Yasin Demir | Firat University (original) (raw)
Papers by Yasin Demir
Öz Bu çalışmanın amacı ergenlerde internet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı aras... more Öz Bu çalışmanın amacı ergenlerde internet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Çalışma Türkiye'de Malatya ilin-de 390 (140 erkek, 250 kız) ergen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri liseler-de öğrenim gören, internet kullanan ve çalışmaya katılmaya gönüllü ergenlerden Young İnternet Bağımlılığı Testi-Kısa Formu (YİBT-KF), Akademik Erteleme Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler t testi, Pearson korelasyon analizi ve yapı-sal eşitlik modellemesi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre internet ba-ğımlılığı ve akademik erteleme davranışlarının cinsiyete göre farklılaşmadığı görülmüş-tür. Akademik başarı puanlarında ise kızlar lehine anlamlı düzeyde farklılaşma olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Akıllı telefona sahip olan ergenlerin hem internet bağımlılığı dü-zeyleri hem de akademik erteleme davranışları akıllı telefona sahip olmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksektir. Akademik başarı puanları ile akıllı telefona sahip olma du-rumu arasındaki fark ise anlamlı değildir. İnternet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı puanlarıyla günlük ortalama internet kullanım süresi arasında anlamlı farklılaşma olduğu görülmüştür. İnternet bağımlılığı ile akademik erteleme arasında po-zitif, akademik başarı arasında ise negatif yönde ilişki vardır. Akademik erteleme ile akademik başarı arasında ise negatif yönde ilişki olduğu görülmüştür. İnternet bağımlı-* Bu çalışmanın bir bölümü " 11. Uluslararası Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Sempozyumu " nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde haya... more İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde hayatımızın birçok alanında bizi etkilemiştir. Bu alanlardan birisi de psikolojik danışma alanıdır. Profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinin internet üzerinden sunulması olarak da tanımlanabilen online terapi (e-terapi, online psikoterapi, online danışma, online psikolojik danışma), danışmanlar ve danışanlar açısından değerlendirildiğinde bir takım avantajları ve dezavantajları bir arada sunmaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde online danışma süreciyle danışanlara psikolojik danışma hizmeti sunmanın bir takım etik problemlere neden olacağını savunan uzmanlar olmakla birlikte, bazı terapistler ise danışanlara online olarak psikolojik danışma hizmeti vermenin üstün yanlarını vurgulamaktadırlar. Bu çalışmada online psikolojik danışmanın yapılma yöntemleri, kimler için uygun olduğu/olmadığı, online terapide dikkat edilmesi gereken etik kurallar, online terapi eğitimi hakkında önemli noktalara değinilecektir. Ayrıca online terapinin yüzyüze yapılan terapiye göre üstün yönleri ve sınırlıkları, hangi durumlarda kullanılmasının uygun olacağı ya da olmayacağı bir bütün içerisinde literatür çerçevesinde sunulacaktır.
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, yaş ve hizmet sür... more Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, yaş ve hizmet süresi değişkenlerine göre incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Samsun ve Elazığ illerindeki ortaokullarda görev yapan 196 erkek, 103 kadın olmak üzere toplam 299 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak tolerans ölçeği ile kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS paket programıyla yapılmış olup verilerin analizinde t testi ve Anova kullanılmıştır. Gruplar arası farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için ise Scheffe testi yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyetleri ve medeni durumlarına göre farklılaşmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca yapılan analizlerde öğretmenlerin tolerans düzeylerinin hem yaşlarına göre hem de kıdem yıllarına göre farklılaştığı görülmüştür. Tolerans düzeyi en yüksek olan öğretmenlerin 1-5 yıl arasında görev yapanlar olduğu görülürken, tolerans düzeyi en düşük olan öğretmenlerin 21 yıl ve üzeri görev yapan öğretmenler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca 50 yaşın üzerinde olan öğretmenlerin yaşları 20-29 arasında olan öğretmenlere göre tolerans düzeylerinin anlamlı düzeyde düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar alanyazın çerçevesinde tartışılarak ve önerilerde bulunulmuştur.
ÖZET İnternet kullanımının toplumda hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Bu durum işlerin hızlanm... more ÖZET İnternet kullanımının toplumda hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Bu durum işlerin hızlanması ve daha kolay yapılmasına imkân sağlaması gibi bir takım avantajlardan kaynaklanmaktadır. Ancak internetin de aşırı düzeyde fazla kullanılmasının bağımlılık gibi bir takım problemleri de beraberinde getirdiği araştırmacılar tarafından sıklıkla vurgulanmaktadır. Şüphesiz interneti en çok kullanan gruplardan birisini de gençler oluşturmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı gençlik döneminde yer alan öğretmen adaylarının " internet " kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda 2015 yılında Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde çeşitli bölümlerde öğrenim gören lisans öğrencilerine ulaşılmıştır. Araştırmanın veriler,, öğretmen adaylarının " İnternet.. . gibidir; çünkü,. .. " cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesin içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının internet kavramına ilişkin farklı metaforlar ürettikleri görülmüştür. Araştırma sonuçları literatür çerçevesinde tartışılacaktır. Anahtar Sözcükler: internet, metafor, öğretmen adayı ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of advantages such as speeding up work and making it easier to do. However, it is frequently emphasized by researchers that the excessive use of the internet causes a number of problems such as dependency. Undoubtedly, young people make up one of the groups that use the internet the most. In this context, the aim of this research is to examine the cognitive maps (metaphors) about the concept of "internet" by prospective teachers in the youth period. For this purpose, in 2015, data were collected from undergraduate students studying in different departments at Fırat University Faculty of Education. The results of the study were obtained by completing the blank sentence (Internet is like… because) of the teacher candidates. This research is a qualitative research and research data were analyzed by content analysis method. In the study, it was seen that the teacher candidates produced different metaphors about the concept of internet. The results of the research will be discussed in the literature.
Bu çalışma ile öğretmen adaylarının "sınav" kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlar... more Bu çalışma ile öğretmen adaylarının "sınav" kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öğrenim gören 107 öğrenciye ulaşılarak görüşleri alınmıştır. Araştırmanın verileri, öğretmen adaylarının "Sınav. . . gibidir; çünkü, . . ." cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının sınava ilişkin 77 farklı metafor ürettikleri görülmüştür. Öğretmen adaylarını tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla hayat, kâbus ve işkence olduğu görülmüştür. Öğretmen adaylarının "sınav" kavramına ilişkin ürettiği 77 metafordan 2 tanesinde görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Üretilen bu metaforlar 16 kategori içerisinde toplanmıştır. Bu sonuçlara göre uyuşum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında "sınav" kavramına ilişkin sonuçlarının güvenirliğinin .92 düzeyinde olduğu bulunmuştur. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.
ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of ... more ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of advantages such as speeding up work and making it easier to do. However, it is frequently emphasized by researchers that the excessive use of the internet causes a number of problems such as dependency. Undoubtedly, young people make up one of the groups that use the internet the most. In this context, the aim of this research is to examine the cognitive maps (metaphors) about the concept of "internet" by prospective teachers in the youth period. For this purpose, in 2015, data were collected from undergraduate students studying in different departments at Fırat University Faculty of Education. The results of the study were obtained by completing the blank sentence (Internet is like… because) of the teacher candidates. This research is a qualitative research and research data were analyzed by content analysis method. In the study, it was seen that the teacher candidates produced different metaphors about the concept of internet. The results of the research will be discussed in the literature.
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hi... more Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hissettikleri duyguların neler olduğunun nedenleriyle birlikte incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde çeşitli bölümlerde öğrenim gören lisans öğrencilerine ulaşılmıştır. Araştırma için gerekli olan veriler, öğretmen adaylarının kendilerine verilen formda belirtilen "Herhangi bir sebeple internete bağlanamadığımda kendimi ... hissederim; çünkü, …" cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının yaklaşık olarak %81'i internete bağlanamadığında olumsuz duygular yaşadığını ifade ederken, katılımcıların %12'si internete bağlanamadıklarında duygularında herhangi bir değişim olmadığını belirtmiş ve %7'si de internete bağlanamadıklarında daha fazla olumlu duygular yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmada öğretmen adaylarının internete bağlanamadıklarında genel olarak olumsuz olarak nitelenebilecek negatif duygular yaşadığı bulgularına ulaşılmıştır. Katılımcıların ifade ettikleri duygular incelendiğinde; öğretmen adayları tarafından en fazla ifade edilen duyguların sırasıyla "kötü, eksik ve huzursuz" olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bazı öğretmen adaylarının da "normal" şeklinde cevap verdiği görülürken çok az sayıda katılımcının ise "iyi, mutlu" hissederim şeklinde cevapladıkları görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve
ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının çeĢitli değiĢkenlere göre incelenmesi... more ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının çeĢitli değiĢkenlere göre incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 14 ile 18 arasında değiĢen 175 ergene ulaĢılmıĢtır. Ergenlerin sanal zorbalık davranıĢları cinsiyet, akıllı telefona sahip olma, evlerinde internet bağlantısı ve bilgisayar olup olmaması ve yaĢları açısından incelenmiĢtir. Veriler sanal zorbalık ölçeği ve kiĢisel bilgi formunun ergenler tarafından doldurulması sonucunda elde edilmiĢ olup verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre; ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının cinsiyetlerine, akıllı telefona sahip olma durumlarına ve kaldıkları yerde internet bağlantısı bulunma durumlarına göre farklılaĢmadığı görülmüĢtür. Ayrıca evlerinde bilgisayar olan ergenlerin olmayanlara göre sanal zorbalık düzeylerinin düĢük olduğu bulunmuĢtur. Son alarak yapılan korelasyon analizinde ergenlerin yaĢları ile sanal zorbalık düzeyleri arasında pozitif yönde düĢük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartıĢılmıĢ ve bu kapsamda çeĢitli önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Sanal zorbalık düzeyleri, ergen, bilgisayar, akıllı telefon
GİRİŞ Ergenlik dönemi, bireylerin sınırlarını test ettiği, kendine has kimlik oluşturma gayreti i... more GİRİŞ Ergenlik dönemi, bireylerin sınırlarını test ettiği, kendine has kimlik oluşturma gayreti içerisine girdiği, yaşam hedefleri oluşturduğu, hayatı anlamını sorguladığı bir dönemdir. Bu dönemdeki bireyler anne ve baba ile bağlarını koparma gayreti içerisine girerler (Corey, 2008, s. 76). Bu fırtınalı dönemde ergenlerin hayatında ön planda olan kişiler aileleri değil, kuşkusuz akranlarıdır (Demir, Baran ve Ulusoy, 2005; Yöndem ve Tokinan, 2007). Dolayısıyla ergenler özellikle bu dönemde sıklıkla akranlarıyla vakit geçirmek isterler. Bazı ergenler bu dönemde akranlarıyla istendik düzeyde ilişkiler kursalar da bazıları için bu durum geçerli değildir. Ergenlerin akran ilişkilerinin niteliğini etkileyen birçok faktör vardır. Bu araştırmada temel amaç; ergenlerin akran ilişkilerinin cinsiyet, algılanan akademik başarı ve öğrenim görülen sınıf düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. YÖNTEM Kolay örnekleme yöntemi kullanılarak yapılan bu araştırmanda ergenlerin akran ilişkileri düzeyleri cinsiyet, algılanan akademik başarı ve öğrenim gören sınıf değişkenlerine göre incelenmiştir. Bu amaçla 2015-2016 eğitim öğretim döneminde Elazığ İl'inde öğrenim görmekte olan lise öğrencilerine ulaşılmıştır. 112 kız, 78 erkek olmak üzere 180 kişiden oluşan çalışma grubuna katılan öğrencilerin 36'sı 9. sınıf, 73'ü 10. sınıf ve 81'i de 11. sınıfta öğrenim görmektedir. Araştırmada veri toplama aracı olarak ise Bukowski ve arkadaşları tarafından 1994 yılında geliştirilen ölçek ve Erkan Atik, Esen Çoban, Çok, Doğan ve Güney Karaman tarafından Türkçeye uyarlanan " Akran İlişkileri Ölçeği " (2014) kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmış olup, analizlerde t testi ve Anova yapılmıştır. BULGULAR VE YORUM Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; kız öğrencilerin akran ilişkileri puanlarının erkek öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin algılanan akademik başarı ile akran ilişkileri puanları arasında anlamlı düzeyde fark olduğu görülmüştür. Son olarak yapılan analizde ise öğrenim görülen sınıf düzeyi ile akran ilişkileri puanları arasında anlamlı düzeyde fark olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER Ergenlerin akran ilişkileri düzeyleri cinsiyetlerine ve algıladıkları akademik başarılarına göre farklılaşmaktadır. Ergenlerin öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ile akran ilişkileri düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Kızların akran ilişkileri düzeylerinin erkeklerinkinden yüksek olmasının nedenleri araştırılabilir, erkek öğrencilere akran ilişkilerini geliştirmeye yönelik psiko-eğitimler verilebilir. Akademik başarısı düşük olan öğrencilerin, akran ilişkilerinin de düşük olduğu dikkate alındığında akran yardımcılığı programlarının etkili olabileceği düşünülebilir. Anahtar Kelimeler : akran ilişkileri, ergen, arkadaşlık
Bu araĢtırmanın amacı, ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin biliĢsel haritalarının (metaforlar... more Bu araĢtırmanın amacı, ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin biliĢsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 14 ile 19 arasında değiĢen 195 (148 kız, 47 erkek) ergene ulaĢılmıĢtır. AraĢtırmanın verileri, ergenlere dağıtılan formda bulunan "Mutluluk. . . gibidir; çünkü, . . ." cümlesindeki boĢ bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiĢtir. Bu araĢtırma nitel bir çalıĢma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmada ergenlerin mutluluk kavramına yönelik 116 farklı metafor ürettikleri görülmüĢtür. Ergenler tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla aile ve özgürlük olduğu görülmüĢtür. Ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin ürettiği 116 metafordan 7 tanesinde görüĢ ayrılığı ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlara göre uyuĢum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında "mutluluk" kavramına iliĢkin sonuçlarının güvenirliğinin. 94 düzeyinde olduğu bulunmuĢtur. Üretilen bu metaforlardan 111 tanesi 18 kategori içerisinde toplanırken, 5 metafor ise herhangi bir kategori içerisine yerleĢtirilememiĢtir. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, metafor, biliĢsel harita, ergenler
In this study, it was aimed to investigate the adolescents' academic procrastination in terms of ... more In this study, it was aimed to investigate the adolescents' academic procrastination in terms of various variables. In accordance with this purpose, it was reached 227 adolescents who were in different age from 14 to 18, and 93 of whom were girls, and 134 of whom were boys. The academic procrastination of adolescents were investigated in terms of gender, age, having computer and internet connection in their homes or not, and the time spent on the internet. The data has been collected by Academic Procrastination Scale and personal information form, and SPSS 18 packet program was used in the analysis. According to the results from the study; it was seen in a significant level that adolescents' academic procrastination did not change in terms of gender, and the adolescents who had computer and internet connection in their homes had higher academic procrastination points than the adolescents who did not have computer and inernet connection. Besides, it was found in correlation analysis that there was a positively relationship between adolescents' academic procrastination points and their spent time in internet, but the relationship between academic procrastination points and their ages was not significant. The results were discussed according to the literature and some suggestions were given.
ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi a... more ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 13 ile 19 arasında değiĢen 229 (165 kız, 64 erkek) ergene ulaĢılmıĢtır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri arasındaki iliĢkiler incelenmiĢtir. Ayrıca yalnızlık ve mutluluk düzeylerinin cinsiyetleri, kardeĢ sayıları, doğum sıralamaları açısından incelenmiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre yalnızlık ile mutluluk arasında negatif yönde ve orta düzeyde bir iliĢki vardır. Ergenlerde yalnızlık mutluluğun negatif yönde yordayıcısıdır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri; doğum sıralamaları ve kardeĢ sayıları değiĢkenlerine göre farklılaĢmamaktadır. Son olarak erkekler kızlara göre anlamlı düzeyde yalnızken, ergenlerin mutluluk düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Sonuçlar alanyazın dikkate alınarak tartıĢılarak araĢtırmacılara çeĢitli önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, yalnızlık, doğum sıralaması, kardeĢ sayısı
Abstract In this study, it was examined the views related to marriages and marital lives of indiv... more Abstract In this study, it was examined the views related to marriages and marital lives of individuals who have married with one spouse for a long time. This study was made with 6 female and 6 male participants who have different durations of marriages change between 30 and 63 years (mean is 42 years). The data of the study were obtained with semi-structured interviews made with the participants. Totally twelve questions examined the marriages and marital lives were directed to the participants. Interviews took 50-55 minutes on average and were recorded professionally. The data of the study were achieved by the way of qualitative analysis of these records and examination with content analysis method. When the views of the participants were considered, it was seen that the answers grouped under four main categories. These are (a) marriage perception, (b) problems experienced in marriages and solution approaches, (c) the reasons of took a long time marriages, and (d) ideal partner specialities in maintaining marriages. At the end of the analysis of the data, it become evident that 20% of participants see marriage as a home, 17.9% see marriage as a way of having children. The problems experienced in marriages were solved by 26% of participants with not to being offended and by 19.2% of participants with giving a present. According to the views of the participants who have married for over o period of 40 years on average, being respectful to one another (13.8%), seeking happiness in your spouse (10.3%), and being loyal to the family are the reasons of their long time marriages. The results show that incurred meaning to the marriage, selections of problem solving ways in solving problems, and consideration about spouse have an important effect in last long and happy marriages.
ABSTRACT The aim of the study is to examine the intermediary role of loneliness in the relation b... more ABSTRACT The aim of the study is to examine the intermediary role of loneliness in the relation between the social interaction anxiety and happiness among university students. Study group was formed by 324 female and 270 male, a total of 594 students at Fırat University. Interaction Anxiety Scale, UCLA Loneliness Scale, and Oxford Happiness Scale Short Form were used as data collection tools. Collected data were analyzed by correlation and regression techniques. The findings demonstrated that social interaction anxiety predicted loneliness and happiness and in the relation between social interaction anxiety and happiness, loneliness acted as a partial intermediary.
ÖZ Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinde sosyal etkileşim kaygısı ile mutluluk arasındaki ilişkide yalnızlığın aracı rolünün incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Fırat Üniversitesi'nde öğrenim gören 324 kadın, 270 erkek olmak üzere 594 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Veri toplama araçları olarak; Etkileşim Kaygısı Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ile Oxfort Mutluluk Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Araştırmada veriler korelasyon ve regresyon teknikleri kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; sosyal etkileşim kaygısının yalnızlığı ve mutluluğu yordadığı, yalnızlığın mutluluğu yordadığı ve sosyal etkileşim kaygısı ile mutluluk arasındaki ilişkide yalnızlığın kısmi aracılık ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
ÖZET Bu çalışmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi a... more ÖZET Bu çalışmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yaşları 13 ile 19 arasında değişen 229 (165 kız, 64 erkek) ergene ulaşılmıştır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Ayrıca yalnızlık ve mutluluk düzeylerinin cinsiyetleri, kardeş sayıları, doğum sıralamaları açısından incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre yalnızlık ile mutluluk arasında negatif yönde ve orta düzeyde bir ilişki vardır. Ergenlerde yalnızlık mutluluğun negatif yönde yordayıcısıdır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri; doğum sıralamaları ve kardeş sayıları değişkenlerine göre farklılaşmamaktadır. Son olarak erkekler kızlara göre anlamlı düzeyde yalnızken, ergenlerin mutluluk düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Sonuçlar alanyazın dikkate alınarak tartışılarak araştırmacılara çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, yalnızlık, doğum sıralaması, kardeş sayısı
ÖZET Bu çalışmada ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi... more ÖZET Bu çalışmada ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yaşları 14 ile 18 arasında değişen 175 ergene ulaşılmıştır. Ergenlerin sanal zorbalık davranışları cinsiyet, akıllı telefona sahip olma, evlerinde internet bağlantısı ve bilgisayar olup olmaması ve yaşları açısından incelenmiştir. Veriler sanal zorbalık ölçeği ve kişisel bilgi formunun ergenler tarafından doldurulması sonucunda elde edilmiş olup verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının cinsiyetlerine, akıllı telefona sahip olma durumlarına ve kaldıkları yerde internet bağlantısı bulunma durumlarına göre farklılaşmadığı görülmüştür. Ayrıca evlerinde bilgisayar olan ergenlerin olmayanlara göre sanal zorbalık düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur. Son alarak yapılan korelasyon analizinde ergenlerin yaşları ile sanal zorbalık düzeyleri arasında pozitif yönde düşük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve bu kapsamda çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Sanal zorbalık düzeyleri, ergen, bilgisayar, akıllı telefon
Bu araştırmanın amacı, ergenlerin " mutluluk " kavramına ilişkin bilişsel haritalarının (metaforl... more Bu araştırmanın amacı, ergenlerin " mutluluk " kavramına ilişkin bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda yaşları 14 ile 19 arasında değişen 195 (148 kız, 47 erkek) ergene ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri, ergenlere dağıtılan formda bulunan " Mutluluk.. . gibidir; çünkü,. .. " cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ergenlerin mutluluk kavramına yönelik 116 farklı metafor ürettikleri görülmüştür. Ergenler tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla aile ve özgürlük olduğu görülmüştür. Ergenlerin " mutluluk " kavramına iliĢkin ürettiği 116 metafordan 7 tanesinde görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre uyuĢum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında " mutluluk " kavramına ilişkin sonuçlarının güvenirliğinin. 94 düzeyinde olduğu bulunmuştur. Üretilen bu metaforlardan 111 tanesi 18 kategori içerisinde toplanırken, 5 metafor ise herhangi bir kategori içerisine yerleştirilememiştir. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, metafor, bilişsel harita, ergenler
