Sevilay Özer | Mehmet Akif Ersoy University (original) (raw)

MAKALE/ARTICLE by Sevilay Özer

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Gerçekleştirilemeyen Bir Proje: Adana Şeker Fabrikası

Prof. Dr. Saim Savaş Armağanı Tarih Yazıları, 2024

Research paper thumbnail of Mustafa Kemal Paşa’nın Süt Kardeşi Saime Hanım ile Mektuplaşması

Belleten, 2024

teması sürdürmüştür. Nisan 1923 tarihli bir başka arşiv belgesinden Saime Hanım'a maddi yardımda ... more teması sürdürmüştür. Nisan 1923 tarihli bir başka arşiv belgesinden Saime Hanım'a maddi yardımda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak bundan sonraki süreçte Mustafa Kemal ve Saime Hanım'ın doğrudan ya da dolaylı olarak temasa geçtiklerine dair herhangi bir arşiv belgesi ya da kaynağa tesadüf edilmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk üzerine yapılan biyografik çalışmalarda, hayatının ilk yıllarına ilişkin anlatılar daha çok annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım'ın aktardıkları üzerine dayanmaktadır. Bu çalışmada söz konusu mektuplar incelenerek Atatürk'ün özel ve aile hayatına yönelik son dönemde belgelere dayalı olarak kaleme alınmış çalışmalara bir yenisi daha kazandırılmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Diyarbakır'da Salgın Hastalıklarla Mücadele (1934–1950)

Belgi, 2024

Epidemic diseases are one of the greatest disasters humanity has encountered throughout history. ... more Epidemic diseases are one of the greatest disasters humanity has encountered throughout history. The rate of spread of these epidemics, which caused the deaths of thousands or even millions of people, increased even more during war periods, and it became almost impossible to fight these epidemics. The Ministry of Health and Social Assistance, established during the War of Independence, included the fight against epidemic diseases in the health program it prepared in 1925. Because diseases such as malaria, tuberculosis, typhus and trachoma are rampant in Anatolia. The people, who experienced the devastating effects of epidemics during the war years, are helpless against these diseases. Based on the bitter experiences, the Republican Governments have first initiated work to eliminate these epidemics. There is almost no place in Anatolia where these diseases are not seen. Diyarbakir is among the places where diseases such as malaria and trachoma, as well as cutaneous leishmaniasis, typhus, tuberculosis, smallpox and typhoid are seen. In Diyarbakır, which was included in the malaria fight zone in 1936, the increase in the number of malaria cases during the 2nd World War reached a remarkable level. In 1945, Diyarbakır's malaria fighting area was expanded. It is noteworthy that Diyarbakır Community Center played an active role in this struggle. Again, a treatment house was opened within the Diyarbakır Community Center in 1935 to struggle trachoma. The struggle continued with the opening of the Trachoma Hospital in 1937. Studies aimed at raising public awareness also constituted an important part of this process. Positive results were obtained from the fight against epidemics with preventive and therapeutic health services, the spread of diseases decreased and, as a result, the number of cases decreased. The struggle in Diyarbakır is also important as it sets an example of the fight against epidemics across the country. In this study, the epidemics seen in Diyarbakır and the fight against these epidemics and their results were tried to be revealed by using archive documents, official publications, periodicals and literature obtained from the Presidency of Republic of Türkiye Directorate State Archives.

Research paper thumbnail of 1946 Genel Seçimleri: Adana (Seyhan) Örneği

Selçuk Türkiyat, ( Cumhuriyet'in 100. Yılı Özel Sayısı ), 2023

Ocak 1946'da Demokrat Parti (DP)'nin kuruluşu, Türk demokrasi tarihi açısından yadsınamayacak bir... more Ocak 1946'da Demokrat Parti (DP)'nin kuruluşu, Türk demokrasi tarihi açısından yadsınamayacak bir önem taşır. II. Dünya Savaşı'nı demokrasi cephesinin kazanmasının etkisiyle savaş yıllarında olgunlaşan muhalif hareket, 1946 yılında DP'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi kurulmuş olsa da gerçek anlamda iktidara alternatif bir muhalefet partisi olma özelliğini yakalayamaz. 1947 yılında yapılacak olan genel seçimlerin 1946 yılına çekilmesi iktidar-muhalefet ilişkilerini gerginleştirirken, 21 Temmuz 1946'da gerçekleşen bu seçimlerin "şaibeli" seçimler olarak öne çıkması, siyasi hayatta daha büyük tartışmaları beraberinde getirmiştir. Tüm bu tartışmalara rağmen 1946 Genel Seçimleri Türk demokrasisi adına bir dönüm noktasıdır. 5 Haziran 1946 tarihinde kabul edilen yeni seçim kanunu ile tek dereceli olarak yapılan seçimlerde açık oy gizli sayım, liste usulü çoğunluk sistemi uygulanmıştır. Oldukça hareketli bir siyasi atmosfer içerisinde gerçekleşen seçimler hem seçmen hem de partiler adına önemli bir deneyimdir. DP bu seçimlerde uygulanan usulsüzlükleri muhalefette kaldığı süre zarfında sıklıkla dile getirdiği gibi 1950 Genel Seçimleri öncesi seçim meydanlarına da taşımıştır. Çalışmamızda Adana özelinde 1946 Genel Seçimlerinin uygulanış süreci; seçim çalışmaları, partilerin birbirleriyle olan rekabeti ve seçim sonuçları irdelenmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Chester Projesi (İmtiyazı) (1923)

