Medya Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
Bilgilen(dir)me amaçlıdır. Kaynak gösterilemez.
Özet Bu çalışma, bilimin haberleştirilme süreçlerine odaklanarak, gündelik yaşamımızda önemli bir yeri olan İnternet haberlerindeki bilim imgesini analiz etmektedir. Bilimin haberleştirilirken bilim ve teknoloji hakkındaki kabullerimizin... more
Özet Bu çalışma, bilimin haberleştirilme süreçlerine odaklanarak, gündelik yaşamımızda önemli bir yeri olan İnternet haberlerindeki bilim imgesini analiz etmektedir. Bilimin haberleştirilirken bilim ve teknoloji hakkındaki kabullerimizin belirleyici olduğunu söylemek mümkündür. Bu nedenle, çalışmamızda bilim-ideoloji veya bilim ve toplumsallık arasındaki ilişkiler temel sorunsalımızı oluşturmaktadır. Abstract This article, by focusing on the process of converting science into news, analyses the image of science in internet news which has an important place in our daily life. It is plausible to assert that science determines our opinion on science and technology while it is being processed as news. Due to this reason the basic problem of article is the relationship between science – ideology and science societal.
- by Mesut Yücebaş
- •
- Medya, Gazetecilik
- by Ömer Koçak
- •
- Photography, Fotográfia, Medya, Fotoğraf
English: Mr. Akdağ focuses recent history in-depth on the developments that are a part of the hit the democratization struggle. Akdağ can look media and politics from different perspective with his historian personality and his expertise... more
English: Mr. Akdağ focuses recent history in-depth on the developments that are a part of the hit the democratization struggle. Akdağ can look media and politics from different perspective with his historian personality and his expertise in field of media and politics as well as cinema and history.Especially when we look at the connection of politics with media, how media, cinema and information tools are mobilized by somebody for shaping society have a special meaning. This book is the product of an original approach that looks at politics as brand. All methods of propaganda are used to create brands and media tools are activated. For years, his experiences in both academic and professional life, his films and documentaries, his programs and interviews make Akdağ's pen authentic and realistic. In an environment where politics is discussed with all fever, Akdağ's pen that illuminated from history to current world shows that politics metaphor has many different dimensions. The claim of this work that young people, educators, politicians claiming to be masters in their work, company executives, communicators can read with pleasure and find something from them. Also this study focuses more on the technical, tactical and performance of the games played on the stage.
Turkish (Türkçe): Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vurmuş demokratikleşme mücadelesinin bir parçası olan gelişmelere derinlemesine eğilen Akdağ, eserlerinde tarihçi kişiliğinin yanı sıra sinema ve medya alanlarındaki uzmanlıklarıyla tarihe ve siyasete farklı perspektiflerden bakabilen bir kişi olduğunu göstermektedir. Özellikle siyasetin medya ile kurduğu bağa bakıldığında medya üzerinden toplumun nasıl kurgulandığı, bu bağlamda medya, sinema ve enformasyon araçlarının nasıl seferber edildiği özel bir anlam kazanmaktadır. Elinizdeki kitap siyasete, medya, propaganda ve marka olarak bakan özgün bir yaklaşımın mahsulüdür. Yıllardan beri hem akademik hem de profesyonel yaşamın içinde elde ettiği deneyimler, çektiği film ve belgeseller, gerçekleştirdiği programlar, yaptığı röportajlar Akdağ’ın kalemini sahici kılmaktadır. Türkiye’de siyasetin bunca hararetiyle toplumun tüm kesimlerince yoğun bir şekilde konuşulduğu bir zamanda Akdağ’ın tarihe ve çağdaş dünyaya uzanan güçlü kalemi içinde bulunduğumuz siyaset metaforunun aslında ne kadar farklı yansımaları olduğunu bizlere göstermektedir. Gençlerin, eğitimcilerin, işlerinde usta olduğunu iddia eden politikacıların, şirket yöneticilerinin, iletişimcilerin keyifle okuyacakları ve kendilerinden bir şeyler bulabilecekleri bu eserin iddiası sahne arkasını göstermekten çok sahnede oynanan oyunların teknik, taktik ve performanslarına odaklanmaktadır.
Uğur Mumcu’nun tanımına göre gazeteci; haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan dindiği bilgi ve haberleri okurlarına sunan insan demektir. O, gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya belgeye ve... more
Uğur Mumcu’nun tanımına göre gazeteci; haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan dindiği bilgi ve haberleri okurlarına sunan insan demektir. O, gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun içinde gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insandır gazeteci…
Gazetecilik alanında gerek teorik gerek pratik bağlamda etik sorunlar yoğun bir biçimde tartışılmaktadır. Gazetecilik etiği çerçevesinde bir gazetecilik ideolojisi ve kültürü olarak objektiflik ilkesi; meslek uygulayıcıları, yöneticileri... more
Gazetecilik alanında gerek teorik gerek pratik bağlamda etik
sorunlar yoğun bir biçimde tartışılmaktadır. Gazetecilik etiği
çerçevesinde bir gazetecilik ideolojisi ve kültürü olarak
objektiflik ilkesi; meslek uygulayıcıları, yöneticileri ve örgütleri
tarafından benimsenmesi gereken bir olgu olarak dikkat
çekmektedir. Ancak objektiflik içerisinde birtakım karşıtlıkları
barındırmakta ve gazetecilik mesleğinin uygulama alanındaki
kodlar ile diyalektik bir ilişki sergilemektedir. Bu çalışmanın
amacı da hem bu diyalektik süreci hem de gazetecilikte
objektiflik olgusunun alternatif kavramlarını ortaya koymaktır.
