Iş Tatmini Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

The aim of this study aims to investigate the effect of psychological contract perception on employees' job satisfaction and their intention to leave distinctly from the related literature. In parallel with the context, the researchers... more

The aim of this study aims to investigate the effect of psychological contract perception on employees' job satisfaction and their intention to leave distinctly from the related literature. In parallel with the context, the researchers have conducted a field study with the participation of 153 research assistants from a public university. SPSS (Statistical Package for Social Sciences) program is used for analysing the obtained data. The data shows that demographic factors of education and academic field of study are effective on the psychological contract perceptions and
job satisfaction of the research assistants and their intention to leave. Furthermore, there is a relationship between the aforementioned perceptions and intentions. In the same way, the psychological contract perception is effective on job satisfaction and intention to leave. The findings of this research are significant in terms of guiding managers and institutions to consider the psychological contract framework to increase employee satisfaction and reduce the labour turnover rate.
Bu araştırmanın amacı ilgili literatürden farklı olarak psikolojik sözleşme algısının, çalışanların iş tatminleri ve işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkisini incelemektir. Bu bağlamda bir kamu üniversitesindeki 153 araştırma görevlisinin katıldığı bir alan araştırması yürütülmüştür. Verilerin analizinde SPSS (Sosyal Bilimler için İstatistik Paket Programı) programı kullanılmıştır. Analizler sonucunda araştırma görevlilerinin psikolojik sözleşme ve iş tatmini algıları ile işten ayrılma niyetleri üzerinde demografik faktörlerden eğitim ve akademik çalışma alanının etkili olduğu, söz konusu algı ve niyetler arasında ilişki bulunduğu ve psikolojik sözleşme algısının iş tatmini ve işten ayrılma niyeti üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarının yöneticiler ve kurumların çalışan tatminini artırarak işgücü devir hızını azaltmak amacıyla psikolojik sözleşme çerçevesini dikkate alması noktasında yol gösterici olması açısından kullanışlı olması beklenmektedir.

Öz: Bu çalışmada, kişilik ile iş tatmini arasındaki ilişkiler incelenmiş, söz konusu ilişkilerin hangi kişilik özellikleri üzerinde yoğunlaştığı sorusuna cevap bulunmaya çalışılmıştır. Geliştirilen hipotezler, bankacılık sektöründe... more

Öz: Bu çalışmada, kişilik ile iş tatmini arasındaki ilişkiler incelenmiş, söz konusu ilişkilerin hangi kişilik özellikleri üzerinde yoğunlaştığı sorusuna cevap bulunmaya çalışılmıştır. Geliştirilen hipotezler, bankacılık sektöründe çalışan 200 personelden anket yöntemiyle sağlanan verilerle analiz edilmektedir. Yapılan analizlerde, bazı kişilik özellikleri ile iş tatmini arasında düşük düzeyde ilişki bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında çalışmanın örgüt kuramına yaptığı katkı tartışılmakta ve bundan sonraki çalışmalara ışık tutabilecek bir takım öneriler geliştirilmektedir. Abstract: In this paper, relations between personality and job satisfaction are discussed. "Relations are focused on which personality components?" is tried to be answered. Hypothesis are analysed according to the inputs gained from 200 workers belong to banking sector. According to the analysis it is found out that there are limited relations between some components of personality and job satisfaction. According to the results contribution of the research to the organizational theory is discussed and suggestions for following researches are given.

A b s t r A c t In many countries throughout the world, the justice sector is characterised by high levels of staff turnover, often associated with the particular stresses embedded in the criminal justice working environment. This... more

A b s t r A c t In many countries throughout the world, the justice sector is characterised by high levels of staff turnover, often associated with the particular stresses embedded in the criminal justice working environment. This phenomenon is, in many countries, most acutely manifested in the prison sector. This study focuses on the Turkish and Slovenian prison sectors and compares results with identical studies undertaken in both countries. This paper utilises the Job Effective Wellbeing Survey (JAWS) to explore job satisfaction (JS) of staff in Turkish and Slovenian prisons. The intent of this study is to investigate whether there are statistically significant differences between the JS levels of prison officers in these two countries, and to explore the role of national culture within these results. This study has a number of unique features. It is the first study that compares the JS of prison staff in Turkish and Slovenian contexts. It is also one of the few known studies that has focused on JS utilising the JAWS survey instrument for prison staff specifically. Finally, this study provides a research base for further international research focusing on prisons as workplaces, and provides opportunities for cross-cultural comparisons. A c r o s s-c o u n t ry c o m pA r i s o n o f w o r k p l A c e w e l l b e i n g A m o n g p r i s o n s tA f f A s s o c i a t e p r o f e s s o r J u l i a n b o n d y A s s o c i a t e p r o f e s s o r g o r a z d m e s k o D r s e r p i l A y t a c D r m e h m e t e r y i l m a z A s s o c i a t e p r o f e s s o r n u r a n b a y r a m

Özet Otel işletmeleri de, mal üreten diğer işletmeler gibi tüketici istek ve ihtiyaçlarını tatmin edebilmek amacıyla birtakım uygulamalara başvurmaktadırlar. Bu uygulamalar hizmet işletmeleri açısından irdelendiğinde, hizmetlerin farklı... more

Özet Otel işletmeleri de, mal üreten diğer işletmeler gibi tüketici istek ve ihtiyaçlarını tatmin edebilmek amacıyla birtakım uygulamalara başvurmaktadırlar. Bu uygulamalar hizmet işletmeleri açısından irdelendiğinde, hizmetlerin farklı özellikleri ve çalışan-tüketici etkileşimi kapsamında sınır birim işgörenlerinin kritik rol oynadıkları ifade edilebilir. Bu temel bilgilerden hareketle yönetici etik davranışlarının, sınır birim çalışanlarının motivasyonları ve iş tatminleri üzerinde belirleyici bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Yukarıda verilen bilgiler ışığında bu çalışmada, yönetici etik davranışlarının sınır birim çalışanları tarafından değerlendirilmesi amaçlanmış ve bu kapsamda Adana'da faaliyet gösteren dört ve beş yıldızlı otel işletmelerinde çalışan 836 sınır birim personeline Yönetici Etik Davranışı ve İş Tatmini Anketi uygulanmıştır. Söz konusu ölçekten anlamlı sonuçlar çıkarabilmek ve literatüre katkı yapabilmek amacıyla ölçeğin güvenilirlik ve geçerlilik boyutları dikkate alınmış, regresyon analizi yardımıyla yöneticilerin etik davranışlarına yönelik algının çalışanların motivasyonlarına ve iş tatminlerine etkisi, ayrıca çalışan motivasyonunun da iş tatminine etkisi incelenmiştir. Elde edilen bulgulardan yöneticilerin etik davranışlarına yönelik olumlu algının sınır birim çalışanlarının motivasyonlarını ve iş tatminlerini olumlu olarak etkilediği, ayrıca çalışan motivasyonunun da, iş tatmini üzerinde olumlu etkisi olduğu saptanmıştır. Abstract Like manufacturing companies, hotels implement several strategies in order to satisfy consumers' needs and wants. These strategies play critical roles in the context of unique characteristics of hotel services and interaction between boundary spanning role employee and consumer, when they are examined from the service firms' perspectives. Having outlined this basic information, managerial ethical behaviors are

ÖZET Bu çalışmanın temel amacı hemşirelerin örgütsel bağlılık ile iş tatmini düzeylerini tespit etmek ve iki tutum arasında ilişkiyi incelemektir. Bu bağlamda öncelikle örgütsel bağlılık ve iş tatmini kavramları ayrı ayrı açıklanmış;... more

ÖZET
Bu çalışmanın temel amacı hemşirelerin örgütsel bağlılık ile iş tatmini düzeylerini tespit etmek ve iki tutum arasında ilişkiyi incelemektir. Bu bağlamda öncelikle örgütsel bağlılık ve iş tatmini kavramları ayrı ayrı açıklanmış; daha sonra aralarındaki ilişkinin ele alındığı çalışmalardan örnekler verilmiştir. 250 hemşire ile yapılan çalışma sonucunda içsel tatmin ve dışsal tatmin boyutlarının örgütsel bağlılıkla önemli ölçüde ilişkili olduğu ve bu ilişkilerin pozitif ve anlamlı olduğu görülmüştür.