Atatürk Ansiklopedisi, 2021

Research paper thumbnail of Mehmet Akif Ersoy

Atatürk Ansiklopedisi, 2020

Research paper thumbnail of 1950 ve 1954 Genel Seçimlerinde Antalya

Gazi Akademik Bakış, 2021

Çok partili yaşama geçişle birlikte Türkiye'de siyasi hayat başka bir ivme kazanmıştır. Uzun yıll... more Çok partili yaşama geçişle birlikte Türkiye'de siyasi hayat başka bir ivme kazanmıştır. Uzun yıllar iktidarda olan CHP'nin yanında DP'nin kurulmasıyla alışılagelmiş seçim havası büyük bir değişime uğramıştır. 1946 ve ardından 1950 yılında yapılan genel seçimler oldukça ses getirmiştir. Ulusal basının yanı sıra yerel basın da söz konusu seçimleri ilgiyle takip etmiştir. Bu süreçte partiler aktif bir propaganda faaliyetine girişmişler, halk gerek miting meydanlarında gerekse kahvehanelerde adayların konuşmalarını dikkatle dinlemiştir.

Research paper thumbnail of Türkiye’de Şeker Sanayisi (1925-1950)

Although the first activities for the establishment of the sugar industry were started in the las... more Although the first activities for the establishment of the sugar industry were started in the last period of the Ottoman State, they could not be concluded. The sugar shortage during the First World War once again demonstrated the importance of producing sugar. In the early years of the Republic, the work for the establishment of the sugar industry was initiated. With the law enacted on 5 April 1925, the way for the establishment of sugar factories was paved and immediately after this law, Alpullu and Usak Sugar Factories were established. These factories were followed by sugar factories opened in Eskisehir and Turhal. Necessary steps have been taken to develop the sugar industry and to turn the producer towards sugar beet production, and with the support of the producer, an increase has been recorded in sugar beet production. In this process, it was tried to increase the sugar consumption by decreasing the high sugar price. In fact, foreign experts were brought in and their views were also used. Founded on July 6, 1935, Sugar Factories Corporation of Turkey has incorporated the four sugar factories within its structure. At this point, most of the country's sugar need was met with the existing sugar factories; especially during the Second World War, the importance of the sugar industry was once again understood. Even though these four factories continued their activities until 1950, it was inevitable to open new factories with the increasing population. In this study, the establishment and development of the sugar industry in Turkey are discussed on the basis of archival documents, minutes of the Turkish Grand National Assembly, periodicals and statistical data.

Research paper thumbnail of Sedat Simavi's Role in National Becoming a case for Cyprus to Turkey

KIBRIS’IN TÜRKİYE İÇİN MİLLÎ BİR DAVA OLMASINDA SEDAT SİMAVİ’NİN ROLÜ, 2021

Bu araştırmanın temel amacı Kıbrıs'ın Türkiye için millî bir dava haline dönüşmesinde, Sedat Sima... more Bu araştırmanın temel amacı Kıbrıs'ın Türkiye için millî bir dava haline dönüşmesinde, Sedat Simavi'nin rolünü irdelemektir. Türk basın tarihinin önde gelen isimlerinden Sedat Simavi 1 Mayıs 1948'de Hürriyet gazetesini kurup, vefat ettiği 11 Aralık 1953'e kadar Kıbrıs Adası ile yakından ilgilenmiş, Ada'nın Türkiye'ye ait olduğunu iddia etmiştir. Oysa o yıllarda Türk Dışişleri Kıbrıs konusunda çeşitli sebeplerden dolayı sessizdir. Dönemin Dışişleri Bakanları hem Necmettin Sadak hem Fuad Köprülü aynı şekilde; "Türkiye'nin Kıbrıs diye bir meselesi yoktur" açıklamasını yapmışlardır. Fakat Türk kamuoyu, resmi organlar gibi Kıbrıs konusunda sessiz kalmamış, giderek artan bir şekilde Kıbrıs'ın Türk olduğunu savunmuştur. İşte bu durumun en önde gelen ismi Hürriyet Gazetesi aracılığı ile Sedat Simavi olmuştur. Vefatından birkaç ay önce Kıbrıs ile ilgili yazıları nedeniyle dönemin Dışişleri Bakanı Fuad Köprülü ile mahkemelik olmuştur. Mahkeme sürecinde hasta olan Simavi'nin hastalığı iyice ilerlemiş ve mahkeme sürecinde vefat etmiştir. Kıbrıs meselesini hem oğullarına hem de Hürriyet gazetesine vasiyet olarak bırakmıştır. Sonuçta Simavi Türkler için Kıbrıs'ın millî bir dava olmasında sembol isimlerden biri olmuştur.