Bu bağlamda çalışmada öncelikle objektiflik kavramı
açıklanmış, bu kavrama yönelik Ryan tarafından derlenen
eleştiriler sıralanmış ve son olarak da alternatif objektif
gazetecilik yaklaşımları açıklanmıştır. Sonuç olarak objektiflik
ilkesi, gazetecilik alanında belirlenen etik kodlar ile
sağlanmasının ötesinde alternatif gazetecilik yaklaşımları ile
güçlenebilecektir.
- by Irem Özgül
- •
- Eğitim, Medya, MEDYA OKURYAZARLIĞI
- by Cevdet Avcı
- •
- Sociology, Folklore, İletişim, Medya
Çalışma boyunca sosyolojik ve felsefik bir temelden doğmuş olan tarihsel materyalizm üzerine şekillenmiş Materyalist Medya Kuramı temelleri ile incelenecektir. Kuram üzerine çeşitli çalışmalarda bulunmuş Horst Holzer’in ekonomik sistem,... more
Çalışma boyunca sosyolojik ve felsefik bir temelden doğmuş olan tarihsel materyalizm üzerine şekillenmiş Materyalist Medya Kuramı temelleri ile incelenecektir. Kuram üzerine çeşitli çalışmalarda bulunmuş Horst Holzer’in ekonomik sistem, devlet ve ideolojik entegrasyon süreçlerinde medyanın konumunu ve Materyalist Medya Kuramının bu süreçlerle ilişkilendirilmesine yönelik fikirleri ortaya sunulmaya çalışılacaktır. Yine bir diğer kuramcı Wulf D. Hund’un kapitalist üretim ve yeniden üretim sürecinde haberin metalaşmasına olan yaklaşımı ve tespitleri irdelenerek, kurama gelen eleştirel değerlendirmeler ortaya konulacaktır. Son olarak kuram Türkiye’deki medya sektörü ile sınanacak ve çalışma sonlanacaktır. Çalışma Füsun Alver'in Gazetecilik Bilimi ve Kuramları kitabındaki Materyalist Medya Kuramı bölümünün özeti niteliğinde, master ödevi kapsamında hazırlanmıştır.
ÖZ Gelişen teknoloji ve bunun somut yansıması olan teknolojik gereçler, gündelik yaşantımıza doğrudan ya da dolaylı yollarla etki etmektedir. Günümüzde sosyal çevremizle olan ilişkilerimizden satın alma alışkanlıklarımıza kadar birçok... more
ÖZ Gelişen teknoloji ve bunun somut yansıması olan teknolojik gereçler, gündelik yaşantımıza doğrudan ya da dolaylı yollarla etki etmektedir. Günümüzde sosyal çevremizle olan ilişkilerimizden satın alma alışkanlıklarımıza kadar birçok süreçte teknoloji belirleyici konumdadır. Bilgi edinme faaliyeti ve iletişim süreci de teknolojinin gelişimiyle paralel olarak biçimlenen alanlardır. Bu makalede, 1990'lı yıllarda gündelik yaşantımıza dahil olan internetin, küresel ölçekte bir iletişim mecrasına dönüşmesi ve beraberinde geleneksel medya olarak adlandırdığımız alan ile arasında oluşan farklılıklar, gazetecilik pratikleri temelinde ele alınmıştır. Bu çerçevede çalışma üç bölümde yürütülmüştür. Birinci bölümde, gazete ve gazeteciliği tanımlama çabası ve tarihsel gelişim süreci ele alınmıştır. İkinci bölümde ise, gazetecilikte girilen yeni dönem, internetin tarih sahnesine çıkması ile dijital gazetecilik anlayışı üzerinden değerlendirilerek internet ortamında oluşan habercilik pratikleri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, geleneksel gazetecilik anlayışı ile internet tabanlı yeni iletişim teknolojileri sayesinde oluşan habercilik pratikleri arasındaki farklar irdelenmiştir. İnternetin tarih sahnesine çıkması ile gelişen yeni medya anlayışı, haber üretiminde ve gazetecinin hedef kitle ile olan ilişkisinde yaşanan farklılıkları beraberinde getirmiştir.
- by Fatih Balcı and +4
- •
- Folklore, Medya, Türkoloji, Yeni medya
Bu çalışmamızda, yeni bir sanal yaşam ve kişisel veri kültürünün oluşmaya başladığı bir dönemde, sosyal medya kullanıcılarının kişisel veri kullanımına ilişkin örnekler verilerek, karşılaşılabilecek temel sorunlar açıklanmaya... more
Dalından kopan bir yaprak misali düşüyorlar karanlık sokakların kaldırımlarına. Manşetler gözü yaşlı çocukların haberlerini bildiriyor. Öldürülen, taciz edilen, suça sürüklenen, göçe zorlanan, madde bağımlısı yapılan çocukların... more
Dalından kopan bir yaprak misali düşüyorlar karanlık sokakların kaldırımlarına. Manşetler gözü yaşlı çocukların haberlerini bildiriyor. Öldürülen, taciz edilen, suça sürüklenen, göçe zorlanan, madde bağımlısı yapılan çocukların haberlerini.
