Zeynep E R E N Uğurlu | Sinop Üniversitesi (original) (raw)

Papers by Zeynep E R E N Uğurlu

Research paper thumbnail of Uluslararasi Insan Kaynaklari Yonetiminde Eğitim ve Geliştirme

Disiplinlerarası Mükemmellik Arayışı, 2023

Özet 21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına... more Özet
21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına sebep olurken
insan kaynağının dünya üzerinde dolaşımını da artırmıştır. Örgütler giderek daha geniş ve çeşitli insan
toplulukları ile birlikte çalışmak ve doğdukları ülkelerin sınırları dışına çıkmak zorunda kalmışlardır.
Küreselleşme kavramı en genel anlamıyla, dünya üzerindeki ekonomilerin gittikçe artan bir biçimde
bütünleşmesi biçiminde açıklanabilir. Küreselleşme süreci ile birlikte ülkeler arasında mal, hizmet, sermaye ve
teknik bilgi akışı giderek büyüyen bir hızla artarken kendine özgü çalışma biçimlerini de oluşturmuştur. İnsan
kaynakları yönetiminin iki temel amacı insan kaynaklarını örgütün amaçları doğrultusunda en verimli ve etkin
bir şekilde harekete geçirmek, ikincisi ise, işgörenlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve mesleki bakımdan
gelişmelerini sağlamaktır. Yani insan kaynakları yönetimi hem işgörenlerin bilgi, yetenek ve tecrübelerinden en
üst düzeyde yararlanarak örgütü amaçlarına ulaştırma yönünde çalışmalı, hem de işgörenlerin örgütten
beklentilerine cevap verebilmek için gerekli yöntemleri kullanmalıdır. Genel olarak insan kaynakları yönetimi
yerel ve uluslararası düzlemde aynı etkinlikleri sürdürmektedir. Ancak faaliyetin farklı ülkelerde
gerçekleştirilmesi aynı zamanda farklı kültürden işgörenlerle ve farklı siyasal, ekonomik, sosyal ve coğrafi
durumlardan etkilenmesini gerektirdiğinden yerel ve uluslararası insan kaynakları arasında farklılıklar
yaratmaktadır. Bu bölümde insan kaynaklarının ülke sınırlarını aşan biçimde dolaşımının oluşturduğu bir
çalışma alanı olarak uluslararası örgütlerde insan kaynakları yönetiminde iş ve çalışma ilişkileri, insan
kaynakları işlevleri bağlamında işgören ve yönetici seçme, yetiştirme ve geliştirme üzerinde durulmaktadır. Bu
bağlamda öncelikle insan kaynaklarının sınır ötesi ülkelerde çalışması olanaklarını sağlayan çokuluslu şirketlerin
tanımı, özellikleri ve temel kavramları; çokuluslu şirketlerin tarihsel gelişimleri; çokuluslu şirketler ile yerel
şirketler arasındaki insan kaynakları yönetimine ilişkin farklılıklar ve işgören ve yöneticilerin seçilmesi,
yetiştirilmesi ve geliştirilmesi süreçleri üzerinde durulmaktadır.
Anahtar kelimeler: Çokuluslu şirketler, uluslararası insan kaynakları yönetimi, eğitim, geliştirme.

Research paper thumbnail of EĞİTİM ARAŞTIRMALARINDA ETİK TEMALI ULUSLARARASI YAYINLARIN İNCELENMESİ BİBLİOMETRİK ANALİZ

Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı 2023, 2023

Research paper thumbnail of ÖĞRETMEN ÖZERKLİĞİ KAVRAMININ VE KOŞULLARININ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Journal of Research in Education and Teaching, 2023

Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin öğretmen özerkliği kavramına ilişkin algılarını ve öğretmen ... more Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin öğretmen özerkliği kavramına ilişkin algılarını ve öğretmen özerkliğinin artırılması koşullarına ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması ile desenlenen bu araştırmaya Bursa ili Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinden çeşitli branşlardan 91 öğretmen destek vermiştir. Araştırmanın katılımcıları kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile seçilmiştir. Araştırmanın verilerinin toplanması için araştırmacılar tarafından yarı yapılandırılmış görüşme formu oluşturulmuş ve yüz-yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın verileri betimsel ve içerik analizi ile çözümlenerek araştırmanın bulgularına ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmen özerkliği kavramına ilişkin tanımlamalar karar, planlama, ders içi etkinlikler ve değerlendirme temaları altında toplanmıştır. Okulda öğretmenlerin katılımı beklenen kararlar eğitim öğretimle ilgili işlemler, tüm kararlarda, okulun genel işleyişi, öğrenci başarısını artırma ve disiplini sağlama temaları altında toplanmıştır. Okulda öğretmenlerin katılımı beklenmeyen kararlar ise, yönetimle ilgili kararlar, eğitim öğretimle ilgili olmayan kararlar, finansman, mevzuat ve disiplinle ilgili kararlar temaları altında toplanmıştır. Araştırmada öğretmenlerin özgürce düzenleme yapabildikleri başlıca alanlar öğretim yöntem ve teknikleri, ders araç ve gereçlerin seçimi olarak bulunmuştur. Öğretmen özerkliğinin başlıca faydaları eğitimde kalite ve başarıyı artırması, motivasyonu artırması, aidiyeti geliştirmesi, yenilik ve gelişim, güveni geliştirmesi olarak bulunmuştur. Öğretmen özerkliğinin başlıca riskleri ise uyumsuzluk ve düzenin bozulması, eğitimöğretimin bütünlüğünün bozulması, suiistimal edilmesi, sorumlulukların yerine getirilmemesi ve yöneticinin okulu yönetimini güçleştirmesi olarak bulunmuştur. Okul yöneticileri tarafından öğretmen özerkliğinin desteklenmesi, özgürlük alanları yaratılması, okulda öğretmenlerin mesleki potansiyelinin geliştirilmesine de katkıda bulunacaktır. Öğretmenin gelişimine destek olan her girişim, öğrencilerin öğrenme süreçlerine de olumlu yansıyacaktır.

Research paper thumbnail of SOSYAL BİLİMLERDE MÜKEMMELLİK ARAYIŞI-2023

Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim politikasının araştırılması, kurulduğu 1923 yılından bu yana ülken... more Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim politikasının araştırılması, kurulduğu 1923 yılından bu yana ülkenin eğitime yaklaşımını şekillendiren çeşitli tarihi, kültürel, politik ve sosyo-ekonomik faktörlerin araştırılmasını da içermektedir. Eğitim, yeni kurulan devlete birlik ve sadakat duygusunu aşılama sürecinde; toplumsal normları, değerleri ve kültürü etkilemede çok önemli bir rol oynamıştır. Latin alfabesinin kabulü, Türkçenin ön plana alınması, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, laik bir eğitim sistemi, kadınların eğitimi, karma eğitim, eğitim ile ekonomik kalkınmanın teşviği, vatandaşlık sorumlulukları ve demokratik değerler kuruluş dönemi eğitim politikasının kritik bileşenleri olarak sayılabilir. Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi eğitim politikasını araştırırken, bu temelleri karşılıklı etkileşimleri ve toplumun çeşitli yönleri üzerindeki etkileriyle birlikte göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Birincil kaynakların, resmî belgelerin, eğitim reformlarının, müfredat değişikliklerinin ve bilimsel literatürün incelenmesi, Türkiye tarihinin bu kritik yönünün kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır. Ziya Gökalp (1876-1924) ikinci Meşrutiyet ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında yaşamış önde gelen bir Türk düşünürü, şairi, sosyoloğudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik temellerini şekillendiren kilit isimlerden biridir. Milliyetçilik, milli kimlik ve modernleşme konusundaki düşünceleri ile Türk eğitim politikasını derinden etkilenmiştir (Gürsoy ve Çapçıoğlu, 2006). John Dewey (1859-1952), fikirleri ile dünya çapında eğitim politikaları ve uygulamaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olan Amerikalı bir filozof, psikolog ve eğitim reformcusudur. Dewey'in eğitim, eğitim felsefesi, demokrasi ve okulların toplumdaki rolü konusundaki ilerici fikirleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında etkili olmuştur. Bu çalışmada, Ziya Gökalp'in Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri ile John Dewey'in Okul ve Toplum kitapları eğitim temelinde eleştirel bir bakış açısıyla incelenmekte ve doküman analizi yöntemi kullanılarak kitaplarının eğitim savları belli kategoriler altında değerlendirilmektedir. Sonuç bölümünde her iki kitabın benzer ve farklı yanları ortaya konularak kitapların eğitim politikaları açısından önemine değinilmektedir.

Research paper thumbnail of Social Network Analysis of the Farabi Exchange Program: Student Mobility

Eurasian Journal of Educational Research, 2016

Problem Statement: Exchange programs offer communication channels created through student and ins... more Problem Statement: Exchange programs offer communication channels created through student and instructor exchanges; a flow of information takes place through these channels. The Farabi Exchange Program (FEP) is a student and instructor exchange program between institutions of higher education. Through the use of social network analysis and techniques unique to it, an analysis of this structure will uncover how much universities and teacher training institutions as actors are affected by these student exchange programs and how much of their capacity they actually use. A literature review shows that exchange programs have been the focus of several studies, but there is almost no research using social network analysis on exchange program and teacher training programs. In the evaluation of student exchange programs, the social network approach brings a new point of view in the evaluation of complex and multiple relationships. Purpose of the study: The main purpose of this study is the mutual assessment of teacher training programs in universities which accept and send students through the exchange framework of the FEP. Methods: The study has been carried out a social network analysis approach. Social network analysis defined as the method of digital and/or graphic mapping of the type, direction and density of relationships between groups of actors. In this study, data was acquired from the lists of students who participated in the FEP at 18 universities, which have been selected through the cluster sampling method for the 2013-2014 educational year. It has been analyzed with the UCINET 6.0 software program.

Research paper thumbnail of SOSYAL AĞ KURAMI İLE ÖRGÜTSEL ÖĞRENME KURAMI ARASINDAKİ İLİŞKİ VE EĞİTİM ÖRGÜTLERİNE YANSIMALARI

Geçmişten Günümüze Yönetim Kuramları, İlişkiler ve Eğitim Örgütlerine Yansımaları, 2022

Sonuç olarak eğitimde örgütsel öğrenme süreçleri ve boyutlarında birey, grup ve örgüt düzeyinde g... more Sonuç olarak eğitimde örgütsel öğrenme süreçleri ve boyutlarında birey, grup
ve örgüt düzeyinde gerçekleşme ve biçimlendirmede sosyal ağ kuramı perspektifinden
yapılan araştırmalar ve değerlendirmelerin katkı sağlama potansiyeli yüksektir.
Özellikle öğrenmenin gerçekleştiği bağlamın, öğrenme süreçlerinde örgüt
üyeleri arasındaki informal ilişkilerin ve örgütsel öğrenmede değerlerin, normların
ve deneyimlerin aktarılmasında kritik öneme sahip olmakla birlikte örgütte üyelerin
zihninde yer aldığı için açığa çıkarılması zor olan örtük bilginin açığa çıkarılıp
analiz edilmesinde diğer araştırma yaklaşımlarından oldukça farklı araştırma yaklaşımları
olanakları sosyal ağ kuramının üstünlükleri olarak sayılabilir. Gerek okullarda
öğrenciler, öğretmenler ve okul yöneticilerinin bireysel düzeyde öğrenmeleri
ve gerekse grup ve örgüt düzeyinde öğrenme süreçlerinin örgüt yapısı içinde biçimlendirilmesi,
desteklenmesi, yürütülmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinde pek
çok sosyal ilişki kalıpları ve bu ilişkilerin oluşturduğu sosyal yapılar oluşmaktadır.
Sosyal ağ kuramı bakış açısı ve kendisine has araştırma yaklaşımları ile zengin veri
kaynağı sağlayan bu ilişki kalıplarını ve sosyal yapıları ortaya çıkarılabilme ve derinlemesine
analiz edilebilme olanağı sağlayarak katkı sunabilmektedir.

Research paper thumbnail of OKUL YÖNETİCİLERİ, ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRENCİ VELİLERİNİN GÖRÜŞLERİNE GÖRE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN ÖNCELİKLİ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Journal of Research in Education and Teaching., 2022

Bu araştırmanın amacı, yöneticilerin, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve velilerin görüşlerin... more Bu araştırmanın amacı, yöneticilerin, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve velilerin görüşlerine göre Türk Eğitim Sisteminin en önemli sorunlarını ortaya koymaktır. Araştırma nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. Araştırmanın verileri dört grup katılımcıdan toplanmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların tüm gruplar açısından dağılımı 8 yönetici, 12 öğretmen, 138 öğretmen adayı ve 22 veli olmak üzere toplam 180 olarak gerçekleşmiştir. Araştırmada katılımcı grupların dâhil oldukları sosyal konum, mesleki aidiyetler ve eğitimin hangi tür paydaşı oldukları (yönetici, öğretmen, öğretmen adayı, veli) farklı sorunları öne çıkarmalarına neden olmuştur. Örneğin yönetici grup için eğitimin en temel ve öncelikli sorunu okulların yeterli oranda bütçeden pay alamamaları olarak belirtilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenler eğitimin en önemli sorununun eğitimin içeriği ve sınavlara dayalı sistem olarak belirtmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının en öncelikli sorunu, öğretmen atamaları olarak ortaya konulmuştur. Araştırmaya katılan velilere göre en önemli sorun sınavlara aşırı bağımlı bir eğitim sisteminde çocukların çocukluk çağlarını yeterince yaşayamamaları, eğitimin niteliğine ilişkin kaygılar, çocuklarının geleceklerinden endişe duyulması olarak sıralanmıştır. Araştırma bulguları, eğitimin paydaşlarının farklı bakış açılarına göre eğitimden beklentilerini ortaya koymak açısından çoklu bakış açısının yararlı olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Distance Education in In-Service Training of Teachers

International Journal on New Trends in Education and Their Implications, 2022

This research was carried out with qualitative research and document analysis techniques. This st... more This research was carried out with qualitative research and document analysis techniques. This study it is aimed to examine the development of distance education and teacher training practices and their practices in various countries and Turkey. The way to improve the organization is to develop human resources. The understanding of human resources of our age has also grasped the value of human power for the organization and has sought new approaches to develop this resource. Distance education is also considered as an approach where technology is used intensively to train human resources before and during service. Particularly, developments in internet and intranet technology also enable interaction between teacher and learner, learner and learner with virtual classroom applications and the use of whiteboards. Distance education, which found intense application opportunities during the pandemic (Covid 19) affecting the whole world, has brought a new perspective to education processes. In this study, the concept of distance education is discussed in the context of its use in in-service training of teachers.