Research paper thumbnail of MARAŞ’TA SALGIN HASTALIKLARLA MÜCADELE (1935-1960)

Research paper thumbnail of MALATYA BASININDA 1950‐1954‐1957 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ

Research paper thumbnail of Türkiye’de 1923-1950 Yılları Arasında Verem

Research paper thumbnail of ANTİKOMÜNİZMİN BÜYÜK BİR MÜCAHİDİ: PEYAMİ SAFA

Research paper thumbnail of Ali Galip Olayı

Research paper thumbnail of I. DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ’NDE TİFÜS (LEKELİ HUMMA) SALGINI

Research paper thumbnail of EBUBEKİR PAŞA VE KIBRIS’TAKİ İMAR FAALİYETLERİ/ Ebubekir Pasha and His Architectural Activities in Cyprus

Ebubekir Pasha, who began his career as a weapons-keeper, in the first half of the 18th c. and th... more Ebubekir Pasha, who began his career as a weapons-keeper, in the first half of
the 18th c. and then improved his career, especially in the reign of Ahmed the third and
Mahmud the first, and whom we firstly met him as an Agha and then got the title of Pasha,
served within The Ottoman Empire as, “kap c ba ”, “darphane emini”, “ni anc ”,
“kaptân-derya”. His activities of constraction and housing of Ebubekir Pasha in Cyprus,
who did his duty of vali in various provinces within Ottoman Empire and became famous
through his foundations he established is really quiet attractive.

Research paper thumbnail of Chester Projesi’nin Hâkimiyet-i Milliye Gazetesine Yansıması/ Reflection of Chester Project to Hâkimiyet-i Milliye Newspaper

Having been in a search of stocks and markets due to the industrial revolution, the imperialist s... more Having been in a search of stocks and markets due to the industrial revolution, the imperialist states have
made a bid for obtaining a concession of railway from the Ottoman Empire since the mids of the nineteenth century.
As soon as these states have struggled for obtaining the railway concession by a great deal of different
requirements, they have tried to enlarge their domains that would contain abundant oil fields on the Ottoman
mainland. At the beginning of the twentieth century, America got involved in these states with the project
“Chester”. İn this study, the attempts of the Chester Group on the obtainment of the railway concession and the
results have been evaluated in collaboration with the news and reports about the subject in the newspaper named
“Hâkimiyet-i Milliye”.

Research paper thumbnail of Hüseyin Yusuf, Şarki Anadolu Demiryolu Cephesinde Amerikalılar (TBMM Aza-yı Muhteremesine Açık Mektub)

Research paper thumbnail of II. DÜNYA SAVAŞI YILLARI’NDA UYGULAMAYA KONULAN TOPRAK MAHSULLERİ VERGİSİ VE KÖYLÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ/ THE TAX ON AGRICULTURAL PRODUCTS IMPOSED DURING II. WORLD WAR AND ITS EFFECT ON THE P EASANTS

II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, köylü iş gücünün büyük bir kısmı silah altına alınmış... more II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, köylü iş gücünün büyük bir kısmı silah altına alınmıştır. Ülkede hububat kıtlığıyla başlayan iaşe sıkıntısı karne ile ekmek dağıtımına kadar gitmiştir. Milli Korunma Kanunu ile ekonomi denetim altına alınmaya çalışılmışsa da fiyatların yükselişi ve karaborsa ortamının oluşması bir türlü önlenememiştir. Devlet bir taraftan zirai seferberlik ilan ederek üretimi artırmaya çalışırken diğer taraftan da köylünün ürettiği hububata kendi belirlediği fiyatlar üzerinden el koymuştur. Hükümetin politikası özellikle orta ve küçük köylünün üzerinde var olan yükü çok daha ağırlaştırmıştır. 1943 yılına gelindiğinde ise nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylü, Toprak Mahsulleri Vergisi'ni ödemek durumunda bırakılmıştır; ancak uygulamaya konulan bu verginin köylü üzerindeki etkisi sadece savaş yılları ile sınırlı kalmayacaktır.

Research paper thumbnail of II. Dünya Savası Yıllarında Ekim Seferberligi/ Mobilization of Cultivation During the Years of World War II.