Ekranlar tüketmeyi, şiddeti, nefreti ve öldürmeyi öğütlüyor, küçük ve masum seyircilerine. Elektronik bakıcılar acımasızca zehirliyor çocukların berrak dimağlarını.
Masumiyet çağı, sinsice, mutsuzluk, zalimlik ve merhametsizlik ülkesine dönüştürülüyor. Çocukluk hürriyetinin ve çocukluk sevincinin filizleri kırılıyor sessizce.
Neşeli çocukların gülücükleri asılı kalmış duvarlarda, solmuş fotoğraflarda. Mutlu çocuklar çağı biteli hayli zaman olmuş. Takvimler modern zamanları, masum ve mağdur çocuklar çağını bildiriyor…
Zamanın acımasızlığına ve çürümüşlüğüne teslim olmayanların yüreği, çocuklara dair hüzün ve endişeyle kaplı. Geçmiş zaman kipiyle biten cümleler kuruyorlar, mutlu çocuklar çağına dair.
Işıltılı vitrinlerde ve market reyonlarında satışa sunulmuş, kullanıp atılabilen çocukluk sevincinin son sürümü…
Modern çağın en masum ve en mağdurları, ÇOCUKLAR…
- by Cevdet Avcı
- •
- Folklore, Media Studies, İletişim, Medya
Dünyada yaklaşık 50 ülkede her yıl yayınlanan Survivor yarışması bir medya ritüelidir. Türkiye’de ilk kez 2005 yılında yayınlanmaya başlayan yarışma gösterildiği diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle izlenmektedir. Aynı... more
Dünyada yaklaşık 50 ülkede her yıl yayınlanan Survivor yarışması bir medya ritüelidir. Türkiye’de ilk kez 2005 yılında yayınlanmaya başlayan yarışma gösterildiği diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle izlenmektedir. Aynı programı sürekli olarak izleyenlerin belli bir kültürel grup oluşturduğu düşünüldüğünde bu kültüre sunulan değerlerin, inançların ne olduğunun ve neye hizmet ettiğinin incelenmesi, toplumsal gerçekleri ve eğilimleri yansıtması bakımından önemlidir. Çalışmada eleştirel söylem analizi ile en popüler medya ritüellerinden biri olan Survivor yarışmasını incelenerek gerçek yaşamdaki iz düşümlerini değerlendirilmektedir.
- by Ayten Övür
- •
- Ritual, Survivor, Medya, Televizyon
Bu çalışmanın amacı, medyanın değerler üzerindeki etkisini belirlemek ve değer eğitiminde medya okuryazarlığının önemini vurgulamaktır. Günümüz dünyasında medya ortamlarının sayısının artması, içeriğin yoğunlaşması ve yaş farkından... more
Bu çalışmanın amacı, medyanın değerler üzerindeki etkisini belirlemek ve değer eğitiminde medya okuryazarlığının önemini vurgulamaktır. Günümüz dünyasında medya ortamlarının sayısının artması, içeriğin yoğunlaşması ve yaş farkından bağımsız olarak her bir bireyi etkilemesi bazı toplumsal değerlerin yitirilmesine yol açmaktadır. Bu noktada, medya mesajlarını doğru anlayabilen, bilgi ve iletişim teknolojilerini bilinçli kullanabilen, sorgulama, değerlendirme, üretme ve paylaşma becerisine sahip medya okuryazarı bireyler yetiştirmek gerekmektedir. Medya okuryazarlığı becerisi bireylerin; öz kontrol, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik, özsaygı, aile içi iletişime duyarlılık ve farklılıklara saygı gibi önemli değerleri kazanmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, medya okuryazarlığı becerileri sayesinde medyanın değerler üzerindeki olumlu etkilerini artıracağı ve olumsuz etkilerini azaltacağı düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma ile medya, değer, değerler eğitimi ve medya okuryazarlığı kavramlarına değinilerek hem medyanın değerler üzerindeki etkisi belirtilmiş hem de değer temelinde medya okuryazarlığının önemi açıklanmıştır.