Öz Bu çalışmanın amacı ergenlerde internet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı aras... more Öz Bu çalışmanın amacı ergenlerde internet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Çalışma Türkiye'de Malatya ilin-de 390 (140 erkek, 250 kız) ergen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri liseler-de öğrenim gören, internet kullanan ve çalışmaya katılmaya gönüllü ergenlerden Young İnternet Bağımlılığı Testi-Kısa Formu (YİBT-KF), Akademik Erteleme Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler t testi, Pearson korelasyon analizi ve yapı-sal eşitlik modellemesi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre internet ba-ğımlılığı ve akademik erteleme davranışlarının cinsiyete göre farklılaşmadığı görülmüş-tür. Akademik başarı puanlarında ise kızlar lehine anlamlı düzeyde farklılaşma olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Akıllı telefona sahip olan ergenlerin hem internet bağımlılığı dü-zeyleri hem de akademik erteleme davranışları akıllı telefona sahip olmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksektir. Akademik başarı puanları ile akıllı telefona sahip olma du-rumu arasındaki fark ise anlamlı değildir. İnternet bağımlılığı, akademik erteleme ve akademik başarı puanlarıyla günlük ortalama internet kullanım süresi arasında anlamlı farklılaşma olduğu görülmüştür. İnternet bağımlılığı ile akademik erteleme arasında po-zitif, akademik başarı arasında ise negatif yönde ilişki vardır. Akademik erteleme ile akademik başarı arasında ise negatif yönde ilişki olduğu görülmüştür. İnternet bağımlı-* Bu çalışmanın bir bölümü " 11. Uluslararası Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Sempozyumu " nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde haya... more İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde hayatımızın birçok alanında bizi etkilemiştir. Bu alanlardan birisi de psikolojik danışma alanıdır. Profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinin internet üzerinden sunulması olarak da tanımlanabilen online terapi (e-terapi, online psikoterapi, online danışma, online psikolojik danışma), danışmanlar ve danışanlar açısından değerlendirildiğinde bir takım avantajları ve dezavantajları bir arada sunmaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde online danışma süreciyle danışanlara psikolojik danışma hizmeti sunmanın bir takım etik problemlere neden olacağını savunan uzmanlar olmakla birlikte, bazı terapistler ise danışanlara online olarak psikolojik danışma hizmeti vermenin üstün yanlarını vurgulamaktadırlar. Bu çalışmada online psikolojik danışmanın yapılma yöntemleri, kimler için uygun olduğu/olmadığı, online terapide dikkat edilmesi gereken etik kurallar, online terapi eğitimi hakkında önemli noktalara değinilecektir. Ayrıca online terapinin yüzyüze yapılan terapiye göre üstün yönleri ve sınırlıkları, hangi durumlarda kullanılmasının uygun olacağı ya da olmayacağı bir bütün içerisinde literatür çerçevesinde sunulacaktır.
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, yaş ve hizmet sür... more Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, yaş ve hizmet süresi değişkenlerine göre incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Samsun ve Elazığ illerindeki ortaokullarda görev yapan 196 erkek, 103 kadın olmak üzere toplam 299 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak tolerans ölçeği ile kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS paket programıyla yapılmış olup verilerin analizinde t testi ve Anova kullanılmıştır. Gruplar arası farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için ise Scheffe testi yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin tolerans düzeylerinin cinsiyetleri ve medeni durumlarına göre farklılaşmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca yapılan analizlerde öğretmenlerin tolerans düzeylerinin hem yaşlarına göre hem de kıdem yıllarına göre farklılaştığı görülmüştür. Tolerans düzeyi en yüksek olan öğretmenlerin 1-5 yıl arasında görev yapanlar olduğu görülürken, tolerans düzeyi en düşük olan öğretmenlerin 21 yıl ve üzeri görev yapan öğretmenler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca 50 yaşın üzerinde olan öğretmenlerin yaşları 20-29 arasında olan öğretmenlere göre tolerans düzeylerinin anlamlı düzeyde düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar alanyazın çerçevesinde tartışılarak ve önerilerde bulunulmuştur.
ÖZET İnternet kullanımının toplumda hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Bu durum işlerin hızlanm... more ÖZET İnternet kullanımının toplumda hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Bu durum işlerin hızlanması ve daha kolay yapılmasına imkân sağlaması gibi bir takım avantajlardan kaynaklanmaktadır. Ancak internetin de aşırı düzeyde fazla kullanılmasının bağımlılık gibi bir takım problemleri de beraberinde getirdiği araştırmacılar tarafından sıklıkla vurgulanmaktadır. Şüphesiz interneti en çok kullanan gruplardan birisini de gençler oluşturmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı gençlik döneminde yer alan öğretmen adaylarının " internet " kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda 2015 yılında Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde çeşitli bölümlerde öğrenim gören lisans öğrencilerine ulaşılmıştır. Araştırmanın veriler,, öğretmen adaylarının " İnternet.. . gibidir; çünkü,. .. " cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesin içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının internet kavramına ilişkin farklı metaforlar ürettikleri görülmüştür. Araştırma sonuçları literatür çerçevesinde tartışılacaktır. Anahtar Sözcükler: internet, metafor, öğretmen adayı ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of advantages such as speeding up work and making it easier to do. However, it is frequently emphasized by researchers that the excessive use of the internet causes a number of problems such as dependency. Undoubtedly, young people make up one of the groups that use the internet the most. In this context, the aim of this research is to examine the cognitive maps (metaphors) about the concept of "internet" by prospective teachers in the youth period. For this purpose, in 2015, data were collected from undergraduate students studying in different departments at Fırat University Faculty of Education. The results of the study were obtained by completing the blank sentence (Internet is like… because) of the teacher candidates. This research is a qualitative research and research data were analyzed by content analysis method. In the study, it was seen that the teacher candidates produced different metaphors about the concept of internet. The results of the research will be discussed in the literature.