Bu çalışmada, bir yönetim anlayışı olan toplam kalite yönetiminin gerekliliği ve toplam kalite yönetimi anlayışının ne tarz bir liderlik gerektirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca yöneticilerin sergilemiş olduğu liderlik davranışlarını,... more

Bu çalışmada, bir yönetim anlayışı olan toplam kalite yönetiminin gerekliliği ve toplam kalite yönetimi anlayışının ne tarz bir liderlik gerektirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca yöneticilerin sergilemiş olduğu liderlik davranışlarını, liderlik teorileri çerçevesinde ele alıp personelin iş tatminine olan etkileri incelenmiştir. Çağdaş yönetim anlayışı olarak bilinen toplam kalite yönetimi, işletmelerin en büyük rekabet gücü olarak görülmektedir. Buna göre, toplam kalite yönetiminin işletmeler için önemi açıklanmış olup, uygulamada ihtiyaç duyulan ilke ve yöntemler belirtilmiştir. Toplam kalite yönetiminin bir işletmede hayata geçirilebilmesi için tepe yönetiminin liderliği önemlidir. Bu amaçla liderlik yaklaşımlarının (özellikler yaklaşımı, davranışsal liderlik, durumsal liderlik, stratejik liderlik, karizmatik liderlik, katılımcı liderlik, dönüşümcü liderlik), toplam kalite yönetimi anlayışı ile nasıl bir ilişkisi olduğu açıklanmıştır. İşletmelerin başarısında, çalışan personeller önemli rol üstlenmektedir. Dolayısıyla personelin iş tatmini önemlidir. Personelin iş tatminini etkileyen en önemli faktörlerden birisi de yöneticilerin sergilemiş olduğu liderlik davranışlarıdır. Liderlik davranışlarının personelin iş tatminine olan etkileri, literatürde yer alan araştırmalardan örnekler verilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonuçları, işletmelerin hedef ve amaçlarına ulaşmasında, toplam kalite yönetimi anlayışının aracılık ettiğini göstermektedir. Öte yandan, gerek toplam kalite yönetimindeki liderlik davranışlarının gerekse diğer teoriler çerçevesindeki liderlik davranışlarının, personelin iş tatminine etkisi olduğunu işaret etmektedir.

Bu araştırmanın amacı, kamu hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş tatminlerinin motivasyon düzeylerine olan etkisini incelemektir. Araştırmaya Sakarya Yenikent devlet hastanesinde çalışan 123 hemşire katılmıştır. Katılımcılara verilen... more

Bu araştırmanın amacı, kamu hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş tatminlerinin motivasyon düzeylerine olan
etkisini incelemektir. Araştırmaya Sakarya Yenikent devlet hastanesinde çalışan 123 hemşire katılmıştır.
Katılımcılara verilen anket formu 3 bölümden oluşmaktadır; (1) ilk bölümü katılımcılara ait demografik bilgiler
oluştururken (2) ikinci bölümde Weiss ve arkadaşlarının geliştirdiği Minnesota İş Tatmini Ölçeği ve son olarak (3)
üçüncü bölümde ise Gagne ve arkadaşları (2010) geçerlilik ve güvenilirliğini yaptığı İşte Motivasyon Ölçeği
kullanılmıştır. Araştırma kapsamında tanımlayıcı istatistiksel analizlerin yanı sıra, güvenilirlik analizleri, bağımsız
örneklerde t testi, tek yönlü anova analizi, post-hoc analizi, Kruskal Wallis, Mann-Whitney u testi ile korelasyon ve
regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda iş tatmini, içsel tatmin ve dışsal tatmin ile motivasyon
arasında ilişki (r=0,777) bulunmuştur. Değişkenler arasında yapılan regresyon modeli anlamlı (F=183,063; p=0,000)
ve iş tatmini motivasyonu %60.1 oranında açıklamaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre hemşirelerin iş tatminlerinin
iş rotasyonu ya da ücret artışı ile değil, çalışma ortamındaki arkadaşlık ve yardımlaşmanın güçlendirilmesi ile
mümkündür. Bu nedenle sağlık yöneticilerinin sorumluluklarında bulunan çalışanlar arası iletişimi güçlendirmeleri ve
yardımlaşma kültürünü geliştirmeleri önerilmektedir.

Bu çalışmanın amacı, örgütsel psikolojik sermaye yapısı unsurlarından psikolojik dayanıklılık faktörünün, temel örgütsel sonuç değişkenlerinden olan iş tatmini ve örgütsel bağlılık tutumları üzerindeki rolünün ortaya çıkarılmasıdır.... more

Bu çalışmanın amacı, örgütsel psikolojik sermaye yapısı unsurlarından psikolojik dayanıklılık faktörünün, temel örgütsel sonuç değişkenlerinden olan iş tatmini ve örgütsel bağlılık tutumları üzerindeki rolünün ortaya çıkarılmasıdır.
Çalışmanın örneklemini 257 banka çalışanı oluşturmaktadır. Anket yöntemi ile verilerin toplandığı araştırmada Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, İş Tatmin ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak Amos 16.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, zorluklar ve problemlerle karşılaşıldığında, başarı elde etmek için kendini toparlama, başarıya odaklanma ve bu yolda amacını sürdürme kapasitesi olarak değerlendirilen psikolojik dayanıklılık faktörünün, örgütsel bağlamda başarı ve performansla ilişkilendirilen temel değişkenlerden iş tatmini (β=0,21; p<0.01) ve örgütsel bağlılık (β=0,13; p<0.01) değişkenleriyle anlamlı ilişkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Söz konusu ilişkilerin örgütsel ortamda yaratabileceği olası sonuçlar tartışılmıştır.

ÖZET Bu araştırma, çalışan bireylerin zaman yönetimi becerileri ile çalışma yaşam kaliteleri ve iş doyumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmaya, Ankara ili sınırları içerisinde çalışan... more

ÖZET Bu araştırma, çalışan bireylerin zaman yönetimi becerileri ile çalışma yaşam kaliteleri ve iş doyumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmaya, Ankara ili sınırları içerisinde çalışan toplam 150 birey katılmış ve veri toplama aracı olarak; Britton ve Tesser (1991) tarafından geliştirilip, Alay ve Koçak (2003) tarafından uyarlanan "Zaman Yönetimi Envanteri", Sirgy ve diğerleri (2001) tarafından geliştirilen ve Afşar (2011) tarafından uyarlanan ""Çalışma Yaşam Kalitesi Ölçeği (QWL Scale)"" ve Weiss, David, England ve Lofquist (1967) tarafından geliştirilen ve Baycan (1985) tarafından Türkçeye çevrilen "Minnesota İş Doyumu" ölçeği kullanılmıştır. Veriler değerlendirilmesinde, Frekans, Yüzde dağılımı, Regresyon, Pearson Korelasyon analizi ve Bağımsız Gruplar için t Testi tekniği kullanılmıştır. "Zaman Yönetimi"ne ilişkin olarak "çok uğraş gerektiren çalışmalarla ilgili en iyi zamanı programlamada"", "üzerinde çalışılabilecek şeylerin boş zaman bulunduğunda yapılabilmesi için yanında taşımada" ve "fayda sağlamayan alışkanlıklara veya aktivitelere devam etmede"" kadınlar ve erkekler arasında istatistiksel yönden anlamlı farklılık olduğu, "Çalışma Yaşam Kalitesi"ne ilişkin olarak "kendini iş yerinde fiziksel olarak güvende hissetme"" konusunda kadınlar ve erkekler arasında istatistiksel yönden anlamlı farklılık olduğu, "İş Doyumu"na ilişkin olarak ise ""başkaları için bir şeyler yapabilme imkânı"" konusunda kadınlar ve erkekler arasında istatistiksel yönden anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır. Regresyon analizi sonucunda, katılımcıların zaman yönetimi becerileri, çalışma yaşam kaliteleri ve iş doyumları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<.01). Katılımcıların zaman yönetim becerileri ve çalışma yaşam kaliteleri arttıkça iş doyum düzeylerinin de arttığı belirlenmiştir. Bu ilişki demografik değişkenlerle kontrol edildiğinde demografik değişkenlerin iş doyumu üzerinde istatistiksel yönden bir etkisi olmadığı ve zaman yönetimi ve çalışma yaşam kalitesinin iş doyumu üzerine etkisinin devam etmediği görülmüştür (p>.05).

