PISA Okuma Testinin Ekolojik Modele Göre Yanlılık Analizi, Türkiye Örneği (original) (raw)

Türkçe 6, 7, 8. Sınıf Öğretim Programının Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programında (PISA) Yoklanan Okuma Becerileri Açısından Analizi (Zonguldak Örneği)

Kastamonu Eğitim Dergisi, 2018

Araştırma sonuçları doğrultusunda, Türkçe 6, 7, 8. sınıf öğretim programında yer alan okuma becerisi kazanım ifadelerinin ölçülebilirlik, kazanım ifadesine uygunluk, anlaşılırlık ve PISA okuma becerileri yeterlik düzeyleri açılarından incelenmesi; Türkçe 6, 7 ve 8. sınıf ders kitaplarında metin çeşitliliğin sağlanması için alan uzmanlarından, metin yazarlarından ve Türkçe öğretmenlerinden oluşan bir komisyon tarafından ders kitaplarının yeniden yazılması önerilmiştir.

Yıllara Göre PISA Matematik Okuryazarlığının Öğrenci Ve Okul Özellikleri İle İlişkisinin Aşamalı Doğrusal Modeller İle Analizi

PISA 2003, 2006 ve 2009 uygulamalarına katılan öğrencilerin matematik okuryazarlığı puanları ile ilişkili olan değişkenlerin belirlenmesinin amaçlandığı bu araştırma ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini uygulamaya katıldıkları tarih itibariyle yaşları 15 yıl 3 ay ile 16 yıl 2 ay arasında değişen en az altı yıllık örgün eğitimi tamamlamış Türk öğrencilerin hepsi oluşturmaktadır. Bu araştırmanın örneklemini ise bu evrenden tabakalı örnekleme yoluyla seçilmiş 2003 uygulaması için 4528, 2006 uygulaması için 4644 ve 2009 uygulaması için 4606 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin matematik okuryazarlığı puanlarındaki değişkenliğin büyük kısmının okul düzeyindeki değişkenler tarafından açıklandığı bulgusuna ulaşılmıştır. Her üç uygulama döneminde de öğrencilerin matematik okuryazarlığı puanlarını öğrenci düzeyinde sınıf, cinsiyet, baba eğitim düzeyi ve evdeki olanaklar; okul düzeyinde ise okulun bulunduğu yer ve okulun seçiciliği değişkenlerinin tutarlı olarak açıkladığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: PISA, matematik okuryazarlığı, aşamalı doğrusal modelleme, öğrenci özellikleri, okul özellikleri.

