8. Dil-kültür ilişkisi bağlamında Eski Türkçe yaktur-üzerine (original) (raw)
Related papers
Dil-kültür ilişkisi bağlamında Eski Türkçe yaktur- üzerine
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Uyguların yerleşik bir düzenle yaşamaları, benimsedikleri dinlerle birlikte hayatlarında meydana gelen değişimler, çevrelerindeki toplumlarla ilişkileri, ticarî hayatları, beşerî ve sosyal hayattaki rolleriyle, diğer Türk kavimlerinden ayrıştıkları düşünülmektedir. Nitekim Uygurların yaşadığı dönemlerde meydana gelen kültürel gelişimler bu düşüncelerin delilleri durumundadır. Uygur eserleri pek çok açıdan (muhteva, yazı tarzı, kâğıt kalitesi, kitap cildi, baskı vb.) göz önüne alındığında ileri düzeyde bir kültür hayatının varlığına işaret etmektedir. Bu zengin kültürel ortama dair en önemli deliller, o dönemde oluşturulan dinî ve din dışı metinlerin söz varlığıdır. Değişen yaşam koşulları ve Uygurların siyasî, sosyal, ekonomik, dinî vb. farklı sebeplerle iletişim kurdukları toplumların da etkisiyle, söz varlığında üretme/türetme/ödünçleme hususlarında pek çok değişiklik meydana gelmiştir. Benimsenen dinlerle birlikte kabul gören uygulamalar, dilde yeni sözcüklerin türetilmesine neden olmuştur. Budizm'in canlıların sevaplarını ve iyiliklerini merkeze koyan yaklaşımları, Uygurların "buyan" adını verdiği "sevap ve iyilikler" ve bunların artışı nispetinde karmalarının da iyi olacağı düşünceleri, basım ve çoğaltım faaliyetlerinin de gelişmesine neden olmuştur. Bu doğrultuda Uygurlarda sevap ve iyiliklerin artması düşüncesi ile pek çok eser çoğaltılmaya başlanmış bu faaliyetleri anlatacak yeni eylemler de dilde kullanılmaya başlanmıştır. Eser çoğaltma gereksinimine karşılık olarak dilde bu eylemi anlatmak üzere bilhassa Uygurların son dönem eserlerinde yaktur-"bastırmak, çoğaltmak, kopyalamak" eylemi ile karşılaşılmıştır. Bilhassa Tibet Budizmi çevresinde şekillenen metinlerde karşılaşılan sözcük, Eski Türkçe Dönemi sözlüklerinde yer almamış (2021 yılına kadar) ve araştırmacıların metin aktarımında farklı anlamlandırmalarıyla anlam karışıklığına uğradığı tespit edilmiştir. Bu yönüyle, eldeki çalışma, son dönem Uygur baskı tekniğinin önemli terimlerinden olan Eski Uygurca yaktur-eylemi üzerinde değerlendirmelerden oluşmaktadır. Öncelikle çalışmada, Uygur baskı tekniği ve tekniğin gelişimine mukabil "yaktur" eyleminin oluşum süreçleri ve sözcüğün metinlerde anlamlandırılma hadiseleri üzerinde durulacaktır.
Eski̇ Türkçe Aç- Fi̇i̇li̇ Üzeri̇ne
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi
ÇÜTAD Aralık 2019 Eski Türkçe Aç-Fiili Üzerine 360 texts in which the verb aç-and derivatives are seen are examined together with the complementary features they demand and examined with examples from the period texts.
Karadeniz Araştırmaları, 2012
Suffix +lI that was considered as derivative suffix till now, is actually a case marker having a syntactic function. In this paper, the functions of +lI are analyzed in details with examples in Old Turkic Texts.
