Ekoloji, Bitki Fizyolojisi Research Papers (original) (raw)

In this study, it has been aimed to determine the effect of altitude on fatty acid composition of seed oil of wild Achillea wilhelmsii from Turkey's flora. The fatty acid compositions were determined by gas chromatography (GC). The total... more

In this study, it has been aimed to determine the effect of altitude on fatty acid composition of seed oil of wild Achillea wilhelmsii from Turkey's flora. The fatty acid compositions were determined by gas chromatography (GC). The total lipid contents of seed (at altitude 1000-1080 m, 1600-1650 m and 1850-1900 m) were found to be 4.17, 4.27, and 2.73%, respectively. The lowest total lipid level (2.73%) was 1850-1900 m and significant as statistical. Total saturated (∑SFA), monounsaturated (∑MUFA) and polyunsaturated (∑PUFA) acid contents of seed oils at different altitude were significant difference. But fatty acid profiles were quite similar. According to the obtained results, ∑PUFA ɷ-6 significantly decreased and ∑PUFA ɷ-3 significantly increased with altitude. The major components of A. wilhelmsii seed oil are palmitic (C16:0), oleic (C18:1 ɷ-9) and linoleic (18:2 ɷ-6) acids. C16:0 and C18:1 ɷ-9 contents increased with altitude but 18:2 ɷ-6 content decreased with altitude. The quantities of other fatty acids ranged at different altitude in the terms of increase or decrease as statistical. The ɷ-6/ɷ-3 ratios were 67.28% at 1000-1080 m, 17.84% at 1600-1650 m and 9.53% at 1850-1900 m.

Yeşil bitkiler içerdikleri klorofil pigmentleri sayesinde özellikle de mavi ve kırmızı dalga boyları olmak üzere görünür ışığın büyük bir kısmını yutarken yeşil ışığın büyük kısmını yansıtırlar. Bitkilerdeki klorofil içeriği bitkinin... more

Yeşil bitkiler içerdikleri klorofil pigmentleri sayesinde özellikle de mavi ve kırmızı dalga boyları olmak üzere
görünür ışığın büyük bir kısmını yutarken yeşil ışığın büyük kısmını yansıtırlar. Bitkilerdeki klorofil içeriği bitkinin
farklı gelişim aşamalarına ve çeşitli doğal ya da insan kaynaklı stres koşullarına bağlı olarak değişir. Reflektans
ölçümleri ile bitkilerdeki klorofil içeriğini hızlı ve doğru bir şekilde izlemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı
kurak koşullar ve bitkilerin spektral davranışları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Spektral ölçümler seçilen
dört hedef bitki (Çayır, Typha spp., Böğürtlen, Fıstık çamı) üzerinde yapılmıştır. Spektral veriler taşınabilir
HandHeld spektroradyometre kullanılarak elde edilmiştir. Toplanan veriler NDVI ve NDRE gibi bitki
indekslerinden faydalanılarak yorumlanmıştır. Sonuçlar Çayır ve Typha bitkilerinin Böğürtlen ve Fıstk çamına
göre kurak koşullardan daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu nedenle yeryüzünün en önemli gen
kaynaklarından olan çayır ve meralar yalnızca ekonomik değil ekolojik yönden de yakından izlenmelidir.

Ormanlar karasal ekosistemlerin en önemli parçalarından birisidir. Orman ekosisteminin en önemli aktörü ise ağaçlardır. Ormanlar biyofiziksel özellikleri bakımından geniş ölçekte bakıldığında homojen vejetasyon topluluğu gibi görünse de,... more