Türkiye'de okuma eğitiminin karnesi: PISA ölçeğinden çıkarımlar

Bu çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) çerçevesinde Türkiye'nin ulaştığı okuma erişisini, okuma görevi, soru tipi ve metin biçimi bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda önce PISA okuma becerisi değerlendirme çerçevesine ilişkin bilgi verilmiş; ardından Türkiye'nin elde ettiği sonuçlar ana hatlarıyla ele alınmıştır. Son olarak PISA 2003'ten PISA 2009'a Türkiye'nin doğru yanıt oranları soru bazında tartışılmıştır. Bir durumda oluşan değişimleri anlama amacı güden bu eğilim araştırmasında raporlar ve veritabanları incelenip değerlendirildiği için nitel veri toplama yöntemlerinden belge inceleme kullanılmış; verilerse kategorisel olarak çözümlenmiştir. 2003 yılından itibaren tekrar edilen sorular yapısal ve niteliksel olarak değerlendirildiğinde Türkiye'nin genel okuma puanının 2003'ten 2009'a artış gösterdiği; fakat Türkiye'den katılan öğrencilerin doğru yanıt genel ortalamasının %51'i geçemediği ve bu ortalamalarla OECD ortalamasının çok altında kaldığı anlaşılmıştır. Okuma ölçeğinde 2. düzey ve altında kalan Türk öğrencilerin çoğunluğu, üst düzey bilişsel işlemleri gerektiren, açık uçlu ve kısa yanıtlı sorularda seçenekli sorulara göre daha düşük doğru yanıtlama ortalaması elde etmişlerdir. Ayrıca açık uçlu sorulardaki ortalamalar, yazma becerisinde de zayıflık olduğuna ilişkin ipuçları sunmaktadır. Bu bakımdan ülkelerin eğitim sistemlerinin zayıf ve güçlü yönlerini karşılaştırmaya yarayan bu sınavın sonuçlarının eğitim bakanlığımızca göz önünde bulundurulması; okuma eğitimi politikalarının da gereksinime bağlı olarak iyileştirilmesi gerekmektedir. ABSTRACT This study aims to assess the level of reading scores Turkey obtained with regards to reading aspects, question type and text format within the scope of Programme for International Student Assessment (PISA) developed by the Organization for Economic Cooperation and Development (OECD). In this context, information on the PISA reading skills assessment is communicated and the results obtained for Turkey are briefly addressed. Finally, the rate of correct answers to each questions is discussed with the comparison of PISA 2003 and PISA 2009 for Turkey. As a review, this tendency research involves assessment of reports and databases. Therefore data were collected through document analysis which a qualitative data collection method and data were analyzed categorical. Having been used since 2003, the questions showed that the general reading score of Turkey increased from 2003 to 2009 when they are structurally and qualitatively assessed; however, it was found that the general average of correct answers to questions for students from Turkey was below 51%, which is considerably below the OECD average. Majority of Turkish students who were at or below the 2 nd level of reading scale obtained a relatively lower average of correct answers for short response and open constructed response questions which require a higher level of cognitive processing. Nevertheless, the averages for open constructed response questions also indicated a deficiency in the writing skills. In this context, it is required for the Ministry of Education of Turkey to consider the results of this test which aims to compare the strengths and weaknesses of the education system and to improve the reading instruction policies as necessary.

PISA 2012 Türkiye Örnekleminde Matematiksel Davranış ve Matematik Okuryazarlığını Etkileyen Değişkenlerin Çok Gruplu Hibrit Modelleme ile İncelenmesi

Bu araştırmanın amacı PISA 2012 Türkiye örnekleminde matematiksel davranış ve matematik okuryazarlığını etkilediği düşünülen araçsal motivasyon, matematik benlik kavramı, matematik özyeterliği, matematik kaygısı, matematik ilgisi değişkenleri ile birlikte tanımlanan hibrit modeli test etmek ve modelin cinsiyet ve okul türü (genel lise, anadolu lisesi, meslek lisesi) açısından farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Bu doğrultuda yapılan ilişkisel araştırmanın evrenini PISA 2012’ye Türkiye’den katılan 4848 öğrenci, örneklemini ise Öğrenci Anketi’nin B formunu alan 15 yaş grubu 1441 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak PISA 2012 “Öğrenci Anketi-B formu” ve “Matematik Okuryazarlığı Testi” kullanılmıştır. Uyum indeksleri incelendiğinde ilk aşamada kurulan hibrit model ve her bir grup için model-veri uyumunun sağlandığı ve cinsiyet ile okul türü açısından modelin farklılaşmadığı görülmüştür. Ayrıca yol katsayıları incelendiğinde matematik okuryazarlığı değişkeninin en iyi yordayıcısının matematik özyeterliği olduğu ve matematiksel davranış değişkeninin en iyi yordayıcısının matematik ilgisi olduğu görülmüştür. Matematik özyeterliğinin matematik okuryazarlığını yordamada ve matematik ilgisinin ise matematiksel davranışı yordamada pozitif düzeyde büyük etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir. Araştırmanın sonucunda kurulan modelin matematiksel davranışın %44’ünü, matematik okuryazarlığının ise %39’unu açıkladığı görülmüştür.

PISA İLE TÜRKÇE ÖĞRETİM PROGRAMINDAKİ OKUDUĞUNU ANLAMA KAZANIMLARININ ÖRTÜŞME DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

