Tekin İdem | Batman University (original) (raw)

Uploads

Papers by Tekin İdem

Research paper thumbnail of İNGİLİZ İDARESİNDE KIBRIS’TA ÜRETİME KESİTSEL BİR BAKIŞ (1941-1946)

Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihinde Güncel Veriler, 2024

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Ölüm Cezaları Hapis Cezasına Dönüştürülen Üç Kadın Mahkûm İle İlgili Meclis Tartışmaları

Research paper thumbnail of BAZI ŞEHİRLERİN MANEVİ ŞAHSINA İSTİKLÂL MADALYASI VERİLMESİYLE İLGİLİ MECLİS TARTIŞMALARI

Research paper thumbnail of VALİ HÜSNÜ ARI’NIN ÇORUH (ARTVİN) VİLAYETİNE DAİR İZLENİMLERİ

ÖZET 1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933'e kadar aynı isimle ... more ÖZET 1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933'e kadar aynı isimle yaşamış ve bu tarihte vilayet lağvedilmiştir. Artvin ili 1933 yılı itibariyle Şavşat ve Borçka kazalarıyla Rize'nin de dahil olduğu yeni bir yapılanmayla Çoruh Vilayeti şeklini almıştır. Artvin, vilayet merkezi Rize olduktan sonraki süreçte günden güne önce durağanlaşan daha sonra ise gerilemeye başlayan bir genel duruma sahip olmuştur. 1935 yılında Artvin ile Rize birbirinden ayrılmış, Artvin ise yirmi yıl daha Çoruh olarak bilinmiştir. 1936 yılında Çoruh Valisi olarak atanan Hüsnü ARI göreve başlar başlamaz bölgenin sorunlarını tespitle meşgul olmuştur. Kısa süreli valiliği boyunca vilayetteki problemleri çözmeye odaklanan vali, öncelikle sorunları tespitle ilgilenmiş akabinde vilayetin durumunu ilgili birimlere iletmiştir. Çoruh Valisi'nin 20 Temmuz 1936 tarihinde "Çoruh Vilayeti Altı Aylık Ahval-i Umumiye Raporu" başlığıyla bir rapor hazırlamıştır. Vali tarafından hazırlanan bu rapor çalışmanın ana kaynağını oluştururken, çalışma Artvin iliyle ilgili yapılan çalışmalar, telif-tetkik eserler ve arşiv belgeleri ile desteklenmiştir. İlgili rapora istinaden 1936 yılında Çoruh ilinin (Artvin'in) genel durumu, vilayetteki ekonomik yapı, sağlık işleri, eğitim ve kültür faaliyetleri tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of MACAR MÜTEHASSIS PAUL GUYAŞ'IN KALEMİNDEN HALK KÜTÜPHANELERİ -Halk Kütüphanelerinin Suret-i Tesis Usul ve İdaresi Adlı Eserin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi-

MACAR MÜTEHASSIS PAUL GUYAŞ'IN KALEMİNDEN HALK KÜTÜPHANELERİ -Halk Kütüphanelerinin Suret-i Tesis Usul ve İdaresi Adlı Eserin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi-, 2024

Research paper thumbnail of Erzurum'da Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları (1938-1944)

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 15, 2021

Research paper thumbnail of Karboğazı Savaşı’nda Esir Alınan Fransız Taburu Ve Kayıp Bayrak Meselesi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2020

I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece str... more I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece stratejik bir öneme sahip olan Pozantı, 27 Aralık 1918’de “Verdün Kahramanı” olarak da bilinen Binbaşı Mesnil komutasındaki güçlendirilmiş bir tabur vasıtasıyla işgal edilmiştir. Milli Kuvvetlerin Adana’da teşkilatlanması sonrasında bu derece stratejik öneme sahip olan bir yerin Fransız işgali altında kalmasına izin verilmek istenmemiştir. Pozantı Kuşatması neticesinde Binbaşı Mesnil, taburu ile Pozantı’yı terk etmek zorunda kalmıştır. Milli Kuvvetlerin Karboğazı’nda kurdukları pusu neticesinde 200’ün üzerinde kayıp veren Fransız taburu 23 subay ve 650 eri ile teslim olmak zorunda kalmıştır. Milli Mücadele tarihimizde 40 kişilik bir kuvvetle elde edilen bu zafer, Cumhuriyet döneminde Yeni Adana Gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Remzi Bey (Yüreğir) ile Türk Sözü Gazetesi imtiyaz sahibi Ferid Celal Bey’i (Güven) karşı karşıya getirmiştir. Farklı konularda daha öncesinde de karşılıklı suçlamaların...