Bu çalışma muhasebe meslek mensuplarında iş yaşamında strese neden olan faktörlerle iş tatmin düzeyleri arasındaki ilişkinin analizi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2013... more

Bu çalışma muhasebe meslek mensuplarında iş yaşamında strese neden olan faktörlerle iş tatmin düzeyleri arasındaki ilişkinin analizi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2013 yılında Muğla il genelinde faaliyet gösteren 1194 muhasebe meslek mensubudur. Geçerli olan 299 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre meslek mensuplarında strese neden olan faktörlerle içsel tatmin düzeyi arasında herhangi bir ilişki yoktur. Dışsal tatmin düzeyi ile teknolojik sorunlar, mesleki beklenti, standartlar ve denetim faktörleri arasındaki ilişki pozitif yönlü iken, etik ilkeler ve maddi sıkıntılar faktörleri arasındaki ilişki negatif yönlüdür. Genel tatmin düzeyi ile sadece çevresel etkenler faktörü arasında ilişki olup, bu ilişki pozitif yönlüdür.

Amaç: Bu çalışmanın amacı, İKY uygulamalarının örgütsel bağlılığına etkisinde iş tatmininin ara değişken etkisinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırma modelinde yer alan hipotezleri test etmek için gerekli veriler anketle toplanmıştır. 395... more

Amaç: Bu çalışmanın amacı, İKY uygulamalarının örgütsel bağlılığına etkisinde iş tatmininin ara değişken etkisinin incelenmesidir.
Yöntem: Araştırma modelinde yer alan hipotezleri test etmek için gerekli veriler anketle toplanmıştır. 395 adet anketten elde edilen veriler analiz edilmiştir. Faktör, korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Regresyon analizi ile iş tatmininin İKY uygulaması ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkide ara değişken etkisi incelenmiştir.
Bulgular: Elde edilen bulgulara göre; iş analizi ve iş tasarımına, İKY bilgi sistemine, ücretlendirmeye ve işgören güçlendirmeye yönelik algıların çalışanların iş tatminini etkilediği görülmüştür. Bir diğer bulguda, iş tatmininin de bu İKY uygulamalarından iş analizi ve iş tasarımına, ücretlendirmeye ve işgören güçlendirmeye yönelik algılar ile örgütsel bağlılık boyutları arasındaki ilişkilerde TAM veya KISMİ ara değişken etkisi olduğu görülmüştür.

Tükenmişlik sendromu bireylerle yüz yüze çalışılan meslek gruplarında sık yaşanan bir sorundur. Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı noksanlığı olarak üç boyutta değerlendirilen tükenmişlik sendromu, çalışanların... more

Tükenmişlik sendromu bireylerle yüz yüze çalışılan meslek gruplarında sık yaşanan bir sorundur.
Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı noksanlığı olarak üç boyutta değerlendirilen tükenmişlik
sendromu, çalışanların performansını ve dolayısıyla da isletmenin hizmet kalitesini olumsuz yönde
etkilemektedir. İş tatmini tükenmişlik ile beraber değerlendirilen bir kavram olup yönetim psikolojisi dalında en
sık çalışılan konulardan bir tanesidir. Bu araştırmanın amacını konaklama işletmelerinde çalışan işgörenlerin iş
tatmini ve tükenmişlik düzeylerini tespit etmek, çalışanlarının kişisel ve mesleki özellikleriyle tükenmişlik ve iş
tatmini düzeyleri arasındaki ilişkileri belirlemek, iş tatmini ile tükenmişlik arasındaki ilişkiyi saptamak ve
tükenmişliğin iş tatmini üzerindeki etkisini belirlenmesi oluşturmaktadır. Araştırma doğrultusunda belirtilen
bölgedeki konaklama işletmelerinde çalışan toplam 428 çalışandan 181 tanesine (%42,2) ulaşılmıştır. Araştırma
sonucunda elde edilen bulgulardan, araştırma kapsamında yer alan konaklama işletmelerinde çalışanların
tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya olmadığı saptanmış, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerinin
düşük, kişisel başarı düzeylerinin ise yüksek olduğu belirlenmiş, çalışanların tatmin düzeyleri konusunda karasız
düzeyde oldukları görülmüştür. İş tatminiyle duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında negatif yönlü bir
ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. İş tatmini ile kişisel başarı arasında ise pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu
bulunmuştur.

Bu çalışmanın amacı muhasebe meslek mensupları ile ilgili iş tatmini ve tükenmişlik sendromu yaptıkları işi ve hayatlarını ne yönlü etkilediğini temel ve alt boyutlar düzeyinde tespitinin yapılmasıdır. Bu çalışma doğrultusunda iş tatmini... more

Bu çalışmanın amacı muhasebe meslek mensupları ile ilgili iş tatmini ve tükenmişlik sendromu yaptıkları işi ve hayatlarını ne yönlü etkilediğini temel ve alt boyutlar düzeyinde tespitinin yapılmasıdır. Bu çalışma doğrultusunda iş tatmini ve tükenmişlik sendromu açıklanmıştır. Konuyla ilgili Türkiye ve yurtdışından literatür özetlenmiştir. Yapılan araştırmalar ve gözlemler sonucunda muhasebe meslek mensuplarının yaş, cinsiyet ve medeni hali, günlük çalışma saatleri ve çocuk sahibi olmaları veya olmamaları da tükenmişlik yönünden farklılaşma olmadığı gözlemlenmiştir. Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı alt boyutları açısından mesleki tükenmişlik yönünden farklılaşma olduğu tespit edilmiştir. Buna karşı olarak, muhasebe meslek mensuplarının iş tatminlerinin mesleği isteyerek seçme ve aylık gelir açışından farklılaşma olduğu tespit edilmiştir.

ÖZET Günümüzde örgütlerin zorlu rekabet koşullarında ayakta kalabilmeleri için önemli görevlerden biri yöneticilere düşmektedir. Yöneticinin örgüt içerisindeki tutum ve davranışlarının, en önemlisi liderlik davranışlarının, işgörenin... more

ÖZET Günümüzde örgütlerin zorlu rekabet koşullarında ayakta kalabilmeleri için önemli görevlerden biri yöneticilere düşmektedir. Yöneticinin örgüt içerisindeki tutum ve davranışlarının, en önemlisi liderlik davranışlarının, işgörenin motivasyonu ve iş tatmini üzerinde etkisi olacağı düşünülmektedir. Yönetici ile işgören arasındaki etkileşim gün geçtikçe daha önemli bir hal almaya başlamıştır. Çalışma yaşamında işgörenler, zamana ve içerisinde bulundukları ulusal kültüre göre farklı tutum ve davranış, özellik, motivasyona ve beklentilere sahip olabilmektedirler. İşgörenlerin yöneticilerinden bekledikleri liderlik davranışı bu beklentilerinin başında gelmektedir. Ataerkil toplumlarda görülmekte olan paternalist liderlik, liderin baba gibi işgörenlerine ilgi gösteren, saygı duyan, korumacı ve işgörenlerin sorunlarıyla yakından ilgilenmesi olarak tanımlanmaktadır. Paternalist değerlere sahip bir yönetici çalışanlarına baba rolüyle yaklaşmakta ve örgütte bir aile ortamı yaratmaya çalışmaktadır. İşgörenler kendi değerleriyle uyum gösteren davranışlara maruz kaldıklarında liderlerine karşı saygı ve güven duymasıyla uyum gerçekleşmektedir. İşgörenler kendi değerleriyle örgütün değerleri uyum gösterdiğinde tatmin olmakta ve örgütle olan ilişkilerini devam ettirmektedir. Bu çalışma kapsamında paternalist liderliğin iş tatmini üzerindeki etkisinin araştırılması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda Kahramanmaraş'ta faaliyette bulunan gıda işletmelerinde çalışan işgörenlere anket çalışması uygulanmış ve anket sonucunda elde edilen veriler SPSS programı aracılığıyla analize tabi tutulmuştur. Yapılan analizler neticesinde paternalist liderlik alt boyutlarının iş tatmininin alt boyutlarını olumlu etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır.