Bu kitap Türk toplumunda bedeni ve güzelliği nasıl algıladığımızı, algılayış şekillerimizin ve yapılarımızın hangi sosyal, kültürel ve ekonomik etkenlerden etkilendiğini ve bunların etkisiyle değişen algılarımızın benliğimizde ve... more
Bu kitap Türk toplumunda bedeni ve güzelliği nasıl algıladığımızı, algılayış şekillerimizin ve yapılarımızın hangi sosyal, kültürel ve ekonomik etkenlerden etkilendiğini ve bunların etkisiyle değişen algılarımızın benliğimizde ve bedenimizde nasıl etkiler yarattığını ele almaktadır. Kültür endüstrisinin, iletişim teknolojilerinin ve tüketim kültürünün baskısı ve etkisi altındaki insanlar bedenlerini ve benliklerini kişiselleştirme, emsalsizleştirme ve bireysel ifadeye kavuşturma argümanıyla süreklilik arz etmesi gereken tek bir amaca yöneltilmektedir: Beden için tüketim! Bir göstergeler ve kimyasallar mezarlığına dönüşen beden Platon’un mağarası veya Wachowski Kardeşler’in Matrix’i gibi aslolanı gizlemek üzere kurgulanan bir hipergerçekliğe dönüşmektedir. Bu çalışma da, bu bakış açısıyla, beden için tüketim yapmanın ve davranışlar sergilemenin ve arkasında yatan ve birçok endüstrinin manipüle ettiği beden algısını, bedensel tatmini ve tatminsizliği, bireylerin kendilerinin ve diğerlerinin bedenlerini değerlendirişini, bunları etkilemek üzere kurgulanan estetik anlayışları, idealleri, beden politikalarını tarihsel bağlamını da göz önünde bulundurarak incelemekte ve bazı noktalarda eleştiriler getirmektedir. Post-modern kültürlerde estetikleştirilen yaşam tarzları ve bedenler artık herhangi bir sosyal paylaşım uygulaması veya internet sitesinde sunulduğunda kişiler bireysel ifade şekillerini, bedenleri, beğenileri, diğerlerinin yaşam tarzlarını ve değerlerini “dikizlemeye” ve “değerlendirmeye” alışmakta ve aynı değerlendirme gizli bir biçimde bireyin kendisine de dönmektedir. Bu gibi bedensel konuların henüz Türk Beden Sosyolojisi literatüründe incelenmemiş noktalarını keşfetmek için yapılan bu çalışma Post-modern Estetik Anlayışları ve etkilerini okuyucunun gözünde canlandırmayı amaçlamaktadır.
Öz Bu çalışmada intihar ile medya ilişkisi incelemeye alınmıştır. İntihar olgusu üzerine yapılan araştırmalar, intiharın pek çok ülkede yıllar geçtikçe artan bir grafik sergiledi-ğini ortaya koymaktadır. Ülkemizdeki intihar vakalarına... more
Öz Bu çalışmada intihar ile medya ilişkisi incelemeye alınmıştır. İntihar olgusu üzerine yapılan araştırmalar, intiharın pek çok ülkede yıllar geçtikçe artan bir grafik sergiledi-ğini ortaya koymaktadır. Ülkemizdeki intihar vakalarına dair resmi veriler de durumun dünya ülkeleri ile paralellik gösterdiğine işaret etmektedir. Bu haliyle intihar günümüzde önemle üzerinde durulması gereken, toplum sağlığını yakından ilgilendiren bir mevzudur. Teknolojinin gelişimi ile insan yaşantısına hızlı bir giriş yapan kitle iletişim araçları, gün-delik yaşamın önemli bir parçası haline gelmiştir. Medyanın insanların duyguları, davra-nışları ve tutumları üzerindeki etkisinin büyüklüğü birçok araştırmanın konusu olmuştur. Bu bakımdan intihar olgusu ile medya arasındaki ilişkinin incelenmesi gerek intiharın di-namiklerinin anlaşılmasında gerekse intiharın önlenmesinde önemlidir. İntihar davranışı üzerinde medyanın etkisi uzun yıllar sorgulanmış ve bu ilişki çok sayıda araştırmada in-celenmiştir. Elde edilen sonuçlar intihar haberlerinin belli bir tarzda, özendirici, drama-tize edilerek verilmesinin, insanların intihar davranışında tetikleyici faktör olabildiğine işaret etmiştir. Bu nedenledir ki birçok ülkede intihar haberlerinin medyada yer alışı dü-zenlemeye tabi tutulmuştur. Bu çalışmada medya haberlerinin bireyleri intihara sevkedici özellikleri kuramsal açıdan değerlendirilecek, medyanın intihar davranışı üzerine etkisi örneklerle incelenecektir. Sonuç olarak bireysel ve toplumsal iyilik hali açısından önemli bir olgu olan intiharın önlenmesi konusunda önleyici çalışmalara ihtiyaç vardır. Toplum üzerinde güçlü etkiye sahip olan medyanın, intihar haberlerini özendiricilik etkisinden arındırılmış ve alternatif çözüm yolları eklenmiş bir şekilde aktarması hususunda kanuni yaptırımların en yakın zamanda uygulamaya konulması elzemdir.
- by Nesrin Duman
- •
- Media Studies, Suicide, Media, Medya
GÖÇMENLİK DAMGASI MEDYADA GÖÇMENİN ANLAMSAL KURULUMU
Nihâl Atsız edebiyat, dil ve tarih konusunda eserleri olan bir bilim insanıdır. Türkçülük denildiğinde Ziya Gökalp, Yusuf Akçura gibi isimlerle birlikte ilk akla gelen kalemlerdendir. Bunun yanı sıra Başta Bozkurtların Ölümü olmak üzere... more
Nihâl Atsız edebiyat, dil ve tarih konusunda eserleri olan bir bilim insanıdır. Türkçülük denildiğinde Ziya Gökalp, Yusuf Akçura gibi isimlerle birlikte ilk akla gelen kalemlerdendir. Bunun yanı sıra Başta Bozkurtların Ölümü olmak üzere romanları 100'ün üzerinde baskıya ulaşan bir yazardır. Okurları, sevenleri kendisini "Atsız Ata", "Gök Bilge" gibi lakaplarla efsaneleştirmektedirler. Böylesi bir yüceltme ve benimseme başka hiç bir yazar için söz konusu değildir. Atsız'ın savunduğu görüşleri benimseyen ve bu doğrultuda fikir ürünleri ortaya koyan kalemler olduğu gibi farklı dünya görüşlerine sahip olan, Atsız'ın fikirlerine karşı olan kalemler de bulunmaktadır. Ancak gazetecilik mesleği, hangi görüşte olunursa olunsun tarafsız olmayı, okuru yanıltmamayı gerektirmektedir. Bu nedenle bu fikir karşıtlığının gerçek bilgiyi çarpıtma, görmezden gelme, kamuoyunu yanıltma, yalan haber yayınlama haline gelmemesi gerekmektedir. Bu tip bir davranış, değil basın-yayın etiği ve ilkelerinin, insanlık ilkelerinin de tamamen dışındadır. Bu araştırmada Nihâl Atsız'ın kafatası ölçtüğü ve insanların Türk olup olmadığına bu ölçüme göre karar verdiği iddiasının basında işleniş biçimi incelenecektir. "Gerçekte olan" ve "Basının sunduğu" arasındaki fark söylem analizi yöntemi ile ortaya konacaktır. Diğer taraftan Nihâl Atsız'ın medyada sunulduğu gibi gayri ilmi yollara başvuran, sadece bazı aşırılıklardan ibaret bir karakter olmadığı hem kendi makaleleri, hem de onun hakkında yazılan ilmi araştırmalara yönelik bir literatür taraması ile ortaya konulacaktır.
- by özgehan özkan
- •
- Medya, Nihal Atsız
ÖZET Sosyal bilimciler kitle iletişim araçlarının 21. yüzyılın en önemli aygıtları olduğunu kabul etmektedirler. Bu aygıtlardan sinema, uluslararası kapsamda birçok insana ulaşabilmesi bakımından hayati bir öneme sahiptir. Sinemanın... more
Milli Şef dönemindeki iktidar-basın ilişkileri, savaş koşullarının da etkisiyle inişli-çıkışlı bir çizgi izlemiştir. Ancak Türkiye'de iktidar basın-ilişkilerinin öncesi ve sonrasıyla tarihsel serüvenine ve niteliğine dair ziyadesiyle... more
Milli Şef dönemindeki iktidar-basın ilişkileri, savaş koşullarının
da etkisiyle inişli-çıkışlı bir çizgi izlemiştir. Ancak Türkiye'de iktidar
basın-ilişkilerinin öncesi ve sonrasıyla tarihsel serüvenine ve
niteliğine dair ziyadesiyle fikir vermektedir. Meselelere yeterince
nüfuz etmek amacıyla, bu çalışmada öncelikle tek parti ve şeflik
sisteminin başlıca özellikleri değerlendirilecek, ardından tek parti
döneminde matbuat kanununda gerçekleştirilen değişiklikler ele
alınacaktır. Tek parti döneminde milletvekili seçilen gazeteciler ve
yazarlara dair geniş bir değerlendirmenin ardından İkinci Dünya
Savaşı yıllarında iktidar-basın ilişkileri ve resmi politikaya göre
matbuatın hareket tarzı değerlendirilecektir. Milli Şefi ve Şeflik
sistemini korumanın ve meşrulaştırmanın aracı olarak basının rolü
irdelenecektir.
Çalışmanın son kısmında, İkinci Dünya Savaşı'ndan Müttefik
devletlerin galip çıkmasıyla çok partili sisteme geçiş sürecine giren
Türkiye' de basının durumu ve geçiş sürecine dair düzenlemeler ele
alınacaktır. Sonuç kısmında ise, Milli Şef dönemi iktidar-basın
ilişkilerine dair genel bir değerlendirme yapılacaktır.
Geniş kitlelere ulaşmada en etkili görsel-işitsel anlatım araçlarından biri olan ve “yedinci sanat” olarak adlandırılan sinema, 125 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Geçmişten bu yana rekabet halinde olduğu internet ve televizyon gibi... more
Geniş kitlelere ulaşmada en etkili görsel-işitsel anlatım araçlarından biri olan ve “yedinci sanat” olarak adlandırılan sinema, 125 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Geçmişten bu yana rekabet halinde olduğu internet ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının sunduğu imkânlar sayesinde özgün formunu koruyabilmiş ve bugün sinema salonlarının dışında da, dijital televizyon platformlarından, bilgisayarlardan, tabletler ve cep telefonları gibi mobil cihazlardan izlenebilir hâle gelmiştir. Kitlelere ulaşılabilirliği, potansiyel izleyiciler üzerindeki yaygın etkileri nedeniyle de kitle iletişim hukukunun düzenleme alanına dâhil edilmiştir. Yazılı basına kıyasla, görsel ve işitsel yayıncılık (radyo, televizyon ve sinema), diğer kitle iletişim araçlarından farklı olarak çok yoğun bir düzenleme ve denetime tâbi tutulmuştur. Söz konusu düzenleme ve denetim, sadece teknik konulara değil aynı zamanda yayın hizmetlerinin (programların ve filmlerin) içeriğine de yöneliktir. (…) Sinema filmlerinde denetim konusunun etraflıca ele alınacağı bu çalışmada, sinemanın tanımına ve tarihçesine değinildikten sonra sinema filmlerinin nitelik ve özellikleri ile toplum üzerindeki etkileri üzerinde de durulmuştur. Çalışmanın son kısmında ise 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında sinema filmlerinin hangi süreçlerden geçerek denetlendiği ortaya konmuştur. Betimleyici araştırma yönteminden yararlanılan çalışmanın sınırlılıkları kapsamında, 5224 sayılı Kanun’un sinema filmlerinin desteklenmesine ilişkin öngördüğü hükümlere ve telif hukuku alanının konusunu oluşturan, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (R.G. Tarih: 13.12.1951 / Sayı: 7981) yer alan sinema eserleriyle ilgili hususlara yer verilmemiştir. Bununla birlikte, film senaryolarındaki ve sinema filmlerindeki telif hakları ihlâlleri kapsamında Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerinde ve Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemelerinde açılacak davaların yargı denetimine ilişkin olduğunu da belirtmek gerekir.
