Destan Türü Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
Taberl, rivayetlerden ve eserlerden topladığı zengin malzemeyi kullanırken, vakaları birbirine ekleyerek devamlı bir silsile meydana getirmeye çalışmaktan ziyade, elindeki malzemeyi sıralamakla iktifa etmiştir . Bu yüzden onun... more
Taberl, rivayetlerden ve eserlerden topladığı
zengin malzemeyi kullanırken, vakaları birbirine
ekleyerek devamlı bir silsile meydana getirmeye
çalışmaktan ziyade, elindeki malzemeyi sıralamakla iktifa etmiştir
.
Bu yüzden onun tarihinde,
bir vaka hakkında bazan biribirinden farklı birçok
söz ve rivayetlerle karşılaşıyoruz. Bundan başka o,
topladığı malzemenin sahih olduğunu da iddiaya
kalkışınamıştır.
İşte bu suretle onun tarafından toplanan malzemenin vicdanlı ve insaflı bir şekilde tertip edilmesi ve bi rçok yerde tezatlarla dolu olması, modern
tarih araştırmaları için Taberi tarihinin kıymet
ve değerini teşkil eder. Bilhassa İslamiyetin ilk
devirleri ile ilgili vakaları araştırırken onun eserinden çok şey öğrenilebilir.
Kürtler, Persler ve Araplar, destansı "Ker-ogly" nin kahramanı olan Kürt ulusal direnişinin aktif katılımcılarından biri olan tarihsel bir figür, köken olarak bir Kürt olduğu gerçeğini belirtmek için bir neden vermektedir. Kürt halk... more
Kürtler, Persler ve Araplar, destansı "Ker-ogly" nin kahramanı olan Kürt ulusal direnişinin aktif katılımcılarından biri olan tarihsel bir figür, köken olarak bir Kürt olduğu gerçeğini belirtmek için bir neden vermektedir.
Kürt halk sanatı tarafından yaratılmış ve haklı olarak Kürt folklorunun incilerinden biridir.
- by slmn sr
- •
- Destan Türü, Kürt Edebiyatı
Özet XIX. yüzyılın önde gelen âşıklarından olan Seyrânî, irticalen şiirler söylemiş, atışmalarda kendi söyleyiş gücünü göstermiştir. Âşığın en önemli ve dikkat çeken yönlerinden biri de destan söylemedeki maharetidir. Bu çalışmada âşık... more
Özet XIX. yüzyılın önde gelen âşıklarından olan Seyrânî, irticalen şiirler söylemiş, atışmalarda kendi söyleyiş gücünü göstermiştir. Âşığın en önemli ve dikkat çeken yönlerinden biri de destan söylemedeki maharetidir. Bu çalışmada âşık tarzı destan söyleme geleneği hakkında kısaca bilgi verilmiş ve Seyrânî'nin destanının bu gelenek içindeki yerine dikkat çekilmiştir. Seyrânî'nin 'Kuşlar Destanı', Millet Kütüphanesi'nde bir mecmuada (34 Ae Manzum 62) ve Millî Kütüphane'deki iki cönkte (06 Mil Yz Cönk 22 ve 06 Mil Yz Cönk 99) yer almaktadır. Çalışmada, âşığın 'Kuşlar Destanı' (Dastan-ı Tuyur, Destan-ı Kuş) metni okunmuş ve bulunan yeni çeşitlenmelerle destan karşılaştırılarak tenkitli metin oluşturulmuştur. 'Kuşlar Destanı' Özkul Çobanoğlu'nun yaptığı destanların tematik tasnifinde "Doğal Çevreyle İlgili Destanlar" ana başlığının "Doğal Güzelliklerle İlgili Destanlar" alt başlığına bağlı olan "Hayvanlarla İlgili Destanlar" grubunda yer almaktadır. Kuşlar hakkında söylenen destanlarda yer alan kuşların, sadece bir mısrada adı anılarak bahsinin tamamlandığı görülmektedir. Ancak Seyrânî tarafından söylenmiş olan bu metinin 45 dörtlüğünün 41'inde her kuşun kendi ağızlarındannin, bu destanı, Mantıku't-tayr adlı eserden ziyade, Hz. Süleyman kıssasının etkisiyle oluşturduğu düşünülebilir. Anahtar Kelimeler: Âşık tarzı destan geleneği, Âşık Seyrânî, Kuşlar destanı, mantıku't-tayr (kuş dili). Abstract: Seyrânî, one of the prominent minstrels of the 19th century, sang improvised poems and showed his own singing power in contests. One of the most important and remarkable aspects of the minstrel is singing minstrel style epics. In this study, brief information is given about the minstrel tradition of singing and the place of Seyrânî's epic in this tradition is emphasized. Seyrânî's epic about birds is in a mecmua in Millet Library (34 Ae Manzum
Satan (or Devil, Evil) is as an across-cultural myth in World religions and beliefs from ancient times to present. Satan, as the most prominent element among the features represented by Satan, which appears in common in all myths... more
