Osmanli Devleti̇ Nde Tari̇h Yaziciliği Ve Osmanli Tari̇h Yazarlarinin Gözüyle Hri̇sti̇yan Âlemi̇ (original) (raw)
Related papers
Osmanli Tari̇h Yaziminda Önemli̇ Bi̇r Kaynak: Sultan III. Ahmet Dönemi̇ne Ai̇t Bi̇r Münşeat
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Osmanlı Devleti'nden günümüze intikal etmiş çok zengin bir arşiv malzemesi mevcuttur. Osmanlılar kuruluşundan itibaren resmî belgeleri muhafazaya, bugünkü tabirle arşivciliğe büyük önem vermiş ve günümüze belge ve defter serilerinden oluşan zengin bir arşiv bırakmıştır. Bu çalışmada bu zengin arşiv içerisinde yer alan Münşeât Mecmualarının tarihî olaylardaki önemi konu edilecektir. Bu önemi ortaya koyan sultan III. Ahmet dönemi olayları arasında yer alan Pasarofça Antlaşması öncesinde ve sonrasındaki olaylar hakkında kaleme alınmış bir münşeât mecmuasının tanıtımı yapılacaktır. Bu Münşeât Mecmuasının ihtiva ettiği mektup başlıkları tarihleriyle birlikte indeks olarak verilmiştir. İçerisinde oldukça önemli yazışmalar bulunan bu münşeâtın ilim dünyasına kazandırılması önem arz etmektedir.
Osmanli Matbuat Tari̇hi̇ni̇n Kaynaği Olarak Meşi̇hat Arşi̇vi̇
2019
Bab-i Fetva’nin hafizasinin saklandigi Mesihat Arsivinin sahip oldugu defter, dosya ve belge koleksiyonlari sosyal bilimlerin bircok sahasi icin bereketli bir bilgi kaynagidir. Bu calisma; matbuat tarihinin arsiv kaynaklarindan biri olarak soz konusu arsivdeki bir defter serisini ele almistir. Bu defter serisi Osmanli’da matbuat denetim mekanizmasinin bir ayagini olusturan Mesihat’taki Tedkik-i Mesâhif ve Muellefât-i Şer‘iyye Meclisi’ne aittir. Elinizdeki calisma mevcut arsiv katalogunda bu meclise ait defterlerin kayitlarina dair bir takim tashih ve tadillerde bulunmaktadir. Bu tashihler varligini buyuk oranda Mesihat Arsivindeki dijitallestirme projesine ve soz konusu arsivin uzmanlarina borcludur. Tashihler neticesinde iki defteri bulundugu zannedilen meclisin on bes defterden olusan bir defter setine sahip oldugu gorulmustur. Bu makalede teklif edilen yeni katalog bilgileri, bir butun halinde defterleri gormeyi ve sosyal bilim arastirmalarinin kolaylastirilmasini amaclamaktadir....
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Yeni Osmanlılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşması sürecinin önemli aktörlerindendir. Mehmet Ayetullah Bey bu topluluğun dikkat çeken bir ismidir. Bu makalede Mehmet Ayetulah’ın bugüne kadar bilinmeyen iki eseri tanıtılacaktır. Tarih-i Tabii Tercümesi ve Kıyafetname isimli bu eserler Hakayıku’l-Vekayi’nin sütunlarında tefrika edilmeye başlanmış fakat tamamlanamamış ve kitap olarak neşredilmemiştir. Ayetullah Bey, Georges Louis Leclerc de Buffon’un Histoire Naturelle isimli eserini tercümeye başlamış fakat yarım bırakmıştır. Tercümenin tefrikasına başlandığı günlerde Ayetullah Bey’in görev değişikliği yapmak zorunda kalması bu yarım kalışın sebebi olabilir. Eserin felsefi muhtevası da mütercimin problemlerle karşılaşması ve tercümeyi tamamlayamaması sonucunu doğurmuş olabilir. Ayetullah Bey, Kıyafetname’sine kâinat, kâinattaki varlıklar, insanın kâinattaki yeri, ruh ve beden birlikteliği gibi felsefi konularla başlamıştır. Diğer kıyafetnamelerin temel meselesi olan kıyafet-i insaniyeyi çok kısa geçmiş ve kıyafet-i milliye başlığı atarak millet merkezli genellemeye gitmiştir. Ayetullah Bey’in, Kıyafetname’si bu yönüyle diğer kıyafetnamelerden farklıdır. Mehmet Ayetullah’ın “kıyafet-i milliye” düşüncesiyle hareket etmesini onun siyasi kimliği ile açıklamak ve XIX. yüzyılın ikinci yarısında belirgin hâle gelen milliyetçilik düşüncesinin bir sonucu olarak düşünmek gerekir. Ayetullah Bey’in Tedmür Harabeleri ve Rüya isimli eserleri de yayımlanmadan önce Hakayıku’l-Vekayi gazetesinde tefrika edilmiştir.