Öz Bu çalışma örgütsel kariyer yönetimi, iş tatmini ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı çalışanlar tarafından algılanan kariyer yönetimi uygulamalarının, çalışanların örgütleriyle aralarındaki... more

Öz Bu çalışma örgütsel kariyer yönetimi, iş tatmini ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı çalışanlar tarafından algılanan kariyer yönetimi uygulamalarının, çalışanların örgütleriyle aralarındaki duygusal bağlılık seviyesini nasıl etkilediğini belirleyebilmek ve bu etkiye iş tatminin herhangi bir aracılık etkisinin bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Bu amaçla Konya ilinde hizmet ve üretim sektöründe faaliyet gösteren farklı işletmelerde çalışan 607 işgörenden yazılı soru sorma (anket) tekniği ile veri toplanmıştır. Hipotezleri test etmek için hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda hem genel iş tatmininin hem de içsel ve dışsal iş tatmininin, örgütsel kariyer yönetiminin duygusal bağlılık üzerindeki etkisinde kısmi aracılık rolüne sahip olduğu tespit edilmiştir. Abstract This study focuses on the relationship between organizational career management, job satisfaction and emotional commitment. The purpose of the study is to determine how career management practices perceived employees effect the level of emotional engagement with their organization and to determine whether the degree of job satisfaction mediates this relationship. For this purpose, data were collected from 607 employees working in different businesses of service and production sector in Konya via survey method. Hypotheses were tested by hierarchical regression analysis. As the result of the study it has been found that both general job satisfaction, internal job satisfaction and external job satisfaction have a partial mediating role in the effect of organizational career management on emotional commitment.

Bu çalışmada iş tatmini araştırmalarında ölçek kullanımı, işletme alanında yapılan lisansüstü tez çalışmaları üzerinden tartışılmıştır. Bu kapsamda YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde iş tatmini konusunda yapılan 117 yüksek lisans ve 18 doktora... more

Bu çalışmada iş tatmini araştırmalarında ölçek kullanımı, işletme alanında yapılan lisansüstü tez çalışmaları üzerinden tartışılmıştır. Bu kapsamda YÖK Ulusal
Tez Merkezi’nde iş tatmini konusunda yapılan 117 yüksek lisans ve 18 doktora tezi olmak üzere toplamda 135 tez incelenmiştir. Söz konusu tezler; kullanılan ölçek,
ölçeğin orijinal dili, ölçeğin Türkçe’ye uyarlanması, kullanılma gerekçesi, geçerlilik ve güvenilirlik analizleri bakımından betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırma
bulgularına göre; yeni ölçüm araçları geliştirmek yerine hazır ölçeklerin Türkçe’ye çevrilip kullanıldığı, ölçek kullanımının gerekçelendirilmediği ve geçerlilik analizinin
yeterince yapılmadığı tespit edilmiştir.

ÖZET Bu çalışmanın amacı, Üniversitede çalışan akademik personelin iş tatmin düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amaçla Türkiye'deki bir Üniversitede görev yapmakta olan 182 akademisyene anket uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre,... more

ÖZET Bu çalışmanın amacı, Üniversitede çalışan akademik personelin iş tatmin düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amaçla Türkiye'deki bir Üniversitede görev yapmakta olan 182 akademisyene anket uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, genel olarak akademisyenlerin iş tatmin düzeylerinin iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte; akademisyenlerin sahip olduğu çocuk sayısı, tecrübe durumu ve medeni durumuna göre, iş tatmin düzeyleri farklılık göstermezken, yaş grubu, akademik unvan ve çalıştığı birime göre iş tatmin düzeyleri farklılık gösterdi tespit edilmiştir. Diğer bir sonuca göre, fakülte ve yüksekokulda çalışan akademisyenlerin, MYO'nda çalışanlara göre, işlerinden daha az tatmin oldukları ortaya çıkmıştır. ABSTRACT The aim of this study is to determine the job satisfaction level of academic staff working at university. For this purpose, 182 academicians, working in a university in Turkey, were applied a questionnaire. According to results of the study, it was concluded that academic staff job satisfaction level was generally good. However; it was concluded that while job satisfaction level showed no difference according to the number of children, experience status and marital status of the academician, it showed difference according to age group, academic titles and department of the academician.According to another result, it was concluded that academicians working in faculty and school of higher education were less satisfied with their jobs than ones working in vocational school.

Bu çalışmanın amacı, örgütsel psikolojik sermaye yapısı unsurlarından psikolojik dayanıklılık faktörünün, temel örgütsel sonuç değişkenlerinden olan iş tatmini ve örgütsel bağlılık tutumları üzerindeki rolünün ortaya çıkarılmasıdır.... more

Bu çalışmanın amacı, örgütsel psikolojik sermaye yapısı unsurlarından psikolojik dayanıklılık faktörünün, temel
örgütsel sonuç değişkenlerinden olan iş tatmini ve örgütsel bağlılık tutumları üzerindeki rolünün ortaya çıkarılmasıdır. Çalışmanın örneklemini 257 banka çalışanı oluşturmaktadır. Anket yöntemi ile verilerin toplandığı araştırmada Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, İş Tatmin ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak Amos 16.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, zorluklar ve problemlerle karşılaşıldığında, başarı elde etmek için kendini toparlama, başarıya odaklanma
ve bu yolda amacını sürdürme kapasitesi olarak değerlendirilen psikolojik dayanıklılık faktörünün, örgütsel bağlamda başarı ve performansla ilişkilendirilen temel değişkenlerden iş tatmini (β=0,21; p<0.01) ve örgütsel bağlılık (β=0,13; p<0.01) değişkenleriyle anlamlı ilişkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Söz konusu ilişkilerin örgütsel ortamda yaratabileceği olası sonuçlar tartışılmıştır.

Nowadays, the increasing use of technology has brought with it many dangers and threats. The most important threats of these is cyber bullying. Cyberbullying is all about sending, posting or sharing offensive, negative, harmful, false or... more

Nowadays, the increasing use of technology has brought with it many dangers and threats. The most important threats of these is cyber bullying. Cyberbullying is all about sending, posting or sharing offensive, negative, harmful, false or malicious content through apps, social media tools, forums, gaming sites, blogs using tools like mobile phones, computers, tablets. People who are cyberbullied are also victims of cyber victimization and experience cyber victimization. Cyber victims can live various negativities during or after cyber bullying. One of them is the decrease of the self-esteem of the victim. The thoughts of victim about himself can be turn negative and his life satisfaction and work satisfaction can decrease. This study aims to determine the effect of self-esteem, which is seen as a negative result of cyber victimization, on job satisfaction. For this purpose, the study determines the internal and external satisfaction levels of the self-esteem of teachers who experience cyber victimization. The sample of the study consists of school teachers that are working at official schools that are affiliated to the Ministry of National Education at Gaziantep province, Şahinbey district. Data of study was obtained by applying the Revised Cyber Bullying Inventory, Minnesota Job Satisfaction Scale, Rosenberg Self-Value Scales to this sample group in the Fall semester of the 2019-2020 Academic Year. Disproportionate cluster sampling method was used in sample selection and 500 teachers were reached with this method and data were obtained from 352 of them. Relational screening model was used to determine the effect degree of change between variables. In line with the findings obtained, it is concluded that there is a moderate, positive and significant relationship between the self-esteem levels and internal satisfaction levels and a low, positive and significant relationship between self-esteem levels and external satisfaction levels of teachers who experience cyber victimization. In addition to these, it can be said that the self-esteem of teachers who experience cyber victimization can be a significant predictor of their internal satisfaction and it's not a significant predictor of their external satisfaction.

