Okçuluk ve Hat Sanatı (original) (raw)
Related papers
Hat Sanatı ve Konyalı Hattatlar
Özet Hüsn-i hat, tezhip, ebru, cilt ve minyatür gibi başlıca geleneksel sanatlar, genel bir isimle “kitap sanatları” olarak bilinmektedir. Mevlevîliğin sanata verdiği değer ve Selçuklular döneminde Konya’ya davet edilen ilim ve sanat adamlarının oluşturdukları ortam sayesinde bu şehirde birçok sanatkâr yetişmiştir. Şehrin kültür ve sanat alanında belli zamanlarda sekteye uğrayan canlılık, bazı sosyolojik ve kültürel değişimlerin, aynı zamanda kurumsal ve bireysel gayretlerin sonucunda, özellikle son çeyrek yüzyılda yeniden görülmeye başlamıştır. Konya, köklü tarihi ve kültürel geçmişinden aldığı güçle ve son zamanlardaki gelişmelerin etkisiyle kitap sanatlarında İstanbul’dan sonraki en önemli merkez olmuştur. Anahtar Kavramlar: Konya, kitap sanatları, hat, hattat, tezhip. Abstract Principal traditional Turk arts (Islamic calligraphy, illumination, marbled paper, bookbinding and miniature) are known by name of “book arts”. Numerous traditional artists have been educating in Konya by effects of Rumi’s encouragements to art and furthermore, artists and scientists that had been invited to Konya. Several hesitates of cultural and artistic activities in the city had been lived in history. But in the last quarter century, cultural and artistic activities and sociological interest to book arts have increased by official and personal efforts. Consequently, Konya has been most important centre after Istanbul in the results of last developments on branches of book arts. Keywords: Konya, book arts, calligraphy, calligrapher, illumination.
Hat Sanatında Tasarım İmkânları ve Yöntemleri
Hat sanatında her bir yazı çeşidinin ayrı bir kimliği vardır. Yazı çeşitlerine göre harflerin bünyeleri, ölçüleri, birleşim şekilleri ve istif kaideleri değişiklik arz eder. Bu yazıların her birini ayrı ayrı meşk etmek ve bu çeşitlilikte eser vermek belki bir ömre sığmayacağı için çoğu hattat sadece bir iki yazı çeşidinde uzmanlaşma yolunu tercih etmiştir. Bu sanatla iştigal edenler onun derinli-ğini idrak etseler de başkaları tarafın-dan ilk bakışta, hat sanatının kurallara boğulmuş olduğu ve bunca kaideye bağlı kalmanın özgür tasarımlara imkân vermediği zannedilebilir. Harf bünyeleri, ölçüleri, harflerin birbirleriyle birleşme kuralları, kelimelerin satıra dizilmesiyle ilgili esaslar vs. sayısız kaide dikkate alındığında sanatkârın epeyce sınırlan-dırıldığını söylemek elbette mümkün-dür. Ancak tarih boyunca ortaya çıkan istif ve tasarım zenginliği, bu peşin hükmü çürüten bir gerçektir. Aslında bu sanatta, neredeyse kaide sayısı kadar da istisna vardır ve sanatkâr kuralları da istisnaları da bildiği ölçüde zengin bir tasarım gücüne sahip olur. Eğer hat sanatı dışarıdan bakanların zannettiği gibi sınırlayıcı bir sanat olsaydı, aynı ibarenin yüzlerce değişik istifini görmek mümkün olamazdı. Hatta bu kadar sınırlamanın olduğu bir yerde sanattan söz etmek bile abes olurdu. O halde hat sanatında özgün formlar ortaya çıkar-manın iki temel şartı olduğu anlaşılıyor: 1. Hattın kurallarına tam manâsıyla hâkim olmak, 2. Kuralların ihlal edilebileceği istisnaî hususlara vâkıf olmak. Bu iki esastan birincisi atlandığında ikincisinin hiçbir hükmü olmayacaktır. Birinci şartın yerine getirilmesi çok uzun ve yorucu bir meşk terbiyesinden geçmeye bağlıdır. Bu eğitimi tamam-layan ve icazet almaya hak kazanan bir kimsenin, ikinci maddeyi de halletmiş olduğunu söyleyemeyiz. Bunun için ayrıca gayret etmek gerekecektir. Çünkü kuralların bir sınırı vardır ve bunlar belli bir süre zarfında öğretilebilir; ancak kuraldışının net bir sınırı yoktur. Hukukta da temel ilkeler, kaideler, başlıca cürüm, kasıt ve kabahat çeşitleri sayılır ama bütün meşru ve gayrimeşru davranış şekilleri tek tek sıralanmaz. Hadiseler vuku' buldukça hâkim her birini temel prensipler ışığında tek tek hükme bağlar. Bu bakımdan hat sanatın-da da temeşşuk esnasında sadece temel şekiller, ölçüler ve ilkeler öğretilir. İstis-naî birleşim şekillerine, ölçünün dışına çıkan örneklere, meşk müfredatında yer verilmez. Çünkü birinci safhayı tamam-lamak için belli miktarda istidat yeterli olsa da ikinci safhayı hazmetmek için sıradışı bir kabiliyet ve gayret şarttır. Hat hocasından, birinci maddeyi talebeye öğretmesi beklenir fakat ikinci madde-deki hususların belki sadece ihsas edil-mesi kâfidir. Gerisi talebeye kalmıştır. Hat talebesi olan bazı kimseler, ikinci madde konusunda yersiz bir ısrar ve acele etme hatasına düşebilirler. Hâlbuki hattatlığın en temel şartlarından