Research paper thumbnail of Adana Hami̇di̇ye Sanayi̇ Mektebi̇’Nde Hâki̇mi̇yet Mücadelesi̇ Ve “Sandalye Kavgasi” Olayi

Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Oct 19, 2020

Modern sivil teknik eğitimin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan sanayi mekteplerinin tarih... more Modern sivil teknik eğitimin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan sanayi mekteplerinin tarihsel gelişimi Mithat Paşa'nın 1863 yılında Niş'te hayata geçirmiş olduğu Islahhane ile başlamıştır. Bir plan dâhilinde yürütülmeyen ve bu yüzden istenilen verimin alınamadığı ıslahhaneler Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yıldönümü münasebetiyle Hamidiye Sanayi Mektepleri adı ile dönüşüme uğramıştır. Adana'daki ıslahhane de bu dönüşüm üzerine 22 Ağustos 1900 tarihinde Adana Hamidiye Sanayi Mektebi olarak eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. Adana Sanayi Mektebi faaliyetlerini; vilayet bütçesinden aktarılan ödenekler, şehirdeki hayırseverlerin yardımları, piyango çekilişleri, mektebe yardım için alınan vergiler ve konut tahsisleri ile elden edilen gelirlerle sürdürmüştür. Verilen nitelikli eğitim ve idarecilerin üstün gayretleri neticesinde mektep kısa sürede ilgi odağı haline gelmiştir. Bunun yanında; mektep faaliyetlerinin sürdürülmesi için elde edilen gelirlerle birlikte Adana esnaf ve çiftçisinin yaptırdığı işler nedeniyle mektep idarecileri önemli bir bütçeyi kontrol etmişlerdir. Adana Sanayi Mektebi'nin saygın bir eğitim kurumu olmasının yanında hükmettiği bütçe nedeniyle kuruluşundan itibaren okul yönetimini elde bulundurmak isteyen grupların da ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı; Adana Sanayi Mektebi'nin tarihsel gelişimini ve Adana Sanayi Mektebi üzerindeki hâkimiyet mücadelesini ortaya koymaktır.

Research paper thumbnail of BATMAN VE PETROL TARİHİ -Batman’da Petrolün Bulunması, Kente Sosyoekonomik ve Sosyokültürel Etkileri (1940-1970)-

Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik,... more Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Research paper thumbnail of AYDINOĞLU TUFAN BEY'İN DOĞU KİLİKYA CEPHESİNİ TEŞKİLATLANDIRMASI

AYDINOĞLU TUFAN BEY'İN DOĞU KİLİKYA CEPHESİNİ TEŞKİLATLANDIRMASI, 2023

Research paper thumbnail of Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Adana Ticaret Borsası (1913-1930)

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Feb 27, 2022

İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./ This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.

Research paper thumbnail of TÜRK FRANSIZ ANLAŞMASINI ORTAYA ÇIKARAN SEBEPLER VE BARIŞIN İLK ADIMI: 20 GÜNLÜK GEÇİCİ MÜTAREKE

Research paper thumbnail of . BÖLÜM TEKİN İDEM

Research paper thumbnail of Ahmet Remzi̇ Yüreği̇r'İn Hayati Ve 8. Yasama Dönemi̇ Mecli̇s Faali̇yetleri̇

Journal Of History School, 2015

nın işgalden kurtarılmasına katkısı ve TBMM'deki faaliyetlerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Ça... more nın işgalden kurtarılmasına katkısı ve TBMM'deki faaliyetlerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmamız, iki bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde Ahmet Remzi Bey'in Milli Mücadele'ye kadar hayatı, Milli Mücadele'de ve milletvekili seçilene kadar Adana'daki çalışmaları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Ahmet Remzi Yüreğir'in meclisteki görevleri ve meclis faaliyetleri başlıkları altında incelenmiştir. Ahmet Remzi Yüreğir, Adana'nın işgalden kurtarılmasından sonra Adana'ya dönmüş ve gazetecilik mesleği ile birlikte çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapmıştır. 1946 seçimlerinde CHP Seyhan milletvekili seçilmiştir. Milletvekilliği boyunca verdiği takrir, teklif, önerge ve yapmış olduğu konuşmalarla hem seçim bölgesinin sorunları ile ilgilenen hem de Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı bir milletvekili görüntüsü çizmiştir.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Kadın Mahkûmlara Verilen İdam Cezaları

Research paper thumbnail of Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Adana Ticaret Borsası (1913-1930)

Türk İslâm Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi, 2022

İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./ This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.