Research paper thumbnail of Öğrenci ve Öğretim Elemanları Görüşlerine Göre Mesleki Teknik Eğitimin Sorunları ve Çözüm Önerileri: Sinop Üniversitesi Örneği

Uluslararası Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı Dergisi,, 2021

Mesleki teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerilerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine gö... more Mesleki teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerilerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine göre değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulmasının amaçlandığı bu araştırma tarama modelinde olup nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde gerçekleştirilen araştırmaya Sinop Üniversitesi Meslek Yüksek Okulundan 65 öğrenci, 7 öğretim elemanı destek vermiştir. Araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmış ve toplanan veriler betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada öğrencilere geriye dönük olarak hem meslek lisesi eğitimleri hem de meslek yüksekokulu eğitimlerine ilişkin sorular yöneltilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, meslek yüksekokuluna devam eden öğrenci profili belirlenmiştir. Buna göre katılan 65 öğrencinin tümü meslek lisesi çıkışlıdır. 65 öğrencinin 34'ü sınavsız geçişle, 31'i YGS puanı ile yerleşmiştir. Katılımcı öğrenciler, en çok meslek sahibi olmak amacıyla, ailelerinin isteğiyle ve akademik liselerde zorlanacakları için meslek lisesini tercih etmiştir. Lise eğitimleri sırasında öğrencilerin çoğunluğu dershaneye devam etmemiştir. Lisede aldıkları eğitimin LYS, YGS gibi sınavlarda yeterli puanı alabilecekleri nitelikte olmadığını belirtmişlerdir.

The Problems of Vocational Technical Education and Solution Suggestions According to the Opinions of Students and Instructors: The Case of Sinop University
Abstract
This research, which aims to evaluate the problems and solution proposals of vocational-technical education according to the opinions of students and instructors, and to reveal solution proposals, is in the scanning model and was carried out with a qualitative research approach. 65 students and 7 lecturers from Sinop University Vocational School supported the research carried out in the fall semester of 2016-2017 academic year. The data of the research were collected by semi-structured interview technique and the collected data were subjected to descriptive and content analysis. In the research, questions were asked to the students about both vocational high school education and vocational school education retrospectively. According to the findings obtained in the
research, the profile of the student attending the vocational school was determined. Accordingly, all of the 65 participating students are from vocational high schools. Of the 65 students, 34 were placed without an exam, and 31 with a YGS score. Participating students preferred vocational high school in order to have the most profession, at the request of their families, and because they would have difficulties in academic high schools. During their high school education, most of the students did not attend private teaching institutions. They stated that the education they received in high school was not qualified enough to get enough points in exams such as LYS and YGS.

Research paper thumbnail of Evaluation of institutional isomorphism of guidance research centers with social network analysis approach

International Journal of Curriculum and Instruction, 2022

The main purpose of this study is to determine the level of institutional isomorphism of Guidance... more The main purpose of this study is to determine the level of institutional isomorphism of Guidance Research Centers (GRS), which are public education organizations. The concept of institutional isomorphism means that organizations that are similar according to the type, level and characteristics of environmental conditions can survive. In the study, coercive and normative dimensions of institutional isomorphism were analyzed by textual analysis and the mimetic isomorphism dimension was analyzed by the social network analysis method. The study was carried out in the 2019-2020 academic year. Thirty-eight top managers from six different geographical regions across Turkey participated. The participants of the study were selected by snowball sampling and the data generator method. The data of the study were collected by documentation and semi-structured interview techniques. The qualitative data of the study on coercive and normative isomorphism were analyzed by descriptive and content analysis; Social network analysis data on mimetic isomorphism were analyzed with UCINET 6.647 software, network structural features and inter-actor relations. According to the findings obtained in the research, GRCs, which are affiliated to the same topinstitution, assigned to the same legal infrastructure, working in the same occupational field, as expected theoretically, are highly coercive and normative isomorphic organizations. However, according to the social network analysis data obtained in the mimetic dimension and the network analysis diagrams created by 79 actors. It is essential to consider the factors of institutional isomorphism in determining what improvements are to be made to develop the capacities of GRCs and disseminate new practices and successful studies.

Research paper thumbnail of Eğitim Yönetimi Araştırmalarında Ortak Yazarlık Sosyal Ağı Üzerinden Akademik İşbirliği

Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişk... more Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişkisi üzerinden akademik işbirliğinin ve yapılan araştırmalarda disiplinlerarası çalışmaların durumunun değerlendirilmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: (1) Eğitim yönetimi alanında ortak yazarlık ilişkisi üzerinden araştırma ağları nasıldır? (araştırma ağlarının görsel olarak ağın ortaya konulması) (2) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda araştırmacıların disiplinlerarası çalışma yaklaşımları oransal olarak nasıldır? (yoğunluk) (3) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda en çok hangi aktörler arasında, hangi konularda ve alanlarda akademik işbirliği yapılmaktadır? (ağ merkezileşme ölçümleri). Tarama modelinde olan araştırmada sosyal ağ analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri dökümantasyon tekniği ile toplanmıştır. Son bir yıl (2017) içinde eğitim yönetimi alanında yayın yapılan başlıca dergilerden tarama yapılarak eğitim yönetimi alanında en çok yayın yapılan dergilerden amaçlı örnekleme yoluyla sekiz dergi seçilerek yayınlanan makaleler hem anahtar kelimeler hem de araştırmacıların mensup oldukları ana bilim dalları açısından incelenmiştir. Sinop Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi birimi tarafından desteklenen bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, 2017 yılı içinde sekiz dergide eğitim yönetimi alanına giren toplam 50 makalede 111 araştırmacı arasında sadece üç makalede disiplinler arası ilişki belirlenmiştir. Araştırmada yapılan sosyal ağ analizi bulgularına göre, var olan kapasitenin sadece % 13’ünün kullanıldığı, kümeleme analizi bulgularına göre içte sıkı, dışa kapalı bir görüntü sergilediği belirlenmiştir. Eğitim yönetimi alanında disiplinlerarası çalışma yapma eğilimi son derece düşük bulunmuştur. Bu durum eğitim yönetiminin doğasına aykırıdır ve dışarıdan yeni ve nitelikli bilgilerin girmesini ve alanına gelişimini engelleyecektir. Bu araştırmanın önerisi, hem yöntem çeşitliliği hem de farklı disiplinler arasında araştırma yapma yaklaşımının arttırılmasının gerekliliğidir. Bu koşullarda, birbirini tekrarlayan araştırmaların azalmasını ve daha nitelikli ve yeni bilgilerin alana dahil edilmesini de kolaylaştıracaktır.
Anahtar Kelimeler: Eğitim yönetimi, akademik işbirliği, Sosyal ağ analizi, işbirliği ağı, disiplinlerarası araştırma

Bu çalışma EĞTF-1901-17-12 proje numarası ile Sinop Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir.

Research paper thumbnail of Türkiye Ve Azerbaycan Eğitim Sistemlerinde Öğretmen Özerkliğine İlişkin Okul Yöneticileri Ve Öğretmen Görüşleri

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2016

The main objective of this study is to shed light on the administrators' and teachers' perception... more The main objective of this study is to shed light on the administrators' and teachers' perceptions of teacher autonomy in Azerbaijani and Turkish educational system. In the study, the meaning of teacher autonomy, areas where teachers are able to act in an autonomous manner and the obstacles related to teacher autonomy were comparatively studied. Qualitative research model was used in this study. Data was collected by means of the interviews conducted between 2014-2015 academic years in Baku, Azerbaijan and Sinop, Turkey. The sampling of the research was selected by means of easy access case sampling method. A total of 40 participants including 15 class teachers and 5 administrators from the state schools in Baku Azerbaijan and 15 class teachers and 5 administrators from Sinop, Turkey state schools provided support for the research. According to the findings analysed by the descriptive and content analysis, teachers and administrators in Azerbaijan and Turkey have defined the concept of teacher autonomy in terms of the teachers' duties and responsibilities during the in-class educational activities and the factors related to in-class educational activities are in low levels.

Research paper thumbnail of The Effect of the Position of Educational Organizations within the Social Network on Their Collaboration Levels

Universal Journal of Educational Research, 2016

In this research, it has been aimed to determine the opinions of administrators serving in the pu... more In this research, it has been aimed to determine the opinions of administrators serving in the public education organizations at the central districts of Sinop on inter-organizations collaboration (collaboration levels). The study, in the descriptive survey model, has been carried out by a mixed research approach where qualitative, quantitative and social network analyses have been used collectively. At the qualitative phase of the research, 36 school administrators have been interviewed, and then the interview inventory has been subjected to content analysis. In the social network analysis phase of the research, the Collaboration Levels Scale developed by the researcher has been applied to 36 school administrators. The obtained data have been analyzed in the UCINET 6.0 software. The density, structural holes, centrality degrees of the responses of the administrators to the items included in the scale have been calculated and network maps have been generated. In the quantitative phase of the research, whether the positional characteristics of the administrators within the organization and network demonstrated variations depending on variables or not has been analyzed with the Mann-Whitney U and Kruskall Wallis Test, since the distribution was not normal. According to the conclusions reached in the study, 36 education institutions have established a collaboration network of 68 actors, including themselves. From these organizations, 39 are education organizations, while 29 are public, private sector and non-governmental organizations. All education organizations at the provincial center have established a collaboration network. There are no isolated organizations. According to the density analysis, 57% of the maximum relations that the organizations could achieve among themselves, has been established. Accordingly, the education organizations have both close and distant connections within the collaboration network. According to the research findings, the education organizations at the provincial center display a structure that is very close within themselves-but closed to the outside. While the areas where the collaboration potential could be used the most in proportion are data sharing, financial resources sharing and administrator opinion exchange, the lowest levels have materialized in working on a common project, institutional health and safety. Among the collaboration levels, from the five levels that are networking, cooperation, coordination, coalition and collaboration, the highest achieved collaboration is the collaboration level. In conclusion, meaningful differentiations have been determined between collaboration subjects and levels, depending on the positions of the organizations within the network (central actor, effectiveness level and betweenness condition). Positions within the network have an impact on the collaboration levels of organizations.

Research paper thumbnail of ÖRGÜTSEL ÖĞRENME AĞLARI VE ÖĞRETMENLERİN PROFESYONEL ÖĞRENME AĞLARININ SOSYAL AĞ ANALİZİ (ORGANIZATIONAL LEARNING NETWORKS AND SOCIAL NETWORK ANALYSIS OF TEACHERS' PROFESSIONAL LEARNING NETWORKS)

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching, 2021

Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerin... more Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerinin oluşturduğu
profesyonel öğrenme ağlarını ortaya koymaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, öğretmenlerin okul ortamında,
profesyonel gelişimlerinde en çok hangi konularda bilgiye ihtiyaç duydukları, birbirlerinden öğrenmelerini
kolaylaştıran öğretmen özellikleri, öğretmenlerin birbirleri ile mesleki deneyimlerinin ve bilgilerinin paylaşımının
oluşturduğu profesyonel öğrenme ağ örüntülerini ve geliştirilmesi önerilerini ortaya koymaktır. Sosyal ağ analizi ve
nitel araştırma yaklaşımlarının birlikte kullanıldığı karma araştırma yaklaşımıyla yürütülen bu araştırma, 2018‐2019
öğretim yılında Batman ili merkezindeki devlet okulunda 26 öğretmen ve 2 okul yöneticisinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri yarı‐yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın
analizlerinde nitel verilerde betimsel analiz; sosyal ağ verilerinde UCINET 6.0 yazılımı ile ağ yapısal özellikleri (ağ
büyüklüğü, ağ merkezileşme derecesi, bileşen, bağlantılılık, yoğunluk, kümelenme) ve aktörler arası ilişkiler (klikler,
ağ merkezileşme ölçümleri derece, yakınlık, arasındalık ve öz‐vektör merkeziliği) analiz edilmiştir. Araştırmanın
bulgularına göre okul içinde öğretmen ve yöneticilerin bilgi paylaşımlarının okuldaki tüm aktörleri kapsayan bir ağ
yapısı oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlara göre çeşitli öneriler verilmiştir. The aim of this study is to reveal the professional learning networks formed by the teachers' learning from each
other on professional subjects at school. In line with this main purpose, it is aimed to reveal the professional learning
network patterns created by the sharing of professional experiences and knowledge of teachers with each other and
suggestions for development, on which subjects teachers need information most in their professional development
in the school environment, teacher characteristics that facilitate their learning from each other. The research, which
was conducted with a mixed research approach in which social network analysis and qualitative research approaches
were used together, was carried out in the 2018‐2019 academic year in a public school in the city of Batman with the
participation of 26 teachers and 2 school administrators. The data of the research were collected by semi‐structured
interview technique. Descriptive analysis of qualitative data in the analysis of the research; In social network data,
network structural features (network size, degree of network centralization, component, connectivity, density,
clustering) and inter‐actor relations (cliques, network centralization measures degree, proximity, betweenness, and
self‐vector centrality) were analyzed with UCINET 6.0 software. According to the findings of the research, the knowledge sharing of teachers and administrators within the school creates a network structure that covers all the actors in the school. Various suggestions were given according to the results obtained.

Research paper thumbnail of Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler.

Yapay zeka: Güncel Yaklaşımlar ve Uygulamalar, 2021

Atıf İçin: Eren, Z. (2021). Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler. (E... more Atıf İçin:

Eren, Z. (2021). Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler. (Ed. N. Öykü İyigün ve Mustafa K. Yılmaz). Yapay zeka: Güncel Yaklaşımlar ve Uygulamalar. İstanbul: Beta Kitap Yayıncılık. s.187-212.

Research paper thumbnail of Eğitim Yönetiminde Etik

Eğitim Yönetimi Kuram ve Uygulama, 2021

Research paper thumbnail of Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği

Eğitimde Araştırma Yöntemleri, 2020

Eren, Z. (2020). Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği. Eğitimde Araştırma Yöntemleri. Ankara: Eğite... more Eren, Z. (2020). Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği. Eğitimde Araştırma Yöntemleri. Ankara: Eğiten Yayınları. ss.373-429

Research paper thumbnail of Eğitimin Hukuksal Temelleri

Eğitim Bilimine Giriş, 2020

Eren, Z. (2020). Eğitimin Hukuksal Temelleri. (Ed. Adem Bayar). Eğitime Giriş. Ankara: Pegem Aka... more Eren, Z. (2020). Eğitimin Hukuksal Temelleri. (Ed. Adem Bayar). Eğitime Giriş. Ankara: Pegem Akademi, ss. 175-212.

Research paper thumbnail of Complexity Leadersip

A Handbook of Leadership Styles, 2020

Eren, Z. (2020). Complexity Leadership. (Ed. Ozgür Demirtas and Mustafa Karaca). A Handbook of Le... more Eren, Z. (2020). Complexity Leadership. (Ed. Ozgür Demirtas and Mustafa Karaca). A Handbook of Leadership Styles. Newcastle, UK: Cambridge Scholars Publishing, pp. 296-428.