Seyahat acentaları, turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin müşterilere ulaştırılmasına aracılık eden işletmelerdir. Kesintisiz ve yüz-yüze hizmet vermelerinin yanında tamamen insan kaynağına dayalı emek yoğun çalışmaları en önemli... more

Seyahat acentaları, turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin müşterilere ulaştırılmasına aracılık eden işletmelerdir. Kesintisiz ve yüz-yüze hizmet vermelerinin yanında tamamen insan kaynağına dayalı emek yoğun çalışmaları en önemli özellikleri arasında yer almaktadır. Bu özellikler dikkate alındığında; kaliteli hizmet, müşteri memnuniyeti ve dolayısıyla işletme karlılığı konularında en önemli görev işgörenlere düşmektedir. Günümüzde işgörenlerin, çalıştıkları örgüte ve yaptıkları işe karşı geliştirdikleri tutumların araştırılması oldukça popüler hale gelmiştir. Konu ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar sayesinde, hem literatüre hem de sektöre katkı sağlamakta ve insan kaynaklarının etkili ve verimli şekilde kullanılması konusundaki bilinç artmaktadır. Bu çalışma ile iş doyumu ve tükenmişlik konuları, iş doyumsuzluğu ve tükenmişlik durumunda ortaya çıkacak sonuçlar incelenmiş, seyahat acentalarında çalışan işgörenlerin iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri ile bazı demografik ve işyeri özellikleri karşılaştırılmıştır. Veri toplama aracı olarak; Minnesota Doyum Anketi, Maslach Tükenmişlik Envanteri ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Türkiye’de A grubu seyahat acentalarının
yoğunlukta bulunduğu İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla, Mersin şehirlerinde faaliyet gösteren acenta çalışanlarından 298 kişinin katılımıyla toplanan verilerin analizi sonucunda, seyahat acentasında çalışan işgören grupları arasında iş doyumu ile tükenmişlik düzeyleri açısından yaş, eğitim durumu, turizm eğitimi, meslek seçimi, çalışma
statüsü, ücret değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar saptanmıştır.

Çalışanların örgüt içerisindeki tutum ve davranışları üzerinde bağlı oldukları kültürün doğrudan, belirleyici etkisi vardır. Kültür, örgütsel ya da toplumsal kökenli olabilir. Diğer taraftan, örgüt kültürünün toplumsal kültürün bir alt... more

Çalışanların örgüt içerisindeki tutum ve davranışları üzerinde bağlı oldukları kültürün doğrudan, belirleyici etkisi vardır. Kültür, örgütsel ya da toplumsal kökenli olabilir. Diğer taraftan, örgüt kültürünün toplumsal kültürün bir alt unsuru olduğu da iddia edilebilir. Ancak, her iki kültürel kaynağın, sürekli etkileşimin sonucunda geçişken olduğu da unutulmamalıdır. Örgüt kültürleri de, halkla ilişkiler faaliyetleriyle, organizasyon üyelerini dönüştürerek ya da diğer çıktılar yoluyla toplumsal kültürü etkiler. Bireyler, örgütsel kültürden etkilendikleri gibi ait oldukları toplumsal ya da mesleki kültürü örgüt içine taşıyarak örgüt kültürünü etkilerler. Örneğin, toplumsal kültürün bireyci ya da toplumlu niteliklere sahip oluşu, bireyin örgüt kültürüne etkisinin yönünü de belirleyecektir. Bu çerçevede, açık bir sistem olan örgütlerin amaçlarına ulaşmasını sağlayacak nitelikte, etkili yönetimin gerçekleşebilmesi için kültürün kökenlerinin ve bileşenlerinin bilimsel bir yaklaşımla araştırılıp ortaya konması son derece önemlidir.
Bu kitap, örgüt kültürü, örgütsel adalet, örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık, iş tatmini ve örgütsel performans konularında literatüre katkıda bulunacaktır.

The Relationship between Mobbing and Job Satisfaction in Workplace Meltem Uygun Institute of Social Sciences/ PhD in Business Administration Gazi University, Turkey mel.uygun@gmail.com Abstract Mobbing emerges as a communal and social... more

The Relationship between Mobbing and Job Satisfaction
in Workplace
Meltem Uygun
Institute of Social Sciences/ PhD in Business Administration Gazi University, Turkey
mel.uygun@gmail.com
Abstract
Mobbing emerges as a communal and social phenomenon which adversely affect victims as in terms of
individual and organizational. The concept of mobbing is defined as psychological violence or bullying in
workplace. While job satisfaction is defined as one's generating of positive attitudes towards his/her own job and
has a great importance of efficiency of the employees in an organization. This research has been done to
investigate the relationship between mobbing and job satisfaction in workplaces. There are two type of scales
have been reviewed to use in the survey. First scale is the negative acts questionnaire (NAQ), which was
developed by Einarsen & Raknes, (1997) and Einarsen, Raknes, Matthiesen & Hellesoy, (1994a) as a
quantitative measure of mobbing. The second scale is Minnesota job satisfaction scale (MSQ) was developed by
Dawis, Weiss, England, Lofquist (1967). These questionnaires were conducted with 140 employees in a hospital
in Bursa city of Turkey, to measure negative behaviors and job satisfaction if there is a relative relationship
between mobbing and job satisfaction. The survey datas analysed by SPSS 21.0 (Statistical Package for Social
Sciences) computer program, and found that there is a significant negatively related relationship between
mobbing and job satisfaction.

ÖZET Araştırmanın amacı kamu görevlileri açısından örgütsel bağlılık, iş tatmini ve işkoliklik kavramları arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırma verileri anket yoluyla elde edilmiş ve verilere SPSS programı aracılığıyla... more

ÖZET
Araştırmanın amacı kamu görevlileri açısından örgütsel bağlılık, iş tatmini ve işkoliklik kavramları arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırma verileri anket yoluyla elde edilmiş ve verilere SPSS programı aracılığıyla korelasyon, regresyon, t-Testi ve Anova analizleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda sadece iş tatmini ve işkoliklik kavramları arasında düşük düzeyli bir ilişki tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca bazı demografik değişkenlerle araştırmaya konu kavramlar arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.
ABSTRACT
The aim of the research is to determine the relationship between the concepts of organizational commitment, job satisfaction and workaholism according to public officials. The data of the research was obtained by means of the questionnaire and the data were analyzed by using SPSS program, regression, t-Test and Anova analysis. As a result of the study, only a low level relationship was found between job satisfaction and workaholism. In the research, there were also significant differences between some demographic variables and concepts.

