Ebeveynlere ve Öğretmenlere Uygulanan Mizaç Temelli Müdahale Programının 5-9 Yaş Grubu Çocukların Sosyal/Duygusal ve Öz Kontrol Davranışları Üzerindeki Etkisi (original) (raw)
Related papers
Ege Eğitim Dergisi, 2018
Bu çalışmada, mizaç temelli müdahale programının annelerin ebeveynlik ve öğretmenlerin sınıf yönetimi öz-yeterlik algıları üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırmada, yarı deneysel desen kullanılmıştır. Toplamda 109 anne ve 60 öğretmen çalışmada katılımcı olarak yer almıştır. Mizaç temelli müdahale programı annelere ve öğretmenlere ayrı gruplarda uygulanmıştır. Müdahale programı toplam 10 oturumu içermiş ve her bir oturum 90 dakika sürmüştür. Ebeveyn Rolüne İlişkin Kendilik Algısı Ölçeği ve Öğretmen Öz-Yeterlik Ölçeği veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için tekrarlı ölçümler için tek yönlü kovaryans analizi (ANCOVA) uygulanmıştır. Araştırma bulguları, deney grubundaki annelerin, kontrol grubundaki annelere göre, ebeveynlik öz-yeterlik algılarının; deney grubundaki öğretmenlerin, kontrol grubundaki öğretmenlere göre, sınıf yönetimi öz-yeterlik algılarının anlamlı düzeyde arttığını göstermiştir. Sonuç olarak, annelerin ve öğretmenlerin öz-yeterlik algıları üzerinde anlamlı etkilere sahip olduğu tespit edilen mizaç temelli müdahale programı sahada uygulayıcılar tarafından kanıt temelli bir müdahale programı olarak kullanılabilir. Araştırma bulguları ve uygulamaya dönük etkileri tartışılmış, gelecek çalışmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Sosyal Davranışları: Mizaç ve Duygu Düzenlemenin Rolü
Hacettepe Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi-hacettepe University Journal of Education, 2016
Bu araştırmada okul öncesi dönem çocuklarının mizaç özellikleri ve öz-düzenleme becerilerinin oyun davranışlarını yordama gücünün incelenmesi amaçlanmıştır. İlişkisel tarama metoduna uygun olarak tasarlanan araştırma, 2017-2018 eğitim öğretim yılında Denizli il merkezinde okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 212 çocuk ve anneleri ile yürütülmüştür.
Turk Psikoloji Dergisi, 2020
Bu çalışmanın amacı bağlanma-temelli bir müdahale programı olan Olumlu Ebeveynliği Geliştirmeye Yönelik Video-Geri bildirimli Müdahale Programı-Duyarlı Disiplin versiyonunun (Video-feedback Intervention to Promote Positive Parenting and Sensitive Discipline, VIPP-SD) Türkiye kültürüne uyarlanması ve anne duyarlığı üzerindeki etkinliğini incelemektir. Çalışmaya Ankara ve İstanbul'dan görece düşük eğitim ve gelir düzeyine sahip ve 9-33 ay arasında çocukları (N kız = 48) olan 97 anne katılmıştır. Örneklem seçkisiz olarak kontrol ve müdahale gruplarına ayrılmış, müdahale grubunda yer alan 59 anne ile duyarlık ve duyarlı disiplin temalı dört görüşme yapılmıştır. Görüşmelerde annelere daha önceden çocuklarıyla etkileşimlerinin kaydedildiği kısa videolar üzerinden anne duyarlığı konusunda bireysel geri bildirimler verilmiştir. Anne duyarlığı, anne-çocuk etkileşimlerinin kaydedildiği video üzerinden "Ainsworth Duyarlık Ölçeği" ile değerlendirilmiştir. Annelerin duyarlı davranış ve disipline yönelik tutumları ise "Duyarlık ve Duyarlı Disipline Yönelik Tutumlar Ölçeği" ile ölçülmüştür. Bulgular, kontrol grubunda anlamlı bir etki olmadığını, müdahale grubunda ise annelerin hem gözlem ile ölçülen ebeveyn duyarlığında hem de özbildirimle ölçülen duyarlığa yönelik tutumlarında son-test ve izleme aşamalarında anlamlı artış olduğunu göstermiştir. Özbildirimle ölçülen duyarlı disipline yönelik tutumlarda ise anlamlı bir etki bulunmamıştır. Bu bulgular, VIPP-SD'nin görece toplulukçu Türkiye kültüründe yaşayan düşük ve orta sosyoekonomik düzeye sahip annelerin duyarlığını artırmada etkili olduğunu göstermektedir.