Research paper thumbnail of IHSAIYAT MECMUASI 1925 1926 ve 1926 1927 DERS YILI ISTATISTIKLERINE GORE IZMIR DEKI TURK OZEL OKULLARI

Osmanlı eğitiminin modernleşmesi döneminde devletin kendi açtığı okulların yanında özel teşebbüsl... more Osmanlı eğitiminin modernleşmesi döneminde devletin kendi açtığı okulların yanında özel teşebbüslere de yer verilmiştir. Bu çerçevede İstanbul, İzmir, Bursa gibi şehirlerde varlıklı ve eğitim konusuna önem kişiler tarafından özellikle ilk ve orta okullar açılmaya başlanmıştır. Bu okullar halk tarafından rağbet görmüştür. Bu şehirler arasında İzmir'de açılmış olan pek çok okul eğitim tarihimizde yerini almıştır. İzmir'in ilk Türk özel okulu 1886 yılında faaliyete geçen Mekteb-i Terakki'dir. Mevcut okullar çeşitli sebeplerden ötürü Cumhuriyet dönemine gelememekle beraber bazıları yeni dönemde de devam edebilmiştir. Maarif Vekâleti İhsaiyat Mecmuası istatistiklerine göre İzmir'de Ravza-i İrfan, Darül'l-İrfan, Şemsü'l-Maarif ve Orhaniye adlı özel okulların Cumhuriyet sonrasında da eğitim faaliyetine devam ettiğini belirtmektedir.

Research paper thumbnail of CHP DÖNEMİ SEYHAN (ADANA) KADIN MİLLETVEKİLLERİ VE MECLİS ÇALIŞMALARI (1935-1950)

Research paper thumbnail of Petrolden Doğan Kent Petrolün Keşfi ve İluh Köyünün Batman Kentine Dönüşümü (1936-1957

Batman Kent Araştırmaları, 2020

Research paper thumbnail of KARBOĞAZI SAVAŞI’NDA ESİR ALINAN FRANSIZ TABURU ve KAYIP BAYRAK MESELESİ

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ, 2020

I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece str... more I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını
sağlamak hususunda son derece stratejik bir öneme sahip olan Pozantı,
27 Aralık 1918’de “Verdün Kahramanı” olarak da bilinen Binbaşı
Mesnil komutasındaki güçlendirilmiş bir tabur vasıtasıyla işgal
edilmiştir. Milli Kuvvetlerin Adana’da teşkilatlanması sonrasında
bu derece stratejik öneme sahip olan bir yerin Fransız işgali altında
kalmasına izin verilmek istenmemiştir. Pozantı Kuşatması neticesinde
Binbaşı Mesnil, taburu ile Pozantı’yı terk etmek zorunda kalmıştır.
Milli Kuvvetlerin Karboğazı’nda kurdukları pusu neticesinde 200’ün
üzerinde kayıp veren Fransız taburu 23 subay ve 650 eri ile teslim
olmak zorunda kalmıştır.
Milli Mücadele tarihimizde 40 kişilik bir kuvvetle elde edilen
bu zafer, Cumhuriyet döneminde Yeni Adana Gazetesi imtiyaz sahibi
Ahmet Remzi Bey (Yüreğir) ile Türk Sözü Gazetesi imtiyaz sahibi
Ferid Celal Bey’i (Güven) karşı karşıya getirmiştir. Farklı konularda
daha öncesinde de karşılıklı suçlamaların yöneltildiği bu iki gazeteden
Türk Sözü Gazetesi’nin “Menil Taburunun Bayrağı” başlıklı haberi
ile esir Fransız tabur bayrağının Ahmet Remzi Bey tarafından
Fransızlara satıldığı iddiası konuyu bambaşka bir boyuta taşımıştır.
Bahsi geçen iddianın amacı halk nazarında Ahmet Remzi Bey’i
itibarsızlaştırmaktır. Tartışmalar halkın ilgisini çekmiş, siyasetçiler
ve halk uzun süre Tabur Bayrağı meselesi ile meşgul olmuş ve sorun
mahkemeye taşınmıştır. 13 Temmuz 1930 tarihli bir haber ile başlayan Tabur Bayrağı tartışması 15 Ocak 1932’de Adana Asliye Ceza
Mahkemesi’nin kararına kadar devam etmiştir.
Bu çalışmada iki gazete arasındaki iddiaların ve suçlamaların
tamamının incelenmesi yerine sadece Fransız Tabur Bayrağı’nın
akıbeti ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmada, birincil kaynak
olarak; Türk Sözü ve Yeni Adana Gazeteleri ile olayın şahitleri
içerisinde yer alan şahısların anılarından istifade edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ahmet Remzi Bey (Yüreğir), Ferid Celal
(Güven), Yeni Adana Gazetesi, Türk Sözü Gazetesi, Mesnil Taburu.

