Osmanlı Kapitülasyonlarının Tesisi: Zihniyet Bağlamında Bir Bakış (original) (raw)
Related papers
Hakikatlerle Yüzleşmede Kültürel Bağlamı İçinde Anlatı/Dil
Toplum ve Kuram, 2013
Barış ve müzakere süreçlerinde yüzleşme konusunda düzenlenen bir sempozyumda konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eşbaşkanı Gültan Kışanak, “yüzleşme” kavramının tek başına kullanılmasının eksik olacağını, yüzleşme ile beraber “hakikat” ve “adalet” kavramlarına da başvurulması gerektiğini çok yerinde bir tespit ile dile getirdi. Kışanak’a göre hakikatler bilinmeden yüzleşme de gerçekleşemez ve dolayısıyla ister cezalandırıcı isterse de onarıcı olsun adalet sağlanamaz. Bu üç kavramdan ilki olmadan diğer adımların da atılamayacağından hareketle hakikate nasıl ulaşılacağı, barış süreçlerinin en önemli başlıklarından bir tanesi olduğu söylenebilir. Elbette Türkiye-Kürdistan örneğinde henüz barış sürecine geçilmemiş olması, gelinen noktada sadece barışa gitme umudu veren bir takım müzakerelerin başlamış olması, hakikatleri araştırma, yüzleşme ve adalet sağlama mekanizmalarının kurulması hakkında konuşmak için henüz çok erken olduğu hissi verebilir. Ancak hakikatlerin hangi esaslara göre araştırılması, ne gibi yöntemler kullanılması gerektiği gibi konuları tartışmak için hiç de erken değil. Zira hakikatlerin nasıl ortaya çıkarılacağı izlenecek yöntemler ile yakından ilişkilidir ve dünya deneyimlerinden biliyoruz ki her hakikatleri araştırma komisyonu illa da hakikatleri oldukları gibi ortaya çıkaramamıştır. Bu nedenle, diğer birçok meselede olduğu gibi bu konunun da geniş bir şekilde tartışılması gerekmektedir.
Kültürel Ki̇mli̇k Bağlaminda “Kapi”Da Türk Ve Süryani̇ Olmak
Motif akademi halkbilim dergisi, 2022
Bu çalışmanın amacı kültürel kimlik ve sinema arasındaki ilişkiyi Süryani ve Türk kimlikleri üzerinden okumaktır. Kültürel kimlik temsillerinin sinemada yeniden inşa edildiği varsayımından yola çıkan çalışma, Kapı (Nihat Durak, 2019) filminde yer alan Süryani ve Türk kimliklerinin kültürel kimlik inşasını, temsil alanı olan sinema üzerinden karşılaştırmalı analiz etme amacındadır. Filmin kültürel kimlikleri sunuş biçimi üzerinde durulacaktır. Araştırmanın çıkış noktası Türk ve Süryani kimliklerinin filmde karşıt olarak konumlandırıldığı ve bunun kimlik temsilinde farklıklara yol açtığı yönündedir. Filmin analizi Türk ve Süryani kültürel kimliklerinin sunuş biçimi ve ötekileştirme bağlamında gerçekleştirilmiştir. Film kültürel kimlik bağımlı değişkeni ile gelenek ve görenekler, ortak geçmiş, etik değerler (ahlaki anlayışlar), sanat ve mimari anlayış bağımsız değişkenleri çerçevesinde analiz edilmiştir. Karşıt toplumlar veya karşıt karakterlerin aidiyet bağı ile bağlı olduğu toplumlara atfedilen karşıt özellikler tespit edilmiştir. Sinemanın toplumu siyasi, kültürel ve toplumsal olarak etkileme gücü düşünüldüğünde karşıt kimliklerin dengeli temsil biçimlerinin toplumsal bütünlüğün sağlanmasına önemli katkı sunacağı muhakkaktır.
Osmanlı Klasik Dönemi'nde Ticaret: İktisadi Zihniyet Bağlamında Bir Bakış
Alanya Akademik Bakış Dergisi, 2023
It is not possible to talk about a separate institutional structure related to economic activities in the Classical Period in the Ottoman State. In fact, this situation resulted from the fact that the Ottoman social formation was in a pre-capitalist structure. However, it is claimed that some principles were used by the Ottoman rulers regarding the regulation of trade. These principles, called economic mindset principles, are provisionism (iaşe), traditionalism and fiscalism. In the study, a method was followed in the form of examining the sources related to the subject and evaluating the obtained findings. The main result obtained is that the Ottoman commercial life appeared as a holistic structure depending on the principles in question. In addition, the principle of provisionism had formed the basis of this integrity. Finally, since the suppliers of the crafts were producers included in the timar system, craft production and agricultural production had been in an integrated relationship. In this case, it can be accepted that the cornerstones of the Ottoman administration mindset were the timar system and bazaars. Osmanlı Devleti’nde Klasik Dönem’de iktisadi faaliyetlerle ilgili müstakil kurumsal bir yapıdan bahsetmek mümkün değildir. Esasında bu durum, Osmanlı sosyal formasyonunun kapitalizm öncesi bir yapıda olmasından kaynaklanmıştır. Bununla birlikte Osmanlı yöneticileri tarafından ticaretin düzenlenmesiyle ilgili olarak bazı ilkelerden yararlanıldığı ileri sürülmektedir. İktisadi zihniyet ilkeleri olarak adlandırılan söz konusu ilkeler iaşe (provizyonizm), gelenekçilik ve fiskalizmdir. Çalışmada konuyla ilgili kaynakların incelenmesi ve elde edilen bulguların değerlendirilmesi şeklinde bir yöntem izlenmiştir. Elde edilen temel sonuç; Osmanlı ticari hayatının, söz konusu ilkelere bağlı olarak bütünsel bir yapı görünümünde olduğudur. Ayrıca bu bütünlüğün temelini iaşe ilkesi oluşturmuştur. Son olarak, zanaatların tedarikçileri tımar sistemine dâhil üreticiler olduğundan zanaat üretimi ile tarımsal üretim bütünleşik bir ilişki içinde olmuştur. Bu durumda Osmanlı yönetim zihniyetinin temel taşlarının tımar sistemi ve pazarlar olduğu kabul edilebilir.