Aile İletişim Becerileri Psikoeğitim Programının 5-6 Yaş Çocukların Sosyal Duygusal Uyumuna Etkisi
Pamukkale University Journal of Education, 2018
Bu çalışmada ebeveynlere uygulanan bir Aile İletişim Becerileri Psikoeğitim Programı'nın 5-6 yaş çocukların sosyal duygusal uyumuna etkisi incelenmiştir. Çalışmada ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışmaya 24 ebeveyn ve 5-6 yaş çocukları katılmıştır. Deney grubunda 12 ebeveyn psikoeğitim programına alınmış ve program haftada bir gün olmak üzere toplam sekiz hafta planlanarak uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Etkili İletişim Becerileri ve Sosyal Yetkinlik ve Davranış Değerlendirme-30 (SYDD-30) Ölçekleri, verilerin analizinde ise Mann Whitney U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar testleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda; deney grubu çocuklarının sosyal duygusal uyumunun sosyal yetkinlik ve anksiyete-içe dönüklük alt boyutlarında psikoeğitim programı sonrasında olumlu yönde değişim olduğu, ancak sosyal duygusal uyumun kızgınlık-saldırganlık test puanlarında anlamlı bir fark olmadığı; kontrol grubu çocuklarının anksiyete-içe dönüklük ve kızgınlık-saldırganlık alt boyutlarında anlamlı bir değişim olmadığı, ancak sosyal yetkinlik alt boyutu puan ortalamasında azalma olduğu; deney grubu çocuklarının sosyal duygusal uyum puan ortalamasının kontrol grubundan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmada, elde edilen bulgular eğitsel doğurguları ile birlikte tartışılmış ve ilgililere önerilerde bulunulmuştur. Anahtar sözcükler: Aile iletişim becerileri psikoeğitim programı, etkili iletişim becerileri, sosyal duygusal uyum
2020
Otizm spektrum bozuklugu olan bireyler icin kritik bir konu hâline gelen sosyal beceriler ve bu becerilerin ogretilmesine yonelik etkili sosyal beceri uygulamalarinin belirlenmesi oldukca onemlidir. Bu arastirmada da otizm spektrum bozuklugu olan bireylere sosyal becerilerin ogretilmesini konu alan meta analiz calismalarinin incelenmesi amaclanmistir. Bu amacla gerceklestirilmis olan uygulamalarin incelendigi meta analiz calismalarina ulasmak icin Google Akademik veri tabani kullanilmis ve toplamda 8 calisma elde edilmistir. Ulasilan meta analiz calismalari; calismalarin konusu, kaynak taramasi, incelenen yil araligi, incelenen denek ve calisma sayisi, deneklerin yas araligi, calismalarin kalite duzeylerini belirlemek icin kullanilan olcekler, kullanilan etki buyuklugu turu ve ulasilan etki buyuklugu duzeyi dikkate alinarak incelenmistir. Sonuc olarak incelenen calismalarda okul temelli, video model ve akran aracili uygulamalarin yaygin olarak kullanildigi ve calismalarin yuksek etk...
ÖZET Bu araştırma Psikososyal Gelişim Temelli Eğitim Programının, anasınıfına devam eden çocukların duygusal zekalarına etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Ankara ili Keçiören ilçesinde bulunan bir ilkokulun anasınıfında eğitim alan 40 çocuk oluşturmuştur. Anasınıfında sabah eğitim alan 20 çocuk kontrol, öğleden sonra eğitim alan 20 çocuk da deney grubunu oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Genel Bilgi Formu, Sullivan Çocuklar İçin Duygusal Zeka Ölçeği, Sullivan Çocuklar İçin Kısa Empati Ölçeği ve Sullivan Öğretmenler İçin Çocukların Duygusal Zekasını Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından hazırlanmış olan Psikososyal Gelişim Temelli Eğitim Programı, deney grubunda yer alan çocuklara on iki hafta boyunca haftada üç gün uygulanmıştır. Sonuçlar yorumlanırken anlamlılık düzeyi olarak 0,05 kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, Psikososyal Gelişim Temelli Eğitim Programı alan deney grubundaki çocukların duygusal zekalarında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Çocukların duygusal zekalarını destekleyen eğitim programlarının, duyguları tanıma, anlama ve yönetme gibi duygusal zeka yetilerini önemli ölçüde etkilediği görülmektedir.
