Güney Bavyera’daki Türkçe Anadili Dersi ve Türkçe Öğretmenleriyle İlgili Paradigmatik Bir Değerlendirme (original) (raw)
Related papers
Bavyera’daki Türkçe Dil Dersleri
Avrupalı Türkler ve İkidillilik Çalışmaları Kongresi Bildiriler Kitabı, 2019
Bugün Avrupa’nın değişik ülkelerinde çok uluslu toplumların bir parçası olarak yaşayan Türklerin çok dilli özelliklerini koruması ve geliştirmesi beklenirken, Türkçemizin bazı sorunlarla karşı karşıya olduğu görülüyor. Gözlenen olguların temeline inince, sorunların Türkçenin değil; Türkçe konuşanların sorunu olduğu görülüyor. Bavyera Eyaletinde verilen Türkçe dersleri gerek yabancı dil gerekse köken dili dersi formatında sunulmaktadır. Bununla birlikte Türklerin kendilerine sunulan imkanları yeterli derecede dikkate almadığı görülmektedir.
Mersin Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2013
Turkce ogretmenlerine ogretim programinda belirtilen amaclari gerceklestirmede ve kazanimlari edindirmede onemli sorumluluklar dusmektedir. Turkce ogretmenlerinin lisans egitiminden gerekli alan ve mesleki bilgi, becerilere sahip olarak; egitim ortamlarinda karsilasilabilecek durumlara uygun sekilde uygulamalar yaparak mezun olmasi onemlidir. Bu dogrultuda Turkce Ogretmenligi lisans programinda dorduncu sinifin guz doneminde yer alan, bir saatlik teorik kismi fakulte bunyesinde ve dort saatlik uygulama kismi ortaokullarda islenen “Okul Deneyimi” dersi, ogretmen adaylarina uygulama olanagi vermesi bakimindan onemlidir. Bu calismada Turkce ogretmeni adaylarinin “Okul Deneyimi” dersine iliskin tutumlarinin belirlenmesi amaclanmistir. Arastirmanin orneklemini 2012-2013 egitim-ogretim yilinda Cukurova Universitesi ve Adiyaman Universitesi Egitim Fakultelerinde ogrenim goren 81 Turkce ogretmen adayi olusturmaktadir. Arastirmada veri toplamak amaciyla 19 maddeden olusan tutum olcegi kullanilmistir. Hazirlanan olcegin uygulanmasi sonucunda elde edilen veriler betimsel istatistik tekniklerinden yuzde kullanilarak analiz edilmistir. Arastirmada elde edilen bulgulara gore Turkce ogretmeni adaylarinin “Okul Deneyimi” dersine iliskin tutumlari degerlendirilmis, tutumlarinin genel anlamda olumlu yonde oldugu belirlenmistir.
Bu çalışmada, Bulgaristan'da görev yapan Bulgaristan vatandaşı Türkçe öğretmenlerinin Bulgaristan'daki iki dilli Türk çocuklarının Türkçe eğitimi-öğretimine ilişkin görüş ve düşüncelerini derlemek; karşılaştıkları sorunları ortaya çıkarıp onlara çözüm önerileri sunmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nden beklentilerini dile getirmek amaçlanmıştır. Çalışmaya, Bulgaristan'da Türklerin en yoğun yaşadığı illerden olan Kırcaali'den 17 (12 kadın-5 erkek) ve Şumnu'dan 9 (7 kadın-2 erkek) Türkçe öğretmeni katılmıştır. Öğretmenler ile yüz yüze görüşülmüş ve kendilerine açık uçlu sorular yöneltilmiştir. Verilerin analizinde frekans ve yüzde belirleme tekniklerinden yararlanılmıştır. Elde edilen verilerden bazıları şunlardır: Öğretmenlerin %92'si hizmet içi eğitime ihtiyaç duymakta, %62'si okullarındaki haftalık Türkçe ders saati sayısını yetersiz bulmakta, %29'u okullarında Türkçe dersi dışında Türkçe ile ilgili herhangi bir etkinlik yapmadığını ifade etmekte, %26'sı Türkçe ders kitaplarının çok eski ve kullanılamayacak kadar yıpranmış olduğunu belirtmektedir. Öğretmenlerin Türkiye Cumhuriyeti'nden beklentileri arasında ise ilk sırayı Türk edebiyatına kaynaklık eden orijinal kitaplar oluşturmaktadır.
Journal of International Social Research
Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumları öğrenim gördükleri sınıf düzeylerine, cinsiyete, teknoloji kullanım düzeylerine, günlük internet kullanım sürelerine ve sosyal medya hesabı olma değişkenlerine göre ele alınmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak Ng (2012) tarafından geliştirilen ve uyarlaması Hamutoğlu, Güngören, Uyanık, Erdoğan (2017) tarafından yapılan "Dijital Okuryazarlık Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 5 farklı devlet üniversitesinde öğrenim gören 257 Türkçe öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Çalışmada veriler 2018-2019 eğitim-öğretim yılı güz döneminde toplanmıştır. Veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumları sınıf düzeyleri ve cinsiyet değişkenlerinde anlamlı farklılık göstermezken günlük internet kullanma durumları, teknoloji kullanım düzeyleri ve sosyal medya hesabı olma değişkenlerinde anlamlı farklılık göstermiştir. Ulaşılan sonuçlar alanyazın doğrultusunda tartışılmış ve çalışmayla ilgili önerilerde bulunulmuştur.
Balkanlarda Öğreti̇ci̇leri̇n Gözünden Türkçe Öğreti̇mi̇
Turk Dunyasi Dergisi
Öz Ana dili, her toplum için önemlidir. Çünkü ana dili toplumların kültürünü, geçmişini içeren ve bireyin düşünce dünyasının şekillenmesini sağlayan temel unsurlardandır. Bu nedenle ana dili hâkimiyeti hem düşüncelerimizin şekillenmesinde hem de ait olduğumuz toplumla bütünleşmemizde etkili olmaktadır. Kimlik, kim olduğumuz ve hangi aileye, soya mensup olduğumuzu göstermesi bakımından önemli olduğu için kimliği oluşturan unsurlara karşı olumlu bir tutuma sahip olmak da önem kazanmaktadır. Bu unsurlarda biri, hatta en önemlisi ana dilidir. Ana dili farkındalığı ise, dilin kurallarına uygun şekilde kullanılmasının yanı sıra ana dilinin önemini bilip dilin yozlaşmasının ve unutulmasının önüne geçmek çabasında olmaktır. Tarih boyunca Balkan coğrafyasında farklı siyasi, dinî ve kültürel unsurların baskın olmasının etkisiyle farklı diller dolayısıyla farklı kimlikler ortaya çıkmıştır. Coğrafyadaki baskın unsurlar Balkan Türklerini de etkilemekte ve mensup oldukları kimlikten uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Bu uzaklaşmanın artması ile adı geçen coğrafyada Türklerin geçmişlerini, dillerini ve kültürlerini unutmaları; zamanla asimilasyonu doğuracaktır. Balkan Türkleri ile aramızdaki bağlar; ana dili, din, kültür ve örf-adet vb. unsurlardır. Bu unsurların devamı söz konusu coğrafyada
Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2009
Şerife Dilek BELET * ÖZET Ana dili ve toplum dili aynı olmayan çocuklar, hem ana dilde hem de toplum dilinde ayrı ayrı dil yeteneklerine sahip olmakla birlikte, okula başlama yaşında ne ana dilde ne de toplum dilinde, tek dilli çocukların eriştikleri konuşma ve düşünme düzeyine ulaşamazlar. Ancak bu durumdaki çocukların ana dili yeteneği ilköğretime başlama çağında daha yüksektir. Bu bakımdan öğrencilerin ana dilini doğru biçimde öğrenmeleri ve kullanmaları hem toplum dilini öğrenmelerine, hem aile çevresiyle yakın ilişki kurmalarına hem de kişilik gelişimlerine olumlu katkılar sağlamaktadır. Bu araştırmada Norveç'te yaşayan iki dilli Türk öğrencilerin ana dili Türkçeyi öğrenme durumlarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu temel amaç doğrultusunda araştırma nitel araştırma yöntemi benimsenerek gerçekleştirilmiştir. İlköğretim öğrencileri, veliler ve öğretmenlerden açık uçlu anketlerle toplanan araştırma verilerinin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmış, araştırma bulguları frekans dağılımlarını gösteren tablolar ve katılımcılarının görüşlerinden doğrudan alıntılarla desteklenerek sunulmuştur. Tanımlanan bulguların açıklanması, ilişkilendirilmesi ve anlamlandırılması aşamasında araştırmacı tarafından yapılan yorumun daha nitelikli olması amacıyla; bulgular arasındaki neden-sonuç ilişkilerinin ortaya konması ve başka araştırma bulguları ile araştırma bulgularının karşılaştırılması yoluna gidilmiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin Norveç'te yaşayan Türk çocuklarının Türkçe öğrenme amaçlarına ilişkin; anadiline hakim olmak ve iyi iletişim kurabilmek ve bulundukları toplumun dilini edinmede başarılı olmak gibi amaçlara sahip olduklarını ifade ettikleri görülmektedir. Araştırmanın katılımcıları; Türk öğrencilerin ana dillerini özellikle aile çevresinde kullandıklarını, öğrencilerin anlama ve ifade becerinde sorunlar yaşandığını dile getirirlerken bu sorunların çözümüne yönelik olarak ana dili Türkçenin öğretimine yönelik, programlara Türkçe derslerinin konulması, kaynakların oranını artırılması, kitap okuma etkinliklerinin artırılması ve çeşitli eğitim CD'leri yoluyla öğrenme ortamlarının geliştirilmesi yönünde önerilerde bulunmuşlardır.