Satan (or Devil, Evil) is as an across-cultural myth in World religions and beliefs from ancient times to present. Satan, as the most prominent element among the features represented by Satan, which appears in common in all myths throughout the World. With this very characteristic, he occupies an important role as a mythical motif to present evil in both oral and written cultural texts. Satan though devil is not an archetype himself, he is the representation of the shadow archetype in the supernatural realm. Standing in opposition to the almighty in monotheistic religions, Satan looms around in polytheistic religions as character personifying evil in different names and bodies, as well. In this paper, the roles and qualities attributed to Satan [tr. Erlik] by Altai Turks based on epics of Altaies has been discussed. Identifying these properties of Satan [Erlik], we have also aimed to reveal cultural borrowings adapted from divine religions that had been active in the area. The source of these barrowings should be sought especially in activities of missionaries who represent the Judeo-Christian tradition in Altay region. Missioners must have adapted shamanistic themes and motifs into Judeo-Christian narratives while narrating divine narratives to Altai Turks. The missionaries must have adapted the Judaic-Christian themes and motifs of their celestial narrative traditions to Shamanism and told them on the field. That is why it is almost impossible to find local and authentic motifs in Altai Turks’ Epics, except their main actors, God [Tengri] and Satan [Erlik]. Although Erlik is personified with his all elements including his appearance and his character in detail, God [Tengri] has been envisioned the almighty and not personified in Altai Turks’ epics as well.
Key Words: Folklore, religion, myth, epic, Altai Turkish, Satan
- by Metin Özarslan and +1
- •
- Beliefs, Turkish Literature, Satan, Turkish Folklore
Türkler, İslâmiyet’i kabul etmelerini müteakip yeni bir inanç ve kültür yapısına da kapı aralamışlardır. İslâmiyet’le adeta özdeşleştirdikleri şahsiyetleri ise sözlü gelenek çerçevesinde kahramanlık hikâyeleriyle anmışlardır. Bu minvalde... more
Türkler, İslâmiyet’i kabul etmelerini müteakip yeni bir inanç ve kültür yapısına da kapı aralamışlardır. İslâmiyet’le adeta özdeşleştirdikleri şahsiyetleri ise sözlü gelenek çerçevesinde kahramanlık hikâyeleriyle anmışlardır. Bu minvalde özellikle Hz. Muhammed, dört halife ve sahâbeler, bu menkîbelerin vazgeçilmez karakterleri olagelmişlerdir. Çalışmamızın konusunu teşkil eden Hz. Ali de söz konusu kahramanlık temalı hikâyelerde, destanlarda, menkîbelerde Hz. Muhammed’in damadı, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babası olarak yiğit, cengâver nitelikleri ile ön plana çıkarılmıştır. Bu gelenek İslâmî Dönem Türk Tarihi’ne ait eserlerle yazıya aktarılmıştır.
Hz. Ali’nin cesaret ve yiğitliğinin anlatıldığı cenknâmelerden biri olan Dâstân-ı Ejderhâ da bu türden bir eserdir. Destan, mesnevî tarzında kaleme alınmış olup, aynı zamanda efsane ve masal türlerinin kimi özelliklerini de göstermektedir. Dâstân-ı Ejderhâ adı verilen eserde, uzak bir ülkeden Hz. Muhammed’in huzuruna gelen Müslümanların şikâyet ettikleri ejderhâdan ve Hz. Muhammed’in görevlendirmesiyle sahabelerin Hz. Ali öncülüğünde ejderhâ ile yaptığı savaştan ve ejderhâyı mağlup etmesinden bahsedilmektedir. Burada Hz. Ali, kahraman şahsiyetiyle olağanüstü güçleri bünyesinde barındıran ve bu sayede din düşmanı olarak tasvir edilen ejderhâya karşı koyan ve mücadeleden çekinmeyen bir yapıya sahiptir. Destanda Hz. Ali’nin bu uğurda ölümü bile göze alabileceğine vurgu yapılmak suretiyle Müslümanları gâzaya teşvik etme amacı güdülmüştür. Ayrıca hakikatte dinin İslâm dini olduğu ve asî olanların hazin bir son ile ortadan kaldırılacağı vurgusu ile gâzilere gazâ ve cihad ülküsü kazandırmak amaçlanmıştır.