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Gerçekleştirilemeyen Bir Proje: Adana Şeker Fabrikası

Prof. Dr. Saim Savaş Armağanı Tarih Yazıları, 2024

Research paper thumbnail of Mustafa Kemal Paşa’nın Süt Kardeşi Saime Hanım ile Mektuplaşması

Belleten, 2024

teması sürdürmüştür. Nisan 1923 tarihli bir başka arşiv belgesinden Saime Hanım'a maddi yardımda ... more teması sürdürmüştür. Nisan 1923 tarihli bir başka arşiv belgesinden Saime Hanım'a maddi yardımda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak bundan sonraki süreçte Mustafa Kemal ve Saime Hanım'ın doğrudan ya da dolaylı olarak temasa geçtiklerine dair herhangi bir arşiv belgesi ya da kaynağa tesadüf edilmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk üzerine yapılan biyografik çalışmalarda, hayatının ilk yıllarına ilişkin anlatılar daha çok annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım'ın aktardıkları üzerine dayanmaktadır. Bu çalışmada söz konusu mektuplar incelenerek Atatürk'ün özel ve aile hayatına yönelik son dönemde belgelere dayalı olarak kaleme alınmış çalışmalara bir yenisi daha kazandırılmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Diyarbakır'da Salgın Hastalıklarla Mücadele (1934–1950)

Belgi, 2024

Epidemic diseases are one of the greatest disasters humanity has encountered throughout history. ... more Epidemic diseases are one of the greatest disasters humanity has encountered throughout history. The rate of spread of these epidemics, which caused the deaths of thousands or even millions of people, increased even more during war periods, and it became almost impossible to fight these epidemics. The Ministry of Health and Social Assistance, established during the War of Independence, included the fight against epidemic diseases in the health program it prepared in 1925. Because diseases such as malaria, tuberculosis, typhus and trachoma are rampant in Anatolia. The people, who experienced the devastating effects of epidemics during the war years, are helpless against these diseases. Based on the bitter experiences, the Republican Governments have first initiated work to eliminate these epidemics. There is almost no place in Anatolia where these diseases are not seen. Diyarbakir is among the places where diseases such as malaria and trachoma, as well as cutaneous leishmaniasis, typhus, tuberculosis, smallpox and typhoid are seen. In Diyarbakır, which was included in the malaria fight zone in 1936, the increase in the number of malaria cases during the 2nd World War reached a remarkable level. In 1945, Diyarbakır's malaria fighting area was expanded. It is noteworthy that Diyarbakır Community Center played an active role in this struggle. Again, a treatment house was opened within the Diyarbakır Community Center in 1935 to struggle trachoma. The struggle continued with the opening of the Trachoma Hospital in 1937. Studies aimed at raising public awareness also constituted an important part of this process. Positive results were obtained from the fight against epidemics with preventive and therapeutic health services, the spread of diseases decreased and, as a result, the number of cases decreased. The struggle in Diyarbakır is also important as it sets an example of the fight against epidemics across the country. In this study, the epidemics seen in Diyarbakır and the fight against these epidemics and their results were tried to be revealed by using archive documents, official publications, periodicals and literature obtained from the Presidency of Republic of Türkiye Directorate State Archives.

Research paper thumbnail of 1946 Genel Seçimleri: Adana (Seyhan) Örneği

Selçuk Türkiyat, ( Cumhuriyet'in 100. Yılı Özel Sayısı ), 2023

Ocak 1946'da Demokrat Parti (DP)'nin kuruluşu, Türk demokrasi tarihi açısından yadsınamayacak bir... more Ocak 1946'da Demokrat Parti (DP)'nin kuruluşu, Türk demokrasi tarihi açısından yadsınamayacak bir önem taşır. II. Dünya Savaşı'nı demokrasi cephesinin kazanmasının etkisiyle savaş yıllarında olgunlaşan muhalif hareket, 1946 yılında DP'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi kurulmuş olsa da gerçek anlamda iktidara alternatif bir muhalefet partisi olma özelliğini yakalayamaz. 1947 yılında yapılacak olan genel seçimlerin 1946 yılına çekilmesi iktidar-muhalefet ilişkilerini gerginleştirirken, 21 Temmuz 1946'da gerçekleşen bu seçimlerin "şaibeli" seçimler olarak öne çıkması, siyasi hayatta daha büyük tartışmaları beraberinde getirmiştir. Tüm bu tartışmalara rağmen 1946 Genel Seçimleri Türk demokrasisi adına bir dönüm noktasıdır. 5 Haziran 1946 tarihinde kabul edilen yeni seçim kanunu ile tek dereceli olarak yapılan seçimlerde açık oy gizli sayım, liste usulü çoğunluk sistemi uygulanmıştır. Oldukça hareketli bir siyasi atmosfer içerisinde gerçekleşen seçimler hem seçmen hem de partiler adına önemli bir deneyimdir. DP bu seçimlerde uygulanan usulsüzlükleri muhalefette kaldığı süre zarfında sıklıkla dile getirdiği gibi 1950 Genel Seçimleri öncesi seçim meydanlarına da taşımıştır. Çalışmamızda Adana özelinde 1946 Genel Seçimlerinin uygulanış süreci; seçim çalışmaları, partilerin birbirleriyle olan rekabeti ve seçim sonuçları irdelenmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Chester Projesi (İmtiyazı) (1923)