II. Murad Dönemi̇’Nde Osmanli Tari̇h Yaziciliğinin Başlamasinda Ti̇murlularin Etki̇si̇
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2019
This article was written to demonstrate when and why Ottoman historiography began. The sources used in the study generally involve some informative sources belonging to the Anatolian Seljuk era like El-Evamirü'l-Alâ'iyyefi'l-Umûri'l-Alâ'iyye and works by such authors as Şikârî, Makrizî and Tagriberdî which provide information about states of the period like Karamaoglus and Timurids. Likewise, early Ottoman chronicles such as Tevârih-i Âl-i Selçuk, Aşıkpaşazade Tarihi, Oruç Bey Tarihi and Behcetü't-Tevârîh and some memories such as those written by Konstantin Konstatinoviç and Mihailović were made use of. It is seen that the conflicts experienced between the Ottomans and the Timurids had a role in the start of Ottoman historiography during the reign of Murad II. In this sense, the Ankara War (1402) is a turning point in the formation of the concept of state in the Ottoman state. The Ottoman State had had the upper hand on its rivals in the Balkans and Anatolia until the sultanate of Yıldırım Bayezid. Military and political achievements had enabled the Ottomans to gain dominance over a large area. However, the unity established on Anatolian soil crumbled and former principalities were revived as a result of the loss of the Ankara War in 1402. A large majority of the land lost during the reign of Mehmed I was recaptured. The efforts by Timurid rule Shakhruh to exert his dominance over Murad II on grounds of "lineage" served as an important factor in the beginning of the Ottoman historiography. Murad II ordered Yazıcızâde Ali to write a book on Ottoman history. Yazıcızâde Ali translated İbn Bibi's work entitled El-Evamirü'l-Alâ'iyyefi'l-Umûri'l-Alâ'iyye by making some changes and additions to it. It was emphasized in the parts added with regard to the lineage of Murad II and the Ottomans that Âl-i Osman was higher than Âl-i Cengiz in terms of ancestry. This approach, which was maintained in Şükrullah's work, manifested itself in lineages that appeared in subsequent Ottoman sources that took the bloodline of the Ottomans to Oghuz Khan and Noah.
Osmanli El Yazmalari'Nda Di̇ni̇ Konular Ve Si̇yer-İ Nebi̇ Mi̇nyatürleri̇ Hakkinda
2017
Miniature paintings are small-sized pictures that are depicted next to the text in manuscript books to make the topics more understandable. In Ottoman Miniature Art, many books are written and depicted in miniature painting form on various subjects. According to the research, the main of these subjects are history, literature, topography, landscape, cities, buildings, astrology, miniatures showing everyday life, and religious topics. Religious portrays occurs to be more valued among these subjects. Ottoman Miniature art has a wide range of topics. Some of the leading religious manuscripts are Zübdetü’t-Tevârih, considered to be a history book about Islam, Hadîkatü’s-Süedâ, in which the author Fuzûlî tells his great love for Ahl alBayt, and Siyer-i Nebî, a six volume book telling the story of Prophet Mohammad’s life from the beginning of his birth. Besides these works, some other books with miniature painting, like Ahvâl-ı Kıyamet and Falnâme also include depictions of fortune tellin...
Bi̇r Osmanli Tari̇hçi̇si̇ Ve Bi̇r Vehhabî Tari̇hçi̇ni̇n Gözüyle Vehhabi̇li̇ğe Dai̇r Mülahazalar
e-Makâlât, 2020
Considerations on Wahhābīsm in The Context of Identity And Historiography (The Case Study of Aḥmed Cevdet Pasha and Osman b. Bishr) Ebru KOÇAK 1 Öz Vehhâbîlik, tarihin belirli bir bölümünde, belirli bir coğrafyada ortaya çıkan ve kendine özgü bir sosyo-kültürel yapıdan beslenen dini-politik bir harekettir. Dinî, mezhebî, içtimaî ve siyasî boyutları ile İslam dünyasında önemli etkileri olan Vehhâbîlik, tarihsel bir olgu olarak pek çok esere konu olmuştur. Osman b. Bişr Necdî'nin (1290/1873) 'Unvanü'l-Mecd fî Tarihi Necd'i ve Ahmed Cevdet Paşa'nın (1313/1895) Tarih-i Cevdet'i, bu konuda akla gelen kaynaklardandır. Ahmed Cevdet Paşa ve Osman b. Bişr hemen hemen aynı dönemlerde yaşayan ve ortak bir zaman diliminde meydana gelen olayları konu edinen iki tarihçidir. Her ikisinin de belirli bir söylemin temsilcisi konumunda olmaları bu çalışmaya ilham vermiştir. Bu iki tarihçi arasında yapılacak bir mukayese, toplumsal değer yargılarının ve tarihçinin konumunun, olay ve olguların
Ali̇ Emi̇rî'Ni̇n Osmanli Tari̇h Ve Edebi̇yat Mecmuasi
Turkish Studies, 2013
Periodicals are the documents which constitute resources for our history. A kind of literary atmosphere forms around the magazines; feuilleton novel, story, poetry, critics and similar literary works come together with the reader via these magazines. Founder of the Public Library, Ali Emirî published two literary periodicals named Ottoman History and Literature and History and Literature which are the successor to each other. Totally comprising of 36 issues, the first is published as 31 and the latter is published as 5 issues. During their publication years, the periodical constituted highly literary atmosphere and this atmosphere undertook an encoring mission in youth’s literary works. In this study, these periodicals are introduced and their contributions to our literary and cultural life are mentioned. First of all Ali Emirî published Ottoman History and Literature and History and Literature with the aim of being useful for his country and nation. Later he aimed to illuminate the...