Öz Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümlerinde çalışmakta olan akademisyenlerin örgütsel bağlılıkları ile iş tatminleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırma, daha önce gastronomi alanyazınında benzer bir çalışmaya... more

Öz Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümlerinde çalışmakta olan akademisyenlerin örgütsel bağlılıkları ile iş tatminleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırma, daha önce gastronomi alanyazınında benzer bir çalışmaya rastlanılmamasından dolayı önemli olarak görülmektedir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak elektronik anket yöntemi kullanılmıştır. Örgütsel bağlılığı ölçmek için üç boyutlu örgütsel bağlılık ölçeği, iş tatminini ölçmek için ise Minnesota iş tatmini ölçeği kullanılmıştır. Anket soruları 2015 yılı ÖSYM Yükseköğretim Programları Kılavuzunda yer alan Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümlerinde görev yapan akademisyenlerin elektronik posta adreslerine gönderilmiştir. 8 Temmuz 2015 tarihinde ve ikinci kez 15 Temmuz 2015 tarihinde gönderilen elektronik postalar sonucunda dönüş yapmayan akademisyenler telefon ile aranarak araştırmaya katılmaları rica edilmiştir. Tespit edilen toplam 147 akademisyenden 89'u araştırmaya katılmıştır. Elde edilen veri uygun istatistiki analiz programları kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan korelasyon analizi sonuçları örgütsel bağlılık alt boyutları (duygusal, devam ve normatif bağlılık) ile iş tatmini arasında zayıf düzeyde olumlu yönlü bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca regresyon analizi sonuçlarına göre iş tatminindeki toplam değişmenin %39,6'sının duygusal bağlılık ve %21,2'sinin normatif bağlılık ile açıklanabileceğini söylemek mümkündür. Abstract This research was conducted to investigate the relationship between job satisfaction and organizational commitment of academicians working in the field of Gastronomy and Culinary Arts. This research is important as there is no similar research in the related literature. Survey method was used as the data collection method in this study. For measuring the organizational commitment, a three dimensional organizational commitment scale was used and for measuring job satisfaction, the Minnesota Job Satisfaction scale was used. Survey questions were sent to academicians working in schools with Gastronomy and Culinary Arts departments which were determined by looking at university preference guide prepared by Assessment Selection and Placement Center in 2015. E-­‐‑ mails for asking participation from academicians were sent two times, on 8 July 2015 and on 15 July 2015. Those who did not participate were called and requested to fill the survey. 89 of the 147

Bu araştırmanın amacı; kurumsal itibar, iş tatmini ve örgütsel özdeşleşme kavramlarının birbirleriyle olan ilişkilerini tespit etmektir. Araştırmanın ana kütlesini Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan üniversitelerin akademik ve idari... more

Bu araştırmanın amacı; kurumsal itibar, iş tatmini ve örgütsel özdeşleşme kavramlarının birbirleriyle olan ilişkilerini tespit etmektir. Araştırmanın ana kütlesini Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan üniversitelerin akademik ve idari personeli oluşturmaktadır. Çalışma, literatür taramasının yanı sıra, örneklemi oluşturan akademik ve idari personele yönelik alan araştırmasını kapsamaktadır. Araştırma, ana kütle içerisinden rastgele seçilen 883 kişilik örneklem üzerinde analizler yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler üzerinde frekans dağılımları, regresyon ve korelasyon analizleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda ortaya atılan hipotezleri destekleyici bulgulara ulaşılmıştır. Bu kapsamda kurumsal itibar algısı ile iş tatmini ve örgütsel özdeşleşme ile pozitif yönlü doğrusal ilişkiler
tespit edilmiştir.

The Covid-19 pandemic emerged amid the transformations created by technological advances in working life and has led to the peak of remote and hybrid working settings worldwide. The present study aims to focus on the mediating role of job... more

The Covid-19 pandemic emerged amid the transformations created by technological advances in working life and has led to the peak of remote and hybrid working settings worldwide. The present study aims to focus on the mediating role of job satisfaction regarding the relation between remote working and life satisfaction. The sample of the study consists of 415 white-collar workers living in diff erent regions of Turkey, with at least an undergraduate degree, and has remote-working experience during the Covid-19 pandemic. SmartPLS 3 package program was used in the analysis of the data. As a result, we found that only skill development and organizational support dimensions of the remote working attitude aff ect job and life satisfaction. Also, we found that job satisfaction has a partial mediating role between skill development and life satisfaction. However, in the case of the relationship between organizational support and life satisfaction, job satisfaction emerged as a full mediator.

ÖZET: Kurumların başarısında çalışanların işe karşı geliştirdiği tutum ve davranışların ne kadar önemli olduğu çeşitli araştırmalarla ispatlanmıştır. Bir kişinin işinden memnun olmasına sebep olan psikolojik, fizyolojik ve çevresel... more

ÖZET: Kurumların başarısında çalışanların işe karşı geliştirdiği tutum ve davranışların ne kadar önemli olduğu çeşitli araştırmalarla ispatlanmıştır. Bir kişinin işinden memnun olmasına sebep olan psikolojik, fizyolojik ve çevresel koşulların birleşimi olarak tanımlanan iş tatmini gerek özel sektör gerek kamu kurumları açısından önem arz etmektedir. Hiç şüphesiz çalışanın iş tatminini sağlamada kişisel özellikleri de etkilidir. Başkalarını iş yerinde etkili bir şekilde anlama ve başkalarının kişisel ve/veya örgütsel hedeflerini geliştirecek şekilde hareket etmelerini sağlamak için bu bilgiyi kullanma yeteneği olarak tanımlanan "politik beceri" ve çevresel değişmeyi etkileme eğilimi ve reaktif olmaktan ziyade proaktif davranışa girme eğilimini ifade eden "proaktif kişilik" özelliklerinin iş tatminini etkilediği varsayılmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, bir devlet üniversitesindeki idari personelin politik becerilerinin iş tatmini üzerindeki etkisi açısından proaktif kişiliğin üstlenmiş olduğu aracı rolün belirlenmesi ve değerlendirilmesidir. Bu amaç doğrultusunda Bateman ve Crant (1993)'ın tasarladığı "Proaktif Kişilik Ölçeği" ,Ferris vd. (2005)'ın tasarladığı, Özdemir ve Gören (2015) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Politik Beceri Envanteri ve Minnesota İş Tatmin Ölçeği uygulanarak politik becerinin iş tatmini üzerine etkisinde proaktif kişiliğin aracı rolü saptanmıştır. Çalışma kapsamında bir devlet üniversitesinde görev yapan 246 idari personele anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 25.00 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler sonucu elde edilen bulgulara göre politik beceri ve iş tatmini arasında anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca katılımcıların, politik beceri, iş tatmini ve proaktif kişilik düzeyleri, bazı demografik değişkenler açısından, anlamlı düzeyle farklılık göstermektedir. Sonuç olarak çalışanların iş tatmini düzeylerini artırabilmek için politik becerileri ve proaktif kişilik özelliklerinin geliştirilmesinin önemi ortaya çıkarılmıştır.
ABSTRACT:
The importance of the attitudes and behaviors developed by the employees towards the success of the organizations has been proved by various researches. Job satisfaction, defined as the combination of psychological, physiological and environmental conditions that cause a person to be satisfied with her/his job, is important for both the private sector and public institutions. There is no doubt that the employee's personal characteristics are also effective in achieving job satisfaction. Politic skill is defined as the ability to effectively understand others in the workplace and to use this knowledge to enable others to act in a way that improves their personal / organizational goals. Proactive personality refers to the tendency to influence environmental change and the goal of engaging in proactive behavior rather than being reactive.“Political skills” and “proactive personality” characteristics are assumed to affect job satisfaction. In this context, the aim of the study is to determine and evaluate the role of the proactive personality in terms of the impact of the political skills of the administrative staff at a state university on job satisfaction. For this purpose, the “Proactive Personality Scale" designed by Bateman and Crant (1993), "Politic Skill Inventory" designed by Ferris et al. (2005) -adapted to Turkish by Özdemir and Gören (2015)- and Minnesota Job Satisfaction Scale were applied to determine the intermediary role of proactive personality in the impact of political skill on job satisfaction. A questionnaire was applied to 246 administrative staff working at a state university. The data obtained were analyzed using SPSS 25.00 program. According to the findings of the analyzes, a significant relationship was found between political skills and job satisfaction. Also, political skill, job satisfaction and proactive personality levels of the participants differ significantly in terms of some demographic variables. Consequently, the importance of developing political skills and proactive personality traits has been revealed in order to increase job satisfaction levels of employees.
Keywords: Political Skill, Proactive Personality, Job Satisfaction, Administrative Personnel

