Hope as a moderator in the development of psychological resilience (original) (raw)
Related papers
Psychological Resilience as a Risk Factor for Posttraumatic Growth: The Case of COVID-19 Pandemic
Acibadem Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi
Bu çalışmanın amacı koronavirüs salgını sonrasında ortaya çıkan psikolojik semptomlardaki değişimin psikolojik sağlamlık ve travma sonrası büyüme açısından incelenmesidir. Ayrıca bireylerin koronavirüs öncesi psikolojik semptomları ile sonrasındaki psikolojik semptomları arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlığın aracı rolünün belirlenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: 18-66 (31.93±11.57) yaş aralığındaki 553'ü (%76.7) kadın ve 168'i (%23.3) erkek olmak üzere toplam 721 kişilik toplum örnekleminden oluşan katılımcılara psikolojik semptom, psikolojik sağlamlık ve travma sonrası büyüme ölçekleri online olarak uygulanmıştır. Bulgular: Koronavirüs öncesi ve sonrası semptom puanlarındaki değişim yönüne göre oluşturulmuş gruplar arasındaki farklar incelendiğinde, psikolojik sağlamlık puanının değişim olmayan grup lehine, travma sonrası büyüme puanının ise olumlu değişim gösteren grup lehine diğer değişim gruplarından anlamlı düzeyde yüksek oldukları saptanmıştır. Koronavirüs öncesi ve sonrası semptom puan ortalamaları arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlığın %5.7 ila %13 gibi değişen oranlarda semptom düzeylerini azaltıcı bir yönde aracılık etkisinin olduğu saptanmıştır. Sonuç: Bu çalışmada koronavirüs sürecinin toplamda bireylerin psikolojik semptomları üzerinde olumsuz bir etkisinin olduğu görülmekle birlikte bazı bireylerin psikolojik semptom puanlarında değişimin olmadığı, bazı bireylerde ise semptom puanlarının düştüğü gözlenmiştir. Bu farklılığı oluşturan değişkenler olarak PS ile TSB'nin travmatik deneyimlerde iki ayrı yapı olarak değerlendirilebileceği görülmüştür. Bulgular koronavirüs salgını örneğinde PS'nin psikolojik semptomlarda bozulmaya karşı koruyucu bir faktör olduğunu diğer yandan ise TSB'nin oluşumunu engelleyen bir risk faktörü olarak değerlendirilebileceğini akla getirmektedir.
Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi
Bu araştırmanın amacı, hizmet sektörünün bir kolu olan turizm sektöründe hizmet veren otel işletmelerinin çalışanlarının sahip oldukları yılmazlık özelliğinin, kişilik özellikleriyle ilişkisinde duygusal emeğin aracı rolünü tespit etmektir. Araştırmanın örneklemini, İstanbul’da basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle seçilmiş beş yıldızlı otel işletmelerinin çalışanları oluşturmaktadır. Toplamda 434 çalışana anket uygulanmıştır. Aracılık modeli kurulmuş ve veriler analiz edilmiştir. Çalışanların kişiliklerinin yılmazlık düzeylerini etkilemesinde duygusal emek çabalarının aracılık etkisi incelenmiş, ilgili analizlerin sonuçlarında, çalışanların duygusal emeğin bazı boyutlarında aracılık etkisi olduğu tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Ege Eğitim Dergisi
Bu araştırmanın amacı tek ebeveyn olan annelerin psikolojik sağlamlıkları ile yaşam doyumları arasındaki ilişkide umut ve affetmenin aracı rolünün incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini yaşları 23 ile 69 arasında değişen ve yaşları ortalaması 41.62 (SS = 8.79) olan 256 tek ebeveyn anne oluşturmaktadır. Okul psikolojik danışmanları aracılığıyla ulaşılan tek ebeveyn annelere COVID-19 salgını nedeniyle online yollarla ölçekler uygulanmıştır. Araştırmada Kişisel Bilgi Formu, Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği, Yetişkin Yaşam Doyumu Ölçeği, Sürekli Umut Ölçeği ve Heartland Affetme Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS 24.0 programı ve PROCESS eklentisi ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, psikolojik sağlamlık, yaşam doyumu, umut ve affetme arasında anlamlı pozitif ilişkilerin olduğu; psikolojik sağlamlık ile yaşam doyumu arasındaki ilişkide umut ve affetmenin sıralı aracı rol üstlendiği gözlenmiştir. Bu bağlamda düşünüldüğünde, tek ebeveyn olan annelerin psikolojik sağlamlık...
Cognitive Flexibility, Mindfulness and Hope as Predictors of Psychological Well-Being
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Bu çalışmada yetişkinlik dönemindeki bireylerin psikolojik iyi oluş düzeylerini yordamada bilişsel esneklik, bilinçli farkındalık ve umut değişkenlerinin rolü araştırılmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini kolay örnekleme yöntemiyle belirlenen ve Google Formlar aracılığıyla ulaşılan 354 kadın, 165 erkek olmak üzere 519 yetişkin birey oluşturmaktadır. Katılımcılara veri toplama aracı olarak “Psikolojik İyi Oluş Ölçeği”, “Bilişsel Esneklik Envanteri”, “Sürekli Umut Ölçeği”, “Bilinçli Farkındalık Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22 istatistiksel analiz programı aracılığıyla Bağımsız Örneklem t Testi, Kruskall- Wallis Testi, Mann Whitney U Testi, Pearson Korelasyon Analizi ve Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi kullanılarak test edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda psikolojik iyi oluş puanlarının cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olma durumu, çalışma durumu değişkenlerine göre anlamlı olarak farklı...