Research paper thumbnail of İNGİLİZ İDARESİNDE KIBRIS’TA ÜRETİME KESİTSEL BİR BAKIŞ (1941-1946)

Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihinde Güncel Veriler, 2024

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Ölüm Cezaları Hapis Cezasına Dönüştürülen Üç Kadın Mahkûm İle İlgili Meclis Tartışmaları

Research paper thumbnail of BAZI ŞEHİRLERİN MANEVİ ŞAHSINA İSTİKLÂL MADALYASI VERİLMESİYLE İLGİLİ MECLİS TARTIŞMALARI

Research paper thumbnail of VALİ HÜSNÜ ARI’NIN ÇORUH (ARTVİN) VİLAYETİNE DAİR İZLENİMLERİ

ÖZET 1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933'e kadar aynı isimle ... more ÖZET 1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933'e kadar aynı isimle yaşamış ve bu tarihte vilayet lağvedilmiştir. Artvin ili 1933 yılı itibariyle Şavşat ve Borçka kazalarıyla Rize'nin de dahil olduğu yeni bir yapılanmayla Çoruh Vilayeti şeklini almıştır. Artvin, vilayet merkezi Rize olduktan sonraki süreçte günden güne önce durağanlaşan daha sonra ise gerilemeye başlayan bir genel duruma sahip olmuştur. 1935 yılında Artvin ile Rize birbirinden ayrılmış, Artvin ise yirmi yıl daha Çoruh olarak bilinmiştir. 1936 yılında Çoruh Valisi olarak atanan Hüsnü ARI göreve başlar başlamaz bölgenin sorunlarını tespitle meşgul olmuştur. Kısa süreli valiliği boyunca vilayetteki problemleri çözmeye odaklanan vali, öncelikle sorunları tespitle ilgilenmiş akabinde vilayetin durumunu ilgili birimlere iletmiştir. Çoruh Valisi'nin 20 Temmuz 1936 tarihinde "Çoruh Vilayeti Altı Aylık Ahval-i Umumiye Raporu" başlığıyla bir rapor hazırlamıştır. Vali tarafından hazırlanan bu rapor çalışmanın ana kaynağını oluştururken, çalışma Artvin iliyle ilgili yapılan çalışmalar, telif-tetkik eserler ve arşiv belgeleri ile desteklenmiştir. İlgili rapora istinaden 1936 yılında Çoruh ilinin (Artvin'in) genel durumu, vilayetteki ekonomik yapı, sağlık işleri, eğitim ve kültür faaliyetleri tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of MACAR MÜTEHASSIS PAUL GUYAŞ'IN KALEMİNDEN HALK KÜTÜPHANELERİ -Halk Kütüphanelerinin Suret-i Tesis Usul ve İdaresi Adlı Eserin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi-

MACAR MÜTEHASSIS PAUL GUYAŞ'IN KALEMİNDEN HALK KÜTÜPHANELERİ -Halk Kütüphanelerinin Suret-i Tesis Usul ve İdaresi Adlı Eserin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi-, 2024

Research paper thumbnail of Erzurum'da Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları (1938-1944)

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Oct 15, 2021

Research paper thumbnail of Karboğazı Savaşı’nda Esir Alınan Fransız Taburu Ve Kayıp Bayrak Meselesi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2020

I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece str... more I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece stratejik bir öneme sahip olan Pozantı, 27 Aralık 1918’de “Verdün Kahramanı” olarak da bilinen Binbaşı Mesnil komutasındaki güçlendirilmiş bir tabur vasıtasıyla işgal edilmiştir. Milli Kuvvetlerin Adana’da teşkilatlanması sonrasında bu derece stratejik öneme sahip olan bir yerin Fransız işgali altında kalmasına izin verilmek istenmemiştir. Pozantı Kuşatması neticesinde Binbaşı Mesnil, taburu ile Pozantı’yı terk etmek zorunda kalmıştır. Milli Kuvvetlerin Karboğazı’nda kurdukları pusu neticesinde 200’ün üzerinde kayıp veren Fransız taburu 23 subay ve 650 eri ile teslim olmak zorunda kalmıştır. Milli Mücadele tarihimizde 40 kişilik bir kuvvetle elde edilen bu zafer, Cumhuriyet döneminde Yeni Adana Gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Remzi Bey (Yüreğir) ile Türk Sözü Gazetesi imtiyaz sahibi Ferid Celal Bey’i (Güven) karşı karşıya getirmiştir. Farklı konularda daha öncesinde de karşılıklı suçlamaların...