Abstract
Complexity leadership was first formed by adapting the basic concepts of the sciences of complexity in the natural sciences to the organisational and management sciences. In this leadership approach, leadership is not only a leader in the orientation of human behaviour in the organisation but as a system function that enables a large number of semi-autonomous workers to unite collective performance in the context of organisational performance, innovation, adaptation and common collective characteristics, unlike traditional leadership approaches. It is assumed to occur. Although complexity leadership, based on complex science, chaos theory, network science, and computer and actor-based modelling, was first suggested by Marion and Uhl-Bien (2001), however, different approaches of complexity leadership emerged from time to time. In this section, firstly the basic concepts of complexity sciences are explained briefly, and then complexity leadership theory, essential characteristics, types and different approaches are discussed. Then, the Cynefin model, which appeared in the application dimension of complexity leadership, was examined and practical suggestions were given to the practitioners. Finally, leadership research has focused on the contributions of the science of complexity and future trends.

Research paper thumbnail of Bilim Sanat Merkezi Yöneticilerinin Bağlamsal Performansının Sosyal Ağ Analizi Yaklaşımı ile Değerlendirilmesi

İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

Öz Bu araştırmada Bilim Sanat Merkezleri'nin (BİLSEM) üst yöneticilerinin bağlamsal performansı, ... more Öz Bu araştırmada Bilim Sanat Merkezleri'nin (BİLSEM) üst yöneticilerinin bağlamsal performansı, profesyonel destek ağı örüntüleri aracılığıyla açığa çıkarılarak analiz edilmiştir. Nitel ve sosyal ağ analizi yöntemlerinin birlikte kullanıldığı karma araştırma yöntemi ile yürütülen araştırmaya Türkiye genelindeki çeşitli il ve bölgelerde görevli 30 BİLSEM üst düzey yöneticisi destek vermiştir. Araştırmanın verileri 2018 yılında, yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile çevrimiçi olarak toplanmıştır. Araştırmada yöneticilerin birbirlerinin işlerini kolaylaştırma ve kendilerini geliştirmek için hangi diğer meslektaşlarından hangi konularda destek aldıkları ve profesyonel destek ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik önerileri sorulmuş ve profesyonel destek ağı örüntüleri ortaya çıkarılarak sosyal ağ analizine özgü olarak geliştirilen UCINET 6.0 yazılımı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, yöneticilerden 30 katılımcının profesyonel destek ağı örüntüsü 68 aktörden ve 113 bağlantıdan oluşmuştur. Farklı coğrafi bölgelerde ve birbirinden uzak olmalarına rağmen aralarında profesyonel destek ilişkisi oluştuğu, eğitim değişkenine göre kıdem değişkeninin katılımcılar için profesyonel destek alma açısından daha değerli bulunduğu, üst yöneticilerin maksimum gerçekleştirilecek bağlantının %25'ini gerçekleştirdiği bulunmuştur. Abstract In this study, the contextual performance of the senior managers of the Science Art Centers (BİLSEM) was analyzed by means of the professional support network patterns. In several provinces and regions qualitative and social network analysis methods to research conducted by mixed research methods being used together across Turkey gave support worker 30 senior manager. The data of the study were collected online in 2018 with semi-structured interview form. In the research, it has been asked about which other colleagues of the managers to support each other in order to improve their work and to Özgün Araştırma Makalesi (Original Research Article) Geliş/

Research paper thumbnail of Uluslararasi Insan Kaynaklari Yonetiminde Eğitim ve Geliştirme

Disiplinlerarası Mükemmellik Arayışı, 2023

Özet 21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına... more Özet
21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına sebep olurken
insan kaynağının dünya üzerinde dolaşımını da artırmıştır. Örgütler giderek daha geniş ve çeşitli insan
toplulukları ile birlikte çalışmak ve doğdukları ülkelerin sınırları dışına çıkmak zorunda kalmışlardır.
Küreselleşme kavramı en genel anlamıyla, dünya üzerindeki ekonomilerin gittikçe artan bir biçimde
bütünleşmesi biçiminde açıklanabilir. Küreselleşme süreci ile birlikte ülkeler arasında mal, hizmet, sermaye ve
teknik bilgi akışı giderek büyüyen bir hızla artarken kendine özgü çalışma biçimlerini de oluşturmuştur. İnsan
kaynakları yönetiminin iki temel amacı insan kaynaklarını örgütün amaçları doğrultusunda en verimli ve etkin
bir şekilde harekete geçirmek, ikincisi ise, işgörenlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve mesleki bakımdan
gelişmelerini sağlamaktır. Yani insan kaynakları yönetimi hem işgörenlerin bilgi, yetenek ve tecrübelerinden en
üst düzeyde yararlanarak örgütü amaçlarına ulaştırma yönünde çalışmalı, hem de işgörenlerin örgütten
beklentilerine cevap verebilmek için gerekli yöntemleri kullanmalıdır. Genel olarak insan kaynakları yönetimi
yerel ve uluslararası düzlemde aynı etkinlikleri sürdürmektedir. Ancak faaliyetin farklı ülkelerde
gerçekleştirilmesi aynı zamanda farklı kültürden işgörenlerle ve farklı siyasal, ekonomik, sosyal ve coğrafi
durumlardan etkilenmesini gerektirdiğinden yerel ve uluslararası insan kaynakları arasında farklılıklar
yaratmaktadır. Bu bölümde insan kaynaklarının ülke sınırlarını aşan biçimde dolaşımının oluşturduğu bir
çalışma alanı olarak uluslararası örgütlerde insan kaynakları yönetiminde iş ve çalışma ilişkileri, insan
kaynakları işlevleri bağlamında işgören ve yönetici seçme, yetiştirme ve geliştirme üzerinde durulmaktadır. Bu
bağlamda öncelikle insan kaynaklarının sınır ötesi ülkelerde çalışması olanaklarını sağlayan çokuluslu şirketlerin
tanımı, özellikleri ve temel kavramları; çokuluslu şirketlerin tarihsel gelişimleri; çokuluslu şirketler ile yerel
şirketler arasındaki insan kaynakları yönetimine ilişkin farklılıklar ve işgören ve yöneticilerin seçilmesi,
yetiştirilmesi ve geliştirilmesi süreçleri üzerinde durulmaktadır.
Anahtar kelimeler: Çokuluslu şirketler, uluslararası insan kaynakları yönetimi, eğitim, geliştirme.

Research paper thumbnail of EĞİTİM ARAŞTIRMALARINDA ETİK TEMALI ULUSLARARASI YAYINLARIN İNCELENMESİ BİBLİOMETRİK ANALİZ

Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı 2023, 2023

Research paper thumbnail of ÖĞRETMEN ÖZERKLİĞİ KAVRAMININ VE KOŞULLARININ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Journal of Research in Education and Teaching, 2023

Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin öğretmen özerkliği kavramına ilişkin algılarını ve öğretmen ... more Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin öğretmen özerkliği kavramına ilişkin algılarını ve öğretmen özerkliğinin artırılması koşullarına ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması ile desenlenen bu araştırmaya Bursa ili Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinden çeşitli branşlardan 91 öğretmen destek vermiştir. Araştırmanın katılımcıları kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile seçilmiştir. Araştırmanın verilerinin toplanması için araştırmacılar tarafından yarı yapılandırılmış görüşme formu oluşturulmuş ve yüz-yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın verileri betimsel ve içerik analizi ile çözümlenerek araştırmanın bulgularına ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmen özerkliği kavramına ilişkin tanımlamalar karar, planlama, ders içi etkinlikler ve değerlendirme temaları altında toplanmıştır. Okulda öğretmenlerin katılımı beklenen kararlar eğitim öğretimle ilgili işlemler, tüm kararlarda, okulun genel işleyişi, öğrenci başarısını artırma ve disiplini sağlama temaları altında toplanmıştır. Okulda öğretmenlerin katılımı beklenmeyen kararlar ise, yönetimle ilgili kararlar, eğitim öğretimle ilgili olmayan kararlar, finansman, mevzuat ve disiplinle ilgili kararlar temaları altında toplanmıştır. Araştırmada öğretmenlerin özgürce düzenleme yapabildikleri başlıca alanlar öğretim yöntem ve teknikleri, ders araç ve gereçlerin seçimi olarak bulunmuştur. Öğretmen özerkliğinin başlıca faydaları eğitimde kalite ve başarıyı artırması, motivasyonu artırması, aidiyeti geliştirmesi, yenilik ve gelişim, güveni geliştirmesi olarak bulunmuştur. Öğretmen özerkliğinin başlıca riskleri ise uyumsuzluk ve düzenin bozulması, eğitimöğretimin bütünlüğünün bozulması, suiistimal edilmesi, sorumlulukların yerine getirilmemesi ve yöneticinin okulu yönetimini güçleştirmesi olarak bulunmuştur. Okul yöneticileri tarafından öğretmen özerkliğinin desteklenmesi, özgürlük alanları yaratılması, okulda öğretmenlerin mesleki potansiyelinin geliştirilmesine de katkıda bulunacaktır. Öğretmenin gelişimine destek olan her girişim, öğrencilerin öğrenme süreçlerine de olumlu yansıyacaktır.

Research paper thumbnail of SOSYAL BİLİMLERDE MÜKEMMELLİK ARAYIŞI-2023

Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim politikasının araştırılması, kurulduğu 1923 yılından bu yana ülken... more Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim politikasının araştırılması, kurulduğu 1923 yılından bu yana ülkenin eğitime yaklaşımını şekillendiren çeşitli tarihi, kültürel, politik ve sosyo-ekonomik faktörlerin araştırılmasını da içermektedir. Eğitim, yeni kurulan devlete birlik ve sadakat duygusunu aşılama sürecinde; toplumsal normları, değerleri ve kültürü etkilemede çok önemli bir rol oynamıştır. Latin alfabesinin kabulü, Türkçenin ön plana alınması, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, laik bir eğitim sistemi, kadınların eğitimi, karma eğitim, eğitim ile ekonomik kalkınmanın teşviği, vatandaşlık sorumlulukları ve demokratik değerler kuruluş dönemi eğitim politikasının kritik bileşenleri olarak sayılabilir. Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi eğitim politikasını araştırırken, bu temelleri karşılıklı etkileşimleri ve toplumun çeşitli yönleri üzerindeki etkileriyle birlikte göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Birincil kaynakların, resmî belgelerin, eğitim reformlarının, müfredat değişikliklerinin ve bilimsel literatürün incelenmesi, Türkiye tarihinin bu kritik yönünün kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır. Ziya Gökalp (1876-1924) ikinci Meşrutiyet ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında yaşamış önde gelen bir Türk düşünürü, şairi, sosyoloğudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik temellerini şekillendiren kilit isimlerden biridir. Milliyetçilik, milli kimlik ve modernleşme konusundaki düşünceleri ile Türk eğitim politikasını derinden etkilenmiştir (Gürsoy ve Çapçıoğlu, 2006). John Dewey (1859-1952), fikirleri ile dünya çapında eğitim politikaları ve uygulamaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olan Amerikalı bir filozof, psikolog ve eğitim reformcusudur. Dewey'in eğitim, eğitim felsefesi, demokrasi ve okulların toplumdaki rolü konusundaki ilerici fikirleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında etkili olmuştur. Bu çalışmada, Ziya Gökalp'in Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri ile John Dewey'in Okul ve Toplum kitapları eğitim temelinde eleştirel bir bakış açısıyla incelenmekte ve doküman analizi yöntemi kullanılarak kitaplarının eğitim savları belli kategoriler altında değerlendirilmektedir. Sonuç bölümünde her iki kitabın benzer ve farklı yanları ortaya konularak kitapların eğitim politikaları açısından önemine değinilmektedir.

Research paper thumbnail of Social Network Analysis of the Farabi Exchange Program: Student Mobility

Eurasian Journal of Educational Research, 2016

Problem Statement: Exchange programs offer communication channels created through student and ins... more Problem Statement: Exchange programs offer communication channels created through student and instructor exchanges; a flow of information takes place through these channels. The Farabi Exchange Program (FEP) is a student and instructor exchange program between institutions of higher education. Through the use of social network analysis and techniques unique to it, an analysis of this structure will uncover how much universities and teacher training institutions as actors are affected by these student exchange programs and how much of their capacity they actually use. A literature review shows that exchange programs have been the focus of several studies, but there is almost no research using social network analysis on exchange program and teacher training programs. In the evaluation of student exchange programs, the social network approach brings a new point of view in the evaluation of complex and multiple relationships. Purpose of the study: The main purpose of this study is the mutual assessment of teacher training programs in universities which accept and send students through the exchange framework of the FEP. Methods: The study has been carried out a social network analysis approach. Social network analysis defined as the method of digital and/or graphic mapping of the type, direction and density of relationships between groups of actors. In this study, data was acquired from the lists of students who participated in the FEP at 18 universities, which have been selected through the cluster sampling method for the 2013-2014 educational year. It has been analyzed with the UCINET 6.0 software program.

Research paper thumbnail of SOSYAL AĞ KURAMI İLE ÖRGÜTSEL ÖĞRENME KURAMI ARASINDAKİ İLİŞKİ VE EĞİTİM ÖRGÜTLERİNE YANSIMALARI

Geçmişten Günümüze Yönetim Kuramları, İlişkiler ve Eğitim Örgütlerine Yansımaları, 2022

Sonuç olarak eğitimde örgütsel öğrenme süreçleri ve boyutlarında birey, grup ve örgüt düzeyinde g... more Sonuç olarak eğitimde örgütsel öğrenme süreçleri ve boyutlarında birey, grup
ve örgüt düzeyinde gerçekleşme ve biçimlendirmede sosyal ağ kuramı perspektifinden
yapılan araştırmalar ve değerlendirmelerin katkı sağlama potansiyeli yüksektir.
Özellikle öğrenmenin gerçekleştiği bağlamın, öğrenme süreçlerinde örgüt
üyeleri arasındaki informal ilişkilerin ve örgütsel öğrenmede değerlerin, normların
ve deneyimlerin aktarılmasında kritik öneme sahip olmakla birlikte örgütte üyelerin
zihninde yer aldığı için açığa çıkarılması zor olan örtük bilginin açığa çıkarılıp
analiz edilmesinde diğer araştırma yaklaşımlarından oldukça farklı araştırma yaklaşımları
olanakları sosyal ağ kuramının üstünlükleri olarak sayılabilir. Gerek okullarda
öğrenciler, öğretmenler ve okul yöneticilerinin bireysel düzeyde öğrenmeleri
ve gerekse grup ve örgüt düzeyinde öğrenme süreçlerinin örgüt yapısı içinde biçimlendirilmesi,
desteklenmesi, yürütülmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinde pek
çok sosyal ilişki kalıpları ve bu ilişkilerin oluşturduğu sosyal yapılar oluşmaktadır.
Sosyal ağ kuramı bakış açısı ve kendisine has araştırma yaklaşımları ile zengin veri
kaynağı sağlayan bu ilişki kalıplarını ve sosyal yapıları ortaya çıkarılabilme ve derinlemesine
analiz edilebilme olanağı sağlayarak katkı sunabilmektedir.