Atatürk Ansiklopedisi, 2021

Research paper thumbnail of Mehmet Akif Ersoy

Atatürk Ansiklopedisi, 2020

Research paper thumbnail of 1950 ve 1954 Genel Seçimlerinde Antalya

Gazi Akademik Bakış, 2021

Çok partili yaşama geçişle birlikte Türkiye'de siyasi hayat başka bir ivme kazanmıştır. Uzun yıll... more Çok partili yaşama geçişle birlikte Türkiye'de siyasi hayat başka bir ivme kazanmıştır. Uzun yıllar iktidarda olan CHP'nin yanında DP'nin kurulmasıyla alışılagelmiş seçim havası büyük bir değişime uğramıştır. 1946 ve ardından 1950 yılında yapılan genel seçimler oldukça ses getirmiştir. Ulusal basının yanı sıra yerel basın da söz konusu seçimleri ilgiyle takip etmiştir. Bu süreçte partiler aktif bir propaganda faaliyetine girişmişler, halk gerek miting meydanlarında gerekse kahvehanelerde adayların konuşmalarını dikkatle dinlemiştir.

Research paper thumbnail of Türkiye’de Şeker Sanayisi (1925-1950)

Although the first activities for the establishment of the sugar industry were started in the las... more Although the first activities for the establishment of the sugar industry were started in the last period of the Ottoman State, they could not be concluded. The sugar shortage during the First World War once again demonstrated the importance of producing sugar. In the early years of the Republic, the work for the establishment of the sugar industry was initiated. With the law enacted on 5 April 1925, the way for the establishment of sugar factories was paved and immediately after this law, Alpullu and Usak Sugar Factories were established. These factories were followed by sugar factories opened in Eskisehir and Turhal. Necessary steps have been taken to develop the sugar industry and to turn the producer towards sugar beet production, and with the support of the producer, an increase has been recorded in sugar beet production. In this process, it was tried to increase the sugar consumption by decreasing the high sugar price. In fact, foreign experts were brought in and their views were also used. Founded on July 6, 1935, Sugar Factories Corporation of Turkey has incorporated the four sugar factories within its structure. At this point, most of the country's sugar need was met with the existing sugar factories; especially during the Second World War, the importance of the sugar industry was once again understood. Even though these four factories continued their activities until 1950, it was inevitable to open new factories with the increasing population. In this study, the establishment and development of the sugar industry in Turkey are discussed on the basis of archival documents, minutes of the Turkish Grand National Assembly, periodicals and statistical data.

Research paper thumbnail of Sedat Simavi's Role in National Becoming a case for Cyprus to Turkey

KIBRIS’IN TÜRKİYE İÇİN MİLLÎ BİR DAVA OLMASINDA SEDAT SİMAVİ’NİN ROLÜ, 2021

Bu araştırmanın temel amacı Kıbrıs'ın Türkiye için millî bir dava haline dönüşmesinde, Sedat Sima... more Bu araştırmanın temel amacı Kıbrıs'ın Türkiye için millî bir dava haline dönüşmesinde, Sedat Simavi'nin rolünü irdelemektir. Türk basın tarihinin önde gelen isimlerinden Sedat Simavi 1 Mayıs 1948'de Hürriyet gazetesini kurup, vefat ettiği 11 Aralık 1953'e kadar Kıbrıs Adası ile yakından ilgilenmiş, Ada'nın Türkiye'ye ait olduğunu iddia etmiştir. Oysa o yıllarda Türk Dışişleri Kıbrıs konusunda çeşitli sebeplerden dolayı sessizdir. Dönemin Dışişleri Bakanları hem Necmettin Sadak hem Fuad Köprülü aynı şekilde; "Türkiye'nin Kıbrıs diye bir meselesi yoktur" açıklamasını yapmışlardır. Fakat Türk kamuoyu, resmi organlar gibi Kıbrıs konusunda sessiz kalmamış, giderek artan bir şekilde Kıbrıs'ın Türk olduğunu savunmuştur. İşte bu durumun en önde gelen ismi Hürriyet Gazetesi aracılığı ile Sedat Simavi olmuştur. Vefatından birkaç ay önce Kıbrıs ile ilgili yazıları nedeniyle dönemin Dışişleri Bakanı Fuad Köprülü ile mahkemelik olmuştur. Mahkeme sürecinde hasta olan Simavi'nin hastalığı iyice ilerlemiş ve mahkeme sürecinde vefat etmiştir. Kıbrıs meselesini hem oğullarına hem de Hürriyet gazetesine vasiyet olarak bırakmıştır. Sonuçta Simavi Türkler için Kıbrıs'ın millî bir dava olmasında sembol isimlerden biri olmuştur.