Öz Bu çalışmada, iş arkadaşlarından ve yönetimden duyulan tatminin normatif bağlılığa etkisinde kişilik özelliklerinden uyumlu kişilik özelliğinin aracılık etkisi araştırılmıştır. 228 özel hastane sağlık çalışan-larından anket yöntemi... more

Öz Bu çalışmada, iş arkadaşlarından ve yönetimden duyulan tatminin normatif bağlılığa etkisinde kişilik özelliklerinden uyumlu kişilik özelliğinin aracılık etkisi araştırılmıştır. 228 özel hastane sağlık çalışan-larından anket yöntemi kullanılarak toplanan verinin nicel analizi sonucunda, iş arkadaşlarından tat-min ile normatif bağlılık arasında pozitif yönde ve anlamlı; yönetimden duyulan tatmin ile normatif bağlılık arasında pozitif yönde ve anlamlı; iş arkadaşlarından tatmin ile uyumlu kişilik özelliği arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kişilik özelliklerinden uyumluluk ile normatif bağlılık arasında ve yönetimden duyulan tatmin ile kişilik özelliklerinden uyumluluk arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Çalışmada beklenilenin aksine uyumlu kişilik özelliğinin, iş arkadaşlarından tatmin ve yönetimden duyulan tatminin normatif bağlılığa etkisinde aracı rolü olma-dığı tespit edilmiştir. Kurallara uyan, yardımsever ve insancıl olan bu kişilerin örgüte çok şey kazandı-racağı muhakkaktır. Bu kişilerin performansının değerlendirilmesinde; diğer insanlara yardımcı olma, diğerlerinin gereksinimine öncelik verme gibi özellikleri dikkate alınmalı, bu özelliklerinden dolayı tak-dir edilmeli, katkıları görülmeli, özellikle maddi anlamda eşit imkânlar sağlanmalıdır.

Muhasebecilik, kamu yararı gözetilerek yapılan son derece önemli bir meslektir. Üstün teknik ve teorik bilgi ihtiyacı, zaman zaman uzayan mesailer ve değişkenlik gösterebilen çalışma saatleri ile zorlukları olan bir meslek dalıdır.... more

Muhasebecilik, kamu yararı gözetilerek yapılan son derece önemli bir meslektir. Üstün teknik ve teorik bilgi ihtiyacı, zaman zaman uzayan mesailer ve değişkenlik gösterebilen çalışma saatleri ile zorlukları olan bir meslek dalıdır. Serbest çalışan muhasebe meslek mensupları faaliyetlerini bir büroda ve genellikle yanlarında istihdam ettiği işgörenlerle birlikte yürütmektedirler. Dolayısıyla muhasebe meslek mensupları yanında çalışan işgörenler, gerek mesleğin barındırdığı zorluklarla
gerekse bir kurumda çalışmanın yaratabileceği negatif duygularla başa çıkmak zorundadırlar. Bir kurumda çalışmanın yaratabileceği negatif tutumlar arasında en yaygın görülenlerden biri de sinizmdir. Sinizm, işgörenlerin, içinde bulundukları
kuruma karşı kızgınlık, umutsuzluk, hayal kırıklığı vb. negatif tutumlar
geliştirmesidir. Kişisel olarak, fiziksel ve ruhsal sağlığın bozulması, kötü
alışkanlıkların ve suça eğilimin artması gibi sonuçları olabilirken; örgütsel olarak,
kuruma bağlılığın azalması, örgütsel vatandaşlığın azalması, iş tatmininin azalması
ve tükenmişliğin artması gibi istenmeyen sonuçları olabilmektedir. Örgütsel sinizmin, bilişsel, duyuşsal ve davranışsal sinizm olmak üzere üç boyutu bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, serbest muhasebe meslek mensupları yanında çalışan işgörenlerin sinizm düzeylerini boyutlarıyla birlikte ölçmek ve bazı kategorik değişkenlere göre istatistiksel olarak anlamlı farklar gösterip göstermediğini incelemektir. Bu kapsamda, Çanakkale şehir merkezinde faaliyet gösteren serbest muhasebe meslek mensupları yanında çalışan 153 iş görenden anket yöntemiyle veri toplanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre serbest çalışan
muhasebe meslek mensupları yanında çalışan işgörenlerin örgütsel sinizm düzeylerinin düşük olduğu söylenebilir. Davranışsal sinizm ortalama puanı, bilişsel ve duyuşsal sinizm ortalama puanlarından yüksek bulunmuştur. Çalışan sayısı kategorisindeki gruplar arasında, örgütsel, bilişsel ve duyuşsal sinizm düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterirken; aylık net ücret kategorisindeki gruplar arasında davranışsal sinizm düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermiştir.

Bu araştırmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde mevcut işin anlamlılığına yönelik çalışan algısının iş performansı üzerindeki etkisinde Covid-19 korkusunun düzenleyici, iş tatmininin aracı rolünün belirlenmesidir. Araştırma sağlık... more

Bu araştırmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde mevcut işin anlamlılığına yönelik çalışan algısının iş performansı üzerindeki etkisinde Covid-19 korkusunun düzenleyici, iş tatmininin aracı rolünün belirlenmesidir. Araştırma sağlık çalışanları üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma evrenini Türkiye'de faaliyette bulunan bir devlet hastanesinde görev yapmakta olan 350 hemşire oluşturmaktadır. Veri toplama sürecinde kolayda örneklem yöntemi kullanılmıştır. Google Forms aracılığıyla hazırlanan çevrim içi anket formu ve yüz yüze veri toplama aracılığıyla 214 hemşireye ulaşılmıştır. Araştırmanın verilerinin analizinde SPSS 23 ve AMOS 20 paket programından faydalanılmıştır. Araştırmanın analizlerinde güvenilirlik analizine, faktör analizine, korelasyon analizine, regresyon analizine ve SPSS PROCESS analizine başvurulmuştur. Analizler sonucunda işin anlamlılığına yönelik çalışan algısının iş performansı üzerinde pozitif bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu ilişkide ise Covid-19 korkusunun ise düzenleyici bir rolü, iş tatminin ise aracı rolüne sahip olduğu tespit edilmiştir.

Bu çalışmada, ''Herzberg'in Çift Faktör Teorisi'' çerçevesinde, Antalya ve Ankara'daki dört ve beş yıldızlı konaklama işletmesi çalışanlarının, iş motivasyonu ve iş tatmini düzeyleri ölçülerek, işgörenlerin motivasyon düzeyleri ile iş... more

Bu çalışmada, ''Herzberg'in Çift Faktör Teorisi'' çerçevesinde, Antalya ve Ankara'daki dört ve beş yıldızlı konaklama işletmesi çalışanlarının, iş motivasyonu ve iş tatmini düzeyleri ölçülerek, işgörenlerin motivasyon düzeyleri ile iş tatminleri temelinde kent ve kıyı oteli çalışanları arasında bir farklılaşma olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla ilgili çalışmada iş motivasyonu ve iş tatmini anketleri kullanılmış olup görgül çalışmadan elde edilen verilerin analizinde istatistiksel analiz programından yararlanılarak 'frekans analizi', 'yüzde dağılımı', 't-testi', 'Anova' ve 'Tukey' testleri yapılmıştır. Çalışmada kent otelleri yöneticilerinin kıyı otelleri yöneticilerine kıyasla dışsal motivasyon araçları olarak belirtilen, sigorta ve emeklilik imkânı, çalışma ortamının fiziksel koşulları, iş için gerekli araç-gereç ve ekipman desteği gibi faktörlere daha fazla önem verdikleri saptanmıştır. Ayrıca çalışmaya konu iki ilden Antalya'daki işgörenlerin, Ankara'daki işgörenlere kıyasla, iş başarma, işi zamanında bitirme gibi görevlerini yerine getirdiklerinde, üstleri tarafından takdir edilmedikleri ya da ödüllendirilmedikleri bu durumun ise çalışanlarda içsel motivasyonu azalttığı ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra kıyı işletmelerinde, iş ile ilgili kararlar alınırken ilgili işgörenin görüşlerine başvurulmadığı saptanmıştır.