History Studies International Journal of History, 2021
Bu çalışmada, Kemal Tahir'in önemli eseri olan 'Devlet Ana' adlı romanında Osmanlı Devleti'nin kuruluşu tahlil edilmeye çalışıldı. Tahlil yaparken Türk tarih ve romancılığındaki gelişmelerden kısaca bahsedilerek 'Devlet Ana' romanının hangi şartlarda ortaya çıktığı ve Kemal Tahir'in, Türk tarih ve roman anlayışına nasıl bir yenilik getirdiği sorgulanmaya çalışıldı. Kemal Tahir, bu romanıyla salt duygularını işlememiş aynı zamanda tarihi gerçekliğe uygun hareket etmiştir. Bu bağlamda yazar, kendi döneminde fazla ele alınmayan bir konuyu, Osmanlı devletinin kuruluşu meselesini, romanlaştırarak yaşadığı dönemin tarih anlayışına yeni bir akım getirmiştir. Biz de bu romanın tarihle olan ilişkisini tahlil ederken yer, zaman, mekân ve sosyal yapının gerçekliğini ortaya çıkarmaya gayret ettik. Ayrıca Osmanlı'nın kuruluşunda ve sınırlarını genişletmesindeki siyasi şartlar ile sosyal ve kültürel davranışların ne kadar etkili olduğu romandan anlatılanlar yapılarak incelenmeye çalışıldı. Bu bağlamda tarihin en uzun ömürlü devletlerinden biri olan Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ve sınırlarını genişletmesindeki şartlar, olay ve gerçeklik bağlamında çok yönlü sorgulandı. Ayrıca romandaki olay, zaman, mekân ve şahıslar arasında tarihi bağlantıların olup olmadığı, farklı kaynaklardan yararlanarak bilimsel metotlarla Osmanlı Devleti'nin siyasi, sosyal ve kültürel yapısını oluşturan unsurlar, ortaya çıkarılmaya çalışıldı.
Osmanli Devleti̇ Nde Nehi̇r Islahi Ve Taşkin Organi̇zasyonu
Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi, 2018
Öz: On sekizinci yüzyılda İngiltere ve Fransa'da başlayan nehir ıslah çalışmaları kısa bir süre sonra bütün dünyada olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de uygulanmıştır. Her ne kadar nehir ıslahını kolaylaştıran yeni icat makineler İngiltere'de ortaya çıkmış olsa da bu makinelerin nehirler üzerinde kullanımıyla ilgili kanun ve kurallar Fransız mühendisler tarafından geliştirilerek yaygınlaştırılmıştır. Osmanlı Devleti söz konusu ülkelerden kırk yıl sonra (1840), nehir ıslah çalışmalarına başlamış olsa da kısa bir zaman içinde on bir nehrin ıslahına teşebbüs etmiş olmakla beraber, bu çalışmaların çok az bir kısmı başarıyla tamamlanmıştır. Amaç: Makale dünyada gelişen nehir ıslah teknolojisinin ana hatlarını ortaya koyarak, Osmanlı Devleti'nin bu teknolojiden ne oranda ve nasıl faydalandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Çarlik Dönemi̇ Rus Tari̇h Ders Ki̇taplarinda Osmanli İmgesi̇
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2012
Bu çalışma 1837-1918 yılları arasında Rusya'da yayınlanan orta öğretim tarih ders kitaplarında Osmanlı imgesini incelemektedir. Rusya İmparatorluğu tarih ders kitaplarında Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili yaklaşım ve değerlendirmeler ele alınarak incelenmiştir. Öncelikle milli devlet ve milli eğitimin oluşum süreçleri incelenmiştir. Milli eğitim kavramı çerçevesinde tarih ders kitabı incelemelerine ilginin ortaya çıkışı ve artışı, bu tür çalışmaların inceleme amaçları araştırmada yer almıştır. Bir devletin siyasi yapısı, toplumun siyasi, kültürel, ideolojik ve diğer değerler üzerine etkisini ortaya koyar. Bu çalışma bütün bu değerlerin bir milletin üzerinde kurulan imgeleri nasıl etkilediğini göstermeye çalışmıştır. Çalışma sırasında araştırmanın temel eseri olan tarih ders kitaplarında yer alan imgeler dönemin koşulları göz önünde bulundurularak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Osmanlı ve Rus tarihinin önemli kırılma noktaları örnek olarak verilmiş, bu konular üzerinde yapılan yorumlar aktarılmıştır. Rus tarih ders kitaplarında bulunan resimler de bu çalışmada yer almıştır. Bu görüntüler aracılığıyla verilmek istenilen mesaj ve imgeler de yorumlanmıştır.