The Journal of Academic Social Science Studies, 2013

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan öğretim programlarının PISA uygulamalarında ölçülen becerilerin gelişimine ne derece uygun olduğunu ortaya koymaktır. Bu amaçla, ‚6-8. Sınıflar Türkçe Öğretimi Programı’nda yer alan okuma becerisi kazanımları, PISA testinde tanımlanan okuma becerisi düzeylerini kapsayacak şekilde oluşturulmuş mu?‛ sorusuna cevap aranmıştır. Bu çalışma betimsel olup doküman incelemesine dayalı olarak yapılmıştır. Çalışmada PISA 2009 Okuma Becerileri Yeterlik Düzeylerinin Özet Tanımları ile Türkçe Dersi Okuma Becerisi Kazanımları taranarak örtüşme düzeyleri açısından karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırmaya göre 2006 İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) Okuma Becerisi Kazanımlarının elli bir tane olduğu görülmüştür. Bunlardan yaklaşık on sekizinin PISA’nın alt seviyedeki okuduğunu anlama yeterliliklerine denk geldiği görülmüştür. Türkçe dersi okuma becerilerinin çoğunlukla alt düzey kazanımlarından olması dikkat çekici noktalardan biri olmuştur. Buna bağlı olarak da öğrencilerin bir üst düzeye çıkarılması sorun oluşturmuştur. Bununla birlikte Türkçe dersine ilişkin hazırlanan kazanımların genellikle ilkokul 3,4 ve 5.sınıf düzeyindeki kazanımlardan olduğu düşünülmektedir. Bu anlamda bu kazanımlarla 6, 7 ve 8. sınıfların bir üst bilişsel düzeye çıkarılması oldukça güç görünmektedir. Bu kazanımlara göre öğrencilerin temel okuryazarlık düzeyinde kaldıkları söylenebilir. Bu bağlamda Türkçe dersinin alt düzeydeki kazanımlarıyla PISA yeterlilikleri karşılaştırıldığında Türkçe dersi kazanımlarının çok genel ve gerçekleştirilebilirliklerinin göreceli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. O halde Türkçe dersi kazanımları daha somut ve uygulanabilir bir duruma getirilmeli ve bu kazanımların yeniden yapılandırılarak PISA düzeyine çıkarılması yönünde gözden geçirilmesi gerekmektedir.

PISA ve TÜİK Eğitimde Verileri Çerçevesinde Türkiye’de Eşitsizlik

Kastamonu Eğitim Dergisi, 2018

eğitim ve kültür verileri bölgelere göre değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulguları tüm bölgelerde matematik, fen ve okuma alanlarında öğrenci başarılarının 2015 yılında önemli ölçüde düştüğünü göstermektedir. PISA başarı puanlarında üç alanda ve tüm yıllarda bölgeler arasında manidar farklılıklar vardır. Başarısı en düşük olan bölgeler Güneydoğu ve Ortadoğu Anadolu bölgeleridir. TÜİK verilerine ilişkin en çarpıcı bulgu ise tüm bölgelerde temel eğitimde okullaşma oranının 2012 yılında sonra ciddi derecede düşmesidir. Ayrıca TÜİK'ten elde edilen eğitim ve kültür verilerinin de bölgeler arasında farklılıklar olduğu bulunmuştur.

Türkiye de PISA Finansal Okuryazarlık Sorularının Uygulanması: Ön lisans Öğrencilerinin Finansal Okuryazarlık Düzeylerinin Belirlenmesi Örneği

Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2019

Öz: Bu çalışmanın amacı önlisans düzeyinde finansal alanda eğitim gören öğrencilerin finansal okuryazarlık düzeylerinin PISA soruları aracılığıyla belirlenmesidir. Bununla birlikte öğrencilerin finansal okuryazarlık becerileri PISA okuryazarlık yapısını oluşturan bağlam, içerik ve süreç boyutlarına bağlı olarak da incelenmiştir. Bu amaçla PISA'da 2012 ve 2015 yıllarında sorulmuş ve paylaşılmış olan 10 finansal okuryazarlık sorusundan oluşan başarı testi bu uygulamanın veri toplama aracı olarak belirlenmiştir. Sınav uygulaması ve değerlendirmesi, öğrencilerin başarı düzeyleri ve sınıflandırılmasında da PISA yöntemlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin 2. seviye finansal okuryazarlık düzeyinde yığıldıkları, finansal alanda eğitim almalarına rağmen finansal okuryazarlık becerilerinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Bu yönüyle Türkiye'de henüz uygulanmayan finansal okuryazarlık eğitimi çalışmalarının yoğunlaştırılması ve finansal okuryazarlığın eğitim sistemine entegrasyonunun gerçekleştirilmesi için girişimlerin hızlandırılması önerilmektedir.