Bu çalışma ile öğretmen adaylarının "sınav" kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlar... more Bu çalışma ile öğretmen adaylarının "sınav" kavramı hakkındaki bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öğrenim gören 107 öğrenciye ulaşılarak görüşleri alınmıştır. Araştırmanın verileri, öğretmen adaylarının "Sınav. . . gibidir; çünkü, . . ." cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının sınava ilişkin 77 farklı metafor ürettikleri görülmüştür. Öğretmen adaylarını tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla hayat, kâbus ve işkence olduğu görülmüştür. Öğretmen adaylarının "sınav" kavramına ilişkin ürettiği 77 metafordan 2 tanesinde görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Üretilen bu metaforlar 16 kategori içerisinde toplanmıştır. Bu sonuçlara göre uyuşum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında "sınav" kavramına ilişkin sonuçlarının güvenirliğinin .92 düzeyinde olduğu bulunmuştur. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.
ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of ... more ABSTRACT The use of the internet is spreading rapidly in the society. This is due to a number of advantages such as speeding up work and making it easier to do. However, it is frequently emphasized by researchers that the excessive use of the internet causes a number of problems such as dependency. Undoubtedly, young people make up one of the groups that use the internet the most. In this context, the aim of this research is to examine the cognitive maps (metaphors) about the concept of "internet" by prospective teachers in the youth period. For this purpose, in 2015, data were collected from undergraduate students studying in different departments at Fırat University Faculty of Education. The results of the study were obtained by completing the blank sentence (Internet is like… because) of the teacher candidates. This research is a qualitative research and research data were analyzed by content analysis method. In the study, it was seen that the teacher candidates produced different metaphors about the concept of internet. The results of the research will be discussed in the literature.
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hi... more Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hissettikleri duyguların neler olduğunun nedenleriyle birlikte incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde çeşitli bölümlerde öğrenim gören lisans öğrencilerine ulaşılmıştır. Araştırma için gerekli olan veriler, öğretmen adaylarının kendilerine verilen formda belirtilen "Herhangi bir sebeple internete bağlanamadığımda kendimi ... hissederim; çünkü, …" cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının yaklaşık olarak %81'i internete bağlanamadığında olumsuz duygular yaşadığını ifade ederken, katılımcıların %12'si internete bağlanamadıklarında duygularında herhangi bir değişim olmadığını belirtmiş ve %7'si de internete bağlanamadıklarında daha fazla olumlu duygular yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmada öğretmen adaylarının internete bağlanamadıklarında genel olarak olumsuz olarak nitelenebilecek negatif duygular yaşadığı bulgularına ulaşılmıştır. Katılımcıların ifade ettikleri duygular incelendiğinde; öğretmen adayları tarafından en fazla ifade edilen duyguların sırasıyla "kötü, eksik ve huzursuz" olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bazı öğretmen adaylarının da "normal" şeklinde cevap verdiği görülürken çok az sayıda katılımcının ise "iyi, mutlu" hissederim şeklinde cevapladıkları görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve
ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının çeĢitli değiĢkenlere göre incelenmesi... more ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının çeĢitli değiĢkenlere göre incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 14 ile 18 arasında değiĢen 175 ergene ulaĢılmıĢtır. Ergenlerin sanal zorbalık davranıĢları cinsiyet, akıllı telefona sahip olma, evlerinde internet bağlantısı ve bilgisayar olup olmaması ve yaĢları açısından incelenmiĢtir. Veriler sanal zorbalık ölçeği ve kiĢisel bilgi formunun ergenler tarafından doldurulması sonucunda elde edilmiĢ olup verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmıĢtır. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre; ergenlerin sanal zorbalık davranıĢlarının cinsiyetlerine, akıllı telefona sahip olma durumlarına ve kaldıkları yerde internet bağlantısı bulunma durumlarına göre farklılaĢmadığı görülmüĢtür. Ayrıca evlerinde bilgisayar olan ergenlerin olmayanlara göre sanal zorbalık düzeylerinin düĢük olduğu bulunmuĢtur. Son alarak yapılan korelasyon analizinde ergenlerin yaĢları ile sanal zorbalık düzeyleri arasında pozitif yönde düĢük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartıĢılmıĢ ve bu kapsamda çeĢitli önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Sanal zorbalık düzeyleri, ergen, bilgisayar, akıllı telefon
GİRİŞ Ergenlik dönemi, bireylerin sınırlarını test ettiği, kendine has kimlik oluşturma gayreti i... more GİRİŞ Ergenlik dönemi, bireylerin sınırlarını test ettiği, kendine has kimlik oluşturma gayreti içerisine girdiği, yaşam hedefleri oluşturduğu, hayatı anlamını sorguladığı bir dönemdir. Bu dönemdeki bireyler anne ve baba ile bağlarını koparma gayreti içerisine girerler (Corey, 2008, s. 76). Bu fırtınalı dönemde ergenlerin hayatında ön planda olan kişiler aileleri değil, kuşkusuz akranlarıdır (Demir, Baran ve Ulusoy, 2005; Yöndem ve Tokinan, 2007). Dolayısıyla ergenler özellikle bu dönemde sıklıkla akranlarıyla vakit geçirmek isterler. Bazı ergenler bu dönemde akranlarıyla istendik düzeyde ilişkiler kursalar da bazıları için bu durum geçerli değildir. Ergenlerin akran ilişkilerinin niteliğini etkileyen birçok faktör vardır. Bu araştırmada temel amaç; ergenlerin akran ilişkilerinin cinsiyet, algılanan akademik başarı ve öğrenim görülen sınıf düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. YÖNTEM Kolay örnekleme yöntemi kullanılarak yapılan bu araştırmanda ergenlerin akran ilişkileri düzeyleri cinsiyet, algılanan akademik başarı ve öğrenim gören sınıf değişkenlerine göre incelenmiştir. Bu amaçla 2015-2016 eğitim öğretim döneminde Elazığ İl'inde öğrenim görmekte olan lise öğrencilerine ulaşılmıştır. 112 kız, 78 erkek olmak üzere 180 kişiden oluşan çalışma grubuna katılan öğrencilerin 36'sı 9. sınıf, 73'ü 10. sınıf ve 81'i de 11. sınıfta öğrenim görmektedir. Araştırmada veri toplama aracı olarak ise Bukowski ve arkadaşları tarafından 1994 yılında geliştirilen ölçek ve Erkan Atik, Esen Çoban, Çok, Doğan ve Güney Karaman tarafından Türkçeye uyarlanan " Akran İlişkileri Ölçeği " (2014) kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmış olup, analizlerde t testi ve Anova yapılmıştır. BULGULAR VE YORUM Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; kız öğrencilerin akran ilişkileri puanlarının erkek öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin algılanan akademik başarı ile akran ilişkileri puanları arasında anlamlı düzeyde fark olduğu görülmüştür. Son olarak yapılan analizde ise öğrenim görülen sınıf düzeyi ile akran ilişkileri puanları arasında anlamlı düzeyde fark olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER Ergenlerin akran ilişkileri düzeyleri cinsiyetlerine ve algıladıkları akademik başarılarına göre farklılaşmaktadır. Ergenlerin öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ile akran ilişkileri düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Kızların akran ilişkileri düzeylerinin erkeklerinkinden yüksek olmasının nedenleri araştırılabilir, erkek öğrencilere akran ilişkilerini geliştirmeye yönelik psiko-eğitimler verilebilir. Akademik başarısı düşük olan öğrencilerin, akran ilişkilerinin de düşük olduğu dikkate alındığında akran yardımcılığı programlarının etkili olabileceği düşünülebilir. Anahtar Kelimeler : akran ilişkileri, ergen, arkadaşlık
