Duygusal Bağlılık Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
Bu araştırma ile sağlık çalışanlarının psikolojik şiddete maruz kalmalarının örgütsel bağlılıklarına etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara ilindeki sağlık örgütlerinde görev alan 42,681 sağlık çalışanı... more
Bu araştırma ile sağlık çalışanlarının psikolojik şiddete maruz kalmalarının örgütsel
bağlılıklarına etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara ilindeki sağlık
örgütlerinde görev alan 42,681 sağlık çalışanı oluşturmuştur. Tüm evrene ulaşmak mümkün
olmadığından basit tesadüfi örneklem yöntemiyle belirlenen 390 kişilik örneklem grubu
üzerinden hareket edilmiştir.
Veri toplama aracı olarak üç bölümden oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Veri toplama
aracının birinci bölümü demografik özellikleri tanımlamaya yöneliktir. Veri toplama
aracının ikinci bölümünde Heinz Leymann’ın mobbing tipolojisinden faydalanarak
oluşturulan psikolojik şiddet ölçeği, üçüncü bölümünde ise Allen ve Meyer tarafından
geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği yer almaktadır.
Araştırmanın problemini desteklemek üzere yapılan analizler sonucunda sağlık
çalışanlarının maruz kaldığı psikolojik şiddetin örgütsel bağlılıklarını etkilemediği tespit
edilmiştir. Bununla birlikte sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları psikolojik şiddet artarken
devamlılık bağlılıkları da artmakta ancak duygusal bağlılıkları ve normatif bağlılıkları
azalmaktadır. Ayrıca sağlık çalışanlarının cinsiyet değişkeni devamlılık bağlılığı boyutunda;
yaş değişkeni psikolojik şiddete maruz kalmalarında ve normatif bağlılık boyutunda;
öğrenim durumu değişkeni örgütsel bağlılığın tüm alt boyutlarında; örgütteki hizmet süresi
değişkeni psikolojik şiddete maruz kalmalarında ve örgütsel bağlılığın tüm alt boyutlarında;
sektör değişkeni psikolojik şiddete maruz kalmalarında; unvan değişkeni psikolojik şiddete
maruz kalmalarında ve örgütsel bağlılığın tüm alt boyutlarında; gelir durumu değişkeni ise
normatif bağlılık boyutunda anlamlı bir farklılık yaratmaktadır.
The aim of the research, which was conducted in the relational survey model, was to determine the relationship between school administrators 'paternalistic leadership behaviors, teachers' organizational citizenship and emotional... more
The aim of the research, which was conducted in the relational survey model, was to
determine the relationship between school administrators 'paternalistic leadership behaviors, teachers'
organizational citizenship and emotional commitment. In the study group, there are 169 teachers
working in primary and secondary schools and high schools in Yeniçağa and Dörtdivan districts of Bolu
province in 2017-2018 academic year. Paternalist Leadership, Organizational Citizenship and
Emotional Commitment scales were used in the study. Kolmogorov Smirnov test was used to examine
the normality of data distribution. All variables were not found to be normal (p <.05) and nonparametric
tests were used. Mann-Whitney U test was used for gender and branch variables, and Kruskal-Wallis
test was used for age and school working time variables. Mean and standard deviations were evaluated
in determining the perception levels of teachers, and Sperman RHo correlation coefficient was examined
in order to determine the relationship between the paternalist leadership behaviors of teachers and their
emotional commitment and organizational citizenship perceptions. According to the results of the study,
teachers' perceptions of paternalist leadership behaviors, school principals, organizational citizenship
and emotional commitment are high. Female teachers 'perceptions of school administrators about
paternalist leadership behaviors are higher than male teachers' perceptions. Female and male teachers'
perceptions of organizational citizenship and emotional commitment are similar. The branch variable
did not affect the teachers' perceptions of the paternalist leadership behaviors of their school
administrators and their emotional commitment. Class teachers' perceptions of organizational
citizenship are higher than branch teachers. According to the age variable, the perceptions of teachers
about paternalist leadership behaviors and their perception of emotional commitment vary, while their
perceptions of organizational citizenship are similar. Teachers who have different working hours in
their schools vary from perceptions of school administrators' perceptions of paternalist leadership
behaviors, emotional commitment and organizational citizenship perceptions. There are positive and
moderate significant relationships between teachers' perceptions of paternalist leadership behaviors
and perceptions of organizational citizenship and emotional commitment.
