1960'LAR TÜRKİYE'SİNDE PETROL POLİTİKASINA İLİŞKİN TARTIŞMALAR (original) (raw)

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE PETROL (1950-1960

TARİHİN PEŞİNDE, 2018

Öz Demokrat Parti, Türkiye'nin ekonomi ve petrol politikalarını belirlerken ABD'li uzmanların raporlarından yararlanmıştır. ABD'li yatırımcılar hem Türkiye'nin petrol rezervlerinin araştırılıp geliştirilmesi hem de Ortadoğu petrollerinin Türkiye üzerinden Batıya taşınması hususunda başbakan Adnan Menderes'le görüşmüşlerdir. Demokrat Parti döneminin petrol politikaları ve çıkardığı petrol yasaları ile ilgili literatüre giren çalışmalardan makalemizde faydalanılmıştır. Bununla birlikte, çalışmamız diğer çalışmalardan farklı olarak söz konusu petrol politikalarında ABD etkisini tespit etmeye çalışmaktadır. Çalışmamızda tarama modeli kullanılmıştır. Modelin araştırma yaklaşımına uygun olarak Cumhuriyet Arşivi'nden aldığımız belgeler, meclis tutanakları, dönem basını ve tetkik eserlere başvurularak elde edilen bilgiler zaman ve mekân göz önüne alınarak bütünleştirilmiş ve yorumlanmıştır.

PETROL KRİZİ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

PETROL KRİZİ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI, 2021

Bu çalışma 1973 Petrol Krizi'ne,krizin nedenlerine ve aynı Dönem Türk Dış Politikası'na odaklanmaktadır.I.Dünya Savaşı sonrasında Balfour Deklarasyonu ile Ortadoğu'da kurulmak istenen bir Yahudi devleti tüm Ortadoğu'nun en büyük sorunlarından birini oluşturacaktı. I.Dünya Savaşı sonrası yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Ortadoğu ile olan ilişkileri sınırlıydı.Zamanla değişen uluslararası güç dengeleri sonucunda bloklaşan dünya ve güvenlik sorunları nedeni ile batı bloğunda kendini gören Türkiye, Ortadoğu'da 1947 Arap-İsrail Savaşı ve 1956 Süveyş Krizlerine yaklaşımı da yine bu blok penceresinden olmuştur.1957'de Eisenhower Doktrini ile Güvenlik sorunları yüzünden Araplar ile krizler yaşamıştır.1962'de Küba Krizi ve 1964'te ABD'den gelen bir mektup ile o güne kadar durduğu konumunu sorgulamış ve dış politikasını değiştirmiştir.1973 Petrol Ambargosu'nun hazırlayıcıları olan 1967 ve 1973 Arap-İsrail Savaşları'nda Arapların penceresinden bakmıştır.1973 Arap-İsrail Savaşı sonrasında Petrol Ambargosu'nu tüm dünya ekonomik sistemini derinden sarsarken,Türkiye'de bu küresel krizden nasibini almış ve günümüze kadar etkisi süren bütçe ve ticaret açıklarını miras bırakmıştır.Bu çalışma yaşanan bu süreci aktörler ve olgular üzerinden inceleyerek Literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

TÜRKİYE'DE PETROL SANAYİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE ENDÜSTRİ MİRASI BAĞLAMINDA BATMAN VE ATAŞ RAFİNERİ TESİSLERİ