- by Harun Dağ and +1
- •
- Medya, Gazetecilik
- by MEHMET YAMAK
- •
- War Journalism, CNN, Medya, Televizyon
Büyük bir hızla yükselişe geçen küreselleşmenin merkezinde medya bulunmaktadır. Medya sayesinde tüm dünyada neredeyse tek bir kültür oluşmaya başlamıştır. Televizyonlarda, radyolarda çeşitlilik azalmış, çoğu programların formatları... more
Büyük bir hızla yükselişe geçen küreselleşmenin merkezinde medya bulunmaktadır. Medya sayesinde tüm dünyada neredeyse tek bir kültür oluşmaya başlamıştır. Televizyonlarda, radyolarda çeşitlilik azalmış, çoğu programların formatları birbirinin aynısı olmaya başlamıştır. Bunun sebebi de medyanın kontrolünün çok az sayıda medya sektörünün elinde bulunmasıdır.
- by cemil dişbudak
- •
- Soundtrack, Medya
Öz Son yıllarda teknolojide yaşanan gelişmeler ve kişisel iletişim araçlarının kullanımının yaygınlaşması bireylerin medyaya olan ilgilerini de arttırmaktadır. Bugün medya araçlarının kullanımı çok küçük yaşlara kadar nüfuz etmiştir. Oysa... more
Öz Son yıllarda teknolojide yaşanan gelişmeler ve kişisel iletişim araçlarının kullanımının yaygınlaşması bireylerin medyaya olan ilgilerini de arttırmaktadır. Bugün medya araçlarının kullanımı çok küçük yaşlara kadar nüfuz etmiştir. Oysa medyanın verdiği mesajlar olumlu olabildiği kadar olumsuz da olmaktadır. Bu durum zamanla medya okuryazarlığı kavramını ortaya çıkarmış ve medya eğitiminin okul programlarına da dâhil olmasına yol açmıştır. Ülkemizde de seçmeli ders olarak programda yerini alan medya okuryazarlığı dersi bilinçli medya kullanıcılarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Ancak bu dersin kapsamında eğitim almaya başlayana kadar çocuklar her türlü medya öğesine maruz kalmakta ve bu da her çocukta farklı bir etki yaratmaktadır. Bu doğrultuda araştırmanın problemini " 7. sınıf öğrencilerinin gözüyle medya algısı nasıldır? " sorusu oluşturmaktadır. Bu soruya cevap aramak için Sosyal Bilgiler dersinde nitel araştırma yöntemlerinden sanat temelli araştırma yaklaşımı kullanılmış ve göstergebilimsel analiz yapılarak öğrencilerin medya algısı belirlenmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Sosyal Bilgiler dersi, medya okuryazarlığı, sanat temelli çalışma, göstergebilimsel analiz.
ÖZET Günümüz güzellik ideali sadece dış görünüşle ilintili, tüketim arzusunu körükleyen, kadınları kendi bedenleriyle takıntılı bir ilişki kurmasına yol açabilen bir kadın sorunu olarak belirmektedir. Bu anlamda, " güzellik dayatması... more
ÖZET Günümüz güzellik ideali sadece dış görünüşle ilintili, tüketim arzusunu körükleyen, kadınları kendi bedenleriyle takıntılı bir ilişki kurmasına yol açabilen bir kadın sorunu olarak belirmektedir. Bu anlamda, " güzellik dayatması altında tüketim nesnesine dönüşen kadın " sorununda bazı süreçler ve bu süreçleri hazırlayan yapıların incelenmesi önemlidir. Kurulu kadınlık rolleri içinde güzelliğin de dâhil olduğu, edilgen bir kadın kimliğini olumlayan medya, ideallerin aktarılmasında etkin bir rol oynar. Çalışmada, nesneleşme sürecinde medyanın işlevi incelenirken, toplumsal bir fayda yaratmak anlamında soruna dair farklı inanç, görüş ve yönelime sahip kişilerle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Alınan cevaplar ışığında sorunun çözümüne yönelik bir iddia ortaya koymak yerine çözüm sunumlarının işaret ettiği öğelere dikkat çekilmektedir. Kaldı ki bu öğeler, güzellik dayatması altında tüketim nesnesine dönüşen kadın sorununun çözümünü ya da çözümsüzlüğünü göstermekten ziyade, toplumsal eksiklikleri göstermesi bağlamında değerlendirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Kadın sorunu, güzellik ideali, güzellik dayatması, medya, kadınlık bilinci. ABSTRACT Today, the ideal of beauty appears to be a women's issue which is only related to appereance, provoking the consumption desire and making women obsessed with their own bodies. As regards the problem of woman becoming a consumption commodity under the beauty enforcement, it is important to examine certain processes and the structures that generate them. The media, affirming a passive woman identity within the established woman's roles, including also beauty, plays an active role for transmission of ideals. In this study, in analyzing the media's function for the process of objectification, people with divergent beliefs, ideas and orientations have been interviewed to get a better understanding of the problem. In the light of the responses received, the study takes attention to the aspects pointed at through the presentations of solutions instead of claiming to solve the problem. Indeed, these aspects should be evaluated in terms of their power to show social deficiencies rather than their ability or inability to solve the problem.