Türk Anıtlarında Bağlamın Biçim ile Kuruluşu
Öz Biçim, uygarlık tarihinin her döneminde, nesnenin maddesel içeriğini üretmenin ötesinde, toplumlara ait varoluş değerlerinin aktarımı için yegâne araç olmuştur. Tarihin devingen işleyiş sürecinde her bir yeni sosyal-kültürel, toplumsal, ideolojik ve teknolojik gelişme önceki dönemlere ait biçim olasılıklarını tamamlar ve/veya değiştirir. Anadolu coğrafyasında, toplumsallığın yapısal tezahürleri Türk ulusal kimliğinin baskın izlerini taşımaktadır. Bu çalışmada, nesnenin yapısallığının özündeki imgesel referanslarla bütünleştirildiğinde okunaklı olabileceği argümanı üzerinden, Türk anıtlarında biçim ile tanımlanmış olan bağlamsal karşılığı araştırmak hedeflenmektedir. Bu amaçla, yazınsal ve görsel kaynaklardan toplanan verilerin tümel düzen içinde yorumlanıp, ortaya çıkan örüntüler üzerinden çeşitliliğinin irdelenmesine dayalı nitel bir çalışma yöntemi izlenmiştir. İçerik, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi anıtlarının meydana getirdiği çeşitlilik özelinde ele alınmıştır. Çalışmada, dizge aktarımı kronolojik olarak gelişim gösterse de Anadolu-Türk kimliğini yansıtan biçim özelliklerinin belirginleştiği veya kırılmalara uğradığı inşa edimleri, yanıtların arayışında geniş bir söz alanı oluşturmaktadır. Anlamı taşıyan ifade değerinin tasarlanarak veya zamanla çağrışımsal olarak ortaya çıkışındaki ontolojik çeşitlilik, Türk mimari eserleri ve Türk sanat yapıtları başlıkları altında toplanmıştır. Türk mimarisinde, yapısal öğelerin düzeni ve çeşitliliği ile inşa edimi biçimin kökenlerine dair referanslar içermektedir. Türk sanatında ise, anlam aktarımının biçimsel araçları, bezeme ve bağımsız plastik öğeler ile farklı anlamsal karşılıkları yakalamaktadır. Bu başlıklardan elde edilen çıkarımlar doğrultusunda ortaya çıkan kuram ve bulgular, biçim ile taşınan koşut değerlere dayalı örtük bilgi üzerinden kuramın dönüşümünde etkili önemli tartışma alanlarını görünür kılmaktadır.
Bizlik Bilinci Bağlamında Osmanlı İmparatorluğu’nda Etnik Grupların Görünürlük Kazanma Yolları
2010
Kurnaz, Zeynep. The means of visibility acquisition by Ethnic Groups within the Ottoman Empire in terms of "Awareness of Being Together". Master"s Thesis, Ankara, 2010. This thesis study has been prepared in order to observe the conceptualism belonging to the differentiation between the ethnic factors and how these are handed over to a latter generation by means of cultural transfer, with the aim of searching for samples of living/ or being able to live together in the Classical Period in which ethnicity was not written but lived out. In this context, this thesis also includes a structural reading based on communal acceptance, cultural values, and social classification of the Ottoman Empire pertaining to the Classical Period. This thesis study that has been prepared covers a part of some sources written in the 16"Th and 17"Th Centuries. Within this context, the ethnic belonging has been examined by looking at the identity groups of the Ottoman Empire, as the Ottoman Empire harbors a multi language, multi religious and multi cultural political system within itself. "Content Analysis" has been chosen as a method in this thesis study. Content Analysis is a technique structured with care and is focused on written communication, aiming to establish systematic implications. It is also a technique that aims to reach an unwritten social reality through written texts. The results that have been attained through this thesis study have been evaluated in terms of the context of "Visibility". The ethnic belongings of the period have been extracted in accordance with the examined works and the visibility of these concepts has been discussed. During this evaluation, first of all, the conceptual framework has been handled in terms of resources and the research methods used and following this, the compatibility and the applicability for the social history studies shaping this research has been scrutinized.