TUBAKED, 2022

Kömür enerjisi ve buhar gücüne dayalı makineleşmenin gelişimiyle Avrupa'da başlayan Sanayi Devrimi; 19. yüzyıl ortalarında petrolün alternatif bir enerji kaynağı olarak keşfinden sonra yeni bir döneme girmiştir. 'Petrol Çağı' olarak da tanımlanan bu dönem, dünya sanayileşme tarihinin ikinci yarısını teşkil ederken, farklı coğrafyalarda önemli toplumsal, ekonomik ve siyasal gelişmelerin de başlamasına vesile olmuştur. Modern petrol sanayi, petrolün yer altından çıkarılması, rafineri tesislerinde işlenmesi, depolanması, tüketim yerlerine aktarımı ve enerji amaçlı kullanımının yanı sıra yan sanayi üretimleri için yeniden işlenmesi gibi süreçleri de içerir. Bu üretim aşamalarına koşut 19. yüzyıldan başlayarak dünyanın farklı bölgelerinde eş zamanlı olarak petrol arama ve kamp sahaları, nakil ve iletim hatları, depolama tesisleri, yönetim ve araştırma birimlerini içeren petrol rafineri ve işleme tesisleri, bu tesislerde çalışanlar için tasarlanan 'şirket yerleşkeleri', akaryakıt satış istasyonları ve ulaşım altyapıları ile birlikte kapsamlı bir petrol sanayi mirası ortaya çıkmıştır. Tarihsel ve coğrafi bağlamda bu kadar etkili olmasına rağmen petrol sanayinin, endüstriyel miras ve mimarlık tarihi bakımından önemine dair çalışmalar henüz oldukça sınırlıdır. 2019 yılında TICCIH tarafından yayınlanan "Petrol Sanayinin Mirası" tematik raporu bu konudaki ilk kapsamlı çalışma olma özelliği taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'nin Cumhuriyet dönemiyle hızlanan sanayileşme hareketi içerisinde önemli bir yere sahip petrol sanayinin tarihsel gelişimine koşut olarak ortaya çıkan yapılı çevre ve mimari birikimin, Batman Rafineri Tesisleri ve Mersin ATAŞ (Anadolu Tasfiyehanesi A.Ş.) ölçeğinde ve kültürel miras kavramı içerisinde incelenmesidir. Bu kapsamda, araştırmanın birinci bölümünde dünyada petrol sanayini tarihsel gelişimi ve dünya kültür mirası içerisinde petrol sanayinin yeri tartışılmaktadır. İkinci bölümde, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkiye'de petrol sanayinin tarihsel gelişimi; önemli yasal düzenlemeler,

Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Petrol Arama Politikaları (1923-1950)

Öz Bu araştırmada Cumhuriyetin ilanından itibaren 1950 yılına kadar olan 27 yıllık süreçte Türkiye'de petrol arama konusunda hükümetlerin izlediği politikalar ile bu politikaların ekonomiye olan yansı-maları ele alınmıştır. Konu takip eden ana başlıklar; Cumhuriyet döneminde yapılan petrol arama çalışmaları (1923-1935); Türkiye'de Maden Tetkik Arama Enstitüsünün kuruluşu ve akabinde yapılan petrol arama faaliyetleri (1935-1950); Türkiye'de artan petrol ihtiyacı ile birlikte ithalatın yükselmesi (1935-1950); adı altında incelemiştir. Petrol arama politikalarının ekonomiye sağladığı katkılar incelenirken sayısal veriler üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Araştırmanın konusu hak-kında literatürde yer alan boşluklar birincil kaynaklardan yararlanılması yoluyla doldurulmuştur. Konu incelenirken dönemin Türkiye'si ile Dünyanın petrol alanında yaşanan gelişmeleri göz önüne getirilerek bu gelişmeler ışığında gerekli değerlendirme yapılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuç şudur: Cumhuriyet hükümetlerinin desteğiyle yabancı petrol uzmanlarına raporlar hazırlatılmış, 792 Sayılı Petrol Kanunu, 2189 Sayılı Altın ve Petrol Arama ve İşletme İdareleri Teşkiline Dair Kanun ve 2804 Sayılı Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kanunlarının yürürlüğe girmesi ile petrol arama faaliyetleri daha profesyonel hale getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Petrol, Petrol Politikaları, MTA, Raman, Sondaj, Rafineri Abstract This study deals with the petroleum exploration policies adopted by the Turkish governments from the proclamation of the Republic until 1950, covering a period of 27 years and the effects of these policies on economy. The subject was handled under the following titles: petroleum exploration works during the Republic period (1923-1935); establishment of the General Directorate of Mineral Research and Exploration and petroleum exploration works conducted in its aftermath (1935-1950); and the rise of import due to increasing demand in Turkey (1935-1950). The evaluations are based on numerical data while analyzing the contributions of petroleum exploration policies to economy. With this study, the gaps in the literature regarding the subject of the study are filled based on the use of primary sources. To make the relevant evaluations, the condition of Turkey and the developments in the field of petroleum across the world in the above-mentioned period are taken into account. The findings indicate that reports were prepared by foreign petroleum experts with the support of the governments, and petroleum exploration works became more professional following the enactment of the Petroleum Law no 792, Law no 2189 concerning the Establishment of Gold and Oil Exploration and Operation Management, and Law no 2804 on the General Directorate of Mineral Research and Exploration.