Eski Türkçe {-GAlIr / -KAlIr}Eki Üzerine
The article examines Old Turkic bound morpheme {-GAlIr / - KAlIr}, which serves as a proximative and supine marker. From grammaticalization point of view, we suppose that Old Turkic {-GalIr/- KAlIr} originally emerges from a postverbial construction including a vowel converb and auxiliary verb i.e A + kal-ir.
Bağımsal Dil Bilgisi Yaklaşımına Göre Eski Türkçe Edatlarda İstem
Eğitim Yayınevi, 2023
Bir milletin kültür tarihindeki en önemli hazinelerinin başında kuşkusuz dil gelmektedir. Dil bir milletin yaşam biçiminden, inançlarından, kurduğu sosyal, kültürel, siyasi hatta ticari ilişkilerden izler barındıran en değerli olgudur. Bu anlamda dili anlamak bir milletin kimliğini anlamanın da temel anahtarıdır, denilebilir. Bu bağlamda, Türk kültürünün layıkıyla anlaşılabilmesi için de önce Türk dilinin etraflıca anlaşılabilmesi gerekmektedir. Dilin birinci vazifesi ve doğası anlam oluşturmaktır. Çalışmaya konu olan edatlar ise Türk dil bilgisi kaynaklarında ve sözlüklerde genellikle “tek başlarına anlamı olmayan görevli sözcükler” ifadesi ile tanımlanır. Elbette dildeki her sözcük, Türkçe gibi eklemeli dillerde her biçimbirim anlama hizmet eder. Neticede edatların da ‘görevi’ anlam yaratmaktır. Bu yüzden tarihî metinlerdeki edatların işlev ve anlamlarının tam ve açık olarak anlaşılması Türk dili için çok önemli hatta zorunludur. Bu anlamda, çalışmanın konusu Eski Türkçe dönemindeki birincil edatlar ve bu edatların istem çerçevesidir.
Dilbiliminin daha çok sözdizimsel ve anlambilimsel bakış açısıyla değerlendirilen ikilemeler, aynı zamanda ikilemeyi meydana getiren sözcüklerin yapıları bakımından da ayrıca dikkati çekmektedir. Türü ne olursa olsun herhangi bir ikilemenin, ifadeyi daha etkili ve estetik kıldığı öteden beri bilinmektedir. Bu açıdan ikilemeler, dilbiliminin bir taraftan sözdizimsel alanı diğer taraftan da anlambilimsel alanı ile ilgilidir. Öte yandan ikilemeleri meydana getiren sözcüklerin durumu, ikilemelerin hangi usuller çerçevesinde meydana geldiklerinin tespiti gibi yapısal araştırmalar, dillerin bu konudaki stratejilerini belirlemek ve bu bağlamda diğer diller ile karşılaştırmasını yapmak bakımından önemlidir.
Eski Uygurca Üzerine Arastırmalar II
Sonçağ Yayınları, 2024
Yayın No. : 2520 © Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Eski Türk Kültüründe Renk Kavramı
Bilig Dergisi, 2010
Her kültürde renkler, farklı anlamlar taşımıştır. Eski çağlardan günümüze kadar Türk kültüründe renk kavramını etnolojik, kültürel ve sosyolojik yönden incelemeyi amaçlayan bu çalışmada konu mitoloji; efsane, destan, hikâye; Türk lehçelerindeki renk anlayışı, coğrafya, bayrak, giyim-kuşam, kullanılan çeşitli eşyalar ile Gagavuz, Saha, Özbek, Kazak, Kırgız ve Afgan Türkleri’nin nevruz kutlamalarındaki birtakım uygulamalarına yer verilerek sınırlandırılmış ve renklerin anlamları, sembolik değerleri ve renklere yüklenen çeşitli mânâlar tasvirî bir yöntemle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Kumandı Türkleri / Dil – Kültür
Dil Araştırmaları, 2017
Figen Dilek Güner (2016), Kumandı Türkleri / Dil – Kültür, Ankara: Kalem Kitap Yayınları, 154 s. ISBN: 978-605-66435-4-5