- by Ebru GÜZEL
- •
- Güzellik, Medya, Kadın
“İnsan aklının, duygularının ve davranışlarının farklı amaçlar ve tekniklerle manipülasyonu, düşünce tarihinin ve toplumsal ilişkinin onulmaz hastalıklarından biridir. Manipülasyonun türü, tekniği ve vuku bulduğu ortam çeşitlilik gösterse... more
“İnsan aklının, duygularının ve davranışlarının farklı amaçlar ve tekniklerle manipülasyonu, düşünce tarihinin ve toplumsal ilişkinin onulmaz hastalıklarından biridir. Manipülasyonun türü, tekniği ve vuku bulduğu ortam çeşitlilik gösterse de iletişim çalışmaları çerçevesinde manipülasyon konusu ayrı bir değeri hak eder. İletişimin kitleselleşmesi ve modern medya araçlarının yeni özellikleri, hastalık olarak tarif edilen bu durumu ilerleten başat faktörler arasında görülebilir. Manipülasyon olgusunun, iletişim bilimi çerçevesinde farklı uzmanlık alanlarının odaklandığı konularda değişen düzeylerde ama mutlaka irdelenmesi gerekmektedir. İletişim bilimcilerin bu olguyu farklı yönleriyle ele alması, hem bilimsel bir gereklilik hem de ahlaki bir yükümlülük olarak görülmüştür.”
Buradan hareketle, Çarpıtılmış Gerçekliğin İnşası adlı eserin elinizde tuttuğunuz ikinci cildi, iletişimin manipülatif yönünü trolcülük, algı ve izlenim yönetimi, veri gazeteciliği, etik, eleştirel düşünme, hakikat-sonrası (post-truth), medya okuryazarlığı ve daha birçok konu üzerinden ele almaktadır. Yanılgının tedirginlik verdiği gerçeği önemseyen okuyucusuna…
- by Osman Çalışkan and +4
- •
- İzlenim Yönetimi Davranışı, Medya Okur Yazarlığı, İletişim, Medya
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu... more
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu kitlelerin sosyal ağlara geçişi ile etkilenen konumunda bulunarak okuyucularını takip etmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde gazeteler de birer birey gibi sosyal medya ağlarında görünürlüğünü arttırma çabasındadır. Buna bağlı olarak gazetelerin YouTube gibi video temelli bir ortamda yayına başlamaları ise mesleki olarak kâğıttan videoya geçiş olarak da değerlendirilmiştir. Çünkü yazılı basının video temelli bir sosyal medya platformu olan YouTube'da yayıncılık faaliyetlerinde bulunması gazeteciliğin dijital dönüşümüne ilişkin önemli bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada matbu olarak da yayına devam eden gazetelerin YouTube kanallarının habercilik pratik ve deneyimleri incelenmiştir. YouTube'da gazetelerin hangi haber konularının izleyici kitlesi (aboneler) tarafından talep edilip onaylandığını (en fazla görüntülendiği) anlamak ve tartışmak bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Diğer yandan gazetelerin dijital dönüşümü ve sosyal ağlardaki akışa dahil olmasının altında yatan nedenler sorgulanmış ve tartışılmıştır. Bu bağlamda nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni çerçevesinde ele alınan gazetelerden elde edilen veriler içerik analizine dayalı betimsel analiz tekniği ile irdelenmiştir. Yapılan analizde bireyleri eğlendirecek, insanların ilginç bulduğu veya ideoloji, çatışma ve duygu yoğunluklu video haberlerin daha fazla görüntüleme sayısına ulaştığı anlaşılmıştır. Diğer yandan çoğu ana akım gazetelerin artık YouTube kanalı oluşturduğu ve bu kanallarını birer televizyon gibi kullanmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır. ABSTRACT Newspapers, which have determined the societies and the course of their relationship in the historical context, had to follow their readers this time as they were affected by the transition of the masses to the social networks. Today, newspapers, like individuals, try to increase their visibility in social media networks. On the other hand, publishing activities started on YouTube, a video-based social media platform of print media, which can also be a transition from paper to video. In this study reasons for the digital transformation of newspapers and their inclusion in the flow in social networks have been questioned and discussed. The purpose of this research is to understand and discuss which news topics of newspapers are requested and approved by the audience (subscribers) on YouTube. In this context, the data obtained from the newspapers, which are handled within the framework of the case study, which is one of the qualitative research methods, were analyzed with the descriptive analysis technique based on content analysis. In the analysis, it was understood that entertaining, interesting or ideology, conflict Submit Date