Bu araştırmanın amacı, araştırmacı tarafından hazırlanmış olan “Psikolojik Destek Programı”nın, zihinsel yetersizliği olan çocukların annelerinin umutsuzluk ve iyimserlik düzeylerine etkisini incelemektir. Araştırma, deney ve kontrol gruplu ön-test, son-test ve izleme testi modeline dayalı deneysel bir çalışmadır. Bu araştırmada yer alan zihinsel yetersizliği olan çocukların annelerinin umutsuzluk ve iyimserlik düzeylerini belirlemek amacıyla “Beck Umutsuzluk Ölçeği” ve “Yaşam Yönelimi Testi”, 41 zihinsel yetersizliği olan çocuk annesine uygulanmıştır. Araştırmaya katılmakta gönüllü olan 12 anne deney grubuna alınmış, kontrol grubu içinse 12 kişi rastgele örnekleme yoluyla seçilmiştir. Grupların denkliği Kruskal –Wallis H Testi ile ölçülmüş ve birbirine denk olduğu belirlenmiştir. Deney grubuna, araştırmacı tarafından geliştirilen 15 oturumluk “Psikolojik Destek Programı” uygulanmış, kontrol grubuyla herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Son test, deney grubunun uygulaması bittikten hemen sonra deney ve kontrol gruplarına, izleme testi ise uygulamadan bir ay sonra sadece deney grubuna verilmiştir. Uygulanan deneysel işlemin sonunda elde edilen veriler “Wilcoxon Eşleştirilmiş Çiftler İşaretlenmiş Sıra Sayıları Testi” ve “Kruskal–Wallis H Testi” ile incelenmiştir. Deneysel işlem sonrasında, deney grubunun umutsuzluk ve iyimserlik öntest ve sontest puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde fark bulunmuştur. Uygulanan psikolojik destek programının, deney grubundaki annelerin umutsuzluk düzeylerini düşürmede ve iyimserlik düzeylerini artırmada etkili olduğu ve bu etkinin bir ay sonraya kadar devam ettiği belirlenmiştir.
Öğretmenler için Pozitif Psikolojinin Desteklendiği Bir Müdahale Programı
Vizetek Yayıncılık, 2022
Özet Öğretmenlerin iyi olma hali son derece önemli bir konudur. Uluslararası alanda gelişmekte olan pozitif eğitim, pozitif psikolojiden elde edilen bulguları okullara uygular ve okulların akademik başarılarına ek olarak, okula dâhil olan herkesin bütünsel iyi oluşunu geliştirme hedefine odaklanır. Pozitif psikoloji araştırmalarından aldığı destek sayesinde bu bölümde, öğretmenlerin okullarında yaşadıkları aşırı strese ve tükenmişliğe karşı tampon yapmak adına kendilerine yönelik koruyucu faktörleri geliştirmeyi öğrenebilecekleri müdahaleler tasarlanmıştır. Bunu başarmak için pozitif psikolojinin, PERMA modeline odaklanan etkinliklerden esinlenerek, öğretmenlerin mesleki işlevselliğini ve iyi oluşunu destekleyebilecek bazı yararlı yönlendirmeler ve müdahaleler sunulmuştur. Müdahalelerde çağdaş bir 21.yüzyıl öğretmeni olmanın stresleri ve zorluklarıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için öğretmenlerin, nasıl destekleneceğine ve onların profesyonel rollerinde gelişmelerinin nasıl sağlanabileceğine vurgu yapılmaktadır. Bu bölüm, öğretmenlerin psikolojik sağlamlık ve iyi oluşlarına yönelik tehditleri azaltabilmeleri ve okullardaki pozitif tutumlarını destekleyebilmeleri için müdahale örnekleri sunacaktır.
Humanistic perspective, 2022
Önleyici ve gelişimsel müdahale programları, okul psikolojik danışma ve rehberlik çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Pozitif psikoloji temelli müdahale programları bireylerin iyi oluş düzeyleri ve yaşam doyumlarını arttırmayı, kişisel potansiyellerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu araştırmanın amacı pozitif psikoloji temelli olarak hazırlanmış bir müdahale programının ergenlerin yaşam doyumu ve şükran düzeyi üzerindeki etkililiğinin incelenmesidir. Araştırmada ön-test, son-test, kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma liseye devam eden toplam 24 ergen ile gerçekleştirilmiştir. Müdahale programı 90 dakikalık 6 oturumda gerçekleşmiştir. Verilerin toplanmasında Yaşam Doyumu Ölçeği ve Şükran Ölçeği kullanılmıştır. Deney grubuna altı haftalık müdahale programı uygulanırken kontrol grubuna herhangi bir uygulama yapılmamıştır. Verilerin analizinde Mann-Whitney U-Testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre deney grubunda yer alan öğrencilerin yaşam doyumu düzeylerinin kontrol grubunda yer alan öğrencilere göre anlamlı bir şekilde yükseldiği bulunurken şükran düzeyinde meydana gelen yükselişin istatiksel olarak anlamlı olmadığı bulunmuştur.