Okun Yasasının Farklı Gelişme Düzeyindeki Ülkelere İlişkin Ekonometrik Analizi

M U Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi, 2017

Bu çalışmanın amacı Okun Yasası'nın farklı gelişme düzeyindeki ülkeler için geçerli olup olmadığının belirlenmesidir. Bu bağlamda, ekonomik büyüme oranı en yüksek olan 10 gelişmiş ve 10 gelişmekte olan ülke olmak üzere toplamda 20 farklı ülke inceleme kapsamına alınmıştır. Ayrıca, belirtilen amaca ulaşabilmek için 1993-2015 dönem aralığındaki yıllık veriler Dumitrescu Hurlin panel nedensellik analizi ile test edilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, gecikme değerinin 1' e eşit olduğu durumda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için Okun Yasası'nın geçerli olduğu belirlenmiştir. Belirtilen hususlar dikkate alındığında, söz konusu ülkelerin ekonomik büyümelerini arttırak işsizliği azaltmaya çalışmaları yerinde bir politika olacaktır.

Bazi Sosyo-Demografi̇k Deği̇şkenler Açisindan Fi̇nansal Okuryazarlik Düzeyleri̇ni̇n İncelenmesi̇ Bandirma Örneği̇

2021

Özet Finansal okuryazarlık kavramı finansal kaynakların bireyler tarafından bilgi temelinde etkin yönetimini ifade etmektedir. Bu araştırmada Bandırma'da bireylerin finansal okuryazarlık düzeylerinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma olasılığa dayanan örneklem yönteminden olan basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanımıyla oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemi basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen 222 finansal tüketiciden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında; 43 yaş ve üstü yaş grubu, evli ve kamu sektörü ve özel sektörü çalışanı, üniversite mezunu, geliri ise 5 bin üstü kişilerin ağırlıkta olduğu gözlemlenmiştir. Araştırma kapsamında finans okuryazarlık ölçek toplam puanlarının sadece cinsiyet açısından anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Yaş, eğitim, medeni durum, çalışma ve gelir bakımından anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır. Finansal okuryazarlık problemi sorularına verilen cevaplar değerlendirildiğinde temel düzey olan finansal okuryazarlık seviyesi sayılan asgari üç doğru cevabı bulunmayanların toplamına bakıldığında %72,2'lik bir oran finansal bilgi alanında eksikliğin yaygın olduğunu göstermektedir.

Türkçe Ders Kitaplarının PISA Okuma Becerileri Yeterlik Düzeyleri ile İmtihanı

2019

Okuduğunu anlama her ne kadar Türkçe dersine özgü geliştirilmesi gereken bir beceri olarak kabul edilse de okuma bir “ara disiplin becerisi” olup diğer derslerde de geliştirilmesi beklenen bir beceridir ve araştırmalar okuma becerisine sahip olmayan öğrencilerin diğer derslerde de başarılı olamayacağını ortaya koymuştur. Araştırmada 2019-2020 döneminde ortaokullarda okutulan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki okuduğunu anlama soruları PISA’da yer alan okuma becerileri yeterlik düzeylerine göre incelemeye alınmıştır. Ders kitaplarındaki okuduğunu anlama soruları 2015 ve 2018 PISA okuma becerileri yeterlik düzeylerinde verilen 8 düzey üzerinden incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre ders kitaplarındaki soruların %0.5’i 1c, %36.5’i 1b, %18.9’u 1a, %28’i 2. düzey, %10’u 3. düzey, %4.9’u 4. düzey, %1’i 5. düzey ve %0.1’i 6. düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Türkçe ders kitaplarındaki okuduğunu anlama sorularının en çok 1b, 1a ve 2 düzeylerinde yoğunlaştığı ve bu sonuçların PISA’nın (2018) Türkiye okuma becerileri yeterlik sonuçları ile uyumlu olması bakımından dikkat çekicidir. Araştırmada Türkçe ders kitaplarındaki okuduğunu anlama sorularının bilgi düzeyinden çıkarılarak bilgiyi günlük hayatta kullandırmaya sevk edecek üst düzey düşünme becerilerinin işe koşulacağı soru tiplerinden oluşturulması önerilmiştir.