Medyanın Eleştirel Ekonomi Politiği: Avrupa’da Eleştirel Ekonomi Politik Yaklaşım (Golding ve Murdock, Garnham, Mattelart) Medyaya eleştirel ekonomi politik yaklaşımın ABD ve Avrupa kaynaklı iki odağı bulunmaktadır. Genellikle araçsalcı... more
Medyanın Eleştirel Ekonomi Politiği:
Avrupa’da Eleştirel Ekonomi Politik Yaklaşım
(Golding ve Murdock, Garnham, Mattelart)
Medyaya eleştirel ekonomi politik yaklaşımın ABD ve Avrupa kaynaklı iki odağı bulunmaktadır. Genellikle araçsalcı olarak anılan ABD’deki ekonomi politikçilerin önde gelen isimlerini Schiller, Smythe, Herman ve Chomsky oluştururken, medyaya yapısalcı ve bütüncül yaklaşım geliştiren Avrupa’daki öncü isimler ise Golding ve Murdock, Garnham ve Mattelart’tır. Medya ve kültür endüstrileri, kapitalist ekonomik düzen, siyasi ve ideolojik yapının temel belirleyici olduğu ortamda faaliyet gösterirler. Çalışma konusu kapitalist toplumda üretimin sosyal ilişkileri olan ekonomi politik yaklaşımın amacı, tarihsel olarak üretim ve değişimin, bölüşüm ve tüketimini incelemektir.
Yüzyıllar boyunca gündelik hayatımızın bir parçası olan müzik, 21.yy`da yeni bir boyut daha kazanarak İşitsel bir temele dayalı ya da işitsel özellikleri destekleyen medya unsurlarının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Günümüzde müzik öğesi,... more
Yüzyıllar boyunca gündelik hayatımızın bir parçası olan müzik, 21.yy`da yeni bir boyut daha kazanarak İşitsel bir temele dayalı ya da işitsel özellikleri destekleyen medya unsurlarının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Günümüzde müzik öğesi, bir medya uygulamasında en az görüntü ve diğer unsurlar kadar etkilidir. Bu etki bazı noktalarda medya organlarının başarısında son derece belirleyici rol oynayacak düzeydedir. Bu anlamda müzik, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de toplum üzerinde son derece etkili ve belirleyici bir faktör olma özelliğini ortaya koymuş ve en tepelerdeki yerini çoktan almıştır… Bu kitabın oluşumunda emeği geçenlere ve bu konuya ilgi duyarak bu kitabı edinen tüm okuyuculara en derin Saygılarımla… Ünal İMİK
Aile içi cinsel istismar anlamına gelen ensest, hukuken evlenmeleri yasak olan aile bireyleri arasındaki cinsel ilişki olarak tanımlanmaktadır. Ensest kapsamına aile üyeleri girdiği gibi, çocuğa/gence bakmakla yükümlü tüm kişiler... more
Aile içi cinsel istismar anlamına gelen ensest, hukuken evlenmeleri yasak olan aile bireyleri arasındaki cinsel ilişki olarak tanımlanmaktadır. Ensest kapsamına aile üyeleri girdiği gibi, çocuğa/gence bakmakla yükümlü tüm kişiler biyolojik bağa bakılmaksızın bu tanıma dahil edilmektedir. Ensest insanlık tarihinin en başından beri bir tabu (yasak) olarak görülmektedir ve bu durum da ensestin kolayca açığa çıkarılamaması sorununu beraberinde getirmektedir. Özellikle ataerkil toplumlarda, ensestin gizli
tutulmasındaki en önemli sebep, ensest saldırganının çoğunlukla mağdurdan sorumlu olan ve mağdurun üzerinde otorite sahibi olan kişi tarafından gerçekleştirilmesidir. Ensest olgular erkeğin kadın üzerindeki hakimiyetinin görünür olduğu ataerkil düzende karşımıza çıkmaktadır. Buna göre, erkek, özel alana dahil olan ve erkeğin iktidarının en görünür olduğu ev içinde cinsel üstünlük kurmaktadır. Türkiye’de ortaya çıkarılmış ensest vakalarının daha çok baba-kız ensesti olması da kadının toplumda çok fazla söz sahibi olmamasıyla ve erkeğin kadın üzerindeki egemenliğiyle bağlantılıdır. Ataerkil ideolojiden beslenen medya da toplumda açığa çıkarılması güç olan ensest olgular karşısında toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üreten bir konuma sahiptir. Bu çalışmada, Türk yazılı basını özelinde ensest konulu haberlerin içeriklerine bakılarak haberlerde ensestin nasıl görmezden gelindiğine ve haberlerde anlamın nasıl inşa edildiğine odaklanılmıştır. Cumhuriyet Gazetesi ve Yeni Şafak Gazetesi’nin 2008-2018 yılları arasında yayınladığı ensest konulu haberler eleştirel söylem analizi yöntemiyle irdelenerek, haberlerde ensestin üstünün örtüldüğü kanaatine varılmıştır.