Kütüphane binalarında engelli kullanıcılara yönelik tasarım ilkeleri (2017). Kamusal Alan Olarak Bilgi Merkezleri ve Yenilikçi Yaklaşımlar, (yay. haz. Ö. Külcü, T. Çakmak ve Ş. Eroğlu). İstanbul: Hiperlink. https://kabm.bbykitap.org/ (original) (raw)
Kamusal Alan Olarak Bilgi Merkezleri ve Yenilikçi Yaklaşımlar
Kütüphanelerde görme ve işitme engelli kullanıcılara yönelik hizmetler özellikle son yıllarda önem kazanmakta, gelişen teknolojiler sayesinde de sürekli geliştirilmektedir. Kütüphane binasının da, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen engellilerin kullanımına uygun bir şekilde tasarlanıp üretilmesi gerekir. Bunun için geliştirilmiş bazı mimari standartlar bulunmaktadır. Binanın bu standartlara uygun olarak oluşturulması durumunda kullanımı sırasında engelli kullanıcıların gereksinimlerini karşılayabileceği düşüncesi, bu çalışmanın çıkış noktası olmuştur. Çalışmanın amacı; kütüphane binası tasarlarken engelli kullanıcıların gereksinimlerinin doğru belirlenmesi, hangi uluslararası standartlara uyulması gerektiği ve üretim aşamasında da bunların uygulanması durumunda bu kullanıcıların bilgiye erişimindeki bina kaynaklı engellerin ortadan kaldırılması yönünde mimarlara ve kütüphanecilere yardımcı olmaktır. Çalışmanın kapsamı görme, işitme ve bedensel engelliler ile sınırlı tutulmuş, diğer engellilik durumları kapsam dışı bırakılmıştır. Bina, gereksinimler sonucu oluşturulan yapay bir kabuktur. Çalışmaya öncelikle insan haklarının da bir parçası olan bilgiye erişim hakkı vurgulanarak başlanacaktır. Daha sonra bina içinde ve dışında fiziksel erişime engel olan durumlar sırasıyla ele alınacaktır. Bu doğrultuda önce, kabuğun çevrelediği iç mekân ile kabuğu çevreleyen dış mekânın işlevselliği engelli kullanıcı gereksinimleri açısından irdelenecektir. Devamında ise, kütüphane binası kullanıcıları (binanın sürekli kullanıcıları olan kütüphane çalışanları ve geçici kullanıcıları olan dermenin kullanıcıları) tanımlanacak, sonra bunlar içerisindeki engelli kullanıcı grubunun özellikleri ortaya konulacaktır. Son olarak, kütüphane binası ile engelli kullanıcı arasındaki bağ vurgulanacaktır. Türkçe Anahtar Sözcükler: Kütüphane binaları, engelli kütüphane kullanıcıları, engelli kullanıcı için kütüphane tasarım ilkeleri, bedensel engelliler, görme engelliler, işitme engelliler. Satın almak için: http://www.kitapyurdu.com/kitap/kamusal-alan-olarak-bilgi-merkezleri-ve-yenilikci-yaklasimlar/446096.html http://www.okumaajansi.com/kamusal-alan-olarak-bilgi-merkezleri-ve-yenilikci-yaklasimlar/
Related papers
Öz: Kütüphane binası, geçmişte olduğu gibi bugün de kütüphaneyi oluşturan beş temel unsurdan biridir. Derme, personel, bütçe ve okuyucu unsurları ile arasında bir eşgüdüm olması, iyi hizmet verilebilmesini sağlar. Kütüphane binası tasarlanır, inşa edilir ve kullanım aşamasına geçildikten sonra kullanıcıların gereksinimlerini karşılamaya başlar. Binanın kullanıcıları (dermenin kullanıcısı olan okuyucular ya da kütüphane personeli) arasında engelliler olabilir. Engelli olmak, kütüphanenin verdiği hizmetlerden yararlanma konusunda herhangi bir aksaklığa sebep olmamalıdır. Kütüphane binaları bütün kullanıcıların bütün kütüphane hizmetlerinden eşit şekilde faydalanabilmeleri amaçlanarak tasarlanmalıdır. Çünkü kütüphaneden herkesin eşit olarak yararlanma hakkı vardır. Ancak bu amaç uygulamaya tam olarak yansıtılamamaktadır. Engelli kullanıcı bazen kütüphane binasına gelene kadar, bazen de bina içerisinde (hatta bazen her iki ortamda da) sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu çalışmada bedensel ve görme engelli kullanıcılar temel alınmış ve bu kullanıcıların bina dışındaki fiziksel dış ve iç çevrelerde karşılaştıkları sorunları kısaca irdelenmiştir.