Investigation of Self-compassion and Hope Levels of Adolescents
Istanbul University - DergiPark, 2022
Ergenlerin öz-merhamet ve umut düzeylerinin belirlenmesi ve çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amacıyla yapılan bu araştırma, tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri 374 lise öğrencisine Merhamet Ölçeği ve Sürekli Umut Ölçeği uygulanarak elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda ergenlerin öz-merhamet ve umut düzeylerinin yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Öz-merhamet ile umut düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Cinsiyet değişkenine göre, erkeklerin öz-merhamet düzeylerinin kızların öz-merhamet düzeylerinden yüksek olduğu belirlenmiştir. Yaş değişkenine göre, 18 yaşındakilerin öz-merhamet düzeylerinin 15, 16 ve 17 yaşındakilerin öz-merhamet düzeylerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Sınıf değişkenine göre, 12.sınıftakilerin öz-merhamet düzeylerinin 10. ve 11.sınıftakilerin özmerhamet düzeylerinden yüksek olduğu anlaşılmıştır. Okul değişkenine göre, ergenlerin öz-merhamet düzeyleri arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra cinsiyet değişkenine göre, erkeklerin umut düzeylerinin kızların umut düzeylerinden yüksek olduğu görülmüştür. Yaş değişkenine göre, 15 yaşındakilerin umut düzeylerinin 16, 17 ve 18 yaşındakilerin umut düzeylerinden düşük olduğu bulunmuştur. Ayrıca 18 yaşındakilerin umut düzeylerinin de 16 ve 17 yaşındakilerin umut düzeylerinden yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Sınıf değişkenine göre, 12.sınıftakilerin umut düzeylerinin 10. ve 11.sınıftakilerin umut düzeylerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Okul değişkenine göre, ergenlerin umut düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmadığı anlaşılmıştır.
The Psychological Effect of COVID-19 and Resilience
Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
Bu araştırma COVID-19 tanısı alan bireylerin yaşadıkları psikolojik semptomları ve kendilerini toparlama düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı-kesitsel tipte yapılan bu araştırmanın örneklemini Haziran 2021-Aralık 2021 tarihleri arasında araştırma kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 823 kişi oluşturdu. Veriler online olarak Bilgi Formu, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği ve Kendini Toparlama Gücü Ölçeği ile toplandı. Çalışmaya katılan bireylerin %69,9’u kadın, %57,4’ü ise bekardır. %66,3’ü üniversite mezunu, %81,2’si geniş ailede ve %65,1’i ilde yaşamaktadır. Katılımcıların %57,5’inin birlikte yaşadığı kişiler COVID-19 tanısı almıştır. Depresyon Anksiyete Stres ölçeği alt boyut puanları da kadınlarda ve bekarlarda daha yüksek bulundu (p
Resilience and empathy as predictors of psychological mindedness in adolescents
Kocaeli Üniversitesi eğitim dergisi, 2023
Bu araştırmanın amacı, ergenlerin psikolojik zihinlilikleri ile empati ve yılmazlıkları arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığının incelenmesidir. Ergenlerin psikolojik zihinliliklerinin daha iyi ve sağlıklı bir şekilde anlaşılması için bu üç değişkenin birlikte incelenmesinin, öğrencilerin eğitim sürecinde yaşamaları muhtemel psikolojik problemleri fark etme ve yardım aramaya yönelik harekete geçmeleri açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu araştırma, korelasyonel desende yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Konya ilinde ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 481 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri, Ergenler için Psikolojik Zihinlilik Ölçeği, Çocuk ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ve Temel Empati Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizi aşamasında SPSS-20 paket programı ile değişkenler arasındaki ilişkinin saptanması için Pearson Momentler Çarpımı korelasyon katsayısı ile çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, yılmazlığın ergenlerin psikolojik zihinliliklerini ve psikolojik zihinlilik alt boyutlarından yardım arama, içgörü ve değişim kapasitesini pozitif yönde anlamlı düzeyde yordadığı; bilişsel empatinin ergenlerin psikolojik zihinliliklerini ve psikolojik zihinlilik alt boyutlarından psikolojik ilgi ve içgörülerini pozitif yönde anlamlı düzeyde yordadığı; duygusal empatinin ise ergenlerin psikolojik zihinliliklerini ve psikolojik zihinlilik alt boyutlarından yardım arama, psikolojik ilgi, içgörü ve değişim kapasitesini pozitif yönde anlamlı düzeyde yordadığı bulunmuştur. Ergenlerin, yılmazlık, bilişsel empati ve duygusal empatileri arttıkça, psikolojik zihinlilikleri de artmaktadır. Sonuç olarak bu çalışmada ergenlerin empati ve yılmazlıklarının psikolojik zihinliliklerini anlamlı olarak yordadığı saptanmış ve alan yazın doğrultusunda çeşitli öneriler sıralanmıştır.