Research paper thumbnail of OKUL YÖNETİCİLERİ, ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRENCİ VELİLERİNİN GÖRÜŞLERİNE GÖRE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN ÖNCELİKLİ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Journal of Research in Education and Teaching., 2022

Bu araştırmanın amacı, yöneticilerin, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve velilerin görüşlerin... more Bu araştırmanın amacı, yöneticilerin, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve velilerin görüşlerine göre Türk Eğitim Sisteminin en önemli sorunlarını ortaya koymaktır. Araştırma nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. Araştırmanın verileri dört grup katılımcıdan toplanmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların tüm gruplar açısından dağılımı 8 yönetici, 12 öğretmen, 138 öğretmen adayı ve 22 veli olmak üzere toplam 180 olarak gerçekleşmiştir. Araştırmada katılımcı grupların dâhil oldukları sosyal konum, mesleki aidiyetler ve eğitimin hangi tür paydaşı oldukları (yönetici, öğretmen, öğretmen adayı, veli) farklı sorunları öne çıkarmalarına neden olmuştur. Örneğin yönetici grup için eğitimin en temel ve öncelikli sorunu okulların yeterli oranda bütçeden pay alamamaları olarak belirtilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenler eğitimin en önemli sorununun eğitimin içeriği ve sınavlara dayalı sistem olarak belirtmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının en öncelikli sorunu, öğretmen atamaları olarak ortaya konulmuştur. Araştırmaya katılan velilere göre en önemli sorun sınavlara aşırı bağımlı bir eğitim sisteminde çocukların çocukluk çağlarını yeterince yaşayamamaları, eğitimin niteliğine ilişkin kaygılar, çocuklarının geleceklerinden endişe duyulması olarak sıralanmıştır. Araştırma bulguları, eğitimin paydaşlarının farklı bakış açılarına göre eğitimden beklentilerini ortaya koymak açısından çoklu bakış açısının yararlı olduğunu göstermektedir.

Research paper thumbnail of Distance Education in In-Service Training of Teachers

International Journal on New Trends in Education and Their Implications, 2022

This research was carried out with qualitative research and document analysis techniques. This st... more This research was carried out with qualitative research and document analysis techniques. This study it is aimed to examine the development of distance education and teacher training practices and their practices in various countries and Turkey. The way to improve the organization is to develop human resources. The understanding of human resources of our age has also grasped the value of human power for the organization and has sought new approaches to develop this resource. Distance education is also considered as an approach where technology is used intensively to train human resources before and during service. Particularly, developments in internet and intranet technology also enable interaction between teacher and learner, learner and learner with virtual classroom applications and the use of whiteboards. Distance education, which found intense application opportunities during the pandemic (Covid 19) affecting the whole world, has brought a new perspective to education processes. In this study, the concept of distance education is discussed in the context of its use in in-service training of teachers.

Research paper thumbnail of Öğrenci ve Öğretim Elemanları Görüşlerine Göre Mesleki Teknik Eğitimin Sorunları ve Çözüm Önerileri: Sinop Üniversitesi Örneği

Uluslararası Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı Dergisi,, 2021

Mesleki teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerilerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine gö... more Mesleki teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerilerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine göre değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulmasının amaçlandığı bu araştırma tarama modelinde olup nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde gerçekleştirilen araştırmaya Sinop Üniversitesi Meslek Yüksek Okulundan 65 öğrenci, 7 öğretim elemanı destek vermiştir. Araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmış ve toplanan veriler betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada öğrencilere geriye dönük olarak hem meslek lisesi eğitimleri hem de meslek yüksekokulu eğitimlerine ilişkin sorular yöneltilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, meslek yüksekokuluna devam eden öğrenci profili belirlenmiştir. Buna göre katılan 65 öğrencinin tümü meslek lisesi çıkışlıdır. 65 öğrencinin 34'ü sınavsız geçişle, 31'i YGS puanı ile yerleşmiştir. Katılımcı öğrenciler, en çok meslek sahibi olmak amacıyla, ailelerinin isteğiyle ve akademik liselerde zorlanacakları için meslek lisesini tercih etmiştir. Lise eğitimleri sırasında öğrencilerin çoğunluğu dershaneye devam etmemiştir. Lisede aldıkları eğitimin LYS, YGS gibi sınavlarda yeterli puanı alabilecekleri nitelikte olmadığını belirtmişlerdir.

The Problems of Vocational Technical Education and Solution Suggestions According to the Opinions of Students and Instructors: The Case of Sinop University
Abstract
This research, which aims to evaluate the problems and solution proposals of vocational-technical education according to the opinions of students and instructors, and to reveal solution proposals, is in the scanning model and was carried out with a qualitative research approach. 65 students and 7 lecturers from Sinop University Vocational School supported the research carried out in the fall semester of 2016-2017 academic year. The data of the research were collected by semi-structured interview technique and the collected data were subjected to descriptive and content analysis. In the research, questions were asked to the students about both vocational high school education and vocational school education retrospectively. According to the findings obtained in the
research, the profile of the student attending the vocational school was determined. Accordingly, all of the 65 participating students are from vocational high schools. Of the 65 students, 34 were placed without an exam, and 31 with a YGS score. Participating students preferred vocational high school in order to have the most profession, at the request of their families, and because they would have difficulties in academic high schools. During their high school education, most of the students did not attend private teaching institutions. They stated that the education they received in high school was not qualified enough to get enough points in exams such as LYS and YGS.

Research paper thumbnail of Evaluation of institutional isomorphism of guidance research centers with social network analysis approach

International Journal of Curriculum and Instruction, 2022

The main purpose of this study is to determine the level of institutional isomorphism of Guidance... more The main purpose of this study is to determine the level of institutional isomorphism of Guidance Research Centers (GRS), which are public education organizations. The concept of institutional isomorphism means that organizations that are similar according to the type, level and characteristics of environmental conditions can survive. In the study, coercive and normative dimensions of institutional isomorphism were analyzed by textual analysis and the mimetic isomorphism dimension was analyzed by the social network analysis method. The study was carried out in the 2019-2020 academic year. Thirty-eight top managers from six different geographical regions across Turkey participated. The participants of the study were selected by snowball sampling and the data generator method. The data of the study were collected by documentation and semi-structured interview techniques. The qualitative data of the study on coercive and normative isomorphism were analyzed by descriptive and content analysis; Social network analysis data on mimetic isomorphism were analyzed with UCINET 6.647 software, network structural features and inter-actor relations. According to the findings obtained in the research, GRCs, which are affiliated to the same topinstitution, assigned to the same legal infrastructure, working in the same occupational field, as expected theoretically, are highly coercive and normative isomorphic organizations. However, according to the social network analysis data obtained in the mimetic dimension and the network analysis diagrams created by 79 actors. It is essential to consider the factors of institutional isomorphism in determining what improvements are to be made to develop the capacities of GRCs and disseminate new practices and successful studies.

Research paper thumbnail of Eğitim Yönetimi Araştırmalarında Ortak Yazarlık Sosyal Ağı Üzerinden Akademik İşbirliği

Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişk... more Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişkisi üzerinden akademik işbirliğinin ve yapılan araştırmalarda disiplinlerarası çalışmaların durumunun değerlendirilmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: (1) Eğitim yönetimi alanında ortak yazarlık ilişkisi üzerinden araştırma ağları nasıldır? (araştırma ağlarının görsel olarak ağın ortaya konulması) (2) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda araştırmacıların disiplinlerarası çalışma yaklaşımları oransal olarak nasıldır? (yoğunluk) (3) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda en çok hangi aktörler arasında, hangi konularda ve alanlarda akademik işbirliği yapılmaktadır? (ağ merkezileşme ölçümleri). Tarama modelinde olan araştırmada sosyal ağ analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri dökümantasyon tekniği ile toplanmıştır. Son bir yıl (2017) içinde eğitim yönetimi alanında yayın yapılan başlıca dergilerden tarama yapılarak eğitim yönetimi alanında en çok yayın yapılan dergilerden amaçlı örnekleme yoluyla sekiz dergi seçilerek yayınlanan makaleler hem anahtar kelimeler hem de araştırmacıların mensup oldukları ana bilim dalları açısından incelenmiştir. Sinop Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi birimi tarafından desteklenen bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, 2017 yılı içinde sekiz dergide eğitim yönetimi alanına giren toplam 50 makalede 111 araştırmacı arasında sadece üç makalede disiplinler arası ilişki belirlenmiştir. Araştırmada yapılan sosyal ağ analizi bulgularına göre, var olan kapasitenin sadece % 13’ünün kullanıldığı, kümeleme analizi bulgularına göre içte sıkı, dışa kapalı bir görüntü sergilediği belirlenmiştir. Eğitim yönetimi alanında disiplinlerarası çalışma yapma eğilimi son derece düşük bulunmuştur. Bu durum eğitim yönetiminin doğasına aykırıdır ve dışarıdan yeni ve nitelikli bilgilerin girmesini ve alanına gelişimini engelleyecektir. Bu araştırmanın önerisi, hem yöntem çeşitliliği hem de farklı disiplinler arasında araştırma yapma yaklaşımının arttırılmasının gerekliliğidir. Bu koşullarda, birbirini tekrarlayan araştırmaların azalmasını ve daha nitelikli ve yeni bilgilerin alana dahil edilmesini de kolaylaştıracaktır.
Anahtar Kelimeler: Eğitim yönetimi, akademik işbirliği, Sosyal ağ analizi, işbirliği ağı, disiplinlerarası araştırma

Bu çalışma EĞTF-1901-17-12 proje numarası ile Sinop Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir.

Research paper thumbnail of Türkiye Ve Azerbaycan Eğitim Sistemlerinde Öğretmen Özerkliğine İlişkin Okul Yöneticileri Ve Öğretmen Görüşleri

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2016

The main objective of this study is to shed light on the administrators' and teachers' perception... more The main objective of this study is to shed light on the administrators' and teachers' perceptions of teacher autonomy in Azerbaijani and Turkish educational system. In the study, the meaning of teacher autonomy, areas where teachers are able to act in an autonomous manner and the obstacles related to teacher autonomy were comparatively studied. Qualitative research model was used in this study. Data was collected by means of the interviews conducted between 2014-2015 academic years in Baku, Azerbaijan and Sinop, Turkey. The sampling of the research was selected by means of easy access case sampling method. A total of 40 participants including 15 class teachers and 5 administrators from the state schools in Baku Azerbaijan and 15 class teachers and 5 administrators from Sinop, Turkey state schools provided support for the research. According to the findings analysed by the descriptive and content analysis, teachers and administrators in Azerbaijan and Turkey have defined the concept of teacher autonomy in terms of the teachers' duties and responsibilities during the in-class educational activities and the factors related to in-class educational activities are in low levels.

Research paper thumbnail of The Effect of the Position of Educational Organizations within the Social Network on Their Collaboration Levels

Universal Journal of Educational Research, 2016

In this research, it has been aimed to determine the opinions of administrators serving in the pu... more In this research, it has been aimed to determine the opinions of administrators serving in the public education organizations at the central districts of Sinop on inter-organizations collaboration (collaboration levels). The study, in the descriptive survey model, has been carried out by a mixed research approach where qualitative, quantitative and social network analyses have been used collectively. At the qualitative phase of the research, 36 school administrators have been interviewed, and then the interview inventory has been subjected to content analysis. In the social network analysis phase of the research, the Collaboration Levels Scale developed by the researcher has been applied to 36 school administrators. The obtained data have been analyzed in the UCINET 6.0 software. The density, structural holes, centrality degrees of the responses of the administrators to the items included in the scale have been calculated and network maps have been generated. In the quantitative phase of the research, whether the positional characteristics of the administrators within the organization and network demonstrated variations depending on variables or not has been analyzed with the Mann-Whitney U and Kruskall Wallis Test, since the distribution was not normal. According to the conclusions reached in the study, 36 education institutions have established a collaboration network of 68 actors, including themselves. From these organizations, 39 are education organizations, while 29 are public, private sector and non-governmental organizations. All education organizations at the provincial center have established a collaboration network. There are no isolated organizations. According to the density analysis, 57% of the maximum relations that the organizations could achieve among themselves, has been established. Accordingly, the education organizations have both close and distant connections within the collaboration network. According to the research findings, the education organizations at the provincial center display a structure that is very close within themselves-but closed to the outside. While the areas where the collaboration potential could be used the most in proportion are data sharing, financial resources sharing and administrator opinion exchange, the lowest levels have materialized in working on a common project, institutional health and safety. Among the collaboration levels, from the five levels that are networking, cooperation, coordination, coalition and collaboration, the highest achieved collaboration is the collaboration level. In conclusion, meaningful differentiations have been determined between collaboration subjects and levels, depending on the positions of the organizations within the network (central actor, effectiveness level and betweenness condition). Positions within the network have an impact on the collaboration levels of organizations.

Research paper thumbnail of ÖRGÜTSEL ÖĞRENME AĞLARI VE ÖĞRETMENLERİN PROFESYONEL ÖĞRENME AĞLARININ SOSYAL AĞ ANALİZİ (ORGANIZATIONAL LEARNING NETWORKS AND SOCIAL NETWORK ANALYSIS OF TEACHERS' PROFESSIONAL LEARNING NETWORKS)

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching, 2021

Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerin... more Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerinin oluşturduğu
profesyonel öğrenme ağlarını ortaya koymaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, öğretmenlerin okul ortamında,
profesyonel gelişimlerinde en çok hangi konularda bilgiye ihtiyaç duydukları, birbirlerinden öğrenmelerini
kolaylaştıran öğretmen özellikleri, öğretmenlerin birbirleri ile mesleki deneyimlerinin ve bilgilerinin paylaşımının
oluşturduğu profesyonel öğrenme ağ örüntülerini ve geliştirilmesi önerilerini ortaya koymaktır. Sosyal ağ analizi ve
nitel araştırma yaklaşımlarının birlikte kullanıldığı karma araştırma yaklaşımıyla yürütülen bu araştırma, 2018‐2019
öğretim yılında Batman ili merkezindeki devlet okulunda 26 öğretmen ve 2 okul yöneticisinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri yarı‐yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın
analizlerinde nitel verilerde betimsel analiz; sosyal ağ verilerinde UCINET 6.0 yazılımı ile ağ yapısal özellikleri (ağ
büyüklüğü, ağ merkezileşme derecesi, bileşen, bağlantılılık, yoğunluk, kümelenme) ve aktörler arası ilişkiler (klikler,
ağ merkezileşme ölçümleri derece, yakınlık, arasındalık ve öz‐vektör merkeziliği) analiz edilmiştir. Araştırmanın
bulgularına göre okul içinde öğretmen ve yöneticilerin bilgi paylaşımlarının okuldaki tüm aktörleri kapsayan bir ağ
yapısı oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlara göre çeşitli öneriler verilmiştir. The aim of this study is to reveal the professional learning networks formed by the teachers' learning from each
other on professional subjects at school. In line with this main purpose, it is aimed to reveal the professional learning
network patterns created by the sharing of professional experiences and knowledge of teachers with each other and
suggestions for development, on which subjects teachers need information most in their professional development
in the school environment, teacher characteristics that facilitate their learning from each other. The research, which
was conducted with a mixed research approach in which social network analysis and qualitative research approaches
were used together, was carried out in the 2018‐2019 academic year in a public school in the city of Batman with the
participation of 26 teachers and 2 school administrators. The data of the research were collected by semi‐structured
interview technique. Descriptive analysis of qualitative data in the analysis of the research; In social network data,
network structural features (network size, degree of network centralization, component, connectivity, density,
clustering) and inter‐actor relations (cliques, network centralization measures degree, proximity, betweenness, and
self‐vector centrality) were analyzed with UCINET 6.0 software. According to the findings of the research, the knowledge sharing of teachers and administrators within the school creates a network structure that covers all the actors in the school. Various suggestions were given according to the results obtained.

