Nurullah Ataç Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Öz Bu yazıda Nurullah Ataç'la Necip Fazıl Kısakürek arasındaki eleştiri ve polemikler konu edinilecektir. Birinin şiir eleştirisi alanında akla gelen ilk ad, diğerinin dönemin öne çıkan şairlerinden biri olması bakımından birbirlerine... more

Öz Bu yazıda Nurullah Ataç'la Necip Fazıl Kısakürek arasındaki eleştiri ve polemikler konu edinilecektir. Birinin şiir eleştirisi alanında akla gelen ilk ad, diğerinin dönemin öne çıkan şairlerinden biri olması bakımından birbirlerine yönelik eleştirileri ve polemikleri ilgi çekici görünmektedir. Makalede Nurullah Ataç ve Necip Fazıl'ın yazıları merkeze alınarak aralarında gerçekleşen eleştiri ve polemiklerin nasıl bir mahiyet taşıdığı, şiir sanatı ve eleştiri açısından anlamı tartışmaya açılacaktır. Böylece Necip Fazıl ile Nurullah Ataç'ın birbiri hakkında söyledikleri ileri sürülen kimi sözlerle âdeta magazinleştirilen bir konu, her iki şair ve yazarın kaleminden çıkan cümlelerin ışığında aydınlatılmaya, eleştiri ve polemiklerin edebiyat dünyasına ne gibi katkısının yahut olumsuz etkisinin olduğu değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar sözcükler: Nurullah Ataç, Necip Fazıl Kısakürek, eleştiri, polemik, şiir sanatı.

Bu çalışmanın giriş bölümünde argonun ne olduğu, edebî eserde argo kelime ve tabirin neden hoş görülmediği sorularının cevabı aranmıştır. Birinci bölümde argonun Türk edebiyatındaki serüveni genel hatları ile tanıtılmış ve... more

Bu çalışmanın giriş bölümünde argonun ne olduğu, edebî eserde argo kelime ve
tabirin neden hoş görülmediği sorularının cevabı aranmıştır. Birinci bölümde argonun
Türk edebiyatındaki serüveni genel hatları ile tanıtılmış ve edebiyatımızdaki zihniyet
dönüşümüne bağlı olarak argonun günümüze yaklaştıkça edebî metinlerde kendisine daha fazla yer bulabildiği tespit edilmiştir. İkinci bölümde ise 1938 yılının Mayıs
ayı boyunca gazetelerde devam eden bir argo tartışması ele alınmıştır. Bu tartışma,
argonun edebî eserdeki konumu hakkında iki farklı görüşü yansıtmaktadır. Tartışmanın bir cephesini teşkil eden Peyami Safa, Yaşar Nabi ve Orhan Seyfi’nin içinde bulunduğu ilk grup edebî metinlerde argonun kullanımına belli şartlar dâhilinde ve sınırlı biçimde cevaz verirken Nurullah Ataç, Vâlâ Nurettin ve Sabiha Zekeriya Sertel dâhil olduğu grup edebî metinlerde kelime sınırlaması yapılmasına karşı çıkmışlardır. Çalışmada, tartışmanın yaşandığı yıllarda yeni yeni parlamaya başlayan Garip Hareketi’nin edebî dilde yapmaya çalıştığı değişimin bu tartışma için nasıl bir zemin teşkil ettiğine de değinilmiştir.