Research paper thumbnail of Adana Hami̇di̇ye Sanayi̇ Mektebi̇’Nde Hâki̇mi̇yet Mücadelesi̇ Ve “Sandalye Kavgasi” Olayi

Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Oct 19, 2020

Modern sivil teknik eğitimin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan sanayi mekteplerinin tarih... more Modern sivil teknik eğitimin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan sanayi mekteplerinin tarihsel gelişimi Mithat Paşa'nın 1863 yılında Niş'te hayata geçirmiş olduğu Islahhane ile başlamıştır. Bir plan dâhilinde yürütülmeyen ve bu yüzden istenilen verimin alınamadığı ıslahhaneler Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yıldönümü münasebetiyle Hamidiye Sanayi Mektepleri adı ile dönüşüme uğramıştır. Adana'daki ıslahhane de bu dönüşüm üzerine 22 Ağustos 1900 tarihinde Adana Hamidiye Sanayi Mektebi olarak eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. Adana Sanayi Mektebi faaliyetlerini; vilayet bütçesinden aktarılan ödenekler, şehirdeki hayırseverlerin yardımları, piyango çekilişleri, mektebe yardım için alınan vergiler ve konut tahsisleri ile elden edilen gelirlerle sürdürmüştür. Verilen nitelikli eğitim ve idarecilerin üstün gayretleri neticesinde mektep kısa sürede ilgi odağı haline gelmiştir. Bunun yanında; mektep faaliyetlerinin sürdürülmesi için elde edilen gelirlerle birlikte Adana esnaf ve çiftçisinin yaptırdığı işler nedeniyle mektep idarecileri önemli bir bütçeyi kontrol etmişlerdir. Adana Sanayi Mektebi'nin saygın bir eğitim kurumu olmasının yanında hükmettiği bütçe nedeniyle kuruluşundan itibaren okul yönetimini elde bulundurmak isteyen grupların da ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı; Adana Sanayi Mektebi'nin tarihsel gelişimini ve Adana Sanayi Mektebi üzerindeki hâkimiyet mücadelesini ortaya koymaktır.

Research paper thumbnail of BATMAN VE PETROL TARİHİ -Batman’da Petrolün Bulunması, Kente Sosyoekonomik ve Sosyokültürel Etkileri (1940-1970)-

Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik,... more Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Research paper thumbnail of AYDINOĞLU TUFAN BEY'İN DOĞU KİLİKYA CEPHESİNİ TEŞKİLATLANDIRMASI

AYDINOĞLU TUFAN BEY'İN DOĞU KİLİKYA CEPHESİNİ TEŞKİLATLANDIRMASI, 2023

Research paper thumbnail of Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Adana Ticaret Borsası (1913-1930)

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), Feb 27, 2022

İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./ This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.

Research paper thumbnail of TÜRK FRANSIZ ANLAŞMASINI ORTAYA ÇIKARAN SEBEPLER VE BARIŞIN İLK ADIMI: 20 GÜNLÜK GEÇİCİ MÜTAREKE

Research paper thumbnail of . BÖLÜM TEKİN İDEM

Research paper thumbnail of Ahmet Remzi̇ Yüreği̇r'İn Hayati Ve 8. Yasama Dönemi̇ Mecli̇s Faali̇yetleri̇

Journal Of History School, 2015

nın işgalden kurtarılmasına katkısı ve TBMM'deki faaliyetlerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Ça... more nın işgalden kurtarılmasına katkısı ve TBMM'deki faaliyetlerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmamız, iki bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde Ahmet Remzi Bey'in Milli Mücadele'ye kadar hayatı, Milli Mücadele'de ve milletvekili seçilene kadar Adana'daki çalışmaları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Ahmet Remzi Yüreğir'in meclisteki görevleri ve meclis faaliyetleri başlıkları altında incelenmiştir. Ahmet Remzi Yüreğir, Adana'nın işgalden kurtarılmasından sonra Adana'ya dönmüş ve gazetecilik mesleği ile birlikte çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapmıştır. 1946 seçimlerinde CHP Seyhan milletvekili seçilmiştir. Milletvekilliği boyunca verdiği takrir, teklif, önerge ve yapmış olduğu konuşmalarla hem seçim bölgesinin sorunları ile ilgilenen hem de Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı bir milletvekili görüntüsü çizmiştir.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Kadın Mahkûmlara Verilen İdam Cezaları

Research paper thumbnail of Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Adana Ticaret Borsası (1913-1930)

Türk İslâm Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi, 2022

İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit... more İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./ This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.

