştıran her öğe erkeğin erkekliğine zarar vermektedir. Dolayısıyla varlığını "kadın olmama" ile temellendiren erkek, tüm kadın ve kadınlık tehditlerine karşı yöntemler geliştirerek erkekliğini ispat etme çabasına girişmektedir. Erkek, iktidarın doğal sahibidir ve bu iktidarı koruyup pekiştirmek için çeşitli pratiklere ve mekanlara ihtiyaç duymaktadır. Kahvehaneler de bu mekanların en spesifik, en dokunulmaz ve en yoğun şekilde erkekliğin pekiştirilip yeniden üretildiği mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Erkeklerin futbol sohbeti yapıp bahis oyunları oynadığı, kendi aralarında "özgürce" sosyalleşebildikleri, rahatça argo kelimeler kullanabildikleri (bazı erkeklere göre kadınların yanında küfür etmek ayıp kabul edilir) mekanlar olan kahvehaneler; kadınların, kadınlığı çağrıştıran eşcinsellerin ve "yeterince erkek olmayanların" kapıdan içeri alınmadığı mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Nurhak Polat'ın yaşadığı ilginç kahvehane deneyiminden esinlendiğim makalede; toplumsal cinsiyet ve cinsellik, kadınlık-erkeklik öznellikleri, ataerkillik, erkeklik ve iktidar, Pierre Bourdieu'nün eylem teorisi ve erkeklik, hegemonik erkeklik, erkekliğin farklı halleri ve heteroseksüel erkeğin doğuşu, argo ve küfür, homofobi, erkeklik ve futbol ve son olarak cinsiyet ve mekan: erkek kahveleri başlıkları incelenmiştir.

Bir Erkeklik Stratejisi: Özel Alanda Eril Suskunluk

Fe Dergi, 2015

Son yıllarda gelişmekte olan erkekler ve erkeklikler üzerine eleştirel çalışmalar, erkekliği her alanda sorgulamaya fırsat tanımış ve erkekliğin pek çok alanda farklı ilişkiselliklerinin keşfedilmesini sağlamıştır. Bu makale bu ilişkiselliğin bir örneği olarak erkeklerin ev ile kurdukları ilişki üzerinde duracaktır. Makale, erkeklerin kadınlara atfedilen bir alan olan ev içinde kendilerini konumlandırabilmek ve kamusal alandaki üstünlüklerini sürdürebilmek için suskun kalmayı bazen bir araç olarak kullandıklarından yola çıkmıştır. Bu bağlamda suskunluğun sessizlikten farklı olarak bilinçli yapılan eril bir davranış olduğu, taktikten farklı olarak ise güçlü olanın uyguladığı bir strateji olduğu savunulmuştur ve erkeklerin eril suskunluğu ev içinde bir erkeklik stratejisi olarak kullandığı yapılan mülakatlarla desteklenmiştir. Erkeklik, ev ve konuşma ilişkisine yoğunlaşan makalede eril suskunluğun erkeğin ev içinde kadınsılaşma tehlikesi yaşamadan ve erkekliğine zarar vermeden mekânsal ilişki kurabilmesi için önemli bir araç olduğu keşfedilmiştir.

Türk Dünyasında Kahvehaneler

Türk Dünyasında Kahvehaneler Özet 16. yüzyıldan itibaren, Türk insanının yaşamına giren kahve ve kahvehane etrafında, çok geniş bir kültürel birikim oluşmuştur. Kahve ve kahvehane merkezli kültürel birikim ortamı, o kadar hızlı gelişmiş ve geniş bir alanda etkili olmuştur ki, belki de Türk insanının yaşamına bu derece etki eden –içecek ve mekân olarak– ikinci bir unsur gösterilemez. Bu yazıda, kahvehanenin Türk dünyasında, özellikle de Osmanlı’da, ortaya çıkması, yaygınlaşması ele alınmış ve kahvehaneyle bağlantılı olarak ortaya çıkan ve gelişen kültür unsurları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kahve, Kahvehane, Türk Dünyası. Coffeehouses in Turkish World Abstract A very broad cultural accumulation has emerged around coffee and coffeehouse which has been in the life of Turkish people since the 16th century. Cultural accumulation environment based upon Coffee and coffeehouse have developed so rapidly and been so effective in a broad area among Turkish population that it could be asserted that there is not a second factor which has affected Turkish people life style as drink and place. In this study, it has been dealt with the emergence and becoming widespread of Coffeehouse in the Turkish world and particularly in the Ottoman, and considered the elements of culture which have come up and improve relatedly with it. Key Words: Coffee, Coffeehouse, Turkish World.