Research paper thumbnail of Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler.

Yapay zeka: Güncel Yaklaşımlar ve Uygulamalar, 2021

Atıf İçin: Eren, Z. (2021). Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler. (E... more Atıf İçin:

Eren, Z. (2021). Eğitimde yapay zeka uygulamaları ve geleceğe ilişkin yönelimler. (Ed. N. Öykü İyigün ve Mustafa K. Yılmaz). Yapay zeka: Güncel Yaklaşımlar ve Uygulamalar. İstanbul: Beta Kitap Yayıncılık. s.187-212.

Research paper thumbnail of Eğitim Yönetiminde Etik

Eğitim Yönetimi Kuram ve Uygulama, 2021

Research paper thumbnail of Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği

Eğitimde Araştırma Yöntemleri, 2020

Eren, Z. (2020). Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği. Eğitimde Araştırma Yöntemleri. Ankara: Eğite... more Eren, Z. (2020). Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği. Eğitimde Araştırma Yöntemleri. Ankara: Eğiten Yayınları. ss.373-429

Research paper thumbnail of Eğitimin Hukuksal Temelleri

Eğitim Bilimine Giriş, 2020

Eren, Z. (2020). Eğitimin Hukuksal Temelleri. (Ed. Adem Bayar). Eğitime Giriş. Ankara: Pegem Aka... more Eren, Z. (2020). Eğitimin Hukuksal Temelleri. (Ed. Adem Bayar). Eğitime Giriş. Ankara: Pegem Akademi, ss. 175-212.

Research paper thumbnail of Complexity Leadersip

A Handbook of Leadership Styles, 2020

Eren, Z. (2020). Complexity Leadership. (Ed. Ozgür Demirtas and Mustafa Karaca). A Handbook of Le... more Eren, Z. (2020). Complexity Leadership. (Ed. Ozgür Demirtas and Mustafa Karaca). A Handbook of Leadership Styles. Newcastle, UK: Cambridge Scholars Publishing, pp. 296-428.

Abstract
Complexity leadership was first formed by adapting the basic concepts of the sciences of complexity in the natural sciences to the organisational and management sciences. In this leadership approach, leadership is not only a leader in the orientation of human behaviour in the organisation but as a system function that enables a large number of semi-autonomous workers to unite collective performance in the context of organisational performance, innovation, adaptation and common collective characteristics, unlike traditional leadership approaches. It is assumed to occur. Although complexity leadership, based on complex science, chaos theory, network science, and computer and actor-based modelling, was first suggested by Marion and Uhl-Bien (2001), however, different approaches of complexity leadership emerged from time to time. In this section, firstly the basic concepts of complexity sciences are explained briefly, and then complexity leadership theory, essential characteristics, types and different approaches are discussed. Then, the Cynefin model, which appeared in the application dimension of complexity leadership, was examined and practical suggestions were given to the practitioners. Finally, leadership research has focused on the contributions of the science of complexity and future trends.

Research paper thumbnail of Bilim Sanat Merkezi Yöneticilerinin Bağlamsal Performansının Sosyal Ağ Analizi Yaklaşımı ile Değerlendirilmesi

İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

Öz Bu araştırmada Bilim Sanat Merkezleri'nin (BİLSEM) üst yöneticilerinin bağlamsal performansı, ... more Öz Bu araştırmada Bilim Sanat Merkezleri'nin (BİLSEM) üst yöneticilerinin bağlamsal performansı, profesyonel destek ağı örüntüleri aracılığıyla açığa çıkarılarak analiz edilmiştir. Nitel ve sosyal ağ analizi yöntemlerinin birlikte kullanıldığı karma araştırma yöntemi ile yürütülen araştırmaya Türkiye genelindeki çeşitli il ve bölgelerde görevli 30 BİLSEM üst düzey yöneticisi destek vermiştir. Araştırmanın verileri 2018 yılında, yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile çevrimiçi olarak toplanmıştır. Araştırmada yöneticilerin birbirlerinin işlerini kolaylaştırma ve kendilerini geliştirmek için hangi diğer meslektaşlarından hangi konularda destek aldıkları ve profesyonel destek ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik önerileri sorulmuş ve profesyonel destek ağı örüntüleri ortaya çıkarılarak sosyal ağ analizine özgü olarak geliştirilen UCINET 6.0 yazılımı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, yöneticilerden 30 katılımcının profesyonel destek ağı örüntüsü 68 aktörden ve 113 bağlantıdan oluşmuştur. Farklı coğrafi bölgelerde ve birbirinden uzak olmalarına rağmen aralarında profesyonel destek ilişkisi oluştuğu, eğitim değişkenine göre kıdem değişkeninin katılımcılar için profesyonel destek alma açısından daha değerli bulunduğu, üst yöneticilerin maksimum gerçekleştirilecek bağlantının %25'ini gerçekleştirdiği bulunmuştur. Abstract In this study, the contextual performance of the senior managers of the Science Art Centers (BİLSEM) was analyzed by means of the professional support network patterns. In several provinces and regions qualitative and social network analysis methods to research conducted by mixed research methods being used together across Turkey gave support worker 30 senior manager. The data of the study were collected online in 2018 with semi-structured interview form. In the research, it has been asked about which other colleagues of the managers to support each other in order to improve their work and to Özgün Araştırma Makalesi (Original Research Article) Geliş/

Research paper thumbnail of  An evaluation concerning the preparation of the activities of the training to achieve the culture of the quality (Arçelik Bulaşık Makinesi İşletmesi case study)

Research paper thumbnail of Eğitim Örgütlerinin Örgütsel Ağbağ Düzeneğindeki Konumunun İşbirliği Düzeylerine Etkisi (The Effect of Position of Educational Organizations within the Social Network on their Collaboration Levels)

Research paper thumbnail of Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetiminde Eğitim ve Geliştirme

Disiplinlerarası Mükemmellik Arayışı 2023, 2023

21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına sebe... more 21. yüzyılda küreselleşen dünya, örgütlerin ve işgörenlerin etkileşim yoğunluğunun artmasına sebep olurken
insan kaynağının dünya üzerinde dolaşımını da artırmıştır. Örgütler giderek daha geniş ve çeşitli insan
toplulukları ile birlikte çalışmak ve doğdukları ülkelerin sınırları dışına çıkmak zorunda kalmışlardır.
Küreselleşme kavramı en genel anlamıyla, dünya üzerindeki ekonomilerin gittikçe artan bir biçimde
bütünleşmesi biçiminde açıklanabilir. Küreselleşme süreci ile birlikte ülkeler arasında mal, hizmet, sermaye ve
teknik bilgi akışı giderek büyüyen bir hızla artarken kendine özgü çalışma biçimlerini de oluşturmuştur. İnsan
kaynakları yönetiminin iki temel amacı insan kaynaklarını örgütün amaçları doğrultusunda en verimli ve etkin
bir şekilde harekete geçirmek, ikincisi ise, işgörenlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve mesleki bakımdan
gelişmelerini sağlamaktır. Yani insan kaynakları yönetimi hem işgörenlerin bilgi, yetenek ve tecrübelerinden en
üst düzeyde yararlanarak örgütü amaçlarına ulaştırma yönünde çalışmalı, hem de işgörenlerin örgütten
beklentilerine cevap verebilmek için gerekli yöntemleri kullanmalıdır. Genel olarak insan kaynakları yönetimi
yerel ve uluslararası düzlemde aynı etkinlikleri sürdürmektedir. Ancak faaliyetin farklı ülkelerde
gerçekleştirilmesi aynı zamanda farklı kültürden işgörenlerle ve farklı siyasal, ekonomik, sosyal ve coğrafi
durumlardan etkilenmesini gerektirdiğinden yerel ve uluslararası insan kaynakları arasında farklılıklar
yaratmaktadır. Bu bölümde insan kaynaklarının ülke sınırlarını aşan biçimde dolaşımının oluşturduğu bir
çalışma alanı olarak uluslararası örgütlerde insan kaynakları yönetiminde iş ve çalışma ilişkileri, insan
kaynakları işlevleri bağlamında işgören ve yönetici seçme, yetiştirme ve geliştirme üzerinde durulmaktadır. Bu
bağlamda öncelikle insan kaynaklarının sınır ötesi ülkelerde çalışması olanaklarını sağlayan çokuluslu şirketlerin
tanımı, özellikleri ve temel kavramları; çokuluslu şirketlerin tarihsel gelişimleri; çokuluslu şirketler ile yerel
şirketler arasındaki insan kaynakları yönetimine ilişkin farklılıklar ve işgören ve yöneticilerin seçilmesi,
yetiştirilmesi ve geliştirilmesi süreçleri üzerinde durulmaktadır.
Anahtar kelimeler: Çokuluslu şirketler, uluslararası insan kaynakları yönetimi, eğitim, geliştirme.

Research paper thumbnail of EGITIM ARASTIRMALARINDA ETIK TEMALI ULUSLARARASI YAYINLARIN INCELENMESI BIBLIOMETRIK ANALIZ

Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı -2023, 2023

Bu çalışmada eğitimde etik çalışmaları araştırmasının yönünü belirlemek ve bibliyometrik yöntem i... more Bu çalışmada eğitimde etik çalışmaları araştırmasının yönünü belirlemek ve bibliyometrik yöntem ile uygulanabilir stratejilere zemin hazırlayarak bundan sonraki çalışmalarda Türkiye temelli incelemelerin yapılması Türkiye’deki araştırma eğilimini ortaya koyması açısından araştırmacılara katkı sağlamak amaçlamaktadır. Bu kapsamda yapılan uluslararası yayınların üretkenlik ve eğilimlerini ortaya koymaya yönelik araştırma sorularına cevap aranmıştır.
1- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları temalı uluslararası makalelerin araştırma eğilimleri nelerdir?
2- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda en çok yayın yaparak katkı sağlayan yazarlar hangileridir?
3- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda en çok makale yayınlayan dergiler hangileridir?
4- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda taranan makalelerin yıllara göre dağılımı nasıldır?
5- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda toplamda en çok atıf alarak katkı sağlayan yazarlar hangileridir?
Bu çalışmada eğitim araştırmalarında etik kavramı ile ilgili yayınları ve araştırma eğilimlerini belirlemek adına nicel araştırma yönteminden bibliyometrik analiz yöntemi kullanılmıştır.Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda yapılan çalışmaların üretkenlik ve eğilimlerini belirlemeye yönelik veriler uluslararası dergileri kapsayan Web of Science (WoS) Core Collection veri tabanı kullanılarak ulaşılmıştır. Taramadan sonra 500'den fazla veri kaydına ulaşılmış bu sebeple iki bölüm şeklinde dışarı aktarılıp sonrasında birleştirilmiştir. Son olarak analiz yapmak için R Studio aracılığıyla Biblioshiny’ye aktarılmıştır. Bu araştırmada araştırmanın amacına tam anlamıyla ulaşabilmesi adına eğitim araştırmalarında etik
temalı uluslararası yayınların günümüzdeki imkanlarla birleştirme yapmanın veri kaybına neden olacağı
dikkate alınarak kapsam ve analiz imkanları bakımından sadece WoS veri tabanından alınması
araştırmanın sınırlılığı olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte verileri açık kaynak kodlu bir istatistik
programı olan R programında kod yazılarak yapılan R-Studio programlama dilinde “bibliometrix”
paketi kullanılarak analiz edilmiştir.

Research paper thumbnail of ÖĞRETİM SÜRECİNİN YÖNETİMİ

Research paper thumbnail of DAVA ANALİZİ YAKLAŞIMI İLE EĞİTİMDE DİSİPLİNDE BİR ARAÇ OLARAK ŞİDDET KULLANIMININ HUKUKİ SONUÇLARI

Bu çalışmada, temel olarak, disiplin sağlama aracı olarak okulda fiziksel şiddet kullanımının huk... more Bu çalışmada, temel olarak, disiplin sağlama aracı olarak okulda fiziksel
şiddet kullanımının hukuki sonuçları üzerinde durulmuştur. Disiplin ve düzenin sağlanması toplu yaşamın olduğu tüm ortamlar için gereklidir. Eğitim sürecinin bir parçası olan okullarda disiplin ve düzenin sağlanması ceza ve ödülü içermektedir.Bu çalışmada, fiziksel cezalandırmaların ceza davalarında yaygınlığı ve öğretmenin
bu suçtan yargılanma süreci ve hukuki sonuçları dava analizi yaklaşımı
ile incelenmiştir. Tarama modelindeki bu çalışma nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülen bir durum çalışmasıdır.