Öz Bu çalışmanın amacı, kişilik ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi incelemek ve iş tatmininin bu iki değişken arasındaki aracılık etkisini belirlemektir. Bu maksatla İstanbul'da faaliyet gösteren iki ticari banka çalışanları... more

Öz Bu çalışmanın amacı, kişilik ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi incelemek ve iş tatmininin bu iki değişken arasındaki aracılık etkisini belirlemektir. Bu maksatla İstanbul'da faaliyet gösteren iki ticari banka çalışanları arasından belirlenen örneklem grubuna anket uygulaması yapılmış ve elde edilen verilerle araştırma hipotezleri test edilmiştir. Elde edilen bulgular, bazı kişilik özelliklerinin örgütsel bağlılıkla sınırlı düzeyde ilişkili olduğunu, iş tatmininin bazı kişilik özellikleri ile örgütsel bağlılık arasında tam ve kısmi ara değişken olduğunu göstermiştir. Araştırmanın sonucunda çalışmanın örgüt kuramına yaptığı katkı tartışılmakta ve bundan sonraki çalışmalara ışık tutabilecek bir takım öneriler geliştirilerek iş dünyasının çalışmanın sonuçlarından nasıl yararlanabileceği üzerinde durulmaktadır.
Abstract Aim of this paper is to search for the relations between personality and organizational commitment and to discuss the mediator effect of job 1 Bu çalışmanın önemli bir kısmı " Kişilik, Örgütsel Bağlılık ve İş Tatmini Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: İstanbul'da Faaliyet Gösteren İki Ticarî Bankada Bir Araştırma " başlıklı doktora tez çalışmasından türetilerek hazırlanmıştır.

Bu çalışmanın amacı, otel işletmelerinde çalışan personelin yıldırma davranışlarına ne oranda maruz kaldığını ve bunun düzeyini ölçme, yıldırma davranışlarının boyutlarını belirleme ve yıldırma boyutlarının çalışanların iş tatmini ve işte... more

Bu çalışmanın amacı, otel işletmelerinde çalışan personelin yıldırma davranışlarına ne oranda maruz kaldığını ve bunun düzeyini ölçme, yıldırma davranışlarının boyutlarını belirleme ve yıldırma boyutlarının çalışanların iş tatmini ve işte kalma niyetine etkilerini ortaya çıkarmaktır. Araştırma, Antalya, Kapadokya ve Bodrum bölgelerinde faaliyet gösteren 3, 4 ve 5 yıldızlı 12 otel işletmesinde çalışan toplam 328 iş görenden toplanan verilerle gerçekleştirilmiştir. Toplam 328 çalışandan 99 tanesi yıldırma davranışlarına maruz kaldığını bildirmiştir. Bu 99 çalışandan toplanan verilerle yapılan analizler, iş ortamında karşılaşılan yıldırma davranışlarının beş boyutta sınıflanabileceğini göstermektedir. Bunlar; (1) kişinin yaşam kalitesine ve mesleki durumuna saldırılar, (2) sosyal ilişkilere saldırılar, (3) cinsel taciz ve itibara saldırı, (4) kişinin sağlığına doğrudan saldırılar ve (5) etnik köken ve dini görüşle alay etme olarak belirlenmiştir. Yıldırma davranışları, çalışan personelin iş tatminine ve işte kalma niyetine etki etmektedir.

The aim of the study is to analyze the effect of job related strain on job satisfaction and to reveal the moderating effect of emotional exhaustion in this relation. For the purpose of the study, 350 elementary and middle school teachers... more

The aim of the study is to analyze the effect of job related strain on job satisfaction and to reveal the moderating effect of emotional exhaustion in this relation. For the purpose of the study, 350 elementary and middle school teachers participated the study conducted in Yalova. Study measured the job related strain by a scale developed by Revicki and friends(1991), job satisfaction by Brayfield and Rothe's (1951) job satisfaction scale and emotional exhaustion by Maslach's Burnout Scale's subscale regarding emotional exhaustion. Job satisfaction levels of teachers in the sample is above the average while the job related strain and emotional exhaustion level was found to be at average level contrary to expectation. The entire hypothesis of the study was verified. As expected, job related strain negatively affected job satisfaction. One of the biggest effects came from job related strain effect on emotional exhaustion. Besides, it was revealed that emotional exhaustion played a mediating role in the relation between job related strain and emotional exhaustion.

Bu araştırmada; avukatların demografik özellikleri açısından iş tatmini, tükenmişlik ve işten ayrılma niyeti düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı ve tükenmişlik düzeyleri ile iş tatminleri ve işten ayrılma niyetleri... more

Bu araştırmada; avukatların demografik özellikleri açısından iş tatmini, tükenmişlik ve işten ayrılma niyeti düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı ve tükenmişlik düzeyleri ile iş tatminleri ve işten ayrılma niyetleri arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırma, 2017 yılının Mayıs ayında İstanbul Barosuna kayıtlı 165 avukatın katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, avukatların orta düzeyde bir iş tatminine sahip oldukları, orta düzeyde tükenmişlik yaşadıkları ve orta seviyenin biraz üstünde işten ayrılma niyetine sahip oldukları belirlenmiştir. Avukatların tükenmişlikleri ile iş tatmininin dış kaynaklı ve iç kaynaklı tatmin alt boyutları arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki, tükenmişlikleri ile işten ayrılma niyetleri arasında ise negatif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki vardır.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ, YÖNETİM VE ÇALIŞMA PSİKOLOJİSİ BÖLÜMÜ, YÜKSEK LİSANS PROJESİ

ÖZET: Günümüz küreselleşen dünyasında yaşanan değişimler işletmelerin farklı arayışlar içerisine girmesine neden olmuştur. Değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışan işletmelerin bu arayışları, onların girişim faaliyetlerini arttırmasını,... more

ÖZET: Günümüz küreselleşen dünyasında yaşanan değişimler işletmelerin farklı arayışlar içerisine girmesine neden olmuştur. Değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışan işletmelerin bu arayışları, onların girişim faaliyetlerini arttırmasını, yapılan bu girişimler ise müşterilerin farklı istek ve ihtiyaçlarını doğru zamanda, doğru yerde ve doğru şekilde karşılanmasını sağlamıştır. Böylece hem işletmeler hem de müşteriler açısından memnuniyet ve tatmin de beraberinde gelmiştir. Bu nedenle yapılan çalışmanın amacı, girişimsel oryantasyon, firma performansı ve iş tatmini arasındaki ilişkileri incelemektir. Çalışma, Tekirdağ ilindeki 363 KOBİ üzerinde yapılmış, verilere açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile yapısal eşitlik modeli uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, girişimsel oryantasyonun iş tatmini ve firma performansı üzerinde, iş tatminin de firma performansı üzerinde doğrudan etkilerinin olduğu gözlenmiştir. Ayrıca girişimsel oryantasyonun iş tatmini üzerinden firma performansı üzerinde dolaylı etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. ABSTRACT: Changes in today's globalizing world causing businesses to engage in different pursuits. These searches of businesses trying to keep pace with the changing world increased their venture activity, these activities are ensured different needs and desire of customers at the right time, in the right place and in the right way. Thus satisfaction have come along with respect to both the business and the customers. For this reason, the aim of the study is to examine the relationship between entrepreneurial orientation, firm performance and job satisfaction. The study was conducted on 363 SMEs in the province of Tekirdağ, explanatory and confirmatory factor analysis, structural equation model was applied. According to the obtained results, it has been observed that entrepreneurial orientation has direct effects on job satisfaction and firm performance, and job satisfaction has direct effects on firm performance. It was also found that the entrepreneurial orientation has indirect effects on firm performance through job satisfaction.