Research paper thumbnail of MARAŞ’TA SALGIN HASTALIKLARLA MÜCADELE (1935-1960)

Research paper thumbnail of MALATYA BASININDA 1950‐1954‐1957 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ

Research paper thumbnail of Türkiye’de 1923-1950 Yılları Arasında Verem

Research paper thumbnail of ANTİKOMÜNİZMİN BÜYÜK BİR MÜCAHİDİ: PEYAMİ SAFA

Research paper thumbnail of Ali Galip Olayı

Research paper thumbnail of I. DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ’NDE TİFÜS (LEKELİ HUMMA) SALGINI

Research paper thumbnail of EBUBEKİR PAŞA VE KIBRIS’TAKİ İMAR FAALİYETLERİ/ Ebubekir Pasha and His Architectural Activities in Cyprus

Ebubekir Pasha, who began his career as a weapons-keeper, in the first half of the 18th c. and th... more Ebubekir Pasha, who began his career as a weapons-keeper, in the first half of
the 18th c. and then improved his career, especially in the reign of Ahmed the third and
Mahmud the first, and whom we firstly met him as an Agha and then got the title of Pasha,
served within The Ottoman Empire as, “kap c ba ”, “darphane emini”, “ni anc ”,
“kaptân-derya”. His activities of constraction and housing of Ebubekir Pasha in Cyprus,
who did his duty of vali in various provinces within Ottoman Empire and became famous
through his foundations he established is really quiet attractive.

Research paper thumbnail of Chester Projesi’nin Hâkimiyet-i Milliye Gazetesine Yansıması/ Reflection of Chester Project to Hâkimiyet-i Milliye Newspaper

Having been in a search of stocks and markets due to the industrial revolution, the imperialist s... more Having been in a search of stocks and markets due to the industrial revolution, the imperialist states have
made a bid for obtaining a concession of railway from the Ottoman Empire since the mids of the nineteenth century.
As soon as these states have struggled for obtaining the railway concession by a great deal of different
requirements, they have tried to enlarge their domains that would contain abundant oil fields on the Ottoman
mainland. At the beginning of the twentieth century, America got involved in these states with the project
“Chester”. İn this study, the attempts of the Chester Group on the obtainment of the railway concession and the
results have been evaluated in collaboration with the news and reports about the subject in the newspaper named
“Hâkimiyet-i Milliye”.

Research paper thumbnail of Hüseyin Yusuf, Şarki Anadolu Demiryolu Cephesinde Amerikalılar (TBMM Aza-yı Muhteremesine Açık Mektub)

Research paper thumbnail of II. DÜNYA SAVAŞI YILLARI’NDA UYGULAMAYA KONULAN TOPRAK MAHSULLERİ VERGİSİ VE KÖYLÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ/ THE TAX ON AGRICULTURAL PRODUCTS IMPOSED DURING II. WORLD WAR AND ITS EFFECT ON THE P EASANTS

II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, köylü iş gücünün büyük bir kısmı silah altına alınmış... more II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, köylü iş gücünün büyük bir kısmı silah altına alınmıştır. Ülkede hububat kıtlığıyla başlayan iaşe sıkıntısı karne ile ekmek dağıtımına kadar gitmiştir. Milli Korunma Kanunu ile ekonomi denetim altına alınmaya çalışılmışsa da fiyatların yükselişi ve karaborsa ortamının oluşması bir türlü önlenememiştir. Devlet bir taraftan zirai seferberlik ilan ederek üretimi artırmaya çalışırken diğer taraftan da köylünün ürettiği hububata kendi belirlediği fiyatlar üzerinden el koymuştur. Hükümetin politikası özellikle orta ve küçük köylünün üzerinde var olan yükü çok daha ağırlaştırmıştır. 1943 yılına gelindiğinde ise nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylü, Toprak Mahsulleri Vergisi'ni ödemek durumunda bırakılmıştır; ancak uygulamaya konulan bu verginin köylü üzerindeki etkisi sadece savaş yılları ile sınırlı kalmayacaktır.

Research paper thumbnail of II. Dünya Savası Yıllarında Ekim Seferberligi/ Mobilization of Cultivation During the Years of World War II.

Research paper thumbnail of Demokrat Parti Döneminde Antalya’da Karayolu Çalışmaları

I. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2022

Research paper thumbnail of 3116 VE 4785 SAYILI ORMAN KANUNLARINA KÖYLÜNÜN TEPKİSİ.