Research paper thumbnail of Okul Yönetiminde İnsan İlişkileri (Human Relations in School Management)

Uğurlu, Z. (2017) Okul Yönetiminde İnsan İlişkileri. Son Değişikliklerle Türk Eğitim Sistemi ve O... more Uğurlu, Z. (2017) Okul Yönetiminde İnsan İlişkileri. Son Değişikliklerle Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi (Edt. A. Üstün- A. Bayar). Ankara: Pegem Akademi. ss. 169-184.
ISBN: 978-605-241-051-6
Doi: 10.14527/9786052410516

Research paper thumbnail of İŞLETMELERDE  KALİTE KÜLTÜRÜ  KAZANDIRMAK ÜZERE DÜZENLENEN  EĞİTİM ETKİNLİKLERİ (QUALITY CULTURE TRAINING IN ORGANIZATIONS)

EYUDER Yayınları, 2016 ISBN 978-975-2490-11-6 İŞLETMELERDE KALİTE KÜLTÜRÜ KAZANDIRMAK ÜZERE DÜZ... more EYUDER Yayınları, 2016
ISBN 978-975-2490-11-6 İŞLETMELERDE KALİTE KÜLTÜRÜ KAZANDIRMAK ÜZERE DÜZENLENEN EĞİTİM ETKİNLİKLERİ
Yrd. Doç. Dr. Zeynep Uğurlu
Elektronik Kitap (Çevrim içi / Web tabanlı)

İşgörenlerin verimliliği sadece çalışma koşullarına, çağdaş araç ve gereçlerin kullanımına bağlı değildir. Aynı zamanda önemli olan, yönetim ve çalışanların davranışlarıdır. Verimlilik ve buna bağlı olarak kalite bir davranış sorunudur. Söz konusu olan insan davranışları olduğunda, eğitimin önemi artmakta, eğitim ve gelişme yoluyla işletme ve işgörenlerin amaçları bir araya getirilebilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi modeli çok değişik boyutları ile ele alınıp incelenmiştir. Yüksek lisans tez çalışmasından çıkarılan bu çalışma, işletmelerde Toplam Kalite Yönetimi modeline geçişte düzenlenen eğitim etkinliklerini başka bir ifade ile kalite eğitimi etkinliklerini konu edinmektedir. İnsan öğesinin odak noktasına alındığı toplam kalite yaklaşımında, işletmede çalışanların kalite kültürü kazandırılmadığı bir uygulamanın başarı şansı yoktur. Bu çalışma “Kalite Kültürünü Kazandırmak Üzere Düzenlenen Eğitim Etkinliklerine İlişkin Bir Değerlendirme: Arçelik Bulaşık Makinesi İşletmesi Örnek Olayı” adlı yüksek lisans tezinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Research paper thumbnail of Eğitim Yönetimi Araştırmalarında Ortak Yazarlık Sosyal Ağı Üzerinden Disiplinlerarası Akademik İşbirliği Interdisciplinary academic cooperation through co-authoring social network in educational management research

EJER, 2019

Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişk... more Bu araştırmanın temel amacı, eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda ortak yazarlık ilişkisi üzerinden akademik işbirliğinin ve yapılan araştırmalarda disiplinlerarası çalışmaların durumunun değerlendirilmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: (1) Eğitim yönetimi alanında ortak yazarlık ilişkisi üzerinden araştırma ağları nasıldır? (araştırma ağlarının görsel olarak ağın ortaya konulması) (2) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda araştırmacıların disiplinlerarası çalışma yaklaşımları oransal olarak nasıldır? (yoğunluk) (3) Eğitim yönetimi alanında yapılan araştırmalarda en çok hangi aktörler arasında, hangi konularda ve alanlarda akademik işbirliği yapılmaktadır? (ağ merkezileşme ölçümleri). The main aim of this research is to evaluate the academic cooperation and the status of interdisciplinary studies in the field of educational management through the co-authorship relationship. To this end, the following questions were sought: (1) What are the research networks over the co-authorship relationship in the field of educational administration? (2) What is the interdisciplinary approach of researchers in research in educational management? (3) Which actors, in which subjects and fields do academic collaborations occur most in research in the field of educational administration? (network centralization measurements).

Research paper thumbnail of Öğrenen Örgütler Olarak Okulda Öğretmenlerin Profesyonel Öğrenme Ağlarının Sosyal Ağ Analizi Social Network Analysis of Teachers' Professional Learning Networks at School as Learning Organizations

EJER, 2019

Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerin... more Bu araştırmanın temel amacı, okulda öğretmenlerin mesleki konulardaki birbirlerinden öğrenmelerinin oluşturduğu öğrenme ağlarını ortaya koymaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, öğretmenlerin okul ortamında, mesleki gelişimlerinde en çok hangi konularda bilgiye ihtiyaç duydukları, birbirlerinden öğrenmelerini kolaylaştıran öğretmen özellikleri, öğretmenlerin birbirileri ile mesleki deneyimlerinin ve bilgilerinin paylaşımının oluşturduğu profesyonel öğrenme ağ örüntülerini ve geliştirilmesi önerilerini ortaya koymaktır. The main purpose of this research is to reveal the learning networks created by teachers' learning from each other on professional issues. In line with this main purpose, it is aimed to put forward the professional learning network patterns and suggestions for the development of teachers' professional experiences and knowledge shared by each other, which teachers need information about in the school environment, their professional development, facilitating their learning from each other.

Research paper thumbnail of TOPLUM 5.0 VE DİJİTAL DÜNYADA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM: KARMAŞIK UYARLANABİLİR SİSTEMLER OLARAK EĞİTİMSEL DÖNÜŞÜM Society 5.0 and Social Transformation in the Digital World: Educational Transformation As a Compexity Adaptive Systems

4th International New Media Conference: Digital Transformation and Innovations, 2019

Bu çalışmanın temel amacı, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ve yapay zeka uy... more Bu çalışmanın temel amacı, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ve yapay zeka uygulamaları ile fiziksel alan ve sanal dünyanın etkileşimi ile oluşacak olan hızlı toplumsal dönüşümlerin insan öğesi ve toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekmektir. Eğitim sistemleri toplumların ihtiyaç duyduğu eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulur ve işletilir. Hızlı yaşanan değişim, eğitimden beklentileri de değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Eğitim sisteminde 21. yüzyıl becerilerinin kazandırılmasından bahsedilirken, içinde bulunduğumuz çağda, bunun bile çok hızlı eskidiği ve üst düzey teknolojik gelişmeler ve sanal dünya örgütlenmeleri ve yapay zekâ uygulamalarının ortaya koyacağı yeni iklimde, çocuklara kazandırılması gerektiği belirtilen bu becerilerin bile yetersiz kalacağı öngörüsünde bulunulmaktadır. Dünya Bauman’ın dediği gibi “akışkan toplum” ortamında eskinin ihtiyaçları karşılamadığı ancak bunun yerini alacak mükemmel yeninin henüz kurgulanmadığı bir ara evre yaşamaktadır. Üstelik bu evre, hiç bitmeyecek ve tamamlanmayacak bir ara form gibi kalıcı olacakmış gibi görünmektedir. Doğal olarak böyle bir iklimde yoğun teknoloji ve yapay zekâ uygulamalarının üretim biçimleri üzerinde yaratacağı etkiler Endüstri 4.0 olarak adlandırılmışken ve henüz bu durum ülkemizde tam olarak içselleştirilmeden, bu gelişmelerin toplumların üzerinde yaratacağı etkileri içeren Toplum 5.0 Japonya’da uygulanmaya başlamıştır. Dolayısıyla dünya çok hızlı dönüşüyor ve ülkelerin insan kaynaklarının özünü oluşturan ve uzun vadede toplumu var eden insanlarını daha çocukken bu değişime hazır ve bunu göğüsleyebilecek yeterlikte hazır hale getirmesi gerekmektedir. Bu görev eğitim sistemlerinin olduğu kadar bu konuda karar alıcılara da düşmektedir. Bu çalışmada, geleceğin insanını biçimlendiren eğitim sistemlerinin bu dönüşümlere ayak uydurabilecek nitelikte insanları yetiştirmek için kendisini nasıl uyarlaması gerektiği, karmaşıklık bilimlerindeki karmaşık uyarlanabilir sistemler bakış açısı ile ele alınarak analiz edilmiştir.
Anahtar kavramlar: Toplum 5.0, eğitsel beceriler, karmaşık uyarlanabilir sistemler, dijital toplum, eğitsel dönüşüm

Research paper thumbnail of OPEN AND CLOSED INNOVATION IN EDUCATIONAL INSTITUTIONS: THE PERCEPTION OF TEACHERS AND ADMINISTRATORS ON THE SUPPORT GIVEN TO THEIR INNOVATIVE IDEAS (Eğitim örgütlerinde açık ve kapalı inovasyon: Öğretmen ve yöneticilerin yenilikçi fikirlerinin desteklenmesine ilişkin algılamaları)

ULEAD 2015 Annual Congress: ICRE Meeting the Opportunities and Challenges of Educational Research: “Multidisciplinary Approach to Educational Research” Congress Programme &Abstracts Kongre Programı ve Özet Kitapçığı, 2015

Background: It has been accepted for a long time that innovative activities carried out in instit... more Background: It has been accepted for a long time that innovative activities carried out in institutions have been the most accurate method of creating innovations. However, the borders of institutions have begun to get more flexible and break due to the change in many environmental
factors. This has caused the concept of innovation to go through a new transformation in itself and the emergence of new types and approaches. While the existing innovations being made possible
by activating the inner resources of institutions is called closed innovation, these being made possible by activating the resources in the external environment, the usage of new opportunities to
provide unusued ideas from outside of institutions is referred to as open innovation. The purpose of innovation in education can be defined as creating a more quality education. Reaching such a goal
is possible through teachers and administrators who not only think creatively and produce new ideas, but also who can transform these into a value in implementation. The main purpose of this
study is to identify the open and closed innovation perception of educators (teachers and administrators). In the light of this general purpose, the answers to the following questions have
been sought for: 1. Educators in elementary, middle and high-schools (teachers and administrators) (i) primarily with whom do they share their ideas? (ii) how many new remedial ideas have been
suggested about the processes of school and education at their schools in the last one year (2014- 2015)? (iii) how many of these can be evaluated within the scope of innovation (provide examples). 2. how is the perception of superiors of educators working at elementary, middle and high-schools in terms of supporting their new ideas and projects? 3. Educators (i) how open are they to new ideas suggested from outside the external environments of educational environments? (ii) How much do they make use of different specialisation areas which are not educational? (iii) how much contribution have they made in terms of improving the processes in educational institutions other than their own institutions? (provide examples). Methods: 15 teachers and 8
administrators have participated in the study which is of survey model and a qualitative study carried out in the city of Sinop. The main data to be used in the analysis have been collected by the researcher through the face-to-face interview technique. The data has been subject to descriptive and content analysis. The data has been evaluted under the categories of the perception of sharing of new ideas, supporting new ideas within the institutions (closed innovation) and making use of
innovations outside of institutions (open innovation) and by creating sub-categories for each one of them. Results: According to the findings of the study, teachers and administrators act timidly in
terms of sharing their new ideas with the supervisors. It has been determined that a majority of educators (64%) perceived that they are not supported by their supervisors and that the rate of support they receive from their colleagues is low as well (24%).

Anahtar Kelimeler: Innovations, open innovation, closed innovations, school, administrator, teacher

Research paper thumbnail of Suriyeli Sığınmacı Öğrencilerin Okula Uyum Sorunlarının Çözülmesi Ve Desteklenmesinde Öğretmen Etkisi

ZORUNLU GÖÇLER ve DOĞURDUĞU SOSYAL TRAVMALAR. "Şiddet ve Sosyal Travmalar" , 2018

Bu araştırmanın temel amacı, savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli sığınma... more Bu araştırmanın temel amacı, savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli sığınmacı çocukların okul ve sınıf ortamında uyum sorunlarının çözülebilmesi ve öğretmenler tarafından desteklenmesi için gerekli koşulların sağlanmasında öğretmen etkisini ortaya koymaktır. Bu temel amaç doğrultusunda araştırmada aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1- Suriyeli öğrencilerin eğitimine devam ettiği sınıfın genel öğrenme iklimi nasıldır? 2- Sınıfında Suriyeli sığınmacı öğrenciler bulunan öğretmenlerin bu öğrencilere yönelik aldığı eğitimsel önlemler nelerdir? 3- Sınıfında Suriyeli sığınmacı öğrenciler bulunan öğretmenler bu öğrencilerle nasıl iletişim kurmaktadır? 4- Sınıfında Suriyeli sığınmacı öğrenciler bulunan öğretmenler bu öğrencilerin diğer öğrencilerle ilişkilerini düzenlemek için ne tür tedbirler almaktadır?/almakta mıdır? 5- Suriyeli sığınmacı öğrencilerin eğitim ortamlarına entegrasyonu ve travmalarının sağaltımı için eğitim ortamlarında öğretmenler tarafından ne tür destekler verilebilir?Araştırma nitel araştırma yöntemi ve bu yöntem içerisinde yer alan durum çalışması deseni ile gerçekleştirilmiştir. Durum çalışması deseninde olan bu araştırmanın verileri birden fazla veri toplama tekniği ile toplanmıştır. Öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması programı çerçevesinde sınıflarında Suriyeli sığınmacı öğrencilerin bulunduğu sınıflarda gözlem, doldurulan gözlem formlarının incelenmesini içeren doküman inceleme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmada oldukça küçük bir örneklem olmasına rağmen değerli bulgular ortaya konulmuştur. Gözlemlenen öğretmenlerin genel olarak sığınmacı öğrencilerin geliştirilmesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin düzenlenmesi ile ilgili çok fazla tedbir almadıkları, sınıf geneline uygulanan programları uyguladıkları, hem mesleki anlamda yeterli bulunan hem de yeterli olarak algılanmayan öğretmen davranışlarında yabancı öğrenciler için alınana ek önlemler konusunda gözle görünür bir fark olmadığı rapor edilmiştir. Ancak bunun nicel araştırmalarla ayrıca test edileceği yeni araştırmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca göçmen öğrencilerle Türk öğrenciler arasında tam bir kaynaşma sağlanamadığı da anlaşılmaktadır.

Research paper thumbnail of BAĞLAMSAL PERFORMANS: BİLİM SANAT MERKEZİ YÖNETİCİLERİNİN PROFESYONEL DESTEK AĞININ SOSYAL AĞ ANALİZİ

The 1st International Congress on Social & Legal Studies (SLS 2018) organized by E-Journal of Social and Legal Studies will be held on October 5-7, 2018 in Samsun, Turkey., 2018