Çalışmamızda öncelikle Dâstân-ı Ejderhâ adlı eserin mevcut nüshaları temin edilerek metin karşılaştırması yapılmış ve orijinal metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Destanın Anadolu ve Balkanlardaki yansımaları ele alınmış, daha sonra söz konusu risalenin İslâmî dönem Türk kültür tarihindeki yeri ve değeri ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır.
- by Rumeysa KARS and +1
- •
- Destan Türü, Cenkname, hz. ali cengi
There are many valuable works on the Book of Dede Korkut, also known as Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzân. However, these studies were not considered as a matter of basic entertainment topics, (in places of entertainment... more
There are many valuable works on the Book of Dede Korkut, also known as Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzân. However, these studies were not considered as a matter of basic entertainment topics, (in places of entertainment shall be in contact was adopted) it was mentioned, touching upon the matter of entertainment when appropriate. In this paper, in the light of previous studies entertainment culture of Turkey, the information that the book of Dede Korkut embodies has been contextualized as a substantive issue. In this way, moving from this work that sheds light on many aspects of our culture, it was aimed to pay attention to the subjects that could provide the entertainment issue with deep meaning.
Türkler, İslâmiyet’i kabul etmelerini müteakip yeni bir inanç ve kültür yapısına da kapı aralamışlardır. İslâmiyet’le adeta özdeşleştirdikleri şahsiyetleri ise sözlü gelenek çerçevesinde kahramanlık hikâyeleriyle anmışlardır. Bu minvalde... more
Türkler, İslâmiyet’i kabul etmelerini müteakip yeni bir inanç ve kültür yapısına da kapı aralamışlardır. İslâmiyet’le adeta özdeşleştirdikleri şahsiyetleri ise sözlü gelenek çerçevesinde kahramanlık hikâyeleriyle anmışlardır. Bu minvalde özellikle Hz. Muhammed, dört halife ve sahâbeler, bu menkîbelerin vazgeçilmez karakterleri olagelmişlerdir. Çalışmamızın konusunu teşkil eden Hz. Ali de söz konusu kahramanlık temalı hikâyelerde, destanlarda, menkîbelerde Hz. Muhammed’in damadı, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babası olarak yiğit, cengâver nitelikleri ile ön plana çıkarılmıştır. Bu gelenek İslâmî Dönem Türk Tarihi’ne ait eserlerle yazıya aktarılmıştır. Hz. Ali’nin cesaret ve yiğitliğinin anlatıldığı cenknâmelerden biri olan Dâstân-ı Ejderhâ da bu türden bir eserdir. Destan, mesnevî tarzında kaleme alınmış olup, aynı zamanda efsane ve masal türlerinin kimi özelliklerini de göstermektedir. Dâstân-ı Ejderhâ adı verilen eserde, uzak bir ülkeden Hz. Muhammed’in huzuruna gelen Müslümanların şikâyet ettikleri ejderhâdan ve Hz. Muhammed’in görevlendirmesiyle sahabelerin Hz. Ali öncülüğünde ejderhâ ile yaptığı savaştan ve ejderhâyı mağlup etmesinden bahsedilmektedir. Burada Hz. Ali, kahraman şahsiyetiyle olağanüstü güçleri bünyesinde barındıran ve bu sayede din düşmanı olarak tasvir edilen ejderhâya karşı koyan ve mücadeleden çekinmeyen bir yapıya sahiptir. Destanda Hz. Ali’nin bu uğurda ölümü bile göze alabileceğine vurgu yapılmak suretiyle Müslümanları gâzaya teşvik etme amacı güdülmüştür. Ayrıca hakikatte dinin İslâm dini olduğu ve asî olanların hazin bir son ile ortadan kaldırılacağı vurgusu ile gâzilere gazâ ve cihad ülküsü kazandırmak amaçlanmıştır. Çalışmamızda öncelikle Dâstân-ı Ejderhâ adlı eserin mevcut nüshaları temin edilerek metin karşılaştırması yapılmış ve orijinal metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Destanın Anadolu ve Balkanlardaki yansımaları ele alınmış, daha sonra söz konusu risalenin İslâmî dönem Türk kültür tarihindeki yeri ve değeri ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır.