Medya okuryazarlığı Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Milli Eğitim Bakanlığı Medya Okuryazarlığı Dersi Eğitimi by İngilizce Sefa Sezer

Bu çalışmanın amacı, medyanın değerler üzerindeki etkisini belirlemek ve değer eğitiminde medya okuryazarlığının önemini vurgulamaktır. Günümüz dünyasında medya ortamlarının sayısının artması, içeriğin yoğunlaşması ve yaş farkından... more

Bu çalışmanın amacı, medyanın değerler üzerindeki etkisini belirlemek ve değer eğitiminde medya okuryazarlığının önemini vurgulamaktır. Günümüz dünyasında medya ortamlarının sayısının artması, içeriğin yoğunlaşması ve yaş farkından bağımsız olarak her bir bireyi etkilemesi bazı toplumsal değerlerin yitirilmesine yol açmaktadır. Bu noktada, medya mesajlarını doğru anlayabilen, bilgi ve iletişim teknolojilerini bilinçli kullanabilen, sorgulama, değerlendirme, üretme ve paylaşma becerisine sahip medya okuryazarı bireyler yetiştirmek gerekmektedir. Medya okuryazarlığı becerisi bireylerin; öz kontrol, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik, özsaygı, aile içi iletişime duyarlılık ve farklılıklara saygı gibi önemli değerleri kazanmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, medya okuryazarlığı becerileri sayesinde medyanın değerler üzerindeki olumlu etkilerini artıracağı ve olumsuz etkilerini azaltacağı düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma ile medya, değer, değerler eğitimi ve medya okuryazarlığı kavramlarına değinilerek hem medyanın değerler üzerindeki etkisi belirtilmiş hem de değer temelinde medya okuryazarlığının önemi açıklanmıştır.

2007-2008 eğitim öğretim yılında ilköğretim ikinci kademe öğrencilerine yeni bir seçmeli ders konulmuştur: Medya Okuryazarlığı dersi. Türkiye’de ilk defa bir dersin seçilmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu ve MEB işbirliği ile tanıtım... more

2007-2008 eğitim öğretim yılında ilköğretim ikinci kademe öğrencilerine yeni bir seçmeli ders konulmuştur: Medya Okuryazarlığı dersi. Türkiye’de ilk defa bir dersin seçilmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu ve MEB işbirliği ile tanıtım filmleri hazırlanmıştır. Amaç 1,5 milyon öğrencinin dersi seçmesiydi. Beklenen olmadı ve o dönemde ders sadece 424.655 öğrenci tarafından seçildi. Ders beklenen ilgiyi görmedi. Oysaki 2003 yılından itibaren başlayan hazırlık döneminde gerek Radyo TV Üst Kurulunun gerekse akademisyenlerin çalışmaları konunun önemine işaret etmekteydi. İşte bu çalışmanın amacı 2017-2018 Eğitim Öğretim yılıyla beraber, 10.Yılını tamamlayan dersin, geçmişten günümüze geldiği aşamayı, Radyo TV Üst Kurulu ve üniversitelerde yapılan akademik çalışmalarla beraber vermektir. Medya Okuryazarlığının Tarihsel Gelişimi kısmı konunun daha iyi anlaşabilmesi için 3 (üç) ayrı dönemde ele
alınmıştır. Bulgular kısmında betimsel tarama yöntemiyle toplanan 255 veri doküman analiziyle değerlendirilmiştir.

Okuryazarlık kavramı bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (BİT) gelişmelerden etkilenmekte ve BİT’lerdeki gelişmelerle birlikte her teknolojinin kendine özgü okuryazarlık becerisini beraberinde getirdiği görülmektedir. 1990 yılında... more

Okuryazarlık kavramı bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (BİT) gelişmelerden etkilenmekte ve BİT’lerdeki gelişmelerle birlikte her teknolojinin kendine özgü okuryazarlık becerisini beraberinde getirdiği görülmektedir. 1990 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Uluslararası Okuryazarlık Yılı” ile birlikte okuryazarlık kavramı önem kazanmış ve alanyazında farklı okuryazarlık alanlarında çalışmalar yapılmıştır. Bu araştırmanın amacı Türkiye’de gerçekleştirilmiş okuryazarlık çalışmalarında gözlenen eğilimleri belirlemektir. Tarama modeliyle gerçekleştirilen bu araştırmada 180 yayına ulaşılmıştır. Ulaşılan yayınlar, yayın yıllarına, yayın türlerine, araştırma yöntemlerine, örneklem grubuna, veri toplama araçlarına ve veri analizi yöntemine göre incelenmiştir. Araştırma sonucunda Türkiye’deki ilk okuryazarlık çalışmasının 1996 yılında yapıldığı ve 2008 yılından sonra da okuryazarlık çalışmalarının hız kazandığı görülmüştür. Taranan çalışmalarda en fazla makale çalışmasına, en az bildiri çalışmasına rastlanmıştır. Çalışmalarda tarama modeli en çok kullanılırken, deneme modeli en az kullanılmıştır. Örneklem olarak en fazla yükseköğretim öğretim öğrencileriyle, en az okulöncesi öğrencileri ve yöneticilerle çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak ölçek en fazla kullanılırken, çalışma yaprağı en az kullanılan veri toplama aracıdır.

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi 1. Uluslararası İletişim ve Yönetim Bilimleri Kongre Proğramı Kabul Edilen Bildiri Özetleri Adı, Soyadı Kurumu Bildiri Başlığı İhsan KURTBAŞ (Doç. Dr.) ARDAHAN ÜNİV. 24 HAZİRAN 2018 GENEL SEÇİMLERİNİN... more

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi 1. Uluslararası İletişim ve Yönetim Bilimleri Kongre Proğramı Kabul Edilen Bildiri Özetleri
Adı, Soyadı Kurumu Bildiri Başlığı
İhsan KURTBAŞ (Doç. Dr.) ARDAHAN ÜNİV.
24 HAZİRAN 2018 GENEL SEÇİMLERİNİN TÜRK ULUSAL BASININDA TEMSİLİ Onur AKÇAKAYA (Dr. Öğr. Üyesi) ARDAHAN ÜNİV.
Mehmet Sena KÖSEDAĞ (Dr. Öğr.
Üyesi)
BOZOK ÜNİV. TÜRKİYE’DE YAZILI BASININ SONU MU GELİYOR? GAZETE TİRAJLARI ÜZERİNDEN
GENEL BİR DEĞERLENDİRME
Nida ÇETİN (Öğr. Gör.) İNÖNÜ ÜNİV. GAZETECİLİĞİN DÖNÜŞÜMÜ VE YENİ KAVRAMLAR
Ozan KOCABAŞ (Arş. Gör.) İNÖNÜ ÜNİV. İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİNDE ÖNEMLİ BİR UĞRAK: MALATYA AHMET EMİN
YALMAN SUİKASTININ ULUS GAZETESİNDEKİ TEMSİLİ
Nazmi Ekin VURAL (Arş. Gör.) BOZOK ÜNİV. ÇEVRİMİÇİ HABER EDİNME VE OKUMA ALIŞKANLIKLARININ KUŞAKLARARASI
KARŞILAŞTIRILMASI
Fatma NİSAN (Doç. Dr.) İNÖNÜ ÜNİV. KÜLTÜREL YAKINLIK HABER DEĞERİ ETMENİ EKSENİNDE YENİ ZELANDA CAMİ
SALDIRISININ ULUSAL BASINDAKİ SUNUMU Eylem ŞENTÜRK KARA (Doç. Dr.) İNÖNÜ ÜNİV.
Beste Nigâr ERDEM (Dr. Öğr.
Üyesi)
ONDOKUZ MAYIS
ÜNİV.
TOPLUMSAL CİNSİYET PERSPEKTİFİNDEN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
İLETİŞİM FAKÜLTESİ GAZETECİLİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN HABER TÜKETİM
ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Abdulkadir ÜNLÜ (Öğr. Gör.) İNÖNÜ ÜNİV.
KÜLTÜR VE KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM Uğur KÜPE İNÖNÜ ÜNİV.
Hanife GÜZ (Prof. Dr.) HACI BAYRAM
VELİ ÜNİV.
MASALLARDA TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNİN SUNUMU ÜZERİNE BİR ANALİZ:
ON İKİ PRENSES VE RAPUNZEL MASALI
Başak DEĞİRMENCİ GAZİ ÜNİV.
Ömer Faruk YÜCEL (Arş. Gör.) İNÖNÜ ÜNİV. MEDYANIN GÜNDEM OLUŞTURMASI YAKLAŞIMI
Haluk YAMAN (Arş. Gör.) FIRAT ÜNİV. ÖZGÜR MEDYA, TOPLUM VE DEMOKRASİ SÖYLEMİ
Şule YÜKSEL ÖZMEN (Doç. Dr.) TRABZON ÜNİV. SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS VE MEDYA
Şahin EFİL (Doç. Dr.) İNÖNÜ ÜNİV. PLATON’UN DİYALOGLARINDAN İLETİŞİM FELSEFESİNE BİR YOL ÇIKAR MI?
Emin ÇELEBİ (Prof. Dr.) İNÖNÜ ÜNİV. RASYONALİTE VE İLETİŞİMSEL EYLEMİN DOĞASI ÜZERİNE
Emin ÇELEBİ (Prof. Dr.) İNÖNÜ ÜNİV. BİLMENİN SINIRLARI VE İLETİŞİMİN İMKÂNI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Yakup YILDIZ (Dr. Öğr. Üyesi) İNÖNÜ ÜNİV. GEÇ OSMANLI VE ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ FİKİR DERGİCİLİĞİ: YAYIN
SİYASETLERİ VE MODERNLEŞME ARAYIŞI
Seda İŞOĞLU FIRAT ÜNİV. KÜLTÜREL GÖRELİLİK KAVRAMININ ÖRGÜTSEL İLETİŞİM ÜZERİNE ETKİSİ
İpek KAYA HACETTEPE ÜNİV. BİR ETİK SORUN OLARAK İLİŞTİRİLMİŞ GAZETECİLİK
Sefa SEZER FIRAT ÜNİV. MEDYA OKURYAZARLIĞI “EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARINDA MEDYA
OKURYAZARLIĞI EĞİTİMİ VE FARKINDALIK SÜRECİ”

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi... more

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele
alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde
yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi gazetecinin
ve tabii ki okurun evrimini de sergilemeye yardımcı olmaktadır. Böylece dijitalleşmenin
dergicilik alanında getirdiği yenilikler hakkındaki bilgi aktarımları
ve değerlendirmelerimiz nesnelleşmektedir. Bu bağlamda da medya okuryazarlığının
dergicilik anlamındaki önemi çok daha net bir biçimde ortaya konmaktadır.
Çalışma kaynak tarama yönetimiyle gerçekleştirilmiştir. Ayrıca medya gruplarının
yayımladığı dergilerin sosyal medya kullanımıyla ilgili içerik analizi yöntemine
başvurulmuştur. Bu amaçla medya gruplarının web sayfalarında yer alan
dergiler ele alınmıştır.

Öz: Bu araştırmanın genel amacı, Türkiye, ABD ve Kanada‟daki lisansüstü medya okuryazarlığı çalışmalarını inceleyerek eğilimlerini ortaya koymak ve Türkiye‟deki medya okuryazarlığı çalışmalarının gelişimine katkı sağlamaktır. Betimsel... more

Öz: Bu araştırmanın genel amacı, Türkiye, ABD ve Kanada‟daki lisansüstü medya
okuryazarlığı çalışmalarını inceleyerek eğilimlerini ortaya koymak ve Türkiye‟deki
medya okuryazarlığı çalışmalarının gelişimine katkı sağlamaktır.
Betimsel temelli bu çalışmada amaçlı örneklem yöntemlerinden “ölçüt
örnekleme” kullanılmıştır. ABD ve Kanada örneklerinin seçilme sebebi, medya
okuryazarlığı alanında öncü ülkelerden olmalarıdır.
Çalışmanın örneklemini, veri tabanlarından ulaşılan Amerika (N=75), Kanada
(N=47) ve Türkiye‟de (N=50) medya okuryazarlığı ile ilgili yapılan lisansüstü
çalışmalar oluşturmaktadır. Çalışmaların seçiminde anahtar kelime aramalarına
başvurulmuştur. Lisansüstü çalışmalarla ilgili öncelikle genel inceleme(araştırma
yaklaşımı, örneklem, eğitim kademesi, tez yılı) yapılmıştır. Daha sonra eğitim bilimleri
açısından ve medya okuryazarlığı eğitimi ile ilgili disiplin bazında incelenmiştir.
Çalışmalar son olarak medya okuryazarlığı bağlamında, medya okuryazarlığı becerileri
ve ilkeleri açısından incelenmiştir.
İncelemeler sonucunda ülkelerin lisansüstü medya okuryazarlığı çalışmalarında
önem verdikleri kapsam ve eğilimin durumu ortaya çıkmıştır. Tüm bu incelemeler
sonucunda çıkan bulgular benzerlikleri ve farklılıkları açısından karşılaştırılmıştır. Bu
araştırma, Türkiye‟deki lisansüstü çalışmaların durumunu, öncü ülkelerin çalışma alanlarıyla olan benzerlik ve farklılıklarını, çalışma yapılabilecek yeni alanlarla ilgili
durumu ortaya koyduğu için önem taşımaktadır.
Medya okuryazarlığı alanında bilimsel çalışma yapmak isteyecek araştırmacılar
için konu alanı seçiminde yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Abs: The main purpose of this research, examining media literacy postgraduate studies in Turkey, the USA and Canada to reveal the tendency of them and to contribute to the development of media literacy in Turkey.
In this descriptive sampling study, purposive sampling method "criterion sampling" is used. Canada and USA examples have been chosen for this research because they are the leading countries in the field of media literacy.
The sample, which can be reached from databases America (N=75), Canada (N=47) and Turkey (N=50) is the postgraduate studies related to media literacy. In the selection of studies it has been applied to the keyword search. The general survey (research approach, sampling, education level, dissertations year) has been conducted primarily related to postgraduate studies. Then in terms of educational sciences and disciplines related to media literacy education has been examined. Finally studies has been examined In the context of media literacy, in terms of media literacy skills and principles.
Study results show the state of the scope and trends important to them in their country of postgraduate media literacy. All the findings in this research results have been compared for similarities and differences. This research is important because it sets out the status of postgraduate study in Turkey, similarities and differences within the working area of the leading countries and new areas of work that can be done about the situation.
It has been contemplated that researchers who want to do scientific research on media literacy will get help from this research in the selection of subjects.

Bu kitap; Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı (4004) kapsamında TÜBİTAK tarafından 218B646 proje numarasıyla 2019 yılında desteklenen proje kapsamında, Anadolu Ajansı (AA), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK),... more

Bu kitap; Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı (4004) kapsamında TÜBİTAK tarafından 218B646 proje numarasıyla 2019 yılında desteklenen proje kapsamında, Anadolu Ajansı (AA), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Konya Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile iş birliği yapılarak hazırlanmış ve basılmıştır.

Öz Sağlık bilimleri ile iletişimin kesişim noktası olan sağlık iletişiminde son zamanlarda öne çıkan bir kavram olarak medya sağlık okuryazarlığı, ulusal ve uluslararası bağlamda sağlığın geliştirilmesi çabaları dahilinde üzerinde... more

Öz Sağlık bilimleri ile iletişimin kesişim noktası olan sağlık iletişiminde son zamanlarda öne çıkan bir kavram olarak medya sağlık okuryazarlığı, ulusal ve uluslararası bağlamda sağlığın geliştirilmesi çabaları dahilinde üzerinde durulmaktadır. Medya okuryazarlığı ve sağlık okuryazarlığını birleştiren bu kavram, medyadaki sağlık içeriğinden toplumsal sağlığa yönelik politikalar ve bireysel sağlık kararlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Düşük ya da yetersiz medya okuryazarlığı gibi düşük ya da yetersiz sağlık okuryazarlığının olumsuz sosyal ve ekonomik sonuçları göz önüne alındığında, her iki kavramı tek başlıkta toplayan ve uluslararası literatürde yeni bir kavram olan medya sağlık okuryazarlığı ve bu kavramın bir adım ötesi olarak kabul edilebilecek eleştirel medya sağlık okuryazarlığı kavramsallaştırması bu olumsuz sonuçları giderme amacına yönelik bir adımdır. Medya okuryazarlığı ile sağlık okuryazarlığının birbirini önceleyen ya da birbirinin eksikliğini tamamlayan alanlar olması bağlamında ortaya çıkmış olan ve okuryazarlık teorileri temelinde birleşen bu çoklu okuryazarlık kavramsallaştırması farklı disiplinleri yakınlaştırması ve sağlık ve iletişime dayalı toplumsal sorunların çözülmesi bağlamında önem taşımaktadır.

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi... more

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi gazeteci- nin ve tabii ki okurun evrimini de sergilemeye yardımcı olmaktadır. Böylece di- jitalleşmenin dergicilik alanında getirdiği yenilikler hakkındaki bilgi aktarımları ve değerlendirmelerimiz nesnelleşmektedir. Bu bağlamda da medya okuryazarlı- ğının dergicilik anlamındaki önemi çok daha net bir biçimde ortaya konmaktadır.
Çalışma kaynak tarama yönetimiyle gerçekleştirilmiştir. Ayrıca medya grup- larının yayımladığı dergilerin sosyal medya kullanımıyla ilgili içerik analizi yön- temine başvurulmuştur. Bu amaçla medya gruplarının web sayfalarında yer alan dergiler ele alınmıştır.

Türk eğitim sisteminde yapılandırmacı yaklaşım modeline geçilmesinin ardından ders kitaplarımız yapılandırmacı yaklaşım felsefesine uygun olarak yeniden kurgulanmış ve bireyin bilgiyi kendisinin bulması, oluşturması adına bir... more

Türk eğitim sisteminde yapılandırmacı yaklaşım modeline geçilmesinin ardından ders kitaplarımız yapılandırmacı yaklaşım felsefesine uygun olarak yeniden kurgulanmış ve bireyin bilgiyi kendisinin bulması, oluşturması adına bir anlayış çerçevesinde ders materyalleri yeniden güncellenmiştir. Bu kapsamda, bilgiyi nakil olarak aktarmaktan ziyade bireyin bilgiyi kendisinin bulması, oluşturması sorgulayan nesiller yetiştirmek adına büyük bir atılımdır. Medya okuryazarlığı öğretisi, yapılandırmacı yaklaşım anlayışıyla uygun olarak kullanılmalıdır. Bu düşünceden hareketle, bu dersin seçmeli olarak müfredat kapsamına alınmış olması ne kadar doğrudur? tartışılmaya açık bir konudur. Medya okuryazarlığı dersi, bireye sorgulamayı, araştırmayı, gerçek gösterilenin ardındaki asıl gerçekliği aramayı öğrettiği gibi, bu niteliklerin kazandırıldığı bireyler de yetiştirir. Kazandırılan bu bakış açısı, yapılandırmacı yaklaşım modelinin de uygulamaya çalıştığı öğretiyi destekler niteliktedir. Bu kapsamda Medya okuryazarlığı dersine büyük bir görev düşmektedir. Bu görev, Medya okuryazarlığı dersi kapsamında bireye kazandırılması amaçlanan: “duyarlılık, estetik, eşitlik, etik, farklılıklara saygı, mahremiyete saygı, özsaygı, paylaşma, sorumluluk, özgüven...” gibi değerlerin 2018 Medya Okuryazarlığı Öğretim Programında yer aldığı görüldüğünden, bireylere kazandırılması temel gayemiz olmalıdır. Bu çalışmada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018 Medya okuryazarlığı Öğretim Programı ve 2018 Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Ders Kitabı temel materyal olarak ele alınmış ve doküman analizi gerçekleştirilmiştir. Öğretim Programında yer alan ‘Değerler Eğitimi İlkelerinin’, Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Ders Kitabının ‘Birey ve Toplum’ ünitesinde içerik yönünden analizi ve kazandırılmasının incelenmesi hedeflenmiştir. Bireye ilk olarak yetkinliklerimiz çerçevesinde “öğrenmeyi öğrenme” kavramını kazandırmamızın ardından Medya okuryazarlığı becerisini kazandırmak ve öğretmenler olarak yapılandırmacı yaklaşım modelini benimsemek sorgulayan, araştıran, bilgiyi arayan, gerçeğin peşinden koşan nesiller yetiştirilmesini olanaklı kılacaktır. Medyayı okumak, hayatı okumaktır...

ÖZ 21. yüzyıl, sosyal, ekonomik, teknolojik vb. alanda pek çok gelişmenin ve değişimlerin hızlı yaşandığı bir dönemdir. Bu zaman dilimi, bireylerin yaşam boyu öğrenme, analitik düşünme becerisine sahip olmayı amaçlayan, sorgulayan,... more

ÖZ 21. yüzyıl, sosyal, ekonomik, teknolojik vb. alanda pek çok gelişmenin ve değişimlerin hızlı yaşandığı bir dönemdir. Bu zaman dilimi, bireylerin yaşam boyu öğrenme, analitik düşünme becerisine sahip olmayı amaçlayan, sorgulayan, araştıran, teknolojiyi kullanabilen, tartışan, yaratıcı, üretken, girişimci, ürettiğini paylaşan ve daha birçok becerilerin kazanıldığı ''Enformasyon Çağı'' olarak da adlandırılmaktadır. Hızlı teknolojik gelişmelerin ve yeniliklerin dayattığı dijital medya okuryazarlığı bu çağın gereksinimlerindendir. Bu çalışma dijital araçları kullanan bireylerin toplumsal kazanım ve dijital okuryazarlık ilişkilerini ortaya çıkarma girişimidir. Sosyal ağları ve buna yönelik uygulamaları kullanan gençlerin, bu sayede sosyal ilişkilerine sağladığı olumlu ve olumsuz katkılar bu araştırmada sorun edilmektedir. Bu araştırmada üniversite temel bilgi teknolojisi eğitimi almış öğrencilerden oluşan örneklemle çalışılmaktadır. Online etkinlikler, etkileşim ağlarının boyutları, sosyal ağ çeşitliliği, güvenirlik, bilgi kaynağı, gizlilik, içerik üretme ve yönetme vb. gibi aktiviteler zaman ve sıklık boyutunda dijital okuryazarlık ilişkisi değerlendirilmektedir. Veri toplama tekniği olarak yüz yüze anket kullanılmaktadır. Demografik özellikler de bu bağlamda değerlendirilmektedir. Dijital cihazların ustaca kullanılması, dijital dünyada daha çok zaman geçirilmesi, kullanıcıların teknolojiyi bilgece kullandığı anlamına gelmemektedir. Dijital becerilerin boyutları ile eleştirel bakış paralellik taşımamaktadır.

Mevcut araştırma, gençlerin sosyal medyayı en çok hangi amaçlarla ve ne sıklıkla kullanmakta olduğu ile onların sosyal medya kullanım amaçlarıyla sosyal medya bağımlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. 763... more

Mevcut araştırma, gençlerin sosyal medyayı en çok hangi amaçlarla ve ne sıklıkla kullanmakta olduğu ile onların sosyal medya kullanım amaçlarıyla sosyal medya bağımlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. 763 üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcılar sosyal medyayı en çok eğlence, iletişim ve gündemi takip etme amaçlarıyla; en az ise kişilere ulaşmak, kişisel sunum ve bilgi paylaşmak ve insanları daha iyi tanımak için kullanmaktadırlar. Bunun yanı sıra araştırma neticesinde gençlerin sosyal medyada günde ortalama 4 saat 16 dakika geçirdikleri tespit edilmiştir. Sosyal medya kullanım amaçları ile sosyal medya bağımlılığı ilişkisi incelendiğinde ise; boş zaman değerlendirmek, insanları daha iyi tanımak, fikir alışverişinde bulunmak, eğlence amaçlı kullanmak, kişilere ulaşmak, kişisel sunum ve bilgi paylaşmak ve mesajlaşmak ile sosyal medya bağımlılığı arasında anlamlı ilişkilerin olduğu görülmüştür. Diğer yandan, iletişim, müzik dinlemek, gündemi takip etmek ve bilgiye erişmek ile sosyal medya bağımlılığı arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı da tespit edilmiştir.

ÖZET Dijital yerliler olarak tanımlanan günümüz çocuk ve gençlerinin yerel, ulusal ve hatta küresel boyutlardaki önemli konularda ne kadar etkili olabileceklerine ilişkin fütüristik önermeler mevcuttur. Konuyu korumacı ve güçlendirmeci... more

ÖZET
Dijital yerliler olarak tanımlanan günümüz çocuk ve gençlerinin yerel, ulusal ve hatta küresel boyutlardaki önemli konularda ne kadar etkili olabileceklerine ilişkin fütüristik önermeler mevcuttur. Konuyu korumacı ve güçlendirmeci anlayışlar açısından ele alan birçok uzman medyanın olumlu ve olumsuz etkilerini tarihsel dönüşümleri de esas alarak incelemektedir. Bununla beraber medya ve teknoloji ile birey-toplum ekseninde devam eden mücadelede etkin vatandaşlar olarak sosyal ve politik konularda söz sahibi olmanın dijital ortamlarda kendini ifade edebilmenin önemi gitgide artmaktadır. Bu çalışmada, günümüzde medya kullanımının çocuk ve gençler başta olmak üzere toplum üzerindeki etkisi, medya okuryazarlığının artan önemi, medya okuryazarlığı amaçları ile temel medya okuryazarlığı ilkeleri ve aktif vatandaşlar yetiştirebilmek için medya okuryazarlığı eğitiminin nasıl olması gerektiğinden bahsedilerek eleştirel düşünme becerilerinin işe koşulduğu sınıf içi uygulama örneklerine yer verilecektir. Bu sayede medya okuryazarlığına ilişkin alan yazın destekli kapsayıcı bir değerlendirmeye gidilmesi amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Medya okuryazarlığı, eleştirel düşünce, etkin vatandaşlık.

Günlük yaşamımızı yönlendirmede ve alışkanlıklarımızı belirlemedeki önemi ile etkileri her geçen gün artan ve kendileri ile işlevleri de farklılaşan iletişim araçlarının, kitle iletişim araçları yayınlarının, bireysel ve toplumsal medya... more

Günlük yaşamımızı yönlendirmede ve alışkanlıklarımızı belirlemedeki önemi ile etkileri her geçen gün artan ve kendileri ile işlevleri de farklılaşan iletişim araçlarının, kitle iletişim araçları yayınlarının, bireysel ve toplumsal medya okuryazarlığı eğitiminin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde bu kapsamda çeşitli çalışmalar yürütülürken, ülkemizde medya okuryazarlığı eğitiminin örgün genel eğitim başlığı altına alınması 2000’li yıllara rastlamıştır. Bu dönemden başlayarak bu dersin içeriği, işlevleri, hangi ilkeler çerçevesinde, hangi düzeydeki öğrencilere, hangi branştaki öğretmenlerce verilmesi gerektiği gibi konular tartışılmaya başlanmıştır. Ders, 2007-2008 eğitim-öğretim yılından itibaren ilköğretim okullarının 6, 7 ve 8. Sınıflarında seçmeli ders olarak okutulmaya ve Talim ve Terbiye Kurulunun 05.07.2012 tarih ve 97 sayılı kararı göz önünde bulundurularak Sosyal Bilgiler, Türkçe, Bilişim Teknolojileri öğretmenleri ile Basın Yayın Yüksekokulları/İletişim Fakültelerinden mezun olup hâlen Sınıf Öğretmeni olarak görev yapan öğretmenler ve Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri, Radyo-Televizyon Alanı öğretmenleri tarafından verilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte, iletişim fakültelerinden mezun formasyonlu adayların da medya okuryazarlığı ders öğretmenliğine talip olmaları ve konu ile atanma istemleri ile başlayan tartışmalar, var olan durumun yeniden gözden geçirilmesi gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu araştırma, gerçekleştirilen bir proje çerçevesinde eğitimleri verilen medya okuryazarlığı dersini veren öğretmenlerin genel olarak medyaya, medya okuryazarlığına ve medya okuryazarlığı dersine bakış açılarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylelikle bu tür bir eğitimi almadan önceki ve sonraki durumlarını, karşılaştırarak, bu dersin geleceği ile ilgili önerilerde bulunabilmek için bir durum tespiti yapılabilmesi de amaçlamaktadır. Araştırmanın verileri, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları kapsamında 116B452 numara ile desteklenen “Geleceğin Okuryazarlarını Yetiştiren Öğretmen Eğitimi” projesinin gönüllü katılımcılarını oluşturan medya okuryazarlığı dersi öğretmenlerinden elde edilmiştir. Nitel araştırma deseninde yürütülen araştırmada veriler, projenin yürütüldüğü 2016-2017 eğitim öğretim yılında ve öncesinde medya okuryazarlığı dersine giren 40 katılımcı öğretmenden görüşme formları ile toplanmıştır. Görüşme formlarından elde edilen veriler, içerik çözümleme yöntemi ile incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler kodlanmış ve ortak kodlar bir araya getirilerek görüşlere ilişkin belirgin temalara ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırmada elde edilen verilere göre öğretmenler, medya okuryazarlığı dersinin bilişim teknolojileri, sosyal bilgiler, Türkçe gibi derslerin yanı sıra sosyoloji, psikoloji gibi bilim dalları ile de yakından ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenler ders işlenişinde; ağırlıklı olarak düz anlatım, soru-cevap ve tartışma, drama, gösterim, örnek olay gibi yöntem ve teknikleri; bilgisayar, akıllı tahta, gazete, dergi, telefon, internet, dijital fotoğraf ve video gibi ders materyallerini kullandıklarını belirtmişlerdir. Araştırma bulgularına göre medya okuryazarlığı eğitiminin gerekli olduğunu vurgulayan öğretmenlerin büyük çoğunluğu, şu andaki müfredatta seçimlik ders olarak bulunan dersin, zorunlu eğitim kapsamına alınması gerektiğini belirtmişlerdir. Dersin daha verimli işlenebilmesi için ise öğrenci merkezli olması, uygulamalı etkinliklerin artırılması gereğine dikkati çekmiş, özellikle öğretmen eğitimine ağırlık verilmesi ve merkezi sınavlarda bu ders konularının da soru içeriği olarak karşılık bulması gerektiğini belirtmişlerdir.

Geçmişten günümüze yürütülen derleme çalışmaları ile türkülere dair geniş bir arşiv oluşmuş ve derlenen türküler, uygulamalı halkbilimi kapsamında yeniden üretilerek dolaşımda tutulmuştur. Geleneksel kültürde sözlü ortamlarda üretilen bu... more

Medya, gün geçtikçe etki sahasını ve önemini artıran araçlar bütünüdür. Bireylerin medya ve medya araçları ile olan yoğun etkileşimi, bu kavramın bireyler tarafından nasıl algılandığı sorununu da beraberinde getirmiştir. Medya ile birey... more

Medya, gün geçtikçe etki sahasını ve önemini artıran araçlar bütünüdür.
Bireylerin medya ve medya araçları ile olan yoğun etkileşimi, bu kavramın bireyler tarafından nasıl algılandığı sorununu da beraberinde getirmiştir. Medya ile birey arasındaki ilişkilerin tam ve detaylı olarak anlaşılabilmesi çabasına, bireylerin zihninde oluşan medya algısının anlaşılmasının da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu araştırmada ortaokul öğrencilerinin ve medya okuryazarlığı ders öğretmenlerinin medya kavramıyla ilgili algılarının, metaforlar yardımı ile belirlenmeye çalışılması amaçlanmıştır. Araştırmaya 213’ü öğrenci, 85’i öğretmen olmak üzere toplamda 298 kişi katılmıştır. “Fenomenoloji” yaklaşımı deseninde yürütülen araştırma bulgularına göre medya kavramına ilişkin öğrencilerden 107, öğretmenlerden ise 54 geçerli metafor elde edilmiş, ortak özellikleri bakımından öğrencilere ait olan metaforlar sekiz (8), öğretmenlere ait olan metaforlar yedi (7) farklı kavramsal kategori altında toplanmıştır. Katılımcı öğrenciler çoğunlukla medyayı, bilgi kaynağı ve katılım ortamı olarak görürken medya okuryazarlığı dersi öğretmenleri ise etkileyen-yönlendiren ve bilinçli kullanılması gereken bir aktarma aracı olarak görmüşlerdir.

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi... more

Bu çalışma kapsamında öncelikle dergiciliğin tanımı ve tarihsel gelişimi ele
alınmıştır. Dergiciliği tanımlamak ve tarihsel gelişimini aktarmak, tıpkı genelde
yayıncılığın ve özelde dergiciliğin dijital çağa geçişini sergilediği gibi gazetecinin
ve tabii ki okurun evrimini de sergilemeye yardımcı olmaktadır. Böylece dijitalleşmenin
dergicilik alanında getirdiği yenilikler hakkındaki bilgi aktarımları
ve değerlendirmelerimiz nesnelleşmektedir. Bu bağlamda da medya okuryazarlığının
dergicilik anlamındaki önemi çok daha net bir biçimde ortaya konmaktadır.
Çalışma kaynak tarama yönetimiyle gerçekleştirilmiştir. Ayrıca medya gruplarının
yayımladığı dergilerin sosyal medya kullanımıyla ilgili içerik analizi yöntemine
başvurulmuştur. Bu amaçla medya gruplarının web sayfalarında yer alan
dergiler ele alınmıştır.

Educators have a variety of beliefs and attitudes about the best ways to support students’ critical thinking, creativity, communication and collaboration skills by connecting the classroom to contemporary society, mass media and popular... more

Educators have a variety of beliefs and attitudes about the best ways to support students’ critical thinking, creativity, communication and collaboration skills by connecting the classroom to contemporary society, mass media and popular culture. Teachers who advance digital and media literacy may have a complex set of attitudes and habits of mind that influence their motivations to use digital media for learning. We conducted survey research with a sample of 2,820 Turkish educators to examine teachers’ motivations for digital learning, using a 48-item Likert scale instrument that assesses teachers’ perception of the value and relevance of six conceptual themes including attitudes towards technology tools, genres and formats; message content and quality; community connectedness; texts and audiences; media systems; and learner-centered focus. Digital learning motivation profiles reveal distinctive identity positions of social science, language arts, and ICT teachers in Turkey. The most common profiles include the identity positions of “Techie,” “Demystifier” and “Tastemaker.” Statistically significant associations were found between teachers’ subject-area specialization and their digital learning motivation profiles. Professional development programs should assess teachers’ digital learning motivation profiles and build learning experiences that expand upon the strengths of teachers’ beliefs and the conceptual themes of most importance to them.

So, what can we do to fight back in the age of post-truth and fake news? According to McIntyre, one of the most important ways to fight back against post-truth is to fight within ourselves (p. 162). In this context, one should never quit... more

So, what can we do to fight back in the age of post-truth and fake news? According to McIntyre, one of the most important ways to fight back against post-truth is to fight within ourselves (p. 162). In this context, one should never quit to seek the facts/truth and question their beliefs. Further, to support critical thinking and investigative journalism, and to uncover/disseminate facts relentlessly are other key components of the fight against post- truth. As stated by the author, “The electronic dissemination of information can be used to spread lies, but it can also be used to spread the truth” (p. 122). In my opinion, improving the digital skills of educators and students is equally important. Digital literacy lessons should be taught at schools to meet the objective of creating global digital citizens who can think critically and make rational decisions based on facts.

Bu çalışmanın amacı filmlerde yer alan sigara sahnelerine yönelik mesajların medya okuryazarlığı bilgisine göre izleyiciler açısından nasıl algılandığının ölçülmesidir. Araştırma kapsamında 254 sigara kullanmayan ve 190 sigara kullanan... more

Medya, günlük yaşantımızdaki etki sahasını gitgide arttıran bir çeşitlilik sergilemektedir. Etkisini ve işlevini sürekli arttıran medya karşısında öğretim sistemlerinin, öğretmenlerin, medya ve mesajları ile baş etme ve medya ile etkin... more

Medya, günlük yaşantımızdaki etki sahasını gitgide arttıran bir çeşitlilik sergilemektedir. Etkisini ve işlevini sürekli arttıran medya karşısında öğretim sistemlerinin, öğretmenlerin, medya ve mesajları ile baş etme ve medya ile etkin üretimler yapma yollarını konusunda daha donanımlı olmaları ve bu konuları etkin bir biçimde öğrencilere öğretebilmeleri gerekmektedir. Medya ve medya metinleri ile ilgili verilecek eğitimlerin en önemlilerinden biri de “medya okuryazarlığı” eğitimidir. Sosyal branşlarda, bu dersi vermeye istekli öğretmenlerin bu ders kapsamında kısa bir “Medya Okuryazarlığı” eğitiminden geçmeleri için Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülen uzaktan eğitim çalışmalarına başlanmıştır. Ancak gerek donanım ve içerik gerekse gönüllü öğretmen yeterliliği hâlâ tartışma konusudur. Bu araştırma, TÜBİTAK-4005 Bilim ve Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları kapsamında desteklenen “Geleceğin Okuryazarlarını Yetiştiren Öğretmen Eğitimi” projesi çerçevesinde Konya ilinde medya okuryazarlığı dersine giren ya da gelecekte girmesi muhtemel olan 96 öğretmenin sağladığı verilere dayanan bir araştırmadır. Araştırmanın amacı Konya ilinde görev yapan medya okuryazarlığı dersi öğretmenlerine medya ve medya okuryazarlığı ile ilişkilendirilmiş etkinlikler yoluyla medya okuryazarlığı alanında temel eğitimler vermek, farkındalıklarını ve niteliklerini yükseltmektir. Bir yan amaç olarak, öğretmenler aracılığı ile dolaylı olarak öğrencilerin medya okuryazarlığı dersinde alacakları eğitimin daha işlevsel, nitelikli ve yaşama katılabilir bir biçimde konumlandırılmasını sağlamak da önemsenmektedir. Medyanın bireyi yalnızca tüketime yönlendiren edilgen işleyişinin dışında, medya ürünleri ve içerik üretimine de yönlendirebileceğini sergilemeyi amaçlayan eğitimler çerçevesinde “Sinema Filmi Atölyesi”, “TV programımı hazırlıyorum.”, “Gördüğümü anlatıyorum, radyoya program yapıyorum.”, “Dijital hikâye hazırlıyorum.”, “Geleceğin Gazetecileri”, “Sosyal Medyada Medya Üretimi”, "Sosyal bilgilerin propagandasını yapıyoruz.", “Sosyal içerikli bir kampanya tasarlıyoruz." başlıklı etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Sürecin öncesinde, sırasında ve sonrasındaki yetkinlikleri açısından eğitimi alan öğretmenler gözlenmiştir. Nitel araştırma yönteminde eylem araştırması deseninde yürütülen araştırmada öğretmenlerin ortaya koyduğu ürünler, doküman incelemesi yoluyla incelenmiş araştırma sonunda onlardan alınan görüşler ile karşılaştırma yapılarak bir sonuca gidilmiştir. Araştırma sürecinde öğretmenlerin medyaya ve medya okuryazarlığına olan bakış açılarında bir değişme olup olmadığı gözlenmiş olup ortaya çıkan ürünler üzerinden alınan eğitim değerlendirilmiştir. Etkinliklerin sonunda öğretmenlerin çoğunda medya okuryazarlığı dersine karşı bir farkındalık ve istek oluştuğu, bu dersin konu ve içerikleri ile ilgili olarak da bakış açılarının değiştiği gözlem ve görüşmelerden elde edilen verilerden anlaşılmıştır. Her etkinlik kendi içerisinde değerlendirildiğinde ise öğretmenlerin etkinliklerde elde ettikleri bilgi ve becerileri kendi okullarındaki öğrencileri ile birlikte uygulamak istedikleri hatta mesleki yaşantılarında geleceğe dair medya üretimleri ile ilgili projeler tasarladıkları görülmüştür. Doküman analizi ile öğretmenlerin etkinlikler sonunda ortaya koydukları ürünler değerlendirildiğinde bu alanda aşamalı olarak eğitimlerin devam etmesi gerektiği ve öğretmenlerin telif hakları, görsel unsurların kalitesi, diksiyon, organizasyon ve teknolojiyi kullanma becerileri konularında uzman eğitimleri almaları gerektiği anlaşılmıştır.

Medya okuryazarlığı genel olarak, medya mesajlarına erişme, bu mesajları analiz etme ve yeniden mesaj üretme süreci olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, ilköğretim öğrencilerinin televizyon izleme alışkanlıklarını... more

Medya okuryazarlığı genel olarak, medya mesajlarına erişme, bu mesajları analiz etme ve yeniden mesaj üretme süreci olarak
tanımlanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, ilköğretim öğrencilerinin televizyon izleme alışkanlıklarını cinsiyetler arası
karşılaştırmalar yoluyla ortaya koymaktır. Çalışma doğrultusunda, 2012-2013 eğitim öğretim yılında 18 Nisan-21 Mayıs tarihleri
arasında Elazığ il merkezinde bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Elazığ’daki ilköğretim okullarında eğitim gören 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemin belirlenmesinde kademeli rastlantı örneklem türlerinden oranlı olmayan kademeli örneklem alma tekniği esas alınmış; araştırma, 200 kadın 200 erkek olmak üzere 400 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, medya okuryazarlığı dersini alan ilköğretim öğrencilerinin televizyon izleme alışkanlıklarında izledikleri program türleri dışında belirgin bir farklılığın olmadığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Medya okuryazarlığı, medya okuryazarlığının gerekliliği,

Yalın manası ile iyi bir internet haberinde her şeyden önce, basit, açıklayıcı tümceler kullanılmalı ve her tümcede bir düşünce ortaya konmalıdır. İfade edilen her düşünce mantıksal olarak bir sonraki ile bağlantı kurmalıdır. Bu şekilde... more

Yalın manası ile iyi bir internet haberinde her şeyden önce, basit, açıklayıcı tümceler kullanılmalı ve her tümcede bir düşünce ortaya konmalıdır. İfade edilen her düşünce mantıksal olarak bir sonraki ile bağlantı kurmalıdır. Bu şekilde sunulan haber, açıklanan genel kavramları kullanarak olayın anlaşılmasını kolaylaştırır ve okurun dikkatini daha fazla çekmeyi başarır. Türkiye özelinde haberciliğin günümüzde geldiği nokta yapılan haberlerin doğruluğu, güvenilirliği ve yansızlığı; kuşkusuz tecimsel özelliği ön plana çıkan bu sektörde, çıkar ve menfaat ilişkilerinin yoğun olması kaynaklı olarak sorgulanır olmaya fazlası ile devam etmektedir.

2 Ekim 2018 tarihinde girdiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'ndan canlı çıkamayan ve Riyad’ın haftalar sonra uluslararası baskılar sonucu öldürüldüğünü kabul ettiği Gazeteci Cemal Kaşıkçı Cinayeti, örneği bulunmayan bir olay... more

2 Ekim 2018 tarihinde girdiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'ndan canlı çıkamayan
ve Riyad’ın haftalar sonra uluslararası baskılar sonucu öldürüldüğünü kabul ettiği Gazeteci
Cemal Kaşıkçı Cinayeti, örneği bulunmayan bir olay olarak tarihe geçti. Kaşıkçı, operasyon
için Suudi Arabistan’dan getirilen 15 kişilik ekip tarafından konsoloslukta öldürüldü. Olayın
üzerinden iki sene geçmesine rağmen Kaşıkçı'nın neden öldürüldüğü ve cesedinin nerede
olduğu gibi kilit sorulara henüz net bir yanıt bulunamadı. Makale kapsamında Göstergebilim
Kuramı çerçevesinde ve söylem analizi bağlamında Cemal Kaşıkçı Cinayeti’nin ilk ayında,
önde gelen uluslararası haber ajansları Reuters, AP, AFP, TASS, tarafından haberin nasıl
verildiği kullanılan görseller üzerinden ele alınmıştır. Çalışmada, Teun A. Van Dijk’ın,
Eleştirel Söylem Çözümlemesi’ne getirdiği perspektife odaklanılarak, uluslararası ajansların
ürettiği haberlerin kapsamı-ideolojisi üzerinde durulmuştur. Araştırmada Eleştirel Söylem
Çözümlemesi’nin kullanılmasındaki amaç, yayınlanmış medya metinlerinin, medya metinlerini
üretenlerin söylemlerine yansıttıkları ideolojileri belirlemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden
biri olan söylem analizi metoduyla, incelenmek üzere ele alınan, haber ve görsellerinin açık
dilsel yapılarından örtük ideolojik yapılarına ulaşmak amaçlanmaktadır.
Reuters’ın www.reuters.com, Associated Press’in www.apnews.com, Agence France Press’in
www.afp.com, TASS’ın www.tass.com internet sayfalarında bulunan fotoğraf ve haber
arşivlerinden yararlanılmış, ayrıca Google arama motoru – gelişmiş arama bölümü üzerinden
anahtar kelimeler girilerek ilk haber yayınlarına da ulaşılmıştır. Araştırma kapsamı 2 Ekim –
11 Aralık 2018 tarihleri arasında tutulmuştur. Bu çalışma, Cemal Kaşıkçı Cinayetine dair dört
uluslararası haber ajansında yayınlanan haberlerin analizini yaparak, kamuoyunun
bilgilendirilmesinde önemli rol oynayan medyanın haber söylemini nasıl oluşturduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Arda alan araştırması temelinde literatür ve arşiv incelemesiyle
birlikte, haber niteliği çerçevesinde değerlendirmeler için de söylem analizi metoduna
dayandırılmıştır.

The aim of the study is to determine how often Ankara deputies use Twitter, which is a means of social media and to state how often they share the developments and problems in Ankara with the public through their Twitter accounts. In the... more

The aim of the study is to determine how often Ankara deputies use Twitter, which is a means of social media and to state how often they share the developments and problems in Ankara with the public through their Twitter accounts. In the study, the content which 36 Ankara deputies shared through their personal Twitter accounts between 15 October – 15 November, 2018 has been examined. For this purpose, content analysis has been used in this research. According to the results obtained from the research, it has been found out that 33 deputies shared 2916 tweets between the specified dates; and the proportion of Ankara deputies’ daily Twitter shares has been determined as 294%. It has also been found out that among the deputies, whereas AK Party deputies shared tweets at the most, BBP deputies shared tweets at the least. Totally among the political parties, AK Party deputies shared 930 tweets, CHP deputies shared 846 tweets, MHP deputies shared 524 tweets, İYİ Party deputies shared 315 tweets, HDP deputies shared 223 tweets and BBP deputies shared 78 tweets. When the content of the tweets has been analyzed, it has been seen that the proportion of tweets pointing national issues is 87.1% while the proportion of tweets including local issues is 12.8%.

It is already known that should acquire the skills of media literacy in terms of information community. Media literacy is an important concept in nowadays. Especially because of positive and negative effects of media (digital environment... more

It is already known that should acquire the skills of media literacy in terms of information community. Media literacy is an important concept in nowadays. Especially because of positive and negative effects of media (digital environment etc.) on children and young adults, it became a significant issue in educational context. In this study, it is aimed to prepare a content-analysis regarding postgraduate theses prepared on media literacy. Research sample constitutes 45 theses with open access of 60 different theses on media literacy after scanning conducted at national thesis centre archive. 13 of these theses are doctoral theses and the rest 32 are master's ones. Survey data has been obtained with document analysis method. Document review comprises the analysis of written materials containing information about facts which are aimed to be studied. Based on the meta-analysis study regarding postgraduate theses prepared on media literacy, it is seen that more studies were written between 2010 and 2013 than previous years and that there are more studies on determining the level of media literacy, influence and perception. In conclusion, it is suggested that studies on media literacy should be increased not just in the postgraduate fields and levels but also in Turkish education realm, and accordingly it should be employed to create awareness both at classes and students. ÖZET Bilgi toplumu açısından medya okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasının önemli olduğu bilinmektedir. Medya okuryazarlığı günümüzde çok önemli bir kavramdır. Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde medya ve diğer dijital ortamların olumlu ve olumsuz etkilerinin olması eğitimin konuları arasındadır. Araştırmada, medya okuryazarlığı üzerine hazırlanmış lisansüstü tezler hakkında bir içerik analizi yapmak amaçlanmaktadır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Ulusal Tez Merkezi arşivinde yapılan tarama sonucunda medya okuryazarlığı üzerine yapılmış altmış (60) farklı tez çalışmasından erişime açık olan kırk beş (45) tez oluşturmaktadır. Bu tezlerin on üçü (13) doktora, geriye kalan otuz ikisi (32) yüksek lisans düzeyinde olan tezlerden oluşturmaktadır. Araştırma verileri doküman analizi ile sağlanmıştır. Medya okuryazarlığı ile ilgili lisansüstü tezlere dair bulgulardan hareketle; tez çalışmalarının 2007-2015 yılları arasına dağıldığı ayrıca 2010-2013 yılları arasında diğer yıllara göre daha fazla hazırlandığı ve düzey belirleme, etki, algı ile ilgili çalışmaların daha fazla olduğu görülmüştür. Bulgulardan hareketle, Türkçe eğitimi ve diğer alanlarda lisansüstü tezlere ek olarak medya okuryazarlığı ile ilgili çalışmaların artırılması ve konuya ilişkin farkındalık oluşturacak araştırmaların yapılması önerilebilir.

Bu araştırmanın amacı, Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının herhangi bir de-mokratik süreç içerisinde aldıkları siyasi kararlarda medya etkililiğini belirlemek için, onların görüşlerine başvurmaktır. Tarama modelinin kullanıldığı... more

Bu araştırmanın amacı, Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının herhangi bir de-mokratik süreç içerisinde aldıkları siyasi kararlarda medya etkililiğini belirlemek için, onların görüşlerine başvurmaktır. Tarama modelinin kullanıldığı araştırma, 2014-2015 öğretim yılının Bahar döneminde Türkiye'nin farklı üniversitelerindeki Eğitim Fakültelerinde öğrenim gören toplam 411 Sosyal Bilgiler öğretmen adayı ile birlikte yürütülmüştür. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından geliştirilmiş, medyaya yönelik tutum ölçeği ile elde edilmiştir. Verilerin analizi SPSS 16.0 istatistik paket programı ile çözümlenmiş ve betimsel istatistik yöntemleri ile yorumlanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular, Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının neredeyse yarısının kendi siyasi görüşlerini kendilerinin yapılandırdıklarını, medyayı siyasi kararlarını şekillendirirken etkili bir faktör olarak görmediklerini, bu etkisizliğin temelinde de medyaya olan güvensizliğin yer aldığını göstermiştir. Aslında, Sosyal Bilgiler öğretmen adayları, medyanın siyasal anlamda toplum üzerinde etkili olabile-cek bir potansiyelinin de olduğunu düşünmektedirler. Araştırmanın en genel sonucu ise, Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının, siyasi konularla ilgili medyaya yönelik tutumlarının olumsuz düzeye daha yakın olduğudur.

Öz Bilgi ve teknoloji çağı olarak adlandırılan yaşadığımız zaman dilimi insan hayatında pek çok değişikliğe sebep olduğu gibi okuma alışkanlıkları, okuma türleri ve okuma kaynaklarının da farklılaşmasına sebep olmuştur. Günümüzde bilgiye... more

Öz Bilgi ve teknoloji çağı olarak adlandırılan yaşadığımız zaman dilimi insan hayatında pek çok değişikliğe sebep olduğu gibi okuma alışkanlıkları, okuma türleri ve okuma kaynaklarının da farklılaşmasına sebep olmuştur. Günümüzde bilgiye ulaşma yolunda geleneksel okuma türlerinin yanı sıra elektronik okuma, ekrandan okuma, sosyal medya okuma gibi okuma türleri de kullanılabilmektedir. Teknolojinin gelişmesi insanların düşüncelerini ve eserlerini çeşitli sanal ortamlarda paylaşmaya imkân tanır hale gelmiştir. Bu paylaşımların yayılması ve ulaştığı kişi sayısının artması sosyal medya okuryazarlığı olarak adlandırılan yeni bir okuma alanının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Sosyal medya okuryazarlığı herhangi bir konu hakkındaki farklı görüşleri farklı boyutları ile incelemeyi ve değerlendirmeyi temele almaktadır. Buradan hareketle araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin sosyal medya ve sosyal medya okuryazarlığı hakkındaki fikirlerini ortaya çıkarmak olarak belirlenmiştir. Böylece sınıf öğretmenlerinin sosyal medya ve sosyal medya okuryazarlığı hakkındaki fikirlerini öğrenerek sosyal medya araçlarının nasıl eğitim-öğretim çalışmalarına daha uyumlu hale getirilebileceği hakkında öneriler sunulacaktır. Bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden biri olan betimleyici fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Genel olarak betimleyici fenomenoloji çalışmalarının amacı bireylerin bir olgu, kavram ya da durum hakkındaki deneyimlerinden meydana gelen algılarını betimlemektir. Araştırmanın verileri sınıf öğretmenleri ile gerçekleştirilmiş ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ile elde edilmiştir. Elde edilen ses kayıtları araştırmacılar tarafından yazılı hale getirilmiş ve tekrar katılımcılara gösterilerek son halleri için onay alınmıştır. Bu çalışmada metin içindeki sözcüklerin, kavramların ve karakterlerin varlıklarını belirlemek ve bunların altında yatan ilişkileri ortaya çıkarmak amacıyla içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre sınıf öğretmenlerinin 5 tema altında 214 söylem dile getirdiği görülmektedir. Bu temalar; " Sosyal medya nedir? " , " Sosyal medya okuryazarlığı nedir? " , " Sosyal medyanın zararları " , " Sosyal medyanın yararları " ve " Sosyal medya nasıl kullanılmalıdır? " şeklindedir. Sosyal medyanın zararları teması kendi içerisinde bireysel, sosyal ve eğitsel zararlar olmak üzere üç başlığa ayrılırken sosyal medyanın yararları bireysel ve eğitsel olmak üzere iki başlığa ayrılmaktadır. Öğretmenler en fazla sosyal medyanın yararları üzerine görüş bildirmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Sosyal Medya Okuryazarlığı, Sınıf Öğretmenleri. Abstract The time period called as the information and technology age has not only caused many changes in human life, but also led to diversification of reading habits, reading styles and reading sources. Today, in addition to the traditional reading types in order to access information, the reading types such as electronic reading, screen reading, and social media reading can be used as well. The development of technology has come to enable people to share their thoughts and works in various virtual environments. The spread of these sharing and the increase in the number of people they reach out have led to the emergence of a new field of reading called social media literacy. Social media literacy is based on examining and evaluating the different views of different issues with different dimensions. At this point, it is necessary for educators to think about how to use the social media areas to benefit students and to develop practical application. Based on this, the purpose of the research is to reveal the ideas of primary school teachers about social media and social media literacy. Thus, the primary school teachers will learn about the social media and social media literacy and will be offered advice on how social media tools can be better adapted to their teaching and learning activities. In the present study, the descriptive phenomenology description, one of the qualitative research designs, was used. In general, the aim of the descriptive phenomenology studies is to describe the perceptions of the individuals, which come from their experiences of a fact, concept or a situation. The data of the present study were obtained from the primary school teachers through the semi-structured interviews. The sound-recorded interviews obtained were transcribed by the researchers and shown to the participants once again in order to get their approval for the final state of the interviews. In the present study, the content analysis method was used in order to determine the existence of words, concepts and characters in the texts and reveal the underlying relationships between them. According to the results obtained as a result of the analysis, it is seen that primary school teachers expressed 214 statements under 5 themes. These themes were; "What is social media?", "What is social media literacy?", "The harms of social media", "The benefits of social media" and "How should social media be used?". While the social media benefits were divided into two headings such as individual and educational, the theme of social media harms was itself divided into three headings such as individual, social and educational. Teachers expressed their opinions about the benefits of social media the most.

Özet Günümüzün etkili enformasyon kaynaklarından biri olan medya, sağlık konusunda da pek çok bilgi sunmaktadır. Ancak medyada doğruluğu kanıtlanmamış, çelişkili ve kaygı yaratan bilgilerin aktarılması ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu... more

Özet Günümüzün etkili enformasyon kaynaklarından biri olan medya, sağlık konusunda da pek çok bilgi sunmaktadır. Ancak medyada doğruluğu kanıtlanmamış, çelişkili ve kaygı yaratan bilgilerin aktarılması ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu durum ise bireylerin sağlıklarıyla ilgili yanlış kararlar almalarına neden olabilmektedir. Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bu tür içerikleri ayırt etmek ve medyayı bilinçli kullanan bireyler olmak ise medya okuryazarlığı ile mümkün olmaktadır. Medya mesajlarının üretim ve tüketim süreçleri hakkında bilgi sahibi olarak, mesajın kaynağı ile hedef kitle arasındaki çıkar ilişkilerini anlayabilmek, sağlığı iyileştirecek ya da tehlikeye sokabilecek içerikleri değerlendirmek, medya okuryazarlığının yanı sıra sağlık okuryazarlığını da gerektirmektedir. Sağlık okuryazarı olan birey, sağlık enformasyonunu olduğu gibi kabullenmeyerek güvenilirliğini sorgulamaktadır. Bunun yanı sıra sağlık okuryazarlığı, sağlıkla ilgili bilgiye erişme aşamasından uygulama aşamasına kadar olan sürecin daha verimli geçirilmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca medya okuryazarlığı ve sağlık okuryazarlığının kazandırdığı eleştirel düşünce yapısı sayesinde birey, örtük içeriklerin farkında olma ve sağlıkla ilgili sosyal belirleyicileri anlayabilme becerisini de edinmektedir. Medya ve sağlık okuryazarlığının birbirini tamamlayan iki alan olması literatürde "Medya sağlık okuryazarlığı" kavramını ortaya çıkarmıştır. Özellikle gençlerin, medyada sunulan sağlık içeriklerini nasıl yorumladığını açıklamayı hedefleyen "medya sağlık okuryazarlığı" bireylerin sağlıklarını etkileyen belirleyicileri kontrol edebilme kapasitesine vurgu yapmaktadır. Bütünleyici bir kavram olarak "medya sağlık okuryazarlığı" sağlık davranışını etkileyecek açık ve örtük medya içeriklerini anlama becerisinden toplum sağlığını etkileyecek politikalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu çalışmada farklı disiplinleri bir araya getiren "medya sağlık okuryazarlığı" kavramı literatür araştırmasına dayalı olarak genel tarama modeli çerçevesinde açıklanmaktadır. "Medya sağlık okuryazarlığı" ile bağlantılı olarak ortaya çıkan "eleştirel medya sağlık okuryazarlığı" kavramsallaştırması da hem birey hem de toplum sağlığını ilgilendiren yönleri ile çalışmada ele alınmaktadır. Bu bağlamda, medya ve sağlık ilişkisine odaklanan ve bu ilişkinin geliştirilmesi amacıyla atılacak adımlara katkı sağlayan "medya sağlık okuryazarlığı" ile ilgili yapılacak çalışmaların alan yazında yer bulması ve tartışılması önem taşımaktadır. Anahtar sözcükler: Medya sağlık okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığı

Dijital cagda dogan yeni nesil, cogunlukla yeni medya kanallarinin kullaniminda, mesajlarin bu kanaldan iletilmesinde, mesajlarin (yeniden) uretilmesinde ve dagitilmasinda dogal bir yetenek sergilemektedir. Ogretmenler sadece yeni kusagin... more

Dijital cagda dogan yeni nesil, cogunlukla yeni medya kanallarinin kullaniminda, mesajlarin bu kanaldan iletilmesinde, mesajlarin (yeniden) uretilmesinde ve dagitilmasinda dogal bir yetenek sergilemektedir. Ogretmenler sadece yeni kusagin egitiminden degil, ayni zamanda bu neslin medya okuryazarligi ve yeni iletisim teknolojileri alanindaki yetkinliklerinden de sorumlu tutulmaktadir. Bu calismada, Istanbul'daki ilkokul ve ortaokullarda farkli branslarda gorev alan 20 ogretmenle yapilan derinlemesine gorusmelerin sonuclari paylasilacak ve sonuclar, ogretmenlerin medya okuryazarligini genclere ve cocuklara ne kadar egitim araciligiyla aktarabildikleri sorgulanmistir. okuryazarligini genclere ve cocuklara ne kadar egitim araciligiyla aktarabildikleri sorgulanmistir. Gorusmede elde edilen bulgular, ogretmenlerin geleneksel medya odakli bir medya okuryazarligi anlayisi oldugunu gostermistir. Diger derslerle entegre bir medya okuryazarligi egitimi, daha etkili bir farkindalik calismas...