BAĞLAMSAL PERFORMANS: BİLİM SANAT MERKEZİ YÖNETİCİLERİNİN PROFESYONEL DESTEK AĞININ SOSYAL AĞ ANA... more BAĞLAMSAL PERFORMANS: BİLİM SANAT MERKEZİ YÖNETİCİLERİNİN PROFESYONEL DESTEK AĞININ SOSYAL AĞ ANALİZİ Dr. Öğretim Üyesi Zeynep EREN* ÖZET Bilim Sanat Merkezleri (BİLSEM), üstün yetenekli öğrencilere eğitsel destek sağlanmak üzere MEB bünyesinde özel olarak açılan stratejik eğitim örgütleridir. Bu örgütlerin etkili ve verimli çalışması sadece hizmet alan öğrencilere ve ailelerine katkı sağlamakla kalmaz, ülkemiz için de stratejik önem taşımaktadır. Bağlamsal performans, bir işgörenin görev tanımında olmamasına rağmen diğer çalışma arkadaşlarına yardım etmesi ve onlarla işbirliği yapmaya gönüllü olmasıdır. Bağlamsal performansın boyutlarından biri kendini işe adama, diğeri ise birbirinin işini kolaylaştırma olarak belirtilmektedir. Yöneticilerin birbirinin işini kolaylaştırmalarında profesyonel destek sağlamak önemli bir belirleyicidir. BİLSEM yöneticilerinin bağlamsal performansını analiz etmeyi amaçlayan bu araştırma, sosyal ağ analizi ve nitel araştırmanın birlikte kullanıldığı karma araştırma yöntemiyle yürütülmüştür. Sosyal ağ analizi, aktörler ve aktörler arası ilişkilerin ve bu ilişkilerin oluşturduğu yapının sayısallaştırılarak ya da grafik halinde ortaya çıkarılmasını sağlar. Sosyal ağ analizi, aktörler arası ilişkilerin ortaya çıkarılmasında kendisine has ölçümlere sahip disiplinlerarası bir araştırma yaklaşımıdır. Araştırmaya çeşitli illerden ve bölgelerden 30 BİLSEM yöneticisi destek vermiştir. 2018 yılında verileri çevrimiçi toplanan araştırmada BİLSEM yöneticilerinin hangi diğer meslektaşlarından destek aldıkları sorulmuş ve profesyonel destek ağı örüntüsü ortaya çıkarılarak UCINET 6.0 yazılımı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın nitel boyutunda profesyonel destek aldıkları konular, kendilerini geliştirmek üzere katıldıkları eğitim etkinlikleri ve profesyonel destek ilişkilerinin geliştirilmesi önerileri sorulmuş ve betimsel ve içerik analizine tabi tutularak her iki veri bütünleştirilerek araştırmanın bulgularına ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, BİLSEM yöneticileri diğer yöneticilere en çok sırasıyla mevzuat, yeni çalışmalarda işbirliği ve kolaylaştırıcılık konusunda fikir almak, birlikte proje yapmak, yeni ortaklıklar aramak, öğrencilerle birlikte yapılan ziyaretlerde kolaylaştırıcılık için danışmaktadırlar. Bunun dışında sınav ve diğer uygulamalarda birliktelik oluşturmak, tanılama sürecinde işbirliği yapmak ve materyal ve demirbaş alımlarında fikir almak için danıştıklarını belirtmişlerdir. Ağ haritası incelendiğinde 30 BİLSEM yöneticisinin profesyonel destek ağları örüntüsü 68 aktörden ve 113 bağlantıdan oluşmuştur. Araştırmada ağ ilişkisi görselleştirilerek ortaya konulmuştur. Maksimum gerçekleştirilecek bağlantının %25’i gerçekleştirilmiştir. Farklı eğitim düzeylerinden aktörlerin ağın hem merkezi hem de çeperlerinde konumlandıkları, yine de doktora mezunu olan BİLSEM Yöneticilerinin (BSM_07, BSM_13, BSM_14, BSM_15) ağ içinde merkezi konumlarda yer almış olmaları, onların diğer aktörler tarafından daha çok danışılan ve destek veren aktörler olma olasılığını düşündürmektedir. Araştırmada kıdem değişkenine göre oluşturulmuş ağ haritası incelendiğinde ağ merkezinde konumlanan daha kıdemli aktörler (BSM_07, BSM_08, BSM_09, BSM_13, BSM_17, BSM_18, BSM_25, BSM_29, BSM_30), kıdemin profesyonel destek ilişkisinde eğitime kıyasla daha belirleyici olduğunu göstermektedir. Araştırma bulgularına göre, BİLSEM yönetici profesyonel destek ağına tüm bölgelerden katılım olmuştur. Ağ haritasına 30 katılımcı tarafından 68 ağ aktörü profesyonel destek ilişkisi içinde tanımlanmıştır. Bu oran toplam BİLSEM sayısının yarısını (%51,3) kapsamıştır. Ağ aktörlerinin hangi bölgelerde yer aldığı ayrıntılı olarak incelendiğinde, beklendiği gibi, coğrafi olarak birbirine yakın illerdeki aktörlerin profesyonel olarak birbirini daha fazla desteklediği görülse de farklı bölgelerdeki aktörlerin destek ilişkisi kurmaları olumludur. Anahtar Kelimeler: Bağlamsal performans, bilim sanat merkezi (BİLSEM), sosyal ağ analizi, üstün yetenekliler, insan kaynakları yönetimi.

Research paper thumbnail of ÖĞRETMEN VE YÖNETİCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

The 1st International Congress on Social & Legal Studies (SLS 2018) organized by E-Journal of Social and Legal Studies will be held on October 5-7, 2018 in Samsun, Turkey., 2018

ÖĞRETMEN VE YÖNETİCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Dr. Öğr... more ÖĞRETMEN VE YÖNETİCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Dr. Öğretim Üyesi Zeynep EREN* ÖZET Bu çalışmada yönetici ve öğretmenlerin Türk eğitim sisteminin sorunlarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tarama modelinde yürütülen araştırma nitel araştırma yaklaşımı ile gerçekleştirilmiş bir durum çalışmasıdır. Araştırmanın çalışma grubu çevrimiçi oluşturulmuş veri toplama formuna 2018 yılı Haziran ayında yanıt veren 129 katılımcıdan oluşmuştur. Katılımcıların 43’ü yönetici, 86’sı öğretmendir. Araştırmanın verilerini toplamak üzere oluşturulan veri toplama formunda katılımcılara yaşı, cinsiyeti, görev yaptıkları ilin statüsü (il merkezi, ilçe, köy), kıdemi (yıl), Türk eğitim sisteminde sorun olarak gördükleri konu başlıkları, gerekçeleri ve çözüm önerileri sorulmuştur. Araştırmanın verilerinin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Veri toplama formuna yanıt veren öğretmen katılımcıların 22’si kadın, 64’ü erkek öğretmenlerden oluşmuştur. Yöneticilerin sadece 2’si kadın, 41’i erkek katılımcılardan oluşmuştur. Katılımcıların yaş ortalaması 36’dır. Katılımcıların % 35’i büyük il merkezlerinde, % 65’i küçük yerleşim yerlerinde görev yapmaktadır. Araştırmaya katılan öğretmen ve yöneticilere göre Türk Eğitim Sisteminin sorunları öncelik sırasına göre şöyledir: Liyakat, eğitim amaçları, uygulamada adalet ve eşitlik sorunu ve yanlı uygulamalar, öğretmen niteliği, eğitim içeriği, eğitimin bütçesi ve donanım eksiklikleri, uygulamalardaki tutarsızlık, sık değişen sınav sistemi, siyaset, niteliksiz yönetici, kutuplaşmalar, denetimsizlik, bilimsellikten uzaklaşma, veli eğitimi, öğrencilerde motivasyon eksikliği ve disiplin sorunları olarak belirlenmiştir. Bu sorunlar yapısal ve sistemin işleyişine ilişkin sorunlar, mesleki sorunlar ve eğitimin niteliğine ilişkin sorunlar temaları altında gruplandırılarak açıklanmıştır. Öğretmen ve yöneticilerin çözüm önerileri de sıralanan sorunlar bağlamında ele alınmıştır. Öğretmenler yöneticilere göre karar mekanizmalarında daha fazla yer almak ve okuldaki uygulamalara görüşleri ile daha fazla katılma üzerinde dururken yöneticiler, öğretmen niteliğinin yetersizliği üzerinde daha fazla durmuşlardır. Çözüm önerileri içinde sırasıyla, liyakatın öne çıkarılması, adaletli uygulamalar ve tutarlılığın sağlanması, eğitimin niteliğinin artırılması için program içeriğinin sadeleştirilmesi, milli unsurların dikkate alınması ve sınav sistemlerinin tutarlı biçimde uygulanması, denetim sisteminin iyi işletilmesi ve gerek öğretmen gerekse yönetici atamalarında niteliğin daha fazla gözetilmesi, eğitimde siyasetten uzak kararların alınarak eğitimin siyaset üstü düşünülmesi gereği sıralanmıştır. Bu tür araştırmaların eğitimin güncel sorunlarını gözden geçirmek üzere zaman zaman tekrarlanması yararlı olacaktır. Anahtar Kelimeler: Türk eğitim sistemi, sorunlar, öğretmen, yönetici.

Research paper thumbnail of ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİNE GÖRE BİLİM İNSANLARININ ÖZELLİKLERİ

The 1st International Congress on Social & Legal Studies (SLS 2018) organized by E-Journal of Social and Legal Studies will be held on October 5-7, 2018 in Samsun, Turkey., 2018

ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİNE GÖRE BİLİM İNSANLARININ ÖZELLİKLERİ Dr. Öğretim Üyesi Zeynep ERE... more ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÖRÜŞLERİNE GÖRE BİLİM İNSANLARININ ÖZELLİKLERİ Dr. Öğretim Üyesi Zeynep EREN* ÖZET Bu çalışmada öğretmen adaylarının bilim insanlarının taşımaları gereken özelliklere ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tarama modelinde yürütülen araştırma nitel araştırma yaklaşımı ile gerçekleştirilmiş bir durum çalışmasıdır. Araştırmanın çalışma grubunu Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretmen yetiştirme programında çeşitli programlarda (sınıf, okul öncesi, fen bilgisi, sosyal bilgiler, matematik) tüm sınıf düzeylerinde (1-4) öğrenimine devam eden 244 öğretmen adayı oluşturmuştur. Katılımcıların 92’si erkek, 142’si kız öğrencilerden oluşmuştur. Katılımcılara tek soruluk bir form uygulanmıştır. Araştırmada katılımcılara “Size göre bir bilim insanı hangi özellikleri taşımalıdır? Niçin” sorusu sorulmuştur. Toplanan veriler betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğretmen adayları bir bilim insanında olması gereken özellikleri en çok tekrarlanandan en az tekrarlanana göre şöyle sıralamıştır: nesnel (objektif, tarafsız), meraklı, araştıran, sorgulayan, güvenilir, çalışkan, yenilikler getiren, lider, sorunlara araştırmalar yoluyla çözüm bulan, giyimine aşırı özen göstermeyen, mütevazi, dalgın. Araştırmada öğretmen adayları, derslerine giren öğretim elemanları ile bilim insanlarını birbirinden ayırarak sınıflandırmışlardır. Derslerine giren öğretim elemanlarının bazılarını “bilim insanı”, bazılarını ise” öğretmen” olarak algıladıklarını belirtmişlerdir. Üniversite ortamında ders veren akademisyenlerin dersler sırasında kendi bilimsel yönlerini ve araştırmalarını daha çok vurgulayacak ve ders içeriklerinde bu araştırmaların da kullanılması ile öğrencilerine kendi bilimsel yönlerini daha çok hatırlatacak biçimde ders işlemeleri yararlı olacaktır. Zira anlaşılan o ki, öğretmen adayları, müfredat doğrultusunda ders veren ve içeriği aktaran öğretim elemanlarını sadece dersin aktarıcısı ya da öğretmeni gibi algılamaktadır. Üniversite eğitimini daha alt eğitim düzeylerinden ayıran özelliklerden biri de dersin aktarıcısının kendi bilimsel birikimini ve yenilikleri aktarmasıdır. Üniversite öğretim elemanı hem bilimin üreticisi hem de ders vererek ve çeşitli bilimsel toplantılar ve bilimsel üretimle aktarıcısı konumundadır. Sadece hazır bilginin aktarıcısı haline gelmesi, üniversite öğretim elemanlarını bilimsel niteliklerinden uzaklaştırır. Araştırmada ilginç diğer bulgu ise öğretmen adaylarının bilim insanı algılarının medya nedeniyle giderek daha da olumsuzlaştığını belirtmeleridir.
Anahtar Kelimeler: Bilim insanı, üniversite eğitimi, akademisyen, öğretmen adayı.

Research paper thumbnail of Öğretmen Adaylarının Kamu Personeli Seçme Sınavına İlişkin Kaygıları ve Gelecek Algıları

Uğurlu, Z. (2017) Öğretmen Adaylarının Kamu Personeli Seçme Sınavına İlişkin Kaygıları ve Gelecek... more Uğurlu, Z. (2017) Öğretmen Adaylarının Kamu Personeli Seçme Sınavına İlişkin Kaygıları ve Gelecek Algıları. IX. International Congress of Educational Research ,11-14 May 2007, Ordu, Turkey, pp. 292- 293.

Problem: Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ilk olarak 2002 yılından itibaren uygulamaya konulmuştur. Sınavın amacı, kamu kurumlarında personel istihdamının adaletli ve şeffaf biçimde yapılmasının sağlanması, personel niteliğinin artırılması olarak belirtilmektedir. Öğretmen adayları da diğer memurlar gibi, kamu okullarında görev alabilmek için KPSS Eğitim Bilimleri ve Genel Kültür Sınavlarına girerek istihdam edilebilmektedir. Son olarak getirilen sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile birlikte asaleten mesleğe atanma koşulları daha da ağırlaşmış ve bu durum öğretemen adayları üzerinde daha fazla baskı yaratmıştır. Bu tür sınavların etkisi üzerinde farklı görüşler mevcuttur. Bir kısım görüşe göre, bu tür sınavların öğretmen adaylarının yetkinliklerini kanıtlamaları ile öğretmen niteliğinin bu yolla artırılması üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Eğitim sisteminde öğretmen niteliği artırılmaksızın yapılacak hiç bir uygulamanın başarı şansı yoktur. Sistemdeki iyileştirmelerde nitelikli öğretmen kilit faktördür. Ancak öğretmen adaylarının bakış açısı daha olumsuzdur. Genelde öğretmen adaylarının üzerinde yaratılan sınav baskısının lisans düzeyindeki dersler aşamasından itibaren seçme sınavına odaklı çalışmalarına neden olduğu, bu nedenle fakültede görülen ders içeriğinden yeterince yararlanamadıkları berlirtilmektedir. Bir başka konu da pedagojik formasyonla atanacak öğretmen adayı sayısının kabarıklığının atamada yaşanan rekabeti daha da ağırlaştırdığı yönündedir. Bu araştırmada Eğitim Fakültesi ve Pedagojik Formasyon kursuna devam eden öğrencilerin KPSS sınavına ilişkin algıları araştırılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının KPSS sınavına ilişkin kaygıları ve gelecek algıları nasıldır? sorusuna yanıt aranmıştır.
Yöntem: Tarama modelindeki araştırma nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı karma araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. Araştırmaya Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Okul Öncesi, Sosyal Bilgiler ve Sınıf Öğretmenliği Programlarından 25'i erkek, 70'i kız olmak üzere toplam 95 öğrenci; Pedagojik Formasyon kursuna devam eden 38'i erkek, 120'si kız toplam 158 öğrenci destek vermiştir. Her iki gruptan katılan toplam katılımcı sayısı 253'tür. Araştırmanın verileri, 2016-2017 güz döneminde Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesinden ve aynı dönemde pedaojik formasyon kursuna devam eden Tarih, Edebiyat ve çeşiti branşlardan başvuran öğrencilerden nitel araştırmada yarı-yapılandırılmış görüşme formu, nicel araştırmada ise Beck Anksiyete Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmadanın nitel kısmında toplanan veriler betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın nicel kısmında kullanılan veri toplama aracı, Aaron T. Beck tarafından oluşturulan, kişide ansiyete şiddetini ölçmekte tarama amaçlı kullanılan ve uluslararası geçerliliği olan bir araç olarak kabul edilmektedir. Ölçekte 21 soru vardır ve minimal, hafif, orta ve şiddetli anksiyete düzeyleri yer almaktadır.
Bulgular: Araştırmada elde edilen nitel bulgulara göre, 253 katılımcıdan 240'ında geleceğe dair olumsuz beklentiler ve umutsuzluk, atanamayacağı düşüncesi, 162'sinde strese bağlı uyku bozuklukları, 120'sinde yeme alışkanlıklarında değişme, 52'sinde arkadaş ilişkilerinde sorunlar, 14'ünde halen devam eden depresyon tedavisi rapor edilmiştir. Araştırmada elde edilen nicel bulgulara göre ise, katılımcıların % 52'sinde hafif düzeyde, % 21'inde orta düzeyde, %16'sında minimal düzeyde, %11'inde şiddetti düzeyde anksiyete belirlenmiştir. Nitel bulgularda kaygılar daha üst düzeyde belirlenirken (uyku ve yeme bozuklukları ve geleceğe dair umutsuzluklar, sınava hazırlanma konusunda sıkıntıların dile getirilmesi), ölçek değerleri daha düşük bulunmuştur. Araştırmada Eğitim Fakültesi öğrencilerinde Pedagojik Formasyon öğrencilerine nazaran daha yüksek düzeyde kaygı tespit edilmiştir. Diğer branşlar için formasyonun yeni bir umut açığa çıkardığı ifade edilmiştir. Nitel ve nicel bulgular arasındaki farklılığın kaynağı alana tekrar dönülerek yoklanmış ve yeniden görüşme yapılmıştır. Yapılan görüşmelerde sınava ilişkin kaygıların nitel boyutta daha çok dile getirilirken ölçekle toplanan verilerde tıbbi amaçlı yardım alma konusundaki yönlendirmeye yönelik olduğu düşüncesiyle buna ihtiyaç duyulmadığı belirtilmiştir. Öğrencilerin profesyonel destek ya da danışmanlık desteği alma konusunda fazla gönüllü olmadıkları görülmüştür. Sonuç olarak, KPSS sınavının öğretmen adaylarında her iki grupta da kaygı oluşturduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Katılımcılar, sınavın kendilerine korku, umutsuzluk, kızgınlık, yoğunluk, endişe, yetiştirme telaşı, hayal kırıklığı, engelleri aşma korkusu sonucunda bunalım, hayata 1-0 yenik başlama düşüncesi, mesleğe geç başlama düşüncesi, sınavlara karşı güvensizlik nedeniyle adaletsizlik kuşkusu, tedirginlik hissettirdiğini belirtmiştir. Ayrıca sınavların içeriği, yapılış biçimi, soru seçimlerine gereken önemin verilmediği, sınavların oturumlu oluşu, sonuçların analizlerinin güvenilir olmadığı yönünde eleştiriler dile getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Öğretmen adayı, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), gelecek kaygısı, sınav kaygısı, atama sorunları