Bu araĢtırmanın amacı, ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin biliĢsel haritalarının (metaforlar... more Bu araĢtırmanın amacı, ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin biliĢsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 14 ile 19 arasında değiĢen 195 (148 kız, 47 erkek) ergene ulaĢılmıĢtır. AraĢtırmanın verileri, ergenlere dağıtılan formda bulunan "Mutluluk. . . gibidir; çünkü, . . ." cümlesindeki boĢ bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiĢtir. Bu araĢtırma nitel bir çalıĢma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmada ergenlerin mutluluk kavramına yönelik 116 farklı metafor ürettikleri görülmüĢtür. Ergenler tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla aile ve özgürlük olduğu görülmüĢtür. Ergenlerin "mutluluk" kavramına iliĢkin ürettiği 116 metafordan 7 tanesinde görüĢ ayrılığı ortaya çıkmıĢtır. Bu sonuçlara göre uyuĢum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında "mutluluk" kavramına iliĢkin sonuçlarının güvenirliğinin. 94 düzeyinde olduğu bulunmuĢtur. Üretilen bu metaforlardan 111 tanesi 18 kategori içerisinde toplanırken, 5 metafor ise herhangi bir kategori içerisine yerleĢtirilememiĢtir. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, metafor, biliĢsel harita, ergenler
In this study, it was aimed to investigate the adolescents' academic procrastination in terms of ... more In this study, it was aimed to investigate the adolescents' academic procrastination in terms of various variables. In accordance with this purpose, it was reached 227 adolescents who were in different age from 14 to 18, and 93 of whom were girls, and 134 of whom were boys. The academic procrastination of adolescents were investigated in terms of gender, age, having computer and internet connection in their homes or not, and the time spent on the internet. The data has been collected by Academic Procrastination Scale and personal information form, and SPSS 18 packet program was used in the analysis. According to the results from the study; it was seen in a significant level that adolescents' academic procrastination did not change in terms of gender, and the adolescents who had computer and internet connection in their homes had higher academic procrastination points than the adolescents who did not have computer and inernet connection. Besides, it was found in correlation analysis that there was a positively relationship between adolescents' academic procrastination points and their spent time in internet, but the relationship between academic procrastination points and their ages was not significant. The results were discussed according to the literature and some suggestions were given.
ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi a... more ÖZET Bu çalıĢmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda yaĢları 13 ile 19 arasında değiĢen 229 (165 kız, 64 erkek) ergene ulaĢılmıĢtır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri arasındaki iliĢkiler incelenmiĢtir. Ayrıca yalnızlık ve mutluluk düzeylerinin cinsiyetleri, kardeĢ sayıları, doğum sıralamaları açısından incelenmiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre yalnızlık ile mutluluk arasında negatif yönde ve orta düzeyde bir iliĢki vardır. Ergenlerde yalnızlık mutluluğun negatif yönde yordayıcısıdır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri; doğum sıralamaları ve kardeĢ sayıları değiĢkenlerine göre farklılaĢmamaktadır. Son olarak erkekler kızlara göre anlamlı düzeyde yalnızken, ergenlerin mutluluk düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Sonuçlar alanyazın dikkate alınarak tartıĢılarak araĢtırmacılara çeĢitli önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, yalnızlık, doğum sıralaması, kardeĢ sayısı
Abstract In this study, it was examined the views related to marriages and marital lives of indiv... more Abstract In this study, it was examined the views related to marriages and marital lives of individuals who have married with one spouse for a long time. This study was made with 6 female and 6 male participants who have different durations of marriages change between 30 and 63 years (mean is 42 years). The data of the study were obtained with semi-structured interviews made with the participants. Totally twelve questions examined the marriages and marital lives were directed to the participants. Interviews took 50-55 minutes on average and were recorded professionally. The data of the study were achieved by the way of qualitative analysis of these records and examination with content analysis method. When the views of the participants were considered, it was seen that the answers grouped under four main categories. These are (a) marriage perception, (b) problems experienced in marriages and solution approaches, (c) the reasons of took a long time marriages, and (d) ideal partner specialities in maintaining marriages. At the end of the analysis of the data, it become evident that 20% of participants see marriage as a home, 17.9% see marriage as a way of having children. The problems experienced in marriages were solved by 26% of participants with not to being offended and by 19.2% of participants with giving a present. According to the views of the participants who have married for over o period of 40 years on average, being respectful to one another (13.8%), seeking happiness in your spouse (10.3%), and being loyal to the family are the reasons of their long time marriages. The results show that incurred meaning to the marriage, selections of problem solving ways in solving problems, and consideration about spouse have an important effect in last long and happy marriages.
ABSTRACT The aim of the study is to examine the intermediary role of loneliness in the relation b... more ABSTRACT The aim of the study is to examine the intermediary role of loneliness in the relation between the social interaction anxiety and happiness among university students. Study group was formed by 324 female and 270 male, a total of 594 students at Fırat University. Interaction Anxiety Scale, UCLA Loneliness Scale, and Oxford Happiness Scale Short Form were used as data collection tools. Collected data were analyzed by correlation and regression techniques. The findings demonstrated that social interaction anxiety predicted loneliness and happiness and in the relation between social interaction anxiety and happiness, loneliness acted as a partial intermediary.