Keywords: Leadership, commitment, citizenship, paternalist, teacher.
Çalışma Yaşamında Duygular Kitabı
Öz Bu çalışma örgütsel kariyer yönetimi, iş tatmini ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı çalışanlar tarafından algılanan kariyer yönetimi uygulamalarının, çalışanların örgütleriyle aralarındaki... more
Öz Bu çalışma örgütsel kariyer yönetimi, iş tatmini ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı çalışanlar tarafından algılanan kariyer yönetimi uygulamalarının, çalışanların örgütleriyle aralarındaki duygusal bağlılık seviyesini nasıl etkilediğini belirleyebilmek ve bu etkiye iş tatminin herhangi bir aracılık etkisinin bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Bu amaçla Konya ilinde hizmet ve üretim sektöründe faaliyet gösteren farklı işletmelerde çalışan 607 işgörenden yazılı soru sorma (anket) tekniği ile veri toplanmıştır. Hipotezleri test etmek için hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda hem genel iş tatmininin hem de içsel ve dışsal iş tatmininin, örgütsel kariyer yönetiminin duygusal bağlılık üzerindeki etkisinde kısmi aracılık rolüne sahip olduğu tespit edilmiştir. Abstract This study focuses on the relationship between organizational career management, job satisfaction and emotional commitment. The purpose of the study is to determine how career management practices perceived employees effect the level of emotional engagement with their organization and to determine whether the degree of job satisfaction mediates this relationship. For this purpose, data were collected from 607 employees working in different businesses of service and production sector in Konya via survey method. Hypotheses were tested by hierarchical regression analysis. As the result of the study it has been found that both general job satisfaction, internal job satisfaction and external job satisfaction have a partial mediating role in the effect of organizational career management on emotional commitment.
Sektörlerde yaşanan hızlı değişim ve gelişim, kurumların sahip oldukları bilgileri yönetmeleri ve bu bilgileri çalışanlarıyla paylaşıp uyum sağlamaları açısından önem taşımaktadır. Çalışanların deneyimleriyle birlikte, kendilerini kurumla... more
Sektörlerde yaşanan hızlı değişim ve gelişim, kurumların sahip oldukları bilgileri yönetmeleri ve bu bilgileri çalışanlarıyla paylaşıp uyum sağlamaları açısından önem taşımaktadır. Çalışanların deneyimleriyle birlikte, kendilerini kurumla özdeşleştirmeleri aynı zamanda ekstra performans göstermeleri konusunda önemli bir etkendir. Çalışanların manevi açıdan kurumlarına karşı duygusal bağlılık taşımaları kurumdan ayrılma düşüncesini ortadan kaldırmakta, bu durum kurumlar için önemli bir avantaj olarak kabul edilmektedir. Çalışanların kurumlarda beklentilerin üzerinde performans göstermeleri üst düzey yöneticilerin sahip oldukları liderlik rollerinin etkisiyle doğru orantılıdır. Liderlik rollerinin pozitif anlamda çalışanlar üzerinde etkili olması, çalışanların hem bağlılık açısından hemde kurumla kendilerini özdeşleştirmeleri açısından önem arz etmektedir.
İnsanın duygu dünyası hakkında farklı yorum ve çalışmalar geçmişten günümüze birikerek devam etmektedir. Duygusal düzenlemenin uygun zamanda, uygun olaya ve uygun oranda verilmesinin insanın duygusal sağlığının niteliğini ortaya koyduğu... more
İnsanın duygu dünyası hakkında farklı yorum ve çalışmalar geçmişten günümüze birikerek devam etmektedir. Duygusal düzenlemenin uygun zamanda, uygun olaya ve uygun oranda verilmesinin insanın duygusal sağlığının niteliğini ortaya koyduğu görüşü kabul edilen bir gerçektir. Diğer yandan duyguyu etkileyen unsurun insanın fizyolojik ilerleyişi olduğunu savunan araştırmacıların yanında insanın sosyal çevresinin duygulanım biçimlerine yön verdiği şeklinde açıklamalar yapan araştırmacılar da bulunmaktadır. İnsanın zihinsel gelişiminde önemli etkisi olan duyguların bilişler ile iş birliği içerisinde olması gerekmektedir. Bilişlerin yardımı ile yılları içerisinde oluşan ve gelişen duygu düzenleme kapasitesinin niteliği belirginleşir. Erken yetişkinlik dönemi olarak kabul edilen üniversite eğitimi yaş aralığında bireylerin duygusal gelişiminin incelenmesine alanyazında ihtiyaç duyulmaktadır. Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin bilişsel duygu düzenleme stratejilerini kullanma düzey...