Dede Korkut Hikâyelerinde Erkek Olmanın Eşiğinde Av

TÜRÜK, 2019

Öz Erkeklik, doğuştan getirilen biyolojik bir olgu olmanın dışında toplum içerisinde çeşitli tutum ve davranışların yerine getirilmesiyle kazanılan bir kimliktir. Bireyin doğuştan sahip olduğu biyolojik kimliği, sosyo-kültürel yapı içerisindeki cinsiyet kimliğine eklemlenerek iç içe gelişmektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri olarak adlandırılan "erkeklik" ve "kadınlık" kimliği bireyin doğumundan itibaren yakın çevresinden ve toplumdan edindiği bilgi ve deneyimlerle şekillenmektedir. Sosyo-kültürel yapı içerisinde erkeğe ve kadına cinsiyete dayalı olarak atfedilen bu roller doğumdan itibaren çocuğun ilk sosyal ortamı aile, sonra okul ve iş gibi sosyalleşme ortamlarında kazanılmaktadır. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet rolleri bakımından erkek ve kadın kimliğinin oluşumunda sosyal ortam ve mekânın etkisi önem taşımaktadır. Türk anlatı geleneğinde kadim bir eser olan Dede Korkut Hikâyeleri toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında güçlü kültürel örüntülere sahiptir. Hikâyelerde erkek kimliğinin inşasında av, bir mekân olmanın ötesinde erkeğin benliğini keşfetmesini ve erginlenmesini yani erkekliğini kazanmasını sağlayan eşiklerin kilit noktasıdır. Av, Dede Korkut Hikâyeleri'nde erkek olmanın ilk hikâyesidir. Bu bağlamda çalışmada amaçlanan Dede Korkut Hikâyeleri'nde erkeklerin erginlenmeleri ve dönüşümlerin kilit noktasında yer alan av ve avcılığın çok yönlü yapısını ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle toplumsal cinsiyet ve erkeklik üzerinde durulmuş, daha sonra Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki av ve erkeklik ilişkisi “erkekler”in dünyası üzerinden değerlendirilmiştir. Abstract Masculinity is not only a congenital biological fact, but also an identityacquired through the fulfillment of various attitudes and behaviors in society. The innate inherent biological identity is intertwined into the gender identitywithin the socio-cultural structure. The identity of masculinity and femininity,which are called gender roles, are shaped by the knowledge and experiencesacquired from the close environment and society. These roles, which areattributed to gender in women and men in socio-cultural structure, are gainedfrom birth to the first social environment of the child in socializationenvironments such as family, school and work. In this context, the impact ofsocial environment and place on the formation of male and female identity interms of gender roles is important. The Dede Korkut Stories, an ancient work in the Turkish narrative tradition,have strong cultural patterns in the context of gender roles. In the stories,hunting is the key point of the thresholds that allow men to discover their selfand gain their manhood rather than being a place. Av is the first story of beinga man in the Dede Korkut Stories. In this context, the aim of this study is toreveal the multifaceted structure of hunt and hunting in Dede Korkut Stories,which is the key point of men's growth and transformation. The studyprimarily focused on gender and masculinity, and then the relationshipbetween hunting and masculinity in the Dede Korkut Stories was evaluatedthrough the world of men.

DEDE KORKUT KİTABI’NDA BİR CİNSİYET REJİMİ OLARAK ‘ERKEKLİK’

Bu çalışmada genel anlamda Türk kültür tarihinin ve özelde Türk edebiyatının seçkin eserlerinden olan Dede Korkut Kitabı’nda ‘erkek, erkeklik, eril kimlik’ üzerinde durulacaktır. Tarihi süreç içerisinde erkeklik inşasının nasıl tezahür ettiği, nasıl bir gelişim ve değişim gösterdiği sorusu oldukça önemlidir. Bu noktadan hareketle anlatılarda genel olarak işlenen erkeklik kurgusu, hususen babalar, oğullar ve anlatılardaki diğer erkeklerin birbirleri ile ilişkileri üzerine odaklanılarak ifade edilmeye çalışılacaktır. Çalışmada öncelikle erkeklik kavramı algısı, kurgusu ve ‘erkeklik’ kavramı ile ifade edilmek istenen anlam dünyası açıklanacak ardından söz konusu kavram ve kavramın kendine mahsus dünyası Dede Korkut üzerinden değerlendirilecektir.

Osmanlı Toplumunda Kahve ve Kahvehaneler

Bartın Üniversitesi Lisans Bitirme Tezi, 2018

Bu tez çalışmasında, kahve ve kahvehanelerin Osmanlı toplumsal yaşamı içerisinde üstlendiği fonksiyon ve işlevlerin yanı sıra bu mekanlar üzerinde devletin uyguladığı politikalar incelenmektedir. XVI. yüzyıldan itibaren kahvenin Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul’a gelmesiyle başlayan süreç ve daha sonrasında bu içeceğin tüketilmesi için açılan kahvehaneler önemli sosyalleşme mekanları olmuşlardır. İstanbul'da 1554'te ilk kahvehanenin açıldığı günden beri kahve, sanata, sosyal yaşama, ekonomiye ve kültüre önemli etkilerde bulunmuştur. Her meslekten, her sosyal sınıftan insanlar kahvehanelerde bir araya gelir; kitaplar okunur, sohbetler yapılırdı. Üstelik sadece İstanbul'da değil, dünyanın hemen hemen her yerinde kahvehaneler aydınların buluşma yeri, kahve ise en sevilen içecek olmuştur. Zamanla kahvehanelerin fonksiyonlarında değişmeler olmuş ve yeni bir takım fonksiyonlar üstlenmişlerdir. Bazı dönemler sapma hareketinin merkezleri gibi algılanmış olan kahvehaneler yönetimlerce yıktırılmış, bazı dönemlerde ise, üst düzeydeki devlet adamlarının ve entelektüellerin en gözde uğrak yeri olmuşlardır.