Ormanlar karasal ekosistemlerin en önemli parçalarından birisidir.
Orman ekosisteminin en önemli aktörü ise ağaçlardır. Ormanlar biyofiziksel
özellikleri bakımından geniş ölçekte bakıldığında homojen vejetasyon topluluğu
gibi görünse de, yakından bakıldığı zaman birbirinden farklı özelliklere sahip
bireylerin bir arada toplandığı sistemdir. Bu farklı özelliklere sahip elemanlardan
biri de anıt ağaçlardır. Anıt ağaçlar, geçmiş, günümüz ve gelecek arasında iletişim
sağlayabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olmalarından dolayı hem bilimsel
hem de kültürel yönden öneme sahiptir. Çalışmada, Kahramanmaraş’ın
güneybatısında, Yavşan Yaylası ve Kalekaya Mahallesindeki anıt ağaçların
ekolojisinin (yükselti, eğim, bakı, iklim ve toprak gibi) değerlendirilmesi
amacıyla araziden rastgele örneklem metoduyla 50 ağaç noktası belirlenmiş ve
anıt ağaç envanteri için Coğrafi Bilgi Sistemlerinden yararlanılmıştır Çalışmada
belirlenen anıt ağaçların yükselti aralığı, Yavşan Yaylasında 1550 - 1650,
Kalekaya Mahallesinde ise 900 – 1050’mdir. Genel bakı, Yavşan Yaylasında
kuzey ve kuzey batı yönlü yamaçlarda, genel eğim değerleri ise 12 - 22°
aralığındadır. Kalekaya Mahallesindeki anıt sedirlerin bakı dağılımı ise
heterojendir.

Yaprak senesensi, başlangıcından tamamlanmasına kadar oldukça koordineli bir biçimde düzenlenir. Gen ifadesinin kapsamlı bir biçimde yeniden programlanması ile gerçekleşir. Arabidopsis’te yaprak senesensi sırasında, biyokimyasal ve... more

Yaprak senesensi, başlangıcından tamamlanmasına kadar oldukça koordineli bir biçimde düzenlenir. Gen ifadesinin kapsamlı bir biçimde yeniden programlanması ile gerçekleşir.
Arabidopsis’te yaprak senesensi sırasında, biyokimyasal ve fizyolojik binlerce SAG görev alır. İki transkripsiyon faktörü ailesi olan NAC ve WRKY yaprak senesensini düzenleyen ana transkripsiyon faktörleridir.

İskender Savaşır Hikâye Apollon'un Daphne'yi görmesiyle başlar. Ancak birkaç adım öncesinde Daphne, kendisini tanrılara adayarak sonsuza kadar kimseyle birlikte olmadan yaşayacağına yemin etmiştir. Erkeklerden nefret mi ediyordu, neden... more

İskender Savaşır Hikâye Apollon'un Daphne'yi görmesiyle başlar. Ancak birkaç adım öncesinde Daphne, kendisini tanrılara adayarak sonsuza kadar kimseyle birlikte olmadan yaşayacağına yemin etmiştir. Erkeklerden nefret mi ediyordu, neden böyle bir karar vermişti, bilinmez. Apollon ormanda dolaşmayı seven güzeller güzeli Daphne'yi Thessalia'da dolaşırken görür ve tutulur, âşık olur. Peneus ırmağı kenarında ona rastladığında Daphne'den aşkına karşılık vermesini ister. Ancak ne yaptıysa, ne söylediyse Daphne Apollon'u istemez, ondan kaçar. Hikâyenin çoğu versiyonunda Eros ikisine de farklı oklar atmıştır ve bu iki ok zıt kutupludur 1 (Hepoğlu & İnce, 2017). Yani Eros, sapkın bir aşık yaratırken tam zıttını da Daphne'nin aşkı reddeden varlığıyla bütünleştirmiştir. Daphne kaçar, ama kaçtıkça nefesini ensesinde hisseder Apollon'un. Bu koşuşmalardan birinde, Daphne'nin yorgunluktan titreyen bacakları gövdesini taşıyamaz hale gelir ve tanrıların duyacağı şiddette imdat çığlıkları atar. Toprak Ana Gaia, imdat çığlıklarını işittiğinde ona acır ve Daphne'yi olduğu yerde bir Defne ağacına dönüştürür. Daphne'nin ayakları toprağın derinliklerine doğru kayarken, bütün aşıkların dikkatini üzerine toplayan bedeni kabuk bağlamış, kokusunu hafızalara kazıyan saçları da yapraklara dönüşmüş. E tabi ince, narin kolları da uzamış ve dal olmuş yapraklara. Apollon ise ona yaklaştığında henüz durmamış olan kalp atışlarını dinlemiş, oracıkta hüzne boğulmuş (Gezgin, 2017).