3116 VE 4785 SAYILI ORMAN KANUNLARINA KÖYLÜNÜN TEPKİSİ, 2019

During the first years of the Republic, the operation of forests by private entrepreneur lead to ... more During the first years of the Republic, the operation of forests by private entrepreneur lead to a lot of criticism, including forests were not operated properly and their destruction was not retarded. Thus for these reasons, the Forests Act No. 3116, which is considered as the beginning of technical forestry, came into force in 1937. By this act where the dominating idea was that all the forests in the country were state property, while it was intended to nationalize again the forests that had come into the possession of others, the usage right of country people was abolished. It was not only limited to this, but all forests were nationalized in 1945 by the Act No. 4785. However, forest peasants reacted much more sharply than expected to those acts during that period initiated by the enactment of the Act No. 3116, followed by the enactment of the Act No. 4785.

Research paper thumbnail of 20. Yüzyılın İkinci Yarısından Sonra Türk-Yunan İlişkilerinde Bir Yakınlaşma Aracı Olarak Müzik

VIII. ULUSLARARASI BALKAN TARİHİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU , 2022

Music, which is a branch of fine arts, affects the emotional state of people with its effect on p... more Music, which is a branch of fine arts, affects the emotional state of people with its effect on people. It also generally facilitates communication between communities. Because music is an easy way of bringing people together. In addition, music is also effective in reducing prejudices between societies. Therefore, thanks to this function, it contributes to the formation of an atmosphere of peace and friendship. In international relations, it can be a tool to protect and develop relations during periods of good relations. Another situation related to the effect of music on international relations is that it can be used as one of the elements of cultural diplomacy and soft power when the political solution in relations is blocked. In this study, these phenomena were examined through Turkish-Greek relations. Especially after the second half of the 20th century, relations were generally tense due to the Cyprus problem. A political solution was often blocked. The aim of the research is to determine to what extent the musical instrument was used, what kind of activities were carried out and how effective it was, with the help of historical methodology, in these periods when peoples were tense against each other. In order to achieve this aim, literature review, archive work and periodicals were used. As a result, it has been seen that music has been a tool for the convergence of the two societies in Turkish-Greek relations for many reasons.

Research paper thumbnail of MEHMET AKİF ERSOY’UN KASTAMONU’YA GELİŞİ VE NASRULLAH CAMİİ’NDEKİ VAAZI

Research paper thumbnail of Demokrat Parti Antalya Milletvekili Burhanettin Onat'ın Meclis Faaliyetleri (1950-1960)

Research paper thumbnail of Yurt Bilgisi ve Yurttaşlık Ders Kitaplarındaki Görseller

Research paper thumbnail of Cumhuriyetin İlk Yıllarında Anadolu'da Şark Çıbanı

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Hayvanlar Vergisi Kanunu ve Uygulanışı

Research paper thumbnail of CHP Teftiş Raporları Işığında Çorum (1940-1945)

Research paper thumbnail of Tokat Milletvekili Ali Galip Pekel’in Köy ve Köylüye İlişkin Söylemleri

Research paper thumbnail of 1954 Yılı Türk-Yunan İlişkileri ve Yükselen Kıbrıs Meselesi

Research paper thumbnail of Elçiler Nazarından Arnavutluk’a Dair İzlenimler (1926-1938)

Research paper thumbnail of 1933 Yılında H. Rauf (Orbay) Bey’in Hint Müslümanlarına Verdiği Konferanslara Dair

Research paper thumbnail of Karikatürlerle Varlık Vergisi

Research paper thumbnail of DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE ELAZIĞ

Research paper thumbnail of DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE TOKAT'TA SİYASİ HAYAT

Research paper thumbnail of II. Dünya Savaşı Yıllarında Anadolu'da Sıtma

Research paper thumbnail of Celal Bayar'ın Yugoslavya Ziyareti (1-9 Eylül 1954)

Sosyal ve Beşeri Bilimler Modern Değerlendirmeler ve Araştırmalar, 2023

Research paper thumbnail of 1957 Seçimleri Öncesi Adnan  Menderes'in Bafra Ziyareti

Tarihi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Bafra, 2023

Research paper thumbnail of ORTA DOĞU’DA SALGIN HASTALIKLAR: URFA ÖRNEĞİ (1923-1950)

Research paper thumbnail of CUMHURİYET DÖNEMİNDE YOL VERGİSİ KANUNU VE

Research paper thumbnail of "ATATÜRK'ÜN MİLLİ EGEMENLİK VE TAM BAĞIMSIZLIK ANLAYIŞI", Atatürkü Anma Armağanı (ATASE)

Research paper thumbnail of "BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI MECLİS-İ MEBUSAN'INDA ERMENİLER", Prof Dr. Nejat Göyünç Armağanı

Research paper thumbnail of ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ: "Cumhuriyet Döneminde Çukurova'da Salgın Hastalıklar (1923-1950)"

Research paper thumbnail of TÜBİTAK PROJESİ: ANADOLU'DA GÖRÜLEN ÇEKİRGE İSTİLALARI VE HALK ÜZERİNDE ETKİSİ (1914-1945)

Sayın Yrd. Doç. Dr. SEVİLAY ÖZER Kurumumuza "Hızlı Destek Programı" kapsamında destek başvurusund... more Sayın Yrd. Doç. Dr. SEVİLAY ÖZER Kurumumuza "Hızlı Destek Programı" kapsamında destek başvurusunda bulunduğunuz "Anadolu'Da Görülen Çekirge İstilaları Ve Halk Üzerindeki Etkisi (1914-1945)" başlıklı ve 113K446 numaralı proje önerinizin değerlendirme süreci tamamlanmıştır.