İŞSİZLİK – PETROL FİYATLARI İLİŞKİSİ: YAPISAL KIRILMALAR ALTINDA TÜRKİYE ÖRNEĞİ (1980-2012)

Türkiye gibi gelişmekte olan ve petrol ithal eden bir ekonomide pek çok sektör, doğrudan ya da dolaylı olarak hemen hemen tüm endüstrilerde bir girdi olarak ciddi anlamda petrole bağımlıdır. Bu yüzden de petrol fiyatlarındaki artışlar girdi fiyatlarını artırmakta ve bu durum sonuçta üretim maliyetlerin artmasını beraberinde getirerek işsizlik oranlarını etkilemektedir. Bunun yanı sıra petrol fiyatlarındaki artış enflasyon, ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma, kamu harcamaları, kamu gelirleri, bütçe açığı, faiz oranları gibi birçok ekonomik değişken üzerinde de olumsuz etkiye sahiptir. Literatürde petrol fiyatları ve işsizlik arasındaki ilişkiyi Türkiye için inceleyen çok az sayıda çalışma (bknz: Dogrul ve Soytas (2010); Erkan ve diğ., (2011)) vardır. Bu çalışmanın amacı 1980-2012 dönemi itibarıyla Türkiye için işsizlik oranları ile petrol fiyatları arasındaki ilişkinin varlığı ve yönünü araştırmaktır. Bu amaçla çalışmada yapısal kırılmaları dikkate alan Zivot-Andrews ve Kapetanios birim kök testi, Gregory-Hansen eşbütünleşme testi ile Toda-Yamamoto nedensellik analizi kullanılmıştır. Zivot-Andrews ve Kapetanios birim kök testine göre hem petrol fiyatları hem de işsizlik oranları serileri durağandırlar. Bu seriler arasındaki uzun dönemli ilişki Gregory-Hansen eşbütünleşme testi ile incelenmiş ve değişkenler arasında uzun dönemde eşbütünleşme ilişkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Petrol fiyatları ve işsizlik değişkenleri arasındaki nedensellik ilişkisini tespit etmek için yapılan Toda-Yamamoto nedensellik analizine göre nedensellik sonuçları beklenildiği gibi petrol fiyatlarından işsizlik oranlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisini göstermektedir.

PETROL FİYATLARININ DIŞ TİCARET AÇIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

2013

Bu çalışmada Türkiye’nin 1992:01-2012:04 dönemine ait aylık veriler kullanılarak reel pet- rol fiyatları ile dış ticaret dengesi arasındaki ilişki, doğrusal olmayan eşbütünleşme, doğrusal olmayan ve frekans alanı Granger tipi nedensellik analizleri kullanılarak incelenmiştir. Analizler sonucunda reel petrol fiyatından dış ticaret açığına tek yönlü nedenselliğin olduğu sonucuna ula- şılmıştır. Fakat nedensellik ilişkisi sadece orta vadede geçerlidir. Buna göre Türkiye’de orta vade- de petrol fiyatlarındaki oynaklıklar dış ticaret açıklarının oluşmasında etkili iken, uzun vadede dış ticaret açıkları üzerindeki etkisi kaybolmaktadır.

Demokrat Parti (DP) Döneminde Türkiye'de Petrol Arama Çalışmaları ve Petrol Politikaları (1950-1960)

Öz Bu araştırmada DP yönetiminin iktidarda kaldığı 14 Mayıs 1950 ile 27 Mayıs 1960 tarihleri arasında Türkiye'de petrol arama konusunda hükümetlerin yaptığı çalışmalar ve izlediği petrol politikaları ile bu politikaların ekonomiye olan yansımaları ele alınmıştır. Konu, Demokrat Parti (DP) döneminde Türkiye'nin farklı bölgelerinde yapılan petrol arama faaliyetleri (1950-1960); DP döneminde Raman Dağı ve Garzan Bölgesinde yapılan petrol arama çalışmaları ve DP döneminde uygulanan petrol politikaları adı başlıkları altında üç bölümde incelemiştir. Petrol politikaları ve petrol arama çalışmaları ile bunların ekonomiye sağladığı katkılar incelenirken sayısal veriler üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır. Araştırmanın konusu hakkında literatürde yer alan boşluklar birincil kaynaklardan yararlanılması yoluyla doldurulmuştur. Konu incelenirken dönemin Türkiye'si ile Dünyanın petrol alanında önde gelen şirketlerinin petrol arama konusunda Türkiye'de gerçekleştirdiği anlaşma ve sondaj çalışmalarının göz önüne getirilmesiyle gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuç şudur: DP'nin 1950 yılında iktidara gelmesi ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ile 6326 sayılı Petrol Kanunu'nu yürürlüğe koyması neticesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin petrol kaynakları yabancı ve özel teşebbüs yatırımları ile verimli bir şekildi geliştirilip değerlendirilmeye çalışılmıştır. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) kurulması ile de ülkede yerli sermaye devreye sokulmuştur. Böylece yabancı ve yerli sermaye ile onlarca kuyuda yapılan petrol arama çalışmalarında Raman ve Garzan bölgelerinde TPAO'nun açtığı kuyularda önemli ham petrol kaynaklarına rastlanmıştır.