Özet Çalışmanın amacı, işe yeni başlayan hemşirelerin örgütsel bağlılık düzeylerini ölçmek olup; bu bağlılığın personel devri ile karşılaştırılmasıdır. Araştırma, kavramsal ve uygulamalı bir çalışmadır. Çalışmada örgütsel bağlılık ve... more
Özet Çalışmanın amacı, işe yeni başlayan hemşirelerin örgütsel bağlılık düzeylerini ölçmek olup; bu bağlılığın personel devri ile karşılaştırılmasıdır. Araştırma, kavramsal ve uygulamalı bir çalışmadır. Çalışmada örgütsel bağlılık ve personel devri ile ilgili yazılmış eserlerden yararlanılmıştır. Uygulama kısmında ise, işe yeni başlayanların örgütsel bağlılığını ölçmek için anket tekniği kullanılmış ve 2018 yılında göreve yeni başlayan 130 hemşirenin 119'unun katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Anket uygulamasına katılmış olan hemşirelerden ne kadarının 0-1 yıl içinde görevden ayrıldığı tespit edilmiştir. Ankette beşli Likert tipi derecelendirme ölçeği kullanılmış, veriler IBM SPSS V23 ile analiz edilmiştir. Normal dağılım gösteren ölçek boyutlarının demografik özelliklere göre karşılaştırılmasında bağımsız örnekler t testi ile tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yöntemi kullanılmıştır. ANOVA sonucunda anlamlı farkları bulabilmek için varyansların homojenliğine göre Tukey HSD ve Tamhane's T2 testleri kullanılmıştır. Yaş dağılımları incelendiğinde katılımcıların %69,7'si 20-25 yaş arasında iken %12,6'sı 26-27, %5,9'u 28-30 ve %11,8'i de 30 yaş üstüdür. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre hemşirelerin eğitim durumuna göre duygusal bağlılık boyutu ortalama değerleri arasında fark vardır. Çocuk sahibi olanlarda duygusal bağlılık çocuk sahibi olmayanlara göre daha yüksektir. Medeni duruma göre duygusal bağlılık, devamlılık bağlılığı ve normatif bağlılık ortalama değerleri arasında istatistiksel olarak fark yoktur. Anketimize katılan 119 hemşirenin 42'si 0-1 yıl içinde kurumdan ayrıldığı tespit edilmiştir. Abstract The aim of the study is to measure the organizational commitment levels of new nurses; is the comparison of this commitment with the turnover of staff. Research is a conceptual and applied study. In the study, works written about organizational commitment and staff turnover were used. In the application part, the survey technique was used to measure the organizational commitment of newcomers and was carried out in 2018 with the participation of 119 of 130 nurses. It was determined how many of the nurses who participated in the survey application left the job within 0-1 years. Five-point Likert-type rating scale was used in the questionnaire and the data were analyzed with IBM SPSS V23. Independent samples t test and one-way analysis of variance (ANOVA) methods were used to compare normally distributed scale sizes according to demographic characteristics. Tukey HSD and Tamhane's T2 tests were used according to the homogeneity of the variances to find meaningful differences as a result of ANOVA. When the age distribution is examined, 69.7% of the participants are between the ages of 20-25 and 12.6% of them are 26-27, 5.9% of them are 28-30 and 11.8% are over the age of 30. According to the findings obtained from the research results, there is a difference between the average values of the emotional commitment dimension according to the education level of the nurses. Emotional commitment is higher in those who have children than those who do not. According to marital status, there is no statistical difference between emotional commitment, continuity commitment and normative commitment mean values. It was determined that 42 of the 119 nurses who participated in our survey left the institution within 0-1 years.