Research paper thumbnail of I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nde Tifüs (Lekeli Humma) Salgını

Belleten, 2016

Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nda sadece İtilaf Devletleri'ne karşı değil aynı zamanda ... more Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nda sadece İtilaf Devletleri'ne karşı değil aynı zamanda salgın hastalıklara karşı da mücadele etmek durumunda kalmıştır. Bu hastalıklar içerisinde yer alan, insandan insana bitler aracılığıyla bulaşarak salgın haline gelen tifüs, binlerce insanının hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Özellikle Kafkas Cephesi'nde büyük tahribat yaptığı anlaşılan tifüsün kısa zamanda halkın içerisine sirayet ederek toplu olarak bulunulan mektep, hapishane gibi yerleri tehdit etmesi sonucu tehlikenin büyüklüğünün farkına varılmıştır. O günkü koşullar altında sefaletin etkisiyle hızla yayılan bu hastalığa karşı, devlet vakit kaybetmeksizin önlem almaya çalışmıştır. Temizliğin, salgının durdurulmasındaki işlevi göz önünde bulundurularak, temizleme evleri, hamamlar açılmış, halkın bilgilendirilmesine gayret edilmiştir. Ancak alınan tedbirlere rağmen su sıkıntısının ve sabun kıtlığının olduğu bir dönemde mücadelenin istenilen şekilde yürütülemediği aşikârdır. ...

Research paper thumbnail of Türkiye’de trahomla mücadele (1925-1945)

Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2014

Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren üzerinde hassasiyetle durulan ve memleketin en büyük sağlı... more Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren üzerinde hassasiyetle durulan ve memleketin en büyük sağlık sorunlarından biri olan trahom, göz kapaklarının içini döşeyen zarın üzerinde başlayan ve devam eden süreçte gözün körlüğüne bile sebep olabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Türkiye'de daha çok Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülmüştür. Öyle ki hastalığın yoğun olarak görüldüğü Adıyaman "Körler Memleketi" olarak adlandırılmıştır. 1925 yılında trahoma karşı Malatya ve Adıyaman'da başlatılan mücadele, zamanla söz konusu hastalığın tehdit ettiği diğer yerleri içine alacak şekilde genişletilmiştir. Trahomlu hastaların iyileştirilmesi için şehir ve kasabalarda hastane ve dispanser, köylerde ise köy tedavi evlerinin açılmasına gayret edilmiştir. Diğer taraftan bulaşıcı olan bu hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla halkın bilinçlendirilmesine büyük önem verilmiştir. Anadolu insanını sağlık açısından olduğu kadar sosyal açıdan da zor durumda bırakan trahom hastalığına karşı uzun soluklu verilen mücadelede, yıllar içerisinde olumlu netice alınmıştır.

Research paper thumbnail of ANTİKOMÜNİZMİN BÜYÜK BİR MÜCAHİDİ: PEYAMİ SAFA A Big Combatant of Anticommunism Peyami Safa

Near East Historical Review, 2020

Komünizm karşıtlığı olarak adlandırılan antikomünizm tabiri, Türk siyasi hayatının en önemli parç... more Komünizm karşıtlığı olarak adlandırılan antikomünizm tabiri, Türk siyasi hayatının en önemli parçalarından biri olmuştur. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda tohumları atılan antikomünizm 1950’li yıllarda giderek büyümüştür. Özellikle milliyetçi camianın Soğuk Savaş döneminde en çok üzerinde durduğu antikomünizm, milliyetçilere göre Türkiye’nin en büyük düşmanı olan komünizm ile her cephede açılan savaşta en önemli silah olmuştur. Hatta antikomünizm Türkiye’de antisovyetizme ya da antileninizme de dönüşmüştür. Antikomünizmin en önemli isimlerinin başında Peyami Safa gelmektedir. Peyami Safa, arkadaşı Nazım Hikmet ile olan kavgasından sonra komünizmle savaşta en ön saflarda yer almıştır. Gerek çıkardığı kitapları gerekse yayınladığı dergilerinde yazdığı fıkraları ile komünizm ile fikri bir cephede savaşmıştır. Peyami Safa’nın bu savaşı milliyetçi çevrelerce desteklenmiştir. Komünizme karşı var gücüyle giriştiği bu savaşta Peyami Safa, milliyetçi çevrelerde bir idol haline gelmiş ve antikomünizmin en önemli isimlerinden biri olmasını sağlamıştır.