Research paper thumbnail of IHSAIYAT MECMUASI 1925 1926 ve 1926 1927 DERS YILI ISTATISTIKLERINE GORE IZMIR DEKI TURK OZEL OKULLARI

Osmanlı eğitiminin modernleşmesi döneminde devletin kendi açtığı okulların yanında özel teşebbüsl... more Osmanlı eğitiminin modernleşmesi döneminde devletin kendi açtığı okulların yanında özel teşebbüslere de yer verilmiştir. Bu çerçevede İstanbul, İzmir, Bursa gibi şehirlerde varlıklı ve eğitim konusuna önem kişiler tarafından özellikle ilk ve orta okullar açılmaya başlanmıştır. Bu okullar halk tarafından rağbet görmüştür. Bu şehirler arasında İzmir'de açılmış olan pek çok okul eğitim tarihimizde yerini almıştır. İzmir'in ilk Türk özel okulu 1886 yılında faaliyete geçen Mekteb-i Terakki'dir. Mevcut okullar çeşitli sebeplerden ötürü Cumhuriyet dönemine gelememekle beraber bazıları yeni dönemde de devam edebilmiştir. Maarif Vekâleti İhsaiyat Mecmuası istatistiklerine göre İzmir'de Ravza-i İrfan, Darül'l-İrfan, Şemsü'l-Maarif ve Orhaniye adlı özel okulların Cumhuriyet sonrasında da eğitim faaliyetine devam ettiğini belirtmektedir.

Research paper thumbnail of CHP DÖNEMİ SEYHAN (ADANA) KADIN MİLLETVEKİLLERİ VE MECLİS ÇALIŞMALARI (1935-1950)

Research paper thumbnail of Petrolden Doğan Kent Petrolün Keşfi ve İluh Köyünün Batman Kentine Dönüşümü (1936-1957

Batman Kent Araştırmaları, 2020

Research paper thumbnail of KARBOĞAZI SAVAŞI’NDA ESİR ALINAN FRANSIZ TABURU ve KAYIP BAYRAK MESELESİ

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ, 2020

I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını sağlamak hususunda son derece str... more I. Dünya Savaşı’ndan sonra Çukurova bölgesinin elde tutulmasını
sağlamak hususunda son derece stratejik bir öneme sahip olan Pozantı,
27 Aralık 1918’de “Verdün Kahramanı” olarak da bilinen Binbaşı
Mesnil komutasındaki güçlendirilmiş bir tabur vasıtasıyla işgal
edilmiştir. Milli Kuvvetlerin Adana’da teşkilatlanması sonrasında
bu derece stratejik öneme sahip olan bir yerin Fransız işgali altında
kalmasına izin verilmek istenmemiştir. Pozantı Kuşatması neticesinde
Binbaşı Mesnil, taburu ile Pozantı’yı terk etmek zorunda kalmıştır.
Milli Kuvvetlerin Karboğazı’nda kurdukları pusu neticesinde 200’ün
üzerinde kayıp veren Fransız taburu 23 subay ve 650 eri ile teslim
olmak zorunda kalmıştır.
Milli Mücadele tarihimizde 40 kişilik bir kuvvetle elde edilen
bu zafer, Cumhuriyet döneminde Yeni Adana Gazetesi imtiyaz sahibi
Ahmet Remzi Bey (Yüreğir) ile Türk Sözü Gazetesi imtiyaz sahibi
Ferid Celal Bey’i (Güven) karşı karşıya getirmiştir. Farklı konularda
daha öncesinde de karşılıklı suçlamaların yöneltildiği bu iki gazeteden
Türk Sözü Gazetesi’nin “Menil Taburunun Bayrağı” başlıklı haberi
ile esir Fransız tabur bayrağının Ahmet Remzi Bey tarafından
Fransızlara satıldığı iddiası konuyu bambaşka bir boyuta taşımıştır.
Bahsi geçen iddianın amacı halk nazarında Ahmet Remzi Bey’i
itibarsızlaştırmaktır. Tartışmalar halkın ilgisini çekmiş, siyasetçiler
ve halk uzun süre Tabur Bayrağı meselesi ile meşgul olmuş ve sorun
mahkemeye taşınmıştır. 13 Temmuz 1930 tarihli bir haber ile başlayan Tabur Bayrağı tartışması 15 Ocak 1932’de Adana Asliye Ceza
Mahkemesi’nin kararına kadar devam etmiştir.
Bu çalışmada iki gazete arasındaki iddiaların ve suçlamaların
tamamının incelenmesi yerine sadece Fransız Tabur Bayrağı’nın
akıbeti ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmada, birincil kaynak
olarak; Türk Sözü ve Yeni Adana Gazeteleri ile olayın şahitleri
içerisinde yer alan şahısların anılarından istifade edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ahmet Remzi Bey (Yüreğir), Ferid Celal
(Güven), Yeni Adana Gazetesi, Türk Sözü Gazetesi, Mesnil Taburu.