1. GİRİŞ Örgütsel adalet deyince bir işyerindeki çalışanların o işyerindeki yöneticilerin kararlarını ne kadar adil olarak algılamaları aklımıza gelmektedir. Bu olgu dağıtım, süreç ve etkileşim alt olgularıyla beraber açıklanmaktadır.... more
1. GİRİŞ
Örgütsel adalet deyince bir işyerindeki çalışanların o işyerindeki yöneticilerin kararlarını ne kadar adil olarak algılamaları aklımıza gelmektedir. Bu olgu dağıtım, süreç ve etkileşim alt olgularıyla beraber açıklanmaktadır. Çalışanlar ait oldukları kurum ya da örgütte alınan kararların ki bu kararların çoğu kendileriyle ilgili kararlardır, adaletli mi diye düşünmekte ve değerlendirmeler yapmaktadırlar. Bu kararların adaletli olduğu algısı oluşmazsa çalışanların da motivasyon ve verimlerinin muhtemel düşmesi söz konusu olmaktadır.
Çalışanın çalıştığı işyerine kendisini ait hissetmesi, bağlılık duyması olan örgütsel bağlılık, çalışanın motivasyonun yüksek olmasını gerekli kılmakta ve nihayetinde verime ve başarıya da olumlu etki yapması beklenmektedir. Örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık, devamlılık bağlılığı ve normatif bağlılık olarak üç boyutu vardır. Bu bağlılığa sahip olan çalışanlar işlerine istekle devam ederler, örgütün değerlerine sıkı sıkıya bağlanırlar ve verime olumlu katkı sunmanın beraberinde işyerinden ayrılmayı da istememektedirler.
Duygusal Bağlılık gösteren çalışanlar örgüt ya da kurumlarına bağlılık duyarlar ve işyerleriyle özdeşleşme durumu gösterirler. Böylece çalışanlar kendilerini örgütleriyle birlikte ifade ederler, o işyerinin sahip olduğu amaçları benimserler, istekle fazladan gayret gösterirler ve o işyerinde devam etmeye istekli olurlar. Güçlülük, kişisel özellik, tecrübe, güven, kültür, işyeri desteği, uyum, katılma, eşitlik ve önem verilme duygusal bağlılıkta etkili olan etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Açıkça görülmektedir ki örgütsel adalet ve duygusal bağlılık olgularında işgörenin örgütüne bağlılık, o işyerini kendisiyle özdeşleştirme, onun menfaatlerini kendi menfaati olarak görme ve yüksek motivasyon beraberlerinde gelmektedir. Bu durumda işyerinde istekle çalışıp orada devam isteği gösteren işgörenlerin bu işyerinde başarı ve verimi artırmaya katkı sunacakları aşikârdır. Bu katkı sunma her iki olguda da söz konusu olup her iki olguya aynı anda ulaşılması verim ve başarıyı da artıracak itici güç olacaklardır. Bu bağlamda her iki olgunun birbirleriyle bağlantıları ve birliktelikleri işyerinin amaç ve hedeflerine ulaşmasında son derece elzem görülmektedir.
ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA ETKİSİ Dilaver TENGİLİMOĞLU 1 Fatma AKDEMİR MANSUR 2 ÖZET Mobbing, işgörenin işyerinde bir veya birkaç kişi tarafından sistematik ve sürekli olarak aşağılanması, küçük düşürülmesi, gerekli bilgilere ulaşmasının... more
ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA ETKİSİ Dilaver TENGİLİMOĞLU 1 Fatma AKDEMİR MANSUR 2 ÖZET Mobbing, işgörenin işyerinde bir veya birkaç kişi tarafından sistematik ve sürekli olarak aşağılanması, küçük düşürülmesi, gerekli bilgilere ulaşmasının engellenmesi, hakkında dedikodular çıkarılması gibi olumsuz davranışları içeren ve bu yolla işgörenin fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan rahatsız edilerek işi bırakmasına neden olan bir süreçtir. Araştırma, işletmelerde uygulanan mobbingin (psikolojik şiddet) örgütsel bağlılığı ne yönde etkilediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Öz Çalışmanın amacı örgütsel adalet, örgütsel güven algılarının İBB Spor İstanbul'da çalışanların örgütsel bağlılık davranışları üzerine etkilerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini, İBB Spor İstanbul'a bağlı 40 spor tesisinde... more