Bilgi Dünyası, 2018
This study introduces the book named “Information Centers as Public Sphere and Innovative Approaches” edited by Özgür Külcü, Tolga Çakmak and Şahika Eroğlu in 2017. This book, which has a total of twelve chapters, fills an important gap in the literature of the field by drawing attention to the changes in access to information in infornation centres such as museums, libraries and archives over time. The style of the authors, who pay attention to using current and scholarly sources, is clear, academic and easy to understand. Bu çalışmada, 2017 yılında Özgür Külcü, Tolga Çakmak ve Şahika Eroğlu tarafından yayına hazırlanan “Kamusal Alan Olarak Bilgi Merkezleri ve Yenilikçi Yaklaşımlar” isimli kitap tanıtılmaktadır. Müze, kütüphane ve arşivler gibi bilgiye erişilen mekânların zaman içerisindeki değişimine dikkat çekerek, literatürdeki önemli bir boşluğu dolduran bu kitap çalışması on iki bölümden oluşmaktadır. Güncel ve güvenilir kaynakları kullanmaya dikkat eden yazarların üslupları açık, bilimsel ve anlaşılırdır.
Bilgi Merkezlerinde Yönetim. (Yay. Haz. E. Yılmaz ve L. Kanık) İstanbul: Hiperyayın, ISBN: 978-625-7443-96-8, 2021
Şüphesiz her binanın bir yapılış amacı vardır. Kütüphane binası da insanlığın bilgi gereksinimini karşılayacak kaynaklara ve kültürel gelişime katkı sağlayacak etkinliklere mekân oluşturmak için tasarlanır ve üretilir. Aynı zamanda kütüphane binası, aynı anda çok sayıda kişinin bir arada bulunduğu bir kamusal alandır. Hangi sebeple olursa olsun binada bulunan herkes, binanın kullanıcısı olarak kabul edilir. Kullanıcılar binada bulundukları süreler açısından değerlendirildiğinde ise, sürekli ve geçici kullanıcılar olarak iki grupta incelenebilir. Kütüphane binası, işte bu kullanıcıların gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanır, üretilir ve kullanılır. Bina kullanıcılarını, kullanıcılar da binayı etkiler. Kütüphane binasının tasarımı sırasında kullanıcı gereksinimlerinin doğru belirlenmemesinin üretim aşamasına da yansıması, binanın kullanımı sürecinde kullanıcılar üzerinde memnuniyetsizlik yaratır. Konuya ilişkin yapılan bazı bilimsel araştırmalarda binanın mekânsal özellikleri ile kullanım sıklığı arasında yakın bir ilişki olduğu saptanmıştır. Binadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle gereksinimleri karşılanamayan kullanıcılarda sağlık sorunları görülebilmekte, buna bağlı olarak kütüphanede kalma süreleri kısalmaktadır. Bu durum binanın kullanım verimliliğini düşürmektedir. Özellikle de binada bulunma zorunluluğu olan kütüphane çalışanları için sağlık sorunlarının görülme oranı daha fazla olmaktadır. Sonuç olarak kullanıcı konforunun sağlanamaması, memnuniyetsizlik nedenidir (Küçükcan, 2007; Hazal ve Emsen, 2020). Bu nedenle bilgiyi yöneten kütüphaneciler ve dermenin kullanıcıları için daha iyi bir kütüphane binası nasıl tasarlanabilir düşüncesi, bu çalışmanın çıkış noktası olmuştur. Mimari tasarım çok önemlidir. Tasarım evresindeki eksiklik ve hataların daha sonra giderilmesinin çok zor ve maliyetli oluşu nedeni ile bu çalışma daha çok bu evreye odaklanmıştır. Çalışmanın amacı hem bilgi ve belge bilimciler, hem de kütüphane binası tasarımı ile ilgilenen mimarlar üzerinde kütüphane binasının tasarım özellikleri ile ilgili bir farkındalık oluşturmak ve kullanıcı beklentilerinin neler olabileceğinin daha iyi anlaşılmasının sağlanmasına dikkatlerini çekmektir. Bunun için de farklı formatlardaki bilgi taşıyıcılarını toplayan, düzenleyen ve gereksinim duyan kullanıcılara ulaştıran, yani bilgiyi yöneten kütüphanelerin konuşlandığı mekânların nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuş ve sonuç kısmında bugün olduğu gibi gelecekte de kullanıcılarının gereksinimlerini karşılayabilecek binalar için bazı önerilerde