Research paper thumbnail of ERZURUM'DA CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI (1938-1944

Uluslararası Ekonomi Siyaset İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2021

Bayramlar, toplumların birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren sevinçli günler olup, ortak değe... more Bayramlar, toplumların birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren sevinçli günler olup, ortak değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında başat rol oynamışlardır. Türk tarihinde de toplumu ortak payda da birleştiren bayramların, törenlerin ve anma günlerinin özel bir yeri vardır. Osmanlı Devleti'nde Milli Bayram kutlama düşüncesi, ilk kez İkinci Meşrutiyet döneminde olmuştur. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra Osmanlı'nın mirasçısı sayılan Cumhuriyet Türkiye'sinde de milli bayram kutlama geleneği devam etmiştir. Bu amaçla 1924 yılında çıkarılan bir genelge ile Cumhuriyet'in ilan edildiği 29 Ekim gününün milli bayram olarak kutlanması kabul edilmiştir. Ülke genelinde yapılacak olan bayram kutlamalarının düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği tarafından vilayetlere talimatlar gönderilmiştir. Bu talimatlar doğrultusunda her vilayette komiteler kurulmuş ve bayram hazırlıkları bu komiteler tarafından titizlikle yürütülmüştür. Cumhuriyet Bayramı törenlerinin temel amacı, halka yeni rejimin benimsetilmesi ve halk ile devlet arasında bütünleşmenin sağlanması olmuştur. Bu amaçla bayram törenlerinde balo, şiir, söylev ve konferanslara yer verilmiştir. Bu çalışmada 1938-1944 yılları arasında Erzurum'da yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ele alınmıştır. Çalışmada, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde yer alan belgelerden hareketle ve yerel basın da temel alınarak bayram törenlerinin muhteviyatını ve Erzurum halkı için önemini belirlemek amaçlanmıştır. Erzurum'da Cumhuriyet Bayramlarının gerek Atatürk dönemi gerekse sonrasında coşkuyla kutlandığı ve bu coşkuyla geleneğin/bu coşkulu geleneğin günümüze kadar devam ettiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of BAZI SEHİRLERİN MANEVİ ŞAHSINA İSTİKLAL MADALYASI VERİLMESİYLE İLGİLİ MECLİS TARTIŞMALARI

10TH INTERNATIONAL EDUCATION AND INNOVATIVE SCIENCES CONGRESS, 2024

İstiklâl Madalyası Kanunu 29 Kasım 1920 Tarih ve 66 Sayılı Kanun ile yürürlüğe girmiş, 4 Aralık... more İstiklâl Madalyası Kanunu 29 Kasım 1920 Tarih ve 66 Sayılı Kanun ile yürürlüğe girmiş, 4 Aralık 1924 Tarih ve 525 Sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiş ve sonraki tarihlerde yeniden düzenlenerek son halini almıştır. Bu madalya, Yunan ordusunun İzmir’i işgal ettiği 15 Mayıs 1919 tarihinden başlayıp İzmir’in Yunan işgalinden kurtarıldığı 9 Eylül 1922 tarihine kadar
arada geçen zaman içerisinde Millî Mücadele’ye katkı sağlamış asker, sivil ve milletvekillerine, savaşa katılan alay sancaklarına Erzurum ve Sivas Kongresi delegelerine verilmiştir.
İstiklâl Madalyası ilk etapta sadece şahıslara verilmişken; 11 Şubat 1924 tarihli TBMM oturumunda silah sevkiyatındaki fedakârlıklarından ötürü Trabzon, İnebolu ve Samsun mavnacılarının İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmesine karar verilmiştir. Bu karar üzerine İnebolu şehrimiz kendisini İstiklâl Madalyası verilmiş ilk şehrimiz olarak kabul etmiş; 5 Nisan
1925 tarihinde ise “Maraş Namına İstiklâl Madalyası” ile Maraş’ın manevi şahsına İstiklâl Madalyası verilmiştir. Bu gelişmeler üzerine Adana, Urfa ve Aydın milletvekilleri de TBMM’ye birer önerge vererek seçim bölgelerinin manevi şahsına İstiklâl Madalyası verilmesini talep etmişlerdir.
Bu çalışmada Millî Mücadele’ye katkılarından dolayı seçim bölgelerinin manevi şahsına İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmesini isteyen milletvekillerinin önergeleri ve bunun üzerine TBMM’de yaşanan tartışmalar ele alınmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiz tekniği kullanılmış olup; çalışmanın ana kaynağını TBMM Zabıt Cerideleri
oluşturmuştur.