ÖZ Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinde sosyal etkileşim kaygısı ile mutluluk arasındaki ilişkide yalnızlığın aracı rolünün incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Fırat Üniversitesi'nde öğrenim gören 324 kadın, 270 erkek olmak üzere 594 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Veri toplama araçları olarak; Etkileşim Kaygısı Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ile Oxfort Mutluluk Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Araştırmada veriler korelasyon ve regresyon teknikleri kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; sosyal etkileşim kaygısının yalnızlığı ve mutluluğu yordadığı, yalnızlığın mutluluğu yordadığı ve sosyal etkileşim kaygısı ile mutluluk arasındaki ilişkide yalnızlığın kısmi aracılık ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
ÖZET Bu çalışmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi a... more ÖZET Bu çalışmada ergenlerin mutluluk ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yaşları 13 ile 19 arasında değişen 229 (165 kız, 64 erkek) ergene ulaşılmıştır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Ayrıca yalnızlık ve mutluluk düzeylerinin cinsiyetleri, kardeş sayıları, doğum sıralamaları açısından incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre yalnızlık ile mutluluk arasında negatif yönde ve orta düzeyde bir ilişki vardır. Ergenlerde yalnızlık mutluluğun negatif yönde yordayıcısıdır. Ergenlerin yalnızlık ve mutluluk düzeyleri; doğum sıralamaları ve kardeş sayıları değişkenlerine göre farklılaşmamaktadır. Son olarak erkekler kızlara göre anlamlı düzeyde yalnızken, ergenlerin mutluluk düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Sonuçlar alanyazın dikkate alınarak tartışılarak araştırmacılara çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, yalnızlık, doğum sıralaması, kardeş sayısı
ÖZET Bu çalışmada ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi... more ÖZET Bu çalışmada ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yaşları 14 ile 18 arasında değişen 175 ergene ulaşılmıştır. Ergenlerin sanal zorbalık davranışları cinsiyet, akıllı telefona sahip olma, evlerinde internet bağlantısı ve bilgisayar olup olmaması ve yaşları açısından incelenmiştir. Veriler sanal zorbalık ölçeği ve kişisel bilgi formunun ergenler tarafından doldurulması sonucunda elde edilmiş olup verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; ergenlerin sanal zorbalık davranışlarının cinsiyetlerine, akıllı telefona sahip olma durumlarına ve kaldıkları yerde internet bağlantısı bulunma durumlarına göre farklılaşmadığı görülmüştür. Ayrıca evlerinde bilgisayar olan ergenlerin olmayanlara göre sanal zorbalık düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur. Son alarak yapılan korelasyon analizinde ergenlerin yaşları ile sanal zorbalık düzeyleri arasında pozitif yönde düşük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve bu kapsamda çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Sanal zorbalık düzeyleri, ergen, bilgisayar, akıllı telefon
Bu araştırmanın amacı, ergenlerin " mutluluk " kavramına ilişkin bilişsel haritalarının (metaforl... more Bu araştırmanın amacı, ergenlerin " mutluluk " kavramına ilişkin bilişsel haritalarının (metaforlarının) incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda yaşları 14 ile 19 arasında değişen 195 (148 kız, 47 erkek) ergene ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri, ergenlere dağıtılan formda bulunan " Mutluluk.. . gibidir; çünkü,. .. " cümlesindeki boş bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ergenlerin mutluluk kavramına yönelik 116 farklı metafor ürettikleri görülmüştür. Ergenler tarafından en fazla üretilen metaforların sırasıyla aile ve özgürlük olduğu görülmüştür. Ergenlerin " mutluluk " kavramına iliĢkin ürettiği 116 metafordan 7 tanesinde görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre uyuĢum yüzdesi formülü dikkate alınarak yapılan güvenirlik hesaplamasında " mutluluk " kavramına ilişkin sonuçlarının güvenirliğinin. 94 düzeyinde olduğu bulunmuştur. Üretilen bu metaforlardan 111 tanesi 18 kategori içerisinde toplanırken, 5 metafor ise herhangi bir kategori içerisine yerleştirilememiştir. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, metafor, bilişsel harita, ergenler
The aim of this study is to investigate teachers’ tolerance levels according to gender, marital s... more The aim of this study is to investigate teachers’ tolerance levels according to gender, marital status, age, and period of service variables. The study group consists of 299 secondary school teachers, 196 teachers are males, and 103 teachers are females from Samsun and Elazığ provinces. Data collection tools of the study are Tolerance Scale and Personal Information Form. The analysis of the study was made with SPSS packet proram, and T-test and Anova were used in the analysis of the data. To determine which group has the difference among the other groups, Scheffe Test was made. According to the findings from the study, the tolerance levels of teachers did not become different in terms of gender and marital status. However, tolerance levels of teachers in the analysis became different in terms of age and years of seniority. It was reached the end that the teachers who had 1-5 years of seniority had the highest tolerance levels, but the teachers who had 21 years or more years of seniority had the lowest tolerance levels. Besides, it was reached the end that the teachers who were older than 50 had lower tolerance levels than the teachers who were between 20 and 29 years old in significant level. The results were discussed according to the literature and some suggestions were given. Keywords: Tolerance Level, Teacher, Age, Marital Status, School
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hi... more Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının herhangi bir sebeple internete bağlanamadıklarında hissettikleri duyguların neler
olduğunun nedenleriyle birlikte incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde çeşitli bölümlerde
öğrenim gören lisans öğrencilerine ulaşılmıştır. Araştırma için gerekli olan veriler, öğretmen adaylarının kendilerine verilen
formda belirtilen “Herhangi bir sebeple internete bağlanamadığımda kendimi ... hissederim; çünkü, …” cümlesindeki boş
bırakılan yerleri tamamlaması sonucunda elde edilmiştir. Bu araştırma nitel bir çalışma olup verilerin çözümlenmesi içerik analizi
yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının yaklaşık olarak %81’i internete bağlanamadığında
olumsuz duygular yaşadığını ifade ederken, katılımcıların %12’si internete bağlanamadıklarında duygularında herhangi bir
değişim olmadığını belirtmiş ve %7’si de internete bağlanamadıklarında daha fazla olumlu duygular yaşadıklarını ifade
etmişlerdir. Araştırmada öğretmen adaylarının internete bağlanamadıklarında genel olarak olumsuz olarak nitelenebilecek
negatif duygular yaşadığı bulgularına ulaşılmıştır. Katılımcıların ifade ettikleri duygular incelendiğinde; öğretmen adayları
tarafından en fazla ifade edilen duyguların sırasıyla “kötü, eksik ve huzursuz” olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bazı öğretmen
adaylarının da “normal” şeklinde cevap verdiği görülürken çok az sayıda katılımcının ise “iyi, mutlu” hissederim şeklinde
cevapladıkları görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar literatür dikkate alınarak tartışılmış ve
Keywords: İnternet, İnternet bağımlılığı
İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde haya... more İçinde yaşadığımız 21. Yüzyılda hızla yaygınlaşan teknoloji kullanımı kaçınılmaz bir şekilde hayatımızın birçok alanında bizi
etkilemiştir. Bu alanlardan birisi de psikolojik danışma alanıdır. Profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinin internet üzerinden
sunulması olarak da tanımlanabilen online terapi (e-terapi, online psikoterapi, online danışma, online psikolojik danışma),
danışmanlar ve danışanlar açısından değerlendirildiğinde bir takım avantajları ve dezavantajları bir arada sunmaktadır. Bu
bağlamda düşünüldüğünde online danışma süreciyle danışanlara psikolojik danışma hizmeti sunmanın bir takım etik problemlere
neden olacağını savunan uzmanlar olmakla birlikte, bazı terapistler ise danışanlara online olarak psikolojik danışma hizmeti
vermenin üstün yanlarını vurgulamaktadırlar. Bu çalışmada online psikolojik danışmanın yapılma yöntemleri, kimler için uygun
olduğu/olmadığı, online terapide dikkat edilmesi gereken etik kurallar, online terapi eğitimi hakkında önemli noktalara
değinilecektir. Ayrıca online terapinin yüzyüze yapılan terapiye göre üstün yönleri ve sınırlıkları, hangi durumlarda
kullanılmasının uygun olacağı ya da olmayacağı bir bütün içerisinde literatür çerçevesinde sunulacaktır.
Keywords: Online psikolojik danışma, Online terapi, E-terapi
Bildiri özeti ekteki dosyada. Oradan ulaşabilirsiniz.