CONTEMPORARY EDUCATIONAL RESEARCHES. THEORY AND PRACTICE IN EDUCATION: Proceedings of International Contemporary Educational Research Congress. Editors Nevide AKPINAR DELLAL Susanne KOCH, 2019
Investigation of Expectations from Mother Tongue and Culture Teachers in Multicultural Education Environment according to Parental Views: Example of Turkish Moter Tongue and Culture Teachers in Baden-Württemberg / Germany. In multicultural and multilingual societies, the protection of the mother tongue and cultural identity of the students through educational practices positively affects their academic, social and psychological development. In line with the importance of mother tongue and cultural identity, mother tongue and culture teachers can be employed in schools in multicultural and multilingual societies so that immigrant students can learn their mother tongue and culture. In Germany, one of these countries, Turkish and Turkish Culture Course is one of the courses that can be done in this context. The aims of the Turkish and Turkish Culture Courses are to learn the native language and culture of Turks living in Germany and to transfer language and culture to the next generations. In this study, it is aimed to determine the expectations of the parents from the Turkish and Turkish Culture teachers working as mother tongue and culture teachers in multicultural education environments, difficulties in responding these expectations and reasons for these difficulties. The research was conducted according to the case study which is one of the qualitative research methods. The study group consisted of 15 students who participated in the Turkish and Turkish Culture Course in Stuttgart, Baden-Württemberg in the 2018-2019 Academic Year. Research data were collected through a semi-structured interview form. Content analysis, which is one of the qualitative data analysis techniques, was applied to the data analysis. According to the results of the research, the expectations of the parents from mother tongue and culture teachers were gathered under three sub-themes: academic (cognitive), socio-cultural and affective skills. According to the parents' opinions, the reasons about difficulties in responding these expectations are mostly due to the status of the courses and the approach of the school where the course is held, rather than directly to the teachers
İsviçre’de Yaşayan Türk Çocuklarının Ana Dili Eğitiminde Karşılaştıkları Problemlerin İncelenmesi
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Bu araştırmada, İsviçre'de yaşayan Türk öğrencilerin, Türk okullarında ana dili eğitimi konusunda karşılaştıkları problemlerin ne olduğu ile ilgili öğrenci görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda çalışma nitel araştırma yöntemlerinden olan fenomenoloji deseniyle yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme soruları kullanılmıştır. Örneklem grubu amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme ile oluşturulmuş ve İsviçre'de Türk nüfusunun bin ve üzeri olduğu 13 kantondaki Türk okullarında öğrenim görmekte olan 30 öğrenci araştırmanın örneklemini meydana getirmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılarak verilerin çözümlemesi yapılmıştır. Öğrencilerin Türk okullarında ana dili eğitiminde karşılaştıkları problemler öğrenci görüşleri doğrultusunda öğretmenlerden, öğrencilerin kendilerinden, fiziksel yetersizliklerden ve süreden kaynaklanan sorunlar olarak beş alt temaya ayrılmıştır. Öğretmenler konusunda problem yaşayan çocukların öğretmenlerin yetersizliklerinden, ilgisizliklerinden, tutum ve davranışlarından şikâyetçi oldukları görülmüştür. Öğrenciler kendileri ile ilgili sorunlardan bahsederken anlama ve anlatma problemleri olduğunu ve bu sorunların kendi ilgisizliklerinden kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Yine fiziksel problemler içinde, öğrencilerin daha çok üzerinde durdukları konular, okulların uzaklığı, materyal eksikliği ve sınıf mevcudunun fazla olduğu olmuştur. Ayrıca öğrenciler, derslerin süresinin konuları öğrenmek için yeterli olmadığını da ifade etmişlerdir. Ek olarak araştırmada, bu problemler doğrultusunda öğrenci çözümlerine de yer verilmiş; sonuçlar ve öğrenci çözümleri ışığında önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: İsviçre'de yaşayan Türk çocukları, Ana dili, Ana dili eğitimi, Ana dili eğitiminde karşılaşılan problemler.
Öğretmen Adaylarının Türkçe Kavramına İl
Journal of Turkish Studies, 2013
The aim of this study is to identify the student teachers' perception on Turkish by metaphors. Phenomenological design which is a qualitative method is used in the study. The study group consists of 142 student teachers in the Department of Turkish Education and the Department of Primary Education, Classroom Teacher Education Section in the Faculty of Education, Kırıkkale University. The data of the study was collected by a form containing only one question with filling the gaps. In the analysis of the study the descriptive analysis technique was used. As a result of the study, it is noted that when the student teachers are developing metaphors they could use different knowledge areas, they could do comparison and could think creatively. This research was carried out in order to determine metaphors of clasroom teacher candidates who were the firsthand educators of Turkish concept which represents main language and teacher candidates who to get hand over the flag from the others in second stage level. In this context, 55 valid metaphors were produced from 142 undergraduate students who participated in the study. In total, classroom teacher candidates produced 42 metaphors and Turkish teacher candidates 31 metaphors. While 23 items of 55 metaphors were achieved from only classroom teacher candidates, 12 metophors were achieved from only Turkish teacher candidates. The rest of them, 19 metaphors, were specied by two of them. The metaphors deveopled were classified in four main categories which are "Turkish as a connecting element in the turkish society to be a nation, as a means of communication; regular, expressive and rich structuce turkish and giving direction to our lives, means of cultural transmission".