Research paper thumbnail of CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖLÜM CEZALARI HAPİS CEZASINA DÖNÜŞTÜRÜLEN ÜÇ KADIN MAHKÛM İLE İLGİLİ MECLİS TARTIŞMALARI

INTERNATIONAL CONGRESS ON WOMEN’S STUDIES, 2024

Ölüm cezası; suç işlemiş bir şahsın hayat hakkının devlet eliyle sonlandırılmasıdır. Tarihin başl... more Ölüm cezası; suç işlemiş bir şahsın hayat hakkının devlet eliyle sonlandırılmasıdır. Tarihin başlangıcından itibaren toplumsal düzenin devamlılığı adına devlet yöneticileri tarafından umumiyetle ölüm cezasına başvurulmuştur. Türk ve İslam tarihinde de aynı gerekçelerle ölüm
cezası ile kamu düzeninin sağlandığı görülmüştür. Cumhuriyet döneminde, egemenliğin millete geçtiğinin bir göstergesi olmak üzere ölüm cezasını tatbik etme yetkisi TBMM’ye verilmiştir. 1924 Anayasası’nın 26. Maddesi doğrultusunda ölüm cezalarının yerine getirilebilmesi için TBMM’nin onayı alınmıştır. TBMM aynı maddeye dayanarak bazı zamanlarda affetme ya da
cezaların hafifletilmesi yetkisini de kullanmıştır.
Cumhuriyet döneminde yerel mahkemeler tarafından haklarında ölüm cezası kararı verilen ve cezaları infaz edilen 15 kadın mahkûm bulunmaktadır. Buna karşılık 3 kadın mahkûmun cezası ise Meclis tarafından hapis cezasına dönüştürülmüştür. Bu çalışmada, 3 kadın mahkûm hakkında verilen ölüm cezalarının TBMM’de hapis cezasına dönüştürülmesi süreci ele alınmıştır. Yerel mahkeme kararıyla başlayıp Meclis kararı ile son bulan kadınlara verilen ölüm cezaları hangi süreçlerden geçmiştir, milletvekilleri ölüm cezalarına ne tepkiler vermiştir sorularına cevap bulunmaya çalışılmıştır.
Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmış olup çalışmanın ana kaynağını TBMM Zabıt Cerideleri oluşturmuştur. Bununla birlikte telif ve tetkik eserlerden de istifade edilmiştir.

Research paper thumbnail of VALİ HÜSNÜ ARI'NIN ÇORUH (ARTVİN) VİLAYETİNE DAİR İZLENİMLERİ

10TH INTERNATIONAL EDUCATION AND INNOVATIVE SCIENCES CONGRESS , 2024

1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933’e kadar aynı isimle yaşam... more 1923 tarihli vilayet teşkilatıyla kurulmuş olan Artvin ili Haziran 1933’e kadar aynı isimle yaşamış ve bu tarihte vilayet lağvedilmiştir. Artvin ili 1933 yılı itibariyle Şavşat ve Borçka kazalarıyla Rize’nin de dahil olduğu yeni bir yapılanmayla Çoruh Vilayeti şeklini almıştır. Artvin, vilayet merkezi Rize olduktan sonraki süreçte günden güne önce durağanlaşan daha sonra ise gerilemeye başlayan bir genel duruma sahip olmuştur. 1935 yılında Artvin ile Rize birbirinden ayrılmış, Artvin ise yirmi yıl daha Çoruh olarak bilinmiştir.
1936 yılında Çoruh Valisi olarak atanan Hüsnü ARI göreve başlar başlamaz bölgenin sorunlarını tespitle meşgul olmuştur. Kısa süreli valiliği boyunca vilayetteki problemleri çözmeye odaklanan vali, öncelikle sorunları tespitle ilgilenmiş akabinde vilayetin durumunu ilgili birimlere iletmiştir. Çoruh Valisi’nin 20 Temmuz 1936 tarihinde “Çoruh Vilayeti Altı Aylık Ahval-i Umumiye Raporu” başlığıyla bir rapor hazırlamıştır. Vali tarafından hazırlanan
bu rapor çalışmanın ana kaynağını oluştururken, çalışma Artvin iliyle ilgili yapılan çalışmalar, telif-tetkik eserler ve arşiv belgeleri ile desteklenmiştir. İlgili rapora istinaden 1936 yılında Çoruh ilinin (Artvin’in) genel durumu, vilayetteki ekonomik yapı, sağlık işleri, eğitim ve kültür faaliyetleri tespit edilmiştir.