Öz Çalışmanın amacı örgütsel adalet, örgütsel güven algılarının İBB Spor İstanbul'da çalışanların örgütsel bağlılık davranışları üzerine etkilerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini, İBB Spor İstanbul'a bağlı 40 spor tesisinde rastgele seçim yöntemi kullanılarak seçilen %54,9'u (n:225) erkek ve %45,1'i (n:185) kadın personeller oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Niehoff ve Moorman tarafından geliştirilen örgütsel adalet; Hoy ve Tschannen-Moran tarafından geliştirilen yöneticiye güven; Daboval, Comish, Swindle ve Gaster tarafından geliştirilen örgüte güven; Allen, Meyer ve Smith tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçekleri kullanılmıştır. Değişkenler; faktör analizi, korelasyon analizi ve Yapısal Eşitlik Modeli-Kısmi En Küçük Kareler ile test edilmiştir. Araştırma sonucunda, örgütsel adalet ve örgütsel güven algılamaları ile örgütsel bağlılık davranışı arasında pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Yol analizi sonucunda ise dağıtımsal adalet ile duygusal bağlılık arasında, yöneticiye güven ile normatif bağlılık arasında, örgüte güven ile duygusal bağlılık arasında ve son olarak kuruma güven ile normatif bağlılık arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak, çalışanların yüksek organizasyonel güven ve örgütsel adalet algılarının, örgütsel bağlılığın artmasına neden olacağı söylenebilir.
Örgütler ve kurumlar için insan kaynakları yönetimi bağlamında başarı ve verimliliği artırmak için çalışanların tatmini ve bağlılığı son derece önemlidir. Kurumlarda başarıyı yakalamak için çalışanların motivasyonu ve o kuruma... more
Özet Bir örgütü oluşturan kişilerin içerisinde bulundukları örgüte karşı beslediği duygusal bağlılık, örgütün uzun dönemde varlığı için hayati bir öneme sahiptir. Üniversitelerin önemli paydaşlarından biri olan öğrencilerin duygusal... more
Özet Bir örgütü oluşturan kişilerin içerisinde bulundukları örgüte karşı beslediği duygusal bağlılık, örgütün uzun dönemde varlığı için hayati bir öneme sahiptir. Üniversitelerin önemli paydaşlarından biri olan öğrencilerin duygusal bağlığının belirlenmesi, üniversitelerin varlığını sürdürebilmeleri açısından oldukça önemlidir. Bu çerçevede öğrencilerin üniversite bünyesinde sunulan sosyal olanaklardan duydukları memnuniyet, öğrencilerin duygusal bağlılıkları üzerinde önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Bu amaçla bu çalışmada, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi bünyesinde sunulan sosyal olanakların, öğrencilerin duygusal bağlılığı üzerindeki etkisi değerlendirilmeye çalışmıştır. İlk olarak çalışmanın temel kavramları ile ilgili literatür taraması yapılmış ve çalışmada veri toplama tekniği olarak yüz yüze anket tekniği kullanılmıştır. Teknik ve sosyal bölümlerde okuyanlar açısından sunulan olanakların tatmin düzeyinde farklılaşma olabileceği düşünüldüğünden ESOGÜ İnşaat Mühendisliği bölümü ve Turizm İşletmeciliği bölümlerinin ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri örneklem olarak seçilmiş ve eksiksiz olarak doldurulan toplam 308 anketten elde edilen veriler yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda üniversitenin sunduğu sosyal olanaklar ile öğrencilerin duygusal bağlılığı arasında anlamlı bir ilişkinin bulunduğu ve duygusal bağlılığın sosyal olanaklar ile açıklanabileceği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Duygusal Bağlılık; Üniversitelerin Sosyal Olanakları; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
/Abstract Affective commitment levels of people who compose an organization have critical importance on organization's existance in a long period. Since the students are one of the most important shareholder of university, determining the affective commitment levels of students' is critical for university as well. For this reason, student's satisfaction levels about university's social services are considered as an important factor on their affective commitment levels. In this context, this study aims to determine the Eskisehir Osmangazi University's social services' effect on students' affective commitment. For this purpose, a literature review is conducted and data is gathered through survey method. Since there would be difference on satisfaction levels of students who study in technical fields and students who study in social fields, civil engineering and tourism management students are chosen as the population of study. Data which includes a total of 308 surveys is analized. According to the findings, the relationship between social services and students' affective commitment and the factors which have impact on affective commitment are determined.