İNTERNET KAFELERDE OYUN OYNAYAN ERGENLERİN SALDIRGANLIK DÜZEYLERİ Problem Durumu 2013 yılı adres... more İNTERNET KAFELERDE OYUN OYNAYAN ERGENLERİN SALDIRGANLIK DÜZEYLERİ
Problem Durumu
2013 yılı adrese dayalı nüfus sayımlarına göre Türkiye’de ergen nüfus yaklaşık olarak 13 milyondur, diğer bir ifade ile ülke nüfusunun % 17’sini ergenler oluşturmaktadır (TUİK, 2013). Çocukluktan yetişkinlik dönemine geçiş dönemi olarak da nitelendirilen ergenlik dönemi ergen için de zor ve karmaşık bir dönemdir. Ergenler, bu dönemde fiziksel olarak olgunlaşmanın yanı sıra, sosyal ve psikolojik anlamda da gelişmektedirler. Bu dönemde ergenlerin sosyal ve akademik sorumlulukları artmakla birlikte, bireyin inançları ve değerleri de şekillenmektedir. İlk internet kafenin 1994 yılında İngiltere’de açılmasından itibaren (Aktaş, 2006) dünyadaki 1990’lı yılların sonlarına doğru yaygınlaşmaya başlayan ve ülkemizde başlangıçta büyükşehirlerde açılan internet kafeler (Yorulmaz, 2008) günümüzde ergenlerin çoğunlukla arkadaşlarıyla bir araya gelerek vakit geçirdikleri bir sosyalleşme mekânı olarak kullanılmakta, bilgiye ulaşma, alışveriş, iletişim, keyifli vakit geçirme gibi sağladığı birçok imkândan dolayı ergenlerden tarafından sıklıkla tercih edilmektedir (Kaşıkçı, Çağıltay, Karakuş, Kurşun ve Ogan, 2014; Ögel, 2012). İnternet kafelerin yaygınlaşmasıyla birlikte ergenler bilgiye daha hızlı ve kolay yoldan ulaşarak ödevlerini yapma, sohbet amaçlı arkadaşlarıyla iletişime geçme, oyun oynama gibi birçok nedenden dolayı sıklıkla tercih etmişleridir (Hong ve Huang, 2005; Karakus, Inal ve Cagiltay, 2008; Mwesige, 2004). Ayrıca internet kafelerdeki internet bağlantılarının daha hızlı olması ve saat başı kullanım ücretinin makul olması gibi nedenler bireylerin internet kafeyi tercih etmesinde etkili olan faktörlerdendir (Gürol ve Sevindik, 2005). İnternet kafeler bir taraftan ergenlerin boş zamanlarını değerlendirmesi, bilgiye erişimlilerini kolaylaştırması, araştırma yapmalarını desteklemesi gibi faydaları olmaktadır. Öte yandan aşırı kontrolsüz, bilinçsiz ve amacı dışında kullanıldığında bireyin gelişimini olumsuz yönde etkilediği düşünülmektedir (Tarı Cömert ve Kayıran, 2010). İnternet kafeleri oyun oynama amacıyla kullanma, ergenlerin internet kafeyi sıklıkla tercih etme nedenlerinin başında gelen faktörlerden biridir.
Araştırmanın Amacı
Bu araştırmada, internet kafelerde oyun oynayan ergenlerin cinsiyetleri ile oynadıkları oyun türünün farklılaşıp farklılaşmadığı ile saldırganlık düzeylerinin cinsiyetlerine, okudukları okul türlerine, akademik başarılarına ve en çok oynadıkları oyun türlerine göre farklılık gösterip göstermediğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
Bu araştırma, internet kafelerde zaman geçiren ergenelerin, saldırganlık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesini yönelik tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini Elazığ il merkezindeki internet kafelerde zaman geçiren ortaöğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubu 2014 yılında Elazığ il merkezinde bulunan farklı internet kafelerde zaman geçiren 119’u kız, 268’i erkek olmak üzere toplam 387 ortaöğretim öğrenci ile kolayda örneklemi yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırma Elazığ il merkezinde bulunan internet kafelerde uygulanmış ve araştırma için Elazığ Valiliği’nden yazılı izin alınmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak, araştırmanın bağımlı değişkeni olan saldırganlık düzeyinin belirlenmesinde “Saldırganlık Ölçeği”, bağımsız değişkenler hakkında bilgi toplamak amacı ile de araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 18 paket programı kullanılmıştır. Bu çalışmada hata düzeyi 0.05 olarak alınmıştır. Frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, Levene testi, t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır.
Bulgular
Erkekler en çok spor ve yarış oyunları (%36.2) ile savaş ve şiddet içerikli oyunlar (%36.2) oynamayı tercih ederken, kadınların en çok zeka ve mantık türü oyunlar (%41.2) oynamayı tercih ettikleri görülmüştür. Ayrıca erkeklerin en az zeka ve mantık türü (%8.6) oyunlar oynamayı tercih ederken, kadınların ise en az savaş ve şiddet içerikli oyunlar oynadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Erkek öğrencilerin saldırganlık puanlarının, kız öğrencilerin saldırganlık puanlarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde (p=.001, p<.05) yüksek olduğu görülmektedir. Araştırmadan elde edilen diğer bir bulguya göre; spor ve yarış türü oyun oynayan öğrencilerin saldırganlık puanlarının, zekâ ve mantık türü oyunu oynayan öğrencilere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu ve savaş ve şiddet türü oyun oynayan öğrencilerin saldırganlık puanlarının, hem strateji ve macera türü, hem de zekâ ve mantık türü oyun oynayan öğrencilere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu gözlenmiştir
Sonuç ve Öneriler
Araştırmadan elde edilen sonuçlar incelendiğinde internet kafede oyun oynayan öğrencilerin oynadıkları oyun türlerinin cinsiyetlerine göre farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmadan elde edilen diğer bir sonuca göre; erkek öğrencilerin saldırganlık puan ortalamalarının kız öğrencilerin saldırganlık puan ortalamalarından anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Bu araştırmadan elde edilen diğer bir sonuç ise öğrencilerin saldırganlık puan ortalamalarının en çok oynadıkları oyun türüne göre farklılaştığıdır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur.
Savaş ve şiddet içerikli oyun oynayan öğrencilerin saldırganlık düzeylerinin yüksek olduğu göz önüne alındığında, gerek kamu gücü kullanılarak gerekse de üniversitelerin (psikolojik danışmanlık, psikoloji, bilgisayar mühendisliği, bilgisayar programcılığı vb. bölümlerinin) işbirliğiyle mevcut oynanan şiddet içeren oyunlardan çok daha fazla öğrencilerin ilgisini çeken, şiddet içermeyen bilgisayar oyunları da geliştirilip bu oyunların kullanılması yaygınlaştırılabilir. Ergenlerin saldırgan içerikli davranışlarına yönelten temel nedenler disiplinler arası çalışmalarla derinlemesine araştırılarak saldırganlık düzeylerini azaltıcı eğitim programları, seminerler, televizyon programları uzmanlarca hazırlanabilir. Türkiye’de ergenlere yönelik yapılan nicel çalışmaların bir hayli fazla olduğu görülmektedir, bu bağlamda internet kafelerde zaman geçiren ergenlere yönelik nitel çalışmaların yapılması alana önemli katkı sağlayabilir.