bulunulmuştur. Surely, every building has a production purpose. Also the library building is designed and constructed to create a space for resources that will meet the knowledge needs of humanity and activities that will contribute to their cultural development. However, the library building is a public space where many numbers of people are together at the same time. Anyone who is in the building, regardless of the reason for being there, is considered to be the user of the building. When the users are evaluated in terms of the time they have been in the building, they can be examined in two groups as permanent and temporary users. The library building is designed, constructed and used to meet the needs of these users. Building affects users and users affect the building. The failure to determine the user requirements correctly during the design process of the library building is reflected in the production phase and creates dissatisfaction on the users during the use of the building. In some scientific studies on the subject, it has been determined that there is a close relationship between the spatial characteristics of the building and the frequency of use. Due to problems caused by the building, users whose requirements are not met may experience health problems, and consequently, their time in the library is shortened. This is situation reduces the utilization efficiency of the building. The incidence of health problems is higher, especially for library staff who have to be in the building (Küçükcan, 2007 ; Hazal ve Emsen, 2020). Consequentially, the inability to provide user comfort is a cause of dissatisfaction. Therefore, the idea of how to design a better library building for librarians and collection users who manage knowledge has been the starting point of this study. Architectural design is momentous. Because it is very difficult and costly to correct the deficiencies and errors in the design phase later, this study mostly focuses on this phase. The aim of this study is to raise awareness of both information and documentation scientists and architects interested in library building design, about the design features of the library building and to draw their attention to a better understanding of what the user expectations may be. For this purpose, it is emphasized how the spaces should be for libraries that collect, organize and deliver information carriers in different formats to the users who need them, in other words, libraries that manage information. Furthermore in the conclusion part, some suggestions are made for buildings that can meet the needs of their users in the future.
Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Engelliler; toplumsal sorumluluklarımızın olduğu ve eğitimlerinde özel hassasiyet ve çaba gösterilmesi gereken bireylerdir. Engelli bireylere özel eğitim kurumları olduğu gibi, son dönemlerde temel ve örgün eğitim kurumları da engellilerin kullanıma olanak verecek şekilde kullanılabilmektedir. Maliyeti ve engelli bireyleri toplumdan ayrıştırma boyutu dikkate alındığında, özel öğretim kurumları geri planda kalmaya başlamış ve engelsiz eğitim kurumları önem kazanmıştır. Yükseköğretim kurumları bu hususta, olanaklarının da verdiği avantajı kullanarak, liderlik yapmaktadırlar. Engelli personellerine ve öğrencilerine hayatlarını kolaylaştırıcı, görevlerini veya çalışmalarını daha rahat yapabilecekleri ortamları sağlayabilmektedirler. Günümüz yükseköğretim sisteminde önemli bir yaklaşım olan “Engelsiz Üniversite” kavramı; gerek Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan çalışmalarla gerekse de üniversitelerin kendi bünyelerindeki gayretleriyle ciddi yol alınmasını sağlamıştır. Bu çabaların e...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.