Research paper thumbnail of Öğrenci ve Öğretim Elemanlarının Görüşlerine Göre Mesleki Teknik Eğitim Sorunları ve Çözüm Önerileri: Sinop Üniversitesi Örneği

Uğurlu, Z. (2017)Öğrenci ve Öğretim Elemanlarının Görüşlerine Göre Mesleki Teknik Eğitim Sorunlar... more Uğurlu, Z. (2017)Öğrenci ve Öğretim Elemanlarının Görüşlerine Göre Mesleki Teknik Eğitim Sorunları ve Çözüm Önerileri: Sinop Üniversitesi Örneği. IX. International Congress of Educational Research ,11-14 May 2007, Ordu, Turkey, pp. 249-250.

Problem: Ülke kalkınmasında ara insan gücünün yetiştirilmesinde büyük önem taşıyan Mesleki Teknik Eğitim (MTE), ülkemizde uzun yıllar üzerinde tartışılan ve geliştirilmesi için öneriler sunulan bir sorun alandır. Cumhuriyet öncesi MTE'in genel olarak nitelikleri, eğitim sisteminin dışında düşünülmesi, devletin MTE'e ilişkin üst düzeyde bir politikasının olmaması, mali kaynakların yerel kaynaklardan sağlanması ve dolayısıyla MTE'lerin yerel ihtiyaçlar üzerine kurgulanması, eğitim programı, öğretmen, alt yapı ve öğrenci nitelikleri konusunda ortak bir standartların bulunmayışı olarak sayılabilir. Cumhuriyet dönemiminin ilk yıllarından itibaren özel olarak ilgi gören MTE'de zaman içerisinde, eğitim sistemine dahil edilmesi, temel kavram ve ilkelerinin oluşturulması gibi atılımlar sağlanmıştır. Günümüze kadar gelen süreçte ise, gerçekleştirilen atılımlar kadar sorunlar da devam etmiş; her iktidar döneminde MTE yeni uygulamalara sahne olmuştur. Yapılan çeşitli araştırmalar ve MTE'in geliştirilmesine ilişkin çalıştaylarda en çok üzerinde durulan sorunlar, MTE'e yön veren çeşitli örgütlerin tutumları, staj uygulamaları, finansman sorunları, öğrenci profilleri ve öğrencilere ilişkin olumsuz algılar, sanayi- okul işbirliklerindeki yetersizlikler, alt yapı eksiklikleri ve teknolojiyle uyumsuzluğu olarak sıralanmaktadır. MTE'in geliştirilmesi ve sorunlarının çözülmesi konusu ülkemizde güncelliğini korumaktadır."Nasıl bir öğrenci profili mesleki eğitim almayı tercih etmektedir?", "Öğrenci ve akademisyenlere göre, (i) Sınavsız geçişin sakıncaları ve yararları, sürdürülebilirliği,(ii) eğitimleri süresince alınan derslerin içeriği ve kendilerini yeterli algılayıp almadıkları, (iii) akademik lise mezunlarının da bu okullara yönlendirilmesine ilişkin algıları nasıldır? (iv) mesleki teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerileri nelerdir?" araştırmanın problemini ve alt amaçlarını oluşturmaktadır.
Yöntem: MTE'in sorunları ve çözüm önerilerinin öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine göre değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulmasının amaçlandığı bu araştırma tarama modelinde olup nitel araştırma yaklaşımı ile yürütülmüştür. 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde gerçekleştirilen araştırmaya Sinop Üniversitesi Meslek Yüksek Okulundan (MYO) 65 öğrenci, 7 öğretim elemanı destek vermiştir. Araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmış ve toplanan veriler betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada öğrencilere geriye dönük olarak hem "meslek lisesi eğitimleri" hem de "meslek yüksek okulu" (MYO) eğitimlerine ilişkin sorular yöneltilmiştir.
Bulgular: Araştırmaya destek veren öğrencilerden meslek lisesindeki eğitimlerine ilişkin değerlendirmelerinden elde edilen bulgulara göre, araştırmaya katılan 65 öğrencinin tümü meslek lisesi çıkışlıdır. 65 öğrencinin 34'ü sınavsız geçişle, 31'i YGS puanı ile yerleşmiştir. Katılımcı öğrenciler, en çok meslek sahibi olmak amacıyla (n=46), ailelerinin isteğiyle (n=12), diğer sebeplerle (n=10) ve diğer liselerde zorlanacakları için (n=6) meslek lisesini tercih etmiştir. Lise eğitimleri sırasında öğrencilerin çoğunluğu (n=54) dersaneye devam etmemiştir. Lisede aldıkları eğitimin LYS, YGS gibi sınavlarda yeterli puanı alabilecekleri nitelikte olmadığını (n=39) belirtmişlerdir. "İş olanağı verilseydi yine de meslek lisesinden sonra meslek yüksek okuluna (MYO) devam eder miydiniz?" sorusuna katılımcıların 34'ü hayır, 31'i evet yanıtı vermiştir. Dolayısıyla iş olanağı olsa da olmasa da öğrencilerin yaklaşık yarısı yine de eğitimlerini sürdüreceklerini belirtmiştir. MYO'na girişte YGS baraj puanı olması gerekliliğine ilişkin öğrenci görüşleri de birbirine yakındır. 37 öğrenci olmalı derken, 28 öğrenci olmaması gerektiğini belirtmiştir. Akademik liselerden MYO'na öğrenci alınmasına grubun çoğunluğu olumsuz yaklaşmaktadır (n=51). Öğrenciler MYO'da aldıkları eğitimi de lise eğitimlerinde olduğu gibi gelecekte mesleklerini gerçekleştirecek donanımı kazandırma konusunda yeterli bulmadıklarını (n=42) belirtmiştir. Dikey Geçiş Sınavı'na (DGS) girip girmeme konusundaki soruya grubun büyük bölüme gireceklerini (n=44) belirterek yanıt vermiştir. Dolayısıyla gelecek ideallerinin eğitimlerini sürdürme konusunda olumlu olduğu söylenebilir. KPSS'de mesleki bilgilerine ilişkin sorular olup olmaması gerektiği konusunda ise grubun çoğunluğu hayır yanıtı vermiştir (n=46). Özetle öğrencilerin lisede aldıkları kültür derslerinin müfredat içindeki ağırlıkları ve niteliği üniversite eğitimlerini sağlamaktan uzak biçiminde değerlendirilmektedir. Öğretim elemanları (n=7) ise, YGS barajı ya da sınavsız geçiş gibi uygulamaların öğrenci niteliğini artıracağını ancak yine de kültür derslerinin az, dersane koşulları yetersiz olmaksızın devamının uygun olacağını belirtmektedir. Belirlenen sorunlar alt yapı,finansman, malzeme, programdaki eksiklikler, teknik donanım eksiklikleri başlıkları altında toplanabilir. Her iki grup da birbirini yetersiz algılamaktadır. Öğretim elemanları MYO'ya gelen öğrenci niteliğini sorun olarak görürken öğrenciler de öğretim elemanlarının niteliklerini yeterli bulmamıştır.
Anahtar Kelimeler: Mesleki teknik eğitim, meslek yüksek okulu, mesleki eğitim sorunları, meslek lisesi

Research paper thumbnail of COST IN COOPERATIVE LEADERSHIP: THE NETWORK APPROACH AS AN ORGANISING STRATEGY FOR THE EXCESSIVE FLOW OF INFORMATION IN INSTITUTIONS

The main purpose in this study is to produce strategies with the purpose of reducing excessive in... more The main purpose in this study is to produce strategies with the purpose of reducing excessive information and work load in educational institutions as a cost of cooperative leadership. In line with this main purpose, the answers to the following questions have been sought for in the study: In the analyzed group (1) is there a problem of excessive information and work load? (2) What are the key actors for excessive information and work load? (3) Which precautions can be taken for the solution of problems identified in the management of networks? Method: This study in the survey model has bene conducted at the Directorate of Educational Inspectors affiliated to the ministry of Education of a mid-scale city in 2015 through the social network analysis approach. In the analysis group consistingof a chairman and four groups which work dependently on the chairman, where each groups has three inspectors each, there are 13 educational inspectors. Nine (9) participants have supported the study.Social network analysis used in the studyis an interdisciplinary study approach which has unique measurements in terms of identifying the relationships between inter-actors. It allows actors and relationships between inter-actors and the structure formed by these relationships to be digitized or put forward in the form of graphics. A contemporary social network analysis carries these basic characteristics: (i) it justifies the insights in terms of structural connections which connect social actors with one another; (ii) this empirical data is collected systematically and is controlled; (iii) this data is presented through graphics and (iv) in these calculations, mathematical models are relied on. In the study, the main data of the analysis has been collected through the semi-structured interview method. The participants have been asked to note their interviews related to subjects on their duties within one work day (number and person) using the tally method on the form prepared to collect data. It has been asked to eliminate interviews with personal content, which do not facilitate the conduct of the study and do not carry informative value. Data collected from a total of 9 participants have been analyzed with UCINET 6.0 which is the software program used for Social Network Analysis and values of density, degree and betweenness which are unique calculations to social network analysis have been calculated and the network relationships have been presented visually in the graphics. Results: According to the findings of the study, interviews which takeup the most time in the participants' daily work and do not facilitate their work and do not carry informative value are of a higher rate (65%). In addition to this, some participants (5, 2, 1) within the group in the network assume a more critical role interms of information flow. It has been determined that investigation duties accumulate on certain participants (3, 2) and that these considerably slow down duties and create pressure on participants. This situation has been presented visually as well through the formation of network maps.

Research paper thumbnail of FORMAL AND INFORMAL LEADERSHIP IN COMPLEX NETWORKS: AN EXAMPLE OF ADVICE AND TRUST NETWORKS IN AN EDUCATIONAL ORGANIZATION

The main purpose of this study, in which leadership behavior in complex networks is analyzed, is ... more The main purpose of this study, in which leadership behavior in complex networks is analyzed, is to put forward the advice asking networks in an educational organization and compare the formal structure and the informal structure, identify the position of appointed leaders in the network within the social network, the divisions within the network and the informal leaders. Methods: This study which is of survey model has been conducted at a higher-education organization in Turkey during the 2014-2015 academic year through the social network analysis approach. Social network analysis is an interdisciplinary study approach which has unique measurements in terms of identifying the relationships between inter-actors. It allows actors and relationships between inter-actors and the structure formed by these relationships to be digitized or put forward in the form of graphics. According to Freeman (2004, 2), these characteristics exist in all modern social network analysis examples: Social network analysis justifies the insights in terms of structural connections which connect social actors with one another. This empirical data is collected systematically and is controlled. This data is presented through graphics. In these calculations, mathematical models are relied on. In the study, the main data of the analysis has been collected from the web site of the organization and through the semi-structured interview method. The organization's diagram taken from the web site of the educational organization is an indication of the formal structure of the organization. In this diagram, the superior-subordinate relationships in the organization, departments and units and the list of individuals which are a part of these departments are given. The following questions have been asked the participants in the collection of main data on the informal structure of the organization: " Who do you primarily ask for advice for the solution of a problem related to your job at the organization you work in? Whose views do you trust the most in your organization? " Data collected from the website of the organization and from a total of 41 participants has been analyzed with UCINET 6.0 which is the software program used for Social Network Analysis and density, degree and betweeness which are unique calculations to social network analysis have been calculated and the network relationships have been presented visually in the graphics (NetDraw). Results: According to the findings of the study, there are 41 actors in the formal structure of the organization. Actors no: 1-7 among these have management duties. When the hierarchical connections in the diagram of the organization are analyzed, it can be seen that there are 102 connections between 41 actors. In the formal structure as advice asking and trust network, 46 actors and 424 connections have been identified. Although it has been asked only to identify the ones within the organization, in the analysis made on the four new actors which have been added by the participants, it has been identified that the added actors work in the other units of the same organization (Figure 3). While 0.62% of the maximum rate of connections (density) which can be established in the formal structure have been established, this rate has been realized as 21% in the informal structure, which is the advice asking and trust network. Only four (1,3,5,6) of the appointed administrators (1,2,3,4,5,6,7) are informal leaders as well within the network (Figure 4,5). Seven more actors have been identified as informal leaders within the network although they do not have administrative duties (Figure 6,7). Five subgroups have been formed within the network. The most efficient one among the subgroups is the group in which actors both have administrative duties and have assumed leadership roles within the network as well. Actors no: 27 and 25 serve as bridges and connect the groups with one another (Figure 8.1, 8.2). A total of 45 cliques have been identified within the network, the smallest one consisting of 3 people (Figure 9.1, 9.2). In the study, the positions of appointed leaders in the network within the social network and the informal leaders have been identified. As a result, appointed leaders assuming efficient roles within the network depends on their level of influencing the followers. It has been shown through empirical findings based on social network analysis as well that being appointed cannot achieve this on its own.