biri sabırlı olmaktır. Nice üstün yetenekler, sabırsızlıkları yüzünden, değil ikinci safhaya geçmek, henüz birinci safhayı bile tamamlayamadan heba olup gider-ler. Hat sanatında sabır ve teennî ne kadar önemliyse, ihtirasa kapılmamak da o kadar mühimdir. Talebe daima sab-retmeli, yavaş yavaş ilerlemeli, gelecek kaygısına düşmemelidir. Uzun vadeli hedefler belirleyip tabiri caizse "tûl-i emel" peşine düşüp kendince planlar, programlar yapması da onu arzu edilen yoldan çıkarabilir. Bu noktada samimi-yet, hasbîlik, tevazu, rıza gibi hasletlere ihtiyaç vardır. Hat hocası bahsi geçen meziyetleri talebeye bir çırpıda değil, yavaş yavaş, hazmettirerek kazandırma gayretinde olmalıdır. Bu anlamda talebenin sabra ne kadar ihtiyacı varsa, hocanın bir o kadar, belki daha fazla ihtiyacı vardır. Şimdi hocanın ve öğrencinin psikolojisi açısından meseleye bakalım: Yeni bir öğrenci gelip hocadan ders almak istedi-ğini beyan etmiştir. Hayalleri, umutları, beklentileri vardır. Büyük bir heves, iştiyak ve merak içindedir. Onun bu naif vaziyetine halel getirmeden bu yolun ne kadar çetin ve meşakkatli olduğunu, talebeliğe kabul edilmiş olmanın bile baht ve imtiyaz meselesi olduğunu ona hissettirmek lâzımdır. Derslere başlan-dıktan sonra da, talebe ne kadar gayretli Hat sanatına ilgi duyanlar hangi niteliklere sahip olmalı? Bu sanatta sabır, teennî ve çok yönlü ilgi neden önemli? Hat eserleri birbirine ne ölçüde benzer? Bir eseri husûsi ve değerli kılan nedir? İnceliklerinden anlayanlar için, birbirinden nüanslarla ayrılan eserler nasıl bir zevk bahşeder? Hâmid Aytaç'ın Kahire'deki bir tiyatro şirketi için kûfî hattıyla ve kemân şeklinde yaptığı sıradışı logo: "Terkı-yetü't-Temsîli'l-Arabî, Şirket-i Ukâşe" Harflerin yazı çeşitlerine göre standartlaşmış olduğu ve belli ölçülerle bağlı harf bünyelerine sahip olan hat sanatında, asırlar boyunca kabul görmüş kurallar hiyerarşisini hiçe saymadan yepyeni ve özgün eserler vermek, ilk bakışta imkânsız gibi görülebilir. FATİH ÖZKAFA
Hat Sanatında Özgür Yorum: Karalamalar
Akademik İncelemeler Dergisi, 2023
This paper is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial License Bu makale Creative Commons Attribution-NonCommercial License altında lisanslanmıştır. Bu makale en az iki hakem tarafından incelenmiş, iThenticate yazılımı ile taranmış, araştırma yayın ve etiğine aykırılık tespit edilmemiştir. Araştırma & Yayın Etiği This article was reviewed by at least two referees, a similarity report was obtained using iThenticate, and compliance with research/publication ethics was confirmed.
El Sanatları, 2018
Renklerin insan hissiyatına doğrudan tesir ettiği yaygın olarak benimsenir. Ressamlar, tezhip, minyatür ve ebru sanatçıları, mimarlar, iç mimarlar, tasarımcılar, modacılar, psikologlar gibi sayısız meslek erbabı renklerle doğrudan doğruya ilgilenmek durumundadır. Bazı renkler, insanların büyük çoğunluğunda benzer tepkilere yol açarken kişilerin karakterlerine göre değişen renk yorumları ve tercihleri de söz konusudur. Renklerin taşıdığı anlamlar ve renk uyumları meselesi oldukça derin bir bahis olmakla birlikte bu çalışmada ele alınan konu, “hat sanatında renk” meselesidir. Türk-İslâm sanatlarının merkezinde yer alan hat sanatı denince genellikle akla ilk olarak siyah mürekkep gelir. Bazı istisnalar dışında, ondört asırdır hat sanatının vazgeçilmeyen rengi siyah olmuştur. Yani hat, öyle bir sanattır ki sadece siyah renk kullanılarak tarih boyunca sayısız eser verilmiştir. Nasıl olmuştur da is rengi koyu bir siyah mürekkepten bu kadar kalıcı bir estetik meydana getirilebilmiştir?
Hat Sanatında İcâzetnâme ve Ketebe Geleneği
Hat Sanatında İcâzetnâme ve Ketebe Geleneği, 2019
Islamic calligraphy includes many traditions within itself. The tradition of Ijazatnamah and signature (ketebe), which is the subject of the end of the one-to-one education (temeşşuk) process, are the basic structures that ensures the essence of this art and its aesthetic beauty and the traditions it contains. The written certificates of various Ijazats that given are not only certificates of graduation, they are also documents that shed light on precious masterpieces and the history of Islamic calligraphy. In this study, which deals with the tradition of Ijazatnamah and calligrapher signatures, documents found in the archives of important institutions such as Topkapı Palace Museum, Süleymaniye Library, Museum of Turkish and Islamic Arts have been compiled and examined. In addition, the aim